Din ve maneviyat alanindaki duyarliklarla beslenen dini gruplar sosyal hayatin bir gercekligidir.... more Din ve maneviyat alanindaki duyarliklarla beslenen dini gruplar sosyal hayatin bir gercekligidir. Tarikat ve cemaat formunda kendini gosteren bu yapilarin bireyler ve toplumlar icin onemli sonuclari olan bazi fonksiyonlar icra ettikleri de bir vakiadir. Dini gruplarin uyelerine sosyallesme imkâni sunmasi, yalnizligi gidermesi ve bazi erdemleri kazandirmasi, gruba karsi ilgi ve bagliligi saglayan etkenlerdir. Bunun yaninda, ozgur dusunceye ve oz elestiriye imkân vermemesi, grup disindaki kisilere karsi dislayici tavirlari beslemesi, grup liderlerine tam ve kesin bir itaatle uyeleri istenildigi sekilde kolaylikla gudulenen duruma getirmesi ise dini gruplarin en belirgin olumsuz etkileri olarak karsimizda durmaktadir. Bu etki ve fonksiyonlar hakkinda ilahiyat fakultelerinde ogrenim gormekte olan ogrencilerin yaptigi anlamlandirma ve degerlendirmeler, onlarin topluma dini konuda yon verme misyonu ile yetistiriliyor olmalari bakimindan onem tasimaktadir. Bu sebeple farkli bolgelerden ila...
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun... more 06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Giriş ve iki bölümden oluşan bu çalışma 1909-1999 yılları arasında yaşamış Suriyeli yazar Ali et-Tantâvî'nin hayatını, dile ve edebiyata dair görüşlerini ele almaktadır. Bu çalışmanın hedefi; yazarın hayatı, yaşadığı ortam ve kişiliği hakkında bilgi verdikten sonra et-Tantâvî'nin edebî makale ve yazılarından yola çıkarak yazara göre "Edebiyatın kaynağı, tanımı, amacı nedir?", "Eğitimin tanımı ve amacı nedir?", "et-Tantâvî dil ile ilgili neler söylemektedir?" gibi soruları yanıtlamaktır. Ömrünün büyük bir kısmını Suriye'de geçiren et-Tantâvî ülkesinin farklı yerlerinde; köy okulları, ilkokul, lise ve üniversite dâh...
er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çık... more er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çıkartılan edebî bir dergidir. Alt başlığında editör tarafından edebiyat, sanat ve bilim dergisi olarak tanımlanmıştır. Derginin editörü ve sahibi olan Ahmed Hasan Zeyyât, Ezher'de ve Mısır Üniversitesi'nde eğitim almış, Edebiyat Fakültesi'nden sonra Fransız Hukuk Okulu'nu bitirmiştir. Mısır'da bulunan Mecmau'l-lugati'l-Arabiyye'de, Şam'daki el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Arabî'de, el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Irakî'de, Lecnetü Mu'cemi elfâzi'l-Kur'ân, Lecnetü'l-Mu'cemi'l-vasît gibi Arap dili ile ilgili çalışmalar yapan önemli kurullarda üyelik yapmıştır. Vahyu'r-Risâle kitabıyla devlet ödülü ve Mısır'da edebiyat dalında devlet takdir ödülü kazanmıştır. * Bu makale "er-Risâle Dergisinin XX. Yüzyıl Arap Edebiyatındaki Yeri" adlı doktora tezinden üretilmiştir.
