Academia.eduAcademia.edu

Iklim degisikligi

Tablo 8-Sanayi Sektörü Enerji ve Proses Emisyonları (Mton CO 2-eşd) [1] Tablo 9'da sanayi sektörü yanma emisyonlarına ilişkin veriler yıllara sari olarak verilmektedir.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ AZALTIM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (2024-2030) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ AZALTIM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (2024-2030) İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2030), T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen “Türkiye’nin Sera Gazı Azaltım Hedefinin Revizyonu ve Uzun Vadeli İklim Değişikliği Stratejisinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamıyla İklim Değişikliği Başkanlığı’na aittir ve UNDP’nin görüşlerini yansıtmayabilir. İÇİNDEKİLER 135 2.5. Atık Sektörü 136 2.5.1. Mevcut Durum İÇİNDEKİLER 149 2.5.2. Strateji ve Eylemler KISALTMALAR 163 TABLOLAR 164 2.6.1. Mevcut Durum ŞEKİLLER 177 2.6.2. Strateji ve Eylemler 12 ÖNSÖZ 14 YÖNETİCİ ÖZETİ 19 GİRİŞ 21 1.1. İklim Değişikliği Bağlamında Uluslararası Süreç ve Paris Anlaşması 23 1.2. Türkiye’nin İklim Değişikliği ile Mücadele Süreci 24 1.3. Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı 187 188 199 211 214 2.6. Tarım Sektörü 2.7. AKAKDO Sektörü 2.7.1. Mevcut Durum 2.7.2. Strateji ve Eylemler 2.8. Yatay Kesen Konular 2.8.1. Adil Geçiş 25 1.4. Türkiye’nin Sera Gazı Emisyonları 220 2.8.2. Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları 28 1.5. İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (İDASEP) Hazırlama Süreci 229 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 32 1.6. İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (İDASEP) Özeti 233 Enerji Sektörü 36 1.7. İDASEP İzleme Sistemi 251 Sanayi Sektörü 39 İDASEP SEKTÖRLERINE İLİŞKİN MEVCUT DURUM VE İLGİLİ STRATEJİ VE EYLEMLER 271 Binalar Sektörü 41 2.1. Enerji Sektörü 2.1.1. Mevcut Durum 42 51 2.1.2. Strateji ve Eylemler 283 Ulaştırma Sektörü 303 Atık Sektörü 61 2.2. Sanayi Sektörü 321 Tarım Sektörü 62 2.2.1. Mevcut Durum 341 AKAKDO Sektörü 80 2.2.2. Strateji ve Eylemler 369 Adil Geçiş 93 2.3. Binalar Sektörü 375 Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları 94 2.3.1. Mevcut Durum 385 İDASEP HAZIRLIĞI KATILIMCI KURUMLARI 101 2.3.2. Strateji ve Eylemler 393 KAYNAKÇA 111 2.4. Ulaştırma Sektörü 112 126 2.4.1. Mevcut Durum 2.4.2. Strateji ve Eylemler KISALTMALAR AB ABDİGM AFAD AKAKDO Ar-Ge ASHB ATY AUS AYGM BDDK BEP BIM BM BMİDÇS BOTAŞ BSGM BTGM BÜGEM BVKm SKDM CBSGM CH4 CO2 CORSIA ÇEMGM ÇSGB ÇŞİDB ÇYGM TÜDKİYEB DKMPGM DSİ TDSYMB DTÇ EA EKB Avrupa Birliği Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık Araştırma Geliştirme Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Atıktan Türetilmiş Yakıt Akıllı Ulaşım Sistemi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Binalarda Enerji Performansı Yapı Bilgi Modellemesi Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Milyar-Araç Km Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Metan Karbondioksit Uluslararası Havacılığa Yönelik Karbon Denkleştirme ve Azaltma Şeması Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Doğa Temelli Çözümler Elektrikli Araç Enerji Kimlik Belgesi EPDK EPİAŞ EPS ETKB ETS EÜAŞ EYDB GES GKGM GSYİH GW ha HAYGEM HFC HMB HT ICP IPCC ITMO İB İDASEP İDB İDUKK İRD İŞKUR İTU KGK KGM KİK KOBİ KOSGEB KTB LCE MEB MGM mha MPİGM MTA Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. Enerji Performans Sözleşmesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Emisyon Ticaret Sistemi Elektrik Üretim A.Ş. Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Güneş Enerjisi Santrali Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Gigawatt Hektar Hayvancılık Genel Müdürlüğü Hidroflorokarbon Hazine ve Maliye Bakanlığı Hızlı Tren Ormanlar Üzerindeki Hava Kirliliği Etkilerinin Değerlendirilmesi ve İzlenmesine İlişkin Uluslararası İşbirliği Programı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Uluslararası Transfer Edilebilir Azaltım Çıktıları İçişleri Bakanlığı İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı İklim Değişikliği Başkanlığı İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu İzleme, Raporlama ve Doğrulama Türkiye İş Kurumu İyi Tarım Uygulamaları Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Karayolları Genel Müdürlüğü Kamu İhale Kurumu Küçük ve Orta Ölçekli İşletme Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Kültür ve Turizm Bakanlığı Düşük Karbon Ekonomisi Milli Eğitim Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Milyon Hektar Maden, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Maden Tetkik ve Arama Kurumu Mton MÜSİAD MW MWs MYK N2O NDC NDK NF3 NGS NIR NSE NSEB OGM OVP ÖTV PA PERGEM PFC PGM PTT RTÜK SBB SF6 SGB SGK SKHP SKLP SPK STB SYGM TAGEM TİGEM TB TBB TCDD TÜÇA TEDAŞ TEİAŞ Milyon Ton Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği Megawatt Megawatt Saat Mesleki Yeterlik Kurumu Azot Oksit Ulusal Katkı Beyanı Nükleer Düzenleme Kurumu Azot Triflorür Nükleer Güç Santrali Ulusal Envanter Raporu Net-Sıfır Emisyon Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar Orman Genel Müdürlüğü Orta Vadeli Program Özel Tüketim Vergisi Paris Anlaşması Personel Genel Müdürlüğü Perflorokarbon Personel Genel Müdürlüğü Posta ve Telgraf Teşkilatı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Kükürt Hegzaflorür Strateji Geliştirme Başkanlığı Sosyal Güvenlik Kurumu Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı Sürdürülebilir Kentsel Lojistik Planı Sermaye Piyasası Kurulu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Ticaret Bakanlığı Türkiye Bankalar Birliği Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Türkiye Çevre Ajansı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. TEMSAN TENMAK TEP TKDK TKGM TKİ TL TOB TOBB TPAO TRGM TS TSE TSKB TÜBİTAK TÜİK TÜÇA TÜNAŞ TÜRASAŞ TÜRK PATENT TÜRKİYEMBİR TÜSİAD TÜYEKAD TVKGM TWh TZOB UAB UAYP UDHAM UHDGM VKT YEK-G YEKA YEKDEM YeS-TR YFK YHT YÖK YSA Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş. Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu Ton Eşdeğer Petrol Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Türkiye Kömür İşletmeleri Türk Lirası Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Türk Standardı Türk Standartları Enstitüsü Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Türkiye İstatistik Kurumu Türkiye Çevre Ajansı Türkiye Nükleer Enerji A.Ş. Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii Anonim Şirketi Türk Patent ve Marka Kurumu Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Türkiye Yem Katkıları Üreticileri İthalatçıları ve Dağıtıcıları Derneği Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Terawatt Saat Türkiye Ziraat Odaları Birliği Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü Kat Edilen Araç-Km Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi Yüksek Fen Kurulu Yüksek Hızlı Tren Yüksek Öğretim Kurumu Yeşil Kamu Satın Alımları TABLOLAR 26 27 32 33 43 45 47 66 67 69 70 73 96 96 97 98 113 116 118 120 140 144 147 164 166 168 170 171 189 190 191 193 194 195 Tablo 1 - Sera Gazı Emisyonları ve Uzaklaştırmaları (1990-2021) Tablo 2 - Florlu Sera Gazı Emisyonları (Milyon ton CO2-eş) Tablo 3 - Sektörlere Göre Strateji ve Eylem Sayısı Tablo 4 - Sektörel Stratejiler Tablo 5 - Elektrik ve Isı Üretiminin Toplam Sera gazı Emisyonları (milyon ton CO2-eşd) Tablo 6 - Enerji ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 7 - Enerji ile İlgili Temel Politika Belgeleri Tablo 8 - Sanayi Sektörü Enerji ve Proses Emisyonları (Mton CO2-eşd) Tablo 9 - Sanayi Sektörü Yanma Emisyonları (Mton CO2-eşd) Tablo 10 - Sanayi Sektörü Proses Emisyonları (Mton CO2-eşd) Tablo 11 - Sanayi Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 12 - Sanayi Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Tablo 13 - Konutların Sera Gazı Emisyonları ( Mton) Tablo 14 - Ticarethane ve Hizmetlerin Sera Gazı Emisyonları (bin ton) Tablo 15 - Binalarla İlgili Temel Mevzuat Tablo 16 - Binalarla İlgili Ana Politika Belgeleri Tablo 17 - Araç Kayıt Sistemi Verilerine Dayalı Ulusal Karayolu Taşımacılığı VKT Değeri Tablo 18 - Başlıca Sistemlere Göre Ulaşım Sektörü İçin Sera Gazı Emisyonları (MTon CO2-eşd) Tablo 19 - Ulaştırma Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 20 - Ulaştırma Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Tablo 21 - Yıllara Göre Atık Sektörü Sera Gazı Emisyonları (Mton CO2-eşd) Tablo 22 - Atık Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 23 - Atık Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Tablo 24 - Türkiye’de Tarım Alanları (2022) Tablo 25 - Türkiye’de Yetiştirilen Başlıca Tarla Ürünlerin Ekim Alanı, Üretim ve Verimi (2022) Tablo 26 - Türkiye’de Tarım Sektörü Sera Gazı Emisyonları (Mton CO2-eşd) Tablo 27 - Tarım Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 28 - Tarım Sektörü İlgili Temel Politika Belgeleri Tablo 29 - Gıda ve Tarım Örgütü Global Forest Resources Assessments Raporu Verilerine Göre Türkiye’de Orman Alanının Değişimi Tablo 30 - Türkiye’nin Toplam Sera Gazı Emisyonları ve AKAKDO Tutumları (Mton CO2-eşd) Tablo 31 - AKAKDO Sektörü Tutumlarının Kategoriler Bazında Dağılımı (Mton CO2-eşd) Tablo 32 - 2021’de AKAKDO Kategorilerinin Sera Gazı Emisyonları/Tutumları Tablo 33 - AKAKDO Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Tablo 34 - AKAKDO Sektörü İlgili Temel Politika Belgeleri ŞEKİLLER 25 26 27 29 30 43 44 44 63 64 64 65 68 68 95 95 114 137 139 142 167 167 169 169 192 192 Şekil 1 - Sera Gazı Emisyonları ve Uzaklaştırmaları (1990-2021) Şekil 2 - 2021 Yılı Sera Gazı Emisyonlarının Sektörel Dağılımı Şekil 3 - Florlu Sera Gazı Emisyonları (1990-2021) Şekil 4 - NDC ve İDASEP Hazırlık Süreci Prensipleri Şekil 5 - İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı Hazırlık Süreci Şekil 6 - Elektrik Üretiminden Kaynaklanan Emisyonlar ve Gelişimi Şekil 7 - Elektrik Üretimi ve Emisyon Değişimi Şekil 8 - Elektrik Sektöründe Görece Ayrışma Şekil 9 - Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, İktisadi Faaliyet Kollarına Göre A21 Düzeyinde Cari Fiyatlarla Pay Oranları, 2021-2022 Şekil 10 - İşletme Sayılarına Göre İmalat Sanayiinde Teknoloji Düzeyi (2022) Şekil 11 - İşletme Cirolarına Göre İmalat Sanayiinde Teknoloji Düzeyi (2022) Şekil 12 - Sanayi Sektörü Enerji ve Proses Emisyonları Şekil 13 - Sanayi Sektörü Yanma Emisyonları Şekil 14 - Sanayi Sektörü Proses Emisyonları Şekil 15 - Binalar ile İlgili Temel Göstergelerdeki Değişim Şekil 16 - 2021 Yılında Konut (a) ve Konut Dışı (b) Enerji Kaynaklarına Göre Dağılım Şekil 17 - Başlıca Sistemlere Göre Ulaşım Sektörü için Sera Gazı Emisyonu Şekil 18 - Atık Karakterizasyonu Şekil 19 - Yıllara Göre Atık Sektörü Sera Gazı Emisyonları Şekil 20 - Yıllara Göre Depolama Alanlarında Oluşan ve Geri Kazanılan Metan Miktarı Şekil 21 - Türkiye’de Kimyasal Gübre Kullanımı Şekil 22 - Türkiye’de Canlı Hayvan Sayısı Şekil 23 - Türkiye’de Tarım Sektörü Sera Gazı Emisyonları Şekil 24 - Türkiye’de Tarım Sektörü Sera Gazı Emisyonlarının Kaynaklarına Göre Payları (2021) Şekil 25 - Türkiye’nin Toplam Sera Gazı Emisyonları ve AKAKDO Tutumları Şekil 26 - AKAKDO Sektörü Tutumlarının Kategoriler Bazında Dağılımı içeren bir yol haritası sunmayı amaçlamakta ve bu minvalde ilgili strateji ve eylem planını içermektedir. Oluşturulan bu plan, bilimsel temellere dayanmakta ve kurumsal politikaları, uzman görüşlerini, sera gazı azaltımı noktasındaki ihtiyaçları bir araya getirerek kapsamlı bir yaklaşım sunmaktadır. 12 Strateji ve Eylem Planımız; enerji, sanayi, binalar, ulaştırma, atık, tarım ile ’Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (AKAKDO) sektörleri ile karbon fiyatlandırma mekanizmaları ve adil geçiş konularında sera gazı azaltım politikalarını kapsayan 49 strateji ve 260 eylemi içermektedir. Bu strateji ve eylem planı, ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadelesinde bir dönüm noktası olarak görülmeli ve kamu, özel sektör, sivil toplum ve bireyler arasında güçlü işbirliği ile uygulanmalıdır. Önsöz İklim değişikliği, bugünün dünyasında karşılaştığımız en büyük çevresel tehditlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu evrensel sorun, sadece bireyleri, ülkeleri değil, ortak evimiz dünyamızı olumsuz etkilemekte ve gezegenimizin sürdürülebilirliği için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Güncel çalışmalar, sanayi öncesi döneme göre küresel sıcaklık artışının 1,1 °C’ye ve yıllık küresel sera gazı emisyonlarının ise 59 milyar ton CO2 eşdeğerine ulaştığını ortaya koymaktadır. Bu kritik noktada, iklim değişikliğine sebep olan sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik kararlı bir duruş sergileme sorumluluğunu taşımaktayız. İklim değişikliği ile etkin mücadele edilebilmesi için, Paris Anlaşması kapsamında belirlenen küresel sıcaklık artışının 1,5 °C ile sınırlandırılması hedefine yönelik çalışmaların hızlanması gerekmektedir. Bu çerçevede ülkemiz, 2021 yılında Paris Anlaşması’na taraf olmuş ve 2053 yılına yönelik “Net Sıfır Emisyon” hedefini açıklamıştır. Bu gelişmelerin akabinde Türkiye, 2015 yılında Birleşmiş Milletlere sunduğu Niyet Edilmiş Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC) güncellemiş ve referans senaryoya göre %21 olan emisyon azaltım hedefini %41’e çıkarmıştır. Bu gelişmeler, ülkemizin iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ortaya koymuştur. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve NDC dikkate alınarak, Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini belirlemek ve bu kapsamda yürütülecek faaliyetleri tasarlamak amacıyla yeni bir iklim değişikliği stratejisi ve eylem planının hazırlanmasına karar verilmiştir. Bu çerçevede, İklim Değişikliği Başkanlığımız koordinasyonunda ilgili tüm paydaşların katkıları ile “İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı 2024-2030” hazırlanmıştır. Bu belge, iklim değişikliğiyle mücadelede 2030 yılına kadar süreci Bu belge, iklim değişikliğiyle mücadelede ortak bir vizyon etrafında birleşmeyi ve sürdürülebilir bir geleceği beraber inşa etmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Strateji ve Eylem Planımızın, hem ulusal hem de küresel düzeyde daha sürdürülebilir bir dünya için adım atma vizyonumuzun gerçekleşmesine katkıda bulunacağına inanıyorum. Mehmet ÖZHASEKİ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı 13 Paris Anlaşmasına taraf olması ile birlikte Türkiye, Ulusal Katkı Beyanının (NDC) güncellenmesi, İklim Değişikliği Azaltım Strajisi ve Eylem Planı ve 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisinin hazırlanması çalışmalarına Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliği ile başlamıştır. Bu çerçevede 2015 yılında Referans Senaryoya kıyasla %21’e kadar azaltım olarak açıklanan ulusal azaltım hedefi, güncellenerek %41’e yükseltilmiş ve Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı 13 Nisan 2023 tarihinde BMİDÇS’ye sunulmuştur. 14 Yönetici Özeti İklim Değişikliğinin olumsuz etkileri günümüzde belirgin bir şekilde hissedilmeye başlanmış ve aşırı sıcak hava dalgaları, ani ve şiddetli yağışlar, sel ve kuralık gibi aşırı iklim ve hava olaylarının hem bölgesel hem de küresel ölçekte meydana gelmesinde artış yaşanmıştır. Bu durumun ana sebebi, sanayi devrimi ile artan fosil yakıt kullanımı sonucu atmosfere salınan sera gazı emisyonlarındaki hızlı yükseliş olarak görülmektedir. Buna bağlı olarak ortalama küresel sıcaklık 1850 yılından 2020 yılına kadar yaklaşık olarak 1.1 °C artarken, bu şekilde devam edilmesi halinde bu yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışının 3 °C’yi bulması beklenmektedir. İklim değişikliği ile küresel bazda ortak mücadele edilmesi için 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), 1997 yılında Kyoto Protokolü ve 2015 yılında Paris Anlaşması kabul edilmiştir. Paris Anlaşması ile birlikte, iklim değişikliği ile mücadelede paradigma değişikliğine gidilerek küresel sıcaklık artışının sınırlandırılmasına yönelik sayısal hedefler belirlenmiştir. Anlaşma ile belirlenen küresel sıcaklık artışının 1.5 °C ile sınırlandırılması hedefine ulaşılabilmesi için, 2030 yılına kadar %45 emisyon azaltımının sağlanması ve yüzyıl ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşması gerektiği ifade edilmiştir. Türkiye, 2004 yılında taraf olduğu BMİDÇS’nin “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesi çerçevesinde hem sera gazı emisyonlarının azaltılması hem de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlanması konularında çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olduğu 21 Eylül 2021 tarihinde 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ise yeşil kalkınma devrimiyle bir bütün olarak 27 Eylül 2021 tarihinde açıklanmıştır. Bu gelişmeler akabinde Türkiye, 11 Kasım 2021 tarihinde Paris Anlaşmasına taraf olmuştur. Türkiye, iklim değişikliği ile mücadelede kararlığını hem net sıfır emisyon hedefi vererek hem de Paris Anlaşması’na taraf olarak da göstermiştir. 2053 Net Sıfır Hedefimizin açıklanmasını müteakip, ülkemizin iklim değişikliğine yönelik uzun dönemli yol haritasının yapı taşlarını tüm paydaşlarla belirlemek amacıyla Türkiye’nin ilk İklim Şurası 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir. Şuraya kamu, özel sektör, üniversiteler, STK’lar ve öğrenciler dahil olmak üzere çeşitli paydaş gruplarından yaklaşık 5000 kişi katılmıştır. Şura sonrası 76’sının önceliklendirildiği toplam 217 tavsiye kararı ile Türkiye’nin uzun dönemli iklim değişikliği politikalarına yön veren bir yol haritası belirlenmiştir. Bu yol haritası, İklim Kanunu, NDC, İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı ve Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi hazırlıkları için temel teşkil etmiştir. 12. Kalkınma Planında da (2024-2028) “Çevrenin Korunması” başlığı altında Paris Anlaşması ve Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı çerçevesinde ulusal koşullar gözetilerek sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum eylemlerinin güçlendirilmesine ilişkin bir tedbir yer almaktadır. Diğer taraftan Orta Vadeli Program (OVP) 2024-2026’da “Yeşil Dönüşüm” başlığı altında “2053 net sıfır emisyon hedefi ve ulusal kalkınma öncelikleri doğrultusunda, sera gazı emisyon azaltımını destekleyen, iklim değişikliğine uyum kapasitesini artıran, rekabetçiliği ve verimliliği ön planda tutan, adil geçişi gözeten ve küresel finansman kaynaklarından azami düzeyde faydalanarak ulusal teşvik mekanizmalarını geliştiren bir yaklaşımla ülkemizin yeşil dönüşüm süreci hızlandırılacaktır” denilmiştir. 29/10/2021 tarihli 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Resmî Gazete 29/10/2021- 31643) ile “Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmaları kapsamında ulusal ve uluslararası düzeyde politika, strateji ve eylemleri belirlemek, müzakere süreçlerini yürütmek, kurum ve kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak” görevleri İklim Değişikliği Başkanlığı’na verilmiştir. Bu minvalde, İklim Şurası Kararları, 12. Kalkınma Planı ve OVP 2024-2026 çerçevesinde İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planının hazırlanmasına yönelik kararlar ve tedbirler yer almakta olup İklim Değişikliği Başkanlığı bu kapsamda görevli kılınmıştır. Bu kapsamda NDC çalışmalarının tamamlanmasından sonra, Türkiye’nin İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’nın (2024-2030) hazırlanmasına başlanılmış ve süreç şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmüştür. Eylem Planının kapsamı; Enerji, Sanayi, Binalar, Ulaştırma, Tarım, Atık 15 16 ile Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (AKAKDO) olan 7 ana azaltım sektörü ile Adil Geçiş ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları olmak üzere 2 yatay kesen tema alanı olarak belirlenmiştir. Eylem Planı hazırlık çalışmaları kapsamında öncelikle mevcut ulusal ve uluslararası çalışmalar dikkate alınarak ihtiyaç analizi ile politika haritalama çalışmaları gerçekleştirilmiş olup, ardından tüm paydaşlarla İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı politika ve önlemlerini formüle etme süreci yürütülmüştür Bu çerçevede, söz konusu sektörlere yönelik strateji ve eylemlerin belirlenmesi ve istişare edilmesi amacıyla kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından toplam 175 kurum ve kuruluştan 2,000’den fazla kişinin katılımı ile çok sayıda sektörel çalıştaylar ve toplantılar düzenlenmiştir. Bu kapsamda 7 ana azaltım sektörü ve 2 yatay kesen tema alanına yönelik 49 strateji ve 260 eylemden oluşan Eylem Planı’nın temel sektörel stratejileri arasında; • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • Enerji verimliliğinin tüm sektörlerde yaygınlaştırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının azami seviyeye çıkarılması, Sanayide ürün bazında karbon ayak izinin ve karbon yoğunluğunun azaltılması, Sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması, İmalat sanayi sektörlerinde döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi Neredeyse sıfır enerjili binaların yaygınlaştırılması, Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması, Ulaştırma sektöründe elektrifikasyon sistemlerinin geliştirilmesi, Entegre ulaştırma sistemlerinin geliştirilmesi, Sıfır/düşük emisyonlu ulaştırma sistemlerine geçişin sağlanması, İklim değişikliği ile etkili mücadele için yutak alanların korunması ve artırılması, Ormancılık ve tarım işletmelerinin yüksek katma değerli döngüsel biyoekonomiye geçişin sağlanması, Doğa dostu tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, Bilinçli gübre kullanımının sağlanması, Hayvancılık kaynaklı metan emisyonlarının azaltılması, Atıkların oluşmadan önlenmesi ve azaltılması, Atıkların üretimde hammadde/kaynak olarak kullanımının artırılması, Türkiye’de emisyon ticaret sisteminin kurulması, Diğer karbon fiyatlandırma mekanizmaları konusunda altyapı çalışmalarının yapılması, Temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, Tüm sektörlerde dijitalleşmenin sağlanması, Sera gazı azaltımına yönelik teşvik ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi, Sürdürülebilir yatırım araçlarının geliştirilmesi, • Düşük emisyonlu bir ekonomiye geçişin adil dönüşüm ilkesiyle planlanması, • Adil geçiş ve istihdamın dönüşümü için kapasitenin geliştirilmesi, • Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefinin eğitim sistemine entegre edilmesi yer almaktadır. Katılımcı ve kapsayıcı bir bakış açısı ile sektörlere ilişkin sera gazı azaltım politikalarını ortaya koyan Eylem Planı, NDC’nin hedeflerine ulaşmak için belirlenmiş, doğrudan sera gazı emisyon azaltımına yönelik temel strateji ve eylemler ile sorumlu ve ilgili kuruluşlara bir yol haritası sunmaktadır. Eylem Planının etkin bir şekilde uygulanması ve izlenmesi çeşitli sektörler ve yönetim düzeyleri arasında iş birliği ve koordinasyon sağlanmasını gerekli kılmaktadır. Bu bağlamda belirlenen strateji ve eylemlerin ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından hassasiyetle uygulanması büyük önem arz etmektedir. 17 GİRİŞ 1.1. İklim Değişikliği Bağlamında Uluslararası Süreç ve Paris Anlaşması 20 21 1988 yılında Dünya Meteoroloji Örgütü ve BM Çevre Programı tarafından iklim değişikliğinin ölçeği, zamanlaması ve potansiyel çevresel ve sosyoekonomik etkilerine ilişkin bilimsel değerlendirmeler sunmak ve olası mücadele stratejileri geliştirmek amacıyla kurulan IPCC’nin 1990 tarihli Birinci Değerlendirme Raporu, insan faaliyetlerinin sera gazlarının atmosferdeki miktarını önemli ölçüde artırdığını ve küresel ısınmaya yol açtığını tespit etmiştir. Bu raporun çıktıları 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kabulüne dayanak oluşturmuştur. 1. Giriş Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından yayımlanan “Altıncı Değerlendirme Raporunda” sera gazı emisyonları başta olmak üzere, insan faaliyetlerinin tartışmasız bir şekilde küresel ısınmaya neden olduğu, Sanayi Devrimi öncesi dönemden günümüze küresel sıcaklıkların 1.1 °C civarında artış gösterdiği, mevcut süreçlerle devam edildiği takdirde ise küresel ısınmanın 2100 yılında 3°C civarında gerçekleşeceği belirtilmektedir. Raporda, sürdürülebilir olmayan enerji kullanımı, arazi kullanımı ve diğer faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artmaya devam ettiğinin, tüm ekosistemlerde yaygın ve hızlı değişimler meydana geldiğinin ve insan kaynaklı iklim değişikliğinin dünya genelinde her bölgede iklimi etkilemekte olduğu belirtilmektedir. Bu durumun küresel bazda hali hazırda olumsuz etkilere yol açtığı ve tarihsel olarak iklim değişikliğine en az katkıda bulunan kırılgan toplulukların bu durumdan orantısız bir şekilde olumsuz etkilendiği de rapor içerisinde verilen önemli bulgular arasındadır. IPCC’nin “1.5°C Küresel Isınma Özel Raporu” ise Paris Anlaşması kapsamında sunulan mevcut ulusal katkı beyanlarının küresel emisyon sonuçlarına ilişkin tahminlerin 2030’dan sonra küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlayamayacağını göstermekte olduğunun altını çizmektedir. Diğer taraftan sağlık, geçim kaynakları, gıda güvenliği, su temini, insan güvenliği ve ekonomik büyümeye yönelik iklimle ilgili risklerin 1.5°C’lik ısınma ile artacağı ve 2°C ile daha da yükseleceği öngörülmektedir. Uluslararası iklim değişikliği rejimi; BMİDÇS, Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması ile bunların ilgili organlarının çalışmaları ile şekillenmektedir. Rejim sürekli olarak gözden geçirilmekte ve yeni veya değişen koşullara ve bilimsel bilgilere yanıt verecek şekilde güncellenmektedir. BMİDÇS’nin ikinci maddesinde sözleşmenin amacı “atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarının iklim sistemine tehlikeli insan kaynaklı müdahaleyi önleyecek bir seviyede tutulması” olarak tanımlamaktadır. Söz konusu stabilizasyonun, ekosistemlerin iklim değişikliğine doğal olarak uyum sağlamasına, gıda üretiminin tehdit altında olmamasına ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesine imkan verecek bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin nihai amacına ulaşılması çerçevesinde 1997 yılında Ek-I ülkeleri için sayısallaştırılmış emisyon sınırlama ve azaltma hedefleri içeren Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Fakat, bazı büyük sera gazı emisyonuna sahip ülkeler ile gelişmekte olan ekonomilerin bu çerçevenin dışında kalması Protokol’ün toplam küresel sera gazı emisyonları bakımından kapsamının giderek daralmasını beraberinde getirmiş ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel çabalara tüm ülkeleri, özellikle de tüm büyük emisyon yayan ülke ve ekonomileri, dahil edecek daha geniş tabanlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunun farkına varılmasına yol açmıştır. Bu noktada; Cancun ve Durban Konferansları, Paris Anlaşması’nın kabul edilmesine yol açan müzakerelerin temelini oluşturmuştur. Cancun Anlaşmaları, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi seviyelerin 2°C altında tutmaya yönelik uzun vadeli bir hedef belirlemiştir. Durban Konferansı, Sözleşme kapsamındaki çok taraflı kurallara dayalı rejimi güçlendirmek amacıyla “Sözleşme kapsamında tüm Taraflar için geçerli yasal güce sahip bir protokol, başka bir yasal araç veya üzerinde anlaşmaya varılmış bir sonuç geliştirmek için bir süreç” başlatmıştır. 22 İklim değişikliği ile mücadele çabalarına ivme kazandırmak ve daha istekli hedefler koymak için hazırlanan Paris Anlaşması, 12 Aralık 2015’te Fransa’nın Paris kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda (COP21) 196 ülke tarafından kabul edilmiş ve 4 Kasım 2016’da yürürlüğe girmiştir. Genel hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme göre 2°C’nin altında tutmak ve mümkünse 1,5°C ile sınırlamak olan Paris Anlaşması; iklim değişikliği konusunda yasal olarak bağlayıcı uluslararası bir anlaşmadır. IPCC’ye göre küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılması için sera gazı emisyonlarının en geç 2025 yılından önce zirve yapması ve 2030 yılında 2019 yılına göre %45 oranında azaltılması, yüzyıl ortasında ise net sıfıra ulaşılması gerekmektedir. Paris Anlaşması çok taraflı iklim değişikliği sürecinde bir dönüm noktasıdır, çünkü ilk kez bir Anlaşma tüm ülkeleri iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve etkilerine uyum sağlamak üzere bir araya getirmektedir. Paris Anlaşmasının uygulanması; mevcut en iyi bilime dayalı ekonomik ve sosyal dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Anlaşma, ülkeler tarafından yürütülen ve giderek daha iddialı hale gelen ve Ulusal Katkı Beyanı (NDC) olarak adlandırılan beş yıllık bir iklim eylemi döngüsü üzerinde çalışmaktadır. Anlaşmaya göre taraf ülkeler her beş yılda bir NDC’lerini BMİDÇS Sekretaryasına sunmakla yükümlü olup, birbirini izleyen her NDC’nin, bir önceki NDC’ye kıyasla giderek daha yüksek bir azim derecesini yansıtması amaçlanmaktadır. Ülkeler NDC’lerinde, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak amacıyla sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak üzere atacakları adımları ve ilgili hedeflerini bildirmektedirler. Diğer taraftan uzun dönemli hedefe yönelik çabaları daha iyi çerçevelemek için Paris Anlaşması’nın 4. maddesi uyarınca, Taraflar uzun vadeli düşük emisyonlu iklim değişikliği stratejilerini sunmaya davet edilmiştir. Şimdiye kadar 70 ülke1 tarafından sunulan Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejileri kapsamında ülkeler kendi kabiliyetleri ve koşulları doğrultusunda uzun dönemli stratejilerini ve eylemlerini açıklamaktadır. Uzun dönemli stratejiler, NDC’lere uzun vadeli bakış sunmaktadır. Bununla birlikte, NDC’ler ülkelerin uzun vadeli planlama ve kalkınma öncelikleri bağlamına yerleştirilerek gelecekteki kalkınma süreçleri için bir vizyon ve yön sağlamaktadır. 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle 1.2. Türkiye’nin İklim Değişikliği ile Mücadele Süreci 23 Türkiye; kalkınma öncelikleri ve uluslararası gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, ekonomik, sosyal ve çevresel konuları dengeli bir şekilde ele almakta ve sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerlemeyi hedeflemektedir. Diğer taraftan Türkiye bu noktada özel koşulları ve ulusal imkânları ile iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik küresel çabalara katkı sağlamaktadır. IPCC’ye göre Türkiye’nin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biridir. Türkiye’de özellikle 2018’den itibaren meteorolojik afetlerin oluşum sayılarında belirgin bir artış görülmüştür. 2010-2021 yılları arasında ülkemizin farklı kesimlerini farklı ölçülerde etkileyen 8.274 meteorolojik karakterli doğa kaynaklı afet rapor edilmiştir. Türkiye’de iklim değişikliğine bağlı olarak artması öngörülen doğal afetler; orman yangınları, fırtınalar, seller, dolu, sıcak hava dalgaları, heyelan ve çığ olarak sıralanmaktadır. Ülkemiz BMİDÇS’ye 2004 yılında, Kyoto Protokolü’ne 2009 yılında taraf olmuştur. Sözleşme kapsamında 12 Aralık 2015 tarihinde kabul edilen ve 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren ve uygulama dönemi olarak Kyoto Protokolünden sonraki dönemi kapsayan Paris Anlaşması, önemli bir dönüm noktasıdır. Türkiye 2015 yılında Paris Anlaşmasını kabul etmiş ve 22 Nisan 2016’da Anlaşmayı gelişmekte olan ülke olduğu vurgusuyla imzalamıştır. Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ise 7 Ekim 2021 tarihli ve 31621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan Kanunda, “Türkiye, Anlaşma ve mekanizmalarının ekonomik ve sosyal kalkınma hakkına halel getirmemesi koşuluyla, gelişmekte olan bir ülke olarak ve ulusal katkı beyanları kapsamında Anlaşmayı uygulayacaktır” hükmü yer almaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 27 Eylül 2021 tarihinde 2053 net sıfır emisyon hedefi açıklanmış ve böylece ülkemizin yeşil kalkınma hamlesi başlatılmıştır. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olma iradesi neticesinde başlatılmış olan yeşil dönüşüm süreci tüm sektörlerde kapsamlı bir değişimi ve dönüşümü beraberinde getirmektedir. Bu süreci, tüm kurumlarımızla birlikte yürütmek üzere İklim Değişikliği Başkanlığı, 29 Ekim 2021 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı kuruluş olarak kurulmuştur. İklim Değişikliği Başkanlığı, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmaları kapsamında ulusal ve uluslararası düzeyde politika, strateji ve eylemleri belirlemek, müzakere süreçlerini yürütmek, kurum ve kuruluşlarla koordinasyonu sağlamakla sorumlu kılınmıştır. 24 Türkiye, Paris Anlaşması’nın yeşil ve sürdürülebilir bir dünya için önemli bir fırsat sunduğuna inanmakta, iklim değişikliği azaltım ve uyum politikalarının uygulanmasını desteklemektedir. Ayrıca, Avrupa Birliği’ne (AB) katılım sürecinde olan bir ülke olarak Türkiye, AB politikalarını yakından takip etmekte ve ilgili müktesebata uyum sağlamak amacıyla iklim değişikliği ve çevre konularında mevzuat geliştirmektedir. Türkiye’nin iklim değişikliği politikası; azaltım ve uyuma ilişkin çeşitli yerel ve ulusal politika belgeleri, stratejiler ve eylem planları ile yapılandırılmıştır. Diğer taraftan Türkiye’nin azaltım potansiyelini belirlemek ve hayata geçirebilmek için ilgili bakanlıklar ve kamu kurumları tarafından hazırlanmış, güncellenmiş veya hazırlanmakta olan çeşitli plan ve stratejiler bulunmaktadır. 1.4. Türkiye’nin Sera Gazı Emisyonları 1.3. Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (AKAKDO) sektörü hariç toplam sera gazı emisyonlarını 2021 yılında 564,4 Mton CO2-eşd olarak hesaplanmıştır. Bu, 2020 yılına kıyasla emisyonlarda 40,4 Mton veya %7,7’lik bir artış ve 1990 yılına kıyasla %157,1’lik bir artış anlamına gelmektedir [1] (Tablo 1, Şekil 1). NDC’ler Paris Anlaşması’nın ve uzun vadeli hedeflerine ulaşılmasının merkezinde yer almaktadır. “Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve görece kabiliyetler ilkesi” göz önünde bulundurularak, BMİDÇS taraf ülkelerin, küresel iklim eylemlerine mümkün olduğunca kendi çabaları doğrultusunda katkı sağlayacakları öngörülmüş ve bu kapsamda ülkelerin, Anlaşmanın azaltım, uyum, finans, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme konusundaki ana amacını gerçekleştirmek için yürüttükleri faaliyetleri içeren NDC’leri, her 5 yılda bir güncelleyerek BMİDÇS Sekreteryası’na sunmaları istenmiştir. 25 Ulusal sera gazı emisyon envanteri 2006 IPCC Kılavuzları kullanılarak hazırlanmaktadır. Sera Gazı Envanteri, karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot oksit (N2O), florlu gazlar (F-gazlar), hidroflorokarbonlar (HFC’ler), perflorokarbonlar (PFC’ler), kükürt hegzaflorür (SF6) ve nitrojen triflorür (NF3) gibi doğrudan sera gazlarını içermektedir. Envanter; enerji, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, tarım ve atık kaynaklı sera gazı emisyonları ve arazi kullanımı, arazi kullanımı değişikliği ve ormancılıktan (AKAKDO) kaynaklanan emisyonlar ve uzaklaştırmaları içermektedir. Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1/CP.20 kararları uyarınca, Sözleşme’nin 2. Maddesinde belirtilen nihai amacına yönelik Niyet Edilmiş Ulusal Katkı Beyanını (INDC) BMİDÇS’ye Eylül 2015’te sunmuştur. Türkiye INDC ile 2030 yılına kadar referans senaryoya göre %21’e kadar sera gazı azaltım hedefini açıklamıştır. Paris Anlaşmasına taraf olan ülkeler; beş yılda bir BMİDÇS’ye her seferinde daha iddialı azaltım hedefleri (ve isteğe bağlı olarak iklim değişikliğine uyum hedefleri) içerecek şekilde NDC’lerini sunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda Türkiye, Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı’nı 13 Nisan 2023 tarihinde BMİDÇS’ye sunmuştur. Türkiye referans senaryoya kıyasla, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu %41 azaltacağı taahhüdünde bulunmuştur (2030 yılında 695 Mt CO2 eşd.). Türkiye’nin güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı ekonomi genelinde olup kapsamlı azaltım ve uyum eylemlerinin yanı sıra uygulama araçlarını da içermektedir. Türkiye’nin azaltım hedefi, 2053 yılına kadar net sıfır hedefine ulaşma yönündeki uzun vadeli hedefine doğru atılmış bir adımdır. Şekil 1 - Sera gazı emisyonları ve uzaklaştırmaları (1990-2021) [1] Enerji emisyonları 2021 yılında 2020 yılına kıyasla %9,8 artarak 402,5 Mton CO2-eşd ulaşmıştır. 1990 yılına kıyasla %188,4’lük bir artış söz konusudur. Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımındaki emisyonlar 2021 yılında 75,1 Mton CO2-eşd olarak gerçekleşmiştir ve 2020 yılındaki emisyonlara göre %10,6 oranında artmıştır. Tarım ve atık sektörlerindeki emisyonlar 2021 yılında sırasıyla 72,1 Mton CO2-eşd ve 14,7 Mton CO2-eşd olarak gerçekleşmiştir. Tablo 1- Sera Gazı Emisyonları ve Uzaklaştırmaları (1990-2021) [1] 1990 26 1995 2000 2005 2010 2015 2020 2021 Enerji 139,54 166,30 216,04 244,48 287,88 341,99 366,57 402,48 Endüstriyel İşlemler ve Ürün Kullanımı 22,86 25,52 26,20 34,25 49,06 59,72 67,96 75,14 Tarım 46,05 44,08 42,33 42,44 44,41 56,13 73,15 72,08 AKAKDO -66,51 -67,77 -68,05 -71,78 -71,88 -72,81 -56,95 -47,15 Atık 11,08 14,34 17,45 17,12 16,31 14,70 12,35 16,40 Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı kaynaklı florlu gazlara ilişkin sera gazı emisyonlarına dair sayısal veriler aşağıda verilmiştir (Şekil 3, Tablo 2). 27 Tablo 2 - Florlu Sera Gazı Emisyonları (Milyon ton CO2-eş) [1] 1990 1995 2000 2005 2010 2015 2020 2021 HFC’ler 0,0 0,0 0,1 1,1 3,1 4,8 6,5 7,2 PFC’ler 0,5 0,4 0,4 0,4 0,4 0,1 0,0 0,0 SF6 0,0 0,0 0,0 0,0 0,1 0,1 0,2 0,1 Şekil 2’de ulusal envanterin dört ana emisyon kategorisine göre kırılımı sol tarafta yer alan pasta grafiğinde verilmiştir. 2021 yılında, enerji sektörü toplam emisyonların %71,3’ü ile en büyük paya sahip olmuştur. Enerji sektörünü %13,3 ile endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı, %12,8 ile tarım ve %2,6 ile atık sektörleri takip etmiştir (Şekil 2). Aynı şeklin sağ tarafında yer alan pasta grafiğinde ise enerji altında yer alan alt sektörlerin toplam emisyonlar içerisindeki payları gösterilmektedir. Şekil 3 - Florlu sera gazı emisyonları (1990-2021) [1] Şekil 2 - 2021 yılı sera gazı emisyonlarının sektörel dağılımı [1] 1.5. İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (İDASEP) Hazırlama Süreci 28 Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olması iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yapılan ulusal çalışmalara ivme kazandırmıştır. 21-25 Şubat 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk İklim Şurası sonucunda, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi için bir vizyon oluşturmak üzere 217 tavsiye kararı kabul edilmiş, bunlardan 76’sı önceliklendirilmiş ve tüm öneriler kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu kararlar, İklim Kanunu, NDC, İklim Değişikliği Azaltım ve Uyum Eylem Planları ve Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi hazırlıkları için temel teşkil etmiştir. 12. Kalkınma Planı’nda da (2024-2028) “Çevrenin Korunması” başlığı altında Paris Anlaşması ve Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı çerçevesinde ulusal koşullar gözetilerek sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum eylemlerinin güçlendirilmesine yönelik yol haritaları ile ilgili strateji ve eylem planlarının hazırlanmasına ilişkin bir tedbirler yer almaktadır. Diğer taraftan Orta Vadeli Program (OVP) 2024-2026’da “Yeşil Dönüşüm” başlığı altında “2053 net sıfır emisyon hedefi ve ulusal kalkınma öncelikleri doğrultusunda, sera gazı emisyon azaltımını destekleyen, iklim değişikliğine uyum kapasitesini artıran, rekabetçiliği ve verimliliği ön planda tutan, adil geçişi gözeten ve küresel finansman kaynaklarından azami düzeyde faydalanarak ulusal teşvik mekanizmalarını geliştiren bir yaklaşımla ülkemizin yeşil dönüşüm süreci hızlandırılacaktır” ifadesi yer almaktadır. hazırlık çalışmaları NDC politika belirleme çalışmaları ile eşgüdüm içerisinde gerçekleştirilmiştir. Burada NDC ve 2030 erimli eylem planlarının uyumu ve tutarlılığı hedeflenmiştir. Çalışmalar; Türkiye’nin iklim değişikliği politikalarının, stratejilerinin, planlarının ve önlemlerinin ele alındığı ihtiyaç analizi ile başlamıştır. İhtiyaç analizi ve politika haritalama çalışmasının tamamlanmasının ardından tüm bakanlıklar ve özel sektör kuruluşları veri toplama, varsayımları belirleme, Ulusal Katkı Beyanı ile İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı politika ve önlemlerini formüle etme sürecine dahil olmuştur. Belge hazırlama sürecinde; her sektörden paydaşlarla 100’den fazla toplantı gerçekleştirilmiştir. Toplantılara kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından 2.000’den fazla kişi katılım sağlamıştır. Katılımcılar arasında cinsiyet dengesi gözetilmiştir. Toplantılar, yapılan ikili görüşmeler ve e-postalar yoluyla alınan paydaş görüşlerinin yanı sıra iki defa da resmi yazı ile görüşler alınmış ve eylem planına yansıtılmıştır. Bu çalışmaların ardından İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı 2024-2030, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nun onayına sunulmuştur. İDASEP hazırlık süreci Şekil 5’te gösterilmektedir. Ülkemizde; 29/10/2021 tarihli ve 85 sayılı “Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” (Resmî Gazete 29/10/2021-31643) ile “Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmaları kapsamında ulusal ve uluslararası düzeyde politika, strateji ve eylemleri belirlemek, müzakere süreçlerini yürütmek, kurum ve kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak” görevleri İklim Değişikliği Başkanlığı’na verilmiştir. İklim Şurası Kararları, 12. Kalkınma Planı ve OVP 2024-2026 çerçevesinde İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’nın (2024-2030) hazırlık çalışmaları başlatılmış olup süreç şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütülmüştür. İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı hazırlama süreci NDC hazırlıkları ile paralel olarak yürütülmüş, çalışmaya yönelik temel prensipler belirlenmiş ve tüm sürece yansıtılmıştır (Şekil 4). Eylem planı; temel azaltım sektörleri olarak tanımlanan “Enerji, Sanayi, Binalar, Ulaştırma, Atık, Tarım ve AKAKDO” olmak üzere yedi ana azaltım sektörü ve “Adil Geçiş ve Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları” olmak üzere 2 yatay kesen tema alanı üzerine yapılandırılmıştır. Eylem Planı Şekil 4 - NDC ve İDASEP hazırlık süreci prensipleri 29 Şekil 5 - İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı hazırlık süreci Kasım 2022 26. Taraflar toplantısında NDC’nin açıklanması Eylül 2023 Şubat Mart 2023 Çalıştayda alınan görüşler doğrultusunda İDASEP’in taslağının oluşturulması Haziran 2023 İDASEP son taslağının tamamlanması İDUKK üyesi kurumlardan resmi yazı ile görüş alınması Kurumlardan resmi görüşlerin alınması Kasım 2023 İDASEP Taslağının İDUKK 2023/1’e sunulması I. IDASEP Çalıştayı Ocak 2023 Tüm paydaşlara İDASEP çerçevesinin sunulması Temmuz II. IDASEP Çalıştayı Mayıs 2023 Taslak İDASEP’in sunumu ve ilave görüşlerin alınması 2023 İDUKK Sera Gazı Azaltım Çalışma Grubu Toplantısı ile görüşlerin alınması Ekim 2023 Kurum resmi görüşlerinin işlenerek İDASEP’e son halinin verilmesi Aralık 2023 İDASEP’in İDUKK tarafından kabulü 1.6 İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (İDASEP) Özeti Tablo 4 - Sektörel Stratejiler ENERJİ 32 Eylem planı; Enerji, Sanayi, Binalar, Ulaştırma, Atık, Tarım ve AKAKDO olmak üzere 7 ana azaltım sektörünü ele almaktadır. Enerji sektörü altında elektrik üretimi konusu yer almakta olup, diğer sektörlerdeki enerji kullanımı ilgili sektörler altında değerlendirilmiştir. Eylem Planı hazırlanırken bütünlüğü sağlamak için sektöre yönelik teşvikler, finansman ihtiyacı, teknoloji, kapasite geliştirme ve eğitim faaliyetleri gibi konulara ilgili sektörlerin strateji ve eylemleri altında yer verilmiştir. Eylem Planı hazırlığı sırasında yapılan toplantılar ve çalışmalar neticesinde 7 sektör dışında “adil geçiş ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları”na yönelik ayrı başlıklar açılması ve bu konulara yönelik strateji ve eylemlerin detaylandırılmasına karar verilmiştir. Diğer taraftan tüm sektörler için strateji ve eylemler içerisinde toplumsal fırsat eşitliğinin anaakımlaştırılması dikkate alınmıştır. Eylem Planı’ndaki toplam 9 bölümde 49 strateji ve bu stratejilerin altında 260 eylem yer almaktadır (Tablo 3). Stratejiler, sektörel ölçekte mevzuat, teknik altyapı, teknoloji, finans, kapasite geliştirme, eğitim ve toplumsal farkındalık gibi farklı alanlarda atılması gereken adımları ortaya koymaktadır (Tablo 4). Söz konusu stratejiler kapsamında yer alan her eylem için çeşitli izleme göstergeleri ve sorumlu kurum ve kuruluşlar da belirlenmiştir. Eylem Planı kapsamında toplamda 47 sorumlu kurum ve kuruluş yer almaktadır. Tablo 3 - Sektörlere Göre Strateji ve Eylem Sayısı Enerji 5 strateji, 37 eylem Sanayi 8 strateji, 32 eylem Binalar 6 strateji, 18 eylem Ulaştırma 4 strateji, 36 eylem Atık 9 strateji, 34 eylem Tarım 7 strateji, 27 eylem AKAKDO 5 strateji, 49 eylem Adil Geçiş 1 strateji, 7 eylem Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları 4 strateji, 20 eylem Toplam 49 strateji, 260 eylem • • • • • Elektrik üretiminin karbon yoğunluğunun azaltılması Elektrik sektörünün diğer sektörler ile eşleştirilmesi ve talep tarafı katılımının desteklenmesi Elektrik altyapısının güçlendirilmesi, verimliliğin artırılarak iletim ve dağıtımda teknik kayıp oranının azaltılması Elektrik üretiminde düşük karbonlu üretim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve alternatiflerin güçlendirilmesi Engellenemeyen sera gazı emisyonlarının azaltılması için karbon yakalama, kullanma ve depolama yol haritası oluşturulması SANAYİ • • • • • • • • İmalat sanayine yönelik enerji verimliliği potansiyelinin en üst seviyede değerlendirilmesi İmalat sanayine yönelik yenilenebilir enerji kullanımının artırılması İmalat sanayide karbon ayakizinin düşürülmesi ve GSH başına CO2-eşd. yoğunluğunun azaltılması Sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması İmalat sanayi sektörü paydaşlarının kapasitelerinin geliştirilmesi Tüm imalat sanayi sektörleri için döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi Ar-ge ve inovasyon ile yeni teknoloji seçeneklerinin ulusal kaynaklarla geliştirilmesi Sürdürülebilir yatırım araçlarının geliştirilmesi ve yatırımcılara uygun finansman kaynaklarının oluşturulması BİNALAR • • • • • • Mevcut binalarda enerji verimliliğinin iyileştirilmesi Yeni binaların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi Binalarda elektrikli alet, ekipman ve cihazların kullanımında enerji verimliliğinin artırılması Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin kullanımının yaygınlaşması ve desteklenmesi Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) uygulaması ile çevre dostu tasarım ve yapı malzemelerinin kullanımının yaygınlaştırılması İnşaat ekosisteminde dijital dönüşümün sağlanmasında Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) araçlarının kullanımının sağlanması, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi 33 ULAŞTIRMA 34 • • • • Deniz/demiryoluna modal kayma sağlanması Ulaştırma sektöründe verimliliğin artırılması Ulaşım sistemlerinde sürdürülebilir/temiz enerji kaynaklarının kullanımı Sektörün dekarbonizasyonu için gerekli altyapı faaliyetlerinin yapılması ATIK • • • • • • • • • Atıkların ve atıksuyun oluşmadan önlenmesi ve azaltılması Atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım oranının artırılması Düzenli depolama tesislerine ön işleme tabi tutulmadan gönderilen atık oranının azaltılması Atıksu yönetiminin ve arıtma altyapısının iyileştirilmesi Sıfır atık uygulamaları ve sera gazı emisyon azaltımı kapsamında insan kaynaklarının geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması Atık yönetiminin, döngüsel ekonomi prensipleri ve sera gazı emisyon azaltımı dikkate alınarak, iyileştirilmesi için teşvik ve finansman mekanizmalarının geliştirilmesi Atık yönetiminin, döngüsel ekonomi prensipleri ve sera gazı emisyon azaltımı dikkate alınarak iyileştirilmesi için Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması ve teknolojik altyapının geliştirilmesi Atıkların üretimde hammadde/kaynak olarak kullanılmasının artırılması Atık yönetiminde kullanılan taşıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması TARIM • • • • • • • Hayvancılık kaynaklı metan emisyonlarının azaltılması Kimyasal gübre kullanımında etkinliğin sağlanması Pestisit ve anti-mikrobiyallerin kullanımının azaltılması Tarımsal üretimde kayıp, atık ve artık yönetiminin geliştirilmesi Arazi ve toprak yönetiminin etkinleştirilmesi Çiftçilerin uygun finansman olanaklarına ulaşımının sağlanması Tarım sektöründe faaliyet gösteren paydaşlara yönelik eğitim, bilinçlendirme ve kapasite geliştirme faaliyetlerinin cinsiyet dengesi gözetilerek yaygınlaştırılması ARAZİ KULLANIM, ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİKLİĞİ VE ORMANCILIK • • • • • Ekosistemlerin korunması, yönetilmesisürdürülebilir yönetimi ve genişletilmesiyutak alanların artırılması ile sera gazı tutumunun yıllık bazda düzenli olarak artırılması, ekosistem kaynaklı emisyonların azaltılması Ormancılık ve tarım işletmelerinin yüksek katma değerli döngüsel biyoekonomiye geçişinin sağlanması Sektörün Ar-Ge ve inovasyon bakımından güçlendirilmesi için proje desteklerinin 2030 itibariyle 2020 seviyesinin iki katına çıkarılması Sektörde karbon yönetimi konusunda yetişmiş teknik eleman ve profesyonel sayısının artırılması AKAKDO sektörüne yönelik teknoloji altyapısının geliştirilmesi ADİL GEÇİŞ • Adil geçiş ve istihdamın dönüşümü için kapasitenin geliştirilmesi KARBON FİYATLANDIRMA MEKANİZMALARI • • • • Türkiye’de Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) kurulması Diğer karbon fiyatlandırma araçları konusunda altyapı çalışmalarının yapılması Gönüllü karbon piyasası ve ulusal denkleştirme konusunda altyapı oluşturulması Paris Anlaşması’nın 6. maddesine katılımın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması 35 1.7 İDASEP İzleme Sistemi 36 İzleme ve değerlendirme; eylem planının uzun vadeli başarısını sağlamada kritik öneme sahiptir. İzleme süreci, iki önemli rol oynamaktadır. • • Planda yer alan eylemlerin performansının izlenmesi Planlanan çıktılara ve eylemlerinden elde edilen sonuçlara ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesi Başarılı bir izleme ve değerlendirme süreci eylemlerin etkililiğinin artırılmasında ve hesap verebilirlikte önemli rol oynamaktadır. Doğru bir izleme sistemi, eylemler için sürekli desteğin ve gerekli olabilecek ek finansmanın sağlanması için de yardımcı olabilmektedir. Eylem Planının etkin bir şekilde izlenmesi amacıyla İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından hazırlanan iklim portalı altında çevrimiçi bir izleme sistemi oluşturulacak ve tüm sorumlu ve ilgili kurumların faaliyetlerinin sürekli olarak güncel şekilde takip edilmesi ve raporlanması sağlanacaktır. İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında her bir eylemden sorumlu kurumlar geçmiş yıla ait gelişmeleri her yıl 1 Ocak-31 Mart tarihleri arasında çevrim içi izleme sistemine girecektir. Sisteme girilen bilgiler doğrultusunda yıllık izleme ve değerlendirme raporları İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından sektörlerden temel sorumlu kurumların katkıları ile her yılın en geç 30 Haziran tarihine kadar hazırlanacaktır. İzleme ve değerlendirme raporunda yer verilecek öneri ve atılması gereken adımlar İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu Çalışma Gruplarında ele alınacaktır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı koordinasyonunda hazırlanan yıllık değerlendirme raporları 31 Aralık tarihine kadar İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’na sunulacaktır. İhtiyaçlar doğrultusunda eylem planında münferit revizyonlar yapılması mümkün olabilecektir. İDASEP SEKTÖRLERİNE İLİŞKİN MEVCUT DURUM VE İLGİLİ STRATEJİ VE EYLEMLER ENERJİ 42 140.00 43 120.00 100.00 80.00 Elektrik Üretimi 60.00 Kombine Isı ve Elektrik Üretimi 40.00 20.00 0.00 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 2.1.1 Mevcut Durum Emisyonlar (Mton CO2-eş) 160.00 Türkiye’de nüfus artışı ve ekonomik büyümeye bağlı olarak enerji sektörü talebinde de artış görülmektedir. 