Papers by saliha kilicarslan

DergiPark (Istanbul University), Dec 27, 2017
Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarını... more Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarının belirlenmesine yönelik metodoloji geliştirilmiştir. Afet riskli alanlarının derecelendirilmesi için risk matrisi oluşturulmuştur. Sanayiciler ile kontrol ve izlemede görevli ilgili kişi ya da kurumların hangi durumda hangi etki alanı belirleme aracını kullanabileceği açıklanmaya ve standart bir yaklaşım oluşturulmaya çalışılmıştır. Patlama, yangın ve toksik yayılım etkisi oluşturabilecek bir kuruluş için aynı miktarda (30000Ib) toksik gaz (klor), toksik sıvı (hidrazin) ve yanabilen madde (propan) üzerinden örnek uygulama çalışmaları yürütülmüştür. Örnek uygulamalar, tesis dışı risk analizine dayanan korelasyonlar ve ücretsiz ALOHA yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Korelasyonlara ait alternatif senaryo sonuçları ALOHA yazılımı ile elde edilen sonuçlarla uyumlu olarak belirlenmiştir. Böylece, etki alanını belirleyebilmek için daha az veri bilgisi gerektiren korelasyonların öncelikli olarak pratik bir şekilde uygulanabileceği tespit edilmiştir. En geniş sonlanma noktası mesafesi (54.2 km-en kötü durum senaryosu, 60 dk. kırsal alan) örnek toksik sıvı (hidrazin) için elde edilmiştir. Korelasyonlar değerlendirildiğinde, kırsal alan için tüm sonlanma noktası mesafelerinin kentsel alana göre yüksek olduğu belirlenmiştir. ALOHA yazılımında ise kırsal ve kentsel durum için tehlike alanı mesafelerinin çok büyük bir değişim göstermediği tespit edilmiştir. Örnek uygulama çalışmaları sonucunda kuruluş, yüksek risk seviyesinde belirlenmiştir.
Social Science Research Network, 2022

Öz Hazır beton sektörü inşaat sektörünün hız kazanmasıyla birlikte öne çıkmış ve Türkiye'de son y... more Öz Hazır beton sektörü inşaat sektörünün hız kazanmasıyla birlikte öne çıkmış ve Türkiye'de son yıllarda önemli büyüme kaydetmiştir. Bu büyümeyle birlikte üretim ve çalışan işçi sayısı artmış sektöre özel iş sağlığı ve güvenliği önem kazanmıştır. Hazır beton sektörü imalatı, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği'nde tehlikeli sınıfta yer almaktadır. Hazır beton sektörü iş güvenliği açısından kendine özgü risklere sahiptir. Bu sektörde çalışanlar hazır betonun üretimi aşamasında özellikle toz ve kimyasallar gibi faktörlerle karşı karşıya kalmaktadır. Dolayısıyla iş güvenliğini sağlamak sektör için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı deprem bölgesinde bulunan bir hazır beton santralinde üretim aşamasında karşılaşılabilecek tehlikeler ve risklerin değerlendirilmesidir. Bu amaçla, ön tehlike listesi, ön tehlike analizi ve Fine Kinney metodu kullanılarak risk değerlendirmesi yapılmıştır. Ön tehlike listesi analizinde 27 tehlike ve ön tehlike analizinde 34 tehlike belirlenmiştir. Fine Kinney metodu ile 38 risk tespit edilmiş ve derecelendirilmiştir. Tehlikelerin nedenleri, etkileri, riskler, başlangıç ve önlem sonrası risk indeksleri belirlenmiş öneriler sunulmuştur. İlgili işletmede olası risk derecesine sahip risklerin en fazla olduğu belirlenmiştir. Risk değerlendirmesinde işletmenin deprem fay hattı üzerinde bulunması ve fonksiyonel kapasite ve farklılıklarının dikkate alınmasının önemi görülmüştür. İSG eğitim yetersizliği, işe uygun olmayan kişilerin çalıştırılması ve gürültünün önemli risk arz ettiği bir kez daha belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler :Hazır beton santrali, iş sağlığı ve güvenliği, ön tehlike listesi, ön tehlike analizi, Fine Kinney.
Erciyes tarım ve hayvan bilimleri dergisi, Dec 15, 2019
In this study, it was aimed to carry out an exemplary risk analysis application within the framew... more In this study, it was aimed to carry out an exemplary risk analysis application within the framework of TS 18001 Occupational Health and Safety System in a cleaning and province. For this purpose, probabilities and severities of occurrence of possible occupational accidents were evaluated and the calculated risks were transferred to L type risk matrix. As a result of the risk matrix calculations, 10 risks (Medium, Important and Intolerable) were above the threshold of 8-point which the risk group that should be taken measures. Half of the risks in the facility were determined to be stage 1 (significant and intolerable risks) and the other half was in stage 2 (intermediate risks). It has been proposed to work within a period of 6 months in order to eliminate the risks.

