Peer-Reviewed Articles by Fatma Betül Altıntaş
Bilimname, 2023
Bu makalenin amacı, İslam kültür tarihinde ilim gayesiyle gerçekleştirilmiş
yolculukların eserler... more Bu makalenin amacı, İslam kültür tarihinde ilim gayesiyle gerçekleştirilmiş
yolculukların eserlere yansımalarından birisi olan büldâniyye türünün ortaya
çıkış ve gelişim serüvenine çeşitli örnekler üzerinden ışık tutmaktır. Seyahat,
hedefleri olan yolculuk şeklinde tanımlanabilir. İslamî ilimlerin teşekkül ve
gelişiminde seyahatin rolü büyüktür. Zira beldeler arasında yapılan seyahatler,
taliplerin ilim elde etmelerine ve ulemânın buluşup müzakerelerde
bulunmalarına fırsat tanımıştır. Bu seyahatler ve buluşmalar kitâbiyata da
yansımış, yolculuklar esnasında veya sonrasında çeşitli türde eserlerin
yazılmasına vesile olmuştur. Seyahatler neticesinde ortaya çıkan türlerden bir
tanesi de büldâniyyelerdir. Bu çalışmada, büldâniyye türünün ilk olarak kırk
hadis derlemesi tarzındaki eserlere şehir bilgisinin eklenmesi suretiyle ortaya
çıktığı ve zamanla eser türüne orjinallik katacak çeşitli farklılıklar eklendiği iddia
edilmektedir. Bu bağlamda, 6. yüzyıldan 10. yüzyıla kadarki sürede ilk
dönemlerde kırk hadis türünden sayılabilecek nitelikler taşıyan
büldâniyyelerde, âli isnad vurgusunun bulunduğu; zaman içinde hadislerin
sayısından ziyade bu hadislerin alındığı şehirlerin, işitildiği hocalar dâhil olmak
üzere senedlerdeki tüm isimlerin ve metinlerinin birbirlerinden farklı oluşunun
ön plana çıktığı gözlenmiştir. Bu iddia, Ebû Tâhir es-Silefî (öl. 576/1180), onun
öğrencisi İbn Asâkir (öl. 571/1176) ve Sehâvî (öl. 902/1497) tarafından kaleme
alınmış ve benzerleri arasında öne çıkmış üç önemli büldâniyye eserinin içerik
ve özellikleri incelenerek ve karşılaştırılarak tedkik edilmiştir
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, 2022
Kronik tarzında yazılmış umumî tarih çalışmaları, yalnızca yazılış amacı muvacehesinde kullanılma... more Kronik tarzında yazılmış umumî tarih çalışmaları, yalnızca yazılış amacı muvacehesinde kullanılmakla kalmaz. Kronik çalışmalar, aynı zamanda yazıldığı dönemdeki ulemanın konumunun ve müellifin o günkü ilim dünyasına bakışının yansımalarını içerebilir. Bu çalışma, tanınmış Hanefî fakîh ve muhaddis Bedreddin Aynî’nin umumî bir tarih kitabı olarak kaleme aldığı İkdü’l-cümân adlı kitabı üzerinedir. Bu makalede, İkdü’l-cümân adlı eserden yola çıkılarak 648-707(1250-1307) yılları arasında Memlükler’de hadis ilminin ve âlimlerinin durumu ile müellif Aynî’nin bunlara yaklaşımları okunmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda İkdü’l-cümân’da atıfta bulunulan hadis tarihi öğeleri, ilim kurumları, farklı râvi grupları, farklı rivayet yöntemleri ve dönem içinde yapılan tasnifler tespit edilmiştir. Ayrıca söz konusu dönemdeki muhaddislerin meslekî, mezhebî ve siyâsî eğilimleri üzerinde durulmuştur. Doğrudan hadis tarihi öğelerine yoğunlaşan çalışmalarla umumî tarih alanında yazılmış kaynaklarda geçen bilgilerin kıyaslanması, bu bilgiler arasındaki uyumlu ve uyumsuz noktaların ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022