2021 yılı Enerji Denge Tablosu verilerine göre toplam enerji arzı 159,432 milyon tep (ton eşdeğer petrol) olmuştur. Aynı yıl içinde elektrik ve ısı üretimi de 334.723 GWh olarak gerçekleşmiştir [2]. Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 2023 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla 106.071 MW olarak gerçekleşmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kurulu güç içerisindeki payı yaklaşık olarak %53’e ulaşmıştır. 2013 yılında mülga “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik’in yürürlüğe girmesi ile özellikle güneş enerjisine dayalı dağıtık elektrik üretimi kapasitesinde ciddi bir artış gündeme gelmiştir. Kurulu gücün en büyük kısmını 31.596 MW ile hidroelektrik santraller oluşturmaktadır. İkinci en yüksek kurulu güç 25.352 MW ile doğalgaz çevrim santrallerine aittir. Rüzgar kurulu gücü 11.643 MW ile üçüncü sırada yer almakta olup yerli kömür santralleri 11.440 MW, ithal kömür santralleri kurulu gücü ise 10.374 MW seviyesindedir. Güneş enerjisi kapasitesi önemli bir atılım yaparak 11.268 MW’a yükselmiştir. [3] Son yirmi yılda yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi hem pay hem de kaynak çeşitliliği olarak, takip edilen strateji, politikalar ve hayata geçirilen destek mekanizmaları ile beraber artış göstermiştir. 2022 yılı sonu itibarıyla ithal kömür ve yerli kömüre dayalı elektrik üretiminin toplam elektrik üretimi içerisinde yaklaşık %35’lik paya sahip olduğu görülmektedir. Diğer taraftan doğalgaza dayalı elektrik üretim payı 2008’li yıllardan itibaren %50 seviyelerinden 2022 yılı sonu itibarıyla %23’e kadar gerilemiştir. Şekil 6 - Elektrik üretiminden kaynaklanan emisyonlar ve gelişimi [1] 2022 yılı sonu itibarı ile Türkiye, 56.393 MW seviyesindeki kurulu güç ile yenilenebilir de önemli enerji kaynaklarından biri haline gelmiştir [4] Son yıllarda görülen bu hızlı büyüme oranı, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının bolluğu, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik uygulanan politika ve teşvikler ile özel sektörün yatırımlarını fosil kaynaklardan yenilenebilir enerjiye kaydırması olarak özetlenebilir. Elektrik üretimi, Türkiye’nin önemli emisyon kaynaklarından birisi olup yıllar içerisinde artış göstermektedir. Türkiye’de elektrik üretimi artarken sera gazı emisyonlarındaki değişim, kullanılan birincil enerji kaynaklarına göre farklılaşabilmektedir (Şekil 7). Tablo 5 - Elektrik ve Isı Üretiminin Toplam Sera gazı Emisyonları (milyon ton CO2-eşd) [1] 1990 1995 2000 Emisyonlar 32,9 46,0 73,4 2005 2010 2011 85,4 2012 108,9 120,0 120,9 2013 2014 2015 116,1 2016 2017 2018 2019 2020 2021 127,0 128,0 135,6 146,2 150,0 139,1 131,7 149,4 2021 yılında elektrik ve ısı üretimi emisyonları 149,395 Mt CO2-eşd sahip olup yalnızca elektrik sektöründen kaynaklanan emisyon 140,720 Mt CO2-eşd’dir (Tablo 5). Elektrik üretimi kaynaklı emisyonlar toplam emisyonlar içerisinde %24,8’lik bir paya sahiptir [1]. Örneğin 2021 yılında hidroelektrik kaynakların payı azalmış bunun yerine doğalgaz ile ikame edilmiş ve bir önceki yıllara göre elektrik üretimi kaynaklı emisyonlar artış göstermiştir. Diğer taraftan exlektrik üretimi ile buna bağlı emisyonlar arasında görece bir ayrışma (relative decoupling) olduğu görülmektedir (Şekil 8). Elektrik üretimi sürekli bir artış gösterirken buna bağlı emisyonlar inişli çıkışlı bir patika izlemektedir. Bu durum Türkiye’nin elektrik sektörünü düşük karbonlu bir hale getirmesiyle birlikte mutlak ayrışmaya imkan verebilecek niteliktedir. 310 290 120 270 250 100 230 80 210 190 60 Elektrik Üretimi, Bin GWh Elektrik Üretimi, Bin GWh 140 170 2021 2020 2019 2018 2017 2015 2016 2014 2013 2012 2011 2010 2009 40 2008 150 CO2 Emisyonları 165 155 145 Elektrik Üretimi CO2 Emisyonları 115 105 95 2021 2020 2019 2018 2017 2015 2016 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008 85 Şekil 8 - Elektrik sektöründe görece ayrışma [1] [2] Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun – (Kanun No 5346) Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin Enerji Verimliliği Kanunu ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırıl(Kanun No 5627) ması amaçlanmaktadır. 175 125 Tablo 6 - Enerji ile İlgili Temel Mevzuat Elektrik Üretimi Şekil 7 - Elektrik üretimi ve emisyon değişimi 135 45 Elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında Elektrik Piyasası Kanunu özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, (Kanun No 6446) istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. 330 2008 = 100 Endeksi 44 Türkiye’de enerji sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 6 ve Tablo 7’de yer almaktadır. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretiminin teşvik edilmesi; üretim lisansı sahibi tüzel kişilere yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi verilmesi amaçlanmaktadır. Kamu ve hazine taşınmazları ile özel mülkiyete konu taşınmazlarda büyük ölçekli yenilenebilir enerji kaynak alanları (YEKA) Yenilenebilir Enerji Kaynak oluşturulması, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi Alanları Yönetmeliği üretim tesislerinde kullanılan ileri teknoloji içeren aksamın yurt içinde üretilmesi amaçlanmaktadır. Tablo 7 - Enerji ile İlgili Temel Politika Belgeleri 46 Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği Elektrik piyasasındaki önlisans ve lisanslandırma uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar ile önlisans ve lisans sahiplerinin hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği Tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması; elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Politika Belgeleri Enerjinin sürekli, kaliteli, sürdürülebilir, güvenli ve karşılanabilir maliyetlerle arzını, enerji temininde kaynak çeşitlendirmesini ve 2053 yılı net sıfır emisyon hedefini esas alarak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirerek enerjide kendine yeterliliğini en üst seviyeye yükselten, nükleer teknolojiyi elektrik üretiminde kullanan, enerji verimliliğini artıran, enerji teknolojilerinde yerlileşmeyi önceleyen, yeni teknolojileri entegre eden, uluslararası enerji ticaretinde stratejik konumumuzu güçlendiren rekabetçi bir yapıya ulaşılması temel amaçtır. Kalkınma planı kapsamında aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: Elektrik Üretim ve Elektrik Elektrik üretim ve elektrik depolama tesislerinin kabul işlemlerinin Depolama Tesisleri Kabul ilgili mevzuat ve standartlara uygun olarak yapılması; tesislerin iletim Yönetmeliği veya dağıtım şebekelerine uyumlu olarak bağlanması ile kabul işlemleri yetkisine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Elektrik Piyasasında Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi Yönetmeliği Elektrik üretimi ve tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve çevrenin korunması amaçlarıyla tüketicilere tedarik edilen elektrik enerjisinin belirli bir miktarının veya oranının, lisans sahibi tüzel kişiler tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğinin takip, ispat ve ifşa edilmesi ile tüketicilere yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin belgelendirilmek suretiyle tedarik edilmesine imkân sağlayan bir yenilenebilir enerji kaynak garanti sisteminin oluşturulması ve bu sistemin ayrım gözetmeyen, objektif, şeffaf bir şekilde işletilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında, elektrik depolama üniteleri veya tesislerinin kurulmaları, iletim veya dağıtım sistemine bağlanmaları ile bu ünite veya tesislerin piyasa faaliyetlerinde kullanılmalarına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amaçlanmaktadır. Amaçlar ve Hedefler 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Enerjinin her alanda verimli kullanımına yönelik çalışmalar sürdürülecektir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) bütün üniteleri ile elektrik üretimine başlayacaktır. Nükleer santral kurulu gücünün artırılmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir. Küçük modüler reaktörler, füzyon teknolojileri ve ileri nesil reaktörler gibi yeni teknolojilere yönelik çalışmalar yapılacaktır. 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi kapsamında artan elektrifikasyonun daha temiz kaynaklarla karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi artırılacak ve şebekeye entegrasyonu sağlanacaktır. Yerli aksam yükümlülüğü olan yeni Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri yapılacak, deniz üstü YEKA projeleri geliştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülecektir. Elektrik şebekelerinin, potansiyel yenilenebilir kaynak alanları ile yenilenebilir enerji ve elektrikli araçların gelişim hızı da dikkate alınarak geliştirilmesine yönelik planlama ve yatırım çalışmaları yürütülecektir. Kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan üretimin şebeke üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerin azaltılması amacıyla elektrik şebekelerinin esnekliği artırılacaktır. Pompaj depolamalı HES’ler de dâhil olmak üzere enerji depolama sistemleri tesis edilecektir. Yeşil hidrojen üretiminin sağlanabilmesi için yerli elektrolizör geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılacaktır. Hidrojenin taşınmasına ve depolanmasına yönelik Ar-Ge çalışmaları sürdürülecektir. Enerji sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli personel sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir. 47 Politika Belgeleri 48 NDC 2023 Amaçlar ve Hedefler NDC belgesinde enerji sektörü ile ilgili yer alan politakalar şunlardır: Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji potansiyelinden mümkün olan en üst düzeyde faydalanılacak; 33 GW güneş enerjisi kurulu güç kapasitesine, 18 GW rüzgar enerjisi kurulu güç kapasitesine, 35 GW hidroelektrik kurulu güç kapasitesine ve 4,8 GW nükleer kurulu güç kapasitesine ulaşılacak; 2,1 GW batarya ve 1,9 GW elektrolizör kapasitesine ulaşılacak; yenilenebilir enerji kaynaklarının birincil enerji tüketimindeki payı 2030 yılına kadar %20,4'e çıkarılacak; birincil enerji yoğunluğu 2030 yılında 0,113 TEP/bin $2015 ve nihai enerji yoğunluğu 0,08 TEP/bin $2015 olacak; emisyon yoğun sektörlerde azaltım araçlarından olan Emisyon Ticaret Sistemi kurulacaktır. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2017-2023) Kojenerasyon ve bölgesel ısıtma-soğutma sistemlerinin potansiyelinin belirlenmesi ve yol haritası hazırlanacak; tüketiciye kıyaslanabilir ve daha detaylı bir fatura bilgisi sunulacak, ölçüm bilgisinin akıllı yönetimi için enerji veri platformu oluşturulacak; akıllı sayaçlar yaygınlaştırılacak; transformatörlerde asgari performans standartları uygulanacak; genel aydınlatmada enerji verimliliği artırılacak; elektrik iletim ve dağıtım faaliyetleri verimlilik artışının geliştirilecek; mevcut elektrik üretim santrallerinde verimliliği artırılacak; talep tarafı katılımı (demand side response) uygulaması için piyasa altyapısı oluşturulacaktır. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023) Elektrik üretim, iletim ve dağıtımında verimliliği artıracak; enerji kayıplarını ve zararlı çevre emisyonları azaltılacak; 2023 yılına kadar, ülke genelindeki kömürlü termik santrallerin atık ısı geri kazanımı dahil ortalama toplam çevrim verimleri %45 üzerine çıkarılacaktır. 2023 yılına kadar, elektrik enerjisi yoğunluğunu en az %20 azaltmak amacıyla talep tarafı yönetimi konusunda tedbirler geliştirilecektir. Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Türkiye Ulusal Enerji Planı (2022) 2035 yılına kadar: Birincil enerji tüketimi 205,3 mtep, Elektrik tüketimi 510,4 TWh olacaktır. Elektrik / nihai enerji tüketimi payı %24,9 olacaktır. Enerji yoğunluğu %35,3 azaltılacaktır. Elektrik kurulu güç 189,7 GW (52,9 Güneş, 29,6 Rüzgar, Nükleer 7,2) ve ilave kurulu güç 96,9 GW olacaktır. Yenilenebilir enerji toplam elektrik üretimininde %54,7 ve kurulu güç olarak %64,7’ye ulaşacaktır. Batarya (7,5 GW), elektrolizör (5 GW), Talep tarafı (1,7 GW) kurulu gücü oluşturulacaktır. Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası Yerli ve milli teknolojileri temel alarak, yeşil hidrojenin üretiminden son kullanımına kadar etkin bir değer zinciri oluşturmak ve 2053 Net Sıfır hedefine katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda; yeşil hidrojen üretim maliyetini 2035 yılında 2,4 ABD doları/kgH₂ ve 2053’e kadar 1,2 ABD doları/kgH₂ altına düşürmek ve elektrolizör kurulu güç kapasitesinin 2030 yılında 2 GW, 2035 yılında 5 GW ve 2053 yılında 70 GW’a ulaşmasını sağlamak hedeflenmektedir. Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi (2010-2020) Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arz güvenliği ve iklim değişikliği konuları göz önünde bulundurularak finansman (iç ve dış) imkanları çerçevesinde temiz üretim teknoloji ve tekniklerinin en üst düzeyde kullanılacak; Sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımın özendirilecek ve Ar-Ge çalışmalarının desteklenecektir. Mevcut termik santrallerinin iyileştirilmesinin tamamlanacak; alternatif yakıtlar için ekonomik araçlar geliştirilecektir. İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) Enerji yoğunluğu düşürülecek; temiz enerjinin üretim ve kullanımdaki payı artırılacak; temiz kömür teknolojileri ve verimlilik artırıcı önlemler uygulanarak elektrik üretiminde kömür kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonları sınırlandırılacak; elektrik dağıtımında kayıp ve kaçaklar azaltılacaktır. 49 Politika Belgeleri 50 İklim Şurası (2022) Amaçlar ve Hedefler Yenilenebilir enerji desteklenmeye devam edilecek ve sistem altyapısı gerek üretim gerekse öz tüketim için daha esnek hale getirilecek ve tüm amaçlar için Ar-Ge ile destek mekanizmaları geliştirilecektir; 2053 NSE hedefi doğrultusunda elektrik üretimi kaynaklı emisyonların azaltılması için yol haritası ve alternatif yakıt kullanımının değerlendirilmesi doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerinin, iletim altyapılarının geliştirilmesi; atık ısının kullanımının teşvik edilmesi ve ısıtma-soğutmada ısı pompası, bölgesel ısınma ve güneş kollektörlü uygulamaların yaygınlaştırılması; kömürden elektrik üretiminde karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojilerinin de değerlendirileceği şekilde elektrik üretimi kaynaklı emisyonun düşürülmesi; enerji sektörünün dönüşümü için eğitim, yeşil istihdam, dijital dönüşüm, depolama ve talep bazlı uygulamaların artırılması sağlanacaktır. 2.1.2 Strateji ve Eylemler Ekonomi genelinde düşük emisyonlu kalkınmanın sağlanmasında belirleyici bir rolü olan enerji sektöründe elektrik üretiminin karbonsuzlaştırılması, sektörün diğer sektörler ile eşleştirilmesi ve talep tarafı katılımının desteklenmesi, elektrik altyapısının güçlendirilmesi ve verimliliğin artırılması ile engellenemeyen sera gazı emisyonlarının azaltılması için karbon yakalama, kullanma ve depolama yol haritası oluşturulması konularını içeren beş strateji hazırlanmıştır. Strateji E-S.1 Elektrik Üretiminin Karbon Yoğunluğunun Azaltılması Enerji politikaları, iklim politikaları ile iç içe geçmiş ve iklim değişikliği ile mücadelenin en önemli unsurlarından ve araçlarından biri haline gelmiştir. Paris Anlaşması ve Türkiye’nin 2053 vizyonu yenilenebilir enerjiye daha fazla önem verilmesini gerektirmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının 2022 yılında kurulu gücün yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Bu ivemeye rağmen ulusal bazda emisyon azaltımı için daha fazla yenilenebilir enerji kurulu gücününün olması gerektiği değerlendirilmektedir. Özellikle kaynak çeşitliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji payında artışta dünya ortalamalarının üzerinde bir artış yakalamış olan Türkiye, hem cari açığın azaltılması hem de enerji arzı güvenliğinin sağlanması için yüksek potansiyele sahip güneş ve rüzgâra dayalı kurulu gücün daha da artırılması gerekmektedir. Bu kapsamda Türkiye Ulusal Enerji Planında da yer alan hedefler doğrultusunda, 2030 yılına kadar güneş (32.900 MW), rüzgar (18.100 MW), hidroelektrik (35.100 MW), jeotermal ve biyokütle (5.100 MW), elektrolizör (2.000 MW) olması ve elektrik üretimi başına CO2 emisyonun %20 oranında düşürülmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, başta konutlar olmak üzere küçük ölçekli şebeke kullanıcıları için dağıtık yenilenebilir enerji uygulamalarına yönelik finansal ve teknik destek sağlanması ve yenilenebilir enerji destek mekanizmalarına örneğin YEKA’ya devam edilmesi önem arz etmektedir. Dalga, deniz üstü rüzgar ve yüzer GES enerjisi gibi gelişen teknolojiler için Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi ve yol haritasının hazırlanması da hedefler arasındadır. 51 E-S.1.1 Güneş enerjisi kurulu gücünün artırılması E-S.1.13 Düşük karbonlu enerji yatırımlarının artırılarak elektrikte karbon yoğunluğunun düşürülmesi E-S.1.2 Rüzgâr enerjisi kurulu gücünün artırılması E-S.1.14 Nükleer enerji kurulu gücünün artırılması E-S.1.3 Hidroelektrik enerjisi kurulu gücünün artırılması E-S.1.4 Jeotermal ve biyokütle enerjisine dayalı toplam kurulu gücün artırılması E-S.1.5 Elektrik üretiminde hidrojen kullanımının artırılması ve plan döneminde elektrolizör kurulu gücünün artırılması E-S.1.6 Biyokütle yol haritasının oluşturulması E-S.1.7 Elektrik üretimi başına karbon yoğunluğunun düşürülmesine yönelik Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi E-S.1.8 Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G) ve yeşil tarife kullanımının artırılması E-S.1.9 Başta konutlar olmak üzere küçük ölçekli şebeke kullanıcıları için dağıtık yenilenebilir enerji uygulamalarının artırılması 52 53 E-S.1.10 Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) uygulamasının artırılması ve potansiyel YEKA alanlarının belirlenmesi E-S.1.11 Rüzgar, güneş ve dalga enerjisi teknolojileri konusunda yol haritasının belirlenmesi E-S.1.12 Dalga enerjisinden elektrik üretimi sağlayacak teknolojiler konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi Strateji E-S.2 Elektrik sektörünün diğer sektörler ile eşleştirilmesi ve talep tarafı katılımının desteklenmesi Türkiye’de akıllı şebekeye geçilmesi yüksek kapasite ve miktarlardaki arz ile talebin eşleştirilmesinde sistem güvenliğinden taviz vermeyecek esnek bir yapıya kavuşturulması şarttır. Enerji depolama sistemlerinin şebeke ve dağıtık ölçeklerde yaygınlaştırılması, talep tarafı enerji yönetimine müsaade eden yapıların oluşturulmasına ve serbest piyasa koşullarında tüketici ve üreticilerin esneklik yapılarını tercih etmeleri yönünde imkanlar sağlayan yenilikçi iş modellerinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Elektrik sektörünün binalar, ulaşım ve sanayi gibi diğer ana sektörler ile eşleştirilmesi, arz ve talebin birlikte etkin dengelenmesiyle mümkün olabilecektir. Ayrıca tarım sektöründe güneş enerjisinin kullanımı için Ar-Ge çalışmalarının teşvik edilmesi hedeflenmektedir. Enerjinin üretiminden nihai tüketimine kadar verimli kullanılması amacıyla Enerji Yükümlülük Sistemi oluşturulup dağıtım veya tedarik şirketlerine hedefler belirlenecektir. Ayrıca Enerji Yükümlülük Sisteminin etkili yürütülmesi için Beyaz Sertifika gibi piyasa mekanizmalarının standartları oluşturulacak ve doğrulama süreçleri belirlenecektir. Bu süreçlerin şeffaf bir biçimde izleme ve değerlendirmesi gerçekleştirilecektir. Alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının (örneğin sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojen) devamlılığı ve sürdürülebilirliği için sertifikalandırma önemlidir. Sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojen sertifikalandırılması çalışmasının yapılması ile biyogaz mevzuatının ve standartlarının oluşturulması ve doğal gaz şebekelerine enjeksiyonuna yönelik çalışmaların yapılması hedeflenmekte olup 2030 yılına kadar bu eylem tamamlanabilecektir. Doğal gaz iletim ve dağıtım sisteminde taşınacak olan sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojen için sisteme giriş teşvikleri getirilmesi konusunda öncelikle yasal altyapının oluşturulması sonrasında ise ikincil mevzuat ve altyapı çalışmalarının yapılması planlanmaktadır. E-S.2.1 Batarya kapasitesinin artırılması E-S.2.2 Yenilenebilir enerji sistemlerinin şarj altyapılarına entegrasyonunun artırılması E-S.2.3 Elektrik kullanımında enerji verimliliği konusunda farkındalığın artırılması Tarımda güneş enerjisi kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmalarının teşvik edilmesi 54 E-S.2.4 Enerjide dijital dönüşüm sürecine yönelik sistematik bir yol haritası olmaksızın bir eylem planı uygulamada eksik kalacaktır. Dijital sistemlerin enerji teknolojileriyle entegrasyonunun yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu kapsamda enerjide dijital dönüşüm yol haritasının belirlenmesi ve trafolar da dahil olmak üzere dağıtım şebekelerinin rehabilite edilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca akıllı sayaçların yaygınlaştırılması ve Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik edilmesiyle dijital sistemlerin enerji teknolojileriyle entegrasyonu amaçlanmaktadır. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme etkin şekilde entegrasyonun sağlanması için iletim ve dağıtım hatlarının güçlendirilmesi ile akıllı şebeke ve mikro şebeke uygulamalarına yönelik destekleyici tedbirlerin alınması hedeflenmektedir. Enerji sektörünün verimlilik artırıcı projelerden daha fazla faydalanabilmesi için farkındalığın artırılması hedeflenmekte olup bunun için düzenli eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. E-S.2.5 Dağıtık sistemler ve düşük karbonlu enerji teknolojilerinde yeşil dönüşüme uygun eğitimler verilmesi E-S.2.6 Enerji verimliliğinde beyaz sertifika sistemi ve piyasasının geliştirilmesi E-S.3.1 Ülke genelinde teknik kayıp seviyesinin azaltılması E-S.2.7 Sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojenin sertifikalandırılması, biyogaz mevzuatının ve standartlarının oluşturulması, doğal gaz şebekelerine enjeksiyon çalışmalarının yapılması E-S.3.2 Akıllı sayaçların yaygınlaştırılması ve Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik edilmesi E-S.3.3 Enerji sektörünün verimlilik artırıcı projelerden daha fazla faydalanması için farkındalığın artırılması E-S.3.4 Yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme etkin şekilde entegrasyonunun sağlanması için iletim ve dağıtım hatlarının güçlendirilmesi ile akıllı şebeke ve mikro şebeke uygulamalarına yönelik destekleyici tedbirlerin alınması E-S.3.5 Trafolar da dahil olmak üzere dağıtım şebekelerinin rehabilite edilmesi E-S.3.6 Enerjide dijital dönüşüm yol haritasının hazırlanması Strateji E-S.3 Elektrik altyapısının güçlendirilmesi, verimliliğin artırılarak iletim ve dağıtımda teknik kayıp oranının azaltılması Elektrik altyapısının güçlendirilmesinde güçlü iletim ve dağıtım altyapılarına ihtiyaç duyulmaktadır. Enerji verimliliğinin en somut olarak uygulanabileceği alanlar, elektrik iletim ve dağıtım iyileştirmeleridir. Hali hazırda %12 civarında olan teknik kayıp oranının azaltılması hedeflenmektedir. Şebeke faaliyetlerinin daha güvenli ve verimli hale getirilmesine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı dağıtık üretim ve öz tüketim desteklerinin artırılması bu bağlamda önem arz etmektedir. Elektriğin tüketildiği yere yakın üretildiği ve elektrikli şarj kapasitelerinin ihtiyaç duyduğu pik yükleri karşılayabilecek, üreten tüketicilerin piyasada yer almasına olanak sağlayan, çift yönlü enerji akışlarının gerçekleşebildiği, elektriğin farklı enerji türlerine dönüştürüldüğü ve depolanabildiği dağıtık bir elektrik altyapısına ihtiyaç vardır. 55 Strateji E-S.4 56 Elektrik üretiminde düşük karbonlu üretim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve alternatiflerin güçlendirilmesi Günümüzde nükleer enerji alanında yaygınlaşma potansiyeli yüksek yenilikçi bir teknoloji olarakkabul edilmelerine rağmen, küçük modüler reaktörler, nükleer enerji endüstrisinde yeni bir konsept değildir. Mevcut küçük modüler reaktörler tasarımlarını çığır açıcı yapan, boyutları değil, tasarımlarının sahip olduğu üstün güvenlik özellikleri, yapım ve kurulum yöntemleri ve büyük reaktörlere kıyasla maliyet etkin olmalarıdır. Küçük modüler reaktörler, proje yönetiminde öngörülebilirliği artıran, inşaat maliyetlerini ve termin sürelerini azaltan birçok teknik özellik barındırmaktadır. Bunlar sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olabilecektir. Genel olarak, küçük modüler reaktörler düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak bazı potansiyel faydalar sunabilirken, bunları bir sera gazı azaltma stratejisi olarak uygulamadan önce tüm potansiyel çevresel ve güvenlik etkilerini dikkatlice değerlendirmek önemlidir. Ayrıca, nükleer enerji ve güvenlik ile ilgili yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim ve öğretim programlarının uygulanması nükleer enerji teknolojileri alanında mesleki ve teknik eğitim kapasitesinin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Küçük modüler reaktörler ile yenilikçi temiz enerji teknolojilerinin (hidrojen, güçten yakıta (power-tofuel), güçten depolamanın (power-to-x) vb.) birlikte kullanılabileceği hibrit sistemlere ilişkin teşvik mekanizmasının oluşturulması için mevzuatın düzenlenmesi gerekmektedir. Hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımı için uygulamaların desteklenmesi ve hidrojenin bir enerji sistemi bütünlüğü içinde ele alınması düşük karbonlu enerji arzı için önem taşımaktadır. Yine bu kapsamda yeşil ve pembe hidrojenin depolama alanlarının haritalanması, mevcut doğalgaz boru hatları üzerinden iletim ve dağıtımının gerçekleştirilmesi için altyapının oluşturulması ve mevcut doğalgaz çevrim santrallerinde kullanılması için fizibilite çalışmalarının yapılması ve mevcut doğalgaz altyapısının kullanılarak hidrojen dağıtımının sağlanması hedeflenmektedir. Alternatif enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve kullanılması kapsamında sentetik metan, sentez gazı, sodyum borhidrür, amonyak, metanol ve yakıt hücresi gibi kaynaklar için arz potansiyelinin ve kullanımın alanlarının belirlenmesi hedeflenmektedir. E-S.4.1 Küçük modüler reaktörlerin kullanımı için teknik ve ticari fizibilite çalışması yapılması ve potansiyel sahaların araştırılması E-S.4.2 Nükleer enerji ve güvenlik ile ilgili yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim ve öğretim programlarının uygulanması E-S.4.3 Hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımı için Ar-Ge projelerinin desteklenmesi E-S.4.4 Yeşil ve pembe hidrojenin depolama alanlarının haritalanması, mevcut doğalgaz boru hatları üzerinden iletim ve dağıtımının gerçekleştirilmesi için gerekli fizibilite çalışmalarının yapılması, altyapı oluşturulması, yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim programlarının uygulanması ve mevcut doğalgaz iletim ve dağıtım hatlarına yapılacak hidrojen karışımının uygun oranının belirlenmesine yönelik mevzuat çalışmaları yapılması E-S.4.5 Sentetik metan, sentez gazı, sodyum borhidrür, amonyak, metanol ve yakıt hücresi gibi kaynaklar için arz potansiyelinin ve kullanımın alanlarının belirlenmesi E-S.4.6 Nükleer enerji ve güvenlik ile ilgili yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim ve öğretim programlarının uygulanması 57 Strateji E-S.5 58 Engellenemeyen sera gazı emisyonlarının azaltılması için karbon yakalama, kullanma ve depolama yol haritası oluşturulması Karbon yakalama, kullanma ve depolama (KYKD), enerji santrallerinden ve diğer endüstriyel kaynaklardan kaynaklanan karbondioksit (CO2) emisyonlarını yakalayan, potansiyel alanlarda kullanan ve bunları yeraltındaki jeolojik oluşumlarda depolayan önemli bir azaltım stratejisidir. KYKD genellikle fosil yakıtlı enerji santrallerinden, özellikle de CO2 emisyonlarının başlıca kaynağı olan kömür yakıtlı enerji santrallerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması için potansiyel bir teknoloji olarak değerlendirilmektedir. Karbon yakalama kullanma ve depolama gibi emisyon azaltımına yönelik teknolojilerin, ekonomik potansiyelinin, uygun tedarik zinciri altyapısının ve süreçlerinin araştırılması ve hedeflerin belirlenmesi için 2025 yılına kadar teknik fizibilitelerin tamamlanması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye için karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda yol haritasının hazırlanması, karbon depolama atlasının oluşturulması ve potansiyelinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi, pilot tesislerin hayata geçirilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması ile uygulanabilecek sektörlerin desteklenmesi önem arz etmektedir. E-S.5.1 Fosil yakıtlara dayalı santraller için karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi emisyon azaltımına yönelik teknolojilerin, ekonomik potansiyelinin, uygun tedarik zinciri altyapısının ve süreçlerinin araştırılması ve hedeflerin belirlenmesi E-S.5.2 Türkiye karbon depolama atlasının oluşturulması E-S.5.3 Karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda yol haritasının hazırlanması E-S.5.4 Karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi, pilot tesislerin hayata geçirilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması SANAYİ 22,2 22,1 C - İmalat Sanayi 13,0 13,5 G - Toptan ve perakende ticaret 8,8 H - Ulaştırma ve depolama 62 5,5 6,5 A - Tarım, ormancılık ve balıkçılık 5,1 4,9 F - İnşaat 4,5 3,9 O -Kamu yönetimi ve savunma L - Gayrimenkul faaliyetleri 2.2.1 Mevcut Durum 3,7 K - Finans ve sigorta faaliyetleri 2,9 3,3 I - Konaklama ve yüyecek hizmetleri 2,6 3,2 TÜİK verilerine göre, üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2022 yılında bir önceki yıla göre %106,9 artarak 15 trilyon 11 milyar 776 milyon TL olmuştur. İmalat sanayii sektörünün GSYİH içerisindeki payı, %22,1 olarak gerçekleşmiş ve Şekil 9’da verilmiştir. [5] Türkiye’nin başlıca hedefleri arasında, ağırlıklı olarak ithalata dayalı ara ürün ve nihai ürün üreten sektörlerin üretiminin geliştirilmesi yer almaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için teknik altyapısının durumu ve sektörün geçirdiği değişim süreci kritik öneme sahiptir. Dünya pazarında yeni teknolojiler, rekabet edebilirlik ve düşük karbon hedeflerine ulaşmada önemli bir role sahiptir. İşletmelerin küresel ekonomide daha zorlu bir rekabete girebilmeleri için özellikle imalat sanayinde yeni teknolojilerin penetrasyonu ve şirketlerin inovasyon yapabilmeleri gerekmektedir. D - Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme 1,7 2,2 N - İdari ve destek hizmet faaliyetleri 2,6 2,5 J - Bilgil ve iletişim 2,8 2,4 2,6 2,3 Q - İnsan sağlığı ve sosyal hizmet 2,1 2,0 M - Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler B - Madencilik ve taş ocakçılığı 1,3 1,4 R - Kültür, sanat, eğlence, dinlence 1,4 1,3 E - Su temini, kanalizaston, atık yönetimi 0,8 0,8 S - Diğer hizmet faaliyerleri 0,8 0,7 0,0 0,0 T - Hanehalklarının işveren olarak faaliyerli 4,9 3,5 2,9 P - Eğitim Sanayi sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri olup sanayi sektöründe katma değer olarak en büyük pay imalat sanayine aittir. Türkiye’nin sanayi sektörü, toplu olarak ülkenin GSYİH’sının önemli bir bölümünü oluşturan çok çeşitli alt sektörlerden oluşmaktadır. Demir-çelik, kimya, ilaç, elektrikli ve elektronik aletler, inşaat malzemeleri, otomotiv sanayi ürünleri ile hazır giyim ve konfeksiyon önemli ihracat alt sektörleridir. 63 10,0 0 (%) 2021 25 2022 Sektördeki firmaların 2022 yılındaki sayıca teknoloji seviyelerine göre dağılımında yüksek teknolojili ve orta-yüksek teknolojili firmaların toplamdaki payı yaklaşık %12,17 iken (Şekil 10), teknoloji durumlarına göre oluşturdukları ciro incelendiğinde, dağılımın yüksek teknolojili ve orta-yüksek teknolojili kuruluşlar lehine değişerek cirodan aldıkları pay %27,8’e çıkmaktadır (Şekil 11). Şekil 9 –Gayrisafi yurt içi hasıla, iktisadi faaliyet kollarına göre A21 düzeyinde cari fiyatlarla pay oranları, 2021-2022 [6] Yüksek Teknolojili 3,314 Orta-Yüksek Teknolojili 53,387 Orta-Düşük Teknolojili 146,540 Düşük Teknolojili 262,514 2021 yılı itibarıyla sanayi sektörü emisyonları 141,4 Mton CO2 eşd. olarak gerçekleşmiş, Türkiye genel emisyonlarındaki payı %25’e olmuştur. Bu emisyonlar, sırasıyla 66,24 ve 75,14 Mt CO2eşd. olan enerji ve proses emisyonlarını içermektedir. Bu bölümde ele alınan emisyonlar, yalnızca doğrudan emisyonlar olup, sektörün elektrik tüketiminden kaynaklanan emisyonları kapsamamaktadır. Toplam sanayi emisyonları 1990’da 60,0 Mton CO2 eşd.’den 2021’de 141,4 Mton CO2 eşd ‘ne artış göstermiştir. [1] (Tablo 8, Şekil 12) Adet Şekil 10 - İşletme sayılarına göre imalat sanayiinde teknoloji düzeyi (2022) [6] Orta-Yüksek Teknolojili ₺308,651 ₺2,714,334 Orta-Düşük Teknolojili ₺4,019,301 Düşük Teknolojili 160.00 140.00 120.00 100.00 80.00 60.00 40.00 20.00 0.00 ₺3,828,864 Ciro (Milyon TL) Şekil 11 - İşletme cirolarına göre imalat sanayiinde teknoloji düzeyi (2022) [6] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Yüksek Teknolojili Emisyonlar (Milyon Ton CO2-eşd) 64 Yüksek teknoloji şirketlerinin sayısı toplamın % 0,7’si iken, cirodan aldıkları pay ise bunun yaklaşık 4 katı olan % 2,8’e çıkmaktadır. Yine orta-yüksek teknoloji şirketlerinin cirodaki payı, kuruluş sayısındaki payının yaklaşık 2,2 katına çıkarak % 25 olarak görülmektedir. Orta-düşük teknolojililerin oranı değişmezken, toplam sanayi şirketlerinin yarısından fazlasını oluşturan düşük teknolojili şirketler cironun sadece % 35,2’sini oluşturmaktadır. Düşük karbonlu kalkınmanın maliyeti, sanayi sektöründeki teknoloji profiline bağlı olacaktır. Enerji Proses Şekil 12 - Sanayi sektörü enerji ve proses emisyonları [1] 65 Tablo 8’de Sanayi sektörü enerji ve proses emisyon verileri yer almaktadır. 66 Tablo 9’da sanayi sektörü yanma emisyonlarına ilişkin veriler yıllara sari olarak verilmektedir. Tablo 9 - Sanayi Sektörü Yanma Emisyonları (Mton CO2-eşd) [1] Tablo 8 - Sanayi Sektörü Enerji ve Proses Emisyonları (Mton CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 Demir ve Çelik 6,69 6,55 7,07 6,41 6,24 5,59 6,33 6,35 6,15 5,58 6,57 Demir Dışı Metaller 1,09 1,02 1,07 0,98 1,31 1,76 1,36 1,25 1,17 1,70 1,95 Kimyasallar 4,89 4,46 4,93 4,81 4,24 4,96 4,88 4,95 4,09 3,59 3,76 Selüloz, Kağıt ve Baskı 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Gıda, İçecek ve Tütün 2,91 2,91 2,35 2,15 1,58 1,69 2,24 2,19 2,65 2,03 2,15 Mineraller 8,26 9,40 8,20 8,16 9,51 8,79 10,35 9,50 8,40 10,76 9,25 Diğer 13,32 16,00 15,73 17,49 13,00 17,21 25,43 31,80 33,03 2000 Enerji 37,16 40,33 39,33 39,99 35,88 40,00 50,59 56,04 55,48 47,37 Proses 22,86 24,58 24,29 24,80 24,11 25,52 26,16 27,01 Toplam 60,02 64,91 63,62 64,79 59,99 65,52 76,75 83,04 82,79 73,16 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Enerji 45,66 57,12 66,69 63,86 63,01 70,09 71,88 47,36 46,23 52,33 52,59 Proses 25,85 26,83 28,18 30,76 34,25 36,76 39,67 41,69 43,07 49,06 53,96 Toplam 71,51 83,95 94,87 94,62 97,26 106,85 111,55 89,04 89,30 101,39 106,55 27,31 67 57,94 25,78 26,20 84,14 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Enerji 61,06 52,98 54,44 59,59 60,08 60,19 59,67 54,56 60,19 66,24 Proses 56,27 59,33 60,06 59,72 63,75 66,63 67,74 59,00 67,96 75,14 Toplam 117,32 112,31 114,50 119,31 123,83 126,82 127,41 113,57 128,15 141,37 Sanayi sektörünün enerji kaynaklı emisyonlarına bakıldığında 4 ana alt sektör öne çıkmaktadır. Çimento (metalik olmayan mineraller), demir-çelik, gıda, içecek ve tütün ve kağıt üretimi, büyüklük sırasına ve üretim miktarlarına göre yıllar içinde değişmekle birlikte genel eğilimi korumakta ve sanayi sektörünün enerji emisyonlarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır (Şekil 13, Tablo 9). 23,71 34,26 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Demir ve Çelik 6,73 6,46 6,19 5,06 5,48 4,52 4,64 4,22 2,04 3,66 3,99 Demir Dışı Metaller 1,99 2,14 1,94 2,19 2,23 2,49 2,40 0,24 0,99 1,15 0,76 Kimyasallar 5,07 4,56 4,39 6,86 5,35 4,49 2,06 0,95 2,45 2,90 3,14 Selüloz, Kağıt ve Baskı 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,78 Gıda, İçecek ve Tütün 3,99 3,92 2,71 2,35 2,13 2,02 1,39 1,37 0,46 0,88 3,39 Mineraller 8,85 8,91 10,15 13,22 14,88 14,90 13,50 18,59 16,51 21,36 25,34 Diğer 19,04 31,13 41,31 34,19 32,95 41,67 47,90 21,98 23,77 22,38 15,20 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Demir ve Çelik 4,38 4,64 4,99 5,29 4,19 4,33 4,27 4,62 5,63 5,82 Demir Dışı Metaller 1,17 0,76 0,99 1,20 1,41 1,14 0,81 0,77 0,69 0,87 Kimyasallar 4,65 3,94 3,70 6,69 6,07 5,32 7,03 6,40 6,84 8,30 Selüloz, Kağıt ve Baskı 0,74 0,77 0,89 0,96 1,08 0,94 0,98 1,02 1,27 1,28 Gıda, İçecek ve Tütün 3,54 3,61 3,33 4,37 4,97 4,93 5,09 5,19 5,88 6,34 Mineraller 27,94 26,37 28,26 29,95 31,63 32,58 30,22 25,45 29,62 32,72 Diğer 18,64 12,29 10,25 10,91 12,89 11,13 10,73 10,96 11,27 11,10 100% Tablo 10’da sanayi sektörü proses emisyonlarına ilişkin veriler yıllara sari olarak verilmektedir. 90% 80% 68 70% 69 Tablo 10 - Sanayi Sektörü Proses Emisyonları (Mton CO2-eşd) [1] 60% 50% 40% 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 30% 20% Çimento Üretimi 10,44 12,02 13,27 13,05 13,49 14,13 14,66 15,10 15,29 14,59 15,18 10% Kireç Üretimi 2,25 2,18 1,45 2,13 2,39 2,36 1,96 2,24 2,00 1,86 1,65 Amonyak Üretimi 0,42 0,40 0,39 0,35 0,27 0,35 0,33 0,33 0,30 0,10 0,09 Nitrik Asit Üretimi 1,06 0,85 0,96 0,94 0,65 1,00 1,02 1,04 0,99 0,92 0,85 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 0% Demir ve Çelik Demir Dışı Metaller Gıda, İçecek ve Tütün Selüloz, Kâğıt ve Baskı Kimyasallar Mineraller Diğer Demir ve Çelik Üretimi 6,95 7,31 6,37 6,43 5,44 5,68 6,03 5,93 6,25 5,90 5,73 F-Gazlar 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,12 Diğer 1,73 1,81 1,86 1,86 2,01 2,17 2,36 2,41 2,59 2001 2002 2003 2004 2005 Şekil 13 - Sanayi sektörü yanma emisyonları [1] Sektörün proses emisyonlarında çimento ve demir çelik üretimi başı çekmektedir. Bu iki sektör toplam proses emisyonlarında 2021 yılında yaklaşık %74,7’lik bir paya sahip olmuştur (Şekil 14). 1,90 2,49 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Çimento Üretimi 15,09 15,51 16,02 17,21 19,12 20,84 22,78 24,85 27,04 29,98 31,45 Kireç Üretimi 1,52 1,62 1,70 1,82 1,92 2,08 2,28 1,92 1,61 1,71 2,03 Amonyak Üretimi 0,08 0,36 0,36 0,46 0,57 0,12 0,00 0,15 0,00 0,12 0,86 Nitrik Asit Üretimi 0,74 0,83 0,75 0,72 1,35 1,68 1,53 1,47 1,34 1,65 1,74 70% Demir ve Çelik Üretimi 5,79 5,62 6,09 6,75 6,91 7,16 7,73 8,05 8,11 8,88 9,93 60% F-Gazlar 0,23 0,42 0,63 0,91 1,15 1,42 1,71 1,90 2,11 3,05 3,43 50% Diğer 2,40 2,47 2,63 2,90 3,24 3,45 3,64 3,34 2,86 3,66 4,52 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 100% 90% 80% 40% 30% 2020 2021 20% Çimento Üretimi 31,37 33,91 34,50 34,44 37,53 39,47 39,41 32,35 40,81 44,23 0% Kireç Üretimi 2,61 2,49 2,51 2,43 2,66 2,68 2,79 2,56 2,81 2,75 Amonyak Üretimi 1,04 0,64 0,82 1,19 0,79 0,52 1,05 0,56 0,54 1,49 Nitrik Asit Üretimi 1,78 1,79 1,81 1,45 1,22 1,16 1,82 2,02 2,01 2,02 Demir ve Çelik Üretimi 10,48 10,58 10,49 10,74 11,72 11,93 11,95 10,62 10,15 11,91 F-Gazlar 4,26 4,47 4,93 4,82 5,11 5,26 5,04 5,68 6,50 7,21 Diğer 4,73 5,45 5,01 4,65 4,73 5,61 5,68 5,22 5,15 5,52 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 10% Çimento Üretimi Kireç Üretimi Demir ve Çelik Üretimi Amonyak Üretimi F-Gazlar Nitrik Asit Üretimi Diğer Şekil 14 - Sanayi sektörü proses emisyonları [1] Türkiye’de sanayi sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 11 ve Tablo 12’te yer almaktadır. Temel Mevzuat 70 Tablo 11 - Sanayi Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Kanunun amacı; enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılmasıdır. Enerji Etiketlemesi Çerçeve Yönetmeliği Enerji Verimliği Kanunu Kanun; enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, (Kanun No 5627) endüstriyel işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda, tarım ve hizmet sektörlerinde enerji verimliliğinin artırılmasına ve desteklenmesine, toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik Yönetmeliğin amacı, kapsamda yer alan faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesine, raporlanmasına ve doğrulanmasına dair usul ve esasları düzenlemektir. Yönetmelik, fosil yakıtların yakılması, petrol rafinasyonu, demir-çelik, demir ve demir dışı metal üretimi, birincil alüminyum üretimi, madencilik endüstrisi, kağıt hamuru ve kağıt üretimi, kimya endüstrisi ve asit üretimi gibi faaliyet gruplarını kapsamaktadır. 2015 yılından itibaren 700’den fazla sanayi tesisinden kaynaklanan sera gazı emisyonları bu Yönetmelik çerçevesinde izlenmekte olup, bu rakam Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yarısına tekabül etmektedir. Türkiye’deki İRD sistemi, 2005 yılından bu yana uygulanan en büyük uluslararası emisyon ticaret sistemi olan Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemini temel almaktadır. Amaç ve Kapsamı Yönetmeliğin amacı; piyasaya arz edilen ya da hizmete sunulan enerji ile ilgili ürünler için bir çerçeve oluşturarak, bu ürünlerin etiketlenmesi ve enerji verimliliğine, kullanım sırasında enerji ve diğer kaynakların tüketimine ilişkin standart ürün bilgilerinin ve bu ürünlere ilişkin tamamlayıcı bilgilerin sağlanması yoluyla, müşterilerin enerji tüketimini azaltması için daha verimli ürünler seçmelerini sağlamaktır. Yönetmelik, piyasaya arz edilen ya da hizmete sunulan enerji ile ilgili ürünlere ilişkin tedarikçi, satıcı ve yetkili kuruluşların yükümlülükleri, ürünlerin piyasa gözetimi, denetimi ve kontrolü, risk teşkil eden ürünlere ulusal düzeyde müdahale etme usulü, koruma önlemleri usulü, etiketlerin uygulamaya konulması ve yeniden sınıflandırılması ile uyumlaştırma standartlarına ilişkin diğer iş ve işlemleri kapsar. Yönetmeliğin amacı; sürdürülebilir çevre hedefleri doğrultusunda, yaşam döngüsü boyunca çevresel etkileri azaltılmış ürün veya hizmetleri teşvik etmek, tüketicilere doğru ve bilimsel temeli olan bilgi akışını sağlamak için gönüllülük esaslı çevre etiketi sistemi oluşturmak ve bu konudaki idari ve teknik hususlar ile sistemin uygulanmasına dair düzenlemeleri yapmaktır. Çevre Etiketi Yönetmeliği Yönetmelik ile oluşturulan çevre etiketi sistemi; ürün veya hizmetlerin doğal kaynak kullanımı ve hammadde aşamasından başlamak üzere üretim, kullanım, tüketim, geri dönüşüm gibi evrelerini de kapsayacak şekilde nihai bertaraf aşamasına kadar geçen yaşam döngüsünün bütün süreçlerinde, ekosistemlerin bozulmasını önlemeyi, doğal kaynakların tüketiminde çevre, insan, sağlık, iklim ve doğal yaşamın üzerindeki olumsuz etkileri azaltmayı amaçlamaktadır. 71 Tablo 12 - Sanayi Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Politika Belgeleri Yönetmeliğin amacı, ülkemizin taraf olduğu Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü, Kigali Değişikliği kapsamında yer alan florlu sera gazlarının salımını kontrol altına almak üzere florlu sera gazları ve diğer florlu maddelerin yönetimine dair düzenlemeleri yapmaktır. Bu değişiklikle Türkiye’de florlu sera gazlarının tüketimi 2024’ten başlayarak 2045’e kadar kademeli olarak toplam % 80 CO2eşd kadar azaltılması taahhüt edilmiştir. 72 Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik Yönetmelik, ürün ve ekipman içinde olanlar da dahil olmak üzere florlu sera gazları ve diğer florlu maddelerin etiketlenmesine, verilerin toplanmasına, sızıntı kontrollerine, raporlanmasına, piyasaya arz, ithalat, ihracat ve kullanımına, kota dağıtımına ve florlu sera gazlarının geri kazanımına ve imhasına ilişkin esasları, ve florlu sera gazları içeren veya çalışması bu gazlara dayanan ekipmanlara müdahale eden gerçek ve tüzel kişilerin eğitimi ve belgelendirilmesine ilişkin konuları ve düzenlemeleri kapsar. İmalat sanayiinde başta öncelikli sektörler olmak üzere tüm sektörlerde yeşil ve dijital dönüşüm ekseninde rekabet gücünün ve verimliliğin artırılması suretiyle yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamak temel amaçtır. Planda aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Yönetmeliğin amacı, ülkemizin taraf olduğu Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü ile kontrol altına alınan maddelerin kullanılmasına ve sonlandırılmasına ilişkin düzenlemeleri yapmaktır. Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmelik Enerji İle İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik Gönüllü Karbon Piyasası Proje Kayıt Tebliği Yönetmelik, kontrol altına alınan maddelerin, yeni maddelerin, bu maddeleri içeren veya bu maddeler ile çalışan ürün ve ekipmanların; üretimi, dış ticareti, kullanımı, piyasaya arzı, geri kazanımı, geri dönüşümü, ıslahı ve bertarafı ile tüm bilgilerin rapor edilmesini ve kamuoyunun bilgilendirilmesini kapsar. Yönetmeliğin amacı; enerji verimliliği, çevre koruma düzeyi ve enerji arz güvenliğini artırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunması için enerji ile ilgili ürünlerin piyasaya arz edilmesi veya hizmete sunulmasında, çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri hususunda bir çerçeve oluşturarak uyulması zorunlu olan gereklilikleri belirlemektir. Tebliğin amacı; sera gazı emisyon azaltımı sağlayan ve karbon sertifikası elde etmek amacıyla geliştirilen projelerin kayıt altına alınmasına ilişkin düzenlemeleri yapmaktır. Amaçlar ve Hedefler İmalat sanayiinde yeşil dönüşüm desteklenecek, döngüsel ve sürdürülebilir üretim uygulamalarının artırılması sağlanacaktır. Sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşüm teknolojilerinin benimsenmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Ar-Ge faaliyetleri ve teknoloji transferi desteklenecektir. Temiz enerji üretimi ve kullanımı teşvik edilecektir. KOBİ’lerin yeşil dönüşüme yönelik farkındalıkları artırılacak ve sektörel dönüşüm profilleri oluşturulacaktır. İşletmelerin enerji verimliliği uygulamalarına yönelik destekler artırılacak, tesis ve süreç optimizasyonuna katkı sağlayan enerji verimliliği ve tasarruf potansiyeli yüksek teknolojik yatırımlar desteklenecektir. Karbon ve su ayak izi hesaplama ve doğrulamasında standartlaştırılmış ulusal uygulamalar geliştirilecektir. Yeşil dönüşüm kapsamında başta hidrojen değer zinciri içerisindeki üretim, depolama, taşıma ve sanayide kullanım süreçleri ile ilgili olarak bileşen, ekipman ve sistemlerin yerli ve milli imkânlarla geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi desteklenecektir. Sanayinin yeşil dönüşümü konusunda kamu ve özel sektörün kurumsal kapasitesi geliştirilerek farkındalık artırılacaktır. Strateji, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ülkemizin özel şartları ve imkânları çerçevesinde katkıda bulunmak maksadıyla 2010-2023 yıllarını kapsayacak şekilde kısa ve uzun vadeli amaçları çerçevesinde ulusal azaltım, uyum, teknoloji, finansman ve kapasite oluşturma politikalarını ortaya koymaktadır. İklim Değişikliği Stratejisi (2010-2023) Sanayide kullanılan kaynakların, temiz üretime yönelik kaynaklar ile ikame edilmesi ve alternatif malzemelerin kullanılması, ısı geri kazanımı, endüstriyel kojenerasyon sistemlerinin özendirilmesi; ArGe faaliyetleri ve teknoloji transferinin teşvik edilmesi; temiz üretim teknolojilerinin, iklim dostu ve yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesini sağlamak üzere özendirici mekanizmalar devreye sokulması; denetim ve yaptırım mekanizmalarının etkin bir şekilde uygulanması gibi hedeflere odaklanılmıştır. 