Batılı devletler, tehlike arz ettiklerini düşündükleri doğu bölgelerinde yaşayan milletler için Ş... more Batılı devletler, tehlike arz ettiklerini düşündükleri doğu bölgelerinde yaşayan milletler için Şark Meselesi kavramını ortaya çıkarmışlardır. Anadolu'ya Türk topluluklarının geldiği dönemde onları geri püskürtme hedefiyle kurgulanan planlar Türklerin bölgede hâkim güç oldukları XI. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar amacına ulaşamamıştır. Osmanlı Devleti'nin ihtişamlı dönemlerinin sona ermesi Avrupalı devletlerin yükselişinin başlaması sonucu, Batılı devletler Şark Meselesi çerçevesinde hem yüzyıllardır üzerlerinde hissettikleri Osmanlı baskısına karşı hem de siyasi ve ekonomik olarak yükselişlerini sürdürebilmeleri için Osmanlı'yı hedef almışlardır. Ayrıca Osmanlı'nın stratejik konumu, yer altı ve yer üstü kaynakları gibi unsurlar Batının ilgisini çekmekteydi. Bu doğrultuda bilgi ve teknik alanlarında Osmanlı'nın önüne geçen Batılı devletler, Osmanlı'yı doğrudan karşılarına alamamış, siyasi, ekonomik zaman zaman askeri yöntemlerle devleti zayıflatmak istemişlerdir. Bu planlar çerçevesinde Osmanlı Devleti topraklarında yaşayan kendi soydaş ve dindaşlarını kullanan Batılı devletler, onlara bağımsız ulus devletler vaat etmişlerdir. Bundan etkilenen Osmanlı milletleri devlet ile bağımsızlık mücadelelerine girmişlerdir. Bu milletlerden biri olan Ermeniler, yüzyıllardır aynı ülkede yaşadıkları Müslüman Türklerle bağımsızlık mücadelesini başlatmıştır. Osmanlı Devleti'nde Ermenilerin nüfus olarak yoğun olduğu Maraş ve Zeytun bölgesi Ermenilerin isyan hareketlerinin üssü Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:10 / Sayı:6 Alpaslan-Kalınmeşe /2364-2399 Aralık 2023 2365 haline gelmiştir. Bu çalışmada Osmanlı'nın son dönemi ve Milli Mücadele sürecinde Maraş ve çevresinde Ermenilerin faaliyetleri ve Ermeni Sorunu incelenecektir.
İki dünya savaşı arasındaki 30 yıllık zaman dilimi (1914-1945) çoğu tarihçi tarafından "Felaket Ç... more İki dünya savaşı arasındaki 30 yıllık zaman dilimi (1914-1945) çoğu tarihçi tarafından "Felaket Çağı" (Katastrof Çağı) olarak adlandırılmıştır. İmparatorlukların yıkım yaşadığı bu dönemde Osmanlı Devleti de trende uymuş ve yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Felaket Çağı tabir edilen bu devrede kendine yaşam alanı açmaya çalışan bu küçük devlet, köklü devrimleri ile kendini dünya siyaset sahnesinde kabul ettirmeyi başarmıştır. Siyasi varlık olarak insan, dünya tarihi süresince organize olma adına yöneten ve yönetilen olarak hep bir arayış içerisinde olmuştur. Zamanın totaliter yönelimlerinin aktif olmasına karşın, demokrasi cephesi galip taraf olmuştur. İmparatorlukların çöküp dünya haritasında yeni isimlere yer açıldığı bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti de kendini demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlamıştır. Dönemin şekillendiricileri tarafından özenle seçilmiş bu sembollere karşın ülkeyi demokratikleştirme adına bir süre tek partinin kararlı uygulamalarına da ihtiyaç duyulmuştur. Demokrasinin yara aldığını söyleyebileceğimiz bu uygulamalar ile suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali büyüyerek günümüz siyasetinin de yönünü belirlemiştir. Demokrasinin siyasetin ana malzemesi olduğu zamanın Türkiye'si uygulamalarından ders çıkararak günümüz Türkiye'sinin şekillenmesinde objektif çalışmalar ortaya konulması elzemdir. Bu çalışmada bu nedenle tek parti uygulamaları her yönüyle değerlendirmeye alınmıştır.