Hz. Peygamber’in bizzat kendisinin yaptığı yargılamalar neticesinde verdiği hükümleri içeren rivâ... more Hz. Peygamber’in bizzat kendisinin yaptığı yargılamalar neticesinde verdiği hükümleri içeren rivâyetlerin toplandığı çalışmalar, Akziye kitapları olarak adlandırılabilir. Hz. Peygamber'in yargılamalarını ihtiva eden akziye türü eserlerin tümü, Endülüs’te ve Mâlikî müellifler tarafından kaleme alınmıştır. Bu çalışma, Endülüslü Mâlikî fakîh ve muhaddis İbnü’t-Tallâ‘ın (öl. 497/1104) Hz. Peygamber’in yargılamaları neticesinde verdiği hükümlerinin yer aldığı rivâyetleri bir araya getiren kitabının içerik ve atıflarından yola çıkarak değerlendirilmesini içermektedir. Hz. Peygamber’in kazâî hükümlerinin müstakil olarak derlendiği Akziyetü Resûlillâh ismiyle bilinen bu eser, akziye türü kitapların telif amacı, içerik ve işlevlerini göstermesi açısından önem arz etmektedir. Eser, İbnü’t-Tallâ‘ın Kurtuba'da fetva verdiği dönemde bir nevi el kitabı işlevi görecek şekilde kaleme alınmıştır. Kitap, hem fıkıh hem de hadis alanına dair incelikleri barındırması sebebiyle her iki ilim dalına da katkı sağlamaktadır. Akziyetü Resûlillâh, hadis ilimleri açısından ahkâm rivâyetlerini içeren çalışmalar içerisinde konumlandırılabilir. Fıkıh alanında ise Akziyetü Resûlillâh'ın nevâzil türüne kaynak teşkil eden eserlerden kabul edilebilir.
Diyanet İlmi Dergi , 2021
Many commentaries have been written on al-Muwatta, a hadith book compiled by Malik b. Anas (b. 17... more Many commentaries have been written on al-Muwatta, a hadith book compiled by Malik b. Anas (b. 179/795). Al-Kamakhi (d. 1171/1757), an Ottoman hadith scholar of the 18th century, is an important scholar who wrote one of the commentaries on al-Muwatta. His commentary named al-Muhayya fi kashf asrar al-Muwatta has been written on Imam Muhammad b. Hasan al-Shaybani's Muwatta narration. Al-Muhayya is important both for the period and geography in which it was written, as well as the resources it utilized and its own annotation methods. As with all kinds of understanding and interpretation activities, the legal madhhab a commentator is affiliated with has an effect on the interpretations along with many factors. It is clearly possible to see this kind of influence when the commentators perform studies on works that include views of other madhhabs that they are not affiliated with. This study deals with reflections of the Hanafi identity over the issues that create conflict between the Maliki and the Hanafi Schools via the annotations of the Ottoman Hanafi Muhaddith al-Kamakhi.
