Papers by ABDURRAHMAN ÜNALAN
Premium e-Journal of Social Science, 2021
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
KSÜ Siyer-i Nebi Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, 2020
Bu çalışmamızda cahiliye insanının kişilik oluşumunda coğrafyanın etkilerini geo-psikolojik bir a... more Bu çalışmamızda cahiliye insanının kişilik oluşumunda coğrafyanın etkilerini geo-psikolojik bir analiz ile ele alacağız. Tarihsel olaylar genellikle zaman boyutunda ele alınırken mekân boyutu göz ardı edilmektedir ama uygarlıkları, insan ve üzerinde yaşadığı coğrafya arasındaki ilişkiler ortaya çıkarır. İnsan-çevre ilişkileri diğer bir deyişle insanların mekânla uğraşı her ne kadar insanoğlunun var olduğu günden itibaren ortaya çıksa da akademik anlamda bu çalışmalar daha yakın bir tarihte karşımıza çıkmaktadır.
Coğrafya ve insan ilişkileri, başta sosyal psikoloji olmak üzere sosyoloji, psikoloji, coğrafya, felsefe gibi pek çok bilim içerisinde coğrafya-kimlik çalışmaları, coğrafya-insan ilişkileri, çevre psikolojisi, geo-psikoloji gibi pek çok başlık altında ele alınmaktadır. Psikoloji bilimi, doğa, iklim koşulları ve coğrafi konumun kimlik oluşumundaki etkilerini incelerken coğrafyadan yararlanmaktadır. Psikologlar yapmış oldukları çalışmalar sonucunda coğrafyanın kişilik, davranış ve benlik duygusu üzerindeki gözle görülür etkilerini ortaya koymakta ve coğrafyanın karakter oluşumunda büyük rol oynadığını belirtmektedirler.
Coğrafi konumun, insanın karakterin oluşumunda, davranışlarına, bakış açılarına, inançlarına olan etkisi, Cahiliye insanının davranışını ve onun kimliğini anlamada elverişli imkânlar sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmamız coğrafya ve kimlik arasındaki ilişkiyi irdelerken Cahiliye Dönemi Araplarının bulundukları coğrafi şartlar göz önünde bulundurularak davranışlarını ve kişilik gelişimlerini Geo-Psikolojik bir yaklaşımla ele alıp kişilik oluşumundaki etkilerini ve bunun davranışlarına olan yansımalarını incelenecektir.
Bilimname, 2019
İnsanoğlu var olduğu günden itibaren bilinmeyene karşı merak içerisinde
olmuştur. Nitekim edebi v... more İnsanoğlu var olduğu günden itibaren bilinmeyene karşı merak içerisinde
olmuştur. Nitekim edebi ve kutsal metinler, arkeolojik kalıntılar, mağaraların duvarlarına yapılmış olan resimler, heykeller vb. incelendiğinde hemen her toplumda sihir büyü ve tabiatüstü güçlere başvurulduğu görülmektedir. Bu noktada günümüz modern toplumunda yaşayan bireylerin sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle alakalı tutumlarının belirlenmesi, bu inançların sürekliliğini anlamak açısından önem kazanmaktadır. Toplumun genç ve göreli olarak eğitimli bir kesimini oluşturan üniversite öğrencilerinin konuyla ilgili tutumlarını ortaya koymak, toplumun gelecekteki değerlerini ve eğilimlerini yordamak açısından elverişli olacaktır. Bu amaçla makale üniversite öğrencilerinin cinsiyet, eğitim alınan fakülte türü, akademik başarı, aile dindarlık
ve öznel dindarlık değişkenleri açısından sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumlarını belirlemeye odaklanmaktadır. Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesinde İlahiyat Fakültesi (N:100, %24,6), Edebiyat Fakültesi (N:100,
%24.6), İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (N: 103, %25,3), Güzel Sanatlar
Fakültesi (N: 46, %11,3) ve diğer fakültelerin (N: 58, %14,3) öğrencilerinden
tesadüfi yöntemle belirlenen 407 kişiden oluşan örneklem grubunun sihir, büyü
ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumları nicel bir araştırmayla ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Araştırmada Frekans ve Chi-Square’den yararlanılmış olup,
verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında SPSS
16.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, cinsiyetin,
fakülte türünün, akademik başarı düzeyinin, aile dindarlığı ve öznel dindarlık
algılarının sihir, büyü ve tabiatüstü güçlere karşı tutumlarda etkili olduğu tespit
edilmiştir.