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Dec 27, 2017
Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarını... more Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarının belirlenmesine yönelik metodoloji geliştirilmiştir. Afet riskli alanlarının derecelendirilmesi için risk matrisi oluşturulmuştur. Sanayiciler ile kontrol ve izlemede görevli ilgili kişi ya da kurumların hangi durumda hangi etki alanı belirleme aracını kullanabileceği açıklanmaya ve standart bir yaklaşım oluşturulmaya çalışılmıştır. Patlama, yangın ve toksik yayılım etkisi oluşturabilecek bir kuruluş için aynı miktarda (30000Ib) toksik gaz (klor), toksik sıvı (hidrazin) ve yanabilen madde (propan) üzerinden örnek uygulama çalışmaları yürütülmüştür. Örnek uygulamalar, tesis dışı risk analizine dayanan korelasyonlar ve ücretsiz ALOHA yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Korelasyonlara ait alternatif senaryo sonuçları ALOHA yazılımı ile elde edilen sonuçlarla uyumlu olarak belirlenmiştir. Böylece, etki alanını belirleyebilmek için daha az veri bilgisi gerektiren korelasyonların öncelikli olarak pratik bir şekilde uygulanabileceği tespit edilmiştir. En geniş sonlanma noktası mesafesi (54.2 km-en kötü durum senaryosu, 60 dk. kırsal alan) örnek toksik sıvı (hidrazin) için elde edilmiştir. Korelasyonlar değerlendirildiğinde, kırsal alan için tüm sonlanma noktası mesafelerinin kentsel alana göre yüksek olduğu belirlenmiştir. ALOHA yazılımında ise kırsal ve kentsel durum için tehlike alanı mesafelerinin çok büyük bir değişim göstermediği tespit edilmiştir. Örnek uygulama çalışmaları sonucunda kuruluş, yüksek risk seviyesinde belirlenmiştir.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, Apr 24, 2017
Bu çalışmada, yanabilen madde (metan), toksik sıvı (etilen diamin) ve toksik gaz (metil klorür) t... more Bu çalışmada, yanabilen madde (metan), toksik sıvı (etilen diamin) ve toksik gaz (metil klorür) tehlikeli kimyasalları için ALOHA yazılımı ile sonuç analizleri yürütülmüştür. Analizler, aynı madde miktarı (1000kg/s) üzerinden Kocaeli ilinin ortalama koşulları dikkate alınarak her birinde bir atmosferik parametrenin değiştirilmesi ile elde edilen özel durumlarda gerçekleştirilmiştir. Tehlike kaynağı doğrudan kaynak olarak kabul edilmiş, her bir özel durum için toksik bölge, yanabilir bölge ve yüksek basınç etkilerinin olduğu bölgede etki mesafesi değerleri belirlenmiştir. En geniş etki mesafesi değerleri (>10km) toksik sıvı (etilen diamin) için elde edilmiştir. İncelenen parametreler arasında en ciddi değişim atmosferik kararlılık sınıfının değiştirilmesi ile yanabilen madde(metan) için belirlenmiş, etki mesafesi değerlerinin yaklaşık 2 kat arttığı tespit edilmiştir. Tüm kimyasallar için rüzgar hızının artışı ile etki mesafesi değerlerinin azaldığı belirlenmiştir. Kırsal alan, kentsel/orman alan ve su ortamı arasında tüm kimyasallar için en geniş etki mesafesi değerleri su ortamında elde edilmiştir. Rüzgar yönü ve nemliliğin üç kimyasal için de etki mesafesi değerlerini değiştirmediği belirlenmiştir. Havanın bulutluluğunun yanabilen madde (metan) için tüm tehlike bölgelerindeki etki mesafelerinde etkili olduğu görülmüştür. Seçilen üç tehlikeli kimyasal için de atmosferik seçimlerin özellikle rüzgar hızı, atmosferik kararlılık sınıfı ve yüzey pürüzlülüğünün tehlike bölgelerindeki etki mesafeleri üzerine önemli etkilerinin olduğu belirlenmiştir.