73 Politika Belgeleri 74 NDC 2023 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2017-2023) Amaçlar ve Hedefler NDC belgesinde Türkiye’nin 2030 yılı için sanayi sektöründeki temel azaltım politikaları; sanayi tesislerinde biyoyakıt, atıktan türetilmiş yakıt (ATY), alternatif yakıt ve hammadde kullanımının artırılması; sanayi ürünlerinin karbon ayak izini azaltılması ve sanayi sektöründe yenilenebilir enerji kullanımını, kaynak ve enerji verimliliğini artırılması; sürdürülebilir ve doğal soğutma teknolojilerinin yanı sıra yenilikçi finansman çözümleri ve enerji verimliliği daha yüksek soğutma gazlarını kapsayan Ulusal Soğutma Eylem Planı’nın hazırlanması (taslak aşamasında); Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip olan ve yüksek karbon salımına neden olan demir-çelik, alüminyum, çimento, kimya, plastik ve gübre sektörleri için Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası çalışmalarının yürütülmesi; temiz ve yeşil sanayi üretiminin bir göstergesi olarak “Mevcut En İyi Teknikleri” kullanan sanayi tesislerinin sertifikalandırılmasına öncelik verilerek “Sanayide Yeşil Dönüşümü” desteklenmesi olarak sıralanmaktadır. 2017-2023 yılları arasında uygulanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve yatay konular olmak üzere toplam 6 kategoride tanımlanan 55 eylem ile, 2023 yılında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminin referans senaryoya göre %14 azaltılması hedeflenmiş; 2023 yılına kadar kümülatif olarak 23,9 MTEP tasarruf sağlanması ve bu tasarruf için 10,9 milyar ABD Doları yatırım yapılması öngörülmüştür. 2017-2020 yılları için hazırlanan ilerleme raporuna göre; ulusal ve uluslararası işbirlikleri aracılığıyla süreç verimliliği, enerji yönetimi, endüstriyel simbiyoz ve yeşil Organize Sanayi Bölgelerinin kurulması gibi alanlarda çalışmalar yapılmıştır. Verimlilik Artırıcı Proje Destek Programı kapsamında 2011-2023 yılları arasında 517 projeye 122 milyon TL destek sağlanarak 803 milyon TL mali tasarruf ve 117 bin TEP enerji tasarrufu elde edilmiştir. Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Strateji ‘’Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi’’ vizyonu ile 2023 yılı hedeflenerek hazırlanmış olup, beş ana bileşene ve 23 alt politikaya ayrılmıştır: (1) Yüksek Teknoloji ve Yenilik, (2) Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi, (3) Girişimcilik, (4) Beşeri Sermaye ve (5) Altyapı. Strateji Belgesi, Türkiye’deki yazılım mühendisi sayısını 2023 yılına kadar 140.000’den 500.000’e çıkarmayı ve dünya ölçeğinde yıkıcı teknolojilere dayalı en az 2023 Sanayi ve Teknoloji 23 akıllı ürün veya hizmet çıkararak Türkiye’nin dünya lideri olmasını Stratejisi hedeflemektedir. Ayrıca Belge,, girişim aşamasından başlayarak 1 milyar dolar ve üzeri değerlemeye ulaşan “unicorn” girişimler kavramını yerelleştirmektedir. Bu perspektifte, değeri 1 milyar doların üzerinde olan Turcorn-Türk teknoloji firmalarının sayısının 2023 yılına kadar en az 10’a ulaşacağı ve teknoloji tabanlı firmaların yatırım kapasitesinin de 5 milyar TL’yi aşacağı tahmin edilmektedir. Eylem Planı, ayrıca Türkiye’yi AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile uyumlu hale getirmek ve belirli sektörlerde yeşil dönüşümü sağlamak için hazırlanmış olup, döngüsel ve daha yeşil bir ekonomiyi desteklemek amacıyla 9 kategoride 32 hedef ve 81 eylem içermektedir. Yeşil Mutabakat Eylem Planı (2021) İlgili hedeflere ulaşmak için Eylem Planı kapsamındaki ana başlıklar sınırda karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel bir ekonomi, yeşil finansman, temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, iklim değişikliği ile mücadele, diplomasi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri şekilde belirlenmiştir. 75 Politika Belgeleri 76 Amaçlar ve Hedefler Politika Belgeleri Belge, Türkiye’de iklim değişikliğinden etkilenebilirlik alanlarını, su kaynakları yönetimi, tarım ve gıda güvencesi, ekosistem hizmetleri, biyoçeşitlilik ve ormancılık; doğal afet risk yönetimi ve insan sağlığı olmak üzere beş alana odaklanmıştır. Sanayi sektörü, etkilenebilirlik açısından bu beş öncelikli alan içerisinde yer almamakla birlikte, etkilenebilir sektör ve temalara göre belirlenen eylemlerde verimlilik odaklı birçok faaliyet için paydaş olarak öngörülmüştür. Ulusal İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Planı (2011-2023) Ortak Programı kapsamında sanayi sektörüne yönelik iklim riskleri konusunda değerlendirmeler yapılmış ve Ortak Programın sanayi ile ilgili bileşeni olarak Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı hayata geçirilmiştir. Seyhan Havzası Eko-verimlilik ve Temiz Üretim Pilot Çalışmaları Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı teşkilat sorumluluğunda yürütülmüş; sanayide temiz üretim ve eko-verimlilik alanlarında kapasite geliştirme çalışmaları yürütülmüştür. Belgede kentsel, tarımsal, endüstriyel su kullanımları başta olmak üzere bütün sektörlerde iklim değişikliğinin su arzına etkilerinin hafifletilmesi amaçlanmıştır. Planda, sanayi sektöründe su verimliliğinin artırılması için yasal, idari ve teknik altyapının güçlendirilmesi, sanayide su verimliliği Değişen İklime Uyum uygulamaları kapsamında farkındalığın artırılması, iyi uygulamaların Çerçevesinde Su Verimliliği yaygınlaştırılması ve kamu kurumları, üniversiteler, sanayi sektörüyle Strateji Belgesi ve Eylem ilişkili STK’lar ve özel sektör iş birliğinin sağlanması, havza su Planı yönetiminin kurumsal yapısı ile organize sanayi bölgeleri yönetimleri, (2023-2033) sanayi odaları, sanayi sivil toplum kuruluşları arasında suyun verimli kullanımı denetimine yönelik kurumsal bağlantı ve iş birliği yapısının geliştirilmesi, endüstriyel su kullanımında verimliliği teşvik edecek fiyatlandırma konusunda yasal düzenleme oluşturulması, tarım ve sanayide mavi ve gri su ayakizinin büyüklüğünün hesaplanması, azaltılmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesi, teşvik ve destek mekanizmalarının oluşturulması stratejileri yer almaktadır. İklim Şurası (2022) Amaçlar ve Hedefler Şurada, 2053 net sıfır emisyon hedefi çerçevesinde, imalat sanayinin ve alt sektörlerinin uzun vadeli paylarının belirlenmesi ve projeksiyonlarının yapılması; imalat sektörlerinde düşük karbonlu yol haritalarının oluşturulması; sanayide yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliğinin artırılması; atıkların yeniden kullanımı, atıkların yan ürün, alternatif hammadde olarak kullanılması ve geri dönüşüm/geri kazanım ile elde edilen ürünlerin zorunlu kullanım oranlarının belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması, destek mekanizmalarının geliştirilmesi; Yeşil Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve Yeşil Endüstri Bölgesi sertifikasyon sistemine ilişkin altyapının oluşturulması; karbon yoğun sektörler başta olmak üzere tüm sektörlerde yeşil hidrojen ve türevleri, karbon yakalama, kullanım ve depolama gibi diğer alternatif emisyon azaltım yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi yönünde kararlar alınmıştır. 77 78 79 2.2.2 Strateji ve Eylemler 80 Türkiye’nin sera gazı emisyonları içerisinde en büyük paylardan birine sahip olan sanayi sektöründe azaltım odaklı olarak sekiz adet strateji belirlenmiştir. Bu stratejiler, enerji verimliliğinin sağlanması, yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, karbon ayakizinin ve karbon yoğunluğunun düşürülmesi, kurumsal sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması, döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi, ulusal kaynaklarla Ar-Ge ve inovasyon ile yeni teknoloji geliştirilmesi, finansman kaynaklarının sağlanması ve kapasite geliştirilmesi konularını kapsamaktadır. Strateji S-S.1 İmalat sanayine yönelik enerji verimliliği potansiyelinin en üst seviyede değerlendirilmesi İmalat sanayi sektörü, enerji tüketiminde ve buna bağlı olarak sera gazı emisyonlarında önemli bir paya sahiptir. Bu nedenle enerji verimliliği, imalat sanayisi için iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir uygulama alanıdır. Sanayi sektörü küresel ölçekte enerji üretimi sektöründe sonra en büyük emisyona sahip ikinci sektördür. İklim değişikliği ile küresel mücadele, artan enerji fiyatları ve sınırlı kaynaklar, enerji yoğun imalat sektörlerinde enerji tüketimini azaltmak için yaygın olarak enerji verimliliği programları yürütülmesini zorunlu kılmaktadır. Enerji verimliliği, daha az enerji kullanarak nihai enerji talebini azaltmak ve üretimi optimize ederek enerjiyi daha verimli kullanmak olmak üzere birbirini tamamlayan iki ana başlıkta ele alınabilir. Nihai enerji talebini azaltmak için teknik çözümler ve çalışan farkındalığına yönelik faaliyetler öne çıkmaktadır. Enerji verimliliği yatırımları, finansal destekler anlamında, yatırım maliyetlerini düşürmek için sübvansiyonları belirlemek, yatırım getirisi ve toplam sahip olma maliyeti üzerinden yapılacak çalışmalarla geliştirilebilecektir. Bu kapsamda emisyon ve enerji yoğun imalat sanayi sektörlerinde enerji verimliliğine yönelik etüt ve kıyaslama çalışmaları yürütülecektir. Ayrıca, alt sektör bazında, normalizasyon gözetilerek, enerji verimliliğine, operatörden bağımsız olarak etki eden işletim pratiklerinin dışındaki pek çok etmen göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Emisyon ve enerji yoğun imalat sanayi sektörlerinde enerji verimliliğine yönelik etüt ve kıyaslama çalışmaları, verimlilik artırıcı projelerinin uygulanması sonucunda, projede sunulan miktarlar ile gerçekleşen değerler üzerinden performans değerlendirilmesi, imalat sanayi sektörü özelinde ısı pompalarının yerli üretimi ve kullanım potansiyelinin araştırılması bu strateji altında ele alınan hedefler arasındadır. S-S.1.1 Enerji verimliliği mevzuatı kapsamında zorunlu enerji verimliliği etüt raporları ve kıyaslama çalışmalarının yapılması ve tasarruf potansiyellerinin güncellenmesi S-S.1.2 Mevzuat değişikliğiyle verimlilik artırıcı proje bedeli limiti kaldırılarak destek miktarının artırılması, iklim değişikliği dikkate alınarak performans kriterlerinin belirlenmesi ve tasarruf potansiyeli görece yüksek projelerin desteklenmesi S-S.1.3 Doğrulanmış enerji verimliliği performans artışlarının karbon fiyatlandırma araçları ile teşvik edilmesi S-S.1.4 Isı pompalarının imalat sanayi sektörlerinde yaygınlaştırılmasına yönelik desteklerin sağlanması ve farkındalık artırma çalışmaları yürütülerek kılavuz dokümanlarının hazırlanması S-S.1.5 KOBİ’lerde enerji verimliliği ölçme, izleme ve raporlama faaliyetleri için dijitalleşme sistemlerinin oluşturulmasının teşvik edilmesi 81 Strateji S-S.2 82 S-S.2.1 İmalat sanayine yönelik yenilenebilir enerji kullanımının artırılması İmalat sanayi sektörünün neden olduğu emisyonların büyük çoğunluğu enerji kullanımından kaynaklanmaktadır. Sektörde, fosil enerji kullanımını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarından alternatif enerji üretim yöntemlerine geçiş için farklı seçenekler değerlendirilmektedir. Fosil yakıtlara alternatif olarak yenilebilir enerji seçeneklerinin geliştirilmesi ve uygulanması, dünya çapında temiz enerji üretiminde giderek daha fazla yenilik, büyüme ve rekabet gücü elde etmek açısından önem taşımaktadır. İmalat sanayi üretiminde yenilenebilir enerjiye geçiş yapmak, önemli miktarlarda yatırım gerektirse de uzun vadeli enerji güvenliği, iklim risklerine dirençli bir yapı sağlayacaktır. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, fosil yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı finansal sürdürülebilirlik açısından öne çıkarken tedarik kesintilerine maruz kalma oranlarını azaltabilecektir. Sanayide öz tüketim bağlamında yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması 83 S-S.2.2 Alternatif hammadde ve maddesel geri kazanıma uygun olmayan atıklar için ek yakıt seçeneklerinin değerlendirilerek atıkların kaynak olarak kullanımının artırılmasına yönelik mevzuat iyileştirmelerinin ve yaygınlaştırma çalışmalarının yapılması Strateji S-S.3 İmalat sanayinde karbon ayakizinin düşürülmesi ve GSH başına CO2-eşd yoğunluğunun azaltılması Tedarikçilerinden yenilebilir enerji kullanımına dair hedeflerini ve stratejilerini açıklaması için talepte bulunan ticari kuruluş sayısı her geçen gün artmaktadır. Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, tedarik zinciri emisyonlarının azaltılmasına da önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde çeşitlendirilmiş bir enerji portföyü, üreticiler için sürdürülebilir gelişimin temel belirleyicilerinden birisi olacaktır. Ayrıca güneş ve rüzgar gibi mevcut yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, yakın gelecekte yeşil hidrojen gibi yeni teknolojileri kullanma potansiyelini ileri taşıyacaktır. İmalat sanayi mamulleri de dahil olmak üzere ürün talepleri, sürdürülebilir kalkınmaya ve karbon ayak izinin azaltılmasına olanak tanıyan mal ve hizmetlerin üretimi ve tüketimi ile bağlantılıdır. Sanayi sektör kuruluşları için yenilenebilir enerji üretimi ve kullanımına yönelik teşviklerin artırılması yoluyla sera gazı azaltımının sağlanması, sanayi süreçlerinin ihtiyacı olan ısının yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi ve sanayi tesislerinin sertifikalandırılmış yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik kullanımının artırılmasına yönelik faaliyetler bu strateji kapsamında hedeflenmektedir. Enerji ve karbon yoğun sektörler başta olmak üzere, tüm sanayi alt sektörlerini kapsayacak biçimde azaltım stratejilerini ve uygulama takvimini içeren yol haritasının hazırlanması 2030 yılına kadar yürütülecek çalışmalar için önemli bir başlangıç noktası olacaktır. İklim değişikliğiyle mücadele, hem üretici kuruluşların sınırları içinde karbon nötr operasyonlara hem de karbon nötr değer zincirlerine geçişi gerektirmektedir. İmalat sanayinin karbon ayak izini azaltmaya yönelik önemli bir adım olarak bir ürünün ürettiği toplam sera gazı emisyonlarını hesaplamak üzere ürün karbon ayak izi çalışmalarını yürütmek öne çıkmaktadır. Ürün bazında karbon ayakizinin düşürülmesi amacıyla; kamu inşaat ve altyapı yatırımlarında kullanılan çimentonun klinker oranının düşürülmesi, demir ve çelik için düşük karbon yoğunluğu kriteri getirilmesine yönelik altyapı çalışmalarının yürütülmesi, geliştirilen yeni teknik ve yenilikçi uygulamaların finansal destek kriteri olarak belirlenmesi ile tedarik zinciri boyunca yeşil dönüşümün sağlanması ve kimsenin arkada bırakılmaması yaklaşımı ile sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kritik öneme sahip KOBİ’lerin analiz edilmesi ve performanslarının izlenmesi için gerekli faaliyetlerin planlanması, bu strateji altında öne çıkan eylem alanlarıdır. S-S.3.1 Alt sektörlerde karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik yol haritasının hazırlanması 84 S-S.3.2 Ürün bazında karbon ayakizinin düşürülmesi amacıyla kamu inşaat ve altyapı yatırımlarında kullanılacak çimentonun klinker oranının azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması S-S.3.3 Sanayi sektörlerinde karbon ayakizinin düşürülmesine yönelik yeni teknolojik çözümlerin ticarileşme aşamasında teknik ve finansal olarak desteklenmesine yönelik mekanizmaların oluşturulması S-S.3.4 Düşük karbon emisyonlu çelik üretimi için gerekli hurda metal arzının sağlanmasına yönelik politikaların gözden geçirilmesi S-S.3.5 Yeşil dönüşüme katkı sağlamak amacıyla sera gazı emisyon azaltımında kritik olan KOBİ’lerin tespit edilerek iklim performanslarına yönelik izleme sistemi oluşturulması Strateji S-S.4 Sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması Yeni sürdürülebilirlik raporlama çerçeveleri ve standartlarının ortaya çıkışı ve dönüşümü son dönemde hız kazanmış olup gönüllü raporlamaların yakın zamanda zorunlu mevzuata doğru değişimleri gerçekleşmektedir. Bu kapsamda, bu yeni düzenlemelere erkenden hazırlanan ve mevzuat değişikliklerini benimseyen kuruluşlar, rekabet avantajı ve itibar yönetiminden başlamak üzere geniş kapsamlı faydalar sağlayacaktır. Bugün küresel sürdürülebilirlik raporlama ortamı, sektöre özgü girişimlere, belgelendirme kuruluşlarına ve sürdürülebilirlik derecelendirme kuruluşlarına ek olarak, artan sayıda gönüllü raporlama çerçeveleri ve standartlarından oluşan, ağırlıklı olarak gönüllüdür. Ancak, son yıllarda zorunlu raporlamaya geçişle birlikte pek çok değişiklik olmuştur. İklim geçiş kriterleri ile Avrupa Birliği taksonomi çalışmaları arasındaki ilişki hala gelişme aşamasındadır. Mevcut durumda, AB iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve sürdürülebilirlik raporlama gereklilikleri konusunda hızla ilerlemektedir. AB, daha geniş sürdürülebilirlik materyal konularını zorunlu raporlama rejimine entegre etmede başı çekerken, İngiltere şu anda iklimle ilgili konuları zorunlu Task Force on Climate-Related Financial Disclosures raporlamasının yıllık raporlarda benimsenmesiyle entegre etmeye daha fazla odaklanmaktadır. AB 2022 yılı sonunda yayımlanan 537/2014 sayılı zorunlu AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifine göre, 2024’de başlamak üzere, büyüklüklerine göre işletmelerin aşamalı olarak dahil olacağı sürdürülebilirlik raporlaması yapmasını gerektiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifini kabul etmiştir. Türkiye’de tüm bu gelişmeleri yakından takip ederek bunlara yönelik kurumsal ve teknik altyapı oluşturmaktadır. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, 4 Haziran 2022 tarih ve 31856 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikle Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya yetkili kılınmıştır. Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan, Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına uygun olarak taslaklar Kurumca yayımlamıştır ve uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını yayımlamaya yönelik çalışmalar devam etmektedir. Tüm bu ilerlemeler ışığında, sürdürülebilirlik raporlamalarını yaygınlaştırmaya yönelik kamu ve özel sektörün üyesi olduğu bir platform oluşturulması, küresel gelişmelere uyumun sağlanması açısından faydalı olacaktır. İlgili kurumların katılımıyla oluşturulan sürdürülebilirlik çalışma grubu içerisinde fayda-maliyet ilişkisi gözetilerek zorunlu raporlama yapacak işletmelerin kapsam belirlemesi yapılmıştır. Bu strateji başlığı altında ayrıca, sürdürülebilirlik raporlarının uluslararası güvenilirliğini artırmak ve üçüncü taraf güvence veya doğrulama sisteminin kurulmasına yönelik değerlendirme yapılması ve sistemin hayata geçirilmesi ve AB’de zorunlu hale gelen sürdürülebilirlik raporlaması ve KOBİ’lere kadar uzanacak ayrıntılı geçiş takvimi çerçevesinde ülkemiz için de kademeli bir geçiş takvimi hazırlanması ve uygulanması hedeflenmektedir. 85 İklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı ve uyuma yönelik olarak teknik bilgi kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik; öncelikli paydaş gruplarının belirlenmesi, istişare toplantıları düzenlenmesi, iyi uygulama örneklerinin incelenmesi ile bilgi ve deneyim paylaşım platformlarının kurgulanması bu strateji kapsamındaki faaliyetlerdendir. S-S.4.1 Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamalarının yaygınlaştırılması ve kamu ve özel sektörün üyesi olduğu bir platform oluşturulması S-S.4.2 Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının yayımlanması ve sürdürülebilirlik raporlamalarına yönelik üçüncü taraf güvence ve doğrulama sisteminin kurulması S-S.4.3 Zorunlu sürdürülebilirlik raporlamalarına ilişkin ölçek bazında Avrupa Birliği ile uyumlu olarak kademeli geçiş takviminin hazırlanması S-S.5.1 KOBİ’ler başta olmak üzere sanayi işletmelerinin iklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı ve uyuma yönelik olarak teknik bilgi kapasitesinin güçlendirilmesi S-S.4.4 SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesinin uluslararası standartlar ve gelişmeler kapsamında değerlendirilerek gözden geçirilmesi S-S.5.2 Adil geçiş ve istihdamın dönüşümü için kapasitenin geliştirilmesi ve yol haritasının oluşturulması 86 Ayrıca adil geçiş ve istihdamda dönüşümün kadın istihdamı açısından sonuçlarının değerlendirilmesi ve kadın istihdamının artırılmasına yönelik tedbirlerin öngörülmesi tüm bu faaliyetlerde gözetilecektir. Strateji S-S.6 Strateji S-S.5 İmalat sanayi sektörü paydaşlarının kapasitelerinin geliştirilmesi Hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik kurumsal kapasite geliştirme ihtiyaçlarının gözden geçirilmesi ve sonraki adımların planlanması Eylem Planının başarısı için önemlidir. Birçok sektörde olduğu gibi, iklim değişikliği mücadelede davranış değişikliği, sanayi sektörünün dekarbonizasyonu için de kilit öneme sahiptir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) başta olmak üzere sanayi işletmelerinin mevcut gelişmeler ışığında azaltım ve uyum faaliyetlerini nasıl yönettikleri, kurumsal kapasiteleri ile doğrudan ilişkilidir. KOBİ’lerin iklim değişikliğine yönelik azaltım ve uyum faaliyetlerini paylaşmaya ve yeniden kullanmaya daha açık hale gelmeleri, daha bilgi yoğun bir ortamda KOBİ’lerin sürdürülebilirlik yönetimi ve dekarbonizasyon sürecinde belirleyici olacaktır. Tüm imalat sanayi sektörleri için döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi Çevresel, ekonomik ve sosyal alanlardaki faydalarla birlikte, daha kaynak verimli ve döngüsel bir ekonomiye geçiş aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadele için de önemli alandır. Sürdürülebilir malzeme yönetimi, kaynak verimliliği ve döngüsel ekonomi için geliştirilen ve planlanan ulusal stratejilerde iklim değişikliği bağlamına yönelik bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmesi ve pilot uygulama ve yatırımların desteklenmesi strateji kapsamındaki hedeflerdendir. Döngüsel ekonomiye geçiş, makroekonomik düzeyde, kaynak verimliliği, rekabet edebilirlik, yeni iş fırsatları ve yenilikçilik açısından ekonomik faydalara ek olarak ekosistem hizmetleri üzerindeki baskılara daha fazla dirençli sektörler için fırsat olabilecektir. Döngüsel ekonomi uygulamaları kapsamında; kaynak verimliliği, yeniden kullanım, geri kazanım ve alternatif hammaddeleri de içerecek şekilde sanayi sektörü temsilcilerine yönelik bilgilendirme, eğitim ve diğer etkinliklerin düzenlenmesi, pilot uygulama ve yatırımların teşvik edilmesi, döngüsel ekonominin yaygınlaştırılmasına yönelik politikalar geliştirilmesi bu stratejinin uygulama alanlarındandır. Ayrıca yeşil dönüşüm için kritik nitelikteki hammaddelerin tespit edilerek, arz güvenliğini sağlamak üzere politikalar geliştirilmesi hedeflenmektedir. 87 88 S-S.6.1 Döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğine yönelik alt sektörler bazında bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmesi Kapasite geliştirme faaliyetleri ve pilot uygulamalar ile sera gazı azaltımını hedefleyen Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin desteklenmesi amaçlanmaktadır. S-S.6.2 İmalat sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik, döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliği uygulamalarını içeren yatırımların desteklenmesini amaçlayan Yeşil Dönüşüm Destek Programı’nın yürütülmesi Bununla birlikte, hidrojen teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik çalışma yapılması ve pilot seviyede uygulamaya alınması, karbon yakalama, kullanım ve depolama konularında projelerin desteklenmesi bu strateji kapsamındaki eylem alanlarıdır. S-S.6.3 S-S.6.4 S-S.6.5 Döngüsel ekonomi modelinin uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla Avrupa Birliği ile uyumlu sürdürülebilir ürün inisiyatifi ve dijital ürün pasaportu sistemine yönelik mevzuatın geliştirilmesi Döngüsel ekonomi modellerinin yaygınlaştırılmasına yönelik politikalar geliştirilmesi Yeşil dönüşüm için kritik nitelikteki hammaddelerin tespit edilerek, arz güvenliğini sağlamak üzere politikalar geliştirilmesi Strateji S-S.7 Ar-Ge ve inovasyon ile yeni teknoloji seçeneklerinin ulusal kaynaklarla geliştirilmesi Teknolojik gelişim, iklim değişikliğiyle mücadelede kilit bir role sahiptir. Değişimi yönlendirme ve iklim dostu teknolojilere geçişi yönetme becerileri, dekarbonizasyon sürecinde ulusal ve sektörel ölçekte büyük önem taşımaktadır. Ar-Ge ve inovasyon olmadan net sıfır hedeflerinin tutturulması mümkün olmayacaktır. Sanayi sektöründe net sıfıra giden yolda; yenilenebilir enerji üretim ve depolama kapasitelerine yönelik teknolojik yenilikler, uygun süreçlerin elektrifikasyonu, CO2’nin tutulması, kullanılması ve depolanması, hidrojen ve hidrojen bazlı yakıtların kullanımı başlıca gelişim alanları olarak görülmektedir. S-S.7.1 Sera gazı azaltımını hedefleyen Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin desteklenmesi S-S.7.2 Patentli pilot uygulama ve teknolojik çözümler geliştirilmesi S-S.7.3 Hidrojen teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik çalışma yapılması ve pilot seviyede uygulamaya alınması, sanayide kullanılmasına yönelik teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi S-S.7.4 Karbon yakalama, kullanım ve depolama (KYKD) konularında projelerin desteklenmesi S-S.7.5 Sanayi sektörlerinde düşük ve orta ısıl işlemlerin elektrifikasyonu konularında Ar-Ge ve uygulama projelerinin geliştirilmesi 89 Strateji S-S.8 90 Sürdürülebilir yatırım araçlarının geliştirilmesi ve yatırımcılara uygun finansman kaynaklarının oluşturulması Son yıllarda özel sektör yatırımlarındaki hızlı artışa rağmen, iklim finansmanı ihtiyacı devam etmektedir. Emisyonları azaltmak ve halihazırda meydana gelen etkilere uyumu teşvik etmek için mali kaynaklara ve sağlam yatırımlara ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, bu yatırımlardan elde edilen faydalar, herhangi bir ilk maliyetten önemli ölçüde daha fazla değere sahiptir. Özel sektöre iklim finansmanının akışını destekleyecek ve teşvik edecek altyapı, Ar-Ge ve yenilenebilir enerji teknolojilerine yönelik kamu yatırımlarının artırılması, sürdürülebilir finansman için veri boşluklarının, raporlama standartlarının gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi, sürdürülebilir finansman kaynaklarından etkin bir şekilde faydalanılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, sınıflandırma (taksonomi) ve raporlama çerçevesinin adapte edilmesi ve KOBİ’lerin üretim ve tedarik zincirinin karbonsuzlaştırma çalışmaları için teknik ve finansal destek sağlanmasına yönelik çalışmaların planlanması hedeflenmiştir. S-S.8.1 Sanayi sektörünün dönüşüm sürecinde sürdürülebilir finansman kaynaklarından etkin bir şekilde faydalanılması ve gereken sınıflandırma ve raporlama çerçevesinin uyumlaştırılması S-S.8.2 KOBİ’lerin üretim ve tedarik zincirinin karbonsuzlaştırma çalışmaları için teknik ve finansal destek sağlanması S-S.8.3 KOBİ’ler başta olmak üzere, mevcut elektrik motorlarının verimli motorlar ile değişimi için teşvik ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi S-S.8.4 Yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve teknoloji gelişimi projelerinin desteklenmesi amacıyla, yeşil/sürdürülebilirlik etiketli borçlanma araçları ihracının düzenlemeler yoluyla desteklenmesi 93 BİNALAR 250 94 95 200 150 100 50 2.3.1 Mevcut Durum Türkiye nüfus ve kentleşme oranındaki artış ile refahın artması, Türkiye’deki bina sayısının ve taban alanının artmasındaki itici güçlerdendir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yapı ruhsatı ve kullanım izinleri istatistikleriyle Türkiye için bina stokunun amortisman oranına dayanılarak yapılan tahmine göre, Türkiye’de yaklaşık 9,5 milyon bina (konut ve konut dışı) ve 3,6 milyar m2 toplam taban alanı bulunmaktadır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan enerji denge tablosuna göre, binalarda (konut, ticari ve hizmetler) 2021 yılında yaklaşık olarak 38,3 Mton eşdeğer petrol (TEP) enerji (doğrudan kullanılan birincil enerji kaynakları ve elektrik enerjisi) kullanılmıştır. 1990-2021 yılları arasında enerji kullanımı %82, bina emisyonları %136 oranında bir artış gösterirken binaların emisyon yoğunluğunun %33 oranında azaldığı görülmektedir (Şekil 15). Binalar enerji kullanımına göre “konut” ve “ticarethane ve hizmetler” olmak üzere konut dışı olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. 2021 yılında konutlarda kullanılan toplam enerjinin %53’ü doğalgazdan, %20’si elektrikten, %14’ü kömürden, %11’i yenilenebilir enerjiden ve %2’si de petrol ürünlerinden gelmektedir (Şekil 16a). Konut dışı enerji kullanımı incelediğinde ise en yüksek payı %53 ile elektrik aldığı görülmektedir. Bunu %32 ile doğalgaz, %7 ile kömür, %4 ile yenilenebilir enerji kaynakları ve %4 ile petrol ürünleri izlemektedir. (Şekil 16b) [2]. Enerji Denge Tablolarında 2015 yılı öncesi ticarethane ve hizmetlerin enerji istatistiklerinin alt detayının yer almaması nedeniyle 1990 yılındaki kaynak dağılımına göre değişimini analiz etmek mümkün olamamaktadır. Bununla birlikte, 2021 yılındaki veriler incelendiğinde kullanılan enerjinin yarısından fazlasının elektrik aracılığıyla olması, azaltım potansiyelinin yüksek olabileceğini göstermektedir. 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 0 Bina emisyonları Binalarda yakıt tüketimi Nüfus Emisyon yoğunluğu Şekil 15 - Binalar ile ilgili temel göstergelerdeki değişim [1] [2] [7] Petrol 2% Doğal gaz 32% Yenilenebilir 11% Kömür 14% Doğal gaz 53% Elektrik 53% Kömür 7% Elektrik 20% Petrol 4% Yenilenebilir 4% Şekil 16 - 2021 Yılında konut (a) ve konut dışı (b) enerji kaynaklarına göre dağılım [2] 96 Tablo 13’de sera gazı emisyonları bakımından dağılımı yer almaktadır. 1990-2021 yılları arasındaki emisyon değişimi göz önüne alındığında, 2015 yılına kadar emisyonlarda konut ve ticarethane ile hizmetler birlikte ele alındığı, 2015 yılından sonra ise ayrı olarak raporlandığı görülmektedir. Buna göre 1990 yılında 27,3 Mton CO2eşd. olan emisyonlar 2014 yılına kadar %93 oranında artarak 52,7 Mton’a ulaşmıştır. Diğer taraftan sadece konut sektörünün emisyonları 2015-2021 yılları arasında 32 Mton’dan 50 Mton’a yükselmiştir. Bu kısa dönemdeki emisyon artışı yaklaşık olarak %56 civarındadır. Tablo 13 - Konutların Sera Gazı Emisyonları ( Mton) [1] 1990 1991 1992 CO2 eşd. 27.2 2006 CO2 eşd. 31.3 28.4 30.6 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 29.8 25.7 30.0 32.5 28.8 28.2 22.3 29.5 26.6 23.7 26.8 29.5 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 33.4 53.8 33.4 42.6 43.7 50.3 56.2 53.3 57.7 58.2 52.7 32.2 38.8 50.3 Tablo 14’te ticarethane ve hizmetlerin sera gazı emisyon bilgileri yer almaktadır. Türkiye Sera Gazı Emisyon Envanter Raporuna göre ticarethane ve hizmetlerdeki sera gazı emisyonları azalmaktadır. 2015 yılında 23,4 Mton olan emisyonlar %40,5 oranında bir azalışla 2021 yılında 13,949 Mtona düşmüştür. Tablo 14 - Ticarethane ve Hizmetlerin Sera Gazı Emisyonları (bin ton) [1] Yıl CO2 eşd. 2015 23.353 2016 22.139 2017 20.647 2018 13.539 2019 14.678 2020 13.637 2021 13.949 97 Tablo 15 - Binalarla İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin Enerji Verimliliği Kanunu ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması (Kanun No 5627) amaçlanmaktadır. 32.5 2007 2008 2009 2010 2011 2012 49.3 Türkiye’de binalar sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 15 ve Tablo 16’da yer almaktadır. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği Binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasına, enerji israfının önlenmesine ve çevrenin korunmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Binalar ve yerleşmelerin doğal kaynakları ve enerjiyi verimli kullanarak çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak için değerlendirme ve sertifikalandırma sistemlerinin oluşturulmasına; yeşil sertifika Binalar ile Yerleşmeler İçin uzmanlarının, yeşil sertifika değerlendirme uzmanlarının ve Yeşil Sertifika Yönetmeliği eğitici kuruluşların nitelikleri ile yeşil bina ve yeşil yerleşmelerin değerlendirme kriterlerine ilişkin usul ve esasların belirlemesi amaçlanmaktadır. Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik Enerji verimliliği, çevre koruma düzeyi ve enerji arz güvenliğini artırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunması için enerji ile ilgili ürünlerin piyasaya arz edilmesi veya hizmete sunulmasında, çevreye duyarlı tasarım gereklilikleri hususunda bir çerçeve oluşturarak uyulması zorunlu olan gereklilikleri belirlemek amaçlanmaktadır. İmar Kanunu (Kanun No 3194) Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amaçlanmaktadır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği Mekânsal düzeyde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, yaşam kalitesi yüksek, sağlıklı ve güvenli çevreler oluşturmak üzere hazırlanan, arazi kullanım ve yapılaşma kararları getiren mekânsal planların yapımına ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amaçlanmaktadır. Temel Mevzuat 98 Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Kamu Binalarında Enerji Tasarrufu ile İlgili 2023/15 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Amaç ve Kapsamı Politika Belgeleri NDC 2023 Ulusal Katkı Beyanında; mevcut binaları yenilemek, daha enerji verimli binalar inşa edilmesi; yoğun nüfuslu bölgelerde bölgesel ısıtma çözümlerinin kullanılması; yeni teknikler ve teknolojiler kullanılması; kaynak ve enerji verimliliğini artırılması ve çevresel etkileri ve karbon emisyonlarını azaltmak için binaların tüm planlama, inşaat ve yaşam döngüsü boyunca mevcut en iyi teknikleri kullanarak entegre bina tasarımı yapılması; BIM ve modüler inşaat teknolojilerini geliştirilmesi ve teşvik edilmesi; gri su ve yağmur suyu kullanımına yönelik teşvikler sağlanması, sıfır atık sistemlerinin kurulması; yenilenebilir enerji öz tüketimini artırılması; Konut ve konut dışı binalarda bina performans kodlarının ve standartlarının uygulanması; yenilenebilir portföy hedefleri, enerji verimliliği etiketlemesi, mevcut binaların güçlendirilmesi, akıllı şebeke sistemleri ve bölgesel enerji sistemlerinin uygulanması; enerji verimliliği yüksek beyaz eşya ve elektrikli ev aletlerinin kullanımını artırılması hedeflerini içermektedir. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2017-2023) Eylem planında, Binalar için enerji tüketim verilerini de içeren bir veri tabanı oluşturulması; mevcut binaların rehabilitasyonu ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi; merkezi ve bölgesel ısıtma/soğutma sistemlerinin kullanımının özendirilmesi; mevcut binaların enerji kimlik belgesi sahiplik oranının artırılması, sürdürülebilir yeşil binalar ile yerleşmelerin belgelendirilmesinin özendirilmesi; yeni binalarda enerji verimliliğinin özendirilmesi; mevcut kamu binalarında enerji performansının iyileştirilmesi; binalarda yenilenebilir enerji ve kojenerasyon sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023) Strateji belgesinde, binalara azami enerji ihtiyacı ve azami emisyon sınırlaması getirilmesi; 2017 yılından itibaren, CO2 salım miktarları ilgili mevzuatta tanımlanan asgari değerlerin üzerinde olanlara idarî yaptırım uygulanması; enerjiyi verimsiz kullanan ürünlerin satışının sınırlandırılması ve piyasa denetiminin etkinleştirilmesi; kamu kuruluşlarının bina ve tesislerinde yıllık enerji tüketimi 2023 yılına kadar %20 azaltılması; kamu kesimine ait bina ve tesislerde verimlilik artırıcı uygulamaların Enerji Performans Sözleşmeleri ile gerçekleştirilmesi stratejileri yer almaktadır. Plan, fen, sağlık ve sürdürülebilir çevre şartlarına uygun yapı ve yapılaşma ile projelendirmeye ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemek amaçlanmaktadır. Enerji yöneticisi atamakla yükümlü kamu binalarındaki enerji verimlilik hedefi güncellenerek 2030 yılına kadar %15’ten %30’a çıkarılması amaçlanmıştır. Tablo 16. Binalarla İlgili Ana Politika Belgeleri Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Planda aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: Binaların enerji dönüsümünün hızlandırılması amacıyla yenilenebilir enerjiyle desteklenen enerji verimli binaların yaygınlaştırılması sağlanacak ve buna yönelik düzenlemeler geliştirilecektir. 12. Kalkınma Planı (2024 -2028) Başta binalarda olmak üzere enerji verimliliği alanında enerji performans sözleşmeleri, enerji hizmet şirketleri modeli ve Hazine destekli kefalet sisteminin kullanılması gibi alternatif yöntemler yaygınlaştırılacaktır. lsı piyasası mevzuatına ilişkin çalışmalar tamamlanacak, teknik ve ekonomik olarak uygun yerlerde bölgesel ısıtma/soğutma sistemlerinin ve ısı pompalarının kullanımı yaygınlaştırılacak ve jeotermal kaynaklı ısıtmanın artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir. Meskenlerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılmasına yönelik potansiyel belirlenecek, fayda-maliyet etkinliğini de içerecek şekilde atılacak adımların tespit edilmesine yönelik yol haritası oluşturulacak ve uygulamaya geçirilecektir. Amaçlar ve Hedefler 99 Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi (2010-2020) Strateji belgesinde, yeni Binalarda EKB uygulamasına başlanması; yeni yapılacak binalarda yenilenebilir enerji sistemlerinin ilk yatırım maliyeti enerji ekonomisi göz önünde bulundurulmak suretiyle, inşaat alanı 20.000 m2’ye kadar olan binalarda 10 yıl, inşaat alan: 20.000 m2 ve daha büyük binalarda 15 yılda geri kazanılması durumunda bu sistemler yapılması; yeni yapılacak olan ve kullanım alanı 1.000 m2’nin üzerindeki oteller, hastaneler, yurtlar ve benzeri konaklama amaçlı konut harici binalar ile spor merkezlerindeki merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sistemlerinde güneş enerjisi toplayıcıları ile sistemler desteklenmesi yer almaktadır. 100 İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) Eylem Planında, 2023 yılında en az 1 milyon konut ile toplam kullanım alanı 10.000 m2 üzerindeki ticari ve kamu binalarında standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji verimli sistemlerin oluşturulması; 2017 yılından itibaren yeni binaların yıllık enerji ihtiyacının en az %20 ’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi; 2023 yılına kadar yeni yerleşmelerde yerleşme ölçeğinde sera gazı emisyonunun mevcut yerleşmelere göre en az %10 azaltılması amaçlanmaktadır. İklim Şurası (2022) Şura kararları içerisinde; binalarda enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji kullanımını arttırmak için karbon fiyatlandırma temelli, mevcut binalarda teşvik/destek mekanizmaları, yeni binalarda ise kredi/ vergi desteği mekanizmaları ve gerekli finansal altyapı oluşturulması; binaların enerji ihtiyacının sınırlandırılmasına, sınırlandırılan bu ihtiyacın yenilenebilir enerjiden karşılanmasına yönelik olarak yeşil bina/yerleşme için yeşil sertifika ve Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (NSEB) ile ilgili mevzuat altyapısı iyileştirilmesi; bütünleşik bina tasarım ve yapı bilgi modellemesi (BIM) ve modüler inşaat teknolojilerinin kullanımı geliştirilmesi ve teşvik edilmesi; binalarda su verimliliği ile ilgili mevzuat oluşturulması; bina veri tabanı oluşturulması; çevre dostu yapı malzemelerinin, enerji tasarruflu ve çevreye duyarlı ürünlerin bina yapımındaki kullanım payının artırılması için altyapı, farkındalık ve bilinç geliştirilmesi gibi kararlar yer almaktadır. 2.3.2 Strateji ve Eylemler 101 Binalar sektöründe mevcut ve yeni binalara yönelik enerji verimliliğinin iyileştirilmesi, binalarda kullanılan elektrikli alet, ekipman ve cihazların enerji verimliliğinin artırılması, bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması ile, çevre dostu tasarım ve yapı malzemelerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve inşaat ekosisteminde dijital dönüşümün sağlanması için altı adet strateji ve bu stratejilerin uygulanmasını destekleyen eylemler verilmiştir. Strateji B-S.1 Mevcut binalarda enerji verimliliğinin iyileştirilmesi Binalara ilişkin kurumlarda var olan verilerin araştırılarak kapsamlı gösterge setinin hazırlanmasının 2025 yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir. Mevcut binaların (konut ve konut dışı) enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alması için yaptırımların geliştirilmesi hedefi için pek çok dayanak vardır. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, İklim Değişikliği Eylem Planı, Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi, Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ve İklim Şurası kararları bunlara örnek olarak verilebilir. Öncelikle EKB alımının mevcut binalar için tamamlaması bina enerji envanterinin şeffaf ve doğru bir biçimde hesaplanabilmesi adına gerekli bir politikadır. Nihai enerji tüketiminin yaklaşık üçte birinin binalara gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda EKB ile bina envanterinin en önemli açığı kapatılarak yerinde enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kullanımı uygulamalarının aşağıdan yukarı bir biçimde izlenmesi sağlanacaktır. Toplam nihai enerji tüketimini azaltmaya yönelik olarak EKB sınıfının iyiye doğru yükseltilmesi enerji sektöründeki binalardaki talebin karşılanması için toplam arızın da kontrol altına alınabilmesini sağlayacaktır. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununda zorunlu olan mevcut binalar için EKB belgesi alınmasının 2030 yılına kadar tamamlanacağı öngörülmektedir. 04/10/2023 tarihli ve 2023/15 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile enerji yöneticisi atamakla yükümlü kamu binalarındaki enerji verimlilik hedefi güncellenerek 2030 yılına kadar %15’ten %30’a çıkarılmıştır. Kamu binalarının (eğitim ve hastane dahil) toplam bina stokunun %1,5’ini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Mevcut binalarda iyileştirmeye örnek teşkil etmesi için kamu binalarında enerji verimliliğinin artırılması yakından izlenecektir. 102 Mevcut binalarda enerji verimliliği iyileştirmelerine yönelik teşvik ve destek mekanizmalarının etkin bir biçimde uygulanması hedeflenmektedir. Enerji Verimliliği Kanunu’nda yapılan değişiklikle verimlilik artırıcı proje desteklerine bina sektörü de dahil edilmiştir. Konutlarda düşük faizli ısı yalıtım kredisi hayata geçirilmiş olup tanıtım ve bilinirlik seviyesinin yükseltilmesi için faaliyetlerin sürdürülmesi önem taşımaktadır. Binalarda enerji verimliliği bilinç düzeyinin artırılmasına yönelik farkındalık çalışmalarının yürütülmesi amacıyla, enerji verimliliği stratejik iletişim planı kapsamında yer alan binalara ilişkin bilinçlendirme çalışmalarına devam edilecektir. Mevcut Binalara Yönelik Enerji Performans Sözleşmelerinin (EPS) geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hedefi enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projelerinin ilk yatırım maliyetlerinin sonraki yıllarda sağlanacak tasarruflar ile geri ödenmesine dayalı bir finansman mekanizması olarak ön plana çıkmaktadır. B-S.1.1 Binalara ilişkin kurumlarda var olan veri tabanlarının eşleştirilerek gösterge setlerinin hazırlanması B-S.1.2 Hazırlanan bina gösterge setlerinin Resmi İstatistik Programı kapsamına alınması B-S.1.3 Mevcut binaların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alması için yaptırımların geliştirilmesi B-S.1.4 Enerji yöneticisi atamakla yükümlü kamu binalarındaki enerji verimliliği artışının izlenmesi B-S.1.5 Mevcut binalarda enerji verimliliği iyileştirmelerine yönelik teşvik ve destek mekanizmalarının kurulması ve sürdürülebilir şekilde işletilmesi B-S.1.6 Binalarda enerji verimliliği bilinç düzeyinin artırılmasına yönelik farkındalık çalışmalarının yürütülmesi B-S.1.7 Mevcut kamu binalarına yönelik Enerji Performans Sözleşmelerinin (EPS) yaygınlaştırılması Strateji B-S.2 Yeni binaların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sistemlerinin binalarda yaygınlaştırılması için gerekli olan işgücünün faaliyetlerine ve niteliklerine yönelik standartların oluşturulması için mesleki yeterlik kapsamındaki eksik olan işgücüne yönelik standartların ve belgelendirme sisteminin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, yerinde ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji verimliliği sistemlerinden binalarda yaygın olarak faydalanılabilmesi için ihtiyaç duyulan işgücünün yaratılması ve kapasite geliştirilmesi hedefiyle Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) yaklaşımı için bina yapım ve kullanım süreçlerinde mimar ve mühendis ve teknikerlerin eğitilmesi gerekmektedir. 2022 yılında BEP Yönetmeliğindeki değişiklikle NSEB yaklaşımını benimsenerek binalarda bütüncül bir enerji yönetimi için hedefler oluşturulmuştur. Yüksek enerji performansına ve aynı zamanda belli oranda yenilenebilir enerji kullanımına sahip olan bina NSEB olarak BEP Yönetmeliğinde tanımlanmıştır. Buna göre, 2023 yılından 2025 yılına kadar toplam yapı inşaat alanı 5.000 m2 olan binalarda %5 oranında yenilenebilir enerji kullanılmalı ve 2025 yılından sonra toplam yapı inşaat alanı 2.000 m2 olan binalarda %10 oranında yenilenebilir enerji kullanılmalıdır. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanımı ile başta CO2 olmak üzere sera gazı emisyon azaltımı sağlanacaktır. Bununla beraber fosil yakıt kullanımını azaltarak binaların enerji tüketicisi yerine kendi enerjisini karşılama ve doğrudan üretici olmasıyla enerji arzına katkısı sağlaması mümkün olabilecektir. Yenilenebilir enerji olarak güneş, rüzgâr, jeotermal gibi birincil enerji kaynaklarının yanı sıra ısı transferi sağlayarak doğada var olan enerjinin ihtiyaç alan veya noktalarına iletilmesini sağlayan ısı pompaları ile atık veya atık ısının kullanımına imkan veren kojenerasyon teknolojileri de bu kapsamda değerlendirilecektir. Tüm yeni yapılacak binaların NSEB konseptine uygun olarak yapılmasına yönelik yasal düzenlemenin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Böylelikle binaların NSEB yaklaşımının benimsemesiyle daha az enerjinin kullanıldığını gösteren EKB sınıflandırması birbirini tamamlar nitelikle gerçekleştirilecektir. Hane halklarının, ticarethane ve hizmetler sektöründeki kesimin daha az işletme maliyetiyle karşılaşması ve emisyon azaltımına daha fazla katkı sağlaması mümkün olabilecektir. Böyle bir politikanın ana varsayımı, NSEB bina yaklaşımının yeni binaların tamamında 2026 yılından sonra m2 sınırlaması getirmeksizin uygulanabileceğidir. TS 825 Standardında yer alan enerji limitlerinin iyileştirilmesi ve ulusal/uluslararası enerji verimliliği yaklaşımları da gözetilerek güncellenmesi hedefiyle ilgili standardın net ısıtma enerjisinin yanı sıra soğutma ihtiyacını da dikkate alacak şekilde güncellenmesi ve enerji limitlerinin AB seviyesine getirilmesi için iyileştirilmesi gerekmektedir. 103 104 B-S.2.1 Mesleki yeterlik kapsamındaki eksik olan işgücüne yönelik ulusal meslek standardı ve ulusal yeterliklerin hazırlanması, güncellenmesi ve hazırlanan ulusal yeterliliklere göre sınav ve belgelendirme faaliyetlerinin yürütülmesi ve yaygınlaştırılması B-S.2.2 Tüm yeni yapılacak binaların Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) konseptine uygun olarak yapılmasına yönelik yasal düzenlemenin geliştirilmesi B-S.2.3 TS 825 Standardında yer alan enerji limitlerinin iyileştirilmesi ve ulusal/uluslararası enerji verimliliği yaklaşımları da gözetilerek güncellenmesi Strateji B-S.3 Binalarda elektrikli alet, ekipman ve cihazların kullanımında enerji verimliliğinin artırılması Konut ve konut dışı alanlarda kullanılan aydınlatma araçları, elektrikli ev aletleri, beyaz eşya ve diğer benzer cihazların enerji kullanımı bakımından en verimli teknolojilerin kullanılmasının özendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, beyaz eşya ürünlerinin enerji verimliliği ve çevreye duyarlı tasarımı ile ilgili düzenlemelerin AB ile eş zamanlı uygulanacak şekilde uyumlaştırılması ile elektrikli ev aletleri ve ekipmanlarının enerji verimliliğinin belirlenmesi ve iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çalışmalar, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 2012-2023, Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ve Enerji Etiketlemesi Çerçeve Yönetmeliği kapsamında gerçekleştirilmektedir. B-S.3.1 Yüksek enerji verimliliğine sahip alet, ekipman ve cihazların kullanımı konusunda son kullanıcıların bilinçlendirilmesi B-S.3.2 Beyaz eşya ürünlerinin enerji verimliliği ve çevreye duyarlı tasarımı ile ilgili düzenlemelerin AB ile eş zamanlı uygulanacak şekilde uyumlaştırılması Strateji B-S.4 Bölgesel Isıtma ve Soğutma Sistemlerinin Kullanımının Yaygınlaşması ve Desteklenmesi Bu stratejinin gereği olarak, toplu yerleşim yerlerinde ve kapalı alan kullanımlarında bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik bilinçlendirme ve teşvik konularında çalışmalar yapılması ölçek etkisi kullanılarak enerji verimliliğinin iyileştirilmesini sağlayacaktır. Bölgesel enerji kullanımında yenilenebilir enerji kaynakları ve teknolojilerinin de kullanılmasıyla hem NSEB yaklaşımının yaygınlaşması hem de enerjinin ekonomik olarak kullanılması (enerji yoğunluğunun azaltılması) sağlanacaktır. Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin daha verimli uygulanabilmesi için ısı pompası potansiyelinin, atık ısı kaynaklarının ve yenilenebilir enerji kaynaklarının binalardaki enerji talebiyle eşleştirilmesine yönelik haritalandırma çalışmasının yapılması eylemine ihtiyaç duyulmaktadır. B-S.4.1 Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik bilinçlendirme ve teşvik konularında çalışmalar yapılması B-S.4.2 Isı pompası potansiyelinin, atık ısı kaynaklarının ve yenilenebilir enerji kaynaklarının binalardaki enerji talebi ile eşleştirilmesine yönelik haritalandırma çalışmasının yapılması 105 Strateji B-S.5 106 Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) uygulaması ile çevre dostu tasarım ve yapı malzemelerinin kullanımının yaygınlaştırılması “Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliği” , Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında binalar sektöründe emisyon azaltımına yönelik yeni ve mevcut binaların enerji performansını iyileştirirken uygulanacak çevre dostu malzeme kullanımı ve bina tasarımına hukuki bir dayanak oluşturmaktadır. Yönetmelikle mevcut ve yeni binalar ile yerleşmelerin sürdürülebilir çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarının değerlendirilmesi ve sertifikalandırılması kapsanmaktadır. Bu çerçevede binalar için yeşil sertifika sahibi olmanın özendirilmesi ve çevre dostu malzemelerin kullandırılması teşvik edilebilecektir. Özellikle enerji verimliliği ve çevreye duyarlı malzeme kullanımı; binalar için emisyon azaltım potansiyeli harekete geçirebilecek olmasının yeşil sertifika sistemiyle belgelendirilebilecektir. Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) uygulamasının yaygınlaştırılması; yapılacak sertifikalı yeni bina ve yerleşme projelerinin teşvik edilmesi ve yeni yapılacak kamu binaları için YeS-TR sertifikası alma zorunluluğu getirilmesiyle sağlanacaktır. B-S.5.1 Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) uygulamasının yaygınlaştırılması ve yapılacak sertifikalı yeni bina ve yerleşme projelerinin teşvik edilmesi B-S.5.2 Yeni yapılacak kamu binaları için YeS-TR sertifikası alma zorunluluğu getirilmesi Strateji B-S.6 İnşaat ekosisteminde dijital dönüşümün sağlanmasında Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) araçlarının kullanımının sağlanması, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi Yapı bilgi modellemesi (Building Information Modeling-BIM) ile binaların tasarım, inşaat, kullanım ve yıkım aşamalarında kapsamlı envanter, tasarım ve malzeme bilgilerinin oluşturulmasıyla binalara ilişkin sera gazı emisyon kontrol ve azaltımına yönelik altyapı oluşturulabilecektir. BIM süreçleriyle birlikte binaya ait enerji, hammadde ve malzeme girdilerinin daha bina tasarım aşamasında iken tespit etmek mümkün olabilecek ve emisyon azaltımı için alternatif yapı malzemelerinin tercih edilebilmesine imkan sağlanabilecektir. Binaların yapı ruhsatından yapı kullanım izni süreçlerine kadar yapı bilgi modellemesinin yaygınlaştırılmasının ve teşvik edilmesinin stratejileri geliştirilebilecektir. Bunun için binaların yaşam döngüsü içinde özellikle tasarım, inşaat ve kullanım aşamalarında Yapı Bilgi Modellemesine (BIM) dayalı dijital araçların kullanılmasına yönelik eğitimler verilmesi hedeflenmektedir. B-S.6.1 Sürdürülebilir, enerji verimli ve karbon salımı düşük yapıların tasarım, yapım ve işletme süreçlerinde Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) araçlarının kullanımının yaygınlaştırılması, yerli BIM yazılımlarının geliştirilmesi ve teşvik edilmesi B-S.6.2 Sürdürülebilir ve performans odaklı yapılı çevrenin inşasında, yapı malzemelerine ait bilgi yüklü akıllı nesnelerin üretilmesi, kullanımı ve küresel BIM ekosistemine adapte edilmesinin sağlanması ve teşvik edilmesi 107 109 ULAŞTIRMA Tablo 17 - Araç Kayıt Sistemi Verilerine Dayalı Ulusal Karayolu Taşımacılığı VKT değeri [10] 2020 112 2.4.1 Mevcut Durum Ulaştırma sektörü, esas olarak enerji yoğun yapısı ve fosil yakıt bağımlılığı nedeniyle sera gazı emisyonlarına önemli ölçüde katkıda bulunan sektörlerden biridir. Ayrıca, seyahat talebi ile ekonomik gelişme arasındaki pozitif ilişkinin varlığı kalkınma ile birlikte hareketliliğin artmasına neden olmaktadır. Türkiye’de karayolu ulaştırma emisyonlarının artan baskınlığının kökeni, son yirmi yılda araç sahipliliği oranındaki artış, kat edilen araç-km (VKT) ile ölçülen hareketlilik artışı ve karayolu ağı altyapısına yapılan yatırımlardan ve karayolu taşımacılığı motorlu taşıtlarının fosil yakıt bağımlılığından kaynaklanmaktadır. 1990’lardan sonraki ekonomik gelişme, 2002’de 8,66 milyon olan motorlu taşıt sayısını 2022’de neredeyse üç katına çıkarak 26,48 milyona yükselmesine sebep olmuştur. [8] Toplam özel araç sayısının 14,27 milyon olduğu Türkiye’de bu araçlar ulusal motorlu taşıt parkında ortalama %55,5 paya ulaşmıştır. Türkiye nüfusunun 85,28 milyon [7] (2022) olduğu dikkate alındığında, günümüzde otomobil (özel araç) sahiplilik oranı 1000 kişi başına 161 otomobil civarında olup, bu gelişmiş ülkelerdeki oranların çok altındadır. Gelecekte ekonomik gelişmelere paralel olarak daha da artacağı beklenmektedir. Ayrıca 4,28 milyona ulaşan kamyonet sayısında son yirmi yılda %388 oranında keskin bir artış görülmektedir. [8] Taşıt cinsi Taşıt sayısı Taşıt-km (milyon) Toplam 22 115 821 300 615 Otomobil 13 099 041 Benzin 2021 Ortalama yıl-km 113 Taşıt sayısı Taşıt-km (milyon) Ortalama yıl-km 13 593 23 145 631 329 591 14 240 163 402 12 474 13 706 065 178 832 13 048 3 201 894 29 661 9 264 3 495 172 34 218 9 790 Dizel 5 087 129 80 577 15 839 5 287 618 89 362 16 900 LPG 4 810 018 53 164 11 053 4 923 275 55 252 11 223 Minibüs 493 395 11 223 22 747 484 806 13 643 28 142 Otobüs 212 407 8 767 41 272 208 882 10 749 51 459 Kamyonet 3 938 732 63 540 16 132 4 115 205 70 621 17 161 Kamyon 859 670 40 748 47 400 886 303 41 340 46 643 Motosiklet 3 512 576 12 934 3 682 3 744 370 14 406 3 847 Türkiye Karayolları Genel Müdürlüğü istatistiklerine dayalı olarak şehirlerarası hareketliliğe bakıldığında, 1990’lı yıllardan sonra hareketlilikte yüksek bir artış oranı gözlenmiştir [9]. 2022 yılında toplam şehirlerarası seyahat miktarı 140,53 milyar-Araç Km (BVKm ) olarak ölçülmüş olup bunun 92,46 BVKm (%65,8) devlet yollarında ve 28,74 BKVm (%19,7) otoyollarda kat edilmiştir. 2004 yılında 57,77 BVKm olan şehirlerarası VKT değerlerinde, toplamda %143’lük bir artış söz konusudur. Aynı dönemde otoyol VKT değerlerindeki, %270 olan artış, kısmen otoyol ağ uzunluğundaki artıştan, esas olarak ise, araç sahipliliği oranındaki artışların, ekonomik gelişmenin ve buna bağlı hareketliliğin birleşik etkisinden kaynaklanmaktadır [8]. 2021’de araç kayıt sistemine dayalı ulusal VKT değerlerine ilişkin istatistikler, toplamda 329,59 BVKm seyahat edildiğini göstermiş olup bunun çoğunluğunu da özel araç kullanıcıları oluşturmaktadır (178,83 BVKm). Kamyonet ve kamyonlar sırasıyla 70,62 BVKm ve 41,34 BVKm katkıda bulunmuştur. Aynı yıl şehirlerarası karayolu ağındaki toplam VKT değerleri 142,48 BVKm olarak yayınlanmıştır; 2003 yılından sonra sektördeki deregülasyonlar, vergi ve harçlardaki indirimler ile önemli ölçüde desteklenen hava taşımacılığı, özellikle iç hat ulaştırmasında hızlı bir artış göstermiştir. 2002 yılında 33,78 milyon yolcu sayısı (8,7 milyon olan iç hat yolcusu), 2022 yılında 182,23 milyon yolcuya ulaşmış; bu talebin 78,32 milyonu iç hat uçuşlarında gerçekleşmiştir [11]. 2002 değerleri ile karşılaştırıldığında, toplam havayolu yolcu sayısında %439’un üzerinde bir artış vardır, ancak iç hat seyahatindeki artış yaklaşık %797 olmuştur. Ayrıca havayolu yük taşımacılığı da bu dönemde sürekli olarak artış göstermiştir. Bu artışın ana nedeni, Türkiye’de havayolu taşımacılığının gelişmesine sürekli verilen destektir. 2006 yılında 26 olan aktif havalimanı sayısı günümüzde 57’ye yükselmiştir. [11] Demiryolu taşımacılığı, karayolu ve havayolu taşımacılığına göre daha sürdürülebilir bir ulaşım olarak görüldüğünden Türkiye’de son yirmi yılda özellikle Yüksek Hızlı Tren (YHT) hizmetlerine büyük bütçelerle yatırım yapılmıştır. Halihazırda, 11.668 km konvansiyonel hat, 2.251 km YHT ve HT ağından oluşan 13.919 km demiryolu ağı bulunmaktadır. Bununla birlikte, 2022’de sadece 27 milyon şehirlerarası demiryolu yolcusu ile demiryolu ulaştırmasının toplam hareketlilik içerisindeki payı düşüktür. Ancak Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile yapılan yolculuklar 2009’daki başlangıcından bu yana artarak 2022 yılında 9,4 milyona ulaşmış; bunu da yerini aldığı konvansiyonel trenler, şehirlerarası otobüs ve uçak yolculuğu talebinden kayma sağlayarak elde etmiştir. 2022 yılında şehirlerarası demiryolu hatlarındaki toplam yolcu sayısı 27, milyon yolcuya (9,36 milyon yüksek hızlı tren yolcusu) ulaşmıştır [12]. 2022 yılında banliyö trenleri ile taşınan yolcu sayısı 209,7 milyon yolcu olarak kaydedilirken, bu seferlerin seyahat mesafelerinin kısa olması VKT’ye çok daha küçük bir katkı sağlamaktadır. Demiryolu yük taşımacılığı ağırlıklı olarak üretim ve tüketim noktaları arasında dökme yük türlerine (yani madenler, kömür, demir vb.) hizmet vermektedir. Diğer taraftan demiryolu hatlarında elektrifikasyonda ilerleme sağlanmış olması ve bu seviyenin daha da artması bu sistem için temiz yakıt avantajı oluşturmaktadır. Denizyolu yolcu taşımacılığı çoğunlukla özel sektör tarafından yapılmakta olup özel sektör serbest piyasa koşullarında bu tür taşımacılık faaliyetlerine arz talep dengesi içerisinde bakmakta ve işletme maliyetleri çerçevesinde değerlendirmektedir. Ülkemizde genel olarak Marmara Denizi içinde İstanbul-Bursa, İstanbul-Yalova, İstanbul-Çanakkale, Tekirdağ-Balıkesir, Yalova-İzmit şehirleri arasında feribotlar ile yolcu ve araç taşımacılığı yapılmaktadır. Şehir içi yolcu taşımacılığında İstanbul, İzmir ve Çanakkale illerinde denizyolu yolcu taşımacılığı kullanılmaktadır. Söz konusu taşımacılığın düzenlenmesi ve teşvik edilmesi amacıyla ÖTV siz yakıt uygulaması ve Gemilerle Yapılan Düzenli Seferler Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. Ayrıca Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik kapsamında şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapan gemilerin yenilenmesi için teşvik sağlanmıştır. 100 80 60 40 20 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Emisyonlar (Mton CO2-eş) 114 bu da şehirlerarası olmayan kısa mesafeli (şehir içi ve banliyö) seyahat talebinin yollardaki toplam hareketliliğin %56,8’ini oluşturduğunu göstermektedir [10] (Tablo 17). Dizel araç yolculukları 89,36 BVKm’ye ulaşırken, LPG tescilli araçlar 55,25 BVKm; benzinle çalışan araçlar ise 34,22 BVKm yol kat etmiştir [10]. Yurtiçi Havayolu Karayolu Yurtiçi Denizyolu Diğer Ulaştırma Demiryolu Tarım/Ormancılık/Balıkçılık (Yoldışı Araçlar ve Dişer Makinalar) Şekil 17 - Başlıca sistemlere göre ulaşım sektörü için sera gazı emisyonu [1] Denizcilikte, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından belirlenen sera gazı emisyonları azaltım oranlarının gerçekçi olması için en önemli tedbirlerden birisi alternatif yakıtlardır. Denizcilikteki karbonsuz gelecek, sıfır emisyonlu yakıtlar veya diğer sıfır emisyonlu enerji kaynakları ile çalışabilen yeni inşa edilmiş veya yeşil dönüşümün sağlandığı gemilerin varlığına bağlıdır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü, “Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik” kapsamında teşvik ve desteklerle Türkiye’nin ortalama gemi yaşının azaltılarak gençleştirilmesi amaçlanırken aynı zamanda, Türk tersanelerindeki gemi inşa sanayisine inovasyon, yatırım ve istihdam alanlarında katkı sağlanmasını amçalamıştır. Başlangıçta 1000 GT ile 5000 GT arasındaki gemilerin faydalanması için tasarlanan proje, 2022 yılı itibarıyla kapsamını 50 GT’den büyük gemileri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 115 Tablo 18 - Başlıca Sistemlere Göre Ulaşım Sektörü İçin Sera Gazı Emisyonları (MTon CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 Yurtiçi Havayolu 0,92 1,05 1,12 1,49 1,76 2,78 3,05 3,21 3,31 2,87 3,10 Karayolu 24,78 23,29 23,87 29,18 27,42 29,76 31,63 29,86 27,88 30,22 31,85 Demiryolu 0,72 0,74 0,68 0,75 0,77 0,77 0,80 0,80 0,74 0,72 0,71 Yurtiçi Denizyolu 0,51 0,54 0,64 0,66 0,62 0,73 0,70 0,70 0,73 0,66 0,62 Diğer Ulaştırma 0,04 0,05 0,05 0,06 0,07 0,08 0,10 0,12 0,12 0,15 0,18 Tarım/Ormancılık/ Balıkçılık (Yoldışı Araçlar ve Diğer Makinalar) 6,46 6,49 6,50 8,01 8,05 8,22 8,66 8,98 8,89 9,14 9,52 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Yurtiçi Havayolu 3,36 2,50 2,71 4,86 4,09 6,02 5,22 2,86 Karayolu 31,51 32,08 33,35 35,09 35,53 38,37 43,67 40,56 40,20 39,94 Demiryolu 0,59 0,61 0,63 0,63 0,76 0,76 0,47 0,50 0,48 0,52 Yurtiçi Denizyolu 0,80 0,82 0,89 1,23 1,30 1,46 1,60 1,54 1,63 1,68 Diğer Ulaştırma 0,20 0,21 0,25 0,24 0,36 0,32 0,34 0,35 0,44 0,39 Tarım/Ormancılık/ Balıkçılık (Yoldışı Araçlar ve Diğer Makinalar) 9,11 9,25 9,39 10,09 10,18 10,93 11,91 15,09 14,79 14,49 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Yurtiçi Havayolu 3,34 3,73 3,75 4,09 4,21 4,28 3,84 3,51 2,16 2,86 Karayolu 40,90 56,31 62,89 66,97 69,31 75,59 78,71 78,91 76,72 76,60 86,50 Demiryolu 0,53 0,49 0,50 0,56 0,48 0,37 0,41 0,43 0,40 0,32 0,36 Yurtiçi Denizyolu 2,24 1,61 1,15 1,35 1,15 0,97 0,94 0,93 1,22 1,26 1,13 Diğer Ulaştırma 0,37 0,38 0,56 0,59 0,66 0,62 0,76 0,54 0,58 0,33 0,36 Tarım/Ormancılık/ Balıkçılık (Yoldışı Araçlar ve Diğer Makinalar) 16,86 3,33 2,50 3,13 9,56 9,50 9,95 10,10 10,49 11,05 116 4,51 3,69 5,15 11,11 Ayrıca teşvikten yararlanacak gemi sayısı yıllık 5’ten 10’a artırılmıştır. Bununla birlikte hurdaya ayrılan geminin yerine yeni inşa edilecek konvansiyonel gemiler için verilecek destek miktarı ton başına hurda bedelinin 1 katından 1.5 katına çıkarılarak yüzde 50 artışa gidilmiştir. Ayrıca, LNG ve hibrit sistemler de dahil olmak üzere yeni inşa edilecek gemide alternatif çevre dostu bir enerji kaynağı kullanılması halinde destek miktarı ton başına hurda bedelinin 2.5 katına çıkarılmıştır. Mevcut gemilerin ana makinelerini fosil yakıttan alternatif çevre dostu bir enerji kaynağına dönüştürecek gemi sahiplerine, dönüşüm maliyetinin yüzde 25’i oranında hibe sağlanacaktır. 1990’lardan bu yana, toplam emisyonlar neredeyse üç katına çıkarak 102,3 Mt CO2 eşd düzeyine ulaşmıştır. Bu emisyonlara en büyük katkıyı 86,5 Mt CO2 eşd. (%84,5 pay) ile karayolu taşımacılığı sektörü yapmıştır. İkinci en büyük pay ise tarım, ormancılık ve balıkçılıkta kullanılan araçlar ile arazi faaliyetleri ve makinelerden gelmektedir. Ancak bu faaliyetler genellikle diğer ulaşım modlarına/sistemlerine maruz kalmadan “ağ dışı” bir şekilde gerçekleştirilmekte ve bu nedenle entegre ulaştırma sektörü çerçevesine dahil edilmeden ayrı olarak ele alınmaktadır. [1] Ulaştırma sektörünün sera gazı emisyonları, Şekil 17, Tablo 18’de gösterilmiştir. [1] 117 Ulaştırma sektörü ile ilgili temel mevzuat Tablo 19’da ve politika belgeleri Tablo 20’de verilmiştir. 118 Temel Mevzuat Tablo 19 - Ulaştırma Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Yönetmelik, ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması amacıyla; motorlu araçların birim yakıt tüketimlerinin düşürülmesine, araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesine, çevreci alternatif yakıt kullanımının teşvik edilmesine, hava kirleticileri ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına, toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasına, akıllı ulaşım sistemlerinin etkin uygulanmasına, sürdürülebilir şekilde ulaşım altyapılarının iyileştirilmesine ve kentsel ulaşım planlarının hazırlanmasına ilişkin düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliğin amacı, ulusal ve uluslararası havacılık faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesine, raporlanmasına ve doğrulanmasına dair usul ve esasları düzenlemektir. Havacılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik Yönetmeliğin amacı, motorlu taşıtlarda kullanılan benzin ve motorin türlerinin çevre ve insan sağlığına yönelik etkilerini sınırlamaya ilişkin düzenlemeler yapmaktır. Benzin ve Motorin Türlerinin Çevresel Etkilerine Dair Yönetmelik Kombine Taşımacılık Yönetmeliği Yönetmelik, çevre ve insan sağlığının korunması açısından iç su taşıtları, karayolu dışındaki hareketli makineler, tarım ve orman traktörleri dahil olmak üzere pozitif ateşlemeli ve sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı motorlu araçlarda kullanılan yakıtlara ilişkin çevresel hususları kapsamaktadır. Yönetmeliğin amacı, kombine yük taşımacılığı ve yeşil lojistik faaliyetlere ilişkin ilke, esas ve koşulların belirlenerek bütünleşik, dengeli ve çevreyle dost bir taşımacılık düzeninin oluşturulması, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesidir. Amaç ve Kapsamı Yönetmelik, ulusal ve uluslararası havacılık faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması iş ve işlemleri ile doğrulayıcı kuruluşların ve uçak işleticilerinin mükellefiyetlerinin belirlenmesine dair usul ve esasları belirlemekte ve sertifikalandırılmış azami kalkış ağırlığı 5.700 kg’dan fazla olan uçakların kullanılması nedeniyle uluslararası uçuşlarda yıllık 10.000 tondan daha fazla karbondioksit emisyonu üreten uçak işleticilerini, sertifikalandırılmış azami kalkış ağırlığı 5.700 kg’dan fazla olan uçakların kullanılması nedeniyle ulusal uçuşlarda yıllık 5.000 tondan daha fazla karbondioksit emisyonu üreten uçak işleticilerini kapsamaktadır. Yönetmelik, bisikletin ulaşım, gezinti ve spor gibi amaçlarla kullanılabilmesini sağlamak üzere bisiklet yollarının ve bisiklet park istasyonlarının planlanması, projelendirilmesi ve yapımına ilişkin Bisiklet Yolları Yönetmeliği konulara dair hazırlanmıştır. Yapılacak farklı türlerdeki bisiklet yollarının; birbirleriyle, taşıt yollarıyla, yaya kaldırımlarıyla ve ulaşım sistemleri ile bütünleşme ilkelerini kapsamaktadır. Elektrikli Skuter Yönetmeliği Yönetmelik, paylaşımlı elektrikli skuter (e-skuter) işletmeciliği faaliyetlerini ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, bu faaliyetlerde düzeni ve güvenliği sağlamak, ulaşımın çevre üzerindeki egzoz emisyon ve karbon salınımı gibi olumsuz etkilerini azaltarak çevresel değerleri korumak, hareketliliği artırarak kısa mesafeli seyahatlerde şahsi araç kullanımı yerine paylaşımlı e-skuter kullanımının yaygınlaştırılması ile paylaşımlı e-skuterlerin diğer ulaşım türleri ile entegre, sürdürülebilir bir ulaşım sistemi içerisinde gelişimini sağlamak üzere bu faaliyetlere ilişkin pazara giriş şartlarını ve hizmet üretenler ile hizmetten yararlananların hak, yükümlülük ve sorumluluklarını belirlemektedir. 119 Temel Mevzuat 120 Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmelik Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik Amaç ve Kapsamı Yönetmelik kapsamında Türk limanları ile diğer ülke limanları arasında düzenli sefer frekanslarının artırılması, daha rekabetçi fiyatlar ile limanların kullanım oranının artırılarak denizyolu ile gerçekleştirilen ihracatın artırılması, ülkemiz karayolu sınır kapılarındaki yoğunluğun azaltılarak uzun bekleme sürelerinin azaltılması, dolayısıyla salınan emisyonların da azaltılması hedeflenmektedir. Amaçlar ve Hedefler Gelişen küresel mobilite vizyonu çerçevesinde yeşil ve dijital dönüşüm sürecine uyum sağlanarak tasarımdan üretime tüm aşamalarda yerli tedarik ve teknolojik gelişmenin gerçekleştirilmesi, katma değerin artırılması ve markalaşmanın uluslararası piyasalardan aldığı payın yükseltilmesi temel amaçtır. Planda ulaştırma sektörü ile ilgili aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Otomotiv ana ve tedarik sanayiinde rekabet gücünü etkileyen yeni nesil üretim teknolojilerinin geliştirilmesi sağlanacaktır. Otomotiv sektöründe döngüsel ekonomiye geçiş ve pazarın dönüşümü sağlanarak yeşil dönüşüm gerçekleştirilecektir. Otomotiv sanayii tedarik zincirinde tasarımdan üretime tüm aşamalarda yerli tedarikin ve katma değerin artırılması desteklenecektir. Otomotiv sanayiine yönelik işgücü niteliğinin artırılması sağlanacaktır. Kamu alımlarının raylı sistemlerde yerli üretimi daha etkin destekleyecek şekilde kullanılması sağlanacak, tasarım ve Ar-Ge faaliyetleri teşvik edilecektir. Amaçlar ve Hedefler Modlar arası ve çok modlu taşımacılık uygulamalarının geliştirilmesi; güvenli, erişilebilir, bütüncül, çevre dostu ve düşük maliyetli bir ulaştırma sisteminin tesis edilmesi, rekabetçi üretim ve ihracatı destekleyen altyapının oluşturulması sağlanarak ulaştırma ve lojistikte bölgesel bir üs olma potansiyelimizden azami düzeyde faydalanılması temel amaçtır. Planda lojistik ve ulaştırma sektörü ile ilgili aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: Yönetmelik kapsamında teşvik ve desteklerle Türkiye’nin ortalama gemi yaşının azaltılarak gençleştirilmesi amaçlanırken aynı zamanda, Türk tersanelerindeki gemi inşa sanayisine inovasyon, yatırım ve istihdam alanlarında katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Tablo 20 - Ulaştırma Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Politika Belgeleri Politika Belgeleri 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Ulaştırma ve lojistik sektöründe çevresel etkilerin ve maliyetlerin en aza indirilmesi ile enerji verimliliğinin artırılması amacıyla demiryolu ve denizyolu taşımacılığına öncelik verilecek, alternatif finansman yöntemleri geliştirilecek, güvenli, kesintisiz, etkin, bütüncül ve sürdürülebilir ulaştırma ağı ve lojistik merkezler tesis edilecektir. Ulaştırma sektöründe devam eden yatırımlar yapılabilirlik, sürdürülebilirlik, etkinlik, erişilebilirlik, güvenlik ve verimlilik odağında gözden geçirilerek mevcut altyapının etkinliği artırılacaktır. Yük ve yolcu taşımacılığında demiryolu payının artırılmasıyla kombine taşımacılık imkânlarının geliştirilmesine yönelik öncelikle devam eden demiryolu projeleri tamamlanacak; OSB’ler, limanlar ve maden ocaklar gibi önemli yük merkezlerinin demiryolu bağlantıları sağlanacaktır. Türkiye’nin denizcilikte bölgesel ve kıtasal anlamda aktarma merkezi olmasını teminen ülkemizdeki kıyı tesisleri geliştirilecek, Türk deniz ticaret filosu iyileştirilecektir. Liman operasyonlarında enerji verimliliğinin artırılması ile çevresel etkilerin en aza indirilmesine yönelik düşük emisyonlu/emisyon üretmeyen makine ve ekipmanların kullanımı teşvik edilerek yeşil liman uygulamalarının desteklenmesine devam edilecektir. Kıyı tesislerinin geri sahaları geliştirilecek, limanların ölçek ekonomisinden azami faydalanacak şekilde bütüncül kıyı planlamalarına uygun olarak hayata geçirilmesi sağlanacak ve uluslararası modlar arası taşıma koridorlarıyla bağlantıları güçlendirilecektir. 121 Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Orta Vadeli Program (2024-2026) Yol yapım projelerinde gürültü seviyesi ve sera gazı emisyonu düşük teknolojiler ve malzemelerin kullanımının yaygınlaştırılması; kentiçi ulaşımda düşük karbonlu sistemlere geçişi kolaylaştıracak, ulaşımın sürdürülebilirliğine yönelik projelerin hayata geçirilmesi maddeleri yer almaktadır. NDC 2023 Ulusal Katkı Beyanı’nda; ulaştırma sektörü için karayolu taşımacılığının payı azaltılarak, deniz ve demiryolu taşımacılığının payı artırılarak yük ve yolcu taşımacılığında taşıma modlarının dengeli kullanılmasının sağlanması; kombine taşımacılığı geliştirilmesi; kentsel alanlarda sürdürülebilir ulaşım yaklaşımlarının uygulanması; alternatif yakıtların ve temiz araçların teşvik edilmesi; Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi (2014-2023) ve Eylem Planı (2014-2016) ile karayolu taşımacılığında yakıt tüketiminin ve emisyonların azaltılması; yüksek hızlı demiryolu projelerinin gerçekleştirilmesi; kentsel raylı sistemlerin artırılması; eski araçların trafikten kazınması; enerji verimliliğinin sağlanması için yeşil liman ve yeşil havalimanı projelerinin hayata geçirilmesi konularına yer verilmektedir. 122 Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023) Strateji belgesinde, “Motorlu taşıtların birim fosil yakıt tüketimini azaltmak, karayolu, denizyolu ve demiryolunda toplu taşıma payını artırmak ve şehir içi gereksiz yakıt tüketimini önlemek” stratejik amacı yer almaktadır. Bu kapsamda, karbondioksit emisyonları ile ilgili AB mevzuatı doğrultusunda üretilecek ikincil mevzuat hükümlerinin sağlanması; büyük şehirlerdeki ulaşım ana planları hazırlanarak uygulamaya konulması; düşük emisyonlu (zorunlu tip onayı mevzuatına uygun) küçük boyutlu motorlu, yakıt hücreli veya elektrikle çalışan hibrit taşıtlara sahip çevre dostu araçların teşvik edilmesi ve ekonomik ömürlerini dolduran araçlar için aşamalı olarak trafikten çekilmesi sağlanması; karayolunun toplam ulaşım içindeki payının azaltılması, karayoluna alternatif ulaşım türlerinin altyapısını yeterince geliştirilmesi, yük ve yolcu taşımacılığında deniz ve demiryollarının payını artırılması, ulaşımda şebeke verimliliğinin sağlanması ve enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanıldığı akıllı ulaşım sistemlerinin ve akıllı trafik yönetimi uygulamalarının teşvik edilmesi; taşıma türlerinin teknik ve ekonomik olarak en etkin yerlerde kullanılmasını esas alarak “Kombine Taşımacılık Stratejisi” doğrultusunda özellikle yük taşımacılığında düzenlemeler yapılarak, uzun mesafeli toplu taşımalarda karayolu taşımacılığı yükünü demiryolu veya deniz ulaştırmasına kaydırılması; demiryolu ve denizyolu ulaştırmasındaki başlangıç ve bitiş noktalarına bağlantılarının etkin bir şekilde yapılması; özellikle yük ve yolcu taşımacılığında çok modlu taşımacılığın teşvik edilmesi; biyokütle kaynaklarından elde edilen biyoyakıtların veya sentetik yakıtların ulaşımda kullanımının teşvik edilmesi eylemlerine yer verilmektedir. Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) Plan, ulaştırma sektörü için aşağıdaki sıralanan özel 5 ana konuda hedefler içermektedir. Bunlar, intermodal ulaştırma sisteminin geliştirilmesi ve yük ve yolcu taşımacılığında taşıma modlarının dengeli bir şekilde kullanılmasının sağlanması Ulaşım Ana Planının hazırlanması ve uygulamaya konulması; kent içi ulaşımın sürdürülebilir ulaşım ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılandırılması, alternatif yakıtların ve temiz araçların kullanımına yönelik ulaşım sektörünün enerji tüketiminde verimliliğin artırılması; ulaştırma sektöründe bilgi altyapısının geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Elektrikli araçların ev ve iş yerlerinde şarj edilmesini sağlayan altyapının hazırlanması ile elektrikli araçlarınsatışında ve kullanımında alınan verginin fosil yakıtlı araçlara kıyasla cazip Mobilite Araç Teknolojileri ve hale getirilmesinin kullanım alışkanlıkları üzerinde etkili olacağı değerlendirilmektedir. Yayımlanan Yol Haritası ile, 2030 yılı itibari Yol Haritası ile; elektrikli araç yerlilik oranında en az %75’e, elektrikli araç pazar payını %35’e ve elektrikli araç stokunda ise yaklaşık 2,5 milyon adet araca ulaşılması hedeflenmektedir. 123 Politika Belgeleri 124 Ulusal İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2011–2023) Amaçlar ve Hedefler Türkiye Bisiklet Yolu Ağı Master Planı 76 km’lik ilave bir YHT ağı inşaatına yer verilirken Ankara ile İstanbul’u 400 km/h hızla birbirine bağlayan 262 km’lik “Çok Yüksek Hızlı Tren” koridoru önerilmiştir. 254,34 milyon ton olan mevcut deniz taşımacılığı hacminin, 2053 yılında 420,98 milyon tona ulaşması hedeflenmektedir. Mevcutta liman tesis sayısı 217 iken 2053 yılında 255’e çıkarılacaktır. 2053 yılında 344,39 milyon havayolu yolcusuna erişilmesi öngörülmektedir. Bu ana plan kapsamında demiryoluna büyük kaymanın şehirlerarası otobüsten olması beklenmektedir. 2053’te de en büyük pazar payının değişmez bir şekilde karayolu ulaştırmasında olması beklenmektedir. Amaçlar ve Hedefler Planın ana hedefi, “çoğunlukla belediyelerin yetki ve sorumluluğu dışında kalan yerleşim yerleri dışındaki bölgelerde çeşitli amaçlarla bisikleti daha güvenli, daha ucuz ve sürdürülebilir bir ulaşım şekli olarak geliştirmek.” olarak belirlenmiştir. Planda, çevreye duyarlı bir yaşam alanı oluşturarak sürdürülebilir bir mekansal gelişme sağlamak, sürdürülebilir bir kentsel ulaşım sistemi kurulması, açık ve yeşil alanların entegrasyonun sağlanması da dahil olmak üzere ulaştırma sektörüne atıfta bulunulmaktadır. Plan, 2053 yılına kadar toplamda 13.951 km yol genişletilmesi ve 95 km yeni bölünmüş yol ağı ve toplam 5.839 km ilave otoyol ağının geliştirilmesi gibi 2035 yılına kadar inşa edilecek uygulama detayları içermektedir.2053 yılına kadar 6.425 km hızlı tren güzergahı (YHT’den biraz daha düşük hızlarda çalıştırılan), 1.474 km konvansiyonel güzergah, 393 km yüksek hızlı tren ve Ankara ile İstanbul’u 400 km/sa hızla birbirine bağlayan 262 km çok yüksek hızlı tren güzergahı olmak üzere toplam 8.554 km’lik demiryolu güzergahı inşası planlanmıştır. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı Politika Belgeleri Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı Bu çerçevede, bu plan çoğunlukla tatil için Avrupa’yı dolaşan veya eğlence ya da spor için bisiklete binen uzun mesafeli bisiklet kullanıcılarının ihtiyaçlarına ve rotalarına odaklanmıştır. EuroVelo ağı olarak da bilinen bu uzun mesafeli bisiklet aktiviteleri için bisiklet yolları, Türkiye’ye komşu olan Bulgaristan ve Yunanistan da dahil olmak üzere birçok Avrupa ülkesi üzerinden tasarlanmıştır. Türkiye’yi tatil amacıyla Türkiye’yi ziyaret etmek isteyebilecek Avrupalı bisikletçilere bağlama kapasitesine sahiptir. Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı “İleri bilişim teknolojileri ile Türkiye’de insan ve çevre odaklı ulaşım sistemi” vizyonu ve bu vizyona ulaşmak için ortaya konulan “Ülkemizde tüm ulaşım modlarına entegre, güncel teknolojileri kullanan, yerli ve milli kaynaklardan yararlanan, verimli, güvenli, etkin, yenilikçi, dinamik, çevreci, katma değer sağlayan ve sürdürülebilir akıllı bir ulaşım ağı oluşturmak” misyonu ile hazırlanmıştır. Bu vizyon ve misyon çerçevesinde; AUS altyapısının geliştirilmesi, sürdürülebilir akıllı hareketliliğin sağlanması, yol ve sürüş güvenliğinin sağlanması, yaşanabilir çevre ve bilinçli toplum oluşturulması, veri paylaşımı ve güvenliğinin sağlanması olarak beş temel stratejik amaç belirlenmiştir. 125 2.4.2 Strateji ve Eylemler 126 Bütün ulaşım sistemleri (demiryolu, denizyolu, havayolu ve karayolu) farklı karakteristikleri (ulaşım süreleri, kapasiteleri, maliyetleri, vb.) ile farklı ulaşım talep parçalarına hizmet vermektedirler. Bir ulaşım sisteminin diğerlerinin yerini tamamen alması mümkün olmadığı tarihsel gelişim boyunca da görülmüştür. Bu yüzden, özellikle ulaşım emisyonlarının azaltımı açısından bakıldığında, farklı sistemlerin avantajlı olduğu talep kesimlerinde daha fazla kullanılması sağlanarak bir optimize kullanım yaratılması önemlidir. Diğer taraftan halen kullanılan ve gelecekte de farklı oranlarda kullanılacak sistemlerin kendi içinde de verimliliğinin artırılması dolaylı olarak emisyon azaltımı sağlayacaktır. Buna ek olarak ulaşım hizmetlerinde kullanılan enerji kaynaklarının daha temiz kaynaklardan sağlanması da emisyon azaltımı sağlayacak bir potansiyel yaratmaktadır. Ulaştırma sektörü için tüm bunları bütüncül olarak ele alan üç temel strateji ve bir adet de sektörler arası destekleri içeren toplam dört adet strateji yer almaktadır. Strateji U-S.1 Deniz/Demiryoluna modal kayma sağlanması Ulaştırma sektör emisyonlarının azaltımı için en temel politika, birim hareketlilik (ton-km ve yolcukm) başına hem enerji kullanımı hem de emisyon salımı açısından daha verimli olan denizyolu ve demiryolu taşımacılığına kayma sağlanmasıdır. Burada hedef, toplam hareketlilik miktarı değişmeden karayolu ve havayolu taşımacılığını tercih edeceklerden bir kısmının denizyolu ve demiryolu tercih etmelerini sağlamaktır. Bu modal kaymanın sağlanabilmesi için hem demiryolu hem de denizyolu taşımacılık hizmetlerinde karayolu ve/veya havayolu ile rekabet edecek hizmetlerin sağlanması önemlidir. Zira demiryolu/denizyolu hizmetleri duraktan durağa tasarlanan sistemler olup genellikle karayolu ile ilk-km ve son-km bağlantı hizmetleri almak zorunda kalırlar; bu da taşımacılık sürelerinin uzamasına ve tercih edilebilirliğinin azalmasına sebep olacaktır. Demiryolu taşımacılığına kaymanın sağlanabilmesi için demiryolu yük ve yolcu taşımacılığında; 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren hat ağının genişletilmesi ve demiryolu yük taşımacılığının geliştirilmesi, Kentsel raylı sistemlerle demiryolu yolcu taşımacılığının geliştirilmesi ve entegrasyonun artırılması için destek sağlanması amaçlanmaktadır. Kentsel raylı sistemlere yapılacak yatırımlarla banliyö taşımacılığı ve kent içi raylı sistemler (metro, hafif raylı sistem ve tramvay) başta olmak üzere toplu taşıma sistemlerinin entegre edilerek kesintisiz bir toplu taşıma sisteminin oluşturulması amaçlanmaktadır. Denizyolu taşımacılığı kıyı kentlerimiz için öne çıkan bir seçenektir. Bu kapsamda iki seviyede ele alınan eylemler, şehirlerarası denizyolu yolcu taşımacılığının geliştirilmesi ve kıyı şehirlerinde şehir içi denizyolu yolcu taşımacılığı ve altyapının geliştirilmesidir. Buna ek olarak denizyolu yük taşımacılığı ve altyapısının geliştirilmesi ayrı bir eylem olarak ele alınmıştır. Denizyolu ve demiryolu alternatif seçenekler olarak modal kayma yaratacak, ek olarak türler arası aktarmalar ile “intermodal” hizmetler dahilinde modal kaymaya sebep olacaktır. Bu sebeple demiryollarının liman, organize sanayi bölgesi, lojistik merkez, fabrika ve maden sahası bağlantılarının geliştirilmesi ve yük taşımacılığında demiryolu ve denizyolu bağlantılı intermodal ve kombine taşımacılığın teşvik edilmesi faaliyetlerinin de etkin olabilecekleri koridorlarda planlanması yapılacaktır. Bu çalışmaların bir bütünlük içinde yapılması ve gerçekleştirebilmesi için ulusal ulaşım ve lojistik sektörlerinde bütüncül planların yapılması, dijital envanter oluşturulması ve emisyon değerleri de dikkate alınarak izleme-değerlendirmeye tabi tutulması sağlanacaktır. Demiryoluna modal kaymanın sağlanması U-S.1.1 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren ağının genişletilmesi U-S.1.2 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda demiryolu yük taşımacılığının geliştirilmesi U-S.1.3 Kentsel raylı sistemlerle demiryolu yolcu taşımacılığının geliştirilmesi U-S.1.4 Kentsel Raylı Sistem taşımacılığında modlar arası entegrasyonun artırılması için destek sağlanması 127 Denizyoluna modal kaymanın sağlanması 128 U-S.1.5 Şehirlerarası denizyolu yolcu taşımacılığının desteklenmesi U-S.1.6 Kıyı şehirlerinde şehir içi denizyolu yolcu taşımacılığı ve altyapının geliştirilmesi U-S.1.7 Denizyolu yük taşımacılığı ve altyapısının desteklenmesi İntermodal yük taşımacılığın güçlendirilmesi U-S.1.8 Demiryollarının, liman, organize sanayi bölgesi, lojistik merkez, fabrika ve maden sahası gibi yük merkezleri ile bağlantılarının geliştirilmesi U-S.1.9 Yük taşımacılığında demiryolu ve denizyolu bağlantılı intermodal ve kombine taşımacılığın teşvik edilmesi Strateji U-S.2 Ulaştırma Sektöründe Verimliliğin Artırılması Ulaştırma sistemlerinde verimliliğin artırılması hem kullanılan enerjinin ve hem de emisyon salımının azaltılmasını sağlamaktadır. Burada ön plana çıkan eylemlerden birisi özel araç kullanımının azaltılabilmesi için toplu taşıma sistemlerinin cazibesinin ve tercih edilirliğinin artırılmasını sağlayacak bir planlama sisteminin geliştirilmesidir. Modal kaymanın gerçekleştirilmesi kolay değildir, zira özel araç ile erişim kapıdan kapıya olduğu halde toplu taşıma hizmetleri duraktan durağa tasarlanmaktadır. Bu sebeple de her zaman bir toplu taşıma erişebilirliği ve zaman maliyeti sorunları gündeme gelmektedir. Yolcu-km başına kaynak kullanımı ve emisyon salımı daha düşük toplu taşımanın cazip hale getirilebilmesi için kentsel ulaşım sistemlerinde kentsel planlamada toplu taşıma odaklı uygulamaların yaygınlaştırılması, lastik tekerlekli toplu taşıma payının artırılması, toplu taşıma hizmetlerinin ulaşım talep ve erişebilirlik standartlarına göre planlanması faaliyetlerinin bütüncül şekilde yapılması planlanmaktadır. Büyük kentlerdeki ana omurgalarda yapılacak kentsel raylı sistemlerin getireceği hız ve kapasite toplu taşımayı cazip kılacaktır. Ancak raylı sistemlerin yüksek maliyetleri sebebiyle düşük nüfus yoğunluğu ve talep bölgelerine yaygınlaştırılmasının ekonomik olarak mümkün olmadığı durumlarda ise hizmet verecek diğer lastik tekerlekli toplu taşıma sistemlerinin kullanımının teşviki de önemlidir. Bu nedenle toplu taşımanın sistem olarak cazibesinin artırılması için toplu taşıma kullanımını teşvik edecek ücret toplama/ücretlendirme imkanı tanıyan akıllı kart sistemlerinin yaygınlaştırılması, toplu taşıma sistemlerinin birbiriyle ve diğer kentsel lastik tekerlekli ulaşım türleri ile entegre edilmesi eylemleri ile gerçekleştirilecektir. Genellikle sıfır ya da düşük emisyonlu olan yürüme, bisiklet, e-skuter, vb. türleri “mikromobilite” başlığı altında ele alınıp kentsel ulaşımda güvenli mikromobilite ulaşımının artırılması kendi başına dikkate alınması gereken bir eylemdir. Bunun yanı sıra, mikromobilite türlerinin diğer önemli bir katkısı toplu taşıma hizmetlerinin başında ve sonunda bağlantı servisi olarak kullanılmalarıdır. Toplu taşıma durakları etrafında mikromobilite seçeneklerinin güçlendirilmesi, toplu taşımanın güçlü bir alternatif olarak ele alınamayacağı kentsel bölgeler ya da düşük yoğunluklu kırsal bölgeler için lastik tekerlekli paylaşımlı/talep güdümlü taşımacılığın teşvik edilmesi, özel araç kullanımını azaltacak güçlü alternatiflerin yaratılmasına imkan tanıyacaktır. Modal kaymaların yanı sıra trafikte oluşan sıkışıklıklarda harcanan süre içinde motor teknolojilerinde görülen verimsizliği önlemek adına trafik akış ve sıkışıklığından kaynaklı özel ulaşım emisyonlarının azaltılması ayrı bir faaliyet olarak ele alınmaktadır. Teknolojik olarak verimliliğin artırılması için kamu araç filolarında düşük/sıfır emisyonlu araçların teşvik edilmesi, ömrünü tamamlamış araçların trafikten çekilmesinden sonra malzemelerin geri dönüşümüne yönelik çalışma yapılması, kent merkezlerinde ve cazibe noktalarında düşük/sıfır emisyonlu araçların kullanımının teşvik edilmesi sağlanacaktır. İlgili faaliyetlerin genel bir çerçeve ile ele alınabilmesi için ulusal karayolu yük taşımacılığı emisyon azaltımı yol haritasının hazırlanması faaliyeti de yer almaktadır. Toplu taşıma sistemlerinin teşvik edilmesi ve verimliliğin artırılması U-S.2.1 Kentsel planlamada toplu taşıma odaklı uygulamaların yaygınlaştırılması U-S.2.2 Toplu taşıma kullanımını teşvik edecek ücret toplama/ücretlendirme imkanı tanıyan akıllı kart sistemlerinin yaygınlaştırılması 129 130 U-S.2.3 Toplu taşıma sistemlerinin birbiriyle ve diğer kentsel lastik tekerlekli ulaşım modları ile entegre edilmesi U-S.2.4 Toplu taşıma durakları etrafında mikromobilite/yürüme seçeneklerinin güçlendirilmesi U-S.2.5 Özel araç kullanımından lastik tekerlekli toplu taşımaya geçişin artırılması U-S.2.6 Toplu taşıma hizmetlerinin ulaşım talep ve erişebilirlik standartlarına göre planlanması Özel ve paylaşımlı ulaşımın verimli hale getirilmesi U-S.2.7 Kentsel ulaşımda güvenli mikromobilite ulaşımın artırılması U-S.2.8 Lastik tekerlekli paylaşımlı/talep güdümlü taşımacılığın teşvik edilmesi U-S.2.9 Özel araç kullanımı kaynaklı trafik akış ve sıkışıklığının sebep olduğu emisyonların azaltılması Yeni nesil, düşük ya da sıfır emisyonlu araçların kullanımının teşvik edilmesi U-S.2.10 Kamu araç filolarında düşük/sıfır emisyonlu araçların teşvik edilmesi U-S.2.11 Kent merkezlerinde ve cazibe noktalarında düşük/sıfır emisyonlu araçların kullanımının yaygınlaştırılması Yük taşımacılığının verimli hale getirilmesi U-S.2.12 Ulusal karayolu yük taşımacılığı emisyon azaltımı yol haritasının hazırlanması Strateji U-S.3 Ulaşım sistemlerinde sürdürülebilir/temiz enerji kaynaklarının kullanımı Günümüzde ulaşım teknolojileri genellikle fosil yakıt tabanlı olup, dizel, benzin, LPG sıklıkla kullanılan yakıtlardır. Demiryolu taşımacılığında enerji kaynağı olarak kullanılan elektrik de karayolu ulaştırması için de alternatif bir enerji kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Egzoz emisyonlarını sıfırlama gücü olan elektrifikasyon ulaştırma emisyonlarının azaltılması için önemli bir potansiyel yaratmaktadır. Bu sebeple de demiryolu/denizyolu taşımacılığında ve havayolu yer hizmetlerinde kullanılan araçlarda elektrifikasyonun artırılması, mevcut araçların elektrifikasyonu konusunda araştırmaların desteklenmesi, elektrikli araç batarya sistemleri ve ömrünün artırılması konusunda araştırmaların desteklenmesi önemli faaliyetlerdir. Elektrikli araçların yaygınlaşması için karayolu ağında gerekli sayıda ve konumda şarj istasyon altyapısının planlanması ve geliştirilmesi, şarj istasyonlarında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi ulusal emisyonların azaltılmasında çift yönlü etki yaratabilecek bir faaliyettir. Alternatif yakıtlar arasında yer alan ve hala kullanımda olan CNG, biyoyakıtlar, vb. yakıtların yaygınlaştırılmsı için havayolu ulaşımında CORSIA uyumlu sürdürülebilir havacılık yakıtları ile kentsel/kırsal otobüs taşımacılığında alternatif yakıt kullanımının artırılması hedeflenmekte ve geleceğe yatırım olarak alternatif yakıtlı araçlar (LNG/Hidrojenli, vb) için araştırmaların desteklenmesi ve uluslararası gelişmelerin takip edilmesi amaçlanmaktadır. Ulaştırma sistemlerinde elektrifikasyonun yaygınlaştırılması U-S.3.1 Demiryolu/denizyolu taşımacılığında ve havayolu yer hizmetlerinde kullanılan araçlarda elektrifikasyonun desteklenmesi U-S.3.2 Mevcut araçların elektrifikasyonu konusunda araştırmaların desteklenmesi U-S.3.3 Elektrikli araç batarya sistemleri ve ömrünün artırılması konusunda araştırmaların desteklenmesi 131 Alternatif sürdürülebilir yakıt kullanımının artırılması 132 Ulaştırma sistemlerinde modelleme ve tahmin çalışmaları U-S.3.4 Havayolu ulaşımında CORSIA uyumlu sürdürülebilir havacılık yakıtları kullanımının artırılması U-S.4.1 Ulaştırma emisyon veritabanının oluşturulması U-S.3.5 Kentsel/kırsal otobüs taşımacılığında alternatif yakıt kullanım oranının artırılması U-S.4.2 Büyükşehirlerde ve il ve ilçe merkezlerinde sürdürülebilir kentsel hareketlilik planlarının (SKHP) ve sürdürülebilir kentsel lojistik planlarının (SKLP) hazırlanması U-S.3.6 Elektrik araç şarj istasyonlarında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi U-S.4.3 Yeni nesil hareketlilik yönetimi politikalarının ve mevzuatının geliştirilmesi U-S.3.7 Elektrikli araçların yaygınlaşması için karayolu ağında gerekli sayıda ve konumda şarj istasyon altyapısının planlanması ve geliştirilmesi U-S.4.4 Yolcu ve yük taşımacılığında kişi/ürün bazlı ulaşım kaynaklı karbon ayak izi hesaplama desteği sağlanması U-S.3.8 Alternatif yakıtlı araçlar (LNG/Hidrojenli, Biyo-CNG, Biyo-LNG vb.) için araştırmaların desteklenmesi Elektrikli Araç Sektör Destekleri Strateji U-S.4 Sektörün dekarbonizasyonu için gerekli altyapı faaliyetlerinin yapılması Gelişmekte olan ekonomiye paralel olarak artması beklenen ulaştırma talep ve hareketliliği ve aynı zamanda büyük bir değişim geçirmekte olan ulaştırma teknolojileri dikkate alındığında ülkemizde hızla ilerleme kaydedilmesi gereken destekleyici faaliyetlerin başında ulaştırma emisyon veri tabanının oluşturulması gelmektedir. Büyük nüfus ve hareketlilik talebi görülen büyükşehirlerde ve il ve ilçe merkezlerinde sürdürülebilir kentsel hareketlilik planlarının (SKHP) ve sürdürülebilir kentsel lojistik planlarının (SKLP) hazırlanması ulaştırma emisyonlarının azaltılması açısından kritik eylemlerdir. Dünya genelinde de giderek artan ve ilgi gören alanlar olarak yeni nesil hareketlilik yönetimi politikalarının ve mevzuatının geliştirilmesi ve yeni nesil hafif araçların kullanımının teşviki için gerekli mevzuatın hazırlanması önemli destek faaliyetleridir. Elektrifikasyonun önemli olacağı ulaştırma sektöründe, ulusal akıllı elektrikli araç entegre şarj ve parklanma yönetimi ara yüzü geliştirilmesi, bataryaların piyasaya arz ve geri dönüşüm mevzuatının hazırlanması ve elektrikli araç batarya geri dönüşümü için araştırma desteği verilmesi, yolcu ve yük taşımacılığında kişi/ürün bazlı ulaşım kaynaklı karbon ayak izi hesaplama desteği sağlanması faaliyetleri hayata geçirilecektir. U-S.4.5 Ulaştırma amaçlı elektrik enerjisi talep tahmin modeli geliştirilmesi U-S.4.6 Ulusal akıllı EA entegre şarj ve parklanma yönetimi ara yüzü geliştirilmesi U-S.4.7 Bataryaların piyasaya arz ve geri dönüşüm mevzuatının hazırlanması ve Elektrikli araç batarya geri dönüşümü için araştırma desteği verilmesi 133 ATIK Cam 4,7 136 Diğer 3,96 Metal 1,54 AEEE 0,26 137 Diğer yanmayanlar 6,83 Kâğıt-Karton 8,84 Biyoatık 50,41 2.5.1 Mevcut Durum Plastikler 9,9 Nüfus artışı, sanayileşme ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi ile birlikte üretilen atık miktarı da her geçen gün artmaktadır. Atık politikaları sağlıklı bir şehir yaşamını ve çevrenin korunmasını amaçlamaktayken, zamanla atığın ikincil hammadde ve enerji kaynağı olarak kullanımı gündeme gelmiştir. Günümüzde, atığı önlemek ya da azaltmak, bunun mümkün olmadığı durumlarda da ekonomiye tekrar kazandırmak esastır. Bu yeni yaklaşım, aynı zamanda Türkiye ve dünyadaki birçok ülke tarafından da benimsenen net sıfır sera gazı emisyonu hedeflerine ulaşmakta da önemli bir destek teşkil etmektedir. Türkiye’de belediyeler, toplamaktan sorumlu oldukları atıklara ait verileri TÜİK’e bildirmektedirler. Bu atıklar, genel anlamda konutlar, ticarethaneler, ofisler, kamu kuruluşları, okullardan kaynaklanan benzer nitelikteki atıkları içermektedir. En son yayınlanan ve 2020 yılına ait TÜİK verisine göre belediyeler tarafından toplanan atık miktarı 32,3 milyon ton [13] seviyesine ulaşmıştır. Bu miktar kişi başı günlük 1,13 kg atığa karşılık gelmektedir ve aynı yıl için dünya ortalaması olan 0,74 kilogram/gün-kişi [14] seviyesinin açıkça üstünde, 1,38 kilogram/gün-kişi [15] olan AB-28 ortalamasının da altında kalmaktadır. Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı (2023-2035) kapsamında iller bazında atık karakterizasyonu çalışmaları yapılmış ve ortalama değerlere ulaşılmıştır. Tüm Türkiye için güncellenmiş atık karakterizasyonu Şekil 18’de gösterilmiştir. Türkiye, atık yönetiminde hâlâ büyük ölçüde depolama alanlarını kullanmaktadır. Düzensiz depolamadan, düzenli depolamaya geçiş son yıllarda hızlanmış ve hemen hemen tüm illerde düzenli depolama alanları hizmete alınmıştır. 1994 yılında ülke genelinde sadece 2 adet düzenli depolama sahası varken, belediye atık yönetimi büyük oranda vahşi depolama alanları ile sağlanmaktaydı. 2007 Diğer yanabilenler 13,01 Şekil 18 - Atık karakterizasyonu [16] * AEEE : Atık Elektrik Elektronik Ekipmanlar yılına gelindiğinde düzenli depolama sahası 32’ye çıkmış ve günümüzde ise 93 adet düzenli depolama tesisi bulunmaktadır. Atıkların değerlendirilmesi konusunda da önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Biyometanizasyon ve kompost tesisleri kurulmuş ve biyobozunur atıklar depolanmadan enerji ve tarımda kullanılabilecek ürün olarak değerlendirilmiştir. Maddesel geri dönüşüm sektörü çok hızlı bir şekilde gelişmiş ve değerlendirilebilir atıklar ekonomiye kazandırılmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı kapsamında yapılan çalışmalara göre, 2021 yılında oluşan 38,1 milyon ton belediye atığının, %59,6’sı düzenli depolama, %13,2’ü düzensiz depolama sahalarında bertaraf edilirken, %27,2’si atık işleme tesislerinde (biyometanizasyon, kompost, yakma, geri dönüşüm tesisi) geri kazanılmıştır [16]. Dikkate değer bir şekilde, geri kazanım oranı 2022 yılında %30,13 seviyesine ulaşmıştır. TÜİK tarafından tüm belediyelere iki yılda bir uygulanan 2020 yılı “Belediye Atıksu İstatistikleri Anketi sonuçlarına”sonuçlarını da içeren ve 2021 yılında yayımlanan “Su ve Atıksu İstatistikleri, 2020” Haber Bültenine [17] göre, 1.389 belediyeden 1.362’sine kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilmiştir. Kanalizasyon şebekesi ile toplanan 5 milyar m3 atıksuyun %49,2’si akarsuya, %38,5’i denize, %3,1’i baraja, %1,3’ü göl-gölete, %0,4’ü araziye ve %7,5’i diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. Kanalizasyon Emisyonlar (Mton CO2-eş) Diğer taraftan, çevresel sürdürülebilirliğin en önemli bileşenlerinden biri, çevrenin elzem unsurlarından ve sınırlı kaynaklarımızdan biri olan su kaynaklarının kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi, kısa, orta ve uzun vadede koruma-kullanma dengesi gözetilerek faydalanılması, bu kaynakların sürdürülebilir yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre ise ülkemizde, 2023 yılı itibariyle kentsel atıksu arıtma tesisi sayısı 1209’a ulaşmıştır. Bu tesislerin 320’si ileri biyolojik arıtma, 833’ü biyolojik arıtma, 4’ü kimyasal arıtma ve 52’si de ön arıtma sonrası derin deniz deşarjı tesisidir. 