Ali Tantâvî Suriyeli bir edebiyatçı ve hukukçudur. Suriye siyasi ve sosyal tarihinin önemli devir... more Ali Tantâvî Suriyeli bir edebiyatçı ve hukukçudur. Suriye siyasi ve sosyal tarihinin önemli devirlerine şahitlik eden Tantâvî; Osmanlı, Fransız ve Suriye Arap Cumhuriyeti dönemlerini yaşamıştır. Medrese usulünün yanı sıra modern eğitim alan ilk nesillerden olmuştur. Eğitim hayatında iki farklı yöntemi görmesi ve erken yaşta öğretmenlik mesleğine başlaması onun derin analizler ve eleştiriler yapmasını sağlamıştır. Öğretmenlerinin derste takip ettikleri yöntemin kendisi için çok önemli olduğunu, öğretmeyi öğretmenlerinden öğrendiğini söyleyen Tantâvî’de öğretmenlerinden yola çıkarak oluşturduğu öğretmen profili önemlidir. Bir öğretmen olarak, çocukların psikolojisini göz ardı ederek eğitim verilmesinin eleştirisini yapmıştır. Öğrencilerin beyinlerinin tam olarak kavramadıkları bilgilerle doldurulmasını da şiddetle eleştirmiştir. Öğretmenlerin sınava yönelik olarak dersi şekillendirmesini ve öğrencilerin derslere sınavda kullanacakları daha sonra hafızalarından silecekleri bilgi yığını olarak bakmasını doğru görmemiş ve var olan eğitim sisteminin öğrencileri buna sevk ettiğini söyleyerek sistemi eleştirmiştir. Öğrencilerin, insanın en güzel ve en verimli çağları olan gençlik yıllarında dört duvar arasına hapsedilmesini de eleştirmiş ve daha bireysel daha özgür bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Özet olarak Geleneksel eğitimin yanı sıra batı eğitimi de alan Tantâvî, iki kültürü de bilen bir şahsiyet olarak eğitim ve öğretimle ilgili önemli ve değerli analizler yapmıştır
er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çık... more er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çıkartılan edebî bir dergidir. Alt başlığında editör tarafından edebiyat, sanat ve bilim dergisi olarak tanımlanmıştır. Derginin editörü ve sahibi olan Ahmed Hasan Zeyyât, Ezher'de ve Mısır Üniversitesi'nde eğitim almış, Edebiyat Fakültesi’nden sonra Fransız Hukuk Okulu'nu bitirmiştir. Mısır'da bulunan Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye’de, Şam'daki el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Arabî'de, el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Irakî'de, Lecnetü Mu‘cemi elfâzi'l-Kur'ân, Lecnetü'l-Mu‘cemi'l-vasît gibi Arap dili ile ilgili çalışmalar yapan önemli kurullarda üyelik yapmıştır. Vahyu'r-Risâle kitabıyla devlet ödülü ve Mısır'da edebiyat dalında devlet takdir ödülü kazanmıştır. Ahmed Hasan Zeyyât’ın sahibi olduğu er-Risâle dergisinde dönemin en önemli edebiyatçılarından olan 'Abbas Mahmud 'Akkâd, Ahmed Emin, Tâhâ Hüseyin, Tevfik Hakîm, Ali et-Tantâvî ve ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm gibi isimlerin yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Mısır dışındaki Arap ülkelerinden de pek çok yazar bu dergide makale kaleme almıştır. Böylece er-Risâle tüm Arap dünyasına hitap eden bir dergi olmuştur. Dergi Arap edebiyatının yanı sıra Batı edebiyatına ve Doğu edebiyatına da yer vermiştir. Doğu edebiyatı köşesi genelde ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm tarafından yazılmış ve bu köşede Hint edebiyatı, Fars edebiyatı, Uzak Doğu edebiyatı ve Türk edebiyatı ele alınmıştır. Bu çalışma, derginin editörü ve dergi hakkında bilgi verildikten sonra, derginin ilk yılında Doğu edebiyatı köşesinde yayınlanan yazıları ele almıştır. Doğu edebiyatı bölümünde İran ve Türk edebiyatına ağırlık verildiği görülmektedir. Bu makaleler eleştiri ve tahlil yazıları şeklinde değildir. Tarihi bilgi aktaran ya da örnek metinlerin tercümesini veren didaktik yazılardan oluşmaktadır.