AŞIRI/ÇOK ZAYIF HADİS: TARİHSEL BİR KAVRAM ANALİZİ, 2019
A weak hadith is one that does not have the characteristics of authentic and good hadith. The lev... more A weak hadith is one that does not have the characteristics of authentic and good hadith. The level of weakness of weak hadiths differ. According to the hadith methodology, while some weak hadiths can be raised to the level of good hadith if supported by other narrations, some other weak hadiths cannot be done so. Hadiths that are not possible to be raised to the level of good hadith and whose characteristics that make them weak cannot be removed even if they have confi rmatory narrators can be called "very weak hadith". As in most of the hadith terms, the terms relating to the degree of weakness of the narrations and the concept of "very weak hadith" have emerged gradually and for certain reasons. This study deals with the emergence and development of the term "very weak hadith", which narrations are considered very weak according to the hadith methodology, and the methods of identifi cation of very weak hadiths. ÖZ Zayıf hadis, sahih ve hasen hadis şartlarını taşımayan rivayetlerdir. Zayıf hadislerin zayıfl ık dereceleri birbirinden farklıdır. Hadis usulüne göre, bazı zayıf hadisler başka rivayetlerle desteklendiğinde hasen derecesine çıkabilirken, bazı zayıf hadisler bu takviyeye uygun değildir. Bu şekilde yükselmeye uygun olmayan ve mütâbi veya şâhidleri bulunsa da içinde bulundukları zayıfl ıktan kurtulamayan hadislere "çok/aşırı zayıf hadis" denilebilir. Hadis ıstılahlarının çoğunda olduğu gibi rivayetlerin zayıfl ığının derecesine dair ifadeler ile "çok/aşırı zayıf hadis" kavramı da belli sebepler doğrultusunda ve tedrîcen ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, "çok/aşırı zayıf hadis" tabirinin ortaya çıkış serüveni üzerinde durulmuş, hadis usûlüne göre hangi rivayetlerin çok zayıf kabul edildiğine ve çok zayıf hadislerin tespit yöntemlerine değinilmiştir. Rivayetlerin zayıfl ıklarının dereceleri ile bağlantılı düşünülebilecek kullanımların hadis usûlüne dair eserlerde farklı tabirlerle de olsa ilk olarak hicri VII. yüzyılda görüldüğü; rivayetlerin çok/aşırı zayıfl ığına dair ıstılahın ise hicri VIII. yüzyılda zayıf hadislerle amel şartlarına dair tartışmalarla birlikte yaygınlık kazandığı tespit edilmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2019
ÖZ Hadisler, fıkıhta hüküm istinbâtında başvurulan delillerdendir. Fakîhin, herhangi bir konuda d... more ÖZ Hadisler, fıkıhta hüküm istinbâtında başvurulan delillerdendir. Fakîhin, herhangi bir konuda doğru hükme ulaşması için, kullandığı materyallerin de uygun olması gerekir. Fakîhlerin hüküm verirken delil olarak ihticâca elverişli olmayan rivayetler kullandıklarına dair iddia öteden beri tartışılagelmektedir. Bu çalışma, Ebü'l-Hasen Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Ferganî el-Mergīnânî'nin (ö. 593/1197) kaleme aldığı el-Hidâye şerḥu Bidâyeti'l-mübtedî isimli eser ile Ebü'l-Kâsım Abdülkerîm b. Muhammed b. Abdilkerîm el-Kazvînî er-Râfiî (ö. 623/1226) tarafından kaleme alınan el-ʿAzîz fî Şerḥi'l-Vecîz yani daha yaygın şekilde kullanılan ismiyle eş-Şerḥu'l-kebîr isimli eserlerde kullanılan delil olmaya uygun olmayan rivayetler hakkındadır. Bu çalışma, delil olmaya elverişsiz bu rivayetlerin hadis ilmi açısından değerlendirmesini ve bu rivayetlerin uygun olmadıkları halde delil olarak kullanılmalarının muhtemel sebeplerini konu edinmektedir.
Milel ve Nihal, 2019
Historical Criticism is an umbrella term for methods which include source , form, redaction and ... more Historical Criticism is an umbrella term for methods which include source , form, redaction and tradition criticism aiming to evaluate and critically understand the texts by considering its origins, sources, the time and the place in which the text was written. The historical criticism methods that emerge from the Western tradition under the influence of Greek-Ro-man and Jewish-Christian traditions suggest to look at the texts from historical perspective due to the temporal and spatial differences that interfere with the commentator. These methods which have emerged as an outcome of many processes and changes in many fields, have been applied in the most intense and most systematic way on Bible texts. In time, historical criticism began to be applied on other texts of different religions and cultures. While some of these applications are capable of achieving very valuable results for some, for others it is unthinkable to apply these methods to the texts of foreign religions and cultures. In this study-considering its philosophical foundations, basic features, pre-assumptions and approaches to texts-the possibility of applying historical critical methods on Islamic traditions will be emphasized.