Iranian Journal of Chemistry & Chemical Engineering-international English Edition, Aug 1, 2018
In the study, consequences analysis of Akçagaz LPG Facilities accident was conducted. The consequ... more In the study, consequences analysis of Akçagaz LPG Facilities accident was conducted. The consequences analysis, modeling studies were performed by the use of EFFECTS 10.0 Software over two liquefied gas LOC (Loss of Containment) scenarios. One of the scenarios was G1: Instantaneous release corresponding to BLEVE (Boiling Liquid Expanding Vapor Explosion) and the other was G2: Release in 10 min corresponding to UVCE (Unconfined Vapor Cloud Explosion). The highest threat zone distance (1kW/m 2 heat radiation distance) was determined as 1699 m, the lethal burn distance as 377 m and distance from the center cloud to threshold overpressure as 342.46 m with the G1 scenario. French, Italian and Austrian methodologies relating to LUP (Land Use Planning) context of the Seveso Directive, which was not implemented in Turkish legislation, were evaluated for BLEVE of The Akçagaz Accident. Three different modeling approaches for BLEVE including static, dynamic and rupture of the vessel were used and the results were compared to the LUP methodology. The value (height of the fire ball: 273m) closed to the actual accident situation (height of the fire ball:200-300m) was obtained with the use of the static modeling approach. The distance access to fragments of the tank was calculated as 409 m with the use of rupture of vessel modeling approach which was compatible with the actual accident value (~500m). High lethality, the beginning of lethality, irreversible effects, indirect/reversible effects radius of The Akçagaz Accident were calculated for each country LUP methodology. The determined distances with the use of static BLEVE model correlation were obtained at the highest value again. High lethality radius was determined for French and Italian as 173.37 m and 86.13 m, respectively. The LUP methodology used in France is said to be more restrictive based on the large impact distances. On the other hand, when the TOTAL specifications (GS EP SAF 253& 262) are considered, which are dependent on demand but very important, the threshold values for health effects are seen to be much more stringent.

Pamukkale University Journal of Engineering Sciences, 2017
Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarını... more Çalışmada, patlama, yangın ve toksik yayılım ile sonuçlanan endüstriyel kazaların etki alanlarının belirlenmesine yönelik metodoloji geliştirilmiştir. Afet riskli alanlarının derecelendirilmesi için risk matrisi oluşturulmuştur. Sanayiciler ile kontrol ve izlemede görevli ilgili kişi ya da kurumların hangi durumda hangi etki alanı belirleme aracını kullanabileceği açıklanmaya ve standart bir yaklaşım oluşturulmaya çalışılmıştır. Patlama, yangın ve toksik yayılım etkisi oluşturabilecek bir kuruluş için aynı miktarda (30000Ib) toksik gaz (klor), toksik sıvı (hidrazin) ve yanabilen madde (propan) üzerinden örnek uygulama çalışmaları yürütülmüştür. Örnek uygulamalar, tesis dışı risk analizine dayanan korelasyonlar ve ücretsiz ALOHA yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Korelasyonlara ait alternatif senaryo sonuçları ALOHA yazılımı ile elde edilen sonuçlarla uyumlu olarak belirlenmiştir. Böylece, etki alanını belirleyebilmek için daha az veri bilgisi gerektiren korelasyonların öncelikli olarak pratik bir şekilde uygulanabileceği tespit edilmiştir. En geniş sonlanma noktası mesafesi (54.2 km-en kötü durum senaryosu, 60 dk. kırsal alan) örnek toksik sıvı (hidrazin) için elde edilmiştir. Korelasyonlar değerlendirildiğinde, kırsal alan için tüm sonlanma noktası mesafelerinin kentsel alana göre yüksek olduğu belirlenmiştir. ALOHA yazılımında ise kırsal ve kentsel durum için tehlike alanı mesafelerinin çok büyük bir değişim göstermediği tespit edilmiştir. Örnek uygulama çalışmaları sonucunda kuruluş, yüksek risk seviyesinde belirlenmiştir.

