Harun

İbrani peygamber ve din büyüğü

Harun (İbraniceאַהֲרֹן‎, romanize: ’Ahărōn; Arapçaهارون, romanizeHaārũn), Musa'nın ağabeyi olan Yahudi kâhin ve din büyüğü.


Hārūn[1]
Arapçaهارون
Aaron
İslamik kaligrafide Harun'un adı
Yerine geldiğiMusa
Yerine gelenKaleb
AkrabaMusa (erkek kardeşi)
Yūkābid (annesi)
Miriam (kız kardeşi)

Tevrat'a göre Harun'un hayatından kesitler

değiştir

Peygamber atanması ve Firavunla mücadele

değiştir

RAB Musa'ya "Ağabeyin Harun var ya!", "Bilirim, o iyi konuşur. "Bak, seni firavuna karşı Tanrı gibi yaptım" dedi, "Ağabeyin Harun senin peygamberin olacak. (Mısır'dan Çıkış) Harun değneğini Firavunla görevlilerinin önüne attı. Her biri değneğini attı, değnekler yılan oldu. Ancak Harun'un değneği onların değneklerini yuttu. Harun Firavunla görevlilerin gözü önünde değneğini kaldırıp ırmağın sularına vurdu. Bütün sular kana dönüştü. İnsanlarda ve hayvanlarda irinli çıbanlar çıktı. Mısır'da yerin bütün tozu sivrisineğe dönüştü. Böylece Harun elini Mısır'ın suları üzerine uzattı; kurbağalar çıkıp Mısır'ı kapladı. Firavun Musa'yla Harun'u çağırtıp, "RAB'be dua edin, benim ve halkımın üzerinden kurbağaları uzaklaştırsın" dedi, "O zaman halkınızı salıvereceğim."

Ancak Firavun ülkenin rahatladığını görünce, inatçılık etti. Büyücüler Firavuna, "Bu işte Tanrı'nın parmağı var." dediler. Firavun "Kalkın!" dedi, "Siz ve İsrailliler halkımın arasından çıkıp gidin, istediğiniz gibi RAB'be tapın. (Çıkış)

Çölde yaşananlar

değiştir

Harun'un kız kardeşi Peygamber Miryam tefini eline aldı, bütün kadınlar teflerle, oynayarak onu izlediler. Çölde hepsi Musa'yla Harun'a yakınmaya başladı. Musa Harun'a, "Bütün İsrail topluluğuna söyle, RAB'bin huzuruna gelsinler" dedi, "Çünkü RAB söylendiklerini duydu." RAB, "Aşağı inip Harun'u getir" dedi, "Ama kâhinlerle halk huzuruma gelmek için sınırı geçmesinler. Yoksa onları şiddetle cezalandırırım. (Çıkış: 15-19)

Kâhinliği

değiştir

Harun'un oğullarına mintanlar, kuşaklar, görkem ve saygınlık kazandıracak başlıklar yap. Bu giysileri ağabeyin Harun'a ve oğullarına giydir; sonra bana kâhinlik etmeleri için onları meshedip ata ve kutsal kıl. "Bir boğa ile iki kusursuz koç al. Koçu sen kes. Sunağın üzerindeki kanı ve mesh yağını Harun'la oğullarının ve giysilerinin üzerine serp. Böylece Harun'la oğulları ve giysileri kutsal kılınmış olacak. Harun'la oğullarının atanması için kesilen koçun sallanmış olan döşüyle bağış olarak sunulan budunu bana ayır". (Çıkış 29)

