Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
10 pages
1 file
TARİH ARAŞTIRMALARI-I , 2022
Vakıf kurmanın en önemli amacı, sürekli olarak sadaka verebilme isteğidir. Bu istekten kaynaklanan ve git gide değişen şartlar üzerine sadaka için mal vakfederek sadaka vermeyi devamlı hale getirmek hedeflenmiştir. Bu amaçla Osmanlı’da kurulan vakıflar, hukuki temeller üzerine kurulmuş ve sürekli olarak devlet denetimine tabi tutularak uzun ömürlü müesseseler olmayı başarmıştır. Vakıflar sayesinde devletlerin gelişmesi sürmüş, toplumların refahı artmış, israf engellenmeye çalışılmıştır. Bu müesseselerinin resmi belgesi olan vakfiyeler, tarih araştırmaları için önemli bilgiler içeren kıymetli belgeler olmuştur. Bazen diğer kaynaklarda olmayan bilgilere buralarda ulaşmak mümkün olmaktadır. Vakfiye, vakfeden tarafından (vâkıf) oluşturulan ve kadı tarafından tescil edilen hukuki bir belgedir. Geçmişten günümüze kadar var olan vakıfların çalışma düzenleri taş, deri, kâğıt gibi şeylere yazılmıştır. “Vakıf kütükleri, tapu tahrir defterleri ve şer‘iye sicillerinde yer alan sûretlerin dışında vakfiyeler rulo yahut kitap şeklinde kaleme alınmıştır. Asıl vakfiyenin tanzim ve tescilinden birkaç yıl sonra taşa, mermere veya kayalara kazılarak yazılmıştır.” Vakfiyeler, Arapça olarak yazılmaya başlamış; Selçuklular gibi Arap olmayan Müslüman milletler de genellikle teamüllere uymuştur. İlk Türkçe vakfiye, Anadolu’da Germiyanoğulları dönemine ait olup 1428 tarihinde yazılmıştır. Bu metinler sayesinde dönemin sosyo-ekonomik, siyasi ve kültürel hayatıyla ilgili malumat sahibi olunmaktadır. Defter şeklinde metinler olduğu gibi varaka halinde de olabilmektedir. Giriş bölümünde, Allah’a şükür; Peygamber’e (SAV) salat ve selam ile ayet ve hadisler de bulunur. Dua bölümü, dua ve beddua olarak ayırılmıştır. Son bölümde olan beddua, vakfın bekası için manevi bir tehdit maiyetindedir. Üç bölümden oluşan bu belgelerde özellikle şu hususlar yer alır: Vakfedilecek şeylerin neler olduğu ve bu malların nasıl idare edileceği, gelirlerin kimlere ve nasıl kullanılacağı, vakfın nasıl yönetileceği, şuhûdul halin mührü ve kadının hükmü. İslam devletlerinin inkişafında etkili olan vakıf müessesesi, sadece Müslüman ülkelerini değil; birçok açıdan neredeyse tüm dünyayı etkilemiştir. 19. asra gelindiğinde İslam ülkelerini işgal eden Batılı devletler, emperyalist politikalarını rahatça uygulayabilmek adına, engel olarak gördükleri vakıf yapılarına karşı olumsuz görüşler beyan etmiş ve bu kurumlardan kurtulmanın yollarını aramıştır. Vakıfların, ekonomiye ve topluma zarar verdiği düşüncesini yaymışlardır. Oysa bu önyargılar tam olarak incelenememiş olan arşiv belgeleriyle desteklendiğinde, aslında Avrupalıların da yakındığı ve çekindiği kadar İslam âlemine getirisi olmuştur
Rağbet, 2012
Tarihin en uzun ömürlü ve devrinin en güçlü devletlerinden biri olan Osmanlı Devleti’nin bu özelliklerini sadece sahip olduğu askerî güce bağlamak yanıltıcı olabilir. Zira fetihler için güçlü bir askerî yapı gerekli olmakla birlikte alınan topraklarda kalıcı olmayı sadece silahların gücüyle sağlamak mümkün değildir. Bir yerde asırlarca kalabilmenin yolu silahlı gücün yanı sıra güçlü bir idarî ve sosyal teşkilatın tesisinden geçmektedir. Vakıf teşkilâtı Osmanlı Devleti’nin yabancı topraklarda kalıcılığını sağlayan en önemli faktörlerden biri olmuştur. Devletten bağımsız ve etkinlik sahası tamamen insan ve topluma karşılıksız hizmet olan bu kurum Osmanlı Medeniyetinin şefkatli eli olmuştur. Osmanlılar’ın hâkim olduğu topraklardan bu şefkatli elin sıcaklığını hissetmeyen bir yerleşim yeri neredeyse yok gibidir denilebilir. Bu çalışma, vakıf kurumunun ülke çapında ifa ettiği büyük hizmeti küçük bir Osmanlı kasabası ölçeğinde ele almaktadır.
