Papers by Büşra Ünal Mert
Edebiyat Daima, 2021
Bela-yı İslam, İsmail Gaspıralı'nın Molla Abbas Fransevî müstear ismiyle 1905 yılında Tercüman'da... more Bela-yı İslam, İsmail Gaspıralı'nın Molla Abbas Fransevî müstear ismiyle 1905 yılında Tercüman'da yayımladığı sembolik bir hikâyedir. Hikâyede İslam medeniyetini güçlü kılan özellikler ve bu özelliklerin hangi yollarla bertaraf edilebileceği alegorik bir şekilde anlatılmıştır. Öyküye göre Dört Halife döneminden Emevi ve Abbasi zamanlarına kadar İslam âlemi çok güçlüdür. Siyasi nüfuz, askerî fetih, medeni şöhret, bilim ve teknik açıdan yükseliş; halifelerde adalet, okullarda ilim ve yetenek; pazarda iyi mal, herkeste hak ve hakkaniyete riayet; zulmü kaldırmak için gayret, cehaletten ve zulümden nefret, her işte yardımlaşma vardır. Dirlik, birlik ve bilicilik köylüden halifeye kadar işlemektedir.
Ihlamur Dergisi, 2021
"Derin bir boşluğu doldurur gibi yaşıyoruz." Dinçer Apaydın'ın 2008-2015 yılları arasında yazdığı... more "Derin bir boşluğu doldurur gibi yaşıyoruz." Dinçer Apaydın'ın 2008-2015 yılları arasında yazdığı hikâyeleri tematik biçimde bir araya getirmesiyle ortaya çıkan Yumuşak Oda kitabı toplam dört bölüm ve on bir öyküden oluşmaktadır. Öykülerde ana karakterler toplumla bağını koparmış, ortak akıl yürütme yöntemlerinin dışında hareket eden erkeklerden meydana gelir. Ortaya çıkan ortak tem ise "ulaşılmazlık" hissidir. Konular ve biçimler değişse de ana karakterler hayatlarındaki önemli kişilere ulaşamamakta ya da onları çözülmesi gereken bir sorun olarak görüp kendisiyle beraber yıkıma sürüklemektedir.
Kadran Dergi, 2021
Edebiyat, daha doğrusu sanat ve gerçeklik üzerine birçok farklı görüş bulunmaktadır. Bu ilişki üz... more Edebiyat, daha doğrusu sanat ve gerçeklik üzerine birçok farklı görüş bulunmaktadır. Bu ilişki üzerine okumalar yaptığım bir dönemde Hilmi Hoca ile Gezi Cafe’de buluşmuştuk. Zihnimi kurcaladığı için bu ilişkiyi Hoca’ya da sordum. Hoca hemen eline kalem alıp küçük bir kâğıda yazmaya, çizmeye ve anlatmaya başladı. Benim için kısa ama doyurucu bir ders hüviyetinde olan bu zaman dilimini Hoca’nın izniyle ses kaydına aldım. Aşağıda bahsi geçen ses kaydının dökümünü okuyacaksınız. Umarım sizin için de faydalı olur.