Kâhinlik kuralları

değiştir
  • RAB'bin huzuruna yaklaştıkları için ölen Harun'un iki oğlunun ölümünden sonra RAB Musa'ya şöyle dedi: "Ağabeyin Harun'a de ki, perdenin arkasındaki En Kutsal Yer'e ikide bir girmesin, Antlaşma Sandığı'nın üzerindeki Bağışlanma Kapağı'na yaklaşmasın. Yoksa ölür. Çünkü ben kapağın üstünde, bulut içinde görünüyorum.
  • RAB Musa'ya şöyle dedi: "Harun soyundan gelen kâhinlere de ki, 'Kâhinlerden hiçbiri yakın akrabası olan annesi, babası, oğlu, kızı ve kardeşi dışında, halkından birinin ölüsüyle kendini kirletmesin.
  • Harun'a de ki, 'Soyundan gelecek kuşaklar boyunca kusurlu olan hiç kimse yiyecek sunusu sunmak üzere Tanrısı'na yaklaşmasın.
  • Ve Harun'la oğullarına ait olacak. Onu kutsal bir yerde yiyecekler. Çünkü çok kutsaldır. RAB için yakılan sunulardan onların sürekli bir payı olacak."
  • Kâhinlik görevini sürdürmek üzere Harun'la oğullarını görevlendir. Kutsal yere onlardan başka her kim yaklaşırsa öldürülecektir."
  • Levililer'in sayısını aşanlardan bedel olarak alınan parayı Harun'la oğullarına ver."

Harun'un altın buzağısı

değiştir

Halk Musa'nın dağdan inmediğini, geciktiğini görünce, Harun'un çevresine toplandı. Ona, "Kalk, bize öncülük edecek bir ilah yap" dediler.

Harun, "Karılarınızın, oğullarınızın, kızlarınızın kulağındaki altın küpeleri çıkarıp bana getirin" dedi, herkes kulağındaki küpeyi çıkarıp Harun'a getirdi. Harun altınları topladı, oymacı aletiyle buzağı biçiminde dökme bir put yaptı. Halk, "Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran Tanrınız budur!" dedi. RAB halkı cezalandırdı. Çünkü Harun'a buzağı yaptırmışlardı. (Çıkış 32)

Sunular, ayrıcalıklar ve isyan

değiştir

Kuşaklarınız boyunca yılda bir kez günahları bağışlatmak için sunulan sununun kanıyla sunağı arındıracak. 'Tahıl sunusu yasası şudur: Harun'un oğulları onu sunağın önünde RAB'be sunacaklar. Harun soyundan gelen her erkek ondan yiyebilir. RAB için yakılan sunularda onların kuşaklar boyunca sonsuza dek payları olacak. Sunulara her dokunan kutsal sayılacak.'

Zeytinyağıyla yoğrulmuş ya da kuru tahıl sunuları da Harunoğulları'na aittir. Aralarında eşit olarak bölüşülecektir.' " Kâhin yağı sunağın üzerinde yakacak, ama döş Harun'la oğullarının olacak. Harunoğulları arasında esenlik sunusunun kanını ve yağını kim sunuyorsa, sağ but onun payı olacak. (Levililer)

Korah ve yanındakiler "Çok ileri gittiniz!" dediler, "Bütün topluluk, topluluğun her bireyi kutsaldır ve RAB onların arasındadır. Öyleyse neden kendinizi RAB'bin topluluğundan üstün görüyorsunuz?"

Ey Korah, senin ve yandaşlarının böyle toplanması RAB'be karşı gelmektir. Harun kim ki, ona dil uzatıyorsunuz?" Korah bütün topluluğu Musa'yla Harun'un karşısında Buluşma Çadırı'nın giriş bölümünde toplayınca, RAB'bin görkemi bütün topluluğa göründü.

RAB, Musa'yla Harun'a, "Bu topluluğun arasından ayrılın da onları bir anda yok edeyim" dedi.

Musa'yla Harun yüzüstü yere kapanarak, "Ey Tanrı, bütün insan ruhlarının Tanrısı!" dediler, "Bir kişi günah işledi diye bütün topluluğa mı öfkeleneceksin?" Böylece Kâhin Elazar, yanarak ölen adamların ………

Ertesi gün bütün İsrail topluluğu Musa'yla Harun'a söylenmeye başladı. "RAB'bin halkını siz öldürdünüz" diyorlardı. RAB Musa'ya, "Bu topluluğun arasından ayrılın da onları birden yok edeyim" dedi.