KONYA VAKIFLARI, 2021
One of the institutions of Turkish history is waqf. They served a function in the social, cultural and economic life of Turkish history and they have also contributed to the religious, judicial and social aspects of life. If one man donates some or all of his moveable and real properties in the name of Allah for requirements of people, that is called as waqf in Islam. The waqf institution has carried out its its existence from past to present under various names as it contributes to the religious, social, economic, judicial and cultural aspects of human life. The conception of helping and solidarity is existed on the basis of waqf. In this study, 565 waqfs are analyzed based on the sources of archival records of General Directorate of Foundations of Turkey, Konya Şer'iye registry and the catalogue of waqfs in the Ottoman Archives at the Turkish Presidency. We have underlined the following subjects in our study: the characteristics and social status of the founders of these waqfs, the current status of the moveable and real properties that were donated, the conditions of the waqfs, their managers and their contributions for religious and social life.
2020
Dünyevi ve uhrevi anlamda yapıcı ve kalıcı olmanın en belirgin karşılıklarından biri olan vakıf kurumu, dinî-manevi olduğu kadar aynı zamanda sosyal ve ekonomik hayatın da merkezî bir gündemi olarak karşımıza çıkar. Özellikle de Osmanlı tecrübesinde her bakımdan kurumsallaştığını gördüğümüz birtakım vakıf örnekleri, gündelik hayatla daima iç içe ve doğrudan bir ilişki hâlinde faaliyetlerini sürdürmüş ve kimi zaman bir aşevi, kimi zaman bir eğitim ya da sağlık müessesesi, kimi zamansa bir finans kurumu hüviyetiyle bölge halkının ihtiyaçlarına bir karşılık olmuştur. Bu çalışma, Osmanlı’nın yapıcı ve kalıcı olmak üzere Rumeli’de, daha özel olarak bugünkü Bulgaristan sınırları içerisinde imar ve ihya ettiği çeşitli vakıflar ölçeğinde, bölgeye ve bölge halkına verilen katkı ve hizmetleri merceğe alan akademik araştırmalardan oluşmaktadır. İktisat tarihi, kültür ve tasavvuf tarihi ile mimarlık olmak üzere çeşitli disiplinlere mensup uzmanlarca kaleme alınan bu tetkikler, klasik dönem dahilinde mevcut sosyal ve ekonomik imkanların nasıl işletildiği ve bu doğrultuda insan unsuruna nasıl hizmet sağlandığını yakından görmemize olanak tanıyacaktır. Editörler: Ahmet Kala - İsmail Güleç - Ömer Said Güler İstanbul: Vakıf Araştırmaları Merkezi, 2020.
ADAM AKADEMİ, 2017
Osmanlı Devleti XIV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Balkanlarda fetihler yapmaya başlamıştır. Fetihlerin akabinde takip ettiği iskân politikasıyla birlikte stratejiler geliştirmiştir. Bu çerçevede devlet, fetih sonrasında burasının içerisinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve kültürel şartları kendi idarî yapısına uygun hale getirebilmek için pragmatik bir politika takip etmiştir. Balkanlarda tesis ettiği yapıyı güçlendirmek için birçok enstrüman kullanmıştır. Vakıf müessesesi de bunların en önemlilerinden birisi olmuştur. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin önem verdiği bölgelerden Kosova’nın önemli bir şehri olan Prizren seçilmiştir. Uzun bir dönem boyunca Rumeli Beylerbeyliği’nin merkezi olan şehrin Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’ya açılma düşüncesinde önemli bir rol oynadığı düşünülürse yapılan seçimin ne denli haklı olduğu anlaşılacaktır. Şehrin gelişmesini sürekli destekleyen Osmanlı devlet adamları ve vakıf kuran hayırseverler, kurdukları vakıflarla Prizren’de sağlam bir yapı oluşturmaya çalışmışlardır. Bu vakıflar arasında para vakıfları da önemli bir yere sahip olup, bölgenin imar ve ihyasına, hayrın ve hayratın sürekliliğine katkı sağlamıştır. Bu çalışmada Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Kültür Tescil Dairesi Başkanlığı Arşivi’nde bulunan Prizren’e ait para vakıfları ele alınmış, genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