While the Democratic Party (DP) was still in opposition, religious rhetoric and promises, whose i... more While the Democratic Party (DP) was still in opposition, religious rhetoric and promises, whose influence was newly discovered and used by many political parties, have become one of the effective tools on the way to power. The Democratic Party, which did not have sharp religious promises before reaching power, but made the people feel that they would do it on religious issues, emerged victorious from the 1950 elections with the support of the people. The fact that the first act of its government was to lift the ban on the Arabic Adhan was the first step that showed that the Democratic Party would actively use religion in politics. This step was followed by steps such as the opening of Imam Hatip Schools, the teaching of religious lessons in primary schools, and the teaching of the Qur'an on the radio, which were welcomed with joy by the public. The Democratic Party's policies in the context of religious-political relations have been seen as effective in reactionary actions, and the party has taken strict measures to prevent these discourses, even if it firmly rejects them. In this article, the policies of the Democratic Party in the context of religious-political relations have been evaluated through official sources and various press organs of the period.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 20, 2022
Makro tarihçilik olarak algılanan, siyasi ve kahramanlık öykülerinin anlatıldığı tarih yazımı anl... more Makro tarihçilik olarak algılanan, siyasi ve kahramanlık öykülerinin anlatıldığı tarih yazımı anlayışından mikro düzeydeki yerel tarihçilik anlayışına geçiş, bireyi ve insanı temel alan yeni bir bakış açısı ortaya koymuştur. Geleneksel tarih anlatısının siyasi olaylara ağırlık vermesinin aksine yerellikleri ve sosyo-ekonomik çevre ile birlikte bireysel yaşamı baz alan yeni tarihçilik anlayışı bu yönüyle merkezine insanı almaktadır. Bu sebeple savaş, zafer, kayıp, işgal kavramlarının toplum yaşamında fazlasıyla yer edindiği Millî Mücadele döneminin yerel tarih yazımındaki yeri ve önemi de oldukça fazladır. Maraş Millî Mücadelesindeki anılar ve faaliyetleri ele alan birçok eseri ile bu anlamda şehrin yerel tarihine ve genelde de ulusal tarihe önemli katkılar yapan tarihçilerden biri de Yalçın Özalp'tir. Bölge tarihine önemli kazanımlar sağlayan ve akademik tarih çalışmalarının merkezine gazileri, dönemin tanıklarını ve yazılı kaynaklarını koyan Özalp, bu noktada yerel tarih arşivini ilim dünyasına kazandırmayı başarmış önemli bir ilim insanıdır. Çalışmada akademik mahiyette Maraş Millî Mücadele tarihi için ilk elden malzemelerin toplanması ve kullanımı konusunda şehir tarihinde öncül bir misyonu olan Özalp'in yerel tarih ve yerel tarihçilik adına yaptığı katkılara yer verilecektir. Böylece yerel tarihçiliğin ulusal tarih çalışmalarına sağladığı altyapı, Yalçın Özalp'in tarihi veriye yaklaşımı ve kullanımı paralelinde örneklendirilmiş olacaktır.
Mustafa Kemal Paşa’nın gerçekleştirmiş olduğu milli dilin yaratılmasını amaç edinen ve dil devrim... more Mustafa Kemal Paşa’nın gerçekleştirmiş olduğu milli dilin yaratılmasını amaç edinen ve dil devrimine giden sürecin en önemli adımı 1 Kasım 1928 tarihinde Yeni Türk Harflerinin Kabulü ile başlamıştır. İlerleyen süreçte 12 Temmuz 1932 tarihinde ise Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin kurulması ile dilin sadeleştirilmesi, özünün ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi amaçlanmıştır. Hedefler doğrultusunda Atatürk Dönemi’nde 1932, 1934 ve 1936 yıllarında olmak üzere üç dil kurultayı düzenlenmiştir. İlki 1932 yılında yapılan Dil Kurultayı’nda Halit Fahri Bey tarafından bir öneri sunulmuştur. Bu doğrultuda gelen öneriye onay verilerek kurultayın ilk günü olan “26 Eylül” tarihi “Dil Bayramı” olarak kabul edilmiş ve tüm yurtta kutlama etkinlikleri düzenlenmiştir. Dil bayramlarının kutlanması, diğer milli bayramlarımız ve özel günlerde olduğu gibi milli kültürün gelişmesine ve yayılmasına öncülük ederek katkıda bulunan Halkevleri bünyesinde yapılmıştır. Halkevleri milli bayramlarda belirli hafta ve ö...