Kuzey Amerika’da İslâm Araştırmalarına Genel Bir Bakış: Hadis Çalışmaları Örneği, 2012
Giriş: Amerikan üniversitelerinde İslâmî ilimlerin ve özelde hadis ilminin konu-munu görmek, Batı... more Giriş: Amerikan üniversitelerinde İslâmî ilimlerin ve özelde hadis ilminin konu-munu görmek, Batı dünyasının İslâmî ilimlere bakış açısını anlamak bakımın-dan önem arz etmektedir. Zira İslâmî ilimlerin bölge üniversitelerindeki geli-şimi ve konumu, geçmişten günümüze birçok olayın yansıması olarak değer-lendirmeye de imkân vermektedir.
Yayımı 1988 yılında başlayıp 2014 yılında 44 cilt halinde tamamlanan Türkiye Diyanet Vakfı İslam ... more Yayımı 1988 yılında başlayıp 2014 yılında 44 cilt halinde tamamlanan Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (DİA), İslami İlimler, Türk İslam Tarihi, sanatı, edebiyatı, kültürü ve medeniyeti sahalarında önemli bir boşluğu dolduran çok kapsamlı ve kıymetli bir ansiklopedi çalışmasıdır.
2000’i aşkın ilim adamı tarafından ve 500’den fazla kaynak eser kullanılarak yazılan, 16.000den fazla madde içeren Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Müslümanların kendi dini ilimlerini, tarihlerini, sanatlarını, edebiyatını, kültür ve medeniyetini kuşatacak muhtevalı bir ansiklopediye olan ihtiyaçlarının, bizzat Müslümanlar tarafından kaleme alınan bir ürünü sayılabilir. Bütün üstünlüklerine ve yetkinliğine rağmen Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde, zaman zaman -diğer akademik çalışmalarda da bulunabilen- yanlışlıklar ve giderilmesi halinde ansiklopedinin daha profesyonel hale gelmesi yolunda katkıda bulunacak çeşitli eksiklikler tespit edilebilmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinde yer alan hadis ilmi ile alakalı yaklaşık 1540 maddenin eleştirel bir gözle okunması sonucunda elde ettiğimiz sonuçlar ve tespit edilen sorunların çözümüne yönelik öneriler sunulacaktır. Tenkidin, yüksek bir medeniyetin işareti kabul edilebileceği düşüncesinden yola çıkarak, bu eleştirel okumanın Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin hadisle ilgili maddeleri açısından mütevazi bir katkı sağlamasını umut ediyoruz.
Anahtar Kelimeler: İslam Ansiklopedisi, Tenkid, Hadis
American Journal of Islamic Social Sciences, 2015
Scholarly interest in Islamic studies has increased over the last decade. The academic study of I... more Scholarly interest in Islamic studies has increased over the last decade. The academic study of Islam in North America emerged from Orientalism; after World War II it gave way to area studies and, in the mid-twentieth century, started to be addressed as a separate research area. However, the subfield of Hadith studies remains neglected. In comparison to its role and the approach at modern academic institutions in the Muslim world, Hadith studies in North American universities seem to have received attention mainly in terms of this body of literature's authenticity. This paper uses qualitative research methods to provide an overview of the historical and contemporary academic study of this subfield and examine the space allocated to it within the broader Islamic studies curriculum. Examining and analyzing its legacy and current state in the academy will help us clarify the general acceptance of this subfield within those institutions. Fatma Betül Altıntaş is a research assistant and doctoral candidate who fouses on the "Problems and Limitations of Historical Criticism Applied to Islamic Narrations" at the Faculty of Theology/Hadith Department, Erciyes University. She earned her MA in Hadith studies at Erciyes University (2012) with her award-winning thesis "Very Weak Hadiths in Hanafi and Shafi'i Fiqh Books: The Example of al-Hidâya and al-Sharh al-Kabîr." Her research interests include the relationship between Hadith and fiqh, historical criticism and Hadith studies, and Islam and gender equality.
