Papers by ceyhun vedat uygur
Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2016
Kutadgu Bilig, üzerinde birçok çalışmanın yapıldığı (ve yapılacağı) İslâmî Türk edebiyatının ilk ... more Kutadgu Bilig, üzerinde birçok çalışmanın yapıldığı (ve yapılacağı) İslâmî Türk edebiyatının ilk ve (6645 beytiyle) Türk edebiyatının en hacimli eserlerinden biridir. "Kutlu Bilgi" anlamındaki Kutadgu Bilig, manzum bir siyasetname olmakla birlikte 7'den 77'ye herkesin faydalanabileceği "mutluluk veren bilgi"dir. Birçok açıdan çok fazla öneme sahip olan Kutadgu Bilig üzerinde gerek Batı gerek Doğu gerekse Türk dünyasında birçok çalışma yapılmıştır. XX. yüzyılın sonlarına doğru diğer Türk topluluklarında, Kutadgu Bilig ile ilgili çalışmalar artmıştır. Bizim çalışmamızın kaynağı da Kutadgu Bilig'in Tölögön Kozubekov tarafından Kırgız Türkçesine yapılan aktarmasıdır. Çalışmamızda, Kutadgu Bilig'in Tölögön Kozubekov tarafından 90'lı yılların başında yazılan Kırgız Türkçesindeki aktarması "Kuttuu Bilim"in tanıtımı yapılmaya ve Türk dili tarihi bakımından önemi ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda, "Kuttuu Bilim"in ikinci baskısı (1993) esas alınmıştır. Araştırmamız sonucunda gördük ki bütün Türk lehçelerinde Kutadgu Bilig'in orijinalinde olduğu gibi manzum çevirisine ihtiyaç vardır.
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Jul 21, 2020
Öz Bu çalışma, on birinci yüzyılın Doğu (Karahanlı) Türkçesiyle yazılmış en önemli ve hacimli man... more Öz Bu çalışma, on birinci yüzyılın Doğu (Karahanlı) Türkçesiyle yazılmış en önemli ve hacimli manzum eseri olan Kutadgu Bilig"in kelime kadrosunu, günümüz Türk lehçelerinden Kırgız Türkçesiyle karşılaştırmaktadır. Çalışma, Türkiye"de Reşit Rahmeti Arat tarafından hazırlanıp yayımlanan Kutadgu Bilig Metin ve Tercüme"leri ile (Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig I-Metin, Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig II-Tercüme) yine onun tarafından hazırlanan ancak K. Eraslan, O.F. Sertkaya, N. Yüce tarafından neşre hazırlanıp yayımlanan Kutadgu Bilig III İndeks"e dayanmaktadır. İndeks"teki her kelime ve anlamı Kırgız Türkçesindeki şekil ve anlamlarıyla karşılaştırılmış; Kutadgu Bilig"deki her bir açıklayıcı anlamın Kırgız Türkçesindeki karşılığı verilmeye çalışılmış; değişen anlamlar, değişen (farklı) yapılar, eskiyen kelimeler tespit edilmiştir. İndeks"te olması gereken ve Semih Tezcan"ın önerdiği kelimeler de (eğer Kırgızca karşılığı varsa) çalışmaya dâhil edilmiştir. Anlam veya okunuşunda sorunlu bulunan İndeks"teki kelimeler (113 adet) çalışmaya alınmamıştır. Sonuçta, yaklaşık üç bine yakın (2998) kelimeyi barındıran Kutadgu Bilig"deki kelimelerin yaklaşık olarak % 46/47 oranında Kırgız Türkçesinde kısmen anlam ve yapı değişmesine uğrayarak ama en fazla da ses değişmelerine ve olaylarına maruz kalarak yaşadığı tespit edilmiştir.