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2017
Agência de fomento: Programa Núcleo de Ensino-Prograd/UNESP RESUMO O grupo de pesquisa Ambientes ... more Agência de fomento: Programa Núcleo de Ensino-Prograd/UNESP RESUMO O grupo de pesquisa Ambientes Potencializadores para a Inclusão (API), que atua no âmbito do Centro de Promoção para a Inclusão Digital, Escolar e Social (CPIDES) realiza atividades de pesquisa, extensão e formação inicial que visam promover a inclusão dos Estudantes Público-alvo da Educação Especial (EPAEE). O objetivo deste artigo é retratar o trabalho desenvolvido em um projeto proposto pela Pró-Reitoria de Graduação da Unesp, Programa Núcleo de Ensino. O projeto realizado pelos pesquisadores do API no programa, visa oportunizar aos estudantes de cursos de licenciatura da Faculdade de Ciências e Tecnologia-FCT/Unesp um contato com os EPAEE e a vivência em uma realidade escolar, acompanhando a inclusão nas instituições de ensino. O programa tem oportunizado discussões sobre educação inclusiva durante a formação inicial de professores.
Osmanli Devleti’nin I. Dunya Savasi’ndan yenik cikmasindan sonra imzalamak zorunda kaldigi Mondro... more Osmanli Devleti’nin I. Dunya Savasi’ndan yenik cikmasindan sonra imzalamak zorunda kaldigi Mondros Mutarekesi’nin yedinci maddesi hukmunce ulke isgal edilmisti. Isgal edilen yerlerden biri de Maras bolgesi idi. Yaklasik sekiz aylik Ingiliz isgalinden sonra Fransizlarin isgaline maruz kalan Maras bu donemde isgalci Fransiz-Ermeni guclerine karsi amansiz bir mucadele vermek zorunda kalmistir. 22 gun suren bir mucadeleden galip cikmis, magrur Fransiz ordusu, simartarak destekledikleri Ermenilerle birlikte 11/12 Şubat 1920 gecesi bir daha geri donmemek uzere sehri terk ederek cekilip gitmek zorunda kalmisti. Maras’in isgalden kurtulmasindan sonra 5 Nisan 1925 gunu TBMM tarafindan sehre milli mucadelede gosterdigi bu basaridan dolayi Istiklal Madalyasi verilerek madalya ile kurtulus harekâtina katilan butun Maras halki onurlandirilmistir. Bu madalyanin Maras Kalesi’ndeki Turk bayragina resmi torenle asilmasi merasimi sirasinda sair Tahir Nadi Bey tarafindan yazilan bir kaside hazirlanmis...
One of the important symbolic values of the establishment of social unity and shaping the percept... more One of the important symbolic values of the establishment of social unity and shaping the perception of this unity are festivals. The phenomenon of festival which emerges in National and religious structure has been very important for the Turkish Community. The festivals, which were observed in the different periods within first Turks in the Middle East were celebrated stronger with the effect of different movements during Ottoman Empire. This celebration tradition has been accepted as the national holiday first with the proclamation of the constitutional monarchy and then opening of the Parliament. The last ring was determining the regime as Republic the after independence war in 29 October 1923. Accordingly, The national day which was celebrated for the first time in 29 October 1924 with 101-gun salute, has been then celebrated as national day under various procedures participation of local governments under the administration of Republican People's Party. Maras, one of the mo...