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi , 2019
Özet Bu çalışmanın konusu saha çalışmasından elde edilen verilerden hareketle günümüz toplumunda ... more Özet Bu çalışmanın konusu saha çalışmasından elde edilen verilerden hareketle günümüz toplumunda büyü ve tabiatüstü güçlere başvurma nedenleridir. İnsanoğlu var olduğu günden itibaren bilinmeyene karşı merak içerisinde olmuştur. Nitekim bu merakın bir neticesi olarak; edebi ve kutsal metinler, arkeolojik kalıntılar, mağaraların duvarlarına yapılmış olan resimler, heykeller vb. incelendiğinde hemen her toplumda sihir büyü ve tabiatüstü güçlere başvurulduğu görülmektedir. Bu noktada günümüz modern toplumunda yaşayan bireylerin sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle alakalı tutumlarının belirlenmesi, bu inançların sürekliliğini anlamak açısından önem kazanmaktadır. Bu bağlamda çalışmamız insanların büyü ve tabiatüstü güçlere başvurma güdülerini fenomonolojik bir yaklaşımla ele alıp hem büyü yaptıran, hem de büyü yapan kişilerden elde edilen bilgiler temelinde büyüye başvurma nedenlerine odaklanmaktadır. Öncelikle beş ilde (Kahramanmaraş/n: 8, İstanbul/n: 3, Mersin/n: 2, Denizli/n: 1, Osmaniye/n: 1) büyüye başvuran kişilerle (n: 15) başvurma nedenleriyle ilgili görüşmeler yapılmıştır. Bunların 13'ü kadın, 2'si erkektir. Daha sonra üç ilde (Kahramanmaraş/n:4, Mersin/n:1, Şanlıurfa/n:1) büyü, muska vb. işlemler yapan 3 kadın, 3 erkek olmak üzere toplam 6 kişiyle büyüye başvuranlar aracılığıyla görüşme sağlanmıştır. Böylece büyü yapanlar (n:6) ve büyüye başvuranlardan (n:15) oluşan görüşme grubumuz (n: 21) oluşturulmuş ve büyüsel etkinliğin iki tarafından da (büyücü ve büyücüye başvuran) kartopu örnekleme yöntemiyle veriler toplanmıştır. Büyüye başvuran grupla araştırma/görüşme amacımız paylaşılmış ancak büyü yapan grupla yapılan görüşmeler başvuranların refakatiyle gözlemci/misafir sıfatıyla olmuştur. Katılımcıların seçiminde gönüllülük ve mümkün olan en fazla kişiye ulaşma prensibiyle hareket edilmiştir. Çalışmada büyüsel inançların bir yükleme/atıf biçimi olduğu iddia edilmektedir. Yükleme faaliyetlerinin, kısmen de olsa insanın tanık olduğu olayları birtakım inançlara dayalı geniş çerçeveli anlam sistemleri içerisinde anlama, yorumlama ve açıklama gayretlerinden oluştuğu ileri sürülmektedir. Yükleme kuramının temel mantığı, 'çevremizde yaşanan olayları anlamlandırırken veya başa çıkamadığımız süreçleri açıklarken kendimiz dışında, kontrol edemediğimiz bir merkeze atıf yaparak sorumluluktan kurtulmaya ve psikolojik olarak rahatlamaya çalıştığımız' şeklindeki ilkeye dayanmaktadır. Bu anlamda büyüsel etkinlikler ve inançlar tabiatüstü güçlere atıf yapma seçeneği sunmaktadır ve bu şekilde kişi, başa çıkamadığı olayların ağırlığından kurtulmak için yüklemeye başvurur ve kaygısını gidermeye çalışır. Böyle bir kuramsal yaklaşımdan hareket eden çalışmamızın sonucuna göre, kişiyi büyüye başvurmaya götüren sebeplerin başında; belirsizliği giderme ve geleceği bilme arzusu, özel yaşam başarısızlığına neden bulma ihtiyacı, tıbbi/biyolojik rahatsızlığının kaynağını büyüye bağlama, bireysel merakın tatmini, büyü bozmak için ve cin musallat olduğu' inancıyla büyüye başvurma gibi nedenler bulunmaktadır. Nedenler çeşitli olsa da tüm arayışlar özünde umudu barındırmaktadır.
Uploads
Papers by ABDURRAHMAN ÜNALAN
Coğrafya ve insan ilişkileri, başta sosyal psikoloji olmak üzere sosyoloji, psikoloji, coğrafya, felsefe gibi pek çok bilim içerisinde coğrafya-kimlik çalışmaları, coğrafya-insan ilişkileri, çevre psikolojisi, geo-psikoloji gibi pek çok başlık altında ele alınmaktadır. Psikoloji bilimi, doğa, iklim koşulları ve coğrafi konumun kimlik oluşumundaki etkilerini incelerken coğrafyadan yararlanmaktadır. Psikologlar yapmış oldukları çalışmalar sonucunda coğrafyanın kişilik, davranış ve benlik duygusu üzerindeki gözle görülür etkilerini ortaya koymakta ve coğrafyanın karakter oluşumunda büyük rol oynadığını belirtmektedirler.