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, 2006
Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2016
Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, May 1, 2016
Kutadgu Bilig, üzerinde birçok çalışmanın yapıldığı (ve yapılacağı) İslâmî Türk edebiyatının ilk ... more Kutadgu Bilig, üzerinde birçok çalışmanın yapıldığı (ve yapılacağı) İslâmî Türk edebiyatının ilk ve (6645 beytiyle) Türk edebiyatının en hacimli eserlerinden biridir. "Kutlu Bilgi" anlamındaki Kutadgu Bilig, manzum bir siyasetname olmakla birlikte 7'den 77'ye herkesin faydalanabileceği "mutluluk veren bilgi"dir. Birçok açıdan çok fazla öneme sahip olan Kutadgu Bilig üzerinde gerek Batı gerek Doğu gerekse Türk dünyasında birçok çalışma yapılmıştır. XX. yüzyılın sonlarına doğru diğer Türk topluluklarında, Kutadgu Bilig ile ilgili çalışmalar artmıştır. Bizim çalışmamızın kaynağı da Kutadgu Bilig'in Tölögön Kozubekov tarafından Kırgız Türkçesine yapılan aktarmasıdır. Çalışmamızda, Kutadgu Bilig'in Tölögön Kozubekov tarafından 90'lı yılların başında yazılan Kırgız Türkçesindeki aktarması "Kuttuu Bilim"in tanıtımı yapılmaya ve Türk dili tarihi bakımından önemi ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda, "Kuttuu Bilim"in ikinci baskısı (1993) esas alınmıştır. Araştırmamız sonucunda gördük ki bütün Türk lehçelerinde Kutadgu Bilig'in orijinalinde olduğu gibi manzum çevirisine ihtiyaç vardır.
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2021
Hezârfen Hüseyin Efendi’nin XVII. yüzyılda yazdığı Tuhfetü’l-Erîbi’n-Nâfia li’r-Rûhânî ve’t-Tabîb... more Hezârfen Hüseyin Efendi’nin XVII. yüzyılda yazdığı Tuhfetü’l-Erîbi’n-Nâfia li’r-Rûhânî ve’t-Tabîb, diğer hastalıklarla beraber salgın hastalıklardan korunma yollarını ele alan ve salgın hastalıkların tedavisi için önerilerde bulunan Türkçe tıp yazmalarından biridir. Hezârfen Hüseyin Efendi; eserinde tavsiye ettiği tedavi yöntemlerinde Arap, Acem, Rum ve Yunan tabiplerinden alıntılar yapmış, onlara atıflarda bulunmuştur. Bu çalışmada Tuhfetü’l-Erîbi’n-Nâfia li’r-Rûhân ve’t-Tabîb’in Bosna Hersek Gazi Hüsrev Kütüphanesi R.986’da kayıtlı olan nüshasındaki veba , taun, cüzzam, çiçek, frengi, kızamık, kolera ve sıtma salgın hastalıklarına önerilen tedavi yöntemleri örneklendirilmiş ve sınıflandırılmıştır. Böylelikle bilim tarihi, tıp tarihi ve özellikle de ilaç bilimi tarihi çalışmalarına katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Tuhfetü’l-Erîbi’n-Nâfia li’r-Rûhânî ve’t-Tabîb’de salgın hastalıkların tıbbî tedavi yöntemi olarak bitkisel ve hayvansal ürünler ile taş ve cevherlerin bazen tek başına...
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi dergisi, Feb 1, 1997
Bu yazıda 19. yy, Kazak şairi ve mütefekkiri Abay'ın hayatı, fikirleri ve sanatı üzerinde durulma... more Bu yazıda 19. yy, Kazak şairi ve mütefekkiri Abay'ın hayatı, fikirleri ve sanatı üzerinde durulmaktadır. Abay'm, halkı için yaptığı fedakârlıklar, halkının bilgi, medeniyet ve kültür seviyesini daha da ilerletmek için gösterdiği gayretler, şiirinin şekil ve muhteva bakımından geçirdiği saqfhalar, geleneksel Kazak şiiri ile mukayese edilerek dile grtiri im ektedir.