Hikmetle ilgili bilgi verdikten sonra meseller 1 hakkında da bazı hususlar üzerinde durmamız gere... more Hikmetle ilgili bilgi verdikten sonra meseller 1 hakkında da bazı hususlar üzerinde durmamız gerekir. Çünkü hikmet ve mesel arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. 2 Her mesel hikmet değildir. Her hikmet de mesel değildir. Örneğin: ‚Tebaa olmadan sultan olmaz, varlık olmadan tebaa olmaz; mülk olmadan varlık olmaz, adalet olmadan da mülk olmaz.‛ 3 mesel değil hikmettir. ‚Ne kafile iledir, ne savaşanlarla.‛ 4 sözü de meseldir, hikmet değildir. ‚Yaşlının görüşü, gencin tecrübesinden daha iyidir.‛ 5 sözü ise hem meseldir hem de hikmettir.
Din ve maneviyat alanindaki duyarliklarla beslenen dini gruplar sosyal hayatin bir gercekligidir.... more Din ve maneviyat alanindaki duyarliklarla beslenen dini gruplar sosyal hayatin bir gercekligidir. Tarikat ve cemaat formunda kendini gosteren bu yapilarin bireyler ve toplumlar icin onemli sonuclari olan bazi fonksiyonlar icra ettikleri de bir vakiadir. Dini gruplarin uyelerine sosyallesme imkâni sunmasi, yalnizligi gidermesi ve bazi erdemleri kazandirmasi, gruba karsi ilgi ve bagliligi saglayan etkenlerdir. Bunun yaninda, ozgur dusunceye ve oz elestiriye imkân vermemesi, grup disindaki kisilere karsi dislayici tavirlari beslemesi, grup liderlerine tam ve kesin bir itaatle uyeleri istenildigi sekilde kolaylikla gudulenen duruma getirmesi ise dini gruplarin en belirgin olumsuz etkileri olarak karsimizda durmaktadir. Bu etki ve fonksiyonlar hakkinda ilahiyat fakultelerinde ogrenim gormekte olan ogrencilerin yaptigi anlamlandirma ve degerlendirmeler, onlarin topluma dini konuda yon verme misyonu ile yetistiriliyor olmalari bakimindan onem tasimaktadir. Bu sebeple farkli bolgelerden ila...
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun... more 06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Giriş ve iki bölümden oluşan bu çalışma 1909-1999 yılları arasında yaşamış Suriyeli yazar Ali et-Tantâvî'nin hayatını, dile ve edebiyata dair görüşlerini ele almaktadır. Bu çalışmanın hedefi; yazarın hayatı, yaşadığı ortam ve kişiliği hakkında bilgi verdikten sonra et-Tantâvî'nin edebî makale ve yazılarından yola çıkarak yazara göre "Edebiyatın kaynağı, tanımı, amacı nedir?", "Eğitimin tanımı ve amacı nedir?", "et-Tantâvî dil ile ilgili neler söylemektedir?" gibi soruları yanıtlamaktır. Ömrünün büyük bir kısmını Suriye'de geçiren et-Tantâvî ülkesinin farklı yerlerinde; köy okulları, ilkokul, lise ve üniversite dâh...
er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çık... more er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çıkartılan edebî bir dergidir. Alt başlığında editör tarafından edebiyat, sanat ve bilim dergisi olarak tanımlanmıştır. Derginin editörü ve sahibi olan Ahmed Hasan Zeyyât, Ezher'de ve Mısır Üniversitesi'nde eğitim almış, Edebiyat Fakültesi'nden sonra Fransız Hukuk Okulu'nu bitirmiştir. Mısır'da bulunan Mecmau'l-lugati'l-Arabiyye'de, Şam'daki el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Arabî'de, el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Irakî'de, Lecnetü Mu'cemi elfâzi'l-Kur'ân, Lecnetü'l-Mu'cemi'l-vasît gibi Arap dili ile ilgili çalışmalar yapan önemli kurullarda üyelik yapmıştır. Vahyu'r-Risâle kitabıyla devlet ödülü ve Mısır'da edebiyat dalında devlet takdir ödülü kazanmıştır. * Bu makale "er-Risâle Dergisinin XX. Yüzyıl Arap Edebiyatındaki Yeri" adlı doktora tezinden üretilmiştir.