Uluslararası Edebî Eleştiri Dergisi, 2021
Çağdaş Meksika edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Carlos Fuentes’in eserlerinde Lati... more Çağdaş Meksika edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Carlos Fuentes’in eserlerinde Latin Amerika’dan dünyaya yayılan büyülü gerçekçilik akımının tesirlerine sıkça rastlanır. Bu tesir hem olay örgüsü hem de kurulan imgelemde kendini belli eder. Eserlerine hâkim olan gerçekdışı özellikler barok, grotesk detaylarla desteklenir ve eserleri mistik bir havaya bürünür. Eserlerindeki mistisizm inanca dayalı atıflardan ziyade oluşturmaya çalıştığı gotik havanın bir yapıtaşı hüviyetindedir. Fuentes, eserlerindeki büyülü gerçekçi tavra ulaşabilmek için mimari, ses ve ışık oyunlarının uyum içinde çalıştığı bir imgelem dünyası kurar. Seçtiği nesneler ve olayları anlatış biçimi yarı saydam imgelem dünyasını besleyecek biçimde kurgulanmıştır. İmgeler keskin hatlarından sıyrılarak silinikleşmeye ve somut dünyadan uzaklaşmaya başlar. Çalışmamızda yazarın en ünlü yapıtlarından biri olan “Aura” adlı öyküsü kurulan imgelem özelinde irdelenecektir. Bu irdeleme neticesinde büyülü gerçekçi tavrı oluşturabilmek için yazarın tercih ettiği imge kurma yöntemini ortaya koymak hedeflenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Carlos Fuentes, Carlos Fuentes Öykücülüğü, İmgelem, Kaybolan İmge, Gerçeküstücülük
KURTUBA AKADEMİ-BİLSAM, 2019
Türk edebiyatı birçok yazın türünde olduğu gibi gençlere yönelik eserler ve nasihatnameler konusu... more Türk edebiyatı birçok yazın türünde olduğu gibi gençlere yönelik eserler ve nasihatnameler konusunda da
oldukça zengindir. Temelde iyiyi, güzeli öğütlemeyi amaçlayan nasihatler, Orhun yazıtlarından günümüz
eserlerine varıncaya kadar bütün dönemlerde önemli bir yer tutar. Nasihatnameler çoğunlukla toplumlara
veya belirli bir kişiye (yazarının kendi evlatları gibi) yazılırken kimileri devlet idaresine yöneliktir.
Klasik Türk edebiyatında İranlı şair Feridüddin Attar’ın Pendname’sinin tesiriyle nasihatname veya
pendname adı ile birçok eser yayınlanmıştır. Bu dönemde oldukça önemli yer tutan nasihatnameler 19.
yüzyılda tesirini kaybetmiş, kısa manzumeler ve küçük çalışmalar halini almıştır.
Bu çalışma kapsamında aradan geçen yüzyılların ne gibi farklılıklar meydana çıkardığını görmek adına
adı zikredilen iki eser karşılıklı olarak incelenecektir. Çalışmada amaç, farklı dönemlerde gençlere
yönelik tavır, tutum ve istekler nelerdir, dönemin bu istekler üzerindeki tesiri nedir ve günümüz
gençlerine bu eserlerden ne tür bir örnek çıkarılabilir sorularını cevaplamak olacaktır. Bu amaçla XVII.
yüzyıl şairlerinden Nâbî’nin oğlu Ebu’l-hayr Mehmed Çelebi için kaleme aldığı Hayriyye’si ile 20. yüzyıl
yazarlarından Ali Fuad Başgil’in Gençlerle Başbaşa adlı eserleri karşılaştırılacaktır.
Türk Dili, 2019
Devlet Ana, Kemal Tahir’in millî ve manevî değerleri canlandırmak üzere kaleme aldığı tezli bir r... more Devlet Ana, Kemal Tahir’in millî ve manevî değerleri canlandırmak üzere kaleme aldığı tezli bir romandır. Bu sebeple tarihî gerçekliklerle tam bir uyum göstermez. Amaç, beylik halindeki Söğüt Türklerinin erdemliliği elden bırakmadan Batı’ya açılışlarını göstermektir. Yazar, ahlaklı ve yiğit Türk algısını bozmamak adına tarihî gerçekliklerle uyuşmayan kimi değişikliklere gider. Marksist bakış açısı için burada önemli olan, dönemin toplumsal, ekonomik, siyasi durumu hakkında bilgiler içeriyor oluşudur. Çalışmamızda toprak mülkiyetinin evrim aşamaları aktarılarak eserden hareketle dönem mülkiyet algısı, yönetim ve üretim biçimleri ile buna bağlı gelişen sömürü sistemleri ATÜT (Asya Tipi Üretim Tarzı) merkezli olmak üzere incelenecektir.
