Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual an... more Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual and group applications and draws attention to individuals' communication with both themselves and others. In this study, the effects of an 11-session transactional analysis theory-based psycho-education program on the communication skills of Turkish undergraduate students doing their major in social services and consultancy department was examined. The participants of the study were selected through criterion sampling, which is one of the purposeful sampling methods. The study was carried out with 16 participants, 9 females and 7 males, who took part in the research voluntarily. "Personal Information Form" and "The Communication Skills Scale" were used as data collection tools. The present study is quantitative. The research design was a single group pretest-posttest model which is one of the weak experimental research designs. Wilcoxon Signed-Rank test, one of the non-parametric tests, was used for data analysis. Based on the results, it can be said that the 11-week psycho-education program, which was designed to increase the communication skills of the students, had a significant effect on increasing the communication skills of the students.
Türk psikolojik danışma ve rehberlik dergisi, Jul 1, 2022
Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual an... more Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual and group applications and draws attention to individuals' communication with both themselves and others. In this study, the effects of an 11-session transactional analysis theory-based psycho-education program on the communication skills of Turkish undergraduate students doing their major in social services and consultancy department was examined. The participants of the study were selected through criterion sampling, which is one of the purposeful sampling methods. The study was carried out with 16 participants, 9 females and 7 males, who took part in the research voluntarily. "Personal Information Form" and "The Communication Skills Scale" were used as data collection tools. The present study is quantitative. The research design was a single group pretest-posttest model which is one of the weak experimental research designs. Wilcoxon Signed-Rank test, one of the non-parametric tests, was used for data analysis. Based on the results, it can be said that the 11-week psycho-education program, which was designed to increase the communication skills of the students, had a significant effect on increasing the communication skills of the students.
Birey ve is dunyasi acisindan kariyer uyumunun onemi, dunyayi ekonomik, psikolojik ve sosyolojik ... more Birey ve is dunyasi acisindan kariyer uyumunun onemi, dunyayi ekonomik, psikolojik ve sosyolojik olarak sarsan Covid 19 salgini ile bir kez daha anlasilmistir. Bu arastirmanin amaci, universite ogrencilerinin kariyer iyimserligi, umut, bolum uygunlugu ve istihdam edilebilirlik becerilerinin kariyer uyumlarini yordama gucunu incelemektir. Arastirma iliskisel modele gore tasarlanmistir. Calismanin orneklemini 576 universite ogrencisi (411 kadin, 165 erkek) olusturmaktadir. Bu ogrencilerin yas ortalamasi 21.9’dur. Arastirmada veri toplama araci olarak “Kisisel Bilgi Formu” ve “Kariyer Gelecegi Olcegi” kullanilmistir. Veriler asamali regresyon analizi ve Pearson korelasyon katsayisi teknigi kullanilarak analiz edilmistir. Arastirmanin sonucunda kariyer uyumu; iyimserlik, umut, istihdam edilebilirlik ve bolum uygunluguyla pozitif yonde anlamli olarak iliskili bulunmustur. Iyimserlik, umut ve bolum uygunlugu kariyer uyum duzeyindeki degisimin %45’ni aciklamaktadir. Rehberlik ve Psikolojik...
Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmad... more Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin ağlama davranışına ilişkin algı ve davranışları incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 165’i kız ve 80’i erkek olmak üzere 245 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan, üniversite öğrencilerinin ağlama algı ve davranışlarını belirlemeyi amaçlayan anket ve kişisel bilgi formu yolu ile elde edilmiştir. Araştırmanın analizinde betimsel istatistiksel değerler kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre üniversite öğrencilerinin %36,7’u en çok dostlarının yanında ağlayabilmektedir (f=90). Hem kız öğrenciler %75,2 (f=124) ile hem de erkek öğrenciler %55 (f=44) ile en fazla çaresizlik yaşadıklarında ağladıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin büyük bölümü ağladıktan sonra daha sağlıklı düşündüklerini (%30), erkeklerin ağlamasına kadınların ağlamasından daha çok etkilendiklerini ...
Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmad... more Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin ağlama davranışına ilişkin algı ve davranışları incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 165'i kız ve 80'i erkek olmak üzere 245 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan, üniversite öğrencilerinin ağlama algı ve davranışlarını belirlemeyi amaçlayan anket ve kişisel bilgi formu yolu ile elde edilmiştir. Araştırmanın analizinde betimsel istatistiksel değerler kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre üniversite öğrencilerinin %36.7'si en çok dostlarının yanında ağlayabilmektedir (f=90). Hem kız öğrenciler %75.2 (f=124) ile hem de erkek öğrenciler %55 (f=44) ile en fazla çaresizlik yaşadıklarında ağladıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin büyük bölümü ağladıktan sonra daha sağlıklı düşündüklerini (%30), erkeklerin ağlamasına kadınların ağlamasından daha çok etkilendiklerini (%31) ve ağlayan bir yaşlı gördüklerinde acıdıklarını (%58.8) ifade etmişlerdir. Benzer şekilde ağlayan kişilere karşı bazen zayıf olduklarını ve sık ağlayan kişileri sorunlu olarak algıladıklarını ifade etmektedirler. Katılımcıların neredeyse yarısı annelerinin ve babalarının ağlamasına dayanamadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırma sonuçları üniversite öğrencilerinin en çok dostlarının yanında rahat ağlamalarına karşı, özellikle anne babalarının ağlamalarına dayanamadıklarını ifade ettiklerini göstermektedir.
ÖZ Mesleki olgunluk, içinde bulunduğu gelişim döneminde kendisinden beklenen mesleki gelişim göre... more ÖZ Mesleki olgunluk, içinde bulunduğu gelişim döneminde kendisinden beklenen mesleki gelişim görevlerini başarıyla yerine getirmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı ortaöğretime bağlı pansiyonlarında kalan öğrencilerinin mesleki olgunluk düzeyini cinsiyet, sınıf ve yaş değişkenleri açısından incelemektir. Araştırma, betimsel tarama modellerinden 'genel tarama modeli' şeklinde desenlenmiştir. Araştırma, Siirt ilinde dört farklı ortaöğretim kurumunun pansiyonlarında kalan 150'si erkek, 100'ü kız olan 11. ve 12. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kuzgun ve Bacanlı (2005) tarafından geliştirilen Mesleki Olgunluk Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesi amacıyla bağımsız örenklemler t-Test, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Tukey Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda pansiyonda kalan lise öğrencilerinin mesleki olgunluk düzeyi ortalamasının düşük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca mesleki olgunluk düzeyleri açısında cinsiyet değişkeninde kızlar lehine, sınıf değişkenine göre mesleki olgunluk düzeyi açısından 12. sınıflar lehine ve yaş değişkeni açısından 19 yaş lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. ABSTRACT Vocational maturity is defiend as the successful fulfillment of the expexted vocational development tasks during the development period he is in. The purpose of this research was to examine the vocational maturity level of the students staying in students' hostels affiliated to secondary education in terms of gender, grade anda ge variables. The research was designed in "general survey model", one of the descriptive survey models. The research was conducted to 11th and 12th grade students of 150 male and 100 female in four different students' hostels of secondary education. The "Vocational Maturity Scale", developed by Kuzgun and Bacanlı (2005), was used as data collection tool in the research. SPSS 21.0 packet program was used for data analysis. Independent Samples t-Test, One Way variance analysis (ANOVA) and Tukey Test were used in the analysis of the data. As a result of the study, the average of vocational maturity level of the high school students staying in students' hostels was found to be low. In addition, in terms of vocational maturity level, a statistically significant difference was found in favor of females according to gender variable, in favor of 12th grades according to grade level and in favor of 19 year-olds according to age variable.
Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual an... more Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual and group applications and draws attention to individuals' communication with both themselves and others. In this study, the effects of an 11-session transactional analysis theory-based psycho-education program on the communication skills of Turkish undergraduate students doing their major in social services and consultancy department was examined. The participants of the study were selected through criterion sampling, which is one of the purposeful sampling methods. The study was carried out with 16 participants, 9 females and 7 males, who took part in the research voluntarily. "Personal Information Form" and "The Communication Skills Scale" were used as data collection tools. The present study is quantitative. The research design was a single group pretest-posttest model which is one of the weak experimental research designs. Wilcoxon Signed-Rank test, one of the non-parametric tests, was used for data analysis. Based on the results, it can be said that the 11-week psycho-education program, which was designed to increase the communication skills of the students, had a significant effect on increasing the communication skills of the students.
Türk psikolojik danışma ve rehberlik dergisi, Jul 1, 2022
Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual an... more Transactional analysis theory has emerged as a psychotherapy approach that includes individual and group applications and draws attention to individuals' communication with both themselves and others. In this study, the effects of an 11-session transactional analysis theory-based psycho-education program on the communication skills of Turkish undergraduate students doing their major in social services and consultancy department was examined. The participants of the study were selected through criterion sampling, which is one of the purposeful sampling methods. The study was carried out with 16 participants, 9 females and 7 males, who took part in the research voluntarily. "Personal Information Form" and "The Communication Skills Scale" were used as data collection tools. The present study is quantitative. The research design was a single group pretest-posttest model which is one of the weak experimental research designs. Wilcoxon Signed-Rank test, one of the non-parametric tests, was used for data analysis. Based on the results, it can be said that the 11-week psycho-education program, which was designed to increase the communication skills of the students, had a significant effect on increasing the communication skills of the students.
Birey ve is dunyasi acisindan kariyer uyumunun onemi, dunyayi ekonomik, psikolojik ve sosyolojik ... more Birey ve is dunyasi acisindan kariyer uyumunun onemi, dunyayi ekonomik, psikolojik ve sosyolojik olarak sarsan Covid 19 salgini ile bir kez daha anlasilmistir. Bu arastirmanin amaci, universite ogrencilerinin kariyer iyimserligi, umut, bolum uygunlugu ve istihdam edilebilirlik becerilerinin kariyer uyumlarini yordama gucunu incelemektir. Arastirma iliskisel modele gore tasarlanmistir. Calismanin orneklemini 576 universite ogrencisi (411 kadin, 165 erkek) olusturmaktadir. Bu ogrencilerin yas ortalamasi 21.9’dur. Arastirmada veri toplama araci olarak “Kisisel Bilgi Formu” ve “Kariyer Gelecegi Olcegi” kullanilmistir. Veriler asamali regresyon analizi ve Pearson korelasyon katsayisi teknigi kullanilarak analiz edilmistir. Arastirmanin sonucunda kariyer uyumu; iyimserlik, umut, istihdam edilebilirlik ve bolum uygunluguyla pozitif yonde anlamli olarak iliskili bulunmustur. Iyimserlik, umut ve bolum uygunlugu kariyer uyum duzeyindeki degisimin %45’ni aciklamaktadir. Rehberlik ve Psikolojik...
Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmad... more Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin ağlama davranışına ilişkin algı ve davranışları incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 165’i kız ve 80’i erkek olmak üzere 245 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan, üniversite öğrencilerinin ağlama algı ve davranışlarını belirlemeyi amaçlayan anket ve kişisel bilgi formu yolu ile elde edilmiştir. Araştırmanın analizinde betimsel istatistiksel değerler kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre üniversite öğrencilerinin %36,7’u en çok dostlarının yanında ağlayabilmektedir (f=90). Hem kız öğrenciler %75,2 (f=124) ile hem de erkek öğrenciler %55 (f=44) ile en fazla çaresizlik yaşadıklarında ağladıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin büyük bölümü ağladıktan sonra daha sağlıklı düşündüklerini (%30), erkeklerin ağlamasına kadınların ağlamasından daha çok etkilendiklerini ...
Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmad... more Gündelik yaşamda üzüldüğümüzde ve sevindiğimizde duygulanır ve bazılarımız ağlarız. Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin ağlama davranışına ilişkin algı ve davranışları incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi 165'i kız ve 80'i erkek olmak üzere 245 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan, üniversite öğrencilerinin ağlama algı ve davranışlarını belirlemeyi amaçlayan anket ve kişisel bilgi formu yolu ile elde edilmiştir. Araştırmanın analizinde betimsel istatistiksel değerler kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre üniversite öğrencilerinin %36.7'si en çok dostlarının yanında ağlayabilmektedir (f=90). Hem kız öğrenciler %75.2 (f=124) ile hem de erkek öğrenciler %55 (f=44) ile en fazla çaresizlik yaşadıklarında ağladıklarını ifade etmişlerdir. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin büyük bölümü ağladıktan sonra daha sağlıklı düşündüklerini (%30), erkeklerin ağlamasına kadınların ağlamasından daha çok etkilendiklerini (%31) ve ağlayan bir yaşlı gördüklerinde acıdıklarını (%58.8) ifade etmişlerdir. Benzer şekilde ağlayan kişilere karşı bazen zayıf olduklarını ve sık ağlayan kişileri sorunlu olarak algıladıklarını ifade etmektedirler. Katılımcıların neredeyse yarısı annelerinin ve babalarının ağlamasına dayanamadıklarını ifade etmişlerdir. Araştırma sonuçları üniversite öğrencilerinin en çok dostlarının yanında rahat ağlamalarına karşı, özellikle anne babalarının ağlamalarına dayanamadıklarını ifade ettiklerini göstermektedir.
ÖZ Mesleki olgunluk, içinde bulunduğu gelişim döneminde kendisinden beklenen mesleki gelişim göre... more ÖZ Mesleki olgunluk, içinde bulunduğu gelişim döneminde kendisinden beklenen mesleki gelişim görevlerini başarıyla yerine getirmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı ortaöğretime bağlı pansiyonlarında kalan öğrencilerinin mesleki olgunluk düzeyini cinsiyet, sınıf ve yaş değişkenleri açısından incelemektir. Araştırma, betimsel tarama modellerinden 'genel tarama modeli' şeklinde desenlenmiştir. Araştırma, Siirt ilinde dört farklı ortaöğretim kurumunun pansiyonlarında kalan 150'si erkek, 100'ü kız olan 11. ve 12. sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kuzgun ve Bacanlı (2005) tarafından geliştirilen Mesleki Olgunluk Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin çözümlenmesi amacıyla bağımsız örenklemler t-Test, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve Tukey Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda pansiyonda kalan lise öğrencilerinin mesleki olgunluk düzeyi ortalamasının düşük olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca mesleki olgunluk düzeyleri açısında cinsiyet değişkeninde kızlar lehine, sınıf değişkenine göre mesleki olgunluk düzeyi açısından 12. sınıflar lehine ve yaş değişkeni açısından 19 yaş lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. ABSTRACT Vocational maturity is defiend as the successful fulfillment of the expexted vocational development tasks during the development period he is in. The purpose of this research was to examine the vocational maturity level of the students staying in students' hostels affiliated to secondary education in terms of gender, grade anda ge variables. The research was designed in "general survey model", one of the descriptive survey models. The research was conducted to 11th and 12th grade students of 150 male and 100 female in four different students' hostels of secondary education. The "Vocational Maturity Scale", developed by Kuzgun and Bacanlı (2005), was used as data collection tool in the research. SPSS 21.0 packet program was used for data analysis. Independent Samples t-Test, One Way variance analysis (ANOVA) and Tukey Test were used in the analysis of the data. As a result of the study, the average of vocational maturity level of the high school students staying in students' hostels was found to be low. In addition, in terms of vocational maturity level, a statistically significant difference was found in favor of females according to gender variable, in favor of 12th grades according to grade level and in favor of 19 year-olds according to age variable.
Uploads
Papers by Metin çelik