Halkın arasında öldürücü hastalık başlamıştı. Harun buhur sunarak topluluğun günahını bağışlattı. (Sayılar)

Üç kardeşin peygamberliği

değiştir

Amram'ın karısı Mısır'da doğan, Levi soyundan gelme Yokevet'ti. Amram'a Harun'u, Musa'yı ve kızkardeşleri Miryam'ı doğurdu.

Sana öncülük etsinler diye Musa'yı, Harun'u, Miryam'ı ben gönderdim. (Mika 6:4)

Hor Dağı'nda öldüğünde Harun 123 yaşındaydı.

İslam'a göre Harun

değiştir

İslam'a göre Allah, Musa peygamberin isteği üzerine abisi veya kardeşi olan Harun'u kendisine yardımcı tayin etmiş ve böylece İsrailoğullarına peygamber olarak gönderilmiştir.

Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi yerde adı geçmekle birlikte hayatı ve faaliyetiyle ilgili fazla bilgi bulunmayan Hârûn umumiyetle Musa ile beraber zikredilmektedir.

Musa’nın dilinde hafif bir pelteklik vardı. Ve Allah’a kendinin sahip olduğu bu durumundan dolayı kardeşi veya abisi olan Harun’u kendisine yardımcı olarak göndermesini istemiştir.

 Ve Allah’a şöyle seslenmiştir:

- Ey yaratıcı Rabbim, kardeşim Harun’u bana vezir olarak gönder.

Musa’nın bu duası üzerine Allah, Harun’u ona vezir ve yardımcı olarak göndermiştir.

Harun, çok güzel ve beyaz yüzlü, konuşması açık-seçik, karakter olarak ise yumuşak huylu bir zat idi.

Musa, Firavun’a gitmekle görevlendirilince kardeşi Hârûn’un kendisine yardımcı olarak verilmesini, görevine onun da ortak edilmesini Allah’tan istemiş, bu isteği kabul edilerek ona peygamberlik verilmiştir. (Tâhâ 20/29-36; el-Furkān 25/35; Meryem 19/53)

Andolsun biz Musa'ya kitabı verdik. Kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.

Harun'un adı Meryem suresinde de geçer:

28- "Ey Harun'un kızkardeşi! Senin baban kötü bir adam değildi, annen de iffetsiz bir kadın değildi."[2]

İsrâiloğulları Mısır'dan çıktıktan sonra Musa, ilâhî vaat gereği kırk günlük bir süre için Sînâ’ya giderken, “Yerime geç, ıslah et, bozguncuların yoluna uyma” diyerek kendi yerine Hz. Hârûn'u vekil bırakmıştır. (el-A‘râf 7/142)

Musa Sînâ’da iken kavminin, Sâmirî’nin kavmini ayartması ile (Tâhâ 20/85) buzağı heykeli yapıp ona tapmaya başlaması üzerine Hârûn Tevrat’ta kaydedildiğinin aksine, “Ey kavmim! Andolsun siz bununla fitneye düşürüldünüz. Rabbiniz çok esirgeyendir, siz bana uyun, emrime itaat edin” diyerek onları uyarmış (Tâhâ 20/90) fakat sözünü dinletememiştir. Hatta kavmi'nin ileri gelenleri Harun'u tehtid bile etmişlerdir.

Musa, Sînâ dönüşü kavminin buzağıya taptığını görünce Hârûn'a, “Ey Hârûn, onların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu? Neden bana uymadın? Emrime karşı mı geldin?” demiş, saçından sakalından tutarak onu çekip sarsmış, bunun üzerine Hârûn, “Ey anamın oğlu, saçımı başımı tutma! Ben senin, İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın diyeceğinden korktum” diyerek gerekçesini açıklamış (Tâhâ 20/92-94), daha sonra Musa Sâmirî’ye kızarak onu kovmuştur. (Tâhâ 20/95-98)

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Aaron". Encyclopaedia Britannica. 22 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2021. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 27 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Mayıs 2012.