Book Reviews by Fatma Betül Altıntaş
Hadis Tetkikleri Dergisi, 2020
Artuklu Akademi , 2020
İsmail Erünsal, Orta Çağ İslam Dünyasında Kitap ve Kütüphane (Timaş Yay., İstanbul, 2018, 660 say... more İsmail Erünsal, Orta Çağ İslam Dünyasında Kitap ve Kütüphane (Timaş Yay., İstanbul, 2018, 660 sayfa) Bu eser, bilgi birikiminin, duyguların, düşüncelerin ve bilgi alışverişinin nakledilmesi için icad edilmiş bir araç olması itibariyle (s. 19) kitapların ve kitaplara ev sahipliği yapmış kütüphanelerin Orta Çağ İslam dünyasındaki durumlarıyla ilgili Türkçe literatürde yazılmış en kapsamlı çalışmadır. "Kitap"ın ortaya çıkış ve gelişimi yanında fiziki yapısını oluşturan malzemeler (papirüs, parşömen, kâğıt ve mürekkep gibi) ve muhteva özellikleri üzerinde duran bu titiz çalışma, kapsamlı bir giriş kitabı niteliğindedir. Bu çalışma, kitabın her formu ile ilgileniyor olması sebebiyle aynı zamanda yazma geleneği hakkında kıymetli bilgiler ihtiva etmektedir. Erünsal'ın kitap ve kütüphanecilik alanındaki ilmi birikiminin ve emeğinin mahsulü olan bu çalışmada teorik bilgilerin yanında 1.000 civarında yazma eserin de kaynak olarak kullanıldığı görülmektedir. Türk Dili ve Edebiyatı profesörü Erünsal, kültür tarihi, eski Türk edebiyatı, arşivcilik, ve kütüphanecilik sahalarında ilmi çalışmalarına devam etmektedir. Çalışma, giriş ile "Ortaçağ İslam Dünyasında Kitap", "Ortaçağ İslam Dünyasında Kütüphaneler" ve "Ortaçağ İslam Dünyasının Kitap Üreticileri ve Satıcıları" başlıklı üç ana bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın 329 sayfalık büyük bir kısmını ilk bölüm teşkil etmektedir. Kütüphaneler ve kitap üreticileri ile satıcılarına ayrılan kısım ise 170 sayfa civarındadır. "Ortaçağ İslam Dünyasında Kitap" başlıklı ilk bölümde kitabın İslam öncesi ve sonrası dönemdeki durumu ile Kur'an'ın Mushaf haline gelmesi süreci anlatılmıştır. Rivâyet ve sözlü kitabın ortaya çıkışı üzerinde durulmuş ve süreçteki rolleri sebebiyle hadis rivâyeti açısından önemli olan hadis meclisleri ve hadis rivâyeti için yapılan seyahatler olan rihlelere özel vurgu yapılmıştır. Sözlü kitabın ortaya çıkış yolları olarak semâ ve kıraat/arz yöntemlerine, metinler üzerine düşülen kayıtlara ve bu kayıtlardaki unsurlara (müsmî 1 , kârî 2 , müstemiûn 3 , kâtibü's-semâ 4) değinilmiştir. Semâ, 1 Müsmî, ders halkalarında veya meclislerde kendi eserini veya nakletmeye izinli olduğu eseri okutan kimsedir. (s. 66) 2 Kârî: Semâ meclislerinde kitabı okuyup tekrar eden kimsedir. (s. 68) 3 Müstemiûn: Semâ meclisine katılıp dersi takip edenlere verilen ad. (s. 69) 4 Kâtibü's-semâ: Semâ kaydını yazan kişiye verilen ad. (s. 72)
Conference Presentations by Fatma Betül Altıntaş
Edward Said’in Ölümünün 20. Yılında Oryantalizm'i Yeniden Düşünmek, 2023
I. Uluslararası Evliya Çelebi Sempozyumu Seyahat Tarihi ve Kültürü, 2023
Beşinci Uluslararası İsrail ve Yahudilik Çalışmaları Konferansı, 2021
The contribution of Jewish orientalists to hadith studies is important. It is possible to see a c... more The contribution of Jewish orientalists to hadith studies is important. It is possible to see a common methodology, common features and distinct differences in their studies compared to other orientalists. This situation can be evaluated in relation to their shared religion, language, culture and history. Despite their overall similarities, Jewish orientalists can be divided into two different generations due to some divergent approaches. Abraham Geiger (b. 1874), Gustav Weil (d. 1889), Ignaz Goldziher (d. 1921) and Josef Horovitz (d. 1931) can be cited as examples of first generation Jewish orientalists. The second generation of Jewish orientalists, consisting of scholars such as Shelomo Dov Goitein (b. 1985), Hava Lazarus Yafeh (d. 1998), Meir Jacob Kister (d. 2010), Moshe Gill (d. 2014), Uri Rubin (d. 2021) and Michael Lecker are largely similar to the first generation but they do have some different aspects. A significant part of the first generation have German citizenship or have received training from German scholars. They have common features such as being interested in early Islamic texts, dwelling on the similarities between Islam and Judaism, being in contact with Eastern countries in some way, having knowledge and experience related to the Bible and its criticism, and being experts in the field of philology. However, unlike the first generation, those in the second generation have a micro-and in-depth approach to early texts, proceeding from singular examples. The second generation adopted different theories that accept that there are mutual interactions between religions, rather than claiming that the origin of Islam is Judaism. In addition, many of these secondgeneration orientalists continue their daily and academic lives in Israel.