Bu calismada 1923-1950 doneminde TBMM’de gorev yapmis olan on dokuz Maras milletvekilinin sosyal ... more Bu calismada 1923-1950 doneminde TBMM’de gorev yapmis olan on dokuz Maras milletvekilinin sosyal ve iktisadi profilleri ele alinmistir. Bu surec Turkiye Buyuk Millet Meclisinin 2.3.4.5.6.7.8’inci donemlerini kapsamaktadir. Milletvekillerinin dogum yerleri ve bolgeyle olan ilgileri, yas ortalamalari, medeni durum ve cocuklari, egitim duzeyleri, bildikleri yabanci diller, meslekleri, tekrar secilebilme becerileri, yasama faaliyetleri, yazmis olduklari eserler incelenmistir. Cumhuriyetin ilk yillarinda Turkiye’nin genel yapisi goz onune alindiginda yasama faaliyetlerinde bulunan milletvekillerinin hangi sosyo-kulturel tabana dayandiklari donemin siyasal kosullarinin ve toplumun sosyal katmanlari icerisinde tek parti uygulamalarinin belirleyiciliginin nasil olustugunun ortaya konulmasi acisindan onemli oldugu suphesizdir. Zira parlamentonun toplumsal yapinin sosyo-politik bir sonucu ve yansimasi oldugu dusunulmelidir. Bu itibarla bir model olusturmasi acisindan Maras bolgesi milletvekil...
Bu calismada, Osmanli Devleti’nin son donem âlimlerinden, Maras Milli Mucadele kahramani, Istikla... more Bu calismada, Osmanli Devleti’nin son donem âlimlerinden, Maras Milli Mucadele kahramani, Istiklal Madalyasi sahibi, Hasan Refet Efendi’nin biyografisi ele alinmistir. “Ilyaszade” adiyla taninmis bir aileye mensup olan Hasan Refet Efendi egitimini Maras'ta tamamladi. Vaizlik ve muderrislik yapan Hasan Refet Efendi, Ittihat ve Terakki’nin Maras’ta kurulusunda kurucu baskan olarak gorev yapar. Maras’in Fransizlar tarafindan isgali asamasinda, Maras Mudafaayi Hukuk Cemiyeti’nin ikinci baskanligini yapmistir. Şehrin savunmasinda gorev almis, gerekli mahalli teskilatlanma, para, silah, cephane vb. konularda onemli hizmetler yerine getirmistir. Mebus oldugu donemde de Antep mucadelesine bilfiil istirak etmistir. Turkiye Buyuk Millet Meclis’inde, 1920-1922 yillari arasinda Maras Mebusu olarak gorev yapmistir. Bu doneme ait evraklarin icerisinde; meclise secilmesi, goreve baslamasi, meclis komisyon calismalari ve mebuslugu biraktiktan sonra tekrar Maras Muftulugune tayini ile ilgili yaz...
Cumhuriyetin ilk yillarinda ulus-devlet kurma projesinin gerceklestirilmesi, ulus bilincinin olus... more Cumhuriyetin ilk yillarinda ulus-devlet kurma projesinin gerceklestirilmesi, ulus bilincinin olusturulmaya calisilmasi ve vatandasla devletin butunlesmesinde dil, tarih ve egitim alanlarindaki calismalar suphesiz onemli yer tutmustur. Bu bilinclenmeye, torenler, sergiler, mekân adlari, amblemler, anitlar ve bayramlar da onemli katkida bulunmustur. Bu meyanda toplumsal dayanisma ve birlik ruhunun en nadide tezahurlerinin yasandigi milli bayram ve torenlere son derece onem verilmistir. Ozellikle halkin genis bir sekilde bu kutlamalara katilmasi saglanarak devlet-halk bulusmasi hedeflenmistir. Kutlanan bu milli bayramlar icinde, Turk Devriminin “en buyuk eseri” olarak kabul edilen Cumhuriyet’in Ilani’nin bayram olarak kutlanmasinin farkli bir yeri olmustur. Cumhuriyet bayrami kutlamalarinin cok yogun ve coskulu bir sekilde gerceklestirilmesi icin her turlu caba gosterilmistir. Cumhuriyet’in ilk yillarinda gerceklestirilen kutlamalarin temel amacinin halkin kutlamalara katilimini saglam...