Ali Tantâvî Suriyeli bir edebiyatçı ve hukukçudur. Suriye siyasi ve sosyal tarihinin önemli devir... more Ali Tantâvî Suriyeli bir edebiyatçı ve hukukçudur. Suriye siyasi ve sosyal tarihinin önemli devirlerine şahitlik eden Tantâvî; Osmanlı, Fransız ve Suriye Arap Cumhuriyeti dönemlerini yaşamıştır. Medrese usulünün yanı sıra modern eğitim alan ilk nesillerden olmuştur. Eğitim hayatında iki farklı yöntemi görmesi ve erken yaşta öğretmenlik mesleğine başlaması onun derin analizler ve eleştiriler yapmasını sağlamıştır. Öğretmenlerinin derste takip ettikleri yöntemin kendisi için çok önemli olduğunu, öğretmeyi öğretmenlerinden öğrendiğini söyleyen Tantâvî’de öğretmenlerinden yola çıkarak oluşturduğu öğretmen profili önemlidir. Bir öğretmen olarak, çocukların psikolojisini göz ardı ederek eğitim verilmesinin eleştirisini yapmıştır. Öğrencilerin beyinlerinin tam olarak kavramadıkları bilgilerle doldurulmasını da şiddetle eleştirmiştir. Öğretmenlerin sınava yönelik olarak dersi şekillendirmesini ve öğrencilerin derslere sınavda kullanacakları daha sonra hafızalarından silecekleri bilgi yığını olarak bakmasını doğru görmemiş ve var olan eğitim sisteminin öğrencileri buna sevk ettiğini söyleyerek sistemi eleştirmiştir. Öğrencilerin, insanın en güzel ve en verimli çağları olan gençlik yıllarında dört duvar arasına hapsedilmesini de eleştirmiş ve daha bireysel daha özgür bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Özet olarak Geleneksel eğitimin yanı sıra batı eğitimi de alan Tantâvî, iki kültürü de bilen bir şahsiyet olarak eğitim ve öğretimle ilgili önemli ve değerli analizler yapmıştır
er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çık... more er-Risâle dergisi Ahmed Hasan Zeyyât editörlüğünde 1933-1953 yılları arasında haftalık olarak çıkartılan edebî bir dergidir. Alt başlığında editör tarafından edebiyat, sanat ve bilim dergisi olarak tanımlanmıştır. Derginin editörü ve sahibi olan Ahmed Hasan Zeyyât, Ezher'de ve Mısır Üniversitesi'nde eğitim almış, Edebiyat Fakültesi’nden sonra Fransız Hukuk Okulu'nu bitirmiştir. Mısır'da bulunan Mecmau’l-lugati’l-Arabiyye’de, Şam'daki el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Arabî'de, el-Mecmau'l-ilmiyyu'l-Irakî'de, Lecnetü Mu‘cemi elfâzi'l-Kur'ân, Lecnetü'l-Mu‘cemi'l-vasît gibi Arap dili ile ilgili çalışmalar yapan önemli kurullarda üyelik yapmıştır. Vahyu'r-Risâle kitabıyla devlet ödülü ve Mısır'da edebiyat dalında devlet takdir ödülü kazanmıştır. Ahmed Hasan Zeyyât’ın sahibi olduğu er-Risâle dergisinde dönemin en önemli edebiyatçılarından olan 'Abbas Mahmud 'Akkâd, Ahmed Emin, Tâhâ Hüseyin, Tevfik Hakîm, Ali et-Tantâvî ve ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm gibi isimlerin yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Mısır dışındaki Arap ülkelerinden de pek çok yazar bu dergide makale kaleme almıştır. Böylece er-Risâle tüm Arap dünyasına hitap eden bir dergi olmuştur. Dergi Arap edebiyatının yanı sıra Batı edebiyatına ve Doğu edebiyatına da yer vermiştir. Doğu edebiyatı köşesi genelde ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm tarafından yazılmış ve bu köşede Hint edebiyatı, Fars edebiyatı, Uzak Doğu edebiyatı ve Türk edebiyatı ele alınmıştır. Bu çalışma, derginin editörü ve dergi hakkında bilgi verildikten sonra, derginin ilk yılında Doğu edebiyatı köşesinde yayınlanan yazıları ele almıştır. Doğu edebiyatı bölümünde İran ve Türk edebiyatına ağırlık verildiği görülmektedir. Bu makaleler eleştiri ve tahlil yazıları şeklinde değildir. Tarihi bilgi aktaran ya da örnek metinlerin tercümesini veren didaktik yazılardan oluşmaktadır.