Karaelmas iş sağlığı ve güvenliği dergisi, Aug 31, 2021
ÖZET İ ş sağ lığ ı ve ğü venliğ i bü yü klü k, tehlike sınıfı ğö zetilmeksizin tü m işyerleri içi... more ÖZET İ ş sağ lığ ı ve ğü venliğ i bü yü klü k, tehlike sınıfı ğö zetilmeksizin tü m işyerleri için ö nemli bir kavramdır. Dü şü k risk seviyesine sahip bir risk çök ciddi can, mal ve çevre kayıplarına yöl açabilmektedir. İ şin sağ lıklı ve ğü venli bir örtamda yerine ğetirilmesi, ancak tü m risk seviyeleri için ilğili köntröl ve tedbirlerin alınması ve takibi ile ğerçekleştirilebilir. Bü çalışmada, tehlikeli sınıfta yer almayan bir kamü kürümünün iki ayrı bö lü mü nde risk analizi çalışması yü rü tü lerek ölası tü m risklerin belirlenmesi ve risk azaltıcı faaliyetlerin ö nerilmesi amaçlanmıştır. Risk analizi, kölay ve etkin sönüçlar ü reten ve seçilen işyeri için üyğün ölan L-tipi risk matrisi yö ntemi ile ğerçekleştirilmiştir. Ö ncelikle, işyerinde risk analizi yapılacak bö lü mler ve faaliyetler incelenmiş ve tehlike kaynakları belirlenmiştir. Ardından her bir tehlike kaynağ ı ilğili tehlike mekanizması ile ilişkilendirilerek riskler listelenmiştir. Seçilen risk analizi yö ntemi ile ölasılık, şiddet değ erleri ü zerinden risk skörları ve risk seviyeleri elde edilmiştir. Çalışma sönücünda, işyerindeki iki bö lü m için 4'ü kabül edilemez risk(kırmızı), 8'i dikkate değ er risk (sarı) ve 1'i kabül edilebilir risk (yeşil) ölmak ü zere töplam 13 risk tespit edilmiştir. Belirlenen risk sayısı az ölmasına rağ men sadece risklerin%7,6' sının kabül edilir seviyede bülünması, ilğili bö lü mlerin riskli öldüğ ünü ğö stermiştir. Ö zellikle, kabül edilemez (kırmızı) risklerin belirlendiğ i kimyasal tehlike kaynaklarına yö nelik acil ö nlemler alınması ğereğ i ğö sterilmiştir. Anahtar Kelimeler: İ ş sağ lığ ı ve ğü venliğ i, risk analizi, risk değ erlendirmesi, L-tipi risk matris yö ntemi .

Journal of The Faculty of Engineering and Architecture of Gazi University, Mar 5, 2021
Synthesis of Cr@MCM-41 catalysts for isobutane dehydrogenation Effect of Cr content on Cr@MCM... more Synthesis of Cr@MCM-41 catalysts for isobutane dehydrogenation Effect of Cr content on Cr@MCM-41 catalyst structure Catalytic testing of isobutane dehydrogenation on the selected catalyst Purpose: It was aimed to investigate the effects of Cr content on Cr@MCM-41 catalyst structure. Monochromates are known to be the most active chromate species for isobutane dehydrogenation. For this reason, Cr@MCM-41 catalysts were prepared by impregnation technique with different Cr content and chromate types and amounts in the catalyst structures were characterized. Theory and Methods: The impregnation technique was used in catalyst synthesis. Physisorption, XPS, DR-UV-vis, XRD, FTIR, SEM/EDS analyzes were used in the characterization of the synthesized catalysts. The selected catalyst was placed in a quartz tube and catalytic test was carried out under fixed bed reactor conditions. The isobutane dehydrogenation reaction was carried out at 600°C and at atmospheric pressure for two hours. Samples from the reactor outlet were analyzed by gas chromatography. Results: The most active monochromates for isobutane dehydrogenation were obtained at the highest rate on 4Cr @ MCM-41 catalyst and Cr metal homogeneously distributed in this catalyst structure. It was obtained high isobutane conversions up to 60 minutes and high isobutene selectivities after 40 minutes that at the end of the catalytic tests performed on 4Cr@MCM-41 catalyst. Conclusion: It was determined that monochromate structure was formed in all synthesized catalysts and Cr +6 / Cr +6 +Cr +3 ratio decreased due to the increase of Cr2O3 crystal formation as Cr content increased. For xCr @ MCM-41 catalysts synthesized by impregnation, the 4%Cr content by mass can be said to be consistent with the aspect of high isobutene selectivity (%95), high isobutene conversions (%80) and the catalyst structure. In the catalytic tests performed on 4Cr @ MCM-41, it was determined that the catalyst was more active for the isobutane hydrogenation side reaction at the beginning of the reaction, and that the isobutane dehydrogenation product hydrogen was used in this reaction.