Batılı devletler, tehlike arz ettiklerini düşündükleri doğu bölgelerinde yaşayan milletler için Ş... more Batılı devletler, tehlike arz ettiklerini düşündükleri doğu bölgelerinde yaşayan milletler için Şark Meselesi kavramını ortaya çıkarmışlardır. Anadolu'ya Türk topluluklarının geldiği dönemde onları geri püskürtme hedefiyle kurgulanan planlar Türklerin bölgede hâkim güç oldukları XI. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar amacına ulaşamamıştır. Osmanlı Devleti'nin ihtişamlı dönemlerinin sona ermesi Avrupalı devletlerin yükselişinin başlaması sonucu, Batılı devletler Şark Meselesi çerçevesinde hem yüzyıllardır üzerlerinde hissettikleri Osmanlı baskısına karşı hem de siyasi ve ekonomik olarak yükselişlerini sürdürebilmeleri için Osmanlı'yı hedef almışlardır. Ayrıca Osmanlı'nın stratejik konumu, yer altı ve yer üstü kaynakları gibi unsurlar Batının ilgisini çekmekteydi. Bu doğrultuda bilgi ve teknik alanlarında Osmanlı'nın önüne geçen Batılı devletler, Osmanlı'yı doğrudan karşılarına alamamış, siyasi, ekonomik zaman zaman askeri yöntemlerle devleti zayıflatmak istemişlerdir. Bu planlar çerçevesinde Osmanlı Devleti topraklarında yaşayan kendi soydaş ve dindaşlarını kullanan Batılı devletler, onlara bağımsız ulus devletler vaat etmişlerdir. Bundan etkilenen Osmanlı milletleri devlet ile bağımsızlık mücadelelerine girmişlerdir. Bu milletlerden biri olan Ermeniler, yüzyıllardır aynı ülkede yaşadıkları Müslüman Türklerle bağımsızlık mücadelesini başlatmıştır. Osmanlı Devleti'nde Ermenilerin nüfus olarak yoğun olduğu Maraş ve Zeytun bölgesi Ermenilerin isyan hareketlerinin üssü Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:10 / Sayı:6 Alpaslan-Kalınmeşe /2364-2399 Aralık 2023 2365 haline gelmiştir. Bu çalışmada Osmanlı'nın son dönemi ve Milli Mücadele sürecinde Maraş ve çevresinde Ermenilerin faaliyetleri ve Ermeni Sorunu incelenecektir.
İki dünya savaşı arasındaki 30 yıllık zaman dilimi (1914-1945) çoğu tarihçi tarafından "Felaket Ç... more İki dünya savaşı arasındaki 30 yıllık zaman dilimi (1914-1945) çoğu tarihçi tarafından "Felaket Çağı" (Katastrof Çağı) olarak adlandırılmıştır. İmparatorlukların yıkım yaşadığı bu dönemde Osmanlı Devleti de trende uymuş ve yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Felaket Çağı tabir edilen bu devrede kendine yaşam alanı açmaya çalışan bu küçük devlet, köklü devrimleri ile kendini dünya siyaset sahnesinde kabul ettirmeyi başarmıştır. Siyasi varlık olarak insan, dünya tarihi süresince organize olma adına yöneten ve yönetilen olarak hep bir arayış içerisinde olmuştur. Zamanın totaliter yönelimlerinin aktif olmasına karşın, demokrasi cephesi galip taraf olmuştur. İmparatorlukların çöküp dünya haritasında yeni isimlere yer açıldığı bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti de kendini demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlamıştır. Dönemin şekillendiricileri tarafından özenle seçilmiş bu sembollere karşın ülkeyi demokratikleştirme adına bir süre tek partinin kararlı uygulamalarına da ihtiyaç duyulmuştur. Demokrasinin yara aldığını söyleyebileceğimiz bu uygulamalar ile suya atılan taşın oluşturduğu halkalar misali büyüyerek günümüz siyasetinin de yönünü belirlemiştir. Demokrasinin siyasetin ana malzemesi olduğu zamanın Türkiye'si uygulamalarından ders çıkararak günümüz Türkiye'sinin şekillenmesinde objektif çalışmalar ortaya konulması elzemdir. Bu çalışmada bu nedenle tek parti uygulamaları her yönüyle değerlendirmeye alınmıştır.