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi
Thıs paper compares the translation of words and concepts of Qur’an in Rylands version, which is ... more Thıs paper compares the translation of words and concepts of Qur’an in Rylands version, which is considered as one of the earliest interlinear translations of Qur’an, representing the features of Eastern Turkish that existed earlier than Chagatay period and in Qur’an translations published in contemporary Turkish and Kyrgyz. In terms of glossary, the interlinear translation of the Qur’an (Rylands version) contains many common words that can be frequently noticed in Uyghur texts as well as in “Kutadgu Bilig” and “Divanu Lügati’t-Türk.” Many of these words, correspondingly, can also be shared with other Turkic dialects (such as Kypchak, Oguz). This list of glossary comparison also includes Turkish, respectively. Thus, it will be determined whether the phrases and words that have survived up today have undergone some changes due to the translation of Qur’an that was written in the 14th or 15th century, according to one point of view, or due to another translation that had been written ...
turuz.info
... Öğretim Üyesi ... Mesela Hint-Avrupa'nın akrabalık ölçülerinden biri insan u... more ... Öğretim Üyesi ... Mesela Hint-Avrupa'nın akrabalık ölçülerinden biri insan uzuvlarmdaki ortak adlandırmadır, bütün dillerde "ayak" kelimesi ... Hint-Avrupa dilleri üzerindeki müşahedelerin sonuçlan genelleştirerek bütün dünya dillerine uygulandığı zaman bu metodun ne kadar ...
Journal of Turkish Studies, 2012
When the researches to date on manuscripts are investigated, it can be seen that research on manu... more When the researches to date on manuscripts are investigated, it can be seen that research on manuscripts often focused on religious and literary texts. However, the text and vocabulary of manuscripts written on subjects such as medical, pharmaceutics, botanic, mathemathics, philosophy, astronomy has to be exhibited. Medical manuscripts are regarded as research subject of folklore as they contain folklore medicine and regarded as research subject of medical history as they are written on the basis of old medical concepts and comprise general health information. On the other hand, each medical manuscript is a rich source for Turkish language researchers with regard to food names, plant names, the names of the organs, disease names, mineral names and names of various substances used for treatment. In this study, a presentation of "Tuhfetü'l-Erîbi'n-Nâfia li'r-Rûhânî ve't-Tabîb" which is a medical book having been written in XVII. century by Hezârfen Hüseyin Efendi, a historiographer of Sultan IV. Mehmet period, is attempted and also the manuscript's importance in terms of Turkish language and medical history is tried to put forward. There are nine known copies of the Tuhfetü'l-Erîbi'n-Nâfia li'r-Rûhânî ve't-Tabîb". In this study, the copy registered at Bosnia-Herzegove Gazi Husrev Library R.986 is considered. Hezârfen Hüseyin Efendi's manuscript "Tuhfetü'l-Erîbi'n-Nâfia li'r-Rûhânî ve't-Tabîb" is not only valuable for medical history and folklore. This medical manuscript is also an important manuscript for Turkish language history with regard to the included plant names, organ names, ore names, and pet names.
