Mobil LiDAR sistemleri ile Orman Parametrelerinin Kestirilmesi

Ormancılık Araştırma Dergisi, 2021

Bu çalışmanın amacı; (i) orman envanterlerinde mobil lazer tarama (LiDAR) teknolojisinden yararlanma olanaklarını araştırmak ve (ii) meşcere parametrelerine ilişkin LiDAR verilerini, uygulamada tespit edilen değerlerle karşılaştırmaktır. Bu doğrultuda, Şavşat’ta arazi ölçümleri gerçekleştirilen örnek alanlar el tipi LiDAR cihazı ile taranmıştır. Daha sonra örnek alanlardan elde edilen veri setleri birbiriyle karşılaştırılarak LiDAR’ın hassasiyeti sınanmıştır. Yapılan istatistik testler sonucunda, LiDAR ve çapölçer ile ölçülen ağaçların çapları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Yersel ölçümler referans kabul edilirse; göğüs çapı, ağaç sayısı, meşcere üst boyu ve meşcere hacmi parametreleri LiDAR cihazıyla sırasıyla; ort. 0,68 cm (%2,2), 14 ad/ha (%2,0), 0,8 m (%3,4) ve 155,7 m3/ha (%24,6) hata ile tahmin edilebilmiştir. Hacimde gözlenen yüksek hata üzerine, arazideki altı adet ağaç önce LiDAR ile dikili halde taranmış ve sonra kesilerek, bölümleme yöntemiyle hacimlendirilmiştir. Yerde ölçülen gövde hacimlerinin LiDAR ile ort. 0,061 m3 (%5,1) hata ile tespit edilebildiği görülmüştür. Dolayısıyla, meşcere hacimlerindeki yüksek hata oranlarının LiDAR yönteminden değil, envanterde kullanılan tek girişli hacim tablolarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Buna karşılık, LiDAR nokta bulutları üzerinden ağaç türü ve meşcere tipleri belirlenememiştir. Çalışmanın sonunda, amenajman planlarındaki birçok meşcere parametresine ait değerlerin mobil LiDAR teknolojisiyle arazide daha az vakit harcanarak kabul edilebilir doğruluk düzeylerinde hesaplanabildiği sonucuna ulaşılmıştır.

e-kutuphane.imo.org.tr

During 20-27 August 2006 period, 245 observed fires caused burning of 2027 ha forest area and showed the importance and necessity of the effective fire management systems. Vast forested areas and the low spatial coverage of fire monitoring towers preclude the accurate and ...

Harita Teknolojileri Elektronik Dergisi, 2015

Seragazı oluşumlarının tetikleyicisi olarak sayılan karbon bileşikleri küresel ısınma eğilimlerini belirleyen en büyük etmendir. Orman ekosistemleri ise toprakta ve bitkide (biyokütle yapısında) depoladıkları karbon miktarı ile doğal karbon tutulumunu sağlayarak karasal karbon yutaklarını meydan getirmektedir. Bu çalışmanı amacı, Türkiye Doğu Akdeniz Bölgesi Ceyhan ve Seyhan Havzalarının kesişiminde yer alan Kozan İlçesi'nin orman alanlarında karasal karbon depo kapasitesinin orman biyokütlesi ve toprak organik maddesi aracılığı ile tahmin edilmesidir. Bitkide depolanan karbon miktarı, ülkemizde LULUCF (Land Use Land Use Change and Forestry) uygulamaları kapsamında birim alan düzeyinde hesaplanan klasik biyokütle tahmin yöntemi ve ağaç kapalılık yüzdesi verisi esas alınarak tahmin edilmiştir. ArcGIS 10.2 yazılımından işlevsel olarak yararlanılan bu çalışmada biyokütle; (i)meşcere tipleri haritası, (ii) meşcere tipinin kapladığı alan miktarı, (iii) ağaç hacim değeri, (iv) BEF(Biyokütle Genişletme Faktörü), WD (Odun Yoğunluğu), R (Kök/Sak Oranı) katsayıları ve 30 m çözünürlüklü (LANDSAT) ağaç kapalılık yüzdesi verisi ile belirlenmiştir. Buna ek olarak toprakta depolanan karbon miktarı için; (i) alan, (ii) derinlik(m), (iii) hacim ağırlığı (g/cm3) ve (iv) karbon miktarı(%) verilerinden yararlanılarak EU JRC (Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi)'nin küresel ölçekte kullandığı toprak organik karbon hesaplama yöntemi esas alınmıştır. Kozan İlçesi orman alanlarında biyokütle ve toprak organik karbonu (TOK) verilerinin entegrasyonu sonucunda karasal karbon depolama kapasitesi ortalama değeri 338,7 Mg/ha olarak tahmin edilmiştir.