20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 139 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 138 şebekesinden deşarj edilen 5 milyar m3 atıksuyun 4,4 milyar m3’ü atıksu arıtma tesislerinde arıtılmıştır. Arıtılan atıksuyun %50,7’sine gelişmiş, %27,1’ine biyolojik, %21,9’una fiziksel ve %0,3’üne doğal arıtma uygulanmıştır. Belediyeler tarafından arıtılan atıksuyun %1,6’sının sanayi, tarımsal sulama vb. alanlarda yeniden kullanıldığı belirlenmiştir [17]. Katı Atık Depolama (Düzenli) Bununla birlikte, atıksu yönetiminde “Sürdürülebilirlik” ilkesi çerçevesinde, arıtılmış atıksuların alternatif bir su kaynağı olduğu kabulü ile politika ve stratejiler belirlenmekte olup, hem hanelerde hem de endüstride suyun tasarruflu kullanımından oluşan atıksuyun en üst seviye fayda-maliyet oranı gözetilerek arıtılmasına, arıtılmış atıksuyun yeniden kullanım alanı ve alternatiflerinin artırılmasına, toprak vasfını kaybetmiş alanlarda arıtılmış atıksu ve arıtma çamuru kullanılarak arazilerin iyileştirilmesine, atıksu ve arıtma çamurundan organik madde (azot, fosfor vb.) geri kazanılarak tarımsal faaliyetlerde gübre olarak kullanımının sağlanmasına, atıksu arıtma tesislerinin biyorafineri tesisleri olarak çalıştırılması sağlanarak toprak ve su kaynaklarının korunmasına kadar, atıksu yönetimine entegre olarak yaklaşılmaktadır. Bu yaklaşımla arıtılmış atıksuların yeniden kullanımı ile hem temiz su kaynaklarında büyük tasarruf sağlanabilecek, hem de su kütleleri atıksu deşarjından korunarak yüzey ve yeraltı sularının kirlenmesi önlenmiş olacak, arıtma çamurlarından enerji eldesi ve organik madde kazanımı ile de atıksu arıtma tesisleri bir fabrika gibi çalışarak ülke ekonomisine katkıda bulunacaktır. Bu amaca yönelik olarak, Türkiye’de halihazırda %5,20 olan arıtılmış atıksuların yeniden kullanım oranının 2030 yılında %15’e çıkarılması hedeflenmektedir. Sera gazı envanterlerinin atık kısmı hazırlanırken TÜİK Atık istatistikleri ve Su ve Atıksu istatistikleri verileri kullanılmaktadır. Son yayınlanan 2021 yılı sera gazı envanterine göre atık sektörü emisyonu 14,7 Mton CO2eşd. olarak hesaplanmıştır. Bu toplam emisyonların %2,6’sına karşılık gelmektedir. Atık sektörü, küçük emisyon üreten bir sektör olarak görülse de aslında maddesel geri kazanımın artması ile başta sanayi sektöründen kaynaklı emisyonların azaltılmasına dolaylı olarak katkı sunarak kendi Katı Atıkların Biyolojik İşlenmesi Atıksu Arıtım ve Deşarj Katı Atık Depolama (Düzensiz) Atıkların Yakılması ve Açıkta Yakma Şekil 19 - Yıllara göre atık sektörü sera gazı emisyonları [1] içinde emisyon azaltıcı bir konumda bulunmaktadır. Ayrıca atık taşıma ya da enerji elde etmek için atık yakmadan kaynaklanan emisyonlar enerji sektörü içinde raporlanmaktadır. IPCC 2006 kılavuzlarına göre atık sektörü emisyonları 4 ana başlık altında raporlanmaktadır. • • • • Katı Atıkların Bertarafı Katı Atıkların Biyolojik Yöntemlerle İşlenmesi Atıkların Yakılması ve Açıkta Yakma Atıksu Arıtma ve Deşarj 2021 Türkiye emisyon envanterine göre, katı atıkların düzenli ve düzensiz depolama sahalarında bertarafı tüm atık sektörü emisyonlarının %63,5’ine (%12,5 düzenli, %51 düzensiz depolama) neden olmaktadır. İkinci büyük emisyon kaynağı ise atık emisyonlarının % 36,3’üne neden olan atıksu arıtma ve deşarjdır [1]. Katı atıkların biyolojik yöntemlerle işlenmesi ve atıkların yakılması ve açıkta yakma başlıkları altında oluşan emisyonlar göz ardı edilecek seviyede düşük miktardadır. Yıllara göre atık sektörü sera gazı emisyonları Şekil 19 ve Tablo 21’de gösterilmiştir. Tablo 21 - Yıllara göre Atık Sektörü Sera Gazı Emisyonları (Mton CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 140 Katı Atık Depolama (Düzenli) 0,06 0,10 0,14 0,22 0,36 0,59 0,85 1,15 1,49 Katı Atık Depolama (Düzensiz) 6,73 6,89 7,06 7,19 7,34 7,49 7,71 7,93 8,13 8,32 8,43 8,53 Katı Atıkların Biyolojik İşlenmesi 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 0,01 0,01 0,02 0,01 0,02 0,02 0,02 Atıkların Yakılması ve Açıkta Yakma 0,11 0,11 0,11 0,11 0,11 0,10 0,11 0,16 0,10 0,09 0,09 0,09 Atıksu Arıtım ve Deşarj 4,23 4,29 4,34 4,37 4,45 4,60 4,60 4,69 4,64 4,65 4,66 4,67 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Katı Atık Depolama (Düzenli) 1,82 2,08 2,38 2,64 2,86 3,14 3,34 3,39 3,58 4,01 3,84 Katı Atık Depolama (Düzensiz) 8,61 8,72 8,84 8,92 9,05 9,06 9,08 9,02 8,98 8,88 8,82 Katı Atıkların Biyolojik İşlenmesi 0,03 0,04 0,03 0,03 0,03 0,03 0,03 0,02 0,03 0,03 0,03 Atıkların Yakılması ve Açıkta Yakma 0,06 0,06 0,03 0,05 0,06 0,07 0,06 0,05 0,04 0,04 0,03 Atıksu Arıtım ve Deşarj 4,71 4,70 4,79 4,76 4,83 4,77 4,66 4,70 4,81 4,83 4,90 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Katı Atık Depolama (Düzenli) 3,41 3,57 4,21 3,85 3,49 3,66 3,29 3,42 1,84 Katı Atık Depolama (Düzensiz) 8,60 8,46 8,35 8,25 8,03 7,94 7,75 7,69 7,50 Katı Atıkların Biyolojik İşlenmesi 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 0,02 Atıkların Yakılması ve Açıkta Yakma 0,02 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,01 0,01 Atıksu Arıtım ve Deşarj 4,61 4,45 4,54 4,59 4,71 5,06 5,17 5,33 5,00 IPCC Kılavuzuna göre, atık bertarafından kaynaklanan biyojenik CO2 emisyonu, ulusal sera gazı emisyonları toplamında hesaba katılmamaktadır. Bununla birlikte, biyobozunur atıkların ayrışmasından kaynaklanan metan, atık sektörünün sera gazı emisyonlarına en büyük katkıyı yapmaktadır. Metan (CH4), CO2’den çok daha yüksek oranda kısa vadeli küresel ısınma potansiyeline sahiptir. Atık sektöründen kaynaklanan ve raporlamaya dâhil edilen emisyonların karbondioksit eşdeğer ton olarak %83,9’u metandır [1]. Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi YEKDEM [18] tarafından desteklenmektedir. Hem depo gazı üretilen depolama tesisleri hem de biyogaz üretilen biyometanizasyon tesisleri, ilk 10 yıl için belirlenen tarife garantilerini almaya uygun tesislerdir. YEKDEM tarafından desteklenen, bu tesislerin sayısı hızla artmaktadır. 2021 yılı YEKDEM verilerine göre 55 ilde bulunan 85 enerji üretim tesisinde (depo gazı + biyogaz) lisansa derç edilen yıllık üretim miktarı toplam 4.124.452 MWh’tir. Bu tesisler toplam 378 MWeşd. kurulu güç seviyesine ulaşmışlardır ve metan kullanımı yoluyla sera gazı azaltımına ve yenilenebilir enerji üretimine katkıda bulunmaktadırlar. Özellikle belediye atık kompozisyonunda biyobozunur atıkların oranının yüksek olduğu Türkiye’de katı atıkların biyolojik olarak işlenmesi yatırımları önem kazanmıştır. İlgili teşvik mekanizması da depolamaya gönderilen atıkların azaltılıp işleme tesislerinde verimli şekilde geri kazanılmaları amacıyla revize edilmiştir. 2021 yılında düzenli depolama alanlarında 470 kton metan gazı oluşmuş ve bu miktarın 396 kton’luk kısmı geri kazanılmış ve sadece 74 kton’u atmosfere salınmıştır. Düzensiz depolama alanlarında ise metan geri kazanımı çok düşük seviyede kalmış ve 300 kton metan emisyonu gerçekleşmiştir [1]. Yıllara göre depolama alanlarında oluşan ve geri kazanılan metan miktarları Şekil 20’de verilmiştir. 141 700.00 600.00 500.00 400.00 300.00 200.00 100.00 Oluşan CH4 Kazanılan CH4 Net emisyon CH4 Şekil 20 - Yıllara göre depolama alanlarında oluşan ve geri kazanılan metan miktarı [1] 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2005 2000 1995 0 1990 142 Emisyonlar (1000 Ton CO2-eş) 800.00 Türkiye’de atık sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 22 ve Tablo 23’de yer almaktadır. 144 Tablo 22 - Atık Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Çevre Kanunu (Kanun No 2872) Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır. Kanun, atık yönetimi faaliyetlerine yönelik olarak atıkların kaynağında en aza indirilmesi, sınıflara ayrılması, toplanması, taşınması, geçici depolanması, geri kazanılması, bertaraf edilmesi, atığın yeniden kullanılması, enerjiye dönüştürülmesi, atıksuyun arıtılması ve arıtılmış atıksuyun yeniden kullanılması ilişkin hükümler içermektedir. Sıfır Atık Yönetmeliği Yönetmelikte sıfır atık yönetim sistemine dair belirlenen usul esasların yanı sıra sıfır atık yönetim sistemine geçişlerinin tamamlanması için tüm kurum ve kuruluşlara dair verilen süreler yer almaktadır. Yönetmelik kapsamındaki başlıca konular, atığın oluşmadan kaynağında önlenmesi, önlenemeyen kısmının geri kazanılması ve/ veya geri dönüştürülmesi, en az ikili toplama olmak üzere ayrı toplama sisteminin kurulması, nitelikli belge alınabilmesi için bertarafa giden atık miktarının en az %15 oranında azaltılması, biyobozunur atıkların ayrı toplanması ve geri kazanılması, verilerin kayıt altına alınması, farkındalık çalışmalarının yapılması, satış noktalarının depozito iade sistemine katılmasıdır. Sıfır Atık Uygulama Kılavuzları Sıfır Atık Yönetim Sistemini kurması gereken hedef kitlelere yol göstermek amacıyla 11 adet “Sıfır Atık Yönetim Sistemi Uygulama Kılavuzu” hazırlanmış olup bilhassa otel, restoran ve kafeterya, kurum/kuruluş, işletme, eğitim kurumu ve yurtlar vb. yerlerde gıda israfının önlenmesi ve gıda atığının azaltılmasına yönelik tedbirleri de içermektedir. Temel Mevzuat Kompost Tebliği ve Mekanik Ayırma, Biyokurutma ve Biyometanizasyon Tesisleri ile Fermente Ürün Yönetimi Tebliği Amaç ve Kapsamı Biyobozunur atıkların önlenmesi veya azaltılmasının mümkün olmaması durumunda atıklar; düzenli depolama sahalarına alınmamakta ve geri kazanım için kompost, biyometanizasyon ve biyokurutma gibi ön işlemlere tabi tutulmaktadır. Bu mevzuatta bu tesislerin teknik kriterlerinin belirlenmesine yönelik esaslar belirlenmektedir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi YEKDEM tarafından desteklenmektedir. Hem depo gazı üretilen depolama tesisleri hem de biyometanizasyon tesisleri, ilk 10 yıl için belirlenen tarife garantilerini almaya uygun tesislerdir. YEKDEM tarafından desteklenen, bu tesislerin sayısı hızla artmaktadır. Bu tesislerdeki metan kullanımı sera gazı emisyon azaltımına ve yenilenebilir enerji üretimine katkıda bulunmaktadır. Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamaları Genelgesi Türkiye'nin lokomotif sektörlerinin başında gelmekle birlikte aynı zamanda su tüketiminin en yoğun ve su kirliliğinin fazla olduğu sektörler arasında yer alan tekstil sektörü faaliyetlerinin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, hava ve su kirliliğinin önlenmesi, su ve enerji tüketiminin azaltılmasına yönelik olarak temiz üretim teknolojilerinin uygulanması amacıyla 2022/20 sayılı Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamaları Genelgesi yayımlanmıştır. Genelge ile; kapasite sınırı olmaksızın tekstil materyallerinin üretimi (lif, elyaf, iplik, kumaş (dokusuz kumaşlar dahil), halı üretimi vb.), tekstil ön terbiyesi (yıkama (yapak yıkama dahil), ağartma/kasar, merserizasyon vb.), baskı ve boyama işlemlerinden herhangi birini yapan tüm tekstil tesisleri ile kumaş merserizasyonu yapan tüm tekstil tesislerinde; enerji tüketimi ve hava kirletici emisyonlarının azaltılması, su tüketiminin ve atıksudaki kirletici yükünün azaltılması amacıyla zorunlu hükümler getirilmiştir. 145 Temel Mevzuat 146 Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Amaç ve Kapsamı Yerleşim birimlerinden kaynaklanan atıksuların arıtılması ile ilgili atıksu arıtma tesislerinin teknoloji seçimi, tasarım kriterleri, arıtılmış atıksuların dezenfeksiyonu, yeniden kullanımı ve derin deniz deşarjı ile arıtma faaliyetleri esnasında ortaya çıkan çamurun bertarafı için kullanılacak temel teknik usul ve uygulamaları düzenlemektir. Tebliğin Ek-7'sinde revizyona gidilerek arıtılmış atıksuların sulama suyu olarak geri kullanımı dışında çevresel (sulak alan oluşturulması, sulak alanların beslenmesi yüzeysel ve yeraltı sularının beslenmesi), endüstriyel (proses suyu, soğutma suyu, kazan besleme suyu) ve diğer (genel temizlik, yangın suyu, toz kontrolü/saha sulama suyu, pisuvar ve sifon suyu v.b.) alanlarda yeniden kullanımına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Yönetmeliğin amacı, kentsel atıksuların, toplanması, arıtılması ve deşarjı ile belirli endüstriyel sektörlerden kaynaklanan atıksu deşarjının olumsuz etkilerine karşı çevreyi korumak olup, söz konusu yönetmelik ile eşdeğer nüfusu 2000'in üzerinde olan kentsel atıksuların toplanması ve bertarafına ilişkin hususlar düzenlenmektedir. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Yönetmeliğin amacı; ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir. Alıcı ortamlara yapılacak her türlü atıksu deşarjına standartlar getirmek, deşarjları izlemek, denetlemek ve bu konuda her türlü izin ve onay işlemlerini yürütmek Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ile sağlanmaktadır. Ayrıca sulama suyunun kıt olduğu ve ekonomik değer taşıdığı yörelerde, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliğinde verilen sulama suyu kalite kriterlerini sağlayacak derecede arıtılmış atıksuların sulama suyu olarak kullanılması teşvik edilir. Bununla birlikte arıtılmış atıksuların yeniden kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla büyükşehir belediyeleri ve il belediyelerine, kentsel atıksu arıtma tesislerinde arıtılan toplam atıksuyunen az % 10'unun tarımsal sulamada ve rekreasyonel amaçla kullanımının yanı sıra endüstriyel, çevresel ve diğer alanlarda yeniden kullanımının sağlanmasına yönelik düzenleme yapılmış ve süreler tanımlanmıştır. Tablo 23 - Atık Sektörü ile İlgili Temel Politika Belgeleri Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Planda atık sektörü ile ilgili aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Atıkların endüstriyel kullanımı ve döngüsel ekonomi uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Atık yönetim süreci, kaynağında ayrıştırma aşamasından başlamak üzere önleyecek şekilde iyileştirilecektir. Hayvansal atıkların uygun koşullarda depolanması ve biyogaz tesislerinde işlenmesini sağlamak amacıyla altyapı desteklenerek geliştirilecektir. Atıksu arıtma tesislerinin yapımı ve işletilmesinde denetim, teknik bilgi ve kapasite eksikliği gibi mevcut engellerin giderilmesine yönelik çalışmalar hızlandırılacak, standartlara uygun işletilmesine ilişkin destek mekanizmaları ve atıksu arıtma tesisi çamuru bertarafı kapsamında alternatif sistemler geliştirilecektir. Katı atık yönetiminin döngüsel ekonomi ilkeleri gözetilerek etkinleştirilmesi sağlanacaktır. Sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacak, atıkların geri dönüşümünde toplumun bilinçlendirilmesi sağlanacaktır. ”Sıfır Atık Projesi” kapsamında eğitim farkındalık faaliyetleri gerçekleştirilecek ve eğitimin tüm kademelerinde sıfır atık uygulamaları yürütülecektir. NDC 2023 Ulusal Katkı Beyanı içerisinde, atık oluşumunu önlemek ve oluşan atıkların miktarının döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde azaltılması; 2035’e kadar belediye atıklarının geri kazanım oranının %60’a yükseltilmesi, biyobozunur atıklardan kaynaklı metan gazının geri kazanım oranının artırılması, 2053 yılı itibariyle ön işleme tabi olmayan belediye atıklarının düzenli depolanmasının sonlandırılması, belediye atıklarından ATY üretiminin artırılması, atıksu arıtma tesislerini biyorafineri tesislerine dönüştürmek, yeniden kullanım yüzdesini artırmak ve arıtılmış atıksuların kullanım alanlarının genişletilmesi hedefleri yer almaktadır. Yeşil Mutabakat Eylem Planı (2021) Eylem planında iklim değişikliği ile mücadele, yeşil finansman, AB sınırda karbon düzenlemesi, yeşil ve döngüsel bir ekonomi, temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım ve diplomasi başlıklarında olmak üzere çok geniş bir alanda atılacak adımlar yer almaktadır. 147 Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı (UAYP) (20232035) Ulusal Atık Yönetim Planı (2023-2035) hazırlanması çalışması tamamlanma aşamasındadır. UAYP’de, mevcut durum verilerinin ele alınarak atık yönetimi alanında iyileştirilmesi veya geliştirilmesi gereken hususların belirlenmesi, 2035 yılı için gerekli olan nüfus ve atık projeksiyonlarının yapılarak dönemsel atık yönetim modellerinin ortaya konulması hedeflenmektedir. Türkiye’nin Gıda Kayıpları ve İsrafının Önlenmesi, Azaltılması ve Yönetimine İlişkin Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı “Türkiye’nin Gıda Kayıpları ve İsrafının Önlenmesi, Azaltılması ve Yönetimine İlişkin Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı” 20 Mayıs 2020’de kamuoyu ile paylaşılmıştır. Böylece, Türkiye’de ilk defa gıda kaybı ve israfının önlenmesi, azaltılması ve yönetimine ilişkin bir Ulusal Strateji Belgesi ve bu stratejiyi hayata geçirecek bir eylem planı hazırlanmıştır. "Gıda Kullanım Hiyerarşisine" göre kurgulanan Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı, gıda kaybı ve israfını önleme ve azaltma, doğrudan insani tüketim için gıdayı kurtarma ve yeniden dağıtma, eskiden gıda maddesi mevzuatına tabi olan artık gıda olarak kullanılmayan maddelerin hayvan yemi olarak kullanılması ve atık gıdanın geri dönüşümünün sağlanması olarak belirlenen stratejik amaçlara ulaşmayı hedefleyen 100’e yakın eylem maddesi içermektedir. Atıksu Arıtımı Eylem Planı (2017-2023) Su kaynaklarının miktarının ve kalitesinin korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımını sağlayacak bir yönetim sisteminin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. AB Müktesebatına uyum için, havzalardaki yeraltı ve üstü su kaynakları hem miktar hem de kalite parametreleri ile atıksu altyapı sistemlerinin durumunu irdelemek üzere havzalardaki illerin kanalizasyon, yağmur suyu ve atıksu arıtma tesislerinin durumu değerlendirilerek, atıksu sektöründe ihtiyaçlar, stratejik öncelikler ve hedefler ile gereken yatırım ve finansman ihtiyacı belirlenmiştir. 148 2.5.2 Strateji ve Eylemler 149 Atık sektöründeki emisyon azaltımına katkıda bulunacak politikalar, önlemler, hedefler, ilgili eylemler ve göstergeler ulusal sera gazı envanter raporu dikkate alınarak farklı alt başlıklar altında incelenebilir. Aşağıda, ilk olarak IPCC 2006 kılavuzlarına göre yapılan raporlamanın atık sektörü bölümünde doğrudan azaltım sağlama potansiyeli olan stratejiler (4 adet) açıklanmıştır. Bunu, atık sektöründe sera gazı azaltım potansiyeli hesaplanamayan ancak azaltımı destekleyen stratejiler (3 adet) takip etmiştir. Son olarak da atık sektörüyle ilgili olmasına rağmen başka sektörlerin ulusal envanter raporlamalarında sera gazı emisyon azaltımını sağlayan ya da destekleyen stratejiler (2 adet) sıralanmıştır. Atık sektörü raporlamalarında doğrudan sera gazı emisyon azaltımı sağlayan stratejiler Bu bölümdeki stratejiler atık hiyerarşisine uygun sırayla listelenmiştir. Ayrıca atıksu yönetimi için de bir strateji belirlenmiştir. Strateji A-S.1 Atıkların ve atıksuyun oluşmadan önlenmesi ve azaltılması Atık hiyerarşisine göre atıkların oluşmadan önlenmesi veya azaltılması en tercih edilen yöntemdir. Ulusal Atık Önleme Planı’nın hazırlanması ve sıfır atık uygulamaları kapsamında nitelikli sıfır atık belgesinin verilmesi en öne çıkan politikalardır. Türkiye’de atık sektörü sera gazı emisyonlarında en önemli pay, düzenli depolama alanlarından kaynaklanan metan gazının kontrolsüz olarak atmosfere karışmasına aittir. Gıda atıkları da biyobozunur atıklar arasında yer almakta olup üretimden, tüketime kadar alınacak önlemler ve tüm paydaşların bilinçlendirilmesi ile bu atıkların oluşumunun önlenmesi, azaltılması mümkündür ve bu atık sektörü için en önemli politika konumundadır. 150 Ayrıca, atıkların döngüsel ekonomi prensipleri çerçevesinde yeniden kullanımı da bir çeşit atık azaltma ve önleme stratejisidir. Bu konuda yapılacak eylemlerle sera gazı emisyonlarının doğrudan azaltılmasına katkıda bulunulacaktır. Endüstriyel ve kentsel suyun verimli kullanılması üzerine yapılacak çalışmalarla da atıksu kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltılması sağlanacaktır. A-S.1.1 Ulusal Atık Önleme Planı’nın hazırlanması A-S.1.2 Gıda atıkları ve diğer biyobozunur atıkların oluşmadan önlenmesi ve azaltılmasına yönelik farklı paydaşlarla (çiftçi, üretici, oteller, yemek servisi endüstrisi, toptancı, perakende, iş yerleri, tüketici vb.) iyi uygulama çalışmaları yapılması ve bu konuda yol haritasının belirlenmesi A-S.1.3 Atıkların döngüsel ekonomi prensipleri çerçevesinde yeniden kullanımının oranının artırılması amacıyla, genişletilmiş üretici sorumluluğunu da kapsayan iyi uygulama çalışmaları yapılması A-S.1.4 Nitelikli sıfır atık belgesinin verilmesi A-S.1.5 Arıtıma ve deşarja gönderilen atıksuyun azaltılması için suyun verimli kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılması Strateji A-S.2 Atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım oranının artırılması Atıkların oluşumunun önlenmesi hem enerji kaynaklarının hem de hammadde kaynaklarının israfının önüne geçilmesinde en etkili yol olup çevrenin korunmasında ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında temel bir faktördür. Atık azaltımı, atıkların miktarının ve tehlikelilik düzeyinin azaltılmasını içerir. Bu nedenle atık önleme ve atık azaltımı, başta Çevre Kanunu olmak üzere atık yönetimine ilişkin tüm düzenlemelerde birincil öncelik olarak belirlenmiştir. Atık yönetimine dair öncelik sırasının belirlenmesinde, atıkların değerli bir kaynak olarak görülmesinde, çevreyi en uygun olan yöntemden en az uygun olana doğru koruyan süreçlerin değerlendirilmesinde, atık yönetimi hiyerarşisi araç olarak kullanılmaktadır. İsrafı azaltmak, kaynakları korumak ve yönetmek için piramit şeklinde bir şematik oluşturarak seçilecek eylemlerde bir tercih sıralaması gösterilmektedir. İdeal atık yönetimi hiyerarşisine göre atıkların oluştuğu yerde önlenmesi ve azaltılması, oluşumunun önlenemediği durumda yeniden kullanımı atık yönetimi hiyerarşisinin öncelikli basamaklarıdır. Yeniden kullanım imkânı olmayan atıkların ise ekonomiye kazandırılması amacıyla geri dönüştürülmesi, maddesel geri kazanımının sağlanması veya enerji olarak geri dönüştürülmesi gerekmektedir. Ancak uygun bir geri kazanım yöntemi olmaması halinde atıkların nihai bertarafı tercih edilmelidir. Dolayısıyla, kaynağında önleme ve azaltma, yeniden kullanma, en yakın ve en uygun tesiste atığın işlenmesi yoluyla geri kazanımı ile atık yönetimi hiyerarşisinin etkin bir şekilde uygulanması çevre kirliliğinin minimize edilmesini sağlamaktadır. Atıkları türlerine göre en az ikili toplama sistemiyle ya da bazı atıkları (örneğin: içecek ambalajlarını) depozito iade sistemleri ile temiz bir şekilde toplayarak ilgili geri kazanım tesisine göndermek maddesel geri dönüşümün olmazsa olmaz ilk aşamasını oluşturmaktadır. Sıfır Atık Projesi kapsamında “Sıfır Atık Yönetim Sisteminin” kurulmasına ilişkin genel ilkelerin ve uygulama esaslarının belirlenmesini sağlayarak sıfır atık yaklaşımının ülke genelinde benimsenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanan Sıfır Atık Yönetmeliği çerçevesinde Sıfır Atık Yönetim Sistemini kuran mahalli idarelere 12 Ocak 2020 itibariyle “Sıfır Atık Belgesi” verilmeye başlanmıştır. Çevre kirliliğini önlemek ve yeşil alanların korunmasını, iyileştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak ile ulusal ölçekte depozito yönetim sistemi kurulmasına, işletilmesine, izlenmesine ve denetimine yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere 24/12/2020 tarihli ve 7261 sayılı Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) kurulmuştur. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda belediye atıkları geri kazanım oranında bir ivme yakalanmıştır. 2053 sıfır emisyon hedefine giden yolda, 2035 yılı için belediye atıkları geri kazanım oranı hedefi %60 olarak belirlenmiştir. Bu hedeflere ulaşmak için biyolojik işleme tesislerinin sayısının, kapasitesinin ve bu tesislere gönderilen biyobozunur atık miktarının artırılması, katı-sıvı fermente ürün ve tarımda kullanılmaya uygun kompost üretiminin artırılması ve düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilen atık miktarının azaltılması amaçlanmaktadır. A-S.2.1 Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı’nın sera gazı emisyon azaltım politikaları dikkate alınarak güncellenmesi A-S.2.2 Atıkların türlerine göre (biyobozunur ve diğer geri kazanılabilir) kaynağında ayrı toplanmasının yaygınlaştırılması 151 A-S.2.3 Yüksek kaliteli malzeme toplanması için depozito iade sisteminin yaygınlaştırılması A-S.2.4 Biyobozunur atıkların geri kazanımı için biyolojik işleme tesislerinin sayısının, kapasitesinin ve bu tesislere gönderilen biyobozunur atık miktarının artırılması A-S.2.5 Biyobozunur atıklarından tarımda kullanılmaya uygun kriterlerde üretilen katı-sıvı fermente ürün ve kompost miktarının artırılması A-S.2.6 Maddesel geri kazanıma uygun olmayan atıkların enerji geri kazanımına uygun termal teknolojiler kullanılarak işlenmesi 152 Strateji A-S.3 Düzenli depolama tesislerine ön işleme tabi tutulmadan gönderilen atık oranının azaltılması Belediye atıklarının yönetimine ilişkin olarak 1991 yılından itibaren gerçekleştirilen çalışmalar doğrultusunda düzenli depolama sahalarının sayısında önemli bir artış sağlanmıştır. 1994 yılında 2 olan düzenli depolama sahası sayısı, bugün itibarıyla 93’e ulaşmıştır. Bu tesisler ile günümüzde 1.241 belediyeye, belediye nüfusunun %89’una düzenli depolama hizmeti verilmektedir. 2053 yılı itibariyle ön işleme tabi olmayan belediye atıklarının düzenli depolanmasının sonlandırılması hedeflenmektedir. A-S.3.1 İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planlarının güncellenmesi ve uygulamaya alınması A-S.3.2 Geri dönüştürülmesi/ kazanılması uygun olmayan belediye atıkları için atıktan türetilmiş yakıt (ATY) hazırlama tesisi sayısı ve üretim kapasitesinin artırılması A-S.3.3 Düzensiz döküm sahalarına atık kabulünün sonlandırılması Strateji A-S.4 Atıksu yönetiminin ve arıtma altyapısının iyileştirilmesi 2020 yılında belediyeler tarafından deşarj edilen atıksuyun %87,9’u arıtılmış olup, atıksu arıtımda kullanılan prosesler içinde ileri biyolojik arıtma prosesinin oranı son yıllarda artış göstermektedir. 2018 yılında belediye alanları içinde oluşan atıksuyun %48’i ileri biyolojik arıtma ile arıtılırken bu oran 2020’de %51 seviyesine yaklaşmıştır [17]. Bu eğilimin sera gazı emisyonlarının azalmasına katkıda bulunması beklenmektedir. Ayrıca atıksu arıtma tesislerinde anaerobik çürütücü ünitelerinin artması metan geri kazanımı uygulamalarının da yaygınlaşmasını sağlamaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalarla 2020 yılında oluşan arıtma çamurunun %46’sının ek yakıt ve alternatif hammadde olarak kullanılmasının yanı sıra enerji geri kazanımında değerlendirilirken, %39’u düzenli depolama ile bertaraf edilmektedir. 2053 yılında kadar Türkiye’de oluşan arıtma çamurunun tamamen sürdürülebilir yönetiminin sağlanması ayrıca döngüsel ekonomi prensiplerine uygun atıksu arıtma altyapısının kurulması öngörülmektedir. A-S.4.1 Atıksu arıtma tesislerinde metan geri kazanım oranının artırılması A-S.4.2 Arıtma çamurunun döngüsel ekonomi ilkeleri kapsamında yararlı kullanılmasına öncelik veren sürdürülebilir arıtma çamuru yönetimine sahip olan atıksu arıtma tesisi sayısının artırılması A-S.4.3 Döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde sürdürülebilir atıksu yönetiminin oluşturulması 153 154 Atık sektörü raporlamalarında sera gazı emisyon azaltımını destekleyen stratejiler Strateji A-S.5 Sıfır atık uygulamaları ve sera gazı emisyon azaltımı kapsamında insan kaynaklarının geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması İklim Şurasında “Sıfır atık uygulamaları ve sera gazı emisyon azaltımı kapsamında toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla öncelikle eğitim kurumlarına ve tüm paydaşlara yönelik uygulamalı eğitim modülleri oluşturularak kapasite artırılmalıdır” tavsiye kararı alınmıştır.. Sürdürülebilir bir atık yönetimi için paydaşların eğitimi ve toplumsal farkındalığın artırılması çok önemlidir ve bu yolda çalışmalar yapılacaktır. Ayrıca, atık sektörü çalışma koşullarının iyileştirilmesi, beceri ve nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanmasına yönelik tedbirlerin alınması amaçlanmaktadır. A-S.5.1 Örgün eğitim müfredatına; iklim değişikliği, sıfır atık, su kullanımı, döngüsel ekonomi, yeşil beceriler ve yeşil meslekler konularının dahil edilmesi ve yaygınlaştırılması A-S.5.2 Sıfır atık, su kullanımı, döngüsel ekonomi ve sera gazı emisyon azaltımı konularında ilgili paydaşların ve eğiticilerin kapasitesinin artırılması A-S.5.3 Tüm paydaşlara yönelik sıfır atık, su kullanımı, döngüsel ekonomi ve sera gazı emisyon azaltımı konularında farkındalık artırmayı sağlayacak yazılı, işitsel, görsel ve sosyal medya çalışmalarının (tanıtıcı videolar, web sitesi vb.) artırılması A-S.5.4 Atık sektöründe döngüsel ekonomi prensiplerinin gerektirdiği beceri ve niteliklerin belirlenmesi ve bu niteliklere sahip işgücünün yetiştirilmesi ve istihdam koşullarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması Strateji A-S.6 Atık yönetiminin, döngüsel ekonomi prensipleri ve sera gazı emisyon azaltımı dikkate alınarak, iyileştirilmesi için teşvik ve finansman mekanizmalarının geliştirilmesi İklim Şurasında “Sanayi ve hizmet sektöründe sera gazı emisyon azaltımı için etkin atık yönetiminin iyileştirilmesine yönelik teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi sağlanmalıdır” tavsiye kararı alınmıştır.. Atık sektörünün iklim değişikliği azaltım hedefleri ve döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda gelişmesi için teşvik ve finansman mekanizmalarının geliştirilmesi gerekmektedir. Ulusal atık ve atıksu yönetimine dair ilgili mevzuat, AB uyum süreçleri, sera gazı emisyon etkisi ve hedefleri dikkate alınarak revize edilecektir. Bu revizyonlar ile avantajlı finansman mekanizmalarının yolu açılacaktır. A-S.6.1 Ulusal atık ve atıksu yönetimine yönelik mevzuatının döngüsel ekonomi prensipleri, sıfır atık ve sera gazı emisyon azaltımı hedefleri dikkate alınarak, katılımcı bir süreçle güncellenmesi A-S.6.2 Atıkların oluşmadan önlenmesini, kaynağında ayrı toplanmasını, azaltılmasını, yeniden kullanımını, geri dönüşümü ve geri kazanımını sağlayacak, düzenli depolamada bertaraf edilen atık miktarını azaltacak, arıtılmış atıksuların geri kazanımını ve yeniden kullanımını artıran projelerin ve yatırımların desteklenmesi için avantajlı finansman mekanizmalarının geliştirilmesi A-S.6.3 Yeşil Kamu Satın Alımları (YSA) ilkeleri doğrultusunda ilgili şartname formatlarının döngüsel ekonomi gereklilikleri çerçevesinde çalışılması. 155 Strateji A-S.7 156 Atık yönetiminin, döngüsel ekonomi prensipleri ve sera gazı emisyon azaltımı dikkate alınarak iyileştirilmesi için Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması ve teknolojik altyapının geliştirilmesi İklim Şurası’nın tavsiye kararında “Değer zinciri ve yaşam döngüsü değerlendirmesini destekleyecek araçların oluşturulması ve sera gazı azaltım etkisinin belirlenmesi amacıyla gerekli çalışmaların yapılması sağlanmalıdır” tavsiye kararı alınmıştır. Bu bağlamda malzeme bazlı yaşam döngü değerlendirme çalışmaları yapılacak ve sera gazı emisyon azaltım etkileri belirlenecektir. Biyobozunur atıklardan elde edilen biyogazın katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek ekonomiye kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu alanda Ar-Ge çalışmaları yapılması öngörülmektedir. Ayrıca, sera gazı emisyon azaltımı hedefi ve döngüsel ekonomi ilkeleri çerçevesinde, arıtılmış atıksuyun yeniden kullanımı, atıksu ve arıtma çamurundan maddesel geri kazanım, tesiste üretilen arıtma çamuru miktarının azaltılması, arıtma çamurunun yararlı kullanımı ve atıksu arıtma tesisi kaynaklı sera gazı emisyonunun azaltılmasına yönelik Ar-Ge çalışmalarının yapılması amaçlanmaktadır. Atık ve atıksuyun yönetim süreçlerinin optimizasyonu ve enerji verimliliği için ileri sensör teknolojileri, yapay zeka ve uzaktan algılama gibi dijital teknoloji uygulamalarının geliştirilmesi planlanmaktadır. A-S.7.1 Döngüsel ekonominin izlenmesi ve izleme için göstergeler belirlenmesine yönelik yasal bir çerçeve oluşturulması ve gerekli göstergelerin resmi istatistik programına alınması A-S.7.2 Biyobozunur atıklardan elde edilen biyogazın, doğal gaza eş standartlarda biyometan veya biyoyakıt olarak kullanılabilecek biyobütanol ya da hidrojene dönüştürülmesini sağlayan teknolojilerin geliştirilmesi A-S.7.3 Atıkların sera gazı emisyon azaltım potansiyellerini belirlemek için malzeme temelli yaşam döngüsü değerlendirmesi çalışmaları yapılması A-S.7.4 A-S.7.5 Atıksu arıtma tesislerinin döngüsel ekonomi ilkeleri ve sera gazı emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir yönetimini destekleyecek Ar-Ge çalışmalarının yapılması Atık ve atıksu yönetiminde süreç optimizasyonu ve enerji verimliliği sağlanması amacıyla ileri sensör teknolojileri, yapay zeka ve uzaktan algılama gibi dijital teknoloji uygulamalarının geliştirilmesi Atık sektörüyle ilgili olmasına rağmen başka sektörlerin raporlamalarında sera gazı emisyon azaltımını sağlayan ya da destekleyen stratejiler Strateji A-S.8 Atıkların üretimde hammadde/kaynak olarak kullanılmasının artırılması İklim Şurasında “Emisyon azaltımı amacıyla ATY üretiminin artırılması için ilgili bakanlıklar, belediye ve sanayi tesislerinin ortak çalışması sağlanmalıdır” ve “Döngüsel ekonomi hedefleri çerçevesinde yeniden kullanım, atıkların yan ürün, alternatif hammadde olarak kullanılması ve geri dönüşüm/geri kazanım ile elde edilen ürünlerin zorunlu kullanım oranlarının belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve buna dair destek mekanizmalarının geliştirilmesi sağlanmalıdır” tavsiye kararları alınmıştır. Sanayi sektörü altında yapılacak sera gazı emisyon raporlamalarına etki sağlayacak bu kararların uygulamasının atık sektörü paydaşları ile koordineli olacak şekilde gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve ekleri uyarınca Türkiye için yol haritası içeren bir strateji ve eylem planı belgesi de (AB Yeşil Mutabakat ilkeleri dikkate alarak) hazırlanma aşamasındadır. “Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı” ulusal bir strateji niteliğinde olup ürünlerin tüm yaşam döngüsüne odaklanacak şekilde, ürün tasarımı, üretimi ve üretim süreçleri, tüketimi, atık yönetimi ve ikincil hammaddelerin kullanımı, aşamalarındaki eylemleri içerecektir. Plan aynı zamanda inovasyon, yatırımlar ve izleme ile ilgili yatay faaliyetlerin yanı sıra plastikler, kritik hammaddeler, inşaat, biyokütle gibi malzemelerle ilgili sektör eylemlerini de kapsayacaktır. 157 158 Hammadde temin sürecinden bertaraf sürecine kadar geçen süreçte çevresel etkileri azaltılmış ürünleri/ hizmetleri teşvik etmek ve tüketicilere doğru, yanıltıcı olmayan, bilimsel temelli bilgi sağlamak için oluşturulmuş gönüllü bir ödüllendirme sistemi olan çevre etiketinin farklı ürün ve hizmetler için belirlenmesi ve uygulamasının yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Strateji A-S.9 Endüstriyel simbiyoz tercihen birbirine fiziksel olarak yakın olup, normalde birbirlerinden bağımsız çalışan iki veya daha fazla ekonomik işletmenin bir araya gelerek hem çevresel performansı hem de rekabet gücünü artıracak uzun süreçli ortaklıklar kurması ve dayanışma içinde çalışmasını temsil eder. Diğer bir ifadeyle endüstriyel simbiyoz bağımsız işletmeleri, daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir kaynak kullanım yaklaşımı çerçevesinde bir araya getirmektedir. Bu iş birliği ağı, malzeme, enerji, su ve/ veya yan ürünlerin fiziksel değişimi de dâhil olmak üzere, her türlü olanağın, lojistik, tesis ve uzmanlık kaynaklarının paylaşımı ya da ortak kullanımı anlamına gelmektedir. Bu strateji kapsamında, 2030’a kadar endüstriyel simbiyoz uygulamaları ile ilgili mevzuat altyapısının oluşturulması amaçlanmaktadır. Atıkların kaynağında ayrı toplanması ve atık işleme tesislerine transfer edilmesi gerekmektedir. Bu operasyonda önemli miktarda sera gazı emisyonuna neden olan taşıtlar kullanılmaktadır. Rota optimizasyonu, tersine lojistik gibi uygulamaların; elektrikli araç ve alternatif yakıt kullanımının yaygınlaştırılması ile bu emisyonların azaltılması hedeflenmektedir. A-S.8.1 Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanması A-S.8.2 Farklı ürün ve hizmetler için çevre etiketi kriterlerinin belirlenmesi ve uygulamaların yaygınlaştırılması A-S.8.3 Endüstriyel simbiyoz uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla mevzuat altyapısının oluşturulması Atık yönetiminde kullanılan taşıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması Atık sektörü karar vericileri tarafından uygulamaya geçirilecek bu inisiyatiflerle enerji sektörü ulaştırma alt başlığında raporlanan sera gazı emisyonlarında azalma beklenmektedir. A-S.9.1 Atık toplama ve taşıma araçları için mekânsal planlamaya uygun olarak standardizasyon ve rota optimizasyonu sağlanarak ya da tersine lojistik opsiyonları kullanılarak daha az yakıt tüketilmesinin sağlanması A-S.9.2 Atık toplama ve taşımada düşük emisyonlu, alternatif yakıtlı, elektrikli taşıtların ve uygun durumlarda demiryolu taşımacılığının kullanımının ilgili teşvik mekanizmaları ile desteklenerek yaygınlaştırılması 159 TARIM Türkiye’de tarım sektörü, 85 milyon nüfusun gıda ihtiyacını karşılayan, GSYİH’nın ve ihracatın %6’sını, istihdamın %16’sını oluşturan önemli bir sektördür [6]. Ayrıca, girdi tedarikçileri, çiftçiler, tüccarlar, işleyiciler, ihracatçılar, ithalatçılar, depolar, nakliyeciler, toptancılar, perakendeciler gibi üretimden tüketime uzanan tarım sistemi içerisinde yer alan tüm aktörlere gelir sağlayan önemli bir role sahiptir. Diğer yandan Türkiye, dünya piyasalarında önemli bir tarım ürünleri üreticisi ve ihracatçısıdır. Türkiye’de TÜİK verilerine göre 2022 yılında toplam 38 mha tarım arazisi bulunmakta olup, bunun 23,9 mha’ı ekilen tarım arazisi, 14,6 mha’ı ise çayır ve mera arazisidir. Ekilen tarım arazisinin %81,6’sında tarla bitkileri, %15,4’ünde meyve, %3,0’ünde sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır. Tarla bitkileri yetiştirilen arazinin 3 mha’ı nadas arazisidir [19] (Tablo 24). Türkiye’de en son yapılan tarım sayımı verilerine göre ortalama 6 hektar tarım arazisine sahip olan, çoğunluğu aile işgücü ile çalışan yaklaşık 3 milyon tarım işletmesi bulunmaktadır. 164 2.6.1 Mevcut Durum Türkiye eşsiz bir coğrafya, iklim ve doğal kaynak çeşitliliğine sahiptir. Bu zenginlik, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde çok çeşitli tarımsal ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlarken, iklim değişikliği; uyum ve azaltım açısından birçok farklı risk, seçenek ve senaryoyu da beraberinde getirmektedir. Tarım kaynaklı emisyonlar bitkisel üretimde kimyasal gübre kullanımını içeren tarımsal topraklar, çeltik tarımı, anız yakımı, üre kullanımı, hayvancılıkta ise yem tüketimi nedeniyle oluşan enterik fermentasyon ve hayvan gübresi yönetiminden kaynaklanmaktadır. Tablo 24 - Türkiye’de Tarım Alanları (2022) [19] Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler Bin Hektar % 19470 81,6 Ekilen alan 16510 Nadas 2960 % Meyveler, içecek ve baharat bitkileri alanı 3671 15,4 Sebze Bahçeleri alanı 718 3,0 6 0,0 Toplam İşlenen Tarım Arazisi 23864 100,0 Çayır ve Mera Alanı 14617 38,0 Toplam Tarım Alanı 38482 100,0 Süs Bitkileri Alanı 62,0 Türkiye’de işlenen tarım arazisinin 19 mha’ında tarla bitkileri yetiştirilmekte olup, en büyük payı tahıl grubunda yer alan buğday (%34,1), arpa (%16,4) ve mısır (%4,7) arazisi almaktadır. Yağ bitkilerinden en fazla ayçiçeği, kültür bitkilerinden şekerpancarı ve pamuk, baklagillerden nohut, fasulye, mercimek, yem bitkilerinden yonca, fiğ ve korunga en fazla yetiştirilen ürünlerdir [19] (Tablo 25). Bu ürünlerin üretimi büyük oranda geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Organik bitkisel üretim yapan yaklaşık 45 bin çiftçi, 311 bin ha alanda, İyi Tarım Uygulamaları (İTU) yapan 10 bin çiftçi yaklaşık 207 bin ha alanda üretim gerçekleştirmektedirler. Toplam işlenen tarım alanının %1,5’inde organik tarım,%1,1’inde İTU yapılmaktadır. TÜİK ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan “Kimyasal Gübre Kullanımı” verilerine göre; Türkiye’de kimyasal gübre kullanımında azotlu gübreler en büyük payı almaktadır. 2022 yılı itibariyle 5,9 Mton ton fiziki gübre tüketimi, 2,3 Mton Bitki Besin Maddesi bazında gübre tüketimi gerçekleşmiş olup 1.579 bin tonu azotlu gübre, 263 bin tonu fosforlu gübre, 108 bin tonu potaslı gübredir (Şekil 22). Hektara gübre kullanımı 2022 yılında ortalama bitki besin maddesi bazında 97 kg/ha’dır. 2022 yılı itibariyle 11,3 Mton gübre tüketiminin 7,5 Mtonu azotlu gübre, 3,5 Mtonu fosforlu gübre, 261 bin tonu potaslı gübredir (Şekil 21). Türkiye’de hayvan sayısı, artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması için verilen destekler nedeniyle artmaktadır. 2022 yılında 17 milyon baş sığır, 45 milyon baş koyun ve 12 milyon baş keçi varlığına sahip olunup, 22 Mton süt ve 2 Mton kırmızı et üretilmiştir (Şekil 22). Kanatlı hayvancılık ise gelişmiştir. 2022 yılında 2,4 Mton tavuk eti ve 20 milyar adet tavuk yumurtası üretilmiştir [21]. 165 Tablo 25 - Türkiye’de Yetiştirilen Başlıca Tarla Ürünlerin Ekim Alanı, Üretim Ve Verimi (2022) [19] Üretim Miktarı Verim 14000 12000 Nohut 457 2,3 580000 1270 Fasulye 97 0,5 270000 2782 Mercimek 343 1,8 445000 1299 Yonca 644 3,3 19064213 29622 Fiğ 342 1,8 4020433 11750 Korunga 162 0,8 1786207 11038 Diğer 1873 9,6 Nadas 2960 15,2 Toplam tarla bitkileri arazisi 19470 100,0 2000 Fosforlu (%17 P2O5) Azotlu (%21 N) 2021 64717 2020 19253962 Potaslı (%50 K2O) Şekil 21 - Türkiye’de kimyasal gübre kullanımı [20] 80.0 70.0 60.0 50.0 40.0 30.0 20.0 10.0 0.0 Sığır Koyun Şekil 22 - Türkiye’de canlı hayvan sayısı [21] Keçi 2021 1,5 2022 298 2019 Şekerpancarı 4000 2020 4798 2019 2750000 2018 2,9 2018 573 2017 Pamuk 6000 2017 2599 2016 2550000 2016 5,0 2014 981 2015 Ayçiçeği 2015 9321 2013 8500000 2012 4,7 2014 912 2011 Mısır 8000 2010 2657 2013 8500000 2009 16,4 2012 3199 2007 Arpa 10000 2008 2979 2011 19750000 2006 34,0 2005 6629 2010 Buğday 167 2004 kg/ha 2003 Ton 2009 % 2002 Bin Hektar 2001 İşlenen Tarım Arazisi Bin ton Ürünler Milyon baş 166 16000 Tarım sektöründen kaynaklanan emisyonlar 1990 yılında 46 Mton CO2-eşd iken 2021 yılı itibariyle 72 Mton CO2-eşd’e ulaşmıştır [1]. (Tablo 26, Şekil 23) Tablo 26 - Türkiye’de Tarım Sektörü Sera Gazı Emisyonları (Mton CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 Enterik Fermentasyon 22,40 23,22 23,02 22,64 22,34 21,82 21,79 20,31 19,89 19,96 19,23 Gübre Yönetimi 5,44 5,66 5,53 5,60 5,79 5,52 5,57 5,17 5,35 5,45 5,14 Çeltik Tarımı 0,10 0,10 0,09 0,10 0,09 0,11 0,13 0,12 0,14 0,15 0,13 Tarım Toprakları 17,31 17,15 17,53 18,08 15,93 15,87 16,39 16,02 17,31 17,64 16,87 Anız Yakımı 0,35 0,36 0,34 0,37 0,32 0,33 0,38 0,34 0,34 Üre 0,46 0,44 0,46 0,63 0,34 0,53 0,35 0,53 0,66 0,73 80 2000 0,45 0,43 0,62 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Enterik Fermentasyon 18,71 16,97 18,87 18,97 19,68 20,35 20,58 20,08 19,61 20,95 Gübre Yönetimi 5,10 4,54 4,60 4,59 4,78 5,03 5,08 4,93 4,86 5,39 Çeltik Tarımı 0,13 0,13 0,14 0,16 0,18 0,21 0,20 0,22 0,21 0,20 Tarım Toprakları 15,11 15,10 16,05 16,59 16,88 17,42 16,74 15,25 16,47 17,01 Anız Yakımı 0,32 0,33 0,33 0,36 0,30 0,29 0,26 0,26 0,29 0,22 Üre 0,53 0,53 0,57 0,63 0,61 0,59 0,57 0,56 0,59 0,64 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Enterik Fermentasyon 22,85 25,79 26,91 27,15 26,95 26,98 30,11 32,14 33,37 34,61 34,95 Gübre Yönetimi 5,64 6,43 6,77 7,07 6,96 7,06 7,70 8,51 8,60 9,06 9,14 Çeltik Tarımı 0,20 0,25 0,23 0,23 0,24 0,24 0,23 0,25 0,26 0,26 0,27 Tarım Toprakları 17,42 19,33 20,90 20,76 21,01 23,15 23,61 23,02 24,34 27,39 26,25 Anız Yakımı 0,23 0,22 0,24 0,22 0,17 0,16 0,17 0,16 0,16 0,17 0,16 Üre 0,56 0,64 0,81 0,79 0,81 1,30 1,45 1,26 1,29 1,66 1,30 Emisyonlar (Mton CO2-eş) 70 60 Enterik Fermentasyon 50 Gübre Yönetimi 40 Çeltik Tarımı Tarım Toprakları 30 Anız Yakımı 20 Üre 10 2009 2010 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 168 Türkiye’de tarım sektörü kaynaklı sera gazı emisyonları Şekil 23’de verilmiştir. Hayvan sayısındaki ve kimyasal gübre kullanımındaki artış nedeniyle tarım kaynaklı sera gazı emisyonları da yıllar itibariyle artmaktadır. Şekil 23 - Türkiye’de tarım sektörü sera gazı emisyonları [1] Anız Yakımı 0.22% Tarım Toprakları 36.42% Üre 1,81% Enterik Fermantasyon 48.50% Çeltik Tarımı 0.37% Gübre Yönetimi 12.69% Şekil 24 - Türkiye’de tarım sektörü sera gazı emisyonlarının kaynaklarına göre payları (2021) [1] 169 Türkiye’de tarım sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 27 ve Tablo 28’te yer almaktadır. 170 Tablo 27 - Tarım Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Kanunun amacı toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlamaktır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (Kanun No 5403) Sulama Alanlarında Arazı Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu (3083) Temel Mevzuat Amaç ve Kapsamı Sulama Sistemlerinde Su Kullanımının Kontrolü ve Su Kayıplarının Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik Yönetmelik gereği sulama randımanın 2024 yılına kadar %55 seviyesine yükseltilmesi gerekmektedir. Yönetmelik ile sulama suyunun verimli kullanılması, kayıpların azaltılması ve izinsiz kullanımların önlenmesi ile sulama suyu temini, dağıtımı ve kullanım maliyetlerinin azaltılmasının sağlanması ve tarımsal su kullanımına ilişkin kurumların koordinasyonunun güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Tablo 28 - Tarım Sektörü İlgili Temel Politika Belgeleri Politika Belgeleri Plan “Türkiye Yüzyılında çevreye duyarlı, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten, geliri adil paylaşan, istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye” vizyonuna dayalı olarak 2024-2028 dönemi için uzun vadeli bir Türkiye perspektifi sunmaktadır. Üretimin ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarını bütüncül olarak ele alan, teknoloji kullanım düzeyi ve verimliliği yüksek, örgütlü, rekabetçi, arz talep dengesi çerçevesinde planlı üretim yapılan, doğal kaynakları etkin ve sürdürülebilir kullanan, toplumun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayan bir tarım sektörünün oluşturulması temel amaçtır. Planda aşağıdaki tedbirler yer almaktadır: Kanun, arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak sınıflandırılması, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin asgari büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması ile görev, yetki ve sorumlulukları kapsar. Kanunun amacı sulama alanları ile Cumhurbaşkanlığınca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını; yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin zirai aile işletmeleri kurabilmeleri için devletin mülkiyetinde bulunan topraklarla topraklandırılmalarını, desteklenmelerini, eğitilmelerini; ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasını ve küçülmesini önlemeyi; zorunluluk halinde tarım arazisinin diğer amaçlara tahsisini düzenlemeyi; dağıtılmayan tarım arazisinin değerlendirilme şeklini belirlemeyi; Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer bölgelerde gayrimenkullerin milli güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf şekillerinde ve yerleşim yerlerinde düzenlemeler yapmayı sağlamaktır. Amaçlar ve Hedefler 12. Kalkınma Planı (2024-2028) Dijitalleşme, yapay zeka ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamaları yaygınlaştırılacaktır. Tarım arazilerinin korunması, sürdürülebilir kullanımı ve etkin yönetimi sağlanacaktır. Bitkisel üretimde planlı üretime geçilecek, nitelikli genetik materyal kullanılarak verimin yükseltilmesi ve başta nüfusu yüksek büyükşehirlerde olmak üzere örtü altı yetiştiriciliğinin geliştirilmesi yoluyla üretim artırılacaktır. Gıda güvenilirliğini teminen altyapının iyileştirilmesine yönelik yatırımlar sürdürülecek, gıda denetimi, bitki ve hayvan hastalık ve zararlılarıyla mücadele hizmetleri etkinleştirilecektir. Gıda güvenliğini teminen israfın önlenmesi, etkin stok yönetimi ile pazarlamaya yönelik altyapı ve uygulamaların geliştirilmesi sağlanacaktır. Çevrenin korunması ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında tarım sektöründe sera gazı salımının azaltılması için çevre dostu tarımsal uygulamalar desteklenerek yaygınlaştırılacaktır. 