II. Türkiye Lisans Üstü Çalışmaları Kongresi Bildiriler Kitabı, 2013
İ slam âlimleri arasında, zayıf hadislerin ahkâm konularında delil olarak kullanılamayacağına dai... more İ slam âlimleri arasında, zayıf hadislerin ahkâm konularında delil olarak kullanılamayacağına dair yaygın bir kanaat mevcuttur. Bununla birlikte, hemen hemen bütün mezheplerin ihticâca elverişli olmayacak kadar zayıf rivayetleri delil olarak kullandıklarına dair iddialar zaman zaman söz konusu olmaktadır. "İhticâca elverişli olmayacak kadar zayıf rivayetler" ifadesi, zayıf hadislerin zayıfl ık derecelerinin aynı olmadığına işaret etmektedir.
Thesis by Fatma Betül Altıntaş
Çalışmamız, Ebü'l-Hasen Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Ferganî el-Mergīnânî’nin (ö.... more Çalışmamız, Ebü'l-Hasen Burhânüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Ferganî el-Mergīnânî’nin (ö. 593/1197) kaleme aldığı el-Hidâye şerḥu Bidâyeti'l-mübtedî isimli eser ile Ebü'l-Kâsım Abdülkerîm b. Muhammed b. Abdilkerîm el-Kazvînî er-Râfiî (ö. 623/1226) tarafından kaleme alınan el-Azîz fî Şerḥi'l-Vecîz yani daha bilinen ismiyle eş-Şerḥu'l-kebîr isimli eserlerde kullanılan za’fı şiddetli rivayetler, bu rivayetlerin zayıflığına rağmen delil olarak kullanılmasının muhtemel sebepleri ile bu rivayetlerin hadisi ilmi açısından değerlendirmesini konu edinmektedir.
Araştırmamız, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi ve kaynakları açıklanmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde za'fı şiddetli rivayet kavramı ile ilgili malumatla birlikte za'fı şiddetli rivayetleri tespit yöntemi açıklanmıştır. İlk bölümün pratiğe yansıması olan ikinci bölüm ise ele aldığımız eserlerde geçen ve za’fının şiddetli olduğuna karar verdiğimiz rivayetlerden ve bu rivayetlerin hadis ilmi açısından değerlendirmelerinden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Za'fı Şiddetli Rivayetler, Fıkıh, Şâfiî, Hanefî, el-Hidâye, eş-Şerḥu'l-kebîr
Non-peer reviewed articles by Fatma Betül Altıntaş
İnsicam Dergisi, 2021
https://insicam.net/2021/05/03/ashab-hadis-ve-elestiri/
Uploads
Peer-Reviewed Articles by Fatma Betül Altıntaş
yolculukların eserlere yansımalarından birisi olan büldâniyye türünün ortaya
çıkış ve gelişim serüvenine çeşitli örnekler üzerinden ışık tutmaktır. Seyahat,
hedefleri olan yolculuk şeklinde tanımlanabilir. İslamî ilimlerin teşekkül ve
gelişiminde seyahatin rolü büyüktür. Zira beldeler arasında yapılan seyahatler,