VII. UZAKTAN ALGILAMA VE CBS SEMPOZYUMU UZAL-CBS2018, 2018

Yangınlarından dolayı her yıl on binlerce hektar orman alanı yok olmaktadır. Yanmış orman alanlarının hızlı bir şekilde haritalanması hem hasar tespiti hem de alana yönelik yapılacak müdehallelerin planlanması açısından önemlidir. Günümüzde ücretsiz sunulan orta çözünürlüklü uydu görüntüleri birçok alanda olduğu gibi yanmış alanların haritalanmasında önemli avantajlar sunmaktadır. Bu çalışmada orta çözünürlüklü Sentinel 2A uydu görüntüsü bantlarından faydalanılarak üretilen farklı bant indislerinin değişim saptama ile yanmış alanların haritalanmasındaki başarısı incelenmiştir. Bu kapsamda band indisi olarak Fark Bitki İndeksi (DVI), Normalize Edilmiş Fark Bitki İndeksi (NDVI), Normalize Edilmiş Yanmış Alan İndeksi (NBR) ve Ham Normalize Edilmiş Yanmış Alan İndeksi (NBR-Raw) kullanılmıştır. Değişim saptama işlemi hem piksel tabanlı hem de nesne tabanlı sınıflandırma yaklaşımlarla ile gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçların değerlendirilmesi için çalışma alanında 2400 adet rastgele kontrol noktası üretilerek üretici doğruluğu, kullanıcı doğruluğu, genel doğruluk ve kappa değerleri hesaplanmıştır. Doğruluk analizi sonuçlarına göre en iyi sonuç %92 doğruluk oranı ile nesne tabanlı DVI indisine göre yapılan değişim saptama ile elde edilmiştir. En düşük doğruluk değeri ise %76,67 ile piksel tabanlı NBR indisine göre yapılan değişim saptama işlemi sonucunda elde edilmiştir. Ayrıca piksel tabanlı ve nesne tabanlı sınıflandırma yaklaşımları karşılaştırıldığında nesne tabanlı değişim saptama piksel tabanlı değişim saptamaya göre tüm indislerde daha yüksek doğruluk değerleri vermiştir.

Turkish Journal of Forestry, 2009

Bu çalışmada, sınıflandırma sonrası karşılaştırma yöntemi kullanılarak, Batı Karadeniz Bölgesi'nde yayılış gösteren ve ağaç türü, gelişim çağı, kapalılık gibi yapısal özellikleri bakımından farklılıklar içeren meşcerelere sahip ormanlarda oluşan zamansal değişimlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. 1987 ve 2000 yılı Landsat uydu görüntülerine en yüksek olabilirlik algoritması ile kontrollü sınıflandırma işlemi uygulanmıştır. Sınıflandırılmış görüntülerin doğrulukları hata matrisleri kullanılarak değerlendirilmiş ve genel kappa istatistikleri sırasıyla 0.8543 ve 0.9038 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen değişim matrisinde, farklı ana bilgi sınıfları arasındaki geçişler incelendiğinde, toplam alanın %29.77'sinde değişim belirlenmiştir. Sonuç olarak, Landsat uydu veri setinin kullanıldığı bu çalışmada, sınıflandırma sonrası karşılaştırma yöntemi ile çalışma alanındaki heterojen yapıya sahip ormanlarda oluşan zamansal değişimlerin sınırlı detayda ancak yüksek doğrulukla belirlenebildiği ortaya konulmuştur.