Gazi university journal of science part a:engineering and innovation, Mar 28, 2023
Natech Acidents Risk Analysis Lightning Floods Natural Hazard Triggered Technical Accidents (Nate... more Natech Acidents Risk Analysis Lightning Floods Natural Hazard Triggered Technical Accidents (Natech) cause serious loss of life, environment and property and affect life negatively. Risk analysis studies of these accidents are important. In this study, it was aimed to analyze the risk of Natech accidents for Türkiye. Statistical evaluation of Natech accidents was made through various databases for selecting the province and organization where the application will be made. Because of these evaluations, two exemplary gas storage organizations (Organization 1: includes 5 cylindrical tanks of the same volume, Organization 2: includes 4 cylindrical tanks of the same volume and 1 large volume spherical tank) were selected within the scope of the legislation in Erzurum, which stands out in terms of flood and lightning risk. Flood-triggered Natech accidents were analyzed using the preliminary hazard list and Fine-Kinney methods, and lightningtriggered Natech accidents were analyzed through the YILKOMER and RADSAN programs. For Organization 1 and Organization 2, the protection level was determined as 3 and 4, respectively, according to the effectiveness value. While 34 hazard effects were graded with the preliminary hazard list for Organization 1 and 22 hazard effects by Fine-Kinney; for Organization 2, hazard effects were graded 37 with the preliminary hazard list and 28 with Fine-Kinney. Because of the analyses carried out, Organization 2 was found to be more risky in terms of Natech accidents triggered by both lightning and flooding. It can be said that this situation is because the relevant organization is located in a more congested area and within the organized industry, and that it contains more voluminous tanks. It is important that emergency plans be prepared by considering the Natech risks, based on the characteristics of the industrial facility and the type of natural disaster in the region.

Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri dergisi, Dec 30, 2022
Bu çalışmada, 21/07/2014 tarihinde Diyabakır Lice’ de gerçekleşen tanker kazasının fiziksel etkil... more Bu çalışmada, 21/07/2014 tarihinde Diyabakır Lice’ de gerçekleşen tanker kazasının fiziksel etkilerinin modellenmesi amaçlanmıştır. Kazada LPG yüklü tanker, Diyarbakır-Bingöl karayolunun 90'ıncı kilometresinde devrilmiş, 34 kişi hayatını kaybetmiş ve 36 kişi yaralanmıştır. Kazanın modellenmesi, hem kazanın olduğu yaz mevsimi koşullarında hem de örnek seçilen kış mevsimi koşullarında ALOHA yazılımı ve korelasyonlar kullanılarak yapılmıştır. Kaza görgü tanıklarının ifadeleri ve kaza raporlarında belirtilen mesafeler ile modelleme sonuçları karşılaştırılmıştır. Modelleme çalışması sonucu elde edilen tüm fiziksel etki alanları, MARPLOT üzerine taşınarak kazadan etkilenen/etkilenebilecek yapılar, nüfus ortaya konulmuştur. Modelleme sonuçları ile görgü tanıklarının ifadelerindeki kaza sonuçlarının BLEVE(Kaynayan Sıvı Genleşen Buhar Patlaması) fiziksel etkisi üzerinde uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Kazaya karışan tehlikeli maddenin cinsi ve miktarı ile atmosferik koşulların kaza sonuçlarına doğrudan etki ettiği gösterilmiştir. Tehlikeli maddelerin karayolu taşımacılığında yerleşim yerleri içerisinden geçişleri esnasında tüm sürüş ve trafik kurallarına azami derecede riayet edilmesi, mümkün ise güzergâhın nüfus yoğun yerleşim yerleri dışında oluşturulması gerektiği düşünülmektedir.