KVKD, 280 sayfa ve 176 hüküm barındıran defter içerisinde çok sayıda vakfiye sureti ile vakıflar hakkında bilgi bulunmaktadır. Kısaltması KVKD olup bu çalışmada sayfa ve hüküm numarası verilerek kaynak olarak kullanılmıştır. 11 VKD, 172 sayfa ve 196 hükümden oluşmakta ve kısaca VKD olarak kodlanmıştır. 12 KKVD, 319 sayfa ve 163 hüküm içeren defter KKVD olarak kodlanmış olup çok sayıda vakfiye sureti ile vakıf bilgileri içermektedir. 13 Atik Emirname Kaydı, 240 sayfa 362 hükümden oluşan defterin kısaltması kullanılmamıştır. 14 TVD, Vakıflar İdaresi Arşivinde 8 cilt halinde bulunan defterler İngiliz döneminde Hasan Behçet tarafından Kıbrıs Şer'iyye Sicilleri ile Vakıf Defterlerinin taranması sonucunda ortaya çıkartılmış vakfiyelerin okunuşlarını içermektedir. Fakat bu defterler yazılarının kötü olmasının yanında hatalı okumalar da içermektedir. Kullanırken vakfiyelerin orijinal nüshaları ile karşılaştırılması önem arz etmektedir. Zikredilen nedenlerden dolayı tarafımızca fazla kullanılmamakla birlikte çalışmanın gerekli yerlerinde problemlere dikkat çekilmiştir. TVD kısaltması ile kodlanmıştır. 15 İDVD, Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi arşivinde bulunan özetlerinden anlaşıldığı kadarıyla 166 sayfa ve 81 hükümden oluşan defterin gerek Osmanlıcası gerekse transkripsiyonu araştırmacılara açık değildir. İDVD olarak kodlanan defter, içerisinde İngiliz dönemi vakıf kayıtları yanında Lala Mustafa Paşa, Cafer Paşa vd. vâkıflara ait vakfiye kayıtlarını barındırmaktadır. Giriş Kıbrıs vakıfları ile ilgili bünyesinde bulunan çok sayıdaki belgenin kullanıldığı diğer bir arşiv, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi'dir. Buradaki vakıf muhasebe kayıtları ile mühimme defterleri Kıbrıs vakıfları hakkında önemli bilgiler içermektedir. Konular hakkında Kıbrıs arşivlerinde oluşan belge sıkıntısında buradaki kaynaklardan istifade edilmiş ve esere bir bütünlük kazandırılmaya çalışılmıştır. Mezkûr kurum tarafından transkripsiyonu yapılıp yayımlanan 12 Numaralı Mühimme Defteri, Kıbrıs'ın fetih hazırlıkları, fetih süreci ve sonrası için önemli bilgiler içermektedir. 16 Kıbrıs'ta kurulmuş olan vakıflardan Haremeyn vakıfları dışındakilerde Evkaf Nezareti'nin kuruluş tarihi olan 1826 yılına kadar vakıflara ait muhasebe kayıtlarının düzenli tutulmadığı görülmektedir. Bunun nedeni muhtemelen mütevelliler tarafından takip edilen bu belge ve verilerin mezkûr kişiler tarafından ya tutulmamış ya da muhafaza edilmemiş olmasıdır. Kadı tarafından sicillere kaydı yapılan bazı vakıflara ait muhasebeler dışında kayıt bulunmamaktadır. Evkaf Nezareti'nin ada üzerinde faaliyetlerine başlamasından sonraki kayıtların tutulduğu arşivlerdeki belgelerden takip edilebilmektedir. B. Arşiv Dışı Kaynaklar Arşiv dışı kaynaklar, gerek arşivlerdeki kaynaklara dayalı yapılan tez, makale, proje gerekse seyahat, anı, tanıtım eserlerinden oluşmaktadır. Kıbrıs vakıfları hakkında toplu olarak hazırlanmış ilk önemli eser Mustafa Haşim Altan tarafından iki cilt halinde hazırlanan Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi isimli çalışmadır. 17 Mezkûr çalışma bu alandaki ilk kapsayıcı eser olup çok sayıda araştırmacı tarafından da kaynak olarak kullanılmakla birlikte bir sistem dâhilinde yazılmamıştır. Müellif, Kıbrıs vakıfları ile ilgili her türlü vakfiye, berat, muhasebe kaydı gibi belgeleri karışık olarak transkribe ederek ve bazı bilgiler ekleyerek yayımlamıştır. Kaynakçada özellikle Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi'nde olduğunu iddia ettiği belgelere ulaşılamamıştır.
BALKANLARDA VAKIF MÜESSESESİNİN ULUSLARARASI SEMPOZYUM BİLDİRİLERİ , 2021
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
یادداشتی در بارهٔ ریشهشناسی اسطورهٔ «ابراهیم» و بازتاب آن در قرآن, 2024
White Paper, 2017
European Journal of Gastroenterology & Hepatology, 2007
International public history, 2024
Near and Middle Eastern Studies at the Institute for Advanced Study, Princeton: 1935–2018, 2018
Jurnal Inter Kom, 2023
Problems and Perspectives in Management, 2019
Chemical Communications, 2012
Fertility and Sterility, 2002
Acta crystallographica. Section C, Crystal structure communications, 2007
AGH Drilling, Oil, Gas
The Washington Quarterly, 2002
Stomatologija, 2007
Proceedings of the 5th ASEAN Conference on Psychology, Counselling, and Humanities (ACPCH 2019), 2020
Advances in Enginering Education
European clinical respiratory journal, 2016