Hikmetle ilgili bilgi verdikten sonra meseller 1 hakkında da bazı hususlar üzerinde durmamız gere... more Hikmetle ilgili bilgi verdikten sonra meseller 1 hakkında da bazı hususlar üzerinde durmamız gerekir. Çünkü hikmet ve mesel arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. 2 Her mesel hikmet değildir. Her hikmet de mesel değildir. Örneğin: ‚Tebaa olmadan sultan olmaz, varlık olmadan tebaa olmaz; mülk olmadan varlık olmaz, adalet olmadan da mülk olmaz.‛ 3 mesel değil hikmettir. ‚Ne kafile iledir, ne savaşanlarla.‛ 4 sözü de meseldir, hikmet değildir. ‚Yaşlının görüşü, gencin tecrübesinden daha iyidir.‛ 5 sözü ise hem meseldir hem de hikmettir.
Uploads
Papers by Zehra Ozli
Ahmed Hasan Zeyyât’ın sahibi olduğu er-Risâle dergisinde dönemin en önemli edebiyatçılarından olan 'Abbas Mahmud 'Akkâd, Ahmed Emin, Tâhâ Hüseyin, Tevfik Hakîm, Ali et-Tantâvî ve ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm gibi isimlerin yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Mısır dışındaki Arap ülkelerinden de pek çok yazar bu dergide makale kaleme almıştır. Böylece er-Risâle tüm Arap dünyasına hitap eden bir dergi olmuştur. Dergi Arap edebiyatının yanı sıra Batı edebiyatına ve Doğu edebiyatına da yer vermiştir. Doğu edebiyatı köşesi genelde ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm tarafından yazılmış ve bu köşede Hint edebiyatı, Fars edebiyatı, Uzak Doğu edebiyatı ve Türk edebiyatı ele alınmıştır. Bu çalışma, derginin editörü ve dergi hakkında bilgi verildikten sonra, derginin ilk yılında Doğu edebiyatı köşesinde yayınlanan yazıları ele almıştır. Doğu edebiyatı bölümünde İran ve Türk edebiyatına ağırlık verildiği görülmektedir. Bu makaleler eleştiri ve tahlil yazıları şeklinde değildir. Tarihi bilgi aktaran ya da örnek metinlerin tercümesini veren didaktik yazılardan oluşmaktadır.
Ahmed Hasan Zeyyât’ın sahibi olduğu er-Risâle dergisinde dönemin en önemli edebiyatçılarından olan 'Abbas Mahmud 'Akkâd, Ahmed Emin, Tâhâ Hüseyin, Tevfik Hakîm, Ali et-Tantâvî ve ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm gibi isimlerin yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Mısır dışındaki Arap ülkelerinden de pek çok yazar bu dergide makale kaleme almıştır. Böylece er-Risâle tüm Arap dünyasına hitap eden bir dergi olmuştur. Dergi Arap edebiyatının yanı sıra Batı edebiyatına ve Doğu edebiyatına da yer vermiştir. Doğu edebiyatı köşesi genelde ‘Abdülvehhâb ‘Azzâm tarafından yazılmış ve bu köşede Hint edebiyatı, Fars edebiyatı, Uzak Doğu edebiyatı ve Türk edebiyatı ele alınmıştır. Bu çalışma, derginin editörü ve dergi hakkında bilgi verildikten sonra, derginin ilk yılında Doğu edebiyatı köşesinde yayınlanan yazıları ele almıştır. Doğu edebiyatı bölümünde İran ve Türk edebiyatına ağırlık verildiği görülmektedir. Bu makaleler eleştiri ve tahlil yazıları şeklinde değildir. Tarihi bilgi aktaran ya da örnek metinlerin tercümesini veren didaktik yazılardan oluşmaktadır.