Gazi university journal of science part a:engineering and innovation, Dec 30, 2021
Çalışmada, gemiyle gelen LPG ürününü depolayıp kara tankerleri ile müşterilere dağıtan bir LPG st... more Çalışmada, gemiyle gelen LPG ürününü depolayıp kara tankerleri ile müşterilere dağıtan bir LPG stoklama terminalinde risk değerlendirmesi amaçlanmıştır. Terminalde depolanan LPG, tehlikeli madde türü ve miktarı yönü ile 2 Mart 2019 tarihli ve 30702 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik kapsamına girmektedir. Yürütülen risk değerlendirme çalışmaları bu Yönetmelik kapsamındaki yükümlülükler üzerinden yapılmıştır. Çalışmada nitel ve nicel risk değerlendirme yöntemleri birlikte kullanılmıştır. İlk aşamada, HAZOP (Hazard and Operability) yönetimi ile nitel analiz, sonraki aşamalarda ise Hata Ağacı Analizi (Fault Tree Analysis-FTA) ve Olay Ağacı Analizi (Event Tree Analysis-ETA) yöntemleri ile nicel analizler yürütülmüştür. Bunlara ek olarak, Olay Ağacı Analizinde değerlendirilen alevlenir gazlar ve sıvıların kontrolsüz bir şekilde açığa çıktıklarında tutuşma olasılıklarını tahmin etmek üzere Tutuşma Olasılığı Hesaplama Modülü (CCPS'in Probabability of Ignition Calculation Tool) kullanılmıştır. HAZOP çalışmasında, risk matrisine göre kırmızı bölgede ya da şiddetin 2 veya üzerindeki turuncu bölgelerde bulunan olaylar için büyük kaza senaryoları oluşturulmuştur. Hata Ağacı Analizinde, kritik olay olarak tanımlanan hataların kök nedenleri ve bu kök nedenlere bağlı olarak mevcut bariyerlere göre kritik olayın gerçekleşmesine dair frekans değeri bulunmuştur. Hesaplanmış olan bu frekans değeri, terminalde bulunan sınırlayıcı bariyerler ve tutuşma olası çıktıları ile Olay Ağacı Analizi çalışmalarında incelenmiştir. Olay Ağacı Analizinde, yangın, patlama ve yayılım olayları ile ramak kala olaylar kapsamında nihai frekans değerleri bulunmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda oluşturulan senaryolar için belirlenen büyük kaza frekans değerleri, Yönetmelik'teki eşik frekans değeri (≤10-4 /yıl) ile karşılaştırılmıştır. Risk değerlendirmesi sonunda eşik değerden daha düşük belirlenen frekans değerleri, terminalde alınan önlemlerin ve tüm bariyerlerin yeterli olduğunu göstermiş ve herhangi bir iyileştirme yapılmasına ihtiyaç olmadığı belirlenmiştir. Çalışmada sunulan metodolojinin, sanayi kuruluşlarına yol gösterici nitelikte olacağı söylenebilir.