Yedi İklim, 2021
Osmanlı’da resmî anlamda kurumlara da sirayet eden ikilik Cumhuriyet’ten sonra görünürde ortadan ... more Osmanlı’da resmî anlamda kurumlara da sirayet eden ikilik Cumhuriyet’ten sonra görünürde ortadan kalkar. Fakat kanonlar halinde devam ettiği gibi zihinlerde de devam etmekte, sanat eserlerini şekillendirmektedir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar, Ziya Osman Saba ve Nazım Hikmet de bahsi geçen dönemin düalist yapısından etkilenir. Bu çalışmada ele alınan dört edibin içinde yaşadıkları dönemin tesiriyle mabetlere yönelik bakış açıları ve bunları eserlerine yansıtış biçimleri incelenecektir.
Yedi İklim, 2020
Üç filmden de anlaşıldığı üzere Akad, zihninde toplumsal “iyi” ve toplumsal “kötü” karakterler ol... more Üç filmden de anlaşıldığı üzere Akad, zihninde toplumsal “iyi” ve toplumsal “kötü” karakterler oluşturmuş, ideolojisine uygun olarak yönlendirdiği karakterlerine birey olma şansı tanımak için üzerlerinde baskı oluşturabilecek kişileri pasifleştirerek ana karakterleri özgür kılmıştır. Hem kadın hem erkek için aktif iyi, aktif kötü ve pasif iyi – kötü karakterler belirleyerek olay örgüsündeki çatışma unsurunu sağlamıştır.
Edebiyat Daima, 2018
Filmleri ve sinema hakkındaki görüşlerinden anlaşıldığı üzere Akad’ın sinema dünyasında sinema, t... more Filmleri ve sinema hakkındaki görüşlerinden anlaşıldığı üzere Akad’ın sinema dünyasında sinema, toplum, roman, tiyatro, eleştiri gibi sanat dalları yoğun bir alışveriş halindedir. Akad iddialı bir söylem geliştirerek sinemanın edebiyatın yerini almakta olduğu ve alacağı öngörüsünde bulunur. Gidişata bakılarak söylemin haklılık payı olduğunu kabul etmek mümkünse de sinemanın edebiyatın yerini tamamen alacağını söylemek yanlış olur kanısındayım.
Kadran, 2021
Güneşli bir Ankara günü Aydın Hocamla Kızılay'da buluştuk. Biraz heyecanlıydım. Biraz da soruları... more Güneşli bir Ankara günü Aydın Hocamla Kızılay'da buluştuk. Biraz heyecanlıydım. Biraz da soruları hazırlayabilmek için gece uykusuz kalmanın ceremesini çekiyordum. Aklımda neyi nasıl sorsam düşünceleri dönüp duruyor, bir yandan da uykusuz zihnimin beni hocaya karşı mahcup etmesinden çekiniyordum. Bu düşüncelerle anlaştığımız kafede oturup beklemeye başladım. Çok bekletmeden göründü Aydın Hoca. Gelir gelmez muhabbet etmeye başladık. Nasıl olduğunu anlamadan akademiden, toplumdan, kültür-sanattan bahsettiğimiz sıcak bir sohbetin içinde buldum kendimi. Aydın Hoca'nın samimi tavrı, nazik davranışları yavaş yavaş üzerimdeki çekingenlikten kurtulmamı sağladı. Yaklaşık üç saat süren görüşmemizden sonra bir dost kalple tanışmanın mutluluğu ve kitabı üzerine yapılmış söyleşiden çok daha fazlasıyla ayrıldım yanından. Sohbetimizin renkli anlarına eşlik edemeseniz de sizi kitap hakkında yaptığımız söyleşiyle baş başa bırakmak istiyorum.