While the Democratic Party (DP) was still in opposition, religious rhetoric and promises, whose i... more While the Democratic Party (DP) was still in opposition, religious rhetoric and promises, whose influence was newly discovered and used by many political parties, have become one of the effective tools on the way to power. The Democratic Party, which did not have sharp religious promises before reaching power, but made the people feel that they would do it on religious issues, emerged victorious from the 1950 elections with the support of the people. The fact that the first act of its government was to lift the ban on the Arabic Adhan was the first step that showed that the Democratic Party would actively use religion in politics. This step was followed by steps such as the opening of Imam Hatip Schools, the teaching of religious lessons in primary schools, and the teaching of the Qur'an on the radio, which were welcomed with joy by the public. The Democratic Party's policies in the context of religious-political relations have been seen as effective in reactionary actions, and the party has taken strict measures to prevent these discourses, even if it firmly rejects them. In this article, the policies of the Democratic Party in the context of religious-political relations have been evaluated through official sources and various press organs of the period.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 20, 2022
Makro tarihçilik olarak algılanan, siyasi ve kahramanlık öykülerinin anlatıldığı tarih yazımı anl... more Makro tarihçilik olarak algılanan, siyasi ve kahramanlık öykülerinin anlatıldığı tarih yazımı anlayışından mikro düzeydeki yerel tarihçilik anlayışına geçiş, bireyi ve insanı temel alan yeni bir bakış açısı ortaya koymuştur. Geleneksel tarih anlatısının siyasi olaylara ağırlık vermesinin aksine yerellikleri ve sosyo-ekonomik çevre ile birlikte bireysel yaşamı baz alan yeni tarihçilik anlayışı bu yönüyle merkezine insanı almaktadır. Bu sebeple savaş, zafer, kayıp, işgal kavramlarının toplum yaşamında fazlasıyla yer edindiği Millî Mücadele döneminin yerel tarih yazımındaki yeri ve önemi de oldukça fazladır. Maraş Millî Mücadelesindeki anılar ve faaliyetleri ele alan birçok eseri ile bu anlamda şehrin yerel tarihine ve genelde de ulusal tarihe önemli katkılar yapan tarihçilerden biri de Yalçın Özalp'tir. Bölge tarihine önemli kazanımlar sağlayan ve akademik tarih çalışmalarının merkezine gazileri, dönemin tanıklarını ve yazılı kaynaklarını koyan Özalp, bu noktada yerel tarih arşivini ilim dünyasına kazandırmayı başarmış önemli bir ilim insanıdır. Çalışmada akademik mahiyette Maraş Millî Mücadele tarihi için ilk elden malzemelerin toplanması ve kullanımı konusunda şehir tarihinde öncül bir misyonu olan Özalp'in yerel tarih ve yerel tarihçilik adına yaptığı katkılara yer verilecektir. Böylece yerel tarihçiliğin ulusal tarih çalışmalarına sağladığı altyapı, Yalçın Özalp'in tarihi veriye yaklaşımı ve kullanımı paralelinde örneklendirilmiş olacaktır.
Mustafa Kemal Paşa’nın gerçekleştirmiş olduğu milli dilin yaratılmasını amaç edinen ve dil devrim... more Mustafa Kemal Paşa’nın gerçekleştirmiş olduğu milli dilin yaratılmasını amaç edinen ve dil devrimine giden sürecin en önemli adımı 1 Kasım 1928 tarihinde Yeni Türk Harflerinin Kabulü ile başlamıştır. İlerleyen süreçte 12 Temmuz 1932 tarihinde ise Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin kurulması ile dilin sadeleştirilmesi, özünün ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi amaçlanmıştır. Hedefler doğrultusunda Atatürk Dönemi’nde 1932, 1934 ve 1936 yıllarında olmak üzere üç dil kurultayı düzenlenmiştir. İlki 1932 yılında yapılan Dil Kurultayı’nda Halit Fahri Bey tarafından bir öneri sunulmuştur. Bu doğrultuda gelen öneriye onay verilerek kurultayın ilk günü olan “26 Eylül” tarihi “Dil Bayramı” olarak kabul edilmiş ve tüm yurtta kutlama etkinlikleri düzenlenmiştir. Dil bayramlarının kutlanması, diğer milli bayramlarımız ve özel günlerde olduğu gibi milli kültürün gelişmesine ve yayılmasına öncülük ederek katkıda bulunan Halkevleri bünyesinde yapılmıştır. Halkevleri milli bayramlarda belirli hafta ve ö...