Coğrafi konumun, insanın karakterin oluşumunda, davranışlarına, bakış açılarına, inançlarına olan etkisi, Cahiliye insanının davranışını ve onun kimliğini anlamada elverişli imkânlar sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmamız coğrafya ve kimlik arasındaki ilişkiyi irdelerken Cahiliye Dönemi Araplarının bulundukları coğrafi şartlar göz önünde bulundurularak davranışlarını ve kişilik gelişimlerini Geo-Psikolojik bir yaklaşımla ele alıp kişilik oluşumundaki etkilerini ve bunun davranışlarına olan yansımalarını incelenecektir.
olmuştur. Nitekim edebi ve kutsal metinler, arkeolojik kalıntılar, mağaraların duvarlarına yapılmış olan resimler, heykeller vb. incelendiğinde hemen her toplumda sihir büyü ve tabiatüstü güçlere başvurulduğu görülmektedir. Bu noktada günümüz modern toplumunda yaşayan bireylerin sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle alakalı tutumlarının belirlenmesi, bu inançların sürekliliğini anlamak açısından önem kazanmaktadır. Toplumun genç ve göreli olarak eğitimli bir kesimini oluşturan üniversite öğrencilerinin konuyla ilgili tutumlarını ortaya koymak, toplumun gelecekteki değerlerini ve eğilimlerini yordamak açısından elverişli olacaktır. Bu amaçla makale üniversite öğrencilerinin cinsiyet, eğitim alınan fakülte türü, akademik başarı, aile dindarlık
ve öznel dindarlık değişkenleri açısından sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumlarını belirlemeye odaklanmaktadır. Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesinde İlahiyat Fakültesi (N:100, %24,6), Edebiyat Fakültesi (N:100,
%24.6), İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (N: 103, %25,3), Güzel Sanatlar
Fakültesi (N: 46, %11,3) ve diğer fakültelerin (N: 58, %14,3) öğrencilerinden
tesadüfi yöntemle belirlenen 407 kişiden oluşan örneklem grubunun sihir, büyü
ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumları nicel bir araştırmayla ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Araştırmada Frekans ve Chi-Square’den yararlanılmış olup,
verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında SPSS
16.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, cinsiyetin,
fakülte türünün, akademik başarı düzeyinin, aile dindarlığı ve öznel dindarlık
algılarının sihir, büyü ve tabiatüstü güçlere karşı tutumlarda etkili olduğu tespit
edilmiştir.
Coğrafya ve insan ilişkileri, başta sosyal psikoloji olmak üzere sosyoloji, psikoloji, coğrafya, felsefe gibi pek çok bilim içerisinde coğrafya-kimlik çalışmaları, coğrafya-insan ilişkileri, çevre psikolojisi, geo-psikoloji gibi pek çok başlık altında ele alınmaktadır. Psikoloji bilimi, doğa, iklim koşulları ve coğrafi konumun kimlik oluşumundaki etkilerini incelerken coğrafyadan yararlanmaktadır. Psikologlar yapmış oldukları çalışmalar sonucunda coğrafyanın kişilik, davranış ve benlik duygusu üzerindeki gözle görülür etkilerini ortaya koymakta ve coğrafyanın karakter oluşumunda büyük rol oynadığını belirtmektedirler.
Coğrafi konumun, insanın karakterin oluşumunda, davranışlarına, bakış açılarına, inançlarına olan etkisi, Cahiliye insanının davranışını ve onun kimliğini anlamada elverişli imkânlar sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmamız coğrafya ve kimlik arasındaki ilişkiyi irdelerken Cahiliye Dönemi Araplarının bulundukları coğrafi şartlar göz önünde bulundurularak davranışlarını ve kişilik gelişimlerini Geo-Psikolojik bir yaklaşımla ele alıp kişilik oluşumundaki etkilerini ve bunun davranışlarına olan yansımalarını incelenecektir.
olmuştur. Nitekim edebi ve kutsal metinler, arkeolojik kalıntılar, mağaraların duvarlarına yapılmış olan resimler, heykeller vb. incelendiğinde hemen her toplumda sihir büyü ve tabiatüstü güçlere başvurulduğu görülmektedir. Bu noktada günümüz modern toplumunda yaşayan bireylerin sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle alakalı tutumlarının belirlenmesi, bu inançların sürekliliğini anlamak açısından önem kazanmaktadır. Toplumun genç ve göreli olarak eğitimli bir kesimini oluşturan üniversite öğrencilerinin konuyla ilgili tutumlarını ortaya koymak, toplumun gelecekteki değerlerini ve eğilimlerini yordamak açısından elverişli olacaktır. Bu amaçla makale üniversite öğrencilerinin cinsiyet, eğitim alınan fakülte türü, akademik başarı, aile dindarlık
ve öznel dindarlık değişkenleri açısından sihir, büyü ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumlarını belirlemeye odaklanmaktadır. Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesinde İlahiyat Fakültesi (N:100, %24,6), Edebiyat Fakültesi (N:100,
%24.6), İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (N: 103, %25,3), Güzel Sanatlar
Fakültesi (N: 46, %11,3) ve diğer fakültelerin (N: 58, %14,3) öğrencilerinden
tesadüfi yöntemle belirlenen 407 kişiden oluşan örneklem grubunun sihir, büyü
ve tabiatüstü güçlerle ilgili tutumları nicel bir araştırmayla ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Araştırmada Frekans ve Chi-Square’den yararlanılmış olup,
verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında SPSS
16.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, cinsiyetin,
fakülte türünün, akademik başarı düzeyinin, aile dindarlığı ve öznel dindarlık
algılarının sihir, büyü ve tabiatüstü güçlere karşı tutumlarda etkili olduğu tespit
edilmiştir.