Airborne laser scanning performance analysis in the forest stand map production

Anahtar Kelimeler ÖZ Hava kaynaklı lazer tarama Orman meşcere yükseklik haritası DYM DAM NDYM Orman envanterinde önemli bir parametre olan meşcere yükseklik bilgisi, az gelişmiş ya da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde halen yaygın şekilde yersel tekniklerle tekil ağaç bilgisi edinme ve hata payı oldukça yüksek kestirimler ile bu bilgiyi genele yayma prensibi ile elde edilmektedir. Uzaktan algılama (UA) temelli modern ölçüm teknolojilerinin devinimi ile Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkeler orman meşcere yükseklik belirleme çalışmalarında hata payı yüksek yersel yöntemlerin kullanımından vazgeçmişlerdir. Bu çalışma, hava kaynaklı lazer tarama (ALS) yoğun nokta bulutları ile orman meşcere yükseklik haritası üretimi ve üretilen haritanın mutlak konum doğruluğu potansiyelinin ortaya koyulmasını amaçlamaktadır. Amaç doğrultusunda, Houston, ABD'de orman-yoğun bir çalışma alanı seçilmiş, ALS verileri ile dijital yüzey ve arazi modelleri üretilmiş ve bu ürünler temelinde normalize dijital yüzey modeli tekniği kullanılarak üç boyutlu orman meşcere yükseklik haritası elde edilmiştir. Üretilen haritanın doğruluğu, aynı çalışma alanında yersel lazer tarama (TLS) tekniğinden elde edilen veriler ile üretilen orman meşcere yükseklik haritası kullanılarak model bazlı yaklaşımlarla değerlendirilmiştir. Değerlendirmelerde, standart sapma ve normalize medyan mutlak sapma uluslararası doğruluk metrikleri kullanılmıştır. Sonuçlar ışığında, ALS verileri ile üretilen meşcere yükseklik haritasının yatayda ±1 cm düşeyde ise ±40 cm dolayında mutlak konum doğruluğuna sahip olduğu tespit edilmiştir. Airborne laser scanning performance analysis in the forest stand map production Keywords ABSTRACT Airborne laser scanning Forest stand height map DSM DTM NDSM Stand height information, a significant parameter for forest inventory, is widely obtained with acquiring single tree information with geodetic techniques in underdeveloped or developing countries like Turkey. Acquired single tree information is generalized for whole forest stand with high error rate estimations. Developed countries, especially America and European countries, have completely excluded terrestrial methods with a high margin of error in forest stand height determination studies with the development of modern measurement technologies based on remote sensing (RS). This study aims to produce forest stand height map with airborne laser scanning (ALS) dense point clouds and to reveal the absolute location accuracy potential of the produced map. For this purpose, a forest-dominant study area was selected in Houston, USA, digital surface and terrain models were produced with ALS data, and a three-dimensional forest stand height map was obtained using a normalized digital surface model technique. The accuracy of the map produced was evaluated with model-based approaches using the forest stand height map produced with the data obtained from terrestrial laser scanning (TLS) technique in the same study area. International accuracy metrics for standard deviation and normalized median absolute deviation were used in the evaluations. In the light of the results, it has been determined that the stand height map produced with ALS data has an absolute position accuracy of ± 1 cm horizontally and ± 40 cm vertical.

Informatii de identificare: Clientul, de profesie inginer, este angajat la o firma germana. . Activitatea profesionala si-o desfasoara in schimburi, avand si schimb de noapte, care ii perturba somnul. . Actualmente locuieste cu parintii (lipsa intimitatii personale -una dintre probleme care il deranjeaza). Nu este casatorit si la momentul prezentarii la cabinet nu se afla intr-o relatie de cuplu.