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2017
Agência de fomento: Programa Núcleo de Ensino-Prograd/UNESP RESUMO O grupo de pesquisa Ambientes ... more Agência de fomento: Programa Núcleo de Ensino-Prograd/UNESP RESUMO O grupo de pesquisa Ambientes Potencializadores para a Inclusão (API), que atua no âmbito do Centro de Promoção para a Inclusão Digital, Escolar e Social (CPIDES) realiza atividades de pesquisa, extensão e formação inicial que visam promover a inclusão dos Estudantes Público-alvo da Educação Especial (EPAEE). O objetivo deste artigo é retratar o trabalho desenvolvido em um projeto proposto pela Pró-Reitoria de Graduação da Unesp, Programa Núcleo de Ensino. O projeto realizado pelos pesquisadores do API no programa, visa oportunizar aos estudantes de cursos de licenciatura da Faculdade de Ciências e Tecnologia-FCT/Unesp um contato com os EPAEE e a vivência em uma realidade escolar, acompanhando a inclusão nas instituições de ensino. O programa tem oportunizado discussões sobre educação inclusiva durante a formação inicial de professores.
Osmanli Devleti’nin I. Dunya Savasi’ndan yenik cikmasindan sonra imzalamak zorunda kaldigi Mondro... more Osmanli Devleti’nin I. Dunya Savasi’ndan yenik cikmasindan sonra imzalamak zorunda kaldigi Mondros Mutarekesi’nin yedinci maddesi hukmunce ulke isgal edilmisti. Isgal edilen yerlerden biri de Maras bolgesi idi. Yaklasik sekiz aylik Ingiliz isgalinden sonra Fransizlarin isgaline maruz kalan Maras bu donemde isgalci Fransiz-Ermeni guclerine karsi amansiz bir mucadele vermek zorunda kalmistir. 22 gun suren bir mucadeleden galip cikmis, magrur Fransiz ordusu, simartarak destekledikleri Ermenilerle birlikte 11/12 Şubat 1920 gecesi bir daha geri donmemek uzere sehri terk ederek cekilip gitmek zorunda kalmisti. Maras’in isgalden kurtulmasindan sonra 5 Nisan 1925 gunu TBMM tarafindan sehre milli mucadelede gosterdigi bu basaridan dolayi Istiklal Madalyasi verilerek madalya ile kurtulus harekâtina katilan butun Maras halki onurlandirilmistir. Bu madalyanin Maras Kalesi’ndeki Turk bayragina resmi torenle asilmasi merasimi sirasinda sair Tahir Nadi Bey tarafindan yazilan bir kaside hazirlanmis...
One of the important symbolic values of the establishment of social unity and shaping the percept... more One of the important symbolic values of the establishment of social unity and shaping the perception of this unity are festivals. The phenomenon of festival which emerges in National and religious structure has been very important for the Turkish Community. The festivals, which were observed in the different periods within first Turks in the Middle East were celebrated stronger with the effect of different movements during Ottoman Empire. This celebration tradition has been accepted as the national holiday first with the proclamation of the constitutional monarchy and then opening of the Parliament. The last ring was determining the regime as Republic the after independence war in 29 October 1923. Accordingly, The national day which was celebrated for the first time in 29 October 1924 with 101-gun salute, has been then celebrated as national day under various procedures participation of local governments under the administration of Republican People's Party. Maras, one of the mo...