Journal of humanities and tourism research, 2020
Yangın, patlama ve toksik yayılım etkileri meydana getiren tehlikeli kimyasalların kullanımı kada... more Yangın, patlama ve toksik yayılım etkileri meydana getiren tehlikeli kimyasalların kullanımı kadar taşınımı/sevkiyatı oldukça önemlidir. Bu çalışmada, ülkemiz denizyolu taşımacılığı tehlikeli madde kaynaklı kazaların nedenlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Öncelikle, Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi (AAKKM) 2001-2016 verileri detaylı olarak değerlendirilmiş, tehlikeli madde taşıması muhtemel gemi kaza/olayları ve tehlikeli madde kaynaklı yangın ve patlama ile sonuçlanan kaza/olaylar seçilerek istatistikler tespit edilmiştir. Haziran 2005 sonrasına ait tehlikeli madde kaynaklı yangın ve patlama yaşanan 43 kaza/olaydan 16'sının tehlikeli yük taşımacılığı ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Tehlikeli yük ile dolu gemilerde en fazla yük yangının kazaya neden olduğu görülmüştür. 2005 yılı öncesi ise bu kaza/olayların bilinen nedenleri elektrik arızası ve kıvılcım kaynaklı olarak tespit edilmiştir. İkinci aşamada tehlikeli madde/yük taşımacılığı ile ilgili kaza/olayların nedenleri hata ağacı ile analiz edilmiştir. Tehlikeli madde kaynaklı yangın ve patlama ile sonuçlanan mevcut kaza/olayların insan, makine arızası, ısıl reaksiyon ve elektrik arızası temelinde gerçekleştiği belirlenmiştir. Çalışma sonuçlarının, konuya yönelik acil durum planlarının ve ilgili kaza veri kaydının daha etkin gerçekleştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Process Safety Progress
H2S gas emissions occur in various processes, especially in the purification of polluted waters, ... more H2S gas emissions occur in various processes, especially in the purification of polluted waters, mining, and petroleum refining processes and this extremely dangerous chemical has serious toxic emission, explosion, and fire effects. These physical effects vary considerably depending on the source strength. Therefore, consequence analyzes based on source strength models are critical components in the process of assessing hazards. In this study, a consequence analysis was performed with accident scenarios related to different sources of H2S gas. ALOHA 5.4.7 and EFFECTS 8.0.1 Software were used for physical effects modeling. Modeling studies were conducted on direct source (continuous release:100 m3/s, 5 m3/s), puddle source (100 m3, 5 m3), tank source (vertical‐horizontal cylindrical, spherical, 1.57 m3), and gas pipeline source with ALOHA Software. Possible Gas LOC (Levels of Concern) scenario Leak (G3) and Gas LOC scenario release in 10 min (G2) scenarios were studied with EFFECTS S...

Bu calismada, yanabilen madde (metan), toksik sivi (etilen diamin) ve toksik gaz (metil klorur) t... more Bu calismada, yanabilen madde (metan), toksik sivi (etilen diamin) ve toksik gaz (metil klorur) tehlikeli kimyasallari icin ALOHA yazilimi ile sonuc analizleri yurutulmustur. Analizler, ayni madde miktari (1000kg/s) uzerinden Kocaeli ilinin ortalama kosullari dikkate alinarak her birinde bir atmosferik parametrenin degistirilmesi ile elde edilen ozel durumlarda gerceklestirilmistir. Tehlike kaynagi dogrudan kaynak olarak kabul edilmis, her bir ozel durum icin toksik bolge, yanabilir bolge ve yuksek basinc etkilerinin oldugu bolgede etki mesafesi degerleri belirlenmistir. En genis etki mesafesi degerleri (>10km) toksik sivi (etilen diamin) icin elde edilmistir. Incelenen parametreler arasinda en ciddi degisim atmosferik kararlilik sinifinin degistirilmesi ile yanabilen madde(metan) icin belirlenmis, etki mesafesi degerlerinin yaklasik 2 kat arttigi tespit edilmistir. Tum kimyasallar icin ruzgar hizinin artisi ile etki mesafesi degerlerinin azaldigi belirlenmistir. Kirsal alan, ken...

Citation indexes make it possible for researchers to access the academic studies faster and more ... more Citation indexes make it possible for researchers to access the academic studies faster and more efficient than ever. SCI-Web of Science, Scopus, Google Academic etc. are used to retrieve information about the citations of articles published in international journals. Aside from those international indexes many countries have started to create national or regional indexes. Among well known examples are SciELO created by the Latin American countries, Islamic World Science Citation Index formed by Muslim countries and the Chinese Citation Index. Although the need for a comprehensive National citation index has long been expressed, such a database has not been completely established yet in Turkey. This study proposes solutions for the development of a TCI database and new infrastructures, projects and applications related to it. This study, being the first in this area in our country, is expected to make great contributions to the development of the TCI and to the development of future...