Kadran, 2021
Yahya Kemal'in "Anamın ak sütü kadar saf ve temiz" dediği, güçlü bir geçmişe sahip Türk dili zama... more Yahya Kemal'in "Anamın ak sütü kadar saf ve temiz" dediği, güçlü bir geçmişe sahip Türk dili zaman çizgisinde var olduğu her dönemde siyasi, dinî ve coğrafi tesirlerin etkisiyle değişir, gelişir ve uzun yıllar boyunca dünyayı etkileyen bir dil olarak varlığını sürdürür. Zaman zaman farklı kültür sahalarının etkisiyle değişimlere fazla açık hâle gelse de havzasına aldığı kelimeleri kendine mal etmeyi ve krizlerden sıyrılmayı başarır. Uzun ve dalgalı geçmişi boyunca Türkçenin kendisine sahip çıkacak müdafileri de eksik olmaz. Bazen hükümdarlar bazen yazar ve şairler dilin içine düştüğü handikapları mesele hâline getirir. Günümüzde dil hassasiyetiyle ön plana çıkan isimlerden biri, belki en önde geleni, A. Yağmur Tunalı televizyonculuk hayatı boyunca kalemiyle, eliyle, diliyle gördüğü yanlışları söylemekten ve düzeltmekten geri durmayan bir "okumuş" olarak dikkat çekmektedir. Ömrü boyunca içinde taşıdığı dil sevgisi ve hassasiyetinin bir sonucu olarak İki Gözüm Türkçe kitabını Kubbealtı Vakfı'na ait Hülbe Yayınları'ndan 2020 yılında çıkarır. "Dil Dikkati", "Türkçe'nin Sesi" ve "'Dilimiz Kimliğimiz' ise Kimliksizleşiyoruz" ana başlıklarından oluşan kitap hakkında kendisiyle görüştüm ve söyleştim. Benim için doyurucu ve keyifli bu söyleşiyi aynı hazzı yaşayacağınız umuduyla sizlere sunuyorum.
Kadran, 2020
XIX. asrın ortalarından itibaren sahaflık mesleği bir değişim geçirmiş ve profesyonelleşmiştir. M... more XIX. asrın ortalarından itibaren sahaflık mesleği bir değişim geçirmiş ve profesyonelleşmiştir. Matbu kitapların pazara girişiyle genişleyen ticaret hacmi bu fırsattan yararlanmak isteyen birçok sahafı kitap basan ve dağıtan sahaf-kitapçı ve sahaf-yayıncıya dönüştürmüştür. Sayıları çok olmasa da bazı sahaflar geleneksel çizgiden ayrılmayarak yazma eser ticaretini yapmaya devam etmişler ancak dükkânlarında belli miktarda basma esere de yer vermişlerdir. İstanbul'da Osmanlı ilmî hayatının ve kültür ortamının gelişmesinde önemli katkıları olan sahaflar kitap alış-verişinin dışında, Sahaflar Çarşısı adıyla bir ilim ve kültür muhitinin oluşmasına da zemin hazırlamışlardır. XVII.-XVIII. asırlar, İstanbul sahaflarının tarihinde yazma eser satışının yoğunlaştığı bir evredir. Zengin bir ulema sınıfının ortaya çıkışı çeşitli İslami konulardaki klasik eserlere talebi arttırmış ve İstanbul sahaflarına İslam dünyasının kültür merkezlerinden bir kitap akışı başlamıştır. Bu dönemdeki sahaf terekelerinde bu tür eserlerin oldukça pahalı nüshalarına rastlanmaktadır. Bu dönemde sahaflar daha ziyade ulema sınıfına ve bürokratlara hitap eden dinî ilimlere ait eserler, edebiyat ve tarih konulu eserler; halkın rağbet ettiği dini konuları Türkçe işleyen birtakım kitaplar, dua mecmuaları, mushaf ve Kur'an cüzleri satmaktaydılar. Dini ilimlere ait kitaplar, divanlar, tarihler mahdut bir zümreyi ilgilendirmekte; diğerleri ise daha çok ibadet maksadıyla okunmaktaydı. Eğitim sistemi farklı ilgi alanlarına yönelmiş geniş bir okuyucu kitlesi oluşturamadığı için sahaflar mevcut müşteri kitlesinin talebini karşılamakta oldukça başarılıydılar. Geniş kitleleri bilgilendirecek, entelektüel seviyelerini yükseltecek sayıda eser mevcut olmadığı gibi mevcut olan eserlerin de belli sayıda kopyaları olması ve bunlara talip olacak belli sayıda bir okuyucu kitlesi bulunması da bu hususta bir değişim için itici güç oluşturamıyordu. Halkın çeşitli mahallerde toplanarak dinledikleri eserler de hemen hemen aynı konuları işlemekteydi. Dolayısıyla bu dönemde sınırlı sayıda okuyucu kitlesine hitap eden sahafların entelektüel hayata katkıları sınırlı olmaktaydı. XVIII. asırdaki İbrahim Müteferrika ve takipçilerinin bastıkları kitaplar fiyatlandırma politikası ve fiyat seçimleri dolayısıyla okuyucu yelpazesini genişletememiş ve sahafların bu yöndeki katkılarını artıracak bir imkân sağlamamıştı.
