Academia.eduAcademia.edu

Villepin borç ertelensin yatırıma yönelinsin

Villepin : borç ertelensin yatırıma yönelinsin ALİ RIZA TAŞDELEN / PARİS Dominique de Villepin, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın son başbakanlarından (2005-2007). İkinci Körfez Savaşı’ında ise dışişleri bakanı. Birleşmiş Milletler’de (BM) ABD’nin Irak işgaline karşı çıkan konuşmasıyla hafızalarda yer etmiş bir politikacı ve devlet adamı. Aynı zamanda yazar 20’ye yakın yayımlanmış kitabı bulunuyor. De Gaulle’cü geleneğin son temsilcilerinden. ABD İngiltere’nin desteğiyle Irak’a saldırıya hazırlanırken, Fransa Almanya ve Rusya ile birlikte hareket ediyordu. Bir Paris-Berlin-Moskova ekseni oluşmuştu. Şubat 2003’de ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell BM kürsüsünde Irak’ta “kitle imha silahı bulunduğunu” söylüyor ve bir takım uydudan çekilmiş fotograflar gösteriyordu. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin, Powell’ın konuşmasına karşılık ABD öncülüğünde savaşı başlatacak bir BM kararı alınmasına karşı çıkıyor ve BM’nin silah denetimlerinin devamını savunuyordu. Daha sonra Powell’ın kitle imha silahları yalanı bir bir ortaya döküldü. Fransa’nın Atlantikçi bir dış politikaya savrulmasında 2007’de Sarkozy’nin cumhurbaşkanı seçilmesi bir dönüm noktası oldu. Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesi De Gaulle’cü gelenekten kopuşu ifade ediyodu. Zira seçim sloganı “Kopuş”tu (Rupture). De Gaulle, İkinci Dünya Savaşı sonrası iktidarda kaldığı süre içinde hep ABD’ye mesafeli ve kutuplar arasında dengeleri gözeten bir çizgi izlemişti. Chirac yaşlanmıştı artık aday olmayacaktı. Bu çizginin muhtemel adayı Villepin’di. Sarkozy izleyeceği Atlantikçi çizgiye parti içinde karşı çıkabilecek kadroları etkisizleştirmeye başlamıştı. Bunların başında da Villepin geliyordu. Zaten bakanlığı bırakmış partinin (UMP) başına geçmişti. Ve nihayet Villepin’i dışladı. Biraz uzun oldu belki ama Villepin’in kim olduğunu hatırlatmak istedim. Villepin bu hafta içinde öyle bir çıkış yaptı ki ezber bozdu. BFMTV’de katıldığı programda söylediklerini ayrıca Mediapart internet sitesinde ayrıntılı olarak yazdı. ÇİPRAS AVRUPA İÇİN BİR ŞANS Villepin bir çok konuya değindi ama ağırlıklı olarak Yunanistan krizi ile ilgili konuştu: “Bugün, Yunanistan halkının büyük bir kesiminin desteğini alan ve genç bir başbakan olan Alexis Çipras’a sahip olmak büyük bir şanstır”. Programcı şaşırmıştı; “O solcu siz sağcı nasıl oluyor bu?”. Villepin, de Gaulle’cü gelenekten geldiğini söyleyerek , “Hollande ve Merkel’in Yunanistan’a gitmeli, de Gaulle olsaydı gider ve Syntagma Meydanı’nda yaptığı konuşmayı ‘Yaşasın Yunanistan’ diye bitirirdi”. AB’nin Yunanistan’a destek olması ve sahip çıkması gerektiğini belirten Villepin, “Avrupa’nın uzun bir zamandır bir şeyleri başaramadığını, gurur duyacağı bir şey yapmadığını” ifade etti. “Avrupa kör olmuştur. Gerçek bir demokrasi değiliz. Yöneticiler kameralara, mikkrofonlara konuşuyorlar; halka değil. Halkı unutmuşlar”. “2009’dan bu yana (Yunan) vatandaşları yüzde 25 gelir kaybına uğramış, yüzde 30 işsizlik, bunun yüzde 60’ını gençler oluşturuyor; bir kuşak kendini feda etti” diye devam ediyor. Önerilerini de sıralıyor: “Şüphesiz borçlar yeniden yapılandırılmalı, hatta bir kısmı iptal edilmeli. Ezen büyük devletler borçlarını ödemiyorlar. En başta Almanlar, ne 1919 ne de 1945’de (savaş tazminatı) çünkü 1953’de iptal edildi. Yunanista’a ders verecek bir pozisyonda değiliz” diyor. “Verilecek para ile yatırımlar yapılarak ülkenin kalkınması sağlanabilir... Avrupa direktifleriyle halkları değiştireceğini sanıyor. Yunanistan kendi kaderini eline almalıdır. Avrupalılarda yardım etmeliler” diyen Villepin “Yunanistan’ın borçlu olduğu özellikle Fransız ve Alman bankalarının batmasını önlemek için para verdik. Borçlarında patlama oldu. Buna karşılık reformlar dayattık; bu da Yunan ekonomisini felç etti. Öyle ki 317 milyar borcu ödemeleri imkansız bir duruma geldi”. Ödenecek borcun ertelenmesi ve ödenmesi istenen paranın “Yunanistan’da yatırıma yöneltilmesinin hem Yunanistan’ın kalkınmasına hem de ilerde bu borcun daha rahat ödenmesine olanak sağlayacağını” belirten Villepin, “bu kriz yönetimine İMF’yi bulaştırmadan Avrupalılar çözmelidir” diyor. Hollande’ın izlediği politikayı ikiyüzlü buluan Villepin, Hollande ve Merkel’e “iyi polis, kötü polis” oyunundan vazgeçerek bir jest yapıp Yunanistan’a gitmelerini öneriyor. FRANSA RAFAL SATARAK SAVAŞI BESLİYOR Barışçı bir çizgi izleyen Villepin askeri müdahalelere karşı da net bir tavır alıyor: “Arapları olduğu gibi görmemizi engelleyen sahte oryantalizmimizin yenilgisi bizi askeri müdahaleler sarmalı içine aldı. Her askeri müdahale, bizim Afrika’da Sahel’de yaptıklarırımız da dahil, durumu daha da ağırlaştırmıştır. Ortadoğu’da iyi bir şey mi yapmak istiyoruz? O zaman burnumuzu daha az sokalım... Amerika bölgeden maksimum çekilsin...İnsan hakları ülkesi olan Fransa (Ortadoğu ve Afrika’ya) Rafal savaş uçağı satarak savaşı besliyor ve bununla da mutlu oluyor”.