171 Politika Belgeleri 172 Orta Vadeli Program 2024-2026 Amaçlar ve Hedefler Orta Vadeli Programda, iklim değişikliğine dayanıklı tarım uygulamaları ve yeni teknolojiler yaygınlaştırılarak toprak ve su kaynaklarının daha etkin kullanımının sağlanması; tarımsal kuraklıkla mücadele için eğitim, kapasite geliştirme, Ar-Ge projeleri ve erken uyarı sistemi çalışmalarının sürdürülmesi; tarım arazilerinin korunması, amacı dışında kullanımının önüne geçilmesi ve etkin kullanımı için zorlayıcı ve özendirici düzenlemelerin hayata geçirilerek ekilebilir ve sulanabilir alanların artırılması maddeleri yer almaktadır. Politika Belgeleri Tarım ve Orman Bakanlığı Stratejik Planı 2019-2023 kullanım değişikliğinden kaynaklı sera gazı emisyonları ve yutak hesaplamaları ve raporlaması, Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planının 2023-2027 yıllarını kapsayacak şekilde güncellenmesi, iklim değişikliği konusunda kurumsal kapasitenin artırılması, iklim değişikliğine uyum konusunda farkındalık artırma gibi eylem ve stratejiler yer almaktadır. NDC 2023 Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı içerisinde tarımla ilgili; hayvan yemi rasyonlarını düzenleyerek metan emisyonlarının kontrol altına alınması, bitkisel üretimde optimum azotlu gübre kullanımının sağlanması; biyogaz tesislerinde gübreleme sürecinin artırılması; bitkisel üretimde baklagillerle rotasyon ile azotlu gübre kullanımının azaltılması; büyükbaş hayvancılıkta, hayvan sayısı ve rasyonel besleme düzenlemesi uygulamalarının geliştirilmesi; tarımsal biyokütlenin ve hayvan gübresinin enerji üretimi için kullanılması, çeltik üretiminde yeraltı sulama sistemi teknolojisinin geliştirilmesi ile metan emisyonlarının azaltılması; mineral ve organik gübrelerin uygulama yöntemleri ve standartlarının iyileştirilmesi; çiftçileri yeni yöntem ve teknolojiler konusunda eğitilmesi; ürün rotasyonu, tahminlerde agroteknik yöntemler kullanılması, toprak ve su koruma uygulamalarının geliştirilmesi, kuraklık ve rüzgar erozyonunu azaltmak için tahmin ve toprak koruma gibi uygulamalarla gıda güvenliği için doğal afetlere karşı risklerin azaltılması; her havzada kullanılabilir su hacminin değerlendirilmesi ve ekosistemin sürdürülmesi için mevcut suyu sektörel kullanım (örn. sulama, sanayi, enerji üretimi) ve su tahsis planları aracılığıyla dağıtılması politikaları yer almaktadır. Stratejik Planda vizyon “Küresel ölçekte model bir ekolojik kaynak yönetimi” olarak, misyon ise “Ülkemizdeki ekolojik kaynakların kalkınma modeli perspektifiyle etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde harekete geçirilip ekolojik, bitkisel ve hayvansal katma değer vasıtasıyla ekonomik güvenliği, gıda arz güvenliğini ve insan sağlığını güvence altına almak”’ olarak belirlenmiştir. Planda 7 amaç bulunmaktadır ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planında iklim değişikliği ile ilgili hedefler aşağıda sıralanmaktadır: Tarım ve Orman Bakanlığı Stratejik Planı 2019-2023 - İklim değişikliği, erozyon ve çölleşme ile mücadele kapasitesini artırmak - Arazi tahribatı ve erozyonu belirlemek, önlemek - İklim değişikliğinin tarım üzerine olası etkilerini ölçmek ve tedbir almaya yönelik öneriler geliştirmek Bu hedefler kapsamında; iklim değişikliğinin tarım üzerine olan etkilerine karşı uyum ve tedbirler ile tarımsal kuraklığı belirleme ve etkilerini azaltmaya yönelik AR-GE projeleri, “Tarımsal faaliyetlerden (bitkisel ve hayvancılık) kaynaklı sera gazları emisyonları ölçümizleme ve azaltım ile düşük karbonlu tarım için AR-GE projelerinin yaygınlaştırılması, tarım topraklarında ve meralarda iklim değişikliğinden kaynaklı arazi bozulumu ve erozyonu önleyici tedbirlerin geliştirilmesi, ülkemizde arazi kullanımı ve arazi Amaçlar ve Hedefler 173 Politika Belgeleri 174 Türkiye İklim Değişikliği Stratejisi (2010-2023) Türkiye İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) Amaçlar ve Hedefler Tarım sektöründe azaltım ile ilgili kısa, orta ve uzun vadeli hedefler şöyle sıralanmaktadır; bilinçli gübre kullanımının sağlanması; sulama, toprak işleme, tarımsal ilaçlama gibi konularda modern teknikler kullanılarak emisyonların sınırlandırılmasının sağlanması; organik tarım ve kuraklığa dayanıklı bitki türleri ile sertifikalı tohum üretiminin ve kullanımının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması sağlanacaktır. Toprakta karbon tutumunu artıracak teknikler geliştirilecek ve tarımsal üreticilere benimsetilmeye çalışılacaktır. Tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan metan emisyonlarını azaltmak amacıyla, hayvancılıkta uygun besleme metotlarının seçilmesi, gübre yönetimi ve çeltik tarımında iyi drenaj koşulları yaygınlaştırılacaktır. Tarımda azaltım ve uyum birbirini güçlendiren stratejilerdir. Azaltım teknolojileri çiftçilerin iklim değişikliğine karşı direncini güçlendirir. Bu nedenle tarımda etkili planlama ve uygulama ile azaltım ve uyum stratejilerinin yaratacağı sinerji üretiminin artırılmasını ve fakirliğin azaltılmasında da etkili sonuçlar doğuracağından tarımda azaltım ve uyum birlikte planlanacaktır. Tarımsal sera gazı emisyonları ile ilgili “bitkisel ve hayvansal üretimden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artış hızını azaltmak” hedefi kapsamında, Türkiye gübre tüketim envanterinin hazırlanması, analize dayalı gübre kullanımının yaygınlaştırılması; hayvansal gübre kullanımının artırılması ve çiftçilerin bu konuda eğitilmesi; mera hayvancılığının yaygınlaştırılması için gerekli destek programın oluşturulması; enterik fermantasyondan kaynaklanan metan gazı üretiminin azaltılması için yem oranlarının belirlenmesi ve çiftçilere eğitim verilmesi; et ve süt üretimi konusunda genetik performansı yüksek hayvansal üretimin sağlanmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesi; hayvansal gübrelerin yönetimi, kullanımı ve biyogaz üretim tesislerinin kurulması için eğitim programlarının hazırlanması eylemlerine yer verilmektedir. Politika Belgeleri Türkiye İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı (2011-2023) Amaçlar ve Hedefler Strateji ve Eylem Planı, veri derleme, raporlama, izleme ve doğrulama için kesişen konularla ilgili hükümleri tanımlamakta, uluslararası yükümlülüklerden kaynaklanan raporlama gerekliliklerinin oluşturulmasında Türkiye için önem taşıyan beş öncelikli alana odaklanılmaktadır. Bunlar, su kaynakları yönetimi; tarım ve gıda güvenliği; doğal afet risk yönetimi; ekosistem hizmetleri, biyolojik çeşitlilik ve ormanlar ve halk sağlığıdır. Tarımla ilgili konular etki ve uyum ile ilgilidir. Yeşil Mutabakat Eylem Planı (2021) Eylem Planında tarımda sera gazı azaltımı ile ilgili konular, organik tarımın geliştirilmesi, kimyasal gübre kullanımının azaltılması, tarımsal üretimde atık ve artık yönetiminin geliştirilmesi, arazi toplulaştırma faaliyetleri ve tarımda yenilenebilir enerji kullanımının artırılması olarak tanımlanmaktadır. Eylem Planı ile kentsel, tarımsal, endüstriyel su kullanımları başta olmak üzere bütün sektörlerde iklim değişikliğinin su arzına etkilerinin hafifletilmesi amaçlanmıştır. Belge kapsamında sanayide temiz üretim tekniklerinin yaygınlaştırılması ve su verimliliği tedbirlerinin uygulanmasıyla %50’ye varan oranlarda su kazanımı sağlanması hedeflenmiş ve bu hedef doğrultusunda ulusal hedef koyulmuş, öncelikli stratejiler belirlenmiş ve 2023-2033 dönemini kapsayan 10 yıllık Endüstriyel Su Verimliliği Eylem Planı hazırlanmıştır. Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı Planda, ölçüm ve izleme sistemlerinin geliştirilmesi ve güncel (2023-2033) envanterlerin oluşturulması, alternatif (geleneksel olmayan) su kaynaklarının yaygınlaştırılması konusunda yasal düzenlemelerin geliştirilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması, tarım ve sanayide mavi ve gri su ayakizinin büyüklüğünün hesaplanması, azaltılmasına yönelik tedbirlerin belirlenmesi, teşvik ve destek mekanizmalarının oluşturulması, uluslararası ürün ticaretinde sanal su muhtevalarının dikkate alınması yönünde çalışmalar yapılması stratejileri yer almaktadır. 175 Politika Belgeleri 176 İklim Şurası (2022) Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı Amaçlar ve Hedefler İklim Şurasında tarım sektörüne yönelik, iklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı azaltımı için kısa, orta ve uzun vadeli ulusal strateji ve eylemler belirlenerek çiftçi odaklı uygulanması ve izlenilmesi; “İklim Dostu Tarımsal Destekleme Modeli” oluşturularak uygulanması; bütünleşik bir yaklaşımla ekosistem odaklı gıda üretim modeli oluşturularak tarım-gıda değer zinciri sürdürülebilir ve döngüsel hale getirilmesi; tarımsal üretimde kimyasal gübre ve bitki koruma ürünlerinin kaynak verimli tüketimi sağlanması ve takip edilmesi; organik tarımın ülkemizde geliştirilmesi için üretim alanlarının ve miktarlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması; tarım ve atık sektörleri kaynaklı metan emisyonlarının yönetimi ve değerlendirilmesi kapsamında gerekli çalışmalar yapılması; tarımsal üretimde kimyasal gübre kullanımını azaltabilmek için yeni nesil etkili gübre üretim teknolojileri ve nesnelerin interneti (IoT), yapay zekâ ve sensor teknolojileri temelli gübreleme sistemlerinin geliştirilmesi; sıfır atık hedefi doğrultusunda tarım ve gıda sektöründeki artıklardan ekonomik değeri yüksek biyogübre (kompost, organomineral, mikrobiyal), protein, besinsel lif ve biyoaktif madde üretimine yönelik yeşil ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi kararları alınmıştır. Tarım sektöründe sera gazı azaltımı ile ilgili olarak traktörlerin ve biçerdöverlerin enerji verimlileri ile yenilenmesinin özendirilmesi, enerji verimli sulama yöntemlerine geçilmesi, tarım sektöründe enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi, tarımsal üretimde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının özendirilmesi, biyokütle elde etmek amacıyla tarım yan ürün ve atık potansiyelinin belirlenmesi ve kullanımının teşvik edilmesi ve su ürünleri sektöründe enerji verimliliğinin desteklenmesi yer almaktadır. 2.6.2 Strateji ve Eylemler 177 Tarım sektörü altında, sera gazı emisyonlarına en çok katkı yapan faaliyetler başta olmak üzere emisyonların azaltılması, verimliliğin artırılması, kayıp, atık ve artık ve toprak yönetiminin etkinleştirilmesi, eylemlerin gerçekleştirilebilmesi için finansman olanaklarının sağlanması, eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetlerini kapsayacak yedi tane strateji ve bu strateji hedeflerine ulaşmak için eylemler yer almaktadır. Strateji T-S.1 Hayvancılık kaynaklı metan emisyonlarının azaltılması Tarım kaynaklı sera gazı emisyonları içinde en yüksek payı hayvancılık kaynaklı emisyonlar almaktadır. Bu nedenle hayvancılık ile ilgili düzenlemeler Türkiye’nin tarım kaynaklı emisyon azaltımında daha önceliklidir. Dünyada hayvancılıkta emisyon azaltımı seçenekleri, üretim ve kaynak kullanımında verimliliğinin artırılmasına odaklıdır. Hayvan genetik ıslahı, besleme, sağlık, yönetim vb. iyileştirmeler, hayvan gübresinin yeniden kullanılması, yenilenebilir enerjiye yönlendirilmesi (biyogaz), entansif üretimin sürdürülebilir olmasının sağlanması, mera üzerinde hayvan yönetiminde düzenlemeler (münavebeli otlatma, yenileyici otlatma) büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta emisyon azaltıcı pratik uygulamalar olarak önerilmektedir. Aynı zamanda, sağlıklı, sürdürülebilir gıda ve yem üretiminin sağlanması ve alternatif kaynakların geliştirilmesi stratejisine yönelik olarak, kümes hayvanı eti ve yumurta gibi düşük emisyonlu gıdalara ve bitki bazlı alternatif protein kaynaklarına yönelmek, hücresel tarımın (hayvansal proteinler ve tüm hücreler, biyoreaktörlerde üretilmektedir) araştırılması, hayvan yemi alanında alternatif protein kaynakları arayışı, soya gibi yüksek proteinli yemler yerine sentetik amino asit, alg, mantar, mikrobiyal protein ve böceklerin kullanımının geliştirilmesi, yem katkı maddeleri (bitkisel yağlar, deniz yosunu vb) ile enterik metan emisyonlarının azaltılması gibi uygulamalar hayvancılık kaynaklı emisyon azaltım seçenekleridir. Türkiye’de tarım kaynaklı emisyonlar içinde en büyük payı alan enterik fermentasyon ve gübre yönetiminde emisyonların azaltılması için hayvan yemi rasyonlarında metan emisyonunu baskılayıcı yem katkı maddelerinin araştırılması, tanımlanması, onaylanması ve kullanımının sağlanması 178 gerekmektedir. Bunun için hayvan yemi rasyonlarında yem katkı maddesi kullanılmasının etkileri konusunda araştırmalar yaptırılacak, büyük işletmelerde kullanılan yem rasyonlarını kayıt altına alacak pilot sistem geliştirilecek, yem rasyonlarında metan emisyonunu baskılayıcı katkı maddeleri kullanan işletmeler belirlenecek, bu konularda eğiticilerin eğitimi programları düzenlenecektir. Ayrıca metan emisyonunu dikkate alan genetik tabanlı hayvan ıslahına yönelik çalışmalar ile alternatif yem kaynakları konusunda araştırmalar artırılacak, her coğrafi bölgeye uygun olabilecek hayvan tür, ırk ve sistem önerisi raporu hazırlanacak ve pilot uygulamalar yapılacaktır. Hayvansal gübrelerin toplama sistemi ve gübrelerin değerlendirilme yöntemlerinin geliştirilmesi için uygulama projeleri geliştirilecek ve yaygınlaştırılacak, mera tespit, tahdit ve ıslah çalışmaları hızlandırılarak sürdürülecektir. T-S.1.1 Hayvan yemi rasyonlarında metan emisyonunu baskılayıcı yem katkı maddelerinin araştırılması, tanımlanması, onaylanması, kullanımına ilişkin Ar-Ge çalışmaları yapılması ve onaylananların kullanımının sağlanması T-S.1.2 Metan emisyonunu dikkate alan genetik tabanlı hayvan ıslahına yönelik çalışmaların artırılması T-S.1.3 Alternatif yem kaynakları konusunda araştırma sayısının artırılması ve pilot uygulamaların yapılması T-S.1.4 Hayvansal gübrelerin toplama sistemi ve gübrelerin değerlendirilme yöntemlerinin geliştirilmesi ve geliştirilen yöntemlerin yaygınlaştırılması T-S.1.5 Meraların iyileştirilerek mera hayvancılığının sürdürülebilir yönetiminin sağlanması Strateji T-S.2 Kimyasal gübre kullanımında etkinliğin sağlanması Tarım toprakları kaynaklı emisyonları azaltmak için azotlu gübreler başta olmak üzere aşırı kimyasal gübre kullanımının önlenmesi, bitkinin ihtiyaç duyduğu kadar gübrenin verilmesi gerekmektedir. Etkin gübre kullanımı ve gübre yönetiminin iyileştirilmesi hem gıda üretimini artırmakta hem de emisyonları azaltmaktadır. Doğru gübreyi, doğru oranda, doğru zamanda ve doğru yerde kullanmak, optimum bitki besin alımı sağladığı gibi, toprak ve su kaynaklarını korumaktadır. Bu nedenle bitkisel üretimde bilinçli kimyasal gübreleme ve baklagillerle münavebe en çok kullanılan azaltım seçenekleridir. Bunun için öncelikle gübre tüketim envanterleri iyileştirilecek, bilinçli gübre kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik çiftçi eğitimleri artırılacaktır. Organik ve organomineral gübre desteklerinin ekonomik ve çevresel etki analizi çalışmaları yaptırılacak, biyogaz tesislerinden çıkan katı-sıvı gübrelerin, bitkisel ve evsel organik atıkların yeşil gübre ve kompost gübre olarak değerlendirilme olanakları araştırılacak, bunun sonucunda araştırma ve değerlendirme raporları hazırlanacaktır. Azotlu gübre kullanımının azaltılması amacıyla baklagillerin münavebesinin yaygınlaştırılması için desteklerin genişletilmesi sağlanacaktır. İyi Tarım Uygulamalarının (İTU) ve organik tarımın yaygınlaştırılması için bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılması sağlanacaktır. İklim dostu, sürdürülebilir ve dijital tarım için uygulamaların ve Ar-Ge çalışmalarının yaygınlaştırılması amacıyla yedi coğrafi bölgenin her birinde iklim dostu, sürdürülebilir bitkisel üretim ve hayvancılık uygulama listeleri hazırlanacak, pilot uygulamalar yürütülecek, eğitimler düzenlenecektir. T-S.2.1 Gübre tüketim envanterlerinin hazırlanması T-S.2.2 Bilinçli gübre kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen araştırma, eğitim ve yayım faaliyetlerinin artırılması T-S.2.3 Kimyasal gübreye alternatif organik, organomineral, kompost, yeşil gübre vb gübrelerin kullanılması konusunda Ar-Ge projelerine hız verilmesi, proje sonuçlarının yaygınlaştırılması 179 T-S.2.4 180 Bitkisel üretimde baklagillerin münavebesinin ve ekim alanlarının yaygınlaştırılması için yürütülen eğitim ve yayım faaliyetlerinin artırılması T-S.2.5 İyi Tarım Uygulamalarının (İTU) ve organik tarımın yaygınlaştırılması için bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılması T-S.2.6 İklim dostu, sürdürülebilir ve dijital tarım için Ar-Ge çalışmalarının hızlandırılması ve çalışma sonuçlarının yaygınlaştırılması için yürütülen yayım faaliyetlerinin artırılması Strateji T-S.3 Strateji T-S.4 Tarımsal üretimde kayıp, atık ve artık yönetiminin geliştirilmesi Tarımsal üretimde kayıp ve atık(israf), tarım ürünlerinin üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarında oluşan, ürünün kullanılabilecek olan miktar ve kalitesindeki azalmadır. Tarımsal artık ise tarım ürünlerinin normalde kullanılmayan kısımlarıdır. Örneğin, buğday hasadı sonrası tarlada kalan anız artıkdır. Buğday hasadı sırasında tarlaya dökülmüş ve kullanılamayan buğday kayıptır, zincirin son halkasında yer alan ekmek tüketilmemiş ise atıkdır. Tarımsal atık ve artıkların geri dönüşümü konusunda envanter çalışmaları tamamlanacak, gıda kayıp ve israfın azaltılmasına yönelik Ar-Ge ve farkındalık çalışmaları artırılacaktır. T-S.4.1 Bitkisel üretimde ürün kayıplarının azaltılması, atık ve artıkların tekrar değerlendirilmesi konusunda Ar-Ge çalışmalarının tamamlanması ve çalışmaların yaygınlaştırılması T-S.4.2 Tarımsal atık ve artıkların geri dönüşümü konusunda envanter çalışmalarının tamamlanması T-S.4.3 Gıda kayıp ve israfının azaltılmasına yönelik Ar-Ge ve farkındalık çalışmalarının artırılması Pestisit ve anti-mikrobiyallerin kullanımının azaltılması Pestisit ve anti-mikrobiyallere alternatif ürünler geliştirilmesi için AR-GE çalışmalarına destek verilmesi ve geliştirilen ürünlerin tescil işlemlerinin hızlandırılması hedeflenmektedir. Alternatif zirai mücadele yöntemleri konusunda araştırmalara destek verilerek, geliştirilen ürünlerin tescili ile kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. T-S.3.1 Pestisit ve anti-mikrobiyallere alternatif ürünler geliştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarına destek verilmesi ve geliştirilen ürünlerin tescil işlemlerinin hızlandırılması T-S.3.2 Pestisit ve anti-mikrobiyallerin kullanımının azaltılması, tescil ve ruhsat alınan alternatif ürünlerin kullanımı için yürütülen yayım çalışmalarının artırılması 181 Strateji T-S.5 182 Arazi ve toprak yönetiminin etkinleştirilmesi Bu stratejinin amacı, tarım topraklarının tarım dışına çıkışının, parçalanmasının, tahribatının, amaç dışı kullanımının engellenmesi, tarımsal üretimin planlanmasına yönelik altyapının oluşturulmasıdır. Arazi toplulaştırma tescil faaliyetlerinin tamamlanması, güncel detaylı toprak haritalarının uluslararası standartlarda hazırlanması ve erişime açılması, arazi tahribatının dengelenmesine yönelik faaliyetlerin yaygınlaştırılması, izlenmesi ve AR-GE çalışmalarının artırılması, tarım havzaları veya işletme bazında tarımsal üretimin planlanması ve bu planlamalardaki hedeflere ulaşılabilmesi için tarımsal desteklerin revize edilmesi yoluyla bu amaç gerçekleştirilecektir. Ayrıca doğrudan ekim yöntemleri ve azaltılmış toprak işleme metotları, tarımsal ormancılık ve canlı rüzgar perdesi faaliyetleri yaygınlaştırılacaktır. T-S.5.1 Arazi toplulaştırma tescil faaliyetlerinin tamamlanması T-S.5.2 Güncel detaylı toprak haritalarının uluslararası standartlarda hazırlanması ve erişime açılması T-S.5.3 Arazi tahribatının dengelenmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve izlenmesi T-S.5.4 Tarım havzaları veya işletme bazında tarımsal üretimin planlanması ve bu planlamalardaki hedeflere ulaşılabilmesi için tarımsal desteklerin revize edilmesi T-S.5.5 Doğrudan ekim yöntemlerinin ve azaltılmış toprak işleme metotlarının yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen yayım çalışmalarının artırılması T-S.5.6 Tarım alanlarında tarımsal ormancılık ve canlı rüzgar perdesi faaliyetlerinin yaygınlaştırılması Strateji T-S.6 Uygun finansman olanaklarına çiftçilerin ulaşımının sağlanması Tarım sektöründe emisyon azaltımı için özellikle çiftçi düzeyinde yapılacak uygulamalar için ek finansman ihtiyacı gerekecektir. Tarımsal destek ve teşviklerin sera gazı azaltımı politikası çerçevesinde çevresel etkilerinin analizi yapılarak, tarımsal destek ve teşviklerin sera gazı azaltımı politikası çerçevesinde güncellenmesine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılacaktır. Çiftçilerin bankalarla çalışmasını ve kadın çiftçilerin krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla ihtiyaç duyulan veriler tespit edilecektir. Ayrıca, kırsal alanda ekonomik çeşitliliğin güçlendirilmesine yönelik programların tasarlanması ve uygulanması hedeflenmektedir. Bunun için kırsal alanda yeşil dönüşüm analiz raporu ve yeşil dönüşüm strateji belgesi hazırlanması ve destekleme programlarının geliştirilmesi planlanmıştır. T-S.6.1 Azaltım faaliyetlerine yönelik finansman ve destek modellerinin oluşturulması T-S.6.2 Çiftçilerin bankalarla çalışmasını ve kadın çiftçilerin krediye erişimini kolaylaştırmak amacıyla ihtiyaç duyulan verilerin tespit edilmesi ve paylaşılması T-S.6.3 Kırsal alanda ekonomik çeşitliliğin güçlendirilmesine yönelik programların tasarlanması ve uygulanması 183 Strateji T-S.7 184 Tarım sektöründe faaliyet gösteren paydaşlara yönelik eğitim, bilinçlendirme ve kapasite geliştirme faaliyetlerinin cinsiyet dengesi gözetilerek yaygınlaştırılması Tarım kaynaklı emisyonların azaltılması için yapılacak tüm faaliyetlerin tarım sektörü paydaşları tarafından benimsenmesi ve yürütülmesi için eğitim önemlidir. Tarım sektöründe düşük karbonlu üretime geçiş için eğitim verilecek hedef kitlenin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda belirlenmesi amaçlanmıştır. Adil geçiş sürecini, sosyal diyalog mekanizmasının etkin bir şekilde işletildiği, kimsenin geride bırakılmadığı ve insana yakışır yeşil iş olanaklarının artırıldığı bir programla yürütmek hedeflenmektedir. Tarım sektörü içindeki dezavantajlı gruplar, çiftçiler ve teknik elemanlar başta olmak üzere tarım sektöründeki tüm paydaşlara yönelik eğitimlerin verilmesi planlanmaktadır. T-S.7.1 Eğitim verilecek hedef kitlenin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda belirlenmesi T-S.7.2 Tarım sektörü paydaşlarına yönelik eğitim ve kapasite geliştirme faaliyetlerinin artırılması ve yaygınlaştırılması AKAKDO Tablo 29 - Gıda Ve Tarım Örgütü Global Forest Resources Assessments Raporu Verilerine Göre Türkiye’de Orman Alanının Değişimi [22] 188 1990-2000 2000-2010 2010-2015 2015-2020 1000 ha/y 2.7.1 Mevcut Durum Türkiye orman varlığı bakımından son 40 yılda olumlu gelişmeler yaşamıştır. Ormancılık istatistiklerine göre 1972-2021 döneminde orman alanı artışı 20.19 milyon hektardan 23.11 milyon hektara yükselmiştir. Ormanların tüm azaltım ve uyum kapasitesinin kullanılabilmesi için ekosistemlerin ve orman örtüsünün verimliliğinin güçlendirilmesine odaklanılması, iklim değişikliğinin zararlı etkilerinden ve diğer arazi kullanımlarının oluşturduğu baskıdan ormanların korunması gerektiğinden AKAKDO sektöründe ana strateji “proaktif sürdürülebilir orman yönetimi” olarak belirlenmiştir. Ülkemiz ekolojik olarak oldukça kırılgan bir coğrafi bölgede yer almakta, başta ormanlar olmak üzere yutak alanlar iklim değişikliği ile mücadelede, erozyon ve çölleşmeye karşı en önemli dayanak olarak görülmektedir. Orman Genel Müdürlüğü (OGM)’nün güncel verileri [22], orman alanının 2022 yılı itibariyle 23.245.000 ha’a ulaştığını; bu alan içerisinde verimli orman alanlarının (Verimli orman: %10 kapalılığın üstündeki) 13.707.843 hektara, bozuk (Boşluklu kapalı: %10 kapalılığın altındaki) orman alanlarının büyüklüğünün ise 9.537.157 ha’a ulaştığını ortaya koymaktadır. Söz konusu bozuk orman alanlarının büyük kesiminin verimli ormanlara dönüştürülmeye müsait olmadığı, bazılarının da biyoçeşitlilik açısından mevcut halinin korunması gerektiği söylenebilir. Ulusal sera gazı envanterine konu olan orman alanı, AB Copernicus programı ile uyumlu olarak 2021 yılında 22.9 milyon hektar olup bunun 19.7 milyon hektarı orman örtüsü, 3.2 milyon hektarı ise boşluklu kapalı ağaçlık alan (bozuk orman) şeklindedir. Orman alanı genişlemesi (a) 38.71 94.85 110.47 119.18 Ağaçlandırma 22.65 62.91 75.36 80.20 Doğal yollarla 16.06 31.94 35.11 38.98 Ormansızlaşma (b) 2.22 1.38 1.03 1.17 Net alan değişimi (a-b) 36.49 93.47 109.44 118.01 Güncel sera gazı envanter verilerine göre toplam emisyonlar 2021 yılında 1990 yılına göre %157 artarken AKAKDO Sektörü tutumları, 1990 yılında emisyonların yaklaşık % 30.2’sini karşılarken, 2021’de bu oran %8.3 seviyesine düşmüştür. Bu düşüşün nedeni, emisyonların artış hızının yutak alanların artış hızından daha yüksek olması ve iklim değişikliğine bağlı olarak AKAKDO sektörünü tehdit eden orman yangınları, kuraklık vb. etkenlerdir. Türkiye, 2019 yılında AKAKDO sera gazı envanteri ve raporlamasının sorumlu kuruluşları olan Orman Genel Müdürlüğü ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde kurulan yeni bir sistemle (NIR Türkiye, 2023) BMİDÇS raporlamalarında uluslararası anlamda karşılaştırılabilirliği sağlamak üzere uluslararası bir orman tanımı kullanılmıştır. Bu tanım sonucu ortaya çıkan hesaplama farklılıkları NIR raporunda açıklanmaktadır. Kullanılan yeni sistem, arazilerin ve arazi kullanım değişikliklerinin izlenmesini sağlayan hassas mekânsal altlıkları kullanmaktadır. Yeni sisteme göre ülke arazileri 8 ekozon’a ayrılmaktadır. OGM tarafından Gıda ve Tarım Örgütü’ne gönderilen ve Global Forest Resources Assessments (2020) raporunda yayınlanan veriler ülkemizde orman alanının hızla artmakta olduğunu göstermektedir (Tablo 29). Türkiye’nin AKAKDO (Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık) sektörü, odun biyokütlesinin büyümesi ve ormanların genişlemesine dayalı, anahtar sektörün orman alanları ve işlenmiş odun ürünleri olduğu net bir yutaktır. 1990 yılında 66.5 Mton CO2 eşd. olan yıllık sera gazı tutum miktarı, 2014 yılında 77 Mton CO2 eşd‘ne ulaşmış fakat zaman içinde azalarak son envanter 189 190 rakamlarına göre de 2021 yılında 47 Mton eşdeğerine düşmüştür Büyüme ve artım rakamlarına bağlı olarak, büyük orman yangınları (sadece 2021 mega yangının yaklaşık 10 Mton CO2 eşd emisyonu vardır), kuraklığa bağlı ve yüksek odun üretimi nedeniyle, 2021’de karbon tutumu geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında oldukça düşük gerçekleşmiş, 1990 yılı tutum seviyesinin yaklaşık 20 Mton CO2 eşd altında kalmıştır. Bu düşüşün yaklaşık yarısı 2021 yangınları, diğer yarısı ise iklim değişikliği kaynaklı verim düşüşü ve orman yangınlarından zarar gören ağaçların odununun değerlendirilmesi ile ahşap sektörünün yerli malzeme kullanma yönündeki artan talepleri nedeniyle yanan alanlardaki kesimler yüzünden artan odun üretimi oluşturmaktadır.. [1](Tablo 30, Şekil 25). Tablo 30 - Türkiye’nin Toplam Sera Gazı Emisyonları ve AKAKDO Tutumları (Mton CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 Toplam Emisyonlar 219,5 226,8 233,1 AKAKDO Uzaklaştırmaları -66,5 -67,4 -67,5 2001 2002 2003 1993 1995 1996 1997 240,8 234,4 248,3 267,6 -66,6 -67,8 -67,1 2004 1994 -68,0 2005 2006 2007 1999 2000 278,8 280,3 277,8 298,9 -70,5 -71,2 -68,1 2008 1998 -70,6 2009 2010 2011 Tablo 31 - AKAKDO Sektörü Tutumlarının Kategoriler Bazında Dağılımı (Mton CO2-eşd) [1] 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 191 Orman -63,60 -65,08 -64,72 -64,85 -66,61 -65,33 -65,33 -67,73 -68,22 -68,69 -64,38 Tarım 0,00 0,08 0,15 0,14 0,22 0,15 0,14 0,08 0,15 0,11 0,04 Mera 0,00 0,08 0,19 0,25 0,38 0,29 0,42 0,23 0,41 0,42 0,10 Sulak Alan 0,00 0,04 0,09 0,25 0,22 0,16 0,12 0,15 0,37 0,26 0,18 Yerleşim 0,03 0,07 0,10 0,10 0,13 0,14 0,13 0,16 0,16 0,14 Diğer Alanlar 0,04 0,13 0,14 0,17 0,18 0,25 0,17 0,29 0,26 0,19 -2,91 -2,57 -3,38 -2,62 -2,51 -3,36 -2,88 -3,49 -3,77 -3,73 -4,34 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Orman -67,31 -65,54 -66,81 -65,61 -66,60 -66,93 -66,14 Tarım 0,09 0,31 0,18 0,43 0,21 0,44 Mera 0,12 0,29 0,18 0,41 0,26 Sulak Alan 0,01 0,15 0,03 0,08 Odun Ürünleri (HWP) 2007 2008 2009 2010 2011 -62,38 -65,08 -65,87 -67,51 0,29 0,47 0,21 0,45 0,20 0,55 0,42 0,61 0,49 0,64 0,40 0,03 0,11 0,05 0,14 0,10 0,41 0,17 Toplam Emisyonlar 279,7 285,6 304,8 314,4 337,6 358,0 391,7 388,5 395,2 398,8 428,6 Yerleşim 0,15 0,20 0,19 0,27 0,27 0,35 0,35 0,38 0,36 0,43 0,39 AKAKDO Uzaklaştırmaları -70,8 -69,3 -71,8 -71,5 -67,9 -70,9 -75,6 Diğer Alanlar 0,18 0,28 0,22 0,39 0,31 0,49 0,46 0,54 0,43 0,60 0,44 Odun Ürünleri (HWP) -4,04 -5,00 -5,18 -5,70 -6,28 -6,50 -7,25 -7,70 -7,41 -8,59 -9,74 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Orman -65,70 -67,47 -67,11 -62,94 -62,37 -65,32 -60,19 -54,00 -48,22 -33,95 Tarım 0,42 0,22 0,31 0,46 0,34 0,37 0,35 0,38 0,39 0,39 Mera 0,64 0,47 0,75 0,98 0,66 0,71 0,71 0,77 0,78 0,72 Sulak Alan 0,61 0,38 0,17 -0,02 0,27 0,29 0,22 0,19 0,19 0,23 Yerleşim 0,44 0,40 0,42 0,42 0,41 0,41 0,41 0,41 0,42 0,42 Diğer Alanlar 0,65 0,54 0,56 0,76 0,62 0,65 0,65 0,67 0,70 0,69 Odun Ürünleri (HWP) -10,51 -11,08 -12,05 -12,54 -13,10 -12,13 -11,97 -11,22 -11,28 -15,73 2012 2013 -71,2 2014 -69,7 2015 2016 2017 -71,8 2018 2019 2020 -71,9 2021 Toplam Emisyonlar 448,2 440,2 459,5 474,9 501,1 528,6 523,1 508,7 523,9 564,4 AKAKDO Uzaklaştırmaları -73,4 -72,8 -74,9 -62,7 -47,2 -76,5 -76,9 -73,1 -69,8 -56,9 AKAKDO sektörü tutumları detaylı olarak incelendiğinde, 2017 yılı sonrası orman kategorisinden düşüşler olduğu göze çarpmaktadır (Tablo 31, Şekil 26). Emisyonlar (Milyon ton CO2-eş) 600 192 500 400 300 200 100 0 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 -100 AKAKDO Uzaklaştırmaları Toplam Emisyonlar Şekil 25 - Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonları ve akakdo tutumları [1] Tablo 32 - 2021’de AKAKDO Kategorilerinin Sera Gazı Emisyonları/Tutumları [1] -47145,76 NET 10 Orman Ürünleri (HWP) 0 -33.605,74 Ormanlar (+10.000 Orman yangınları emisyonu dahil) (FL) -339,71 Ormana dönüşen alanlar (LCFL) -10 Orman -20 Tarım 387,48 Tarım arazileri (CL) Mera 722,48 Meralar (GL) -50 Sulak Alan 229,99 Sulak alanlar (WL) -60 Yerleşim 420,85 Yerleşimler (SL) -30 -40 -70 Diğer Alanlar -80 -90 685,80 Diğer alanlar (OL) -15.700 Odun ürünleri (HWP) 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021 Emisyonlar (MTon CO2-eş) Son sera gazı ulusal envanter raporlamasına (NIR, 2023) göre AKAKDO sektörünün azaltım kapasitesi büyük ölçüde orman yönetimine, ikinci olarak da İşlenmiş Odun Ürünleri alt kategorisine bağlı olup ormana dönüşen alanların katkısı (LCFL) ise sınırlı kalmaktadır. Diğer beş arazi kategorisinin tamamı son envanter verilerine göre (1990-2021) net emisyon kaynağı olurken, ormanlık alanlara dönüşüm (LCFL) ve Odun Ürünleri (HWP) ormanlık alanlarla birlikte 47,15 Mton CO2 eşd’ne yakın azaltım sağlamıştır. Bununla birlikte, Ormanlaştırma/Yeniden Ormanlaştırma’nın payı, toplam azaltımın %1’inden az olmuştur. Sonuç olarak, odun ürünleri (HWP) ve Orman Yönetimi (FLRFL), sektördeki emisyon ve tutumların yüzde 96’sına yakınını içermiştir. Ayrıca, bu iki kategori (FLRFL ve HWP), Türkiye’nin sera gazı envanterinde sektörün anahtar kategorileridir (Tüm emisyon toplamında sıralamada üst %95 içerisinde yer almaktadır). Öte yandan HWP havuzu gerçek bir tutum olarak görülmemelidir. HWP kategorisinde tutulan karbonun ürün tipine göre yarılanma ömrü vardır. Bu yüzden IPCC 2006 kılavuzuna göre yarılanma ömrü sonunda tutulan karbonun tamamı atmosfere salınmış olur. Bir başka deyişle üretilen odun hammaddesinin aniden okside olması (emisyon) yerine zamanla atmosfere karıştığının varsayıldığı bir karbon rezervi olup aslında emisyonun zamana yayılmasıdır. Uzun ömürlü odun ürünlerine geçildikçe bu rezervin atmosfere salımı yavaşlayacaktır. Başka bir açıdan bakılırsa karbon ayak izi yüksek ürünler yerine bu işlenmiş odun ürünlerinin kullanımı karbon ayak izi düşük ürünün ikamesi nedeniyle azaltıma katkı sağlayacaktır [1] (Tablo 32). Şekil 26 - AKAKDO sektörü tutumlarının kategoriler bazında dağılımı. [1] -49.670,49 Tutumlar 2.446,59 Emisyonlar (Orman yangınları hariç) 193 Türkiye’de AKAKDO sektörüyle ilgili temel mevzuat ile politika ve strateji belgeleri Tablo 33 ve Tablo 34 ’te yer almaktadır. 194 Tablo 34 – AKAKDO Sektörü İlgili Temel Politika Belgeleri Politika Belgeleri Tablo 33 - AKAKDO Sektörü ile İlgili Temel Mevzuat Temel Mevzuat Orman Kanunu (Kanun No 6831) 12. Kalkınma Planı (2024-2028) İklim değişikliğine dayanıklı ormanlar kurulacak ve ormanların yutak alan fonksiyonlarını artıracak şekilde yönetim planları geliştirilecektir. Ormanların afetler, kuraklık ve çölleşmeyle mücadele edilmesi, biyoçeşitliliğin ve su kaynaklarının korunması, ekosistem hizmetlerinin geliştirilmesi ve arazi tahribatının dengelenmesi konuları ile sağlık, gıda, turizm ve enerji sektörlerine katkısı artırılacaktır. Orman ürünlerinin döngüsel ekonomi çerçevesinde mümkün olan en uzun süreli kullanımı teşvik edilecek, tekrar kullanımı ve geri dönüşümü artırılacaktır. Ormancılıkla ilgili gönüllü karbon piyasası ve yeşil sertifikasyon uygulamaları geliştirilecektir. Ülkemiz firmalarının ormancılık sektöründe uluslararası alanda faaliyet göstermesi desteklenecektir. Ormancılık istatistiklerinin uluslararası standartlara uyumu sağlanacaktır. Orman kaynaklı ürün ve hizmetler sürdürülebilir orman yönetimi ilkeleri çerçevesinde ihracat odaklı çeşitlendirilecek, sektörün ekonomideki pay| aratılacaktır. Orman yangınlarını önleyici tedbirler artırılacak, yangınlara müdahale kapasitesi güçlendirilecektir. Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi (2010-2023) 2010-2023 dönemini kapsayan Türkiye’nin İklim Değişikliği Stratejisi kısa, orta ve uzun vadeli stratejik hedefleri içermektedir. Bu hedefler; iklim değişikliği ile mücadele açısından kritik öneme sahip ormansızlaşma ve orman tahribatı odaklı olarak Türkiye ormancılığının durumunun değerlendirilmesi ve sorunların çözümüne yönelik stratejilerin geliştirilmesi, Milli Ağaçlandırma Kampanyası kapsamında 2,3 mha arazinin ağaçlandırılması ve rehabilite edilmesi; Türkiye’deki tüm arazi kullanım sınıfları için merkezi bir coğrafi bilgi sisteminin kurulması ve arazi kullanım sınıfları arasındaki değişimlerin hesaplanması amacıyla haritaların ve uydu verilerine dayalı izleme modelinin geliştirilmesi; kentsel alanlarda açık yeşil alan sistemlerinin artırılmasının teşvik edilmesi ve kentsel ormancılığın iyileştirilmesi yer almaktadır. Amaç ve Kapsamı Orman kanunu temel olarak ormanların korunmasını, işletilmesini, ormanların geliştirilmesini ayrıca mülkiyet olarak devlete ait olmasını sağlamaktadır. Kanun; ormanların her türlü zararlara karşı (Orman yangınları, ormandan ağaç kesme, yer açma, faydalanma, otlatma, işgal vb. insan kaynaklı zararlar ile kar, fırtına, ve kar devriği ve kırıkları gibi abiyotik zararlarla birlikte böcek, mantar ve hayvan zararları gibi biyotik zararları) ile mücadele etmeyi devlet eliyle yapmayı emreder. Yine ormanlardan faydalanmayı, işletme ve her türlü izin ve irtifakı devlet eliyle yapar. Ormanların artırılmasına yönelik çalışmalar (ağaçlandırma, erozyonla mücadele, sel, heyelan, çığ vs. gibi afetlere karşı toprak muhafaza çalışmaları, imar ihya, rehabilitasyon çalışmaları, çölleşme ile mücadele ve orman köylerinde yaşayanların sosyo-ekonomik durumlarının iyileştirilmesine yönelik entegre ve bütüncül havza projeleri) yapmak görevi devlete verilmiştir. Ayrıca orman suçlarının takibi ve cezai hükümleri yasada açıkça ortaya konulmaktadır. Mera Kanunu (Kanun No 4342) Kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasını, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (Kanun No 5403) Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir. Amaçlar ve Hedefler 195 Politika Belgeleri 196 Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı (2011-2023) Amaçlar ve Hedefler Eylem planının içerisinde; ormanlarda tutulan karbon miktarının artırılması hedefi kapsamında, Ağaçlandırma Eylem Planının karbon tutulması açısından, 2013 yılı ve sonrası için yeni bir eylem planının hazırlanması ve uygulanması; iklim değişikliği faktörünün 2015 yılına kadar arazi kullanımı ve arazi kullanımı değişiklikleri yönetim stratejilerine entegre edilmesi hedefi kapsamında; ekolojik ve ekonomik açıdan tarımsal kullanıma uygun olmayan arazilerde enerji ormancılığının teşvik edilmesi; Türkiye’deki turbalıkların koruma statülerinin güçlendirilmesi yüksek karbon tutma özelliklerinin dikkate alınması; yerleşim yerlerinde tutulan karbonun tespit edilmesi yer almaktadır. Kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi hedefi kapsamındaki eylemler arasında OGM bünyesinde kurulan İklim Değişikliği ve Biyo-Enerji Çalışma Grubunun yeniden yapılandırılması yer almaktadır. Planda, orman örtüsünün artırılmasına yönelik olarak bozuk orman alanlarının uygun tür ve yöntemlerle iyileştirilmesi; bütünsel Çölleşme İle Mücadele Ulusal ve katılımcı bir yaklaşımla, sürdürülebilir arazi yönetimi ilkeleri Eylem Planı (2015-2023) çerçevesinde doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi hedefleri yer almaktadır. Ulusal Havza Yönetimi Stratejisi (2014-2023) Stratejide iklim değişikliği ile ilgili, 2023 yılına kadar 1.620.000 hektar alanda erozyon kontrolü, ağaçlandırma ve orman içi mera ıslah çalışmalarının yapılması; ıslah ve ağaçlandırma çalışmaları ile bozulmuş orman alanlarında gerçekleştirilmek üzere, halen havzalardaki ormanların %50’sini oluşturan normal/verimli orman alanlarının, 2023 yılında %75’e çıkarılması; şu anda yılda 15,5 Mton olan karbon yutak miktarını 2015’te 16,7 Mton’a ve 2023’te 20 Mton’a çıkartılması hedefleri yer almaktadır. Politika Belgeleri Amaçlar ve Hedefler Stratejik Planda vizyon “Küresel ölçekte model bir ekolojik kaynak yönetimi” olarak, misyon ise “Ülkemizdeki ekolojik kaynakların kalkınma modeli perspektifiyle etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde harekete geçirilip ekolojik, bitkisel ve hayvansal katma değer vasıtasıyla ekonomik güvenliği, gıda arz güvenliğini ve insan sağlığını güvence altına almak”’ olarak belirlenmiştir. Planda 7 amaç bulunmaktadır ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2019-2023 Stratejik Planında iklim değişikliği ile ilgili hedefler aşağıda sıralanmaktadır: Tarım ve Orman Bakanlığı Stratejik Planı (2019-2023) - İklim değişikliği, erozyon ve çölleşme ile mücadele kapasitesini artırmak - Arazi tahribatı ve erozyonu belirlemek, önlemek - İklim değişikliğinin tarım üzerine olası etkilerini ölçmek ve tedbir almaya yönelik öneriler geliştirmek Bu hedefler kapsamında; iklim değişikliğinin tarım üzerine olan etkilerine karşı uyum ve tedbirler ile tarımsal kuraklığı belirleme ve etkilerini azaltmaya yönelik AR-GE projeleri, “Tarımsal faaliyetlerden (bitkisel ve hayvancılık) kaynaklı sera gazları emisyonları ölçümizleme ve azaltım ile düşük karbonlu tarım için AR-GE projelerinin yaygınlaştırılması, tarım topraklarında ve meralarda iklim değişikliğinden kaynaklı arazi bozulumu ve erozyonu önleyici tedbirlerin geliştirilmesi, ülkemizde arazi kullanımı ve arazi kullanım değişikliğinden kaynaklı sera gazı emisyonları ve yutak hesaplamaları ve raporlaması, Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planının 2023-2027 yıllarını kapsayacak şekilde güncellenmesi, iklim değişikliği konusunda kurumsal kapasitenin artırılması, iklim değişikliğine uyum konusunda farkındalık artırma gibi eylem ve stratejiler yer almaktadır. 197 Politika Belgeleri 198 Orman Genel Müdürlüğü Stratejik Planı (2019-2023) Amaçlar ve Hedefler OGM Stratejik Planı dört hedef altında hedefler sunmaktadır: (G1): Orman ve Orman Kaynaklarını Biyotik ve Abiyotik Zararlılara Karşı Korumak, (G2): Ormanları Geliştirmek, Verimliliği Artırmak ve Alanları Genişletmek, (G3): Ormanların Ürettiği Mal ve Hizmetlerden Optimum Sosyal Fayda Sağlamak, (G4): Kurumsal Kapasitenin Artırılması. G1 kapsamındaki hedefler, orman yangınlarıyla mücadelede önleyici tedbirlerin artırılması ve müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi; orman ekosistemlerinin sağlığının izlenmesi, doğal ve doğaya uygun önleyici tedbirler ile öncelikle orman varlığının ve sağlığının korunmasıdır. G2 kapsamındaki hedefler, verimli orman alanı 14.000.000 hektara çıkarılması; endüstriyel orman alanı olarak belirlenen 330 000 hektarlık potansiyel toplam alanda uygulama oranının %9’dan %100’e çıkarılması; orman örtüsü ülke yüzölçümünün %30’una çıkartılması; toprak kaybını azaltacak erozyonla mücadele edilmesi ve mera ıslah çalışmalarının geliştirilmesidir. G4 kapsamında, bilgi sistemleri ve teknoloji altyapısının tamamlanması; orman bilgi sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. İklim Şurası 2022 İklim Şurasının Arazi Kullanımı sektörüyle ilgili çıktıları ve kararları içinde, sürdürülebilir arazi kullanımının teşvik edilmesi, erozyon ve bozulmanın önlenmesi, doğa temelli çözümler, sulak alanların korunması, ekosistemlerin (orman, meralar, sulak alanlar vb.) restorasyonu ve korunması yer almaktadır. Karbon stokları, koruyucu arazi kullanım politikaları ile korunacaktır. Arazi kullanımına ilişkin rapor ayrıca ormancılık ve arazi kullanımına ilişkin AB politikaları ile küresel girişimleri uyumlu hale getirme ihtiyacının altını çizmektedir. Şura kararlarından bir diğeri ise, daha güçlü bir orman yangını yönetim sistemine duyulan ihtiyaçtır. NDC 2023 NDC’de AKAKDO Sektöründe 2023-2030 dönemi için çölleşmeyle mücadele ön plana çıkartılmıştır. Çölleşmeyle mücadele altında iyileştirilmiş/sürdürülebilir orman yönetimi; ormanlaştırma, kırsal ve tarımsal arazilerin korunması ve meraların iyileştirilmesi gibi, yutak kapasitesini artıran doğa ve/veya teknoloji temelli çözümlerin teşvik edilmesi; çölleşme ve arazi bozulumunu önlemek, kontrol altına alması ve azaltılması hedefleri yer almaktadır. 2.7.2 Strateji ve Eylemler 199 AKAKDO sektöründe altı arazi kullanım kategorisindeki (orman, tarım, mera, sulak alan, yerleşim, diğer) altı tane karbon havuzu (toprak üstü ve altı biyokütle, toprak, ölü örtü, ölü odun ve odun ürünleri) yer almaktadır. Ormancılığın enerji kullanımı dışında kalan tamamı, tarım sektörünün karbondioksit emisyon ve tutumları, meralardaki ve sulak alanlardaki karbon döngüleri ve yerleşimlerde tutulan ve salınan sera gazları sektör kapsamında yer almaktadır. Dolayısıyla AKAKDO eylem planı birden çok alt sektörle ilişkilidir. Buna karşın ana yutak alanı ormanlar olduğu ve tarım sektörü Eylem Planında ayrıca ele alındığı için AKAKDO sektörünün Plandaki ağırlığı ormanlar üzerindedir. Sektör kapsamında beş temel politikaya yer verilmiştir. Bu stratejilerin önümüzdeki yıllarda operasyonel hale getirilmesi ve güçlendirilmesi için sektörel çerçeve geçiş projeleri önerilmiştir. Strateji L-S.1 Ekosistemlerin korunması, sürdürülebilir yönetimi ve yutak alanların artırılması ile sera gazı tutumunun yıllık bazda düzenli olarak artırılması, ekosistem kaynaklı emisyonların azaltılması AKAKDO politikalarının ana omurgasını bu strateji oluşturmaktadır. Sektörün temeli karbon havuzlarındaki yutak kapasitesinin yıllık bazda sürekli olarak artırılması üzerinedir. Yutak kapasitesi artıkça yıllık karbon tutumu da artmaktadır. Yutak kapasitesi en başta arazinin doğru kullanımı ve üzerindeki ekosistemlerin iyi yönetimiyle arttırılabilir. Ormanlarda yutak kapasitesinin artırılması genel olarak iki şekilde mümkün olabilir: birincisi karbon odaklı orman yönetimi ikincisi ise ekosistemlerin korunmasıdır. Ormancılık kategorisinde bu koruma-kullanma dengesinin doğru şekilde uygulaması ile karbon, ekosistemlerde ve uzun ömürlü odun ürünlerinde tutulacak hem de fosil yakıtlı alternatif ürünlerin kullanımı azaltılarak ikame faydaları sağlanacaktır. Bu eylem grubunda amaç başta ormanlar olmak üzere tüm ekosistemlerde birim alanda canlı biyokütlenin zaman içinde artırılması, korunması, kısmen de uzun ömürlü odun ürünlerinde saklanmasıdır. Orman yönetiminin dengeli olması ve tüm faaliyetlerin karbon pozitife dönüştürülmesi en üst seviyede karbon tutumu için gereklidir. Buna “karbon odaklı orman yönetimi” veya “gelişmiş orman yönetimi” adı verilmekte, iklim dostu ormancılığın temel bileşenini oluşturmaktadır. 200 Ağaçlandırma için iki yaklaşım önerilmiştir. Birincisi ağaçlandırmanın havza bazlı planlanmasıdır. Bu sayede AKAKDO sektöründe azaltımla uyumun entegre yönetimi kolaylaşacaktır. Örneğin azaltım amaçlı yapılan ağaçlandırma, orman yönetimi, mera ıslahı gibi çatışmaların taşkın, kuraklık gibi afetlere karşı risk azaltma etkisi görülebilir. Diğer yaklaşım proaktif ağaçlandırmadır. Buna proaktif orman yönetimi de eklenebilir. Burada önemli olan orta ve uzun vadeye bakılarak iklim değişikliğinin olası etkililerinin dikkate alınıp tüm faaliyetlerin başta ağaçlandırma ve restorasyon olmak üzere planlandığı bir yönetim yaklaşımını dikkate almaktır. L-S.1.8 İklim Değişikliği Odaklı Çerçeve Geçiş Projeleri ile uygulamalı pilot çalışmalar yapılarak kurumların teknik kapasitelerinin artırılması L-S.1.9 Kentsel alanlara yakın ormanlarda, sulak alanlar ve çevresinde doğal yaşama ve ekosisteme zarar verebilecek insan faaliyetlerini sınırlamaya yönelik düzenlemelerin etkinliğinin artırılması L-S.1.10 Kentsel alanlarda odunsu yeşil alan oranlarının belirlenmesine, izlenmesine ve artırılmasına yönelik belediyeler ve ilgili bakanlıklar iş birliğinde teknik ve yasal bir mekanizma kurulması L-S.1.11 Tarım, mera, sulak alanlar ve yerleşim alanlarındaki akarsu koridoru ve ekosistemlerinin restorasyonuna ve rehabilitasyonuna yönelik proje ve çalışmaların teşvik edilmesi L-S.1.12 Tarım alanlarında kavak, meyvecilik, zeytincilik ve iklim dostu tarım uygulamalarının, özellikle kadın ve genç girişimcilerin, yeni teşviklerle teknik ve finansal açıdan desteklenmesi L-S.1.13 Atıl tarım arazilerinde, bu arazilerin tekrar tarıma kazandırılması mümkün değil ise, hızlı gelişen ve gelir getirici tür ağaçlandırmalarına yönelik teşviklerin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması L-S.1.14 L-S.1.5 Başta ormancılık ve tarım olmak üzere tüm arazi tiplerini (sulak alanlar, meralar vb.) kapsayacak şekilde sektör genelinde dijitalleşmenin yaygınlaştırılması Tüm arazi planlama ölçek ve süreçlerinde yukarı havza yönetimini önceliklendirecek şekilde gri çözümler yerine yeşil karbon yutak kapasitesini artıracak doğa temelli çözümlere (DTÇ) ağırlık verilmesi L-S.1.15 L-S.1.6 Ormanlar ve diğer arazi kullanımlarına zarar verebilecek tüm uygulamalar sebebiyle ortaya çıkacak emisyonların engellenmesi için teknik ve yasal düzenleme çalışmalarının başlatılması 2025-2038 döneminde toprak karbon stoğunu her yıl artıracak şekilde mera alanlarının ıslah edilmesine yönelik bir eylem planının hazırlanıp yürürlüğe konulması L-S.1.16 L-S.1.7 Orman planlama ve yönetiminde karbon, su ve biyoçeşitlilik amaç fonksiyonların teknik anlamda geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması 2025-2038 döneminde toprak karbon stoğunu her yıl artıracak şekilde tarım alanlarında iklim dostu tarım uygulamalarının yapılması ve teşvik edilmesi L-S.1.1 Başta ormancılık ve tarım olmak üzere sektör genelinde stratejilerin, eylem planlarının, makro planlamaların ve hedeflerin yutak kapasitesini artıracak şekilde geliştirilmesi ve izlenmesi L-S.1.2 Ağaçlandırma/rehabilitasyon/restorasyonda ekosistemlerin bütünlüğü göz önüne alınarak, proaktif, sonuç odaklı ve havza ölçekli bir yaklaşıma geçilmesi ve havza bazlı bir ağaçlandırma yol haritası oluşturulması L-S.1.3 L-S.1.4 Ağaçlandırmaya/bitkilendirmeye uygun potansiyel alanların saha ölçümleri yanında coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleriyle desteklenerek tespit edilmesi Yanlış arazi kullanımı nedeniyle ortaya çıkan arazi tahribatı, erozyonsedimentasyon ve çölleşmeyle mücadelenin güçlendirilmesi yoluyla toprak karbon yutağının korunması 201 L-S.1.17 202 Tüm arazi kullanımlarında toprak verimliliğini ve karbon stok artışını teşvik edici iyi uygulamaların (Doğa temelli çözümler, biochar, azaltılmış sürüm, vb.) yaygınlaştırılması L-S.1.18 Erozyon ve arazi bozulmasına maruz çölleşen alanların belirlenmesi, bu alanların başta toprak karbon stokları olmak üzere çeşitli indikatörlerle izlenmesi ve çözüm üretmeye yönelik havza yönetimi uygulama ve araçlarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması L-S.1.19 Toplam korunan alan miktarının artırılması, bu alanların azaltım ve uyum kapasitelerini güçlendirecek alana özgü yönetim stratejilerinin geliştirilmesi L-S.1.20 Sulak alanlara yönelik baskıların azaltılarak, başta drenaj ve kirlilik olmak üzere zararlı etkilerden korunmaları, zarar görmüş sulak alanların rehabilitasyonunun yapılması L-S.1.21 Orman yangınlarının önlenmesi, yangınların erken tespiti ile yangınlara erken ve etkili müdahaleye yönelik sürecin güçlendirilmesi Strateji L-S.2 Ormancılık ve tarım işletmelerinin yüksek katma değerli döngüsel biyoekonomiye geçişinin sağlanması Bu eylem seti katma değer artışı, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamayı amaçlarken, odun hammaddesinin etkin kullanımını sağlayıp, ihtiyaç artışını hafifletecek eylemleri içermektedir. Eylem setinde küçük, orta ve büyük ölçekli tüm işletmelerin küresel pazarlardan daha fazla pay almalarını sağlamaya yönelik eylemlere de yer verilmiştir. L-S.2.1 Odun dışı orman ürünleri sektöründe aile ve küçük/orta ve üretimpazarlama kapasitesi yüksek, uluslararası pazarlara ulaşabilecek büyük ölçekli işletmelere yönelik desteklerin artırılarak ve yaygınlaştırılarak devam ettirilmesi, orman köylerinde odun tüketiminin azaltılması için sosyal projelerin desteklenmesi ve kırsal göçün önlenmesi için ekonomik gelir artırıcı faaliyetlerin desteklenmesi L-S.1.22 Orman yangınlarıyla mücadelede teknoloji kullanımının yaygınlaştırılması, yapay zekâ destekli karar destek sistemleri ile kaynak kullanımı verimliliğinin artırılması L-S.2.2 L-S.1.23 Karasal ve denizel korunan alan oranının, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansında kabul edilen Kunming-Montreal Küresel Biyolojik Çeşitlilik Çerçevesi hedefleri ve AB Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi hedefleri ile uyumlu olarak %30’a çıkarılması İklim dostu tarım kapsamında aile, küçük/orta ve üretim-pazarlama kapasitesi yüksek, uluslararası pazarlara ulaşabilecek büyük ölçekli işletmelere yönelik desteklerin artırılarak devam ettirilmesi ve yeni teşviklerle sektörün özellikle kadın girişimcilerin teknik ve finansal açıdan desteklenmesi L-S.2.3 Orman endüstrisi şirketleri için katma değer, verimlilik ve geri dönüşümü artırıcı teşviklerin genişletilmesi ve artırılması L-S.1.24 Korunan Alanlar için Ekosistem-Temelli Ulusal Yönetim Stratejisi, Ekosistem- Temelli İklim Değişikliği Eylem Planının hazırlanması ve yönetim planlarına entegrasyonun sağlanması L-S.1.25 Ekosistem-Temelli Ulusal Mekânsal Planlama Stratejisi hazırlanması ve Mekânsal Planlara entegrasyonu 203 Strateji L-S.3 204 Sektörün Ar-Ge ve inovasyon bakımından güçlendirilmesi için proje desteklerinin 2030 itibariyle 2020 seviyesinin iki katına çıkarılması Arazi kullanma sektöründe katma değer ve döngüselliğin iyileştirilmesi için Ar-Ge ve inovasyona dönük desteklerin artırılması gerekmektedir. Destekler hem sektördeki üretimin katma değerini artıracak ve bu sayede ham maddenin etkin kullanımını iyileştirecek hem de başla ormancılık ve tarım olmak üzere iklim değişikliği ile mücadelede teknoloji kullanımını artıracaktır. Strateji, sektör genelinde Ar-Ge ve inovasyonu, sera gazı envanter raporlamasından iklim kaynaklı dış etken ve afetlerle mücadelede yeni teknolojilerin kullanımına kadar geniş bir spektrumda yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Hassas ormancılık, dijitalleşme ve yapay zekâ kullanımının sağlayacağı verim artışı da bu stratejide yer almıştır. Sektörde bu iki yaklaşım, özellikle karar destek süreçlerinde pozitif etki yaratarak zaman içinde verim artışlarını ve buna bağlı emisyon azaltımını sağlayabilir. Ayrıca iklim kaynaklı negatif etkilerin belirlenmesi ve azaltılması konusunda teknoloji kullanımı ve inovasyonun önemli bir yeri vardır. Bu kapsamda ekosistem izleme sistemlerinin güçlendirilmesi de iklim değişikliğini etkilerini anlamak bakımından önemlidir. Mavi karbon olarak adlandırılan sucul ortamlarda gelişen bitkilerle karbon tutum sağlanması yönünde uluslararası çalışmalara paralel olarak Ar-Ge desteklerinin artırılması konusuna da yer verilmiştir. Ar-Ge ve inovasyonun artırılması gereken diğer bir konu da kuraklıktır. Ülkemizde ciddi kuraklık riski bulunmaktadır. Tarımda üretimin azalmasına, ormancılıkta ve meralarda ise verim düşüşü, hastalık ve ölümlere yol açabilmektedir. Kuraklık etkilerini azaltmaya yönelik entegre inovatif çözümlere olan desteklerin bu kapsamda artırılması amaçlanmaktadır. L-S.3.1 Yutak alanlara zarar verebilecek afet ve iklim değişikliği kaynaklı orman zararları ile mücadelenin teknolojik, önleyici ve eğitici projelerle güçlendirilmesi ile bu zararların karbon stoklarına etkileri konularında Ar-Ge desteğinin artırılması L-S.3.2 Sera gazı emisyon ve tutum hesaplamaları konusunda teknik altyapının güçlendirilmesi L-S.3.3 Arazi Kullanma ve Ormancılık sektörünün teknoloji tabanlı ihtiyaçlarına yönelik araştırmaların desteklenmesi ve bu sektöre özgü proje teşvik mekanizmasının geliştirilmesi L-S.3.4 Ormancılıkta ve arazi kullanımında dijitalleşmenin, uzaktan algılama yöntemlerinin (uydu temelli, dron kullanımı gibi) ve verimliliği geliştirecek robotik teknolojilerin kullanımının artırılması L-S.3.5 İklim projeksiyonlarının gerçekleştirilmesi ve projeksiyon çıktılarının kullanılarak ormancılık ve arazi kullanımına yönelik etkilenebilirlik analizlerinin gerçekleştirilmesine yönelik projelerin desteklenmesi L-S.3.6 Ağaçlandırma ve bitkilendirmede biyoçeşitlilik gözetilerek, kuraklığa dayanıklı türler geliştirilmesi dahil olmak üzere entegre kuraklık çözümlerine yönelik bilimsel çalışma ve teknolojilerin teşvik edilmesi L-S.3.7 Karar süreçlerine veriye dayalı yapay zekanın dahil edilmesi L-S.3.8 Uzun Dönemli Ekolojik İzleme Ağı, ICP Ormanları, Entegre Karbon Gözlem Sistemi (Integrated Carbon Observation System) ve benzeri ekosistem izleme ağlarına daha etkin katılımın sağlanması, yağış-akış süreçlerinin detaylı ve hassas izlenmesi ve analizi için uzun dönemli deneysel havza ve ekosistem izleme çalışmalarının teşvik edilmesi, ülkemizin farklı eko zonlarında yaygınlaştırılması L-S.3.9 Kıyı ve denizlerde sualtı ekosistemlerinin geliştirilmesi ile mavi karbon yutağı oluşturmaya yönelik araştırmaların desteklenmesi 205 Strateji L-S.4 206 Sektörde karbon yönetimi konusunda yetişmiş teknik eleman ve profesyonel sayısının artırılması Bu strateji ile sektör genelinde bilimsel, kurumsal ve insan kapasitesinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Kamu ve özel sektörün kapasitesinin geliştirilmesine ağırlık verilmiştir. Kamu ve özel sektörün kapasitenin geliştirilmesine ağırlık verilmiştir. Yerel yönetimlerin de yeşil alan artışını ve yönetimini sağlayacak şekilde desteklenmesine vurgu yapılmıştır. L-S4.8 Belediyelere, akarsu koridoru restorasyonuna yönelik eğitim programı hazırlanması ve uygulanması L-S4.9 AKAKDO sektöründe sera gazı emisyon ve tutum hesaplamaları ve uluslararası raporlama yükümlülükleri kapsamında teknik personel yetiştirilmesi L-S4.10 Yutak alanların yönetimi ve raporlanması ile doğrudan ilgili kuruluşlarda iklim değişikliği birimlerinin kurulması, kurumsal kapasitenin uzman ve yetki bazında geliştirilmesi Orman zararlıları, erozyon, çölleşme, iklim dostu tarım, sulak alanlar, iklim değişikliği kapsamındaki riskler, sera gazı hesaplamaları gibi birçok alt konuda teknik ve insan kapasitesinin artırılması konulu eylemlere de yer verilmiştir. L-S4.1 Orman kayıp ve zararları (yangın, hastalık vb.) ile mücadelede bilimsel, kurumsal ve beşeri kapasitenin geliştirilmesi L-S4.2 Orman kayıp ve zararları (yangın, hastalık vb.) ile mücadelede farkındalığın artırılması L-S4.3 İklim değişikliğinin çölleşme ve erozyon üzerindeki etkileri ve mücadelede bilimsel, kurumsal ve beşeri kapasite ile farkındalığın artırılması L-S4.4 Sulak alan kayıp ve zararları (kuraklık, kurutma, sulak alanların amaç dışı kullanımı vb.) ile mücadelede bilimsel, kurumsal ve beşeri kapasitenin geliştirilmesi, farkındalığın artırılması L-S4.5 Araştırmacı, teknik personel ve çiftçilere yönelik iklim dostu ve düşük karbonlu tarım eğitimleri verilmesi L-S4.6 Teknik personele ve sulak alanlarda geleneksel yöntemlerle tarım, hayvancılık ve balıkçılık yapanlara sulak alanların korunması ve iklim dostu balıkçılık uygulamaları konusunda eğitimler verilmesi L-S4.7 Teknik personele yönelik iklim dostu ormancılık kapsamında özellikle iklim değişikliği kaynaklı risklerin azaltılması ve yönetimi konularında eğitimler verilmesi Strateji L-S.5 AKAKDO Sektörüne yönelik teknoloji altyapısının geliştirmesi Bu strateji kapsamında 2 eyleme yer verilmiştir. İlk eylem ile erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve bu konuda Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarının desteklenmesi amaçlanmaktadır. İkinci eylem ise sera gazı tahmin ve izlemede uzaktan algılama teknolojileri ve modelleme konusundadır. Bu eylem ile teknoloji odaklı özel sektör-kamu iş birliği projeleri ve genç girişimciler tarafından kurulan başlangıç (start up) şirketlerinin desteklenmesi ve sektördeki teknoloji seviyesinin sürekli artırılması amaçlanmaktadır. L-S5.1 Kuraklık, sel-taşkın, orman yangını ve heyelan konularında tahmin ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve operasyonel hale getirilmesi L-S5.2 Arazi kullanımı konusunda emisyonların ve tutumların uzaktan algılama ve atmosferik modellerle tahminine ve doğrulamasına yönelik Ar-Ge kapasitesinin artırılması, özellikle uydu bazlı gözlem ve analiz sistemlerinin geliştirilmesi 207 208 YATAY KESEN & DESTEKLEYİCİ ÖNLEMLER Adil Geçiş Bununla birlikte, cinsiyet de dahil olmak üzere yaş, engel durumu, eğitim durumu, sosyo-ekonomik statü gibi toplumsal farklılıklar azaltım stratejisinin ve eylemlerinin yaratacağı etkiler ve elde etmeyi hedeflediği çıktılar ve sonuçları açısından farklılıklar doğurabilir. Bu nedenle azaltım eylemlerinin uygulanması sırasında aşağıda yer alan önlemlerin alınması önem taşımaktadır. 