Journal of humanities and tourism research (Online), 2020
Ciddi can, mal ve çevre kayıpları ile sonuçlanan tehlikeli kimyasalların neden olduğu büyük endüs... more Ciddi can, mal ve çevre kayıpları ile sonuçlanan tehlikeli kimyasalların neden olduğu büyük endüstriyel kazalar için Arazi Kullanım Planlaması(AKUP) son derece önemlidir. Arazi Kullanım Planlaması(AKUP), endüstriyel kuruluşun etrafındaki arazinin kullanımı, civarındaki yapı ve unsurlarla etkileşimini, bırakılması gereken emniyet mesafelerini, imar planı konularını kapsayan bir kavramdır. Çalışmada, ülkemiz mevzuatında yer almayan bu önemli konunun araştırılması ve konuya yönelik çözüm önerilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, öncelikle AKUP ile ilgili ulusal mevzuat incelenerek mevcut durum analizi yapılmıştır. Ardından uluslararası mevzuat ve bilimsel kaynaklar değerlendirilerek, Türkiye' de büyük endüstriyel kazalara yönelik AKUP problemi için çözüm önerileri getirilmiştir. Çalışmanın, konuya yönelik bilimsel ve mevzuat çalışmalarına önemli katkılar sağlayacağı ön görülmektedir.

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2016
Bu çalışmada, Cr/MCM-41 katalizörü üzerinde izobütan dehidrojenasyonu için reaksiyon mekanizmasın... more Bu çalışmada, Cr/MCM-41 katalizörü üzerinde izobütan dehidrojenasyonu için reaksiyon mekanizmasının belirlenmesi amaçlanmıştır. Mekanizma çalışmalarına başlamadan önce deneysel reaksiyon hızlarının konsantrasyon ile değişimi değerlendirilmiş ve yüzey reaksiyonu kontrolünün önemli olduğu belirlenmiştir. Deneysel olarak belirlenen reaksiyon kinetik üssünün 1-2 arasında değişim göstermesi yüzey reaksiyonunun mono veya bimoleküler olabileceğini düşündürmüş, bu nedenle çok sayıda mekanizma çalışması arasından yüzey reaksiyon kontrollü (Model I&Model II) basit reaksiyon mekanizmaları üzerinde çalışılmıştır. Üs kuralına dayanan, çeşitli parametrelerin indirgenmesi ile elde edilen denklemler üzerinden de model (Model III) çalışması yürütülmüştür. Model çalışmalarına ait parametrelerin tahmininde SPSS 17,0 (Windows Evaluation Version) programından yararlanılmış doğrusal olmayan regresyon analizleri yapılmıştır. Model sonuçları ile deneysel reaksiyon hızı değerleri arasındaki en iyi uyum, bimoleküler yüzey reaksiyon kontrollü mekanizmada (Model I) belirlenmiştir. Reaksiyon için tahmin edilen aktivasyon enerjisi (49-55 kJ/mol) ve adsorpsiyon denge sabiti (1-3) parametre değerleri literatür ile uyumlu bulunmuştur.

gazi university journal of science, Apr 17, 2012
Normal 0 21 MicrosoftInternetExplorer4 Isobutene is used as a raw material in the production of e... more Normal 0 21 MicrosoftInternetExplorer4 Isobutene is used as a raw material in the production of ethers for increasing the octane rating and reducing exhaust emissions in gasoline. Dehydrogenation of isobutane is an endothermic equilibrium-limited reaction. Recent studies have focused on overcoming equilibrium limitations by removing the product hydrogen through a membrane. In this study, alumina-modified porous glass supports were plated with Pd using electroless plating (ELP). Plating studies were carried out at 35°C and pH 10- 11 in a hydrazine-based plating bath. The thickness of the Pd layer was approximately 100-130 μm. The synthesized composite tube was tested in an isobutane dehydrogenation process over a pure Cr 2 O 3 catalyst in a fluidized bed reactor. The reaction tests were performed at 450 o C at slightly greater than atmospheric pressure. The fractional conversion of i-C 4 H 10 to i-C 4 H 8 was approximately 40% at the beginning of the first reaction trial. This value decreased to 5% after 60 minutes. High conversion values were observed in the first trial despite loss of isobutane through the Pd membrane. It was thought that this was due to Pd catalysis of an isobutane hydrogenation reaction using ambient hydrogen, and that this side reaction helped shift the reaction equilibrium to the product side. The conversion decreased as the catalytic activity was reduced by carbon deposits from rapid cracking of methane at the high temperatures resulting from the hydrogenation reaction. KEYWORDS: Pd composite tube, electroless plating, isobutane dehydrogenation
Uploads
Papers by saliha kilicarslan