taliplerin ilim elde etmelerine ve ulemânın buluşup müzakerelerde
bulunmalarına fırsat tanımıştır. Bu seyahatler ve buluşmalar kitâbiyata da
yansımış, yolculuklar esnasında veya sonrasında çeşitli türde eserlerin
yazılmasına vesile olmuştur. Seyahatler neticesinde ortaya çıkan türlerden bir
tanesi de büldâniyyelerdir. Bu çalışmada, büldâniyye türünün ilk olarak kırk
hadis derlemesi tarzındaki eserlere şehir bilgisinin eklenmesi suretiyle ortaya
çıktığı ve zamanla eser türüne orjinallik katacak çeşitli farklılıklar eklendiği iddia
edilmektedir. Bu bağlamda, 6. yüzyıldan 10. yüzyıla kadarki sürede ilk
dönemlerde kırk hadis türünden sayılabilecek nitelikler taşıyan
büldâniyyelerde, âli isnad vurgusunun bulunduğu; zaman içinde hadislerin
sayısından ziyade bu hadislerin alındığı şehirlerin, işitildiği hocalar dâhil olmak
üzere senedlerdeki tüm isimlerin ve metinlerinin birbirlerinden farklı oluşunun
ön plana çıktığı gözlenmiştir. Bu iddia, Ebû Tâhir es-Silefî (öl. 576/1180), onun
öğrencisi İbn Asâkir (öl. 571/1176) ve Sehâvî (öl. 902/1497) tarafından kaleme
alınmış ve benzerleri arasında öne çıkmış üç önemli büldâniyye eserinin içerik
ve özellikleri incelenerek ve karşılaştırılarak tedkik edilmiştir
2000’i aşkın ilim adamı tarafından ve 500’den fazla kaynak eser kullanılarak yazılan, 16.000den fazla madde içeren Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Müslümanların kendi dini ilimlerini, tarihlerini, sanatlarını, edebiyatını, kültür ve medeniyetini kuşatacak muhtevalı bir ansiklopediye olan ihtiyaçlarının, bizzat Müslümanlar tarafından kaleme alınan bir ürünü sayılabilir. Bütün üstünlüklerine ve yetkinliğine rağmen Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde, zaman zaman -diğer akademik çalışmalarda da bulunabilen- yanlışlıklar ve giderilmesi halinde ansiklopedinin daha profesyonel hale gelmesi yolunda katkıda bulunacak çeşitli eksiklikler tespit edilebilmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinde yer alan hadis ilmi ile alakalı yaklaşık 1540 maddenin eleştirel bir gözle okunması sonucunda elde ettiğimiz sonuçlar ve tespit edilen sorunların çözümüne yönelik öneriler sunulacaktır. Tenkidin, yüksek bir medeniyetin işareti kabul edilebileceği düşüncesinden yola çıkarak, bu eleştirel okumanın Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin hadisle ilgili maddeleri açısından mütevazi bir katkı sağlamasını umut ediyoruz.