214 Analitik Adımlar: Cinsiyet, yaş, engellilik ve sosyoekonomik statü gibi temellerde farklılaşan ihtiyaçların gözetilmesi için analitik çalışmalar yapılarak bilgiye dayalı, somut uygulanabilir ve kapsayıcı çalışmalar yapılacaktır. 2.8.1 Adil Geçiş İklim değişikliği ile mücadele kapsamında azaltım ve uyum politikaları uygulanırken sosyal eşitsizlikleri daha da derinleştirmeden toplumun tüm kesimlerinde adaletin ve istihdamın sağlanarak adil geçişin başarılabilmesi önemlidir. Bu çerçevede, ela alınan cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi ilkesi, kalkınma çalışmalarını belirleyen ana ilkeler içinde giderek artan bir önemle yer almaktadır. İnsan odaklı bir kalkınma anlayışı ile birlikte gelişen bu yaklaşım, kadınların güçlenmesini vurgulamakta ve kalkınmaya ilişkin süreçlere kadınların ve erkeklerin etkin katılımını esas almaktadır. İklim değişikliği politikalarında ve azaltım stratejileri içinde cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yaklaşım geliştirmek ve kapsayıcı bir içerik oluşturmak için farklı düzeylerde adımlar atılmaktadır. Bunlar aşağıda sıralanmaktadır; • Kimseyi geride bırakmamak için özen gösteren kapsayıcı bir yaklaşımın temel alınması (örneğin eğitim planlamalarında toplumun farklı kesimlerinin katılımının önündeki engellerin tespit edilmesi ve aşılmasına yönelik önlemler alınması), • Eşitsizliği yeniden üretmekten kaçınan yaklaşım için herhangi bir faaliyetten herkesin eşit biçimde yararlanması, • Eşitliğin sağlanması için düzeltici bir yaklaşım için mevcut faaliyetlerde eşitsizliğin yeniden üretilmesine neden olabilecek konuların tespit edilmesi ve bu konulara ilişkin önlemler alınması. Eşitliğin sağlanması için dönüştürücü bir yaklaşım uygulanması adına kadınlar da dahil olmak üzere desteklenmesi/güçlendirilmesi gereken toplumsal kesimlerin iklim değişikliği ve azaltım konusunu nasıl etkilediğinin, nasıl etkilendiğinin ve bu konuda atılacak adımlardan nasıl etkileneceğinin tespit edilmesi ve tüm süreçlerde kapsayıcı bir katılım yaklaşımı ile hareket edilmesidir. Katılım ve Kapsayıcılık için Adımlar: Katılım farklı deneyimlerin atılacak adımlara dahil edilmesini ve farklı ihtiyaçların görünür olmasını sağlayan temel bir prensip olarak kapsayıcılığın en önemli aracı olarak görülmektedir. Farklı sektörlerden, ilgi gruplarından, sosyo-ekonomik düzeylerden, farklı engel türlerine sahip bireylerden, farklı yaş aralığından kadınların ve erkeklerin iklim değişikliği ile ilgili süreçlere etkin katılımının sağlanması amacıyla paydaşların ilgi ve öncelik alanlarının analiz edilmesi, herkese uygun katılım için elverişli koşulların sağlanması gibi yöntemlerin kullanılması önem arz etmektedir.. Engellilerin Dahil Edilmesi Yaklaşımı: Haziran 2019’da Birleşmiş Milletler Engellileri Dahil Etme Stratejisini başlatmıştır. 2020 yılında engellilerin dahil edilmesinin geliştirilmesi için, bireylerin ve engelli organizasyonlarının Taraflar Konferansı toplantıları, diğer Birleşmiş Milletler iklim değişikliği toplantıları ve organizasyonlarına katılımlarının sağlanması ve ilgili kapasite geliştirme araçlarının tespit edilmesi suretiyle engelliliğin iklim değişikliği çözüm sürecinin bir parçası haline getirilmesi amaçlanmıştır. Eğitsel ve Bilgilendirici Adımlar: Eğitim ve kapasite artırımına ilişkin faaliyetler sırasında, bilgilendirme süreçlerinde ve hedef kitlenin belirlenmesi aşamalarında cinsiyet, yaş, engellilik ve sosyoekonomik statü gibi farklı özne pozisyonlarını içeren bir kapsayıcı yaklaşım geliştirilecektir. Eğitim ve kapasite artırımına ilişkin faaliyetlerde kullanılacak tüm materyal erişilebilir formatlarda sunulacaktır. Sürdürülebilir yaşam tarzları ile sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıpları; sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine karşı direnci artırmak için esastır. Başarı; kamu, özel sektör, sivil toplum ve halkın arasında geniş bir işbirliği gerektirmektedir. 215 216 Eğitim, öğretim, kamu bilinci, halkın katılımı, halkın bilgiye erişimi ve bu konularda uluslararası ve ulusal işbirliği yoluyla toplumun tüm üyelerinin iklim eylemine katılmaya teşvik edilmesi iklim eylemlerinin başarısı açısından önemlidir. Bu kapsamda gençlerin de sürece dahil edilmesinin planlanması büyük önem arz etmektedir. Yeni Teknolojilerin Benimsenmesi için Adımlar: Azaltım hedefleri için yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması merkezi bir önem taşıdığından teknolojik yeniliklerin benimsenmesi için hedef kitlenin tespitinde cinsiyet, engel ve yaş değişkeni göz önünde bulundurulmalıdır Yeşil İşler ve Araştırma Geliştirme Faaliyetlerine İlişkin Adımlar: Eylem planı kapsamındaki tüm sektörlerde yeşil ekonomi çerçevesinde gündeme gelen yeni işler, yeni araştırma alanları ve yeni sektörlerin gelişim sürecinde eşitlikçi temellerle ilerleme önem arz etmektedir. Teşvik, İstihdam ve Girişimcilik ile İlişkili Adımlar: Eylem planı girişimci destekleri, işletmelere yönelik teşvikler ve istihdam alanlarının yaratılması konularını da içeren eylemlere yer vermektedir. Bu eylemlerin hayata geçirilmesi sırasında yeni eşitsizlikler yaratmamak, eşitsizlikleri sürdürmemek, eşitliği teşvik etmek ve dönüştürücü adımlar atmak suretiyle kapsayıcı ve eşitlikçi bir yaklaşım uygulanacaktır. Tüm bu unsurlar çerçevesinde adil geçiş konusu özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı çalışmaları bağlamında dikkat çekmektedir. 11 Aralık 2019 tarihinde Avrupa Birliği tarafından Avrupa’yı 2050 yılı itibariyle ilk iklim nötr kıta yapma hedefi doğrultusunda Avrupa Yeşil Mutabakatının açıklanmasının ardından, 16 Temmuz 2021 tarihinde Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı yayımlanmıştır. Diğer taraftan 2021 yılında Paris Anlaşması’na taraf olmamız ile Türkiye’de net sıfır emisyon hedefli yeşil ekonomiye dönüşüm süreci hız kazanmıştır. 2021/15 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Yeşil Mutabakat Eylem Planının uygulanmasını takip etmek, küresel politika gelişmeleri doğrultusunda çalışmaları yönlendirmek ve gerekli koordinasyonu sağlamak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorumlu olduğu Adil Geçiş Politikaları İhtisas Çalışma Grubunun da dahil olduğu 20 ihtisas çalışma grubu oluşturulmuştur. Bu kapsamda yeşil ekonomiye dönüşüm sürecinin adil bir geçiş süreciyle yönetilmesi ve kimsenin geride bırakılmaması gerekliliği ile iklim değişikliğinin doğrudan etkilerinin ve bununla mücadeleye yönelik yeşil ekonomiye dönüşüm çalışmalarının beraberinde getireceği değişikliklerin, işgücü piyasalarına ve kadınlar ile kırılgan gruplar başta olmak üzere tüm toplum kesimlerine olumsuz etkilerinin en aza indirilmesine yönelik çalışmalar başlamıştır. İklim Şurası’nda da belirtildiği üzere, iklim değişikliğiyle mücadeleyi ekonomik ve sosyal bileşenlerden ayrı düşünmek mümkün değildir. Türkiye’nin iktisadi ve sosyal kalkınma hakkına engel olmadan, enerji sektöründe düşük karbonlu dönüşüme uyum sağlayacak şekilde, başta istihdam ve enerji yoksulluğu olmak üzere ulusal ve bölgesel ölçekte makro-ekonomik ve sosyal etkileri içeren cinsiyete, engelliliğe ve yaşa dayalı farklılıkları ve bu farklılıkların etki analizlerini ortaya koyan “bütüncül bir adil geçiş stratejisinin hazırlanması hedeflenmektedir. Başta enerji sektörü olmak üzere tüm sektörlerde adil geçişi yönetmek için eğitim ve istihdam politika ve programların eşgüdümlü olarak hazırlanması gerekmektedir. Adil geçiş sürecini; sosyal diyalog mekanizmasının etkin bir şekilde işletildiği, kimsenin geride bırakılmadığı ve insana yakışır yeşil iş olanaklarının artırıldığı bir programla yürütmek hedeflenmektedir. Enerji yoksulluğuna neden olmadan enerji sektöründeki dönüşümün sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda enerji ve teknoloji dönüşümünde kimseyi geride bırakmamak yaklaşımıyla, kadınlar öncelikli olmak üzere, kırılgan grupların karar verme süreçlerinde yer almasını sağlayacak şekilde, mesleki eğitim ve beceri geliştirme programları ve iş imkanlarından etkin yararlanılmasının sağlanması hedeflenmektedir. Strateji AG-S.1 Adil geçiş ve istihdamın dönüşümü için kapasitenin geliştirilmesi AG-S1.1 İşgücü piyasalarında yeşil dönüşümün sağlanması ve geçişin adil koşullarda gerçekleşmesi için ulusal adil geçiş stratejisinin hazırlanması AG-S1.2 Adil geçiş sürecinin ve sosyal diyaloğun geliştirilmesi AG-S1.3 Yeşil dönüşüm sürecinin işgücü talebinde ortaya çıkaracağı yeni nitelik ve beceri gerekliliklerinin belirlenmesi, sektörel ve bölgesel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni niteliklere sahip işgücünün yetiştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması AG-S1.4 Yeşil dönüşüm sürecinde değişecek veya yeni ortaya çıkacak mesleklerin standartlarının oluşturulması AG-S1.5 Eğitim müfredatının ve yükseköğretim programlarının belirlenen yeni beceri çerçevesine uyumlaştırılmasına yönelik çalışmaların yapılarak dönüşüm süreciyle ortaya çıkacak işgücü ihtiyacını karşılamaya yönelik eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanması 217 218 AG-S1.6 Sektörlerin yeşil dönüşüm sürecinde kimseyi geride bırakmama yaklaşımıyla, kadınlar öncelikli olmak üzere, özel politika gerektiren grupların karar alma süreçlerine katılımını sağlayarak, mesleki eğitim, beceri edindirme/geliştirme programları ve iş imkanlarından etkin yararlanmalarının sağlanması için çalışmalar yapılması AG-S1.7 Enerji sektöründeki dönüşümün enerji yoksulluğuna neden olmasının engellenmesi ve bu çerçevede kırılgan grupların korunması için çalışmalar yapılması 219 Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları Strateji K-S.1 Türkiye’de Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) Kurulması 220 Türkiye’de ETS kurulmasına yönelik tedbirler Orta Vadeli Programda (2024-2026) yer almakta olup, ülkemizin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve Ulusal Katkı Beyanı doğrultusunda ETS’nin kurulması hedeflenmektedir. 2.8.2 Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları Karbon fiyatlandırma araçları sera gazı emisyonları için bir fiyat belirlenmesini sağlayarak emisyonların azaltılmasını teşvik eder. Oluşturulan fiyat sinyali, tüketim ve yatırım kalıplarını değiştirerek ekonomik kalkınmayı iklim değişikliğine karşı mücadele ile uyumlu hale getirir. Karbon fiyatlandırma araçlarının dünyada en yaygın iki uygulama örneği bulunmaktadır. Birincisi, piyasa temelli bir yaklaşım olan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) diğeri ise karbon vergisidir. ETS, iklim değişikliğine sebep olan sera gazı emisyonlarına bir üst limit koyarak azaltım hedeflerine ulaşmada faydalanılan bir mekanizmadır. Negatif bir dışsallığın içselleştirilmesini sağlayan bu sistemde, en ucuz azaltım seçeneklerinin hayata geçirilmesi sağlanmakta, azaltımın gerçekleştirilemediği sektör ve üretim yöntemlerinde ise piyasadan tahsisat (emisyon izni) satın alımı yoluna gidilmekte; tahsisat fiyatları ise piyasa dinamikleri ile belirlenmektedir. Ayrıca, Emisyon Ticaret Sistemi ile yeşil dönüşümünü tamamlamış şirketler fazla tahsisatlarını piyasada değerlendirerek yatırım maliyetlerini belli oranda karşılayabilmektedir. ETS’nin başlıca tasarım unsuru, sistem tarafından hangi sektörlerin kapsam içine alınacağının belirlenmesidir. Bu doğrultuda mevcut altyapı ihtiyaçları ve projeksiyonlar doğrultusunda ETS kapsamının belirlenmesi ilk stratejinin eylemleri arasında yer almaktadır. Buna ek olarak çevre politikalarında Avrupa Birliği ile uyum Türkiye için gözetilen bir unsur olmaktadır ve bu doğrultuda hem güncel ulusal katkı beyanımız hem de Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu bir şekilde ETS kapsamının genişletilmesi hedeflenmektedir. ETS kapsamının belirlenmesinden sonra, söz konusu kapsam için bir emisyon üst limiti belirleme aşaması gelmektedir. Bu aşamada, belirlenen kapsam dahilindeki işletmelerin belli bir dönem boyunca salabilecekleri toplam emisyon miktarı (üst sınırı), emisyon yoğun sektörlerin mevcut durumu, azaltım hedefleri, uluslararası anlaşmalar ve ulusal koşullar bağlamında belirlenecektir. İklim hedeflerine ulaşmak için uygulanan karbon fiyatlandırması tesislerin üretim maliyetlerini kısa vadede artırabilir. Bu artışın yüksek seviyede gözlemlendiği bölgelerde ve uluslararası rekabetin fazla olduğu tesislerde, karbon fiyatlandırmasının olmadığı ya da göreceli olarak daha sıkı olmayan ülkelere üretimin kayması söz konusu olabilir. Bu doğrultuda 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, varsayılan, güncel ve projekte edilmiş karbon fiyatları ve karbon kaçağı riski dikkate alınarak enerji yoğun sektörlere ilişkin ekonomik, mali, sosyal ve teknik etki analizleri yapılacaktır. ETS’de belirlenen üst limit dahilinde tahsisatların dağıtılmasıyla piyasa aşamasına geçilmektedir. Burada tahsisat fiyatları arz ve talep dinamikleri ile belirlenirken; arz ve talep, azaltım hedefleri ve azaltım maliyetleri çerçevesinde şekillenmektedir. Dünyadaki ETS örnekleri incelendiğinde bu piyasalarda ETS kapsamındaki sektörlerin yanı sıra finansal aktörlerin de yer alması bir tasarım seçeneği olarak görülmektedir. Bu hususun değerlendirilmesi amacıyla ETS piyasasına finansal aktörlerin dahil olmasına yönelik değerlendirme çalışmalarının yapılması ve finansal aktörlerle ilgili mevzuatlar hazırlanacaktır. 221 222 Tahsisatların dağıtımında ücretsiz tahsis ve ihale olmak üzere iki temel yöntem vardır. İhale yöntemi ile ETS’den gelir elde etmek mümkündür. Bu doğrultuda ETS kapsamında elde edilecek gelirlerin, Ulusal Katkı Beyanı gözetilerek, yeşil kalkınma hedefi doğrultusunda düşük karbonlu ekonomi ve adil geçişi de güvence altına alacak şekilde kullanılması için planlama çalışmalarının yapılması, gerekli mevzuat ve uygulama altyapısının hazırlanması öngörülmektedir. Emisyon Ticaret Sistemi’nin uygulama döneminden önce metodolojilerin, kurumların ve politikaların test edilmesini ve katılımcılar için bir öğrenme dönemini sağlamak için pilot dönem uygulanacaktır. Bu dönemde veri toplama, veri tabanı yönetimi ile ilgili sorunların belirlenmesi, bunun yanı sıra mevcut mevzuatın uygulanmasında karşılaşılabilecek aksaklıklar ve yeni mevzuat ihtiyacının belirlenmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda ETS uygulama dönemi öncesinde kapsama giren tesislerin sisteme girişini kolaylaştırıcı bir pilot dönem tanımlanması eylem faaliyeti olarak belirlenmiştir. Denkleştirme, ETS kapsamında yer almayan emisyonların azaltılması veya atmosferdeki emisyonların uzaklaştırılması sonucunda karbon kredisi oluşturulmasına ve satışına imkan sunan bir mekanizmadır. Denkleştirmelerin ETS’de kullanılmasına izin vermek piyasadaki azaltım seçeneklerinin artmasını ve ETS kapsamındaki tesislerin azaltım maliyetlerini düşürmesine olanak sağlamaktadır. Bu doğrultuda yükümlülüklerin yerine getirilmesinde kullanılabilecek denkleştirme mekanizma seçenekleri ve koşulları tanımlanacaktır. Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi altında maruz kaldığı karbon ücretlerine bağlı maliyet artışlarından AB’deki üretimin karbon fiyatlandırması olmayan ülkelere kaymasını önlemek için oluşturulan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ya da benzeri uygulamalar gözetilerek AB-ETS tasarımında uluslararası koşullardan kaynaklanan ihtiyaçların değerlendirilmesi ve buna uygun tasarımların yapılması hedeflenmektedir. ETS tasarımında tahsisatların ücretsiz dağıtımı tesislerin tarihsel emisyonlarına ya da sektöre özel bir kıyaslamaya dayandırılabilir. Bu doğrultuda ücretsiz tahsisatların dağılımını ve uygulama periyodunu belirlemek üzere sektörel kıyaslama (benchmark) / tarihsel emisyon (grandfathering) çalışmalarının yapılması beklenmektedir. Türkiye’de ilk defa ETS uygulanacak olması nedeniyle paydaşların bu sürece aktif katılımını sağlamak ve paydaşları bilgilendirme amacıyla ETS uygulamalarına ilişkin bilgilendirme ve görünürlük çalışmaları yapılacaktır. K-S1.1 Mevcut altyapı, ihtiyaçlar ve projeksiyonlar doğrultusunda ETS kapsamının ve işleyişinin belirlenmesi K-S1.2 Güncel Ulusal Katkı Beyanı hedefleri doğrultusunda, yapısal uyumu sağlayacak şekilde AB mevzuatı da gözetilerek ETS kapsamının genişletilmesi ve gerekli mevzuat uyumunun sağlanması K-S1.3 Emisyon üst sınırının; emisyon yoğun sektörlerin mevcut durumu, azaltım hedefleri, uluslararası anlaşmalar ve ulusal koşullar bağlamında ekonomik ve sosyal etkiler, sektörel potansiyel ve teknolojik imkanlar gözetilerek belirlenmesi K-S1.4 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, varsayılan, güncel ve projekte edilmiş karbon fiyatları, uluslararası uyum ve azaltım politikaları ile karbon kaçağı riski dikkate alınarak enerji yoğun sektörlere ilişkin ekonomik, mali, sosyal ve teknik etki analizlerinin yapılması K-S1.5 ETS piyasasına finansal aktörlerin dahil olmasına yönelik değerlendirme çalışmalarının yapılması ve finansal aktörlerle ilgili mevzuatların hazırlanması K-S1.6 ETS kapsamında elde edilecek gelirlerin, Ulusal Katkı Beyanı gözetilerek, yeşil kalkınma hedefi doğrultusunda düşük karbonlu ekonomiyi ve adil geçişi de güvence altına alacak şekilde kullanılması için planlama çalışmalarının yapılması, gerekli mevzuatın ve uygulama altyapısının hazırlanması K-S1.7 ETS uygulama periyodu öncesinde kapsama giren tesislerin sisteme girişini kolaylaştırıcı bir pilot dönem tanımlanması K-S1.8 Yükümlülüklerin yerine getirilmesinde kullanılabilecek ulusal ve uluslararası denkleştirme mekanizma ve koşullarının tanımlanması K-S1.9 ETS tasarımında uluslararası koşullardan kaynaklanan ihtiyaçlarının değerlendirilmesi ve buna uygun tasarımların yapılması 223 K-S1.10 224 K-S1.11 Ücretsiz tahsisatların dağılımını ve uygulama periyodunu belirlemek üzere sektörel kıyaslama (benchmark)/tarihsel emisyon (grandfathering) çalışmalarının yapılması K-S2.1 ETS uygulamalarına ilişkin bilgilendirme ve görünürlük çalışmalarının sektör bazında yapılması K-S2.2 Strateji K-S.2 Diğer Karbon Fiyatlandırma Araçları konusunda altyapı çalışmalarının yapılması Karbon fiyatlandırma mekanizmalarının ikinci stratejisi diğer karbon fiyatlandırma araçları konusunda altyapı çalışmalarının yapılması başlığıdır. ETS içinde veya ETS dışında tamamlayıcı bir karbon fiyatlandırması uygulanarak, belirlenmiş sektörlerde karbon fiyatlandırma ile emisyon azaltımı teşvik edilebilir. Bu kapsamda ülkemizde kurulması planlanan ETS’yi tamamlayıcı bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının rolüne yönelik analiz çalışmaları gerçekleştirilecektir. Ülkemizde yakıtlar üzerinden dolaylı bir karbon fiyatlandırma yöntemi bulunmaktadır. ÖTV altında uygulanan dolaylı fiyatlamanın açık fiyatlamaya dönüştürülmesi emisyonların azaltımı noktasında katkı sağlayabilecek bir yöntemdir ve uluslararası örnekleri de bulunmaktadır. Bu bağlamda, gerektiğinde ulusal bir karbon fiyatı oluşturmak için tamamlayıcı nitelikte bir karbon vergisi mekanizması tasarlanması amacıyla Türk Vergi Sistemi içerisindeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununa ekli (I) sayılı liste tarifelerine karbon içeriği eklenmesine yönelik çalışmalar yapılması hedeflenmektedir. Karbon fiyatlandırma sürecinde Emisyon Ticaret Sistemini tamamlayıcı bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının rolüne yönelik analiz çalışmalarının gerçekleştirilmesi Türk Vergi Sistemi içerisindeki Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı liste tarifelerine karbon içeriği eklenmesine yönelik çalışmalar yapılması Strateji K-S.3 Gönüllü Karbon Piyasası ve Ulusal Denkleştirme Konusunda Altyapı Oluşturulması Gönüllü karbon piyasası özel aktörlerin gönüllü olarak atmosferdeki sera gazlarının uzaklaştırılmasını veya azaltılmasını temsil eden sertifikandırılmış karbon kredileri alıp sattığı merkezi olmayan bir pazardır. 09.10.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Gönüllü Karbon Piyasası Kayıt Tebliği ile Türkiye’de sera gazı emisyonu azaltımı ve karbon sertifikası elde etmek amacıyla geliştirilen projelerin kayıt altına alınmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Tebliğ kapsamında proje sahiplerinin, uluslararası gönüllü karbon standart kuruluşları ve bağımsız denetleyicilerin kayıt sistemi aracılığıyla kayıt yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu stratejinin bir birleşeni olarak mevcut gönüllü karbon piyasası kayıt sisteminin güncellenmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, kurulması hedeflenen ETS’de denkleştirme işlemlerine izin verilme olasılığı ve Paris Anlaşması’nın 6’ncı maddesi ile birlikte ülke içerisinde gerçekleşen azaltımların Ulusal Katkı Beyanı için önem arz etmesi sebebiyle ulusal bir karbon kredilendirme sistemin kurulması hedeflenmektedir. Bu hedef kapsamında ulusal karbon denkleştirme sisteminin kurulmasına yönelik değerlendirme çalışmaları yürütülecektir. Bu doğrultuda uluslararası sistemlerle uyumlu ulusal sistemin sektörel odaklarının belirlenmesi ve seçili sektörler için uluslararası standartlarla uyumlu ulusal standart ve metodolojilerin geliştirilmesi ve buna ek olarak doğrulama sistemi için gerekli yetkilendirme ve akreditasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. 225 226 Ulusal denkleştirme sistemi ve gönüllü karbon piyasasındaki çalışmalar hakkında paydaş katılımını ve bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla gönüllü karbon piyasasının etkin tanıtımına yönelik çalışmalar yürütülecektir. K-S3.1 Mevcut gönüllü karbon piyasası kayıt sisteminin güncellenmesi K-S3.2 Ulusal karbon denkleştirme sisteminin kurulmasına yönelik değerlendirme çalışmalarının yapılması K-S3.3 Ulusal sistemin sektörel odaklarının belirlenmesi ve seçili sektörler için uluslararası standartlarla uyumlu olarak ulusal standart ve metodolojilerin geliştirilmesi ve altyapının oluşturulması K-S3.4 Uluslararası sistemlerle uyumlu ulusal sistem kapsamındaki doğrulama sistemi için gerekli yetkilendirme ve akreditasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi K-S3.5 Gönüllü karbon piyasasının etkin tanıtımına yönelik çalışmalar yapılması Strateji K-S.4 Paris Anlaşması’nın 6. maddesine katılımın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması Paris Anlaşması’nın 6. maddesi, Anlaşmaya taraf ülkelerin Ulusal Katkı Beyanı hedeflerine ulaşmak için kullanabilecekleri piyasa temelli mekanizmaları ve piyasa temelli olmayan yaklaşımları içermektedir. Piyasa temelli mekanizmalar, 6.2 ve 6.4 maddeleri altında yer almakta olup, 6.2 maddesi, hükümetler arası ikili anlaşmalar yoluyla uluslararası transfer edilebilir azaltım çıktılarının (ITMO) transferini içermektedir. Bunun yanında, Anlaşmanın 6.4 maddesi ise, BMİDÇS altında kurulan ve özel sektörün de katılım sağlayabildiği merkezi piyasayı ifade etmektedir. Anlaşmanın 6.8 maddesi ise piyasa temelli olmayan, herhangi bir azaltım çıktısı transferi içermeyen ve tarafların iklim hedeflerine ulaşabilmek için gerekli diğer tüm eylemlerin desteklenmesini kapsamaktadır. Son strateji olarak Paris Anlaşması’nın 6. maddesi olan işbirlikçi yaklaşım uygulamalarına katılımın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılması yer almaktadır. Değerlendirme çalışmaları kapsamında planlan faaliyetler olarak Ulusal Katkı Beyanı kapsamında Paris Anlaşması’nın 6. maddesi ile ilgili uygulamalarda Türkiye’nin rolünün belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve bu uygulamalar için çeşitli ülkeler tarafından başlatılan pilot uygulamalara katılım konusunda sektörel değerlendirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. K-S4.1 Ulusal Katkı Beyanı kapsamında Paris Anlaşması’nın 6. maddesi ile ilgili uygulamalarda Türkiye’nin rolünün belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması K-S4.2 Paris Anlaşması’nın 6. maddesi kapsamındaki uygulamalarda çeşitli ülkeler tarafından başlatılan pilot uygulamalara katılım konusunda sektörel değerlendirme çalışmalarının gerçekleştirilmesi 227 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI Güneş enerjisi kurulu gücü 32.900 MW’a ulaşacak ENERJİ Elektrik üretiminin karbon yoğunluğu azaltılacak Hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımı için Ar-Ge projeleri desteklenecek Kurulu batarya gücü 2.100 MW ’a ulaşacak Rüzgar enerjisi kurulu gücü 18.100 MW’a ulaşacak Elektrik sektörünün diğer sektörler ile eşleştirilmesi ve talep tarafı katılımının desteklenmesi sağlanacak Engellenemeyen sera gazı emisyonlarının azaltılması için karbon yakalama, kullanma ve depolama yol haritası oluşturulacak Strateji E-S.1 Elektrik Üretiminin Karbon Yoğunluğunun Azaltılması 233 E-S.1.1 Güneş enerjisi kurulu gücünün artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB EPDK, TEİAŞ TEDAŞ Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2030 • Kurulu gücün 32.900 MW’a ulaşması Açıklama Türkiye Ulusal Enerji Planına göre elektrik arzında yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneş enerjisi için kurulu güç miktarının artırılması hedeflenmektedir. E-S.1.2 Rüzgar enerjisi kurulu gücünün artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 EPDK, TEİAŞ • Kurulu gücün 18.100 MW’a ulaşması Açıklama Rüzgar enerjisi kurulu gücünün Türkiye Ulusal Enerji Planıyla uyumlu olarak artırılması hedeflenmektedir. Yenilikçi bakım ve onarım teknikleriyle rüzgar ve güneş santrallerinin kullanım ömrünü artıracak uygulamalara odaklanılması ve hizmet süresi sonunda (decommissioning), tesislerin çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi için standartlar oluşturulması amaçlanmaktadır. E-S.1.3 Hidroelektrik Kurulu gücünün artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri DSİ ÇŞİD 2024-2030 ETKB, EPDK EÜAŞ, TEİAŞ TEMSAN • Kurulu gücün 35.100 MW’a ulaşması Açıklama Hidroelektriğin ekonomik potansiyelinin değerlendirilmesine devam edilmesi, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörler de göz önünde bulundurularak pompaj depolamalı HES uygulamalarına da yer verilmesi önerilmektedir. E-S.1.4 Jeotermal ve biyokütle enerjisine dayalı toplam kurulu gücün artırılması 234 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB, TOB ÇŞİDB 2024-2030 EPDK, TEİAŞ Belediyeler • Jeotermal ve biyokütle kurulu gücünün toplam 5.100 MW’a ulaşması Açıklama Türkiye Ulusal Enerji Planıyla uyumlu şekilde yenilenebilir enerji kaynakları arasında sayılan jeotermal ve biyokütle enerjisine dayalı toplam kurulu gücün artırılması hedeflenmektedir. E-S.1.5 Elektrik üretiminde hidrojen kullanımının artırılması ve plan döneminde elektrolizör kurulu gücünün artırılması ve optimizasyonu Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB TENMAK EPDK, TEİAŞ BOTAŞ 2024-2030 • • Elektrolizör kurulu gücünün 2.000 MW’a ulaşması Hazırlanan Elektrolizör Teknikleri Yol Haritası Açıklama Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası ve Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın gereği olarak kurulu gücün artırılması hedeflenmektedir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak yapılan elektrik üretiminde, yeşil hidrojenin enerji depolama ve esneklik aracı olarak kullanımının artırılması amaçlanmaktadır. AB 4. Enerji Paketinde önerilen hidrojen üretimi için gerekli olan yenilenebilir elektrik üretiminin, hidrojen üretimi için tahsis edilen ek kaynaktan karşılanması ilkesinin gözeltilmesi hedeflenmektedir. E-S.1.6 Biyokütle yol haritasının oluşturulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TOB ETKB ÇŞİDB EPDK Üniversiteler Özel sektör kuruluşları 2024-2025 • Hazırlanan Yol haritası Açıklama Türkiye Ulusal Enerji Planı’ndaki diğer yenilenebilir enerji kaynakları arasında sayılan biyokütle kurulu gücünün artırılması, AB mevzuatlarıyla uygun olarak mevzuatın güncellenmesi hedeflenmektedir. E-S.1.7 Elektrik üretimi başına karbon yoğunluğunun düşürülmesine yönelik Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TENMAK STB, ETKB, HMB, TOB, TÜBİTAK, Üniversiteler 2024-2030 • Desteklenen proje sayısı (adet) Açıklama Enerji sektöründeki karbon tutma, depolama ve hidrojen teknolojileri gibi alanlar başta olmak üzere Ar – Ge faaliyetlerine yönelik projelerin desteklenmesi amaçlanmaktadır. E-S.1.8 Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi (YEK-G) ve yeşil tarife kullanımının artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri EPDK 2024-2025 ÇŞİDB, EPİAŞ, ETKB • YEK-G kullanım/faydalanma oranı Açıklama Yenilenebilir enerji destek mekanizmalarıyla hem arz hem de talep tarafında araçların geliştirilmesi hedeflenmektedir. E-S.1.9 Başta konutlar olmak üzere küçük ölçekli şebeke kullanıcıları için dağıtık yenilenebilir enerji uygulamalarının artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri EPDK 2024-2025 ETKB, TB, STB, TOB, HMB, ÇSGB, SBB, KOSGEB • • Mesken kullanıcıları için çatı tipi güneş enerji santrali kurulu gücü (kW) Ticari ölçekli kullanıcılar için çatı tipi güneş enerji santrali kurulu gücü (kW) Açıklama Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının genele yayılmasının amaçlanmaktadır. 235 236 E-S.1.10 Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) uygulamasının artırılması ve potansiyel YEKA alanlarının belirlenmesi E-S.1.13 Düşük karbonlu enerji yatırımlarının artırılarak elektrikte karbon yoğunluğunun düşürülmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2030 ETKB 2024-2030 ETKB EPDK, TEİAŞ • YEKA yöntemiyle yapılan kurulu güç miktarı (MW) EPDK, EÜAŞ, TEİAŞ, TEDAŞ • Elektrik üretimi başına CO2 emisyonun %20 oranında düşürülmesi Açıklama Yenilenebilir enerji destek mekanizmalarıyla üretim tarafında potansiyel YEKA olacak büyük ölçekli uygulamalar için proje listelerinin oluşturulması hedeflenmektedir. Açıklama Şebeke emisyon faktörü 2020 yılı itibariyle 0,437 kg CO2/kWh olan emisyon faktörünün yeni oluşturulacak yenilenebilir enerji kurulu gücüyle 0,352 kg CO2/kWh’a kadar düşürülmesi amaçlanmaktadır. E-S.1.11 Rüzgar, güneş ve dalga enerjisi teknolojileri konusunda yol haritasının belirlenmesi E-S.1.14 Nükleer enerji santrali kurulu gücünün artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TENMAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB, HMB, 2024-2030 ETKB, DSİ, EPDK, TEİAŞ, EÜAŞ, Üniversiteler, TÜBİTAK, Özel Sektör kuruluşları • Hazırlanan yol haritası E-S.1.12 Dalga enerjisinden elektrik üretimi sağlayacak teknolojiler konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi TENMAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB, ETKB, HMB, 2024-2030 UAB, TÜBİTAK, EPDK, TEİAŞ, Üniversiteler, Özel Sektör Kuruluşları Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 EPDK, EÜAŞ, TENMAK, TENAŞ, NDK • Kurulu gücün 4.800 MW’a ulaşması Açıklama Türkiye Ulusal Enerji Planına göre elektrik arzında nükleer enerji kurulu güç miktarının artırılması hedeflenmektedir. Açıklama Gelişime açık ve inovatif yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı için strateji hazırlanması amaçlanmaktadır. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar • Desteklenen proje sayısı (adet) Açıklama Gelişime açık yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımı için Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi amaçlanmaktadır. 237 Strateji E-S.2 238 Elektrik sektörünün diğer sektörler ile eşleştirilmesi ve talep tarafı katılımının desteklenmesi E-S.2.1 Batarya kapasitesinin artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB EPDK, TEİAŞ, TENMAK, EÜAŞ 2024-2030 • Batarya kapasitesinin 2.100 MW’a ulaşması E-S.2.2 Yenilenebilir enerji sistemlerinin şarj altyapılarına entegrasyonunun artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri EPDK 2024-2025 • Yeşil şarj istasyonu sayısı (adet) Açıklama Şarj Hizmeti Yönetmeliği kapsamında tanımlanan Yeşil Şarj İstasyonu sayısının artırılması hedeflenmektedir. E-S.2.3 Elektrik kullanımında enerji verimliliği konusunda farkındalığın artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2025 TB, STB, EPDK, TEİAŞ, EÜAŞ, YÖK, MEB, STK’lar Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TENMAK 2024-2025 Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Açıklama Elektrik arz güvenliğinin sağlanması için depolama kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. ETKB, STB, ÇŞİDB, UAB, HMB, TEİAŞ, EPİAŞ E-S.2.4 Tarımda güneş enerjisi kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmalarının teşvik edilmesi • • Gerçekleştirilen eğitim, tanıtım ve farkındalık faaliyeti sayısı (adet) Kullanılan kitle iletişim aracı sayısı (adet) Açıklama Elektriğin verimli kullanılması amacıyla toplumsal farkındalığın sürekli yüksek tutulması için cinsiyet dengesini de gözeterek eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. TOB, ETKB, ÇŞİDB, STB, TÜBİTAK, EPDK • Desteklenen Ar-Ge projesi sayısı (adet) Açıklama Tarımda yenilenebilir enerji kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmalarının tarım arazilerini olumsuz etkilemeyecek şekilde yaygınlaştırılması için Ar-Ge çalışmalarının yapılması hedeflenmektedir. E-S.2.5 Dağıtık sistemler ve düşük karbonlu enerji teknolojilerinde yeşil dönüşüme uygun eğitimler verilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri BOTAŞ, ÇSGB, 2024-2030 MEB, MYK, EPDK, TEİAŞ, EÜAŞ, TENMAK, STK’lar, Elektrik Dağıtım Şirketleri YÖK, Üniversiteler • • En az 5.000 personele verilen mesleki eğitim Güncellenen ve geliştirilen eğitim programları (adet) Açıklama Enerjide dönüşüm için nitelikli iş gücü ve yeşil işlerin artırılması hedeflenmektedir. Verilen eğitimlerde cinsiyet dengesi ve fırsat eşitliği gözetilecektir. 239 E-S.2.6 Enerji verimliliğinde beyaz sertifika sistemi ve piyasasının geliştirilmesi 240 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2027 HMB, EPDK, EPİAŞ • Kurulan beyaz sertifika sistemi ve piyasası Açıklama Mali araçların enerji verimliliğinde ve tasarrufunda belirgin olarak kullanılabilmesi için enerji üreticileri ve kullanıcıları arasında bir sertifikasyon sistemine dayalı piyasa geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Düzenleyici bir çerçevekapsamında, beyaz sertifikanın standartları oluşturulacak ve doğrulama süreçleri belirlenecektir. Bu süreçlerin şeffaf bir biçimde izleme ve değerlendirmesi gerçekleştirilecektir. Strateji E-S.3 Elektrik altyapısının güçlendirilmesi, verimliliğin artırılarak iletim ve dağıtımda teknik kayıp oranının azaltılması E-S.3.1 Ülke genelinde teknik kayıp seviyesinin azaltılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri EPDK 2024-2030 ETKB, TEİAŞ, Elektrik Dağıtım Şirketleri • Dağıtım bölgesi özelinde belirlenen teknik kayıp seviyeleri (%) Açıklama Halihazırda %12 civarında olan teknik kayıp seviyesinin azaltılması hedeflenmektedir. E-S.2.7 Sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojenin sertifikalandırılması, biyogaz mevzuatının ve standartlarının oluşturulması, doğal gaz şebekelerine enjeksiyon çalışmalarının yapılması E-S.3.2 Akıllı sayaçların yaygınlaştırılması ve Ar-Ge faaliyetlerinin teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB, EPİAŞ 2024-2030 EPDK 2024-2030 TOB, EPDK, ÇŞİDB, TENMAK, BOTAŞ • Kurulan sertifikasyon sistemi Açıklama Sürdürülebilir biyogaz ve yeşil hidrojen sertifikalandırma çalışmalarında biyogaz mevzuatı standartlarının oluşturulması ve doğal gaz şebekelerine enjeksiyonuna yönelik çalışmaların yapılması hedeflenmektedir. TEDAŞ, ETKB, Elektrik Dağıtım Şirketleri, TÜBİTAK • • • Kullanılan akıllı sayaç oranı (%) Desteklenen proje sayısı (adet) 2026’dan itibaren her yıl mevcut sayaçların akıllı sayaçlara dönüştürülme oranı (%) Açıklama Dijital sistemlerin enerji teknolojileriyle entegrasyonu amaçlanmaktadır. E-S.3.3 Enerji sektörünün verimlilik artırıcı projelerden daha fazla faydalanması için farkındalığın artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 EPDK • Düzenlenen eğitim sayısı (adet) Açıklama Sürekli artan enerji talebinin yönetilebilmesi için eğitim faaliyetlerinin sürdürülmesi amaçlanmaktadır. 241 242 E-S.3.4 Yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme etkin şekilde entegrasyonunun sağlanması için iletim ve dağıtım hatlarının güçlendirilmesi ile akıllı şebeke ve mikro şebeke uygulamalarına yönelik destekleyici tedbirlerin alınması Strateji E-S.4 Elektrik üretiminde düşük karbonlu üretim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması ve alternatiflerin güçlendirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri E-S.4.1 Küçük modüler reaktörlerin kullanımı için teknik ve ticari fizibilite çalışması yapılması ve potansiyel sahaların araştırılması ETKB, TEİAŞ, TEDAŞ 2024-2030 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar EPDK, Elektrik Dağıtım Şirketleri • • • Teknik kayıp oranının düşürülmesi (%) Kurulan mikro şebeke sayısı (adet) Kurulan akıllı şebeke sayısı (adet) ETKB Açıklama Akıllı şebeke ve dağıtık sistemlerle dijital sistemlerin enerji teknolojileriyle entegrasyonu amaçlanmaktadır. E-S.3.5 Trafolar da dahil olmak üzere dağıtım şebekelerinin rehabilite edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TEDAŞ, Elektrik ETKB, STB, Dağıtım EPDK, EÜAŞ, Şirketleri Elektrik Üretim Şirketleri 2024-2025 • Yapılan rehabilitasyon çalışma sayısı (adet) SBB, HMB, 2024-2030 EPDK, TENMAK, TÜNAŞ, Türkiye Elektrik Sanayi Birliği, EÜAŞ, NDK • Hazırlanan fizibilite raporu Açıklama 300 MW altında kurulu güce sahip küçük modüler reaktörlerin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. E-S.4.2 Nükleer enerji ve güvenlik ile ilgili yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim ve öğretim programlarının uygulanması Açıklama Dağıtım sisteminde enerjinin daha verimli kullanılması için şebeke ve trafoların düzenli bir biçimde yenilenmesi amaçlanmaktadır. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB, MEB, YÖK 2024-2025 E-S.3.6 Enerjide dijital dönüşüm yol haritasının hazırlanması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TENMAK 2024-2025 ETKB, STB, EPDK, EÜAŞ, Elektrik Üretim Şirketleri Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri • Yayımlanan “Türkiye Enerjide Dijital Dönüşüm Teknolojileri Yol Haritası” Açıklama Dijital sistemlerin enerji teknolojileri ile entegrasyonu amaçlanmaktadır. ÇSGB, EPDK, NDK, TÜNAŞ, İŞKUR, YÖK, MYK, TENMAK, Üniversiteler • • Orta öğretim, meslek lisesi, Ön lisans, Lisans, Lisansüstü eğitim program sayısı (adet) Nükleer enerji uzmanı, mühendis / tekniker sayısı (adet) Açıklama Nükleer enerji teknolojileri alanında mesleki ve teknik eğitim kapasitesinin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Verilen eğitimlerde cinsiyet dengesi gözetilecektir. E-S.4.3 Hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımı için Ar-Ge projelerinin desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TENMAK 2024-2030 ETKB, EPDK, BOTAŞ, TKİ, TÜBİTAK • Desteklenen Ar-Ge projesi sayısı (adet) Açıklama Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi’nin gereği olarak hidrojenin bir enerji sistemi bütünlüğü içinde ele alınması amaçlanmaktadır. 243 244 E-S.4.4 Yeşil ve pembe hidrojenin depolama alanlarının haritalanması, mevcut doğalgaz boru hatları üzerinden iletim ve dağıtımının gerçekleştirilmesi için gerekli fizibilite çalışmalarının yapılması, altyapı oluşturulması, yetkin insan kaynağının hızla geliştirilmesi için farklı kademelerde eğitim programlarının uygulanması ve mevcut doğalgaz iletim ve dağıtım hatlarına yapılacak hidrojen karışımının uygun oranının belirlenmesine yönelik mevzuat çalışmaları yapılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB, TENMAK, BOTAŞ EPDK, GAZBİR Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2030 • • • Doğalgaz dağıtım şebekesindeki yeşil ve pembe hidrojen hacminin %2’ye çıkarılması Yayımlanan mevzuat Hazırlanan teknik rapor Açıklama Hidrojen stratejisi ve enerji stratejisinin gereği olarak kurulu gücün artırılması ve mevcut doğalgaz altyapısının kullanılarak hidrojen dağıtımının sağlanması hedeflenmektedir. E-S.4.5 Sentetik metan, sentez gazı, sodyum borhidrür, amonyak, metanol ve yakıt hücresi gibi kaynaklar için arz potansiyelinin ve kullanımın alanlarının belirlenmesi Strateji E-S.5 Engellenemeyen sera gazı emisyonlarının azaltılması için karbon yakalama, kullanma ve depolama yol haritası oluşturulması E-S.5.1 Fosil yakıtlara dayalı santraller için karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi emisyon azaltımına yönelik teknolojilerin, ekonomik potansiyelinin, uygun tedarik zinciri altyapısının ve süreçlerinin araştırılması ve hedeflerin belirlenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB, UAB, 2024-2025 TENMAK, EPDK, EÜAŞ, Elektrik Üretim Şirketleri, MTA, TENMAK • Hazırlanan teknik fizibilite raporları (adet) Açıklama Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojilerindeki gelişmelerin izlenmesi ve maliyet analizi yapılmasıyla işletme ömrünü tamamlamamış olan santraller için temiz kömür teknolojilerinin kurulması hedeflenmektedir. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri E-S.5.2 Türkiye karbon depolama atlasının oluşturulması TENMAK 2024-2030 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB, BOTAŞ, STB, ETİ MADEN • Hazırlanan teknik fizibilite raporu TENMAK Açıklama Alternatif enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve kullanılması hedeflenmektedir. E-S.4.6 Küçük modüler reaktörler ile yenilikçi temiz enerji teknolojilerinin (hidrojen, güçten yakıta (power-to-fuel)), güçten depolamanın (power-to-x) vb.) birlikte kullanılabileceği hibrit sistemlere ilişkin teşvik mekanizmasının oluşturulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 STB, EPDK, TENMAK, TÜBİTAK • Oluşturulan teşvik mekanizması Açıklama Orta ölçekli kurulu güçle daha az toplam maliyet ve hızlı yapım süreçleriyle küçük modüler reaktörler yaygınlaşabilecektir. Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB, STB, 2024-2025 EPDK, EÜAŞ, MTA, Elektrik Üretim Şirketleri, TÜBİTAK, TPAO, BOTAŞ, Özel Sektör Kuruluşları • Karbon depolama atlası oluşturulan bölge sayısı (adet) Açıklama Türkiye’deki karbon depolama potansiyelinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. 245 E-S.5.3 Karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda yol haritasının hazırlanması 246 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TENMAK 2024-2025 TÜBİTAK, STB, ETKB, MTA, EÜAŞ, TENMAK • Hazırlanan yol haritası Açıklama Türkiye’deki karbon depolama potansiyelinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. E-S.5.4 Karbon yakalama, kullanma ve depolama konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi, pilot tesislerin hayata geçirilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TENMAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri HMB, SBB, 2024-2030 ETKB, EÜAŞ, EPDK, TÜBİTAK • • • Kurulan pilot tesis sayısı (adet) Verilen teşvik miktarı (TL) Desteklenen Ar-Ge proje sayısı (adet) Açıklama Karbon yakalama, kullanma ve depolama yapabilecek sektörel girişimlerin desteklenmesi hedeflenmektedir. SANAYİ Ar-ge ve inovasyon ile yeni teknoloji seçenekleri ulusal kaynaklarla geliştirilecek İmalat Sanayiinde enerji verimliliği artırılacak İmalat Sanayiinde yenilenebilir enerji kullanımı artırılacak İmalat Sanayiinde karbon ayakizi düşürülecek Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamaları yaygınlaştırılacak Strateji S-S.1 İmalat sanayine yönelik enerji verimliliği potansiyelinin en üst seviyede değerlendirilmesi S-S.1.1 Enerji verimliliği mevzuatı kapsamında zorunlu enerji verimliliği etüt raporları ve kıyaslama çalışmalarının yapılması ve tasarruf potansiyellerinin güncellenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2026 STB, ÇŞİDB, TOBB, Sektör Birlikleri • • Hazırlanan zorunlu enerji verimliliği etüt raporu ve kıyaslama raporu Seçili enerji yoğun sektörlerde enerji verimliliğine yönelik göstergelerle hazırlanan kıyaslama raporları Açıklama Emisyon ve enerji yoğun imalat sanayi sektörlerinde enerji verimliliğine yönelik etüt ve kıyaslama ve sektörel olarak (demir-çelik, çimento, cam vb) enerji verimliliği ve tasarruf potansiyelinin belirlenmesi çalışmalarının yürütülmesi amaçlanmaktadır. Alt sektör bazında, normalizasyon gözetilerek, enerji verimliliğine, operatörden bağımsız olarak etki eden işletim pratiklerinin dışındaki pek çok etmen (fırın yaşı, ürün türü, ürün rengi, tedariğe bağlı olarak kullanılan cam kırığı oranı gibi) göz önünde bulundurulacaktır. S-S.1.2 Mevzuat değişikliğiyle verimlilik artırıcı proje bedeli limiti kaldırılarak destek miktarının artırılması, iklim değişikliği dikkate alınarak performans kriterlerinin belirlenmesi ve tasarruf potansiyeli görece yüksek projelerin desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2025 STB, SBB, ÇŞİDB TOBB, Sektör Birlikleri, HMB KOSGEB • • • Sektörler bazında desteklenen proje sayısı (adet) Sağlanan enerji tasarruf miktarı (tep) Kaçınılan CO2 emisyon miktarı (ton CO2eşd) Açıklama Tesislerin enerji yoğunluğuna göre (belirlenecek miktarlara göre yüksek-orta-düşük) veya alt sektörlere göre (örn.demir-çelik, çimento vb.) kategorize edilecektir. Verimlilik artırıcı projelerin uygulanması sonucunda, projede sunulan miktarlar ile gerçekleşen değerler üzerinden performans değerlendirilmesi yapılması planlanmaktadır. 