Aydos, 2019
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kadınlar Vaizi adlı eseri 1920’de yayınlanmıştır ve on öyküden oluşmakt... more Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kadınlar Vaizi adlı eseri 1920’de yayınlanmıştır ve on öyküden oluşmaktadır. Gürpınar’ın yazın hayatının 1880’lerde başladığı ve 1890-1900’lerde roman alanında önemli eserlerini verdiği göz önünde bulundurulursa hikâyeciliğe adım atışı biraz geç olmuştur denebilir. Bu, bahsi geçen dönemin genel bir özelliğidir. Hikâye türü yeni yeni kabul görmeye başlamaktadır. Çalışmamızda bahsi geçen kitaptaki öykülerden hareketle Gürpınar öykücülüğü üzerine çıkarımlar yapılmıştır.
Dünya Bizim, 2018
İspanya İç Savaşı sebebiyle yazılan Çanlar Kimin İçin Çalıyor, bu savaş özelinde insanlığın ontol... more İspanya İç Savaşı sebebiyle yazılan Çanlar Kimin İçin Çalıyor, bu savaş özelinde insanlığın ontolojik sorgulamalarına yer verir. Bu kitap ve daha birçok sanat eserinden anlaşılacağı üzere zihinsel bir dönüşüm yaşanmakta ve bu hayatın her anında hissedilmektedir.
Dünya Bizim, 2018
Her şeyi kültürel bir temelde anlamlandırma eğiliminde olan Turgut Cansever, Türk mimarisinin en ... more Her şeyi kültürel bir temelde anlamlandırma eğiliminde olan Turgut Cansever, Türk mimarisinin en büyük sorunu olarak kültürel kirlenmeyi görür. İnsanların inançlarından uzaklaşmalarıyla tahripkâr boyutlara ulaşan bu kirlenme şehre, toprağa ve dünyaya bakışı değiştirmiştir.
Books by Büşra Ünal Mert
Lâkin Yayınları, 2021
Kitapta hocanın eserleri üzerine hazırlanmış birbirinden
kıymetli çalışmaları okuyacaksınız. Kend... more Kitapta hocanın eserleri üzerine hazırlanmış birbirinden
kıymetli çalışmaları okuyacaksınız. Kendilerine
projeden bahsettiğimde memnuniyetle kabul eden, ses
tonlarıyla bile enerji veren insanların samimiyetini size
aksettiremesem de yazdıklarını ulaştırabilmenin kıvancını
yaşıyorum. Bu kitap varlığını, “Hoca’yı sevindireceksek
ne mutlu!” şiarıyla yaklaşan hocalarıma, büyüklerime
ve arkadaşlarıma borçludur. Bin yaşasınlar!
Uploads
Papers by Büşra Ünal Mert
Anahtar Kelimeler: Carlos Fuentes, Carlos Fuentes Öykücülüğü, İmgelem, Kaybolan İmge, Gerçeküstücülük
oldukça zengindir. Temelde iyiyi, güzeli öğütlemeyi amaçlayan nasihatler, Orhun yazıtlarından günümüz
eserlerine varıncaya kadar bütün dönemlerde önemli bir yer tutar. Nasihatnameler çoğunlukla toplumlara
veya belirli bir kişiye (yazarının kendi evlatları gibi) yazılırken kimileri devlet idaresine yöneliktir.