Anahtar Kelimeler: İslam Ansiklopedisi, Tenkid, Hadis
Book Reviews by Fatma Betül Altıntaş
Conference Presentations by Fatma Betül Altıntaş
Thesis by Fatma Betül Altıntaş
Araştırmamız, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi ve kaynakları açıklanmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde za'fı şiddetli rivayet kavramı ile ilgili malumatla birlikte za'fı şiddetli rivayetleri tespit yöntemi açıklanmıştır. İlk bölümün pratiğe yansıması olan ikinci bölüm ise ele aldığımız eserlerde geçen ve za’fının şiddetli olduğuna karar verdiğimiz rivayetlerden ve bu rivayetlerin hadis ilmi açısından değerlendirmelerinden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Za'fı Şiddetli Rivayetler, Fıkıh, Şâfiî, Hanefî, el-Hidâye, eş-Şerḥu'l-kebîr
Non-peer reviewed articles by Fatma Betül Altıntaş
yolculukların eserlere yansımalarından birisi olan büldâniyye türünün ortaya
çıkış ve gelişim serüvenine çeşitli örnekler üzerinden ışık tutmaktır. Seyahat,
hedefleri olan yolculuk şeklinde tanımlanabilir. İslamî ilimlerin teşekkül ve
gelişiminde seyahatin rolü büyüktür. Zira beldeler arasında yapılan seyahatler,
taliplerin ilim elde etmelerine ve ulemânın buluşup müzakerelerde
bulunmalarına fırsat tanımıştır. Bu seyahatler ve buluşmalar kitâbiyata da
yansımış, yolculuklar esnasında veya sonrasında çeşitli türde eserlerin
yazılmasına vesile olmuştur. Seyahatler neticesinde ortaya çıkan türlerden bir
tanesi de büldâniyyelerdir. Bu çalışmada, büldâniyye türünün ilk olarak kırk
hadis derlemesi tarzındaki eserlere şehir bilgisinin eklenmesi suretiyle ortaya
çıktığı ve zamanla eser türüne orjinallik katacak çeşitli farklılıklar eklendiği iddia
edilmektedir. Bu bağlamda, 6. yüzyıldan 10. yüzyıla kadarki sürede ilk
dönemlerde kırk hadis türünden sayılabilecek nitelikler taşıyan
büldâniyyelerde, âli isnad vurgusunun bulunduğu; zaman içinde hadislerin
sayısından ziyade bu hadislerin alındığı şehirlerin, işitildiği hocalar dâhil olmak
üzere senedlerdeki tüm isimlerin ve metinlerinin birbirlerinden farklı oluşunun
ön plana çıktığı gözlenmiştir. Bu iddia, Ebû Tâhir es-Silefî (öl. 576/1180), onun
öğrencisi İbn Asâkir (öl. 571/1176) ve Sehâvî (öl. 902/1497) tarafından kaleme
alınmış ve benzerleri arasında öne çıkmış üç önemli büldâniyye eserinin içerik
ve özellikleri incelenerek ve karşılaştırılarak tedkik edilmiştir
2000’i aşkın ilim adamı tarafından ve 500’den fazla kaynak eser kullanılarak yazılan, 16.000den fazla madde içeren Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Müslümanların kendi dini ilimlerini, tarihlerini, sanatlarını, edebiyatını, kültür ve medeniyetini kuşatacak muhtevalı bir ansiklopediye olan ihtiyaçlarının, bizzat Müslümanlar tarafından kaleme alınan bir ürünü sayılabilir. Bütün üstünlüklerine ve yetkinliğine rağmen Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde, zaman zaman -diğer akademik çalışmalarda da bulunabilen- yanlışlıklar ve giderilmesi halinde ansiklopedinin daha profesyonel hale gelmesi yolunda katkıda bulunacak çeşitli eksiklikler tespit edilebilmektedir.
Bu çalışmada, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinde yer alan hadis ilmi ile alakalı yaklaşık 1540 maddenin eleştirel bir gözle okunması sonucunda elde ettiğimiz sonuçlar ve tespit edilen sorunların çözümüne yönelik öneriler sunulacaktır. Tenkidin, yüksek bir medeniyetin işareti kabul edilebileceği düşüncesinden yola çıkarak, bu eleştirel okumanın Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin hadisle ilgili maddeleri açısından mütevazi bir katkı sağlamasını umut ediyoruz.
Anahtar Kelimeler: İslam Ansiklopedisi, Tenkid, Hadis
Araştırmamız, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi ve kaynakları açıklanmıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde za'fı şiddetli rivayet kavramı ile ilgili malumatla birlikte za'fı şiddetli rivayetleri tespit yöntemi açıklanmıştır. İlk bölümün pratiğe yansıması olan ikinci bölüm ise ele aldığımız eserlerde geçen ve za’fının şiddetli olduğuna karar verdiğimiz rivayetlerden ve bu rivayetlerin hadis ilmi açısından değerlendirmelerinden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Za'fı Şiddetli Rivayetler, Fıkıh, Şâfiî, Hanefî, el-Hidâye, eş-Şerḥu'l-kebîr