251 S-S.1.3 Doğrulanmış enerji verimliliği performans artışlarının karbon fiyatlandırma araçları ile teşvik edilmesi 252 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri İDB, ETKB 2024-2028 STB, TB, HMB, TSE • • Doğrulanmış enerji verimliliği performans artışı ile sağlanan toplam sera gazı emisyon azaltımı (ton CO2-eşd) Oluşturulan teşvik mekanizması Strateji S-S.2 İmalat sanayine yönelik yenilenebilir enerji kullanımının artırılması S-S.2.1 Sanayide öz tüketim bağlamında yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 Açıklama Doğrulanmış enerji verimliliği performans artışlarının karbon fiyatlandırma sistemindeki denkleştirme faaliyetlerinde kullanılması amaçlanmaktadır. ÇŞİDB, STB, EPDK • • • Kaçınılan emisyon miktarı (ton CO2-eşd) Sanayide öz tüketim ile kullanılan yenilenebilir enerji miktarı (MWh) Sanayide YEKG belgesi kullanım miktarı (adet) S-S.1.4 Isı pompalarının imalat sanayi sektörlerinde yaygınlaştırılmasına yönelik desteklerin sağlanması ve farkındalık artırma çalışmaları yürütülerek kılavuz dokümanlarının hazırlanması Açıklama Sanayi tesislerinin enerji kullanımı bağlamında (sertifikalandırılmış yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik kullanımı) yenilenebilir enerji kullanımının artırılması amaçlanmaktadır. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 S-S.2.2 Alternatif hammadde ve maddesel geri kazanıma uygun olmayan atıklar için ek yakıt seçeneklerinin değerlendirilerek atıkların kaynak olarak kullanımının artırılmasına yönelik mevzuat iyileştirmelerinin ve yaygınlaştırma çalışmalarının yapılmasıı STB • • Desteklenen ısı pompası projesi sayısı (adet) Uygulayıcılar için hazırlanan kılavuzdoküman Açıklama İmalat sanayi sektöründe ısı pompalarının kullanım potansiyeline yönelik teknik analiz ve haritalandırma çalışmaları yürütülecek, kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik verimlilik artırıcı proje destek programından yararlandırılması sağlanacaktır. S-S.1.5 KOBİ’lerde enerji verimliliği ölçme, izleme ve raporlama faaliyetleri için dijitalleşme sistemlerinin oluşturulmasının teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB, KOSGEB 2024-2025 ETKB • Hayata geçirilen izleme ve doğrulama sistemi Açıklama Enerji verimliliği performansının izlenmesi ve doğru hedefler konulabilmesi için ölçme, izleme ve doğrulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasını hedeflemektedir. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2026 STB, ETKB, TB, TOBB, Sektör Birlikleri • Güncellenen mevzuat Açıklama Ek yakıt ve alternatif hammadde kullanımına ilişkin mevzuatın gözden geçirilerek atıkların kaynak olarak kullanımını yaygınlaştıracak şekilde, revize edilmesi amaçlanmaktadır. 253 Strateji S-S.3 254 İmalat Sanayinde karbon ayakizinin düşürülmesi ve GSH başına CO2-eşd yoğunluğunun azaltılması S-S.3.1 Alt sektörlerde karbon ayak izinin düşürülmesine yönelik yol haritasının hazırlanması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB 2024-2026 ETKB, TB, ÇŞİDB, TÜBİTAK, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Sektör Dernekleri, TSE • S-S.3.2 Ürün bazında karbon ayakizinin düşürülmesi amacıyla kamu inşaat ve altyapı yatırımlarında kullanılacak çimentonun klinker oranının azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması YFK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, KİK, STB, 2024-2027 ETKB, TOB (DSİ), UAB(KGM), HMB, TOKİ, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Sektör Dernekleri, TÜRKÇİMENTO • Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TÜBİTAK 2024-2025 Yayımlanan sektörel emisyon azaltım yol haritası (adet) Açıklama Enerji ve karbon yoğun sektörler başta olmak üzere, tüm sanayi alt sektörlerini kapsayacak biçimde azaltım stratejilerini ve uygulama takvimini içeren yol haritasının hazırlanması hedeflenmektedir. İlgili süreçlere kadın uzmanların ağırlıklı katılımlarının teşvik edilmesi sağlanacaktır. Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar S-S.3.3 Sanayi sektörlerinde karbon ayakizinin düşürülmesine yönelik yeni teknolojik çözümlerin ticarileşme aşamasında teknik ve finansal olarak desteklenmesine yönelik mekanizmaların oluşturulması Kamu kurumları tarafından yapılan ve teknik şartnamesinde klinker kriteri içeren ihale şartname sayısı (adet) Açıklama Çimento ile ilgili kamu alımlarında; ihale dokümanları arasında yer alan teknik şartnamelerde değişiklik yapılarak bu madde hayata geçirilecektir. HMB, ÇŞİDB, ETKB, TENMAK, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Sektör Dernekleri, KOSGEB, Üniversiteler • • • Teknolojik dönüşümü hedefleyen üniversite/araştırma merkezi-sanayi ortaklığında yürütülen proje sayısı (adet) Finansal olarak desteklenen teknolojik dönüşümü hedefleyen proje sayısı (adet) Desteklenen projeler kapsamında kapsamında hedeflenen sera gazı azaltım miktarı (ton CO2-eşd) Açıklama Ürün karbon ayakizinin düşürülmesine yönelik geliştirilen yeni teknik ve yenilikçi uygulamalar desteklenecektir. Proje ekiplerinde cinsiyet dengesi gözetilecektir. S-S.3.4 Düşük karbon emisyonlu çelik üretimi için gerekli hurda metal arzının sağlanmasına yönelik politikaların gözden geçirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2025 STB, TB • Yurtiçinde toplanan hurda metal miktarı (ton) Açıklama Çelik üretim sektörünün özellikle ark ocaklı tesisler için kritik bir girdisi olan hurda metalin talep yönetimine ilişkin politikaların, sera gazlarının azaltımı bakış açısı ile gözden geçirilmesi amaçlanmaktadır. 255 256 S-S.3.5 Yeşil dönüşüme katkı sağlamak amacıyla sera gazı emisyon azaltımında kritik olan KOBİ’lerin tespit edilerek iklim performanslarına yönelik izleme sistemi oluşturulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar STB, KOSGEB ÇŞİDB, TOBB, ETKB, ÇSGB Strateji S-S.4 Sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri S-S.4.1 Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamalarının yaygınlaştırılması ve kamu ve özel sektörün üyesi olduğu bir platform oluşturulması 2024-2026 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri KGK, SPK 2024-2025 • KOBİ’lere yönelik kurulan izleme sistemi Açıklama Tedarik zinciri boyunca yeşil dönüşümün sağlanması ve kimsenin arkada bırakılmaması yaklaşımı ile sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kritik öneme sahip KOBİ’lerin analiz edilmesi ve performanslarının izlenmesi için gerekli faaliyetleri kapsamaktadır. Bahsi geçen KOBİ’ler ve bu kapsamdaki özellikle Startup olarak nitelendirilen yenilikçi firmalar başta olmak üzere sanayi işletmeleri kapsamda olacak şekilde faaliyetler planlanacaktır. Ayrıca İklim değişikliğinin etkilerine uyum, karbon emisyonlarını azaltma ve dijital dönüşüm ile yeşil dönüşümü entegre etme gibi konularda çalışan start-upların tespit edilerek sanayi işletmeleri ile deneyim paylaşımı yapabilecekleri platformların oluşturulması eylem dahilinde uygulama konularındandır. Kamu kurumları, Özel sektör kuruluşları • • Sürdürülebilirlik raporlaması yapan sanayi kuruluşu sayısı(adet) Oluşturulan platform Açıklama Platform gerekli standartların geliştirilmesi/uyumlaştırılması, doğrulamaların uluslararası kabul edilebilirliğinin sağlanmasını amaçlayacaktır. Sürdürülebilirlik raporlamalarına ilişkin küresel gündemin takibi, ülkemizdeki kuruluşların sürdürülebilir büyüme ve rekabet güçlerine katkı sağlamak, genişleyen ve daha ayrıntılı hale gelen raporlama çerçeveleri ile ilgili bilgilendirmeler yapmak ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla, ilgili kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarından oluşacak bir platform kurulmasını içermektedir. S-S.4.2 Uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının yayımlanması ve sürdürülebilirlik raporlamalarına yönelik üçüncü taraf güvence ve doğrulama sisteminin kurulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri KGK, SPK 2024-2025 ÇŞİDB, TÜRKAK • • Yayımlanan standart Kurulan üçüncü taraf güvence ve doğrulama sistemi Açıklama Sürdürülebilirlik raporlarının uluslararası olarak tanınırlığına yönelik üçüncü taraf güvence veya doğrulama sisteminin kurulmasına yönelik değerlendirme yapılması ve sistemin hayata geçirilmesi amaçlanmaktadır. 257 S-S.4.3 Zorunlu sürdürülebilirlik raporlamalarına ilişkin ölçek bazında Avrupa Birliği ile uyumlu olarak kademeli geçiş takviminin hazırlanması 258 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar KGK, SPK ÇŞİDB, TÜRKAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2025 • Zorunlu sürdürülebilirlik raporlamalarına ilişkin ölçek bazında hazırlanan geçiş takvimi Açıklama Kasım 2022’de AB’de zorunlu hale gelen sürdürülebilirlik raporlaması ve 2027 yılında KOBİ’lere kadar uzanacak ayrıntılı geçiş takvimi çerçevesinde ülkemiz için bir geçiş takvimi hazırlanması ve uygulanmasını kapsamaktadır. S-S.4.4 SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesinin uluslararası standartlar ve gelişmeler kapsamında değerlendirilerek gözden geçirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri SPK 2024-2025 KGK • Güncellenen SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi Açıklama Borsada işlem gören şirketlerde, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarının işletme değeri ve paydaşlar üzerindeki etkisinin raporlanması amacıyla, SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi’nin, ISSB Standartları ve GRI (Global Reporting Initiative) çerçevesinde güncellenmesi hedeflenmektedir. Strateji S-S.5 İmalat sanayi sektörü paydaşlarının kapasitelerinin geliştirilmesi S-S.5.1 KOBİ’ler başta olmak üzere sanayi işletmelerinin iklim değişikliğinin etkilerinin azaltımı ve uyuma yönelik olarak teknik bilgi kapasitesinin güçlendirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar STB, ETKB, KOSGEB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri SBB, ÇŞİDB, TOB, 2024-2026 HMB, ÇSGB, YÖK, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Sektör Dernekleri • • Sera gazı azaltımı kapsamında iyi uygulama örneklerine yönelik hazırlanan kılavuzlar (adet) Azaltım ve uyum çalışmalarında teknik kapasitenin artırılmasına yönelik en az 2000 KOBİ temsilcisine verilen eğitim Açıklama İklim riskleri, azaltım ve uyumun birlikte değerlendirilmesi ve yönetilmesini içeren bilgilendirmeler, eğitimler ve çalıştayları içermektedir. Ayrıca eğitim ve çalıştay katılımcıları ile ilgili planlamalarda KAGİDER ve TOBB kadın girişimciler kurulları gibi kadın iş platformlarının yer alması ve yine eğitim ve çalıştaylarda katılımcılar arasında cinsiyet dengesinin gözetilmesi hedeflenmektedir. Bahsi geçen KOBİ’ler ve bu kapsamdaki özellikle Start-up olarak nitelendirilen yenilikçi firmalar başta olmak üzere sanayi işletmeleri kapsamda olacak şekilde faaliyetler planlanacaktır. S-S.5.2 Adil geçiş ve istihdamın dönüşümü için kapasitenin geliştirilmesi ve yol haritasının oluşturulması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ÇSGB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, STB, MEB, 2024-2026 ETKB, ASHB, TOBB, YÖK, İŞKUR, MYK, Özel Sektör Kuruluşları • Yapılan kapasite geliştirme faaliyet sayısı (adet) Açıklama Hazırlanan yol haritasının tüm kırılgan grupları (genç işsizler, meslek lisesi mezunları, yeşil ve dijital dönüşüm sonrası işsiz kalması olası çalışanlar, engelliler ve kadınlar) içermesi. Adil geçiş ve istihdamda dönüşümün kadın istihdamı açısından sonuçlarının değerlendirilmesi ve yol haritasında kadın istihdamının korunması ve artırılmasına yönelik tedbirlerin öngörülmesini (beceri kazandırma, beceri artırma, yeniden becerilendirme vb) içerecektir. Yapılan kapasite geliştirme eğitimlerine yönelik ölçme ve değerlendirme kriterlerinin belirlenecektir. 259 Strateji S-S.6 260 Tüm imalat sanayi sektörleri için döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğinin teşvik edilmesi S-S.6.1 Döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliğine yönelik alt sektörler bazında bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ÇŞİDB ETKB, STK’lar, STB, TOB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2026 • • Sanayi sektörü paydaşlarına yönelik düzenlenen eğitim sayısı (adet) En az 500 sektör temsilcisine eğitim verilmesi Açıklama Döngüsel ekonomi uygulamaları kapsamında; kaynak verimliliği, yeniden kullanım, geri kazanım ve alternatif hammaddeleri de içerecek şekilde sanayi sektörü temsilcilerine yönelik bilgilendirme, eğitim ve diğer etkinlikleri kapsamaktadır. Düzenlenen faaliyetlerde cinsiyet dengesi gözetilecektir. S-S.6.2 İmalat sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik, döngüsel ekonomi ve kaynak verimliliği uygulamalarını içeren yatırımların desteklenmesini amaçlayan Yeşil Dönüşüm Destek Programı’nın yürütülmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB 2024-2030 ETKB, ÇŞİDB, TÜBİTAK, TSE, Üniversiteler Özel sektör kuruluşları • Desteklenen proje sayısı (50/yıl) Açıklama Türkiye’de döngüsel ekonomi yaklaşımıyla uyumlu, doğal kaynakları koruyan, iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan, kaynak verimli ve düşük karbonlu üretimi amaçlayan yatırımların, Yatırım Teşvik Sistemi aracılığıyla desteklenmesi amaçlanmaktadır. S-S.6.3 Döngüsel ekonomi modelinin uygulanması ve yaygınlaştırılması amacıyla Avrupa Birliği ile uyumlu sürdürülebilir ürün inisiyatifi ve dijital ürün pasaportu sistemine yönelik mevzuatın geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TB 2024-2030 ÇŞİDB, STB, ETKB, TOBB • • Kurulan dijital ürün pasaportu sistemi Yayımlanan mevzuat Açıklama Sürdürülebilir ürün inisiyatifi ve dijital ürün pasaportu sistemine yönelik sektörün uyumunu da içerecek şekilde değerlendirmeler yapılması ve mevzuatın geliştirilmesini amaçlanmaktadır. Bu çerçevede izlenebilirlik standardının oluşturulması, zorunlu hale getirilmesi ve uluslararası geçerliliğinin sağlanacaktır. S-S.6.4 Döngüsel ekonomi modellerinin yaygınlaştırılmasına yönelik politikalar geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TB 2024-2026 STB, TOB, ÇŞİDB, ETKB, TOBB • Güncellenen mevzuat Açıklama Malzemelerin döngüde kalması hedefine yönelik olarak, yeniden kullanım, geri dönüşüm ile ikinci el ve tamir seçeneklerinin geliştirilmesi ve yönetimi amaçlanmaktadır. 261 262 S-S.6.5 Yeşil dönüşüm için kritik nitelikteki hammaddelerin tespit edilerek, arz güvenliğini sağlamak üzere politikalar geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TENMAK ÇŞİDB, TB, ETKB, ETİ MADEN, TOBB, TÜBİTAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2026 • • Yayımlanan Mevzuat Kritik nitelikteki hammaddelere yönelik geliştirilen politikalar ve belirlenen yol haritası Açıklama Kritik hammaddelerin tespit edilerek tedarik ve maliyetler açısından sanayi sektörünün sürdürebilirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Yeraltı kaynaklarımızın yüksek katma değer sağlayacak şekilde ekonomiye kazandırılması, enerji ve sanayi hammadde talebinin güvenli ve ekonomik olarak karşılanması, arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi, üretilen hammaddelerin yurt içerisinde işlenerek nihai ürünlere dönüştürülmesi için TENMAK tarafından kritik mineraller yol haritası hazırlanacaktır. Nadir Toprak Elementleri Teknolojileri Yol Haritası da bu kapsamda değerlendirilerek hazırlanacaktır. Ayrıca, yeşil ve dijital dönüşüm, diğer adıyla “ikiz dönüşüm” süreci, yatırım, üretim, dış ticaret, rekabet ve istihdam politikalarını derinden etkilemektedir. İkiz dönüşüm sürecinin merkezinde yer alan hammaddelerin rekabetçi fiyatlardan, sürdürülebilir ve güvenli arzının sağlanması önünde pek çok risk bulunmaktadır. Ulusal Stratejik/Kritik Hammadde Stratejisinin oluşturulması bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Strateji S-S.7 Ar-Ge ve inovasyon ile yeni teknoloji seçeneklerinin ulusal kaynaklarla geliştirilmesi S-S.7.1 Sera gazı azaltımını hedefleyen Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TÜBİTAK 2024-2030 ÇŞİDB, ETKB, TENMAK, Üniversiteler • • Desteklenen araştırma sayısı (adet) Bu faaliyetler için ayrılan bütçe ve/veya fiili destek miktarı (TL) Açıklama Destekler kapasite geliştirme ve pilot uygulamalar olarak yapılacaktır. S-S.7.2 Patentli pilot uygulama ve teknolojik çözümler geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TÜBİTAK 2024-2030 ÇŞİDB, ETKB, TENMAK • Desteklenen proje sayısı (adet) Açıklama Ar-ge aşamasının sonrasında katma değerli enerji kaynağı, ürün, uygulama ve teknoloji geliştirme aşamalarının desteklenmesi hedeflenmektedir. S-S.7.3 Hidrojen teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik çalışma yapılması ve pilot seviyede uygulamaya alınması, sanayide kullanılmasına yönelik teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TENMAK, TÜBİTAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, STB, 2024-2026 ETKB, Özel Sektör Kuruluşları • • Hidrojen teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik yapılan çalışma sayısı (adet) Hayata geçirilen en az 3 pilot uygulama Açıklama 2023 yılında TENMAK tarafından yayımlanan “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası” göz önüne alınarak eylem uygulanacaktır. 263 S-S.7.4 Karbon yakalama, kullanım ve depolama (KYKD) konularında projelerin desteklenmesi 264 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TENMAK, TÜBİTAK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, STB, 2024-2030 ETKB, Özel Sektör Kuruluşları • • KYKD teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik yapılan çalışma sayısı (adet) Hazırlanan Türkiye CO2 Yakalama, Kullanma ve Depolama Teknolojileri Yol Haritası Açıklama Kaçınılamayan emisyonlara yönelik KYKD kapsamındaki çalışmaların desteklenmesi amaçlanmaktadır. Özel sektör yatırımlarını teşvik edecek koşulların yaratılması, ortak CO₂ altyapısına sahip endüstriyel merkezlerin geliştirilmesi, CO₂ depolama teknolojilerinin teşvik edilmesi ve emisyon yoğun sektörlerde CO₂ yakalama maliyetlerinin azaltılması için Ar-Ge ve inovasyonun artırılması göz önünde bulundurularak hedef ve politikalar belirlenecektir. Hazırlanacak bu harita sayesinde KYKD teknolojilerinin sanayide kullanımına yönelik yapılan çalışmaların ve hayata geçirilen proje sayısının artması öngörülmektedir. S-S.7.5 Sanayi sektörlerinde düşük ve orta ısıl işlemlerin elektrifikasyonu konularında Ar-Ge ve uygulama projelerinin geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TÜBİTAK 2024-2030 ETKB, STB, ÇŞİDB, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, Sektör Dernekleri Strateji S-S.8 • Hayata geçirilen proje sayısı (adet) Açıklama Sektörde doğrudan sera gazı emisyonlarının düşürülmesi hedefi ile düşük ve orta ısıl işlem süreçlerinin elektrifikasyonuna yönelik çalışmaların yürütülmesi hedeflenmektedir. Sürdürülebilir yatırım araçlarının geliştirilmesi ve yatırımcılara uygun finansman kaynaklarının oluşturulması S-S.8.1 Sanayi sektörünün dönüşüm sürecinde sürdürülebilir finansman kaynaklarından etkin bir şekilde faydalanılması ve gereken sınıflandırma ve raporlama çerçevesinin uyumlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB, ÇŞİDB 2024-2030 HMB, TÜBİTAK, KOSGEB, ETKB, TOBB • Sürdürülebilir finansman kaynaklarıyla desteklenen proje ve uygulama sayısı (adet) Açıklama İklim değişikliği ile mücadele üst başlığı altında konumlanan uluslararası fon seçeneklerinden sanayi sektörünün daha etkin bir şekilde yararlanması hedeflenmektedir. S-S.8.2 KOBİ’lerin üretim ve tedarik zincirinin karbonsuzlaştırma çalışmaları için teknik ve finansal destek sağlanması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar KOSGEB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, STB, HMB, 2024-2030 ETKB, ÇSGB, TÜBİTAK, TOBB • • Yürütülen eğitim ve bilgilendirme faaliyeti sayısı (adet) Sağlanan finansal destek miktarı (TL) Açıklama Teknik kapasite geliştirme ve finansa erişimde daha fazla zorluk yaşayabilecek KOBİ’lere yönelik olarak bilgilendirme ve eğitimler, çalıştaylar, uluslararası ve ulusal finansman desteğini kapsayan faaliyetler öngörülmektedir. Diğer taraftan ihtiyaç durumunda büyük ölçekli firmalar için de bu kapsamda destek sağlanması gündeme alınacaktır. 265 S-S.8.3 KOBİ’ler başta olmak üzere, mevcut elektrik motorlarının verimli motorlar ile değişimi için teşvik ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi 266 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar KOSGEB Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB, TOBB, Özel 2024-2030 Sektör Kuruluşları • • • • Kurulan teşvik ve destek mekanizması Çıkarılan enerji etüd raporu sayısı (adet) Kaçınılan emisyon miktarı (ton CO2-eşd) Sağlanan finansal destek miktarı (TL) Açıklama Elektrik motorlarının verim sınıfları, çalışma süreleri, çalışma yükleri, değişken devirli uygulamalarda “inverter” kullanılıp kullanılmadığı kriterlerine göre bir değerlendirme yapılması planlanmaktadır. S-S.8.4 Yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve teknoloji gelişimi projelerinin desteklenmesi amacıyla, yeşil/sürdürülebilirlik etiketli borçlanma araçları ihracının düzenlemeler yoluyla desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri SPK 2024-2030 HMB, STB, ETKB, ÇŞİDB, TB • Hazırlanan Yeşil/Sürdürülebilirlik etiketli borçlanma araçlarını çeşitlendiren düzenleyici çerçeve Açıklama Yeşil/sürdürülebilirlik etiketli borçlanma araçları ihracına ilişkin düzenlemeler ile söz konusu ekosistemin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Mevcut binaların en az yarısının enerji performansı C sınıfı veya üstüne yükseltilecek 2030 yılına kadar tüm mevcut binalar Enerji Kimlik Belgesi alacak BİNALAR İnşaat ekosisteminde dijital dönüşüm sağlanacak Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemleri yaygınlaştırılacak Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) Uygulaması ile çevre dostu tasarım ve yapı malzemelerinin kullanımı yaygınlaştırılacak Strateji B-S.1 Mevcut binalarda enerji verimliliğinin iyileştirilmesi B-S.1.1 Binalara ilişkin kurumlarda var olan veri tabanlarının eşleştirilerek gösterge setlerinin hazırlanması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri İB, TKGM 2024-2025 ÇŞİDB, ETKB, Belediyeler, İl özel idareleri, TÜİK • Hazırlanan gösterge seti Açıklama Kurumlarda var olan binalara ilişkin Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS), Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) ve ilgili veri tabanlarının eşleştirilmesi ve gösterge setinin oluşturulması amaçlanmaktadır. B-S.1.2 Hazırlanan bina gösterge setlerinin Resmi İstatistik Programı kapsamına alınması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar TÜİK Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri İB, TKGM, ÇŞİDB, 2026-2030 ETKB, Belediyeler İl özel idareleri • Resmi İstatistik Programı kapsamında yayımlanan bina istatistikleri Açıklama Kurumlarda var olan binalara ilişkin veri tabanlarına dayalı olarak hazırlanan gösterge setlerine ilişkin bina istatistiklerinin yayınlanması ve düzenli olarak güncellenmesi gerekmektedir. B-S.1.3 Mevcut binaların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alması için yaptırımların geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2030 HMB, ETKB • • 2030 yılına kadar tüm mevcut binaların EKB alması Mevcut binalara ait EKB’lerin en az %50’sinin C sınıfı veya üstü enerji performansına sahip olması Açıklama Türkiye’de yaklaşık 9,5 milyon bina ve 1,4 milyon EKB alan bina sayısı bulunmaktadır. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununda yapılabilecek değişiklikle EKB almayan mevcut binalar ve enerji performansının iyileştirilmesi için yaptırım getirilmesi hedeflenmektedir. 271 272 B-S.1.4 Enerji yöneticisi atamakla yükümlü kamu binalarındaki enerji verimliliği artışının izlenmesi B-S.1.6 Binalarda enerji verimliliği bilinç düzeyinin artırılmasına yönelik farkındalık çalışmalarının yürütülmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 ETKB 2024-2030 Kamu kurumları • Enerji yöneticisi görevlendirmekle yükümlü kamu binalarındaki enerji verimliliği artış oranı (%) Açıklama 2023/15 sayılı Kamu Binalarında Enerji Tasarrufu Genelgesinin bir gereği olarak 2030 yılına kadar 10.000 m2 ve üzeri inşaat alanına sahip kamu binalarının referans tüketimine göre enerji verimliğinin iyileştirilmesi ve izlenmesi hedeflenmektedir. B-S.1.5 Mevcut binalarda enerji verimliliği iyileştirmelerine yönelik teşvik ve destek mekanizmalarının kurulması ve sürdürülebilir şekilde işletilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2030 ETKB, HMB • Enerji verimliliğinde iyileştirme sağlanan bina sayısı (adet) Açıklama Enerji Verimliliği Kanunu’nda yapılan değişiklikle verimlilik artırıcı proje desteklerine bina sektörü de dahil edilmiştir. Bununla birlikte, bina sektörüne yönelik teşviklerin uygulamaya alınması gerekmektedir. Konutlarda düşük faizli ısı yalıtım kredisi hayata geçirilmiştir. Enerji performans sınıfı olan binalara enerji tüketimine bağlı enerji birim fiyatı uygulamalarının hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. MEB, ÇŞİDB, Belediyeler, STK’lar • • • En az 100.000 kişiye verilen eğitim Ülke genelinde farklı iletişim platformlarında yapılan yılda en az 2 bilinçlendirme ve farkındalık çalışması Enerji Verimliliği Bilinç Endeksinin yüksekalt (168-184) seviyeye çıkarılması Açıklama Enerji Verimliliği Stratejik İletişim Planı kapsamında binalara ilişkin bilinçlendirme çalışmalarına devam edilecektir. 2021 yılında enerji verimliliği bilinç endeksi 163,8 olarak ölçülmüştür (0-200). Bu değer orta-üst seviyedde olan bu değerin yüksek-alt seviyeye çıkarılması hedeflenmektedir. Eğitimlerde cinsiyet dengesi gözetilerek farkındalık çalışmalarına devam edilecektir. B-S.1.7 Mevcut kamu binalarına yönelik Enerji Performans Sözleşmelerinin (EPS) yaygınlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2025 ÇŞİDB, HMB • İmzalanan EPS sayısı (adet) Açıklama Enerji Performans Sözleşmesi (EPS), enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projelerinin ilk yatırım maliyetlerinin sonraki yıllarda sağlanacak tasarruflarla geri ödenmesine dayalı bir finansman mekanizması olup yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. 273 Strateji B-S.2 274 Yeni binaların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi B-S.2.1 Mesleki yeterlik kapsamındaki eksik olan işgücüne yönelik ulusal meslek standardı ve ulusal yeterliklerin hazırlanması, güncellenmesi ve hazırlanan ulusal yeterliliklere göre sınav ve belgelendirme faaliyetlerinin yürütülmesi ve yaygınlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar MYK ÇŞİDB, MEB, ETKB, ÇSGB, İŞKUR, YÖK, Üniversiteler, STK’lar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2025-2030 • • • Hazırlanan meslek standardı sayısı (adet) Güncellenen meslek standardı sayısı (adet) Verilen MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sayısı (adet) Açıklama Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sistemlerinin binalarda yaygınlaştırılması için gerekli olan işgücünün faaliyetlerine ve niteliklerine yönelik standartların oluşturulması hedeflenmektedir. B-S.2.2 Tüm yeni yapılacak binaların Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar (NSEB) konseptine uygun olarak yapılmasına yönelik yasal düzenlemenin geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2026 ETKB • Yayımlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği değişikliği Açıklama Yeni yapılacak binalarının enerji verimli bina yaklaşımına göre yapılması hedeflenmektedir. B-S.2.3 TS 825 Standardında yer alan enerji limitlerinin iyileştirilmesi ve ulusal/ uluslararası enerji verimliliği yaklaşımları da gözetilerek güncellenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri TSE 2024-2025 ÇŞİDB, ETKB • Güncellenen TS 825 standardı Açıklama TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları standardı ve yürürlükteki mevzuat AB uygulamaları dikkate alınarak revize edilecektir. Bu minvalde TS 825 Isı Yalıtım Kuralları Standardının net ısıtma enerjisinin yanı sıra soğutma ihtiyacını da dikkate alacak şekilde güncellenmesi ve enerji limitlerinin AB seviyesine getirilmesi için iyileştirilmesi gerekmektedir. Enerji politikaları ve değişen iklim koşullarına göre standardın enerji limitleri güncellenmesi hedeflenmektedir. Strateji B-S.3 Binalarda elektrikli alet, ekipman ve cihazların kullanımında enerji verimliliğinin artırılması B-S.3.1 Yüksek enerji verimliliğine sahip alet, ekipman ve cihazların kullanımı konusunda son kullanıcıların bilinçlendirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2030 ÇŞİDB, TB, STB • • Her yıl yapılan en az 1 adet iletişim kampanyası Enerji Verimliliği Bilinç Endeksinin yüksekalt (168-184) seviyeye çıkarılması Açıklama Yüksek enerji verimliliğine sahip alet, ekipman ve cihazların kullanımı konusunda kapsamda bilinçlendirme çalışmaları yürütülecektir. B-S.3.2 Beyaz eşya ürünlerinin enerji verimliliği ve çevreye duyarlı tasarımı ile ilgili düzenlemelerin AB ile eş zamanlı uygulanacak şekilde uyumlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri STB 2024-2030 ÇŞİDB, ETKB, TB, Beyaz Eşya, Sanayicileri Derneği • Yayımlanan revize mevzuat Açıklama Elektrikli ev aletleri ve ekipmanlarının enerji verimliliği durumunun belirlenmesi ve iyileştirilmesi hedeflenmektedir. 275 Strateji B-S.4 Bölgesel Isıtma ve Soğutma Sistemlerinin Kullanımının Yaygınlaşması ve Desteklenmesi Strateji B-S.5 Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) Uygulaması ile çevre dostu tasarım ve yapı malzemelerinin kullanımının yaygınlaştırılması 276 B-S.4.1 Bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik bilinçlendirme ve teşvik konularında çalışmalar yapılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ETKB ÇŞİDB, İLBANK, Belediyeler Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2025 • • Hazırlanan ön fizibilite raporu Yapılan bilinçlendirme çalışmaları (adet) Açıklama Başta toplu konut bölgeleri olmak üzere bölgesel ısıtma ve soğutma sistemlerin yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. B-S.5.1 Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi (YeS-TR) uygulamasının yaygınlaştırılması ve yapılacak sertifikalı yeni bina ve yerleşme projelerinin teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2025 TÜÇA • YeS-TR sertifikası alan bina sayısı (adet) Açıklama 2022 yılında yayınlanan Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliğinde yeşil sertifika alma isteğe bağlı olarak belirlenmiştir. Bu eylemle YeS-TR alacak binaların desteklenmesi hedeflenmektedir. B-S.4.2 Isı pompası potansiyelinin, atık ısı kaynaklarının ve yenilenebilir enerji kaynaklarının binalardaki enerji talebi ile eşleştirilmesine yönelik haritalandırma çalışmasının yapılması B-S.5.2 Yeni yapılacak kamu binaları için YeS-TR sertifikası alma zorunluluğu getirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ETKB 2024-2025 ÇŞİDB 2024-2030 ÇŞİDB, İB, TOKİ, İLBANK, Belediyeler, Üniversiteler, STK’lar • Oluşturulan CBS tabanlı haritalar Açıklama Binalardaki enerji ihtiyacının enerji verimli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması ile sera gazı emisyonlarında azaltım ve enerji tasarrufu hedeflenmektedir. Toprak kaynaklı ısı pompası potansiyelinin belirlenerek CBS tabanlı haritaların üretilmesi ve haritaya yenilenebilir enerji, atık ısı kaynaklarının entegre edilmesi amaçlanmaktadır. TÜÇA • • Yayımlanan mevzuat Her yıl YeS-TR sertifikası alan kamu bina sayısı (adet) Açıklama Yeni kamu binalarının YeS-TR sertifikası alması hem örnek oluşturması hem de deneyimlerin paylaşılması için bir fırsat niteliğindedir. 277 Strateji B-S.6 İnşaat ekosisteminde dijital dönüşümün sağlanmasında Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) araçlarının kullanımının sağlanması, yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi 278 B-S.6.1 Sürdürülebilir, enerji verimli ve karbon salımı düşük yapıların tasarım, yapım ve işletme süreçlerinde Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) araçlarının kullanımının yaygınlaştırılması, yerli BIM yazılımlarının geliştirilmesi ve teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ÇŞİDB ETKB, ÇSGB, İŞKUR, MYK, Üniversiteler, Belediyeler, TOBB, Özel sektör kuruluşları, STK’lar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2028 • • • • Yayımlanan mevzuat En az 1000 meslek elemanına verilen eğitim Düzenlenen seminer ve çalıştay sayısı (adet) Geliştirilen yerli BIM yazılımları (adet) Açıklama Binaların yaşam döngüsü içinde özellikle tasarım, inşaat ve işletme aşamalarında Yapı Bilgi Modellemesine (BIM) dayalı dijital araçların kullanılmasına yönelik teknolojik altyapının geliştirilmesi, ulusal mevzuatın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) metodolojilerine uyumlanması, teknik personele katılımda cinsiyet dengesi gözetilerek eğitimler verilmesi ve inşaat sektörünün dijital dönüşümün desteklenmesi hedeflenmektedir. B-S.6.2 Sürdürülebilir ve performans odaklı yapılı çevrenin inşasında, yapı malzemelerine ait bilgi yüklü akıllı nesnelerin üretilmesi, kullanımı ve küresel BIM ekosistemine adapte edilmesinin sağlanması ve teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB 2024-2028 STB, STK’lar, Özel Sektör Kuruluşları • • Üretilen akıllı nesne sayısı (adet) Kurulan Ulusal BIM Kütüphanesi Açıklama Bilgi yüklü dijital yapı malzemelerinin entegre edildiği BIM tabanlı projelerin üretilmesi, böylelikle sürdürülebilir ve performans odaklı yapıların inşa edilmesi için gerekli ortamın sağlanması, yaygınlaştırılması ve küresel entegrasyonunun sağlanması hedeflenmektedir. Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren hat ağı genişletilecek Toplu taşıma sistemleri teşvik edilecek ve verimliliği artırılacak ULAŞTIRMA Ulaştırmada sürdürülebilir/temiz enerji kaynakları kullanılacak Ulaştırma sistemlerinde elektrifikasyon yaygınlaştırılacak Ulaştırmada mikromobilite yaygınlaştırılacak Strateji U-S.1 Strateji U-S.1 Deniz/Demiryoluna modal kayma sağlanması 283 Demiryoluna modal kaymanın sağlanması U-S.1.1 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren ağının genişletilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar UAB, TCDD Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UHDGM, AYGM, 2024-2030 TCDD Taşımacılık A.Ş., DHMİ, SHGM, Lojistik Koordinasyon Kurulu • • • • • • Hızlı Tren hat kullanımlarındaki artış (yolcu ve yolcu-km) Yüksek Hızlı Tren hat kullanımlarındaki artış (yolcu ve yolcu-km) Demiryolu yolcu taşımasının toplam karayolu+demiryolu yolcu taşıması payındaki artış oranı(%) Demiryolu yolcu taşımasının toplam havayolu+demiryolu yolcu taşıması payındaki artış oranı(%) Hızlı Tren Hat uzunluklarındaki artış (km) Yüksek Hızlı Tren Hat uzunluklarındaki artış (km) Açıklama Karayolundan ve havayolundan demiryoluna kayma sağlanması amaçlanmaktadır. U-S.1.2 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda demiryolu yük taşımacılığının geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB 2024-2030 TCDD, TCDD Taşımacılık A.Ş., Demiryolu Taşımacılığı yapan Özel Sektör Kuruluşları • • • • Hat uzunluklarındaki artış (km) Hızlı Tren hatlarındaki yük taşımacılığı artış miktarı (ton ve ton-km) Tüm demiryolu hatlarındaki yük taşımacılığı artış miktarı (ton ve ton-km) Demiryolu yük taşımasının demiryolukarayolu toplam taşıma payındaki artış oranı (%) Açıklama Karayolundan ve havayolundan demiryoluna kayma sağlanması amaçlanmaktadır. U-S.1.3 Kentsel raylı sistemlerle demiryolu yolcu taşımacılığının geliştirilmesi 284 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB, Belediyeler TCDD, TCDD Taşımacılık A.Ş., AYGM 2024-2030 • • • • • Lastik tekerlekli ulaşım (özel araç ve toplu taşıma) kullanımından kent içi raylı sistem yolcu taşımacılığına kayma oranı (taşıt-km) Kentsel Raylı Sistem hat uzunluklarındaki artış (km), Kent içi raylı sistem-ana demiryolu üzerinde yapılan banliyö işletmeciliği arasındaki bağlantısı olan hat sayısındaki artış (adet) Kentsel Raylı Sistem kullanımındaki artış (yolcu ve yolcu-km) Banliyö işletmeciliği yapılan hatlarından kentsel toplu taşıma sistemlerine yapılan transfer sayısı (yolcu sayısı) Denizyoluna modal kaymanın sağlanması U-S.1.5 Şehirlerarası denizyolu yolcu taşımacılığının desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB 2024-2030 Belediyeler Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar UAB ÇŞİDB, TCDD, İLBANK, Belediyeler Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2030 • • • Ayrılan kaynak miktarındaki artış (TL) Hazırlanan Kentsel Raylı Sistem bağlantı/ aktarma fizibilite proje sayısı (adet) Yeni Kentsel Raylı Sistem bağlantı/aktarma proje sayısı (adet) Açıklama Destekler, hem fizibilite calışmalarını hem de uygulama projeleri için verilecek hibe, finansman, kredi kolaylığı, vb. araçları kapsayabilir. Verilen yıllık destek ve teşvik miktarı (TL) Açıklama Şehirlerarası vapur işletmesi olan Belediyeler de paydaş olacaktır. U-S.1.6 Kıyı şehirlerinde şehir içi denizyolu yolcu taşımacılığı ve altyapının geliştirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB, Belediyeler - 2024-2030 Açıklama Yolcu taşımacılığında kentsel raylı sistemlere kayma sağlanması amaçlanmaktadır. Banliyö taşımacılığı ve şehir içi raylı sistemler Kentsel Raylı Sistem içerisinde ele alınmaktadır. U-S.1.4 Kentsel Raylı Sistem taşımacılığında modlar arası entegrasyonun artırılması için destek sağlanması • • • Şehir içi denizyolu servis sayısındaki artış (sefer sayısı) Şehir içi denizyolu kullanıcı sayısındaki artış (yolcu, yolcu-km) Açıklama Kıyı şehirleri içinde denizyolu taşımacılığı ile yolcu taşınmasının desteklenmesi ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. U-S.1.7 Denizyolu yük taşımacılığı ve altyapısının desteklenmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB 2024-2030 HMB, Belediyeler • • Denizyolu yük taşımacılığındaki artış (ton ve ton-mil) Kabotaj taşımacılığı için verilen teşvik miktarındaki artış (TL) Açıklama Denizyolu yük taşımacılığının desteklenmesi ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. 285 İntermodal yük taşımacılığın güçlendirilmesi 286 Strateji U-S.2 Ulaştırma Sektöründe Verimliliğin Artırılması U-S.1.8 Demiryollarının, liman, organize sanayi bölgesi, lojistik merkez, fabrika ve maden sahası gibi yük merkezleri ile bağlantılarının geliştirilmesi Toplu taşıma sistemlerinin teşvik edilmesi ve verimliliğin artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri U-S.2.1 Kentsel planlamada toplu taşıma odaklı uygulamaların yaygınlaştırılması UAB 2024-2030 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler 2024-2030 TCDD, STB • • • Organize Sanayi Bölgesi, liman vb. bölgelere hizmet veren demiryolu hat sayısı artışı (adet); bu hatlardaki taşımacılık artışı (ton ve ton-km); Demiryolu bağlantısı olan tesislerin, lojistik merkezlerin ve OSB’lerin artış oranı (%) Demiryolu yük taşımasının demiryolukarayolu toplam taşıma payındaki artış oranı (%) ÇŞİDB, UAB • • • Açıklama Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile eşgüdüm içerisinde demiryollarının, liman, organize sanayi bölgesi, lojistik merkez, fabrika ve maden sahalarına hizmet ağının geliştirilmesi amaçlanmaktadır. U-S.1.9 Yük taşımacılığında demiryolu ve denizyolu bağlantılı intermodal ve kombine taşımacılığın teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri UAB 2024-2030 - • • Taşınan konteyner miktarındaki artış (TEU) Taşınan araç sayısındaki artış (adet) Açıklama Demiryolu ve denizyolu bağlantılı intermodal ve kombine yük taşımacılığın teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. • • Yayımlanan toplu taşıma odaklı kentsel planlama mevzuat ve yol haritası; Yayımlanan park-et devam-et sistemleri için tasarım, işletim ve teşvik konusunda mevzuat/ kılavuzlar Yayımlanan mikromobilite ve yaya hizmet seviyesi mevzuat/politika belgeleri Hazırlanan Kentsel Ulaşım Talep Analiz Bölge (KUTAB) harita sayısı (adet) Kentsel Ulaşım Talep Analiz Bölgeleri ana durakları etrafındaki yoğunluk ve arazi kullanımındaki çeşitliliğne bağlı olarak ticari, eğitim, vb. birimlerdeki artış(adet) Açıklama Toplu Taşıma Odaklı Kentsel Planlama, toplu taşıma ile 15-20 dakikalık erişim mesafesinde temel ihtiyaçların (eğitim, sağlık, iş, vb.) hizmetlerin verildiği “kentsel Ulaşım Talep Analiz Bölgelerinin (KUTAB) kurulması olarak özetlenebilir. U-S.2.2 Toplu taşıma kullanımını teşvik edecek ücret toplama/ücretlendirme imkanı tanıyan akıllı kart sistemlerinin yaygınlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler, UAB ÇŞİDB, ASHB, PTT, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ilgili kurum ve kuruluşları 2024-2030 • • Ulusal ölçekte uygulamaya alınan toplu taşımada kullanılabilecek ulusal akıllı kart ve/veya mobil sistemi Toplu ve ara toplu taşımada akıllı kart kullanımında artış (yolcu) Açıklama Cinsiyet, yaş, engellilik ve sosyal eşitlik/adalet konusunda destek yaratılacaktır. Türkiye Kart projesi ile eşgüdüm sağlanacaktır. 287 U-S.2.3 Toplu taşıma sistemlerinin birbiriyle ve diğer kentsel lastik tekerlekli ulaşım modları ile entegre edilmesi 288 Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Belediyeler ÇŞİDB, UAB, TCDD, TCDD Taşımacılık A.Ş., UDHAM Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2030 • • • • • • Toplu taşıma ile diğer türler arasında aktarma yapılacak durak sayısındaki artış (adet) Akıllı kart sistemlerine dahil olan ulaşım hizmet/modlarındaki artış (adet) Türler arası transfer sayısındaki artış (adet) Toplu-taşıma durakları etrafında kurulan park-et devam-et sistem kapasitesindeki ve kullanımındaki artış (araç sayısı) Özel araç kullanımından toplu taşımaya kayma miktarı (yolcu ve taşıt-km) Güvenli bisiklet park kapasitesindeki artış (park yeri sayısı) Açıklama Akıllı kart alanındaki gelişmeler ile eşgüdüm sağlanacaktır. Merkezi yönetim tarafından Belediyelere uygulama için teknik ve eğitim desteği sağlanacaktır. U-S.2.4 Toplu taşıma durakları etrafında mikromobilite/yürüme seçeneklerinin güçlendirilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler 2024-2030 ÇŞİDB, UAB • • • • Toplu taşıma ile aktarmalı paylaşımlı mikromobilite sistemlerinin kullanımındaki artış (yolcu, yolcu-km) Toplu taşıma durakları etrafındaki bisiklet yolu uzunluklarında (km) ve kullanımındaki artış (yolcu-km) Yaya hizmet seviyesi artışı (yaya sayısı) Hazırlanan kentsel mikromobilite yol haritası Açıklama Toplu taşımaya erişimin (ilk- ve son-km olarak) güçlendirilmesi için durakların erişilebilirlik standartlarına uygunluğunun sağlanması, bisiklet yollarının yapılması, bisiklet ve e-skuter gibi mikromobilite araçları için altyapı ve paylaşım sistemlerinin desteklenmesi sağlanacaktır. U-S.2.5 Özel araç kullanımından lastik tekerlekli toplu taşımaya geçişin artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler 2024-2030 ÇŞİDB, UAB • • • Kent içi lastik tekerlekli toplu taşıma hat ve frekanslarındaki artış (adet); Lastik tekerlekli toplu taşıma hat kullanımlarındaki artış (yolcu ve yolcu-km), Özel araç kullanımından lastik tekerlekli toplu taşımaya kayma miktarı (yolcu, yolcukm) Açıklama Cinsiyet, yaş ve sosyal eşitlik/adalet konusunda destek yaratılacaktır; Toplu taşıma sistem parçalarının (araç, durak, vb.) hareket kısıtlılığı olan kişiler (engelli, yaşlı, hamile, çocuklu bireyler vb.) için erişilebilirlik standartlarına uygunluğu sağlanacaktır. U-S.2.6 Toplu taşıma hizmetlerinin ulaşım talep ve erişebilirlik standartlarına göre planlanmasıı Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler 2024-2030 UAB, ÇŞİDB, ASHB, Üniversiteler • • • Yayımlanan toplu taşıma hizmet planlama kılavuzu Toplu taşıma doluluk oranlarındaki artış (%), Yolcu-km başına emisyon değerlerindeki düşüş (tCO2-eşd/yolcu-km) Açıklama Toplu taşıma hizmetlerinin kapsayıcılığının sağlanması amacıyla erişebilirlik standartlarının uygulanması bir zorunluluktur. Optimize toplu taşıma için Akıllı Ulaşım Sistemleri uygulaması TÜBİTAK güdümlü projelerle geliştirilecek; üniversitelerde araştırma merkezleri desteklenecektir. 289 290 Özel ve paylaşımlı ulaşımın verimli hale getirilmesi U-S.2.9 Özel araç kullanımı kaynaklı trafik akış ve sıkışıklığının sebep olduğu emisyonların azaltılması U-S.2.7 Kentsel ulaşımda güvenli mikromobilite ulaşımın artırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar ÇŞİDB 2024-2030 UAB, ÇŞİDB, Belediyeler İLBANK, TÜÇA Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri 2024-2027 • • • Yayımlanan entegre mikromobilite hareketlilik plan hazırlama mevzuatı Bisiklet, e-skuter gibi mikromobilite ulaşım modları için bilinçlendirme çalışma sayısı (adet, kampanya sayısı, ulaşılan kişi sayısı) Trafikten ayrılmış bisiklet yolu uzunluğu (km) Açıklama Mikromobilite modları tanımlanmalı; kentsel planlarda öncelikleri ve entegrasyonu konusunda mevzuat geliştirilecektir. Mevcut ve yeni açılacak yollardaki bisiklet şeritleri farklı yol haritaları ile ele alınacaktır. U-S.2.8 Lastik tekerlekli paylaşımlı/talep güdümlü taşımacılığın teşvik edilmesi Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Belediyeler 2024-2030 UAB, HMB, ÇŞİDB, ASHB • • • Yayımlanan paylaşımlı araç/talep güdümlü taşımacılık için mevzuat ve yol haritası Paylaşımlı taşımacılık hizmeti veren kuruluş sayısındaki artış (adet) Paylaşımlı taşımacılık kullanımındaki artış (yolcu, yolcu-km) Açıklama Cinsiyet, yaş, engellilik ve sosyal eşitlik/adalet konusunda destek yaratılacaktır; Toplu taşıma hat elemanlarının (araç, durak, vb) hareket kısıtlılığı olan kişiler (engelli, yaşlı, hamile, çocuklu bireyler vb.) için erişilebilirlik standartlarına uygunluğu sağlanacaktır. HMB, UAB, KGM, Belediyeler, AUS Türkiye Derneği • • • • • • • Yayımlanan, emisyon azaltımı için kentsel trafik yönetimi mevzuatı ve yol haritası Yayımlanan Karayolu Taşımacılığı Emisyon Azaltımı için Akıllı Ulaşım sistemleri mevzuatı Akıllı ulaşım sistemleri koridorlarında sıkışıklık azalma miktarı (gecikme süreleri) Kent merkezlerindeki sıkışıklık azalma miktarı (gecikme süreleri) Kent merkezlerinde ve yaya öncelikle bölgelerde 30 km/sa hız sınırı denetim koridorlarındaki artış miktarı (km) Kentsel bölgelerde 50 km/sa üzerinde işletilen yollardaki emisyon miktarlarında azalma (t CO2 / km) Şehirlerarası yollarda 90 km/sa üzerinde işletilen yollarda emisyon miktarlarında azalma (t CO2-eşd /km) Açıklama Trafik sıkışıklığı tanımı ve ölçütü geliştirilmeli; sıkışıklık görülen bölgelerde akışkanlığı sağlayacak Akıllı Ulaşım Sistemleri uygulamaları ile emisyon azaltımı sağlanabilir. Kent merkezi/cazibe noktalarında sıkışıklık ücretlendirilmesine geçilecektir. Mevcut motor teknolojilerinin emisyonun en az olduğu hız aralığında (30 km/sa-80 km/sa) dışındaki hızlarda emisyon üretimi artmakta olduğundan; kentsel ulaşımda özel için 50 km/sa hızın üstüne çıkılması toplu taşımaya karşı büyük zaman kazancı yaratmaktadır. Ancak 50 km/sa üzerindeki motorlu araç hızları trafik güvenliği sebebiyle mikromobiliteyi olumsuz etkilemektedir. 291 292 Yeni nesil, düşük ya da sıfır emisyonlu araçların kullanımının teşvik edilmesi Yük taşımacılığının verimli hale getirilmesi U-S.2.10 Kamu araç filolarında düşük/sıfır emisyonlu araçların teşvik edilmesi U-S.2.12 Ulusal karayolu yük taşımacılığı emisyon azaltımı yol haritasının hazırlanması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri Tüm Kamu Kurumları 2024-2030 UAB 2024-2030 HMB • Düşük ya da sıfır emisyonlu araç sayısı artışı (adet); kullanımındaki artış (taşıt-km) Açıklama Kamusal (belediye otobüsleri, kurum araçları, vb.) filolarının taşıt-km değerleri özel araçlara kıyasla çok fazla olduğundan öncelikli olarak bu araçların düşük/sıfır emisyonlu araçlarla değiştirilmesi amaçlanmaktadır. U-S.2.11 Kent merkezlerinde ve cazibe noktalarında düşük/sıfır emisyonlu araçların kullanımının yaygınlaştırılması Sorumlu Kurum İlgili Kurumlar Belediyeler Uygulama Dönemi İzleme Göstergeleri ÇŞİDB, STB, 2024-2030 ETKB, UAB, EPDK • • • Yayımlanan “Kent Merkezleri Düşük Emisyon Bölgeleri” yol haritası Kent merkezlerinde düşük/sıfır emisyonlu araçlar için ayrılan/öncelikli tahsis edilen park yeri kapasitesindeki artış (adet) Kent merkezlerindeki Elektrikli Araç şarj istasyon sayısındaki artış (adet) Açıklama Kent merkezlerindeki ve yaya öncelikli bölgelerde sağlık kazanımları için düşük/sıfır emisyonlu araçlar kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. STB, ETKB • • Yayımlanan Ulusal Karay