Bu calismada 1923-1950 doneminde TBMM’de gorev yapmis olan on dokuz Maras milletvekilinin sosyal ... more Bu calismada 1923-1950 doneminde TBMM’de gorev yapmis olan on dokuz Maras milletvekilinin sosyal ve iktisadi profilleri ele alinmistir. Bu surec Turkiye Buyuk Millet Meclisinin 2.3.4.5.6.7.8’inci donemlerini kapsamaktadir. Milletvekillerinin dogum yerleri ve bolgeyle olan ilgileri, yas ortalamalari, medeni durum ve cocuklari, egitim duzeyleri, bildikleri yabanci diller, meslekleri, tekrar secilebilme becerileri, yasama faaliyetleri, yazmis olduklari eserler incelenmistir. Cumhuriyetin ilk yillarinda Turkiye’nin genel yapisi goz onune alindiginda yasama faaliyetlerinde bulunan milletvekillerinin hangi sosyo-kulturel tabana dayandiklari donemin siyasal kosullarinin ve toplumun sosyal katmanlari icerisinde tek parti uygulamalarinin belirleyiciliginin nasil olustugunun ortaya konulmasi acisindan onemli oldugu suphesizdir. Zira parlamentonun toplumsal yapinin sosyo-politik bir sonucu ve yansimasi oldugu dusunulmelidir. Bu itibarla bir model olusturmasi acisindan Maras bolgesi milletvekil...
Bu calismada, Osmanli Devleti’nin son donem âlimlerinden, Maras Milli Mucadele kahramani, Istikla... more Bu calismada, Osmanli Devleti’nin son donem âlimlerinden, Maras Milli Mucadele kahramani, Istiklal Madalyasi sahibi, Hasan Refet Efendi’nin biyografisi ele alinmistir. “Ilyaszade” adiyla taninmis bir aileye mensup olan Hasan Refet Efendi egitimini Maras'ta tamamladi. Vaizlik ve muderrislik yapan Hasan Refet Efendi, Ittihat ve Terakki’nin Maras’ta kurulusunda kurucu baskan olarak gorev yapar. Maras’in Fransizlar tarafindan isgali asamasinda, Maras Mudafaayi Hukuk Cemiyeti’nin ikinci baskanligini yapmistir. Şehrin savunmasinda gorev almis, gerekli mahalli teskilatlanma, para, silah, cephane vb. konularda onemli hizmetler yerine getirmistir. Mebus oldugu donemde de Antep mucadelesine bilfiil istirak etmistir. Turkiye Buyuk Millet Meclis’inde, 1920-1922 yillari arasinda Maras Mebusu olarak gorev yapmistir. Bu doneme ait evraklarin icerisinde; meclise secilmesi, goreve baslamasi, meclis komisyon calismalari ve mebuslugu biraktiktan sonra tekrar Maras Muftulugune tayini ile ilgili yaz...
Cumhuriyetin ilk yillarinda ulus-devlet kurma projesinin gerceklestirilmesi, ulus bilincinin olus... more Cumhuriyetin ilk yillarinda ulus-devlet kurma projesinin gerceklestirilmesi, ulus bilincinin olusturulmaya calisilmasi ve vatandasla devletin butunlesmesinde dil, tarih ve egitim alanlarindaki calismalar suphesiz onemli yer tutmustur. Bu bilinclenmeye, torenler, sergiler, mekân adlari, amblemler, anitlar ve bayramlar da onemli katkida bulunmustur. Bu meyanda toplumsal dayanisma ve birlik ruhunun en nadide tezahurlerinin yasandigi milli bayram ve torenlere son derece onem verilmistir. Ozellikle halkin genis bir sekilde bu kutlamalara katilmasi saglanarak devlet-halk bulusmasi hedeflenmistir. Kutlanan bu milli bayramlar icinde, Turk Devriminin “en buyuk eseri” olarak kabul edilen Cumhuriyet’in Ilani’nin bayram olarak kutlanmasinin farkli bir yeri olmustur. Cumhuriyet bayrami kutlamalarinin cok yogun ve coskulu bir sekilde gerceklestirilmesi icin her turlu caba gosterilmistir. Cumhuriyet’in ilk yillarinda gerceklestirilen kutlamalarin temel amacinin halkin kutlamalara katilimini saglam...
Uploads
Papers by Erhan Alpaslan