Klasik Türk edebiyatında İranlı şair Feridüddin Attar’ın Pendname’sinin tesiriyle nasihatname veya
pendname adı ile birçok eser yayınlanmıştır. Bu dönemde oldukça önemli yer tutan nasihatnameler 19.
yüzyılda tesirini kaybetmiş, kısa manzumeler ve küçük çalışmalar halini almıştır.
Bu çalışma kapsamında aradan geçen yüzyılların ne gibi farklılıklar meydana çıkardığını görmek adına
adı zikredilen iki eser karşılıklı olarak incelenecektir. Çalışmada amaç, farklı dönemlerde gençlere
yönelik tavır, tutum ve istekler nelerdir, dönemin bu istekler üzerindeki tesiri nedir ve günümüz
gençlerine bu eserlerden ne tür bir örnek çıkarılabilir sorularını cevaplamak olacaktır. Bu amaçla XVII.
yüzyıl şairlerinden Nâbî’nin oğlu Ebu’l-hayr Mehmed Çelebi için kaleme aldığı Hayriyye’si ile 20. yüzyıl
yazarlarından Ali Fuad Başgil’in Gençlerle Başbaşa adlı eserleri karşılaştırılacaktır.
Books by Büşra Ünal Mert
kıymetli çalışmaları okuyacaksınız. Kendilerine
projeden bahsettiğimde memnuniyetle kabul eden, ses
tonlarıyla bile enerji veren insanların samimiyetini size
aksettiremesem de yazdıklarını ulaştırabilmenin kıvancını
yaşıyorum. Bu kitap varlığını, “Hoca’yı sevindireceksek
ne mutlu!” şiarıyla yaklaşan hocalarıma, büyüklerime
ve arkadaşlarıma borçludur. Bin yaşasınlar!
Anahtar Kelimeler: Carlos Fuentes, Carlos Fuentes Öykücülüğü, İmgelem, Kaybolan İmge, Gerçeküstücülük
oldukça zengindir. Temelde iyiyi, güzeli öğütlemeyi amaçlayan nasihatler, Orhun yazıtlarından günümüz
eserlerine varıncaya kadar bütün dönemlerde önemli bir yer tutar. Nasihatnameler çoğunlukla toplumlara
veya belirli bir kişiye (yazarının kendi evlatları gibi) yazılırken kimileri devlet idaresine yöneliktir.
Klasik Türk edebiyatında İranlı şair Feridüddin Attar’ın Pendname’sinin tesiriyle nasihatname veya
pendname adı ile birçok eser yayınlanmıştır. Bu dönemde oldukça önemli yer tutan nasihatnameler 19.
yüzyılda tesirini kaybetmiş, kısa manzumeler ve küçük çalışmalar halini almıştır.
Bu çalışma kapsamında aradan geçen yüzyılların ne gibi farklılıklar meydana çıkardığını görmek adına
adı zikredilen iki eser karşılıklı olarak incelenecektir. Çalışmada amaç, farklı dönemlerde gençlere
yönelik tavır, tutum ve istekler nelerdir, dönemin bu istekler üzerindeki tesiri nedir ve günümüz
gençlerine bu eserlerden ne tür bir örnek çıkarılabilir sorularını cevaplamak olacaktır. Bu amaçla XVII.
yüzyıl şairlerinden Nâbî’nin oğlu Ebu’l-hayr Mehmed Çelebi için kaleme aldığı Hayriyye’si ile 20. yüzyıl
yazarlarından Ali Fuad Başgil’in Gençlerle Başbaşa adlı eserleri karşılaştırılacaktır.
kıymetli çalışmaları okuyacaksınız. Kendilerine
projeden bahsettiğimde memnuniyetle kabul eden, ses
tonlarıyla bile enerji veren insanların samimiyetini size
aksettiremesem de yazdıklarını ulaştırabilmenin kıvancını
yaşıyorum. Bu kitap varlığını, “Hoca’yı sevindireceksek
ne mutlu!” şiarıyla yaklaşan hocalarıma, büyüklerime
ve arkadaşlarıma borçludur. Bin yaşasınlar!