The Carolingian renovatio of the earlier ninth century was marked by an intensified interest in "the teachings of the ancient fathers." Where the Church Fathers had long served as indispensable sources for biblical interpretation and exegesis, the reform agenda of the Church councils between 816 and 836 saw these Fathers employed increasingly as authoritative guides to the ordines, the orders of Christian society. Chief among these patristic authorities was Augustine of Hippo (354-430), whose influence in the early Middle Ages has often been cast as ubiquitous and all-encompassing by modern historians.

Applied Sciences , 2023

The time-dependent behavior and long-term stability of deep-buried tunnels in soft rocks have received lots of considerations in tunnel engineering and allied sciences. To better explore and deepen the engineering application of rock creep, extensive research studies are still needed, although fruitful outcomes have already been obtained in many related investigations. In this article, the Weilai Tunnel in China’s Guangxi province is studied, taking its host rocks as the main research object. In fact, aiming at forecasting the time-varying deformation of this tunnel, a novel elasto-visco-plastic creep constitutive model with two variants is proposed, by exploiting the typical complex load–unload process of rock excavation. The model is well validated, and good agreements are found with the relevant experimental data. Moreover, the time-dependent deformation rules are properly established for the surrounding rocks, by designing two new closed-form solutions based on the proposed creep model and the Hoek–Brown criterion. To investigate the effects of the major creep parameters and the geological strength index (GSI) of the surrounding rocks on the time-dependent trend of the tunnel, an in-depth parametric study is carried out. It is shown that the convergence deformation of the surrounding rocks is remarkably influenced by the GSI and creep parameters. The convergence deformations calculated from the closed-form solutions conform well to the on-site monitoring data. In only 27 days after excavation, the creep deformation of the Weilai tunnel overtakes 400 mm, which is enormous. To guarantee the long-term stability of this tunnel, a robust support scheme and its long-term monitoring with appropriate remote sensors are strongly suggested.

PROYECTO DE GRADO , 2015

Proyecto de grado para optar por el título de tecnólogo en Gestión Empresarial ASESOR OSCAR ESCOBAR VIAFARA FUNDACION UNIVERSITARIA CATOLICA LUMEN GENTIUM FACULTAD DE CIENCIAS EMPRESARIALES TECNOLOGIA EN GESTION EMPRESARIAL CERES YUMBO 2015 NOTA DE ACEPTACIÓN Trabajo de grado "Estudio de viabilidad para la creación de un centro de recreación con actividad física canina en el municipio de yumbo, valle del cauca" Aprobado por la Facultad de Ciencias Empresariales de la Fundación Universitaria Católica Lumen Gentium, válido como requisito parcial para obtener el título de Tecnólogo en Gestión Empresarial. _________________________________ Presidente del Jurado _________________________________ Jurado _________________________________ Jurado Santiago de Cali, Diciembre de 2015 AGRADECIMIENTOS A DIOS Por darme la oportunidad de vivir, estar conmigo en los momentos más difíciles, por darme fortaleza para llegar a donde estoy haber puesto en mi camino personas valiosas que han sido mi soporte para seguir adelante con mi estudio, y lograr a futuro mis objetivos A MI FAMILIA A mi esposo Orley, mi hija Valentina porque me han brindado apoyo en todo momento, su colaboración, por los ejemplos de perseverancia y constancia pero más que nada, por su amor, mi prima diana por su ayuda mutua en la elaboración de este proyecto A MIS AMIGOS Que siempre hubo un apoyo en la realización de este proyecto y me brindan una sincera amistad: Jennifer rivera, Lina marcela Sánchez, Sandra Lorena Sánchez, Yuli Tatiana noguera A MIS MAESTROS Al Docente. Juan Felipe Gorosito por su gran apoyo y motivación para la elaboración del proyecto; al Docente Hugo Alejandro Muñoz Bonilla por su tiempo compartido y guía en la elaboración de las normas, al Docente Cesar Ricardo Klinger por apoyarme en su momento de asesoría Todo ha sido gracias a ellos CLAUDIA PATRICIA HOLGUIN CONTENIDO