Öz Bu çalışmada, ilk satıraltı Kuran tercümeleri arasında kabul edilen ve Çağataycadan daha öncek... more Öz Bu çalışmada, ilk satıraltı Kuran tercümeleri arasında kabul edilen ve Çağataycadan daha önceki bir döneme ait olup Doğu Türkçesi özellikleri gösteren Rylands nüshası ile günümüz Türkiye Türkçesi ve Kırgız Türkçesiyle yayımlanan Kuran tercümelerindeki kelimeler ve terimler karşılaştırılmaktadır. Söz varlığı bakımından Kuran'ın satıraltı tercümesi (Rylands nüshası), gerek Uygur Türkçesi metinleri gerekse Kutadgu Bilig ve Divanu Lügati't-Türk'le pek çok ortak kelime içermektedir. Bu kelimelerin birçoğu, elbette diğer Türk lehçeleriyle de (Kıpçak, Oğuz gibi) ortaklaşabilmektedir. Bu bakımdan söz varlığı karşılaştırmasına Türkiye Türkçesi de dâhil edilmiştir. Böylelikle bir görüşe göre 14 veya 15. yüzyıl, başka bir görüşe göre daha önceki bir yüzyılda yazılan Kuran tercümesinden değişerek veya aynı kalarak günümüze dek ulaşan ifadeler ve kelimeler tespit edilmiştir. Daha sonra bu söz varlığının alındığı dil ve anlamları ortaya konulmuş, Türkçenin dinî anlam ve kavramları hangi kelime, terim ve ifadelerle karşıladıkları (kavram alanı oluşturularak) tahlil edilmiştir. Çalışmanın sonunda istatistiklere de yer verilmiştir. Korpus üzerinden çeviri yöntemine dair tespitler de çalışmamızda bulunmaktadır. Buna göre dinî terim ve kelimelerde Türkçenin kullanım oranı ve bilinci, azımsanmayacak ölçüdedir.
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten, 2006
In this article, some archaic and local elements in Hatay dialect are reviewed. A thorough lingui... more In this article, some archaic and local elements in Hatay dialect are reviewed. A thorough linguistic analysis is done on the words used in Hatay dialect: the archaic and local characteristics are identified, and their structures are discussed, and in some cases, compared with their variants in Turkic languages. Thus, this work is an attempt to show the world of knowledge and culture designated by the roots and prefixes; to show the world which can exist throughout spatial and temporal boundaries; to show relation of the present to the past with the help of words despite the fact that they have changed shape and meaning.
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, 2016
Kıvami, Fetihname, 2018
Fetih-nâmeler, padişahların fetihlerini anlatan eserlerdir. Üzerinde çalıştığımız Fetih-nâme de s... more Fetih-nâmeler, padişahların fetihlerini anlatan eserlerdir. Üzerinde çalıştığımız Fetih-nâme de sultan Fatih’in fetihleriyle, II. Bayezid devrinin ilk yıllarını içine alan tarih konulu bir eseridir. Hatta eser, İstanbul üzerine yapılan İslâm fetih ve kuşatmalarının bir kısmını da içine alması dolayısıyla, Fatih’ten önceki devirlere de taşmaktadır.
Yazarın, o devirleri bizzat idrak etmiş olması, seferlerin bazılarına katılmış, bazılarını da yakından takip etmiş bulunması bakımından büyük önem taşıyan bu eser üzerinde geniş ve tanıtıcı bir çalışmanın yapılmadığı kanaatindeyiz. Franz Babinger, Fetih-nâme’ye yazdığı Giriş’te, İstanbul Kabataş Lisesi’nden Sait Gökçe Bey’in, 1955 yaz sömestrinde “doktor” unvanını almak arzusu ile “Kıvami und Sein Fetihname” isimli Almanca tedkikini Münih Felsefe Fakültesine sunmuş bulunuyor, demektedir. Ancak biz, bu Almanca yapılmış tetkiki göremedik.
Kıvâmî’nin Fetih-nâme’si, hem dil hem de tarih açısından önemli bir eserdir. Biz, öncelikle eserin transkripsiyonlu bir metnini vererek, Fetih-nâme’yi Türk kültür hayatına kazandırmak istedik. Çalışmamızı, 1955’te Maarif Vekâleti’nin yaptırdığı tıpkıbasım üzerinde gerçekleştirdik. Zira Fetih-nâme’nin bilinen tek nüshası, Berlin National Bibliothek’te bulunmaktadır.
15. yy.a ait olan ve o devrin (Eski Türkiye Türkçesi veya Eski Anadolu Türkçesi) dil özelliklerini taşıyan bu eser üzerinde yaptığımız imlâ ve gramer incelemesi, bu yayına konmamıştır. Orijinal (Arap harfli) metindeki yabancı kelimelerin yazımında görülen farklılık ve yanlışlıklar düzeltilmiş, ancak bunlar, dipnotlarda gösterilmiştir. Günümüz okuyucularının daha rahat anlamaları için de metni günümüz Türkçesine aktardık. Çalışmamızın sonuna, özel isimlerin ve bazı kelimelerin açıklamalarını koyduk. Bu özel isim açıklamalarının yanına da, parantez içinde, metinde ilk geçtiği yeri belirleyen rakamları koyduk. Açıklamalarda bilinmeyen veya kapalı olan anlamları soru işaretiyle (?) belirttik.
Uluslararası Kurmancan Datka ve Kadın Kahraman Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2021
Bu bildiride Türk tarihinin bilinen en eski kadın hükümdarı olan Tomris; Karakalpak Türklerinin e... more Bu bildiride Türk tarihinin bilinen en eski kadın hükümdarı olan Tomris; Karakalpak Türklerinin en ünlü destanı olan Kırk Kız destanındaki baş kadın kahraman Gülayım ve 19.yy.da yaşamış olan Kırgız Türklerinin “Alay kanışası” olarak ün yapmış Kurmancan Datka, karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
Bildirimizde Tomris Hatun, Karakalpak folklorcusu, bilim insanı ve yazar Prof.Dr. Sarıgül BAHADIROVA’nın kaleme aldığı “Tomaris hӓm Kir” (Tomris ve Kirus) adlı uzun tarihî hikâyesi üzerinden konu edilecektir. Gülayım, Kırk Kız destanındaki baş kadın kahramandır ve Tomris’in halk hafızasındaki izdüşümü olarak destana girmiştir. Kurmancan Datka, Türk-Kırgız kadın tipinin 19.yy.daki somut örneği, kadın, ana, alp vasıflarının 19.yy.daki yaşamış temsilcisidir.
Türk kültüründeki sözlü geleneğin gelişmişliği millî yaşantıdaki ve hafızadaki zenginliğin bir göstergesi olarak kabul edilmelidir. Elbette uzun, derin ve köklü bir geçmişe sahip olmanın da bu zenginlikte etkisi bulunduğu göz ardı edilemez. Mukayeseli ve farklı bakış açılarıyla yapılacak çalışmalarla bütün bu birikimin yeni nesillere aktarılmasına, yani ortak kültürel bellek aktarımının sağlanmasına ihtiyaç vardır.
Bildirimizde karşılaştırılacak olan üç karakter, tarihten günümüze Türk kadınlarının kahramanlıkları yanında daha başka millî, insani ve kültürel ögelerin de temsilcisi ve taşıyıcısı olduklarını da ortaya koyacaktır.
MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020
Bu çalışma, on birinci yüzyılın Doğu (Karahanlı) Türkçesiyle yazılmış en önemli ve hacimli manzum... more Bu çalışma, on birinci yüzyılın Doğu (Karahanlı) Türkçesiyle yazılmış en önemli ve hacimli manzum eseri olan Kutadgu Bilig‟in kelime kadrosunu, günümüz Türk lehçelerinden Kırgız Türkçesiyle karşılaştırmaktadır. Çalışma, Türkiye‟de Reşit Rahmeti Arat tarafından hazırlanıp yayımlanan Kutadgu Bilig Metin ve Tercüme‟leri ile (Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig I-Metin, Yusuf Has Hacib Kutadgu Bilig II-Tercüme) yine onun tarafından hazırlanan ancak K. Eraslan, O.F. Sertkaya, N. Yüce tarafından neşre hazırlanıp yayımlanan Kutadgu Bilig III İndeks‟e dayanmaktadır. İndeks‟teki her kelime ve anlamı Kırgız Türkçesindeki şekil ve anlamlarıyla karşılaştırılmış; Kutadgu Bilig‟deki her bir açıklayıcı anlamın Kırgız Türkçesindeki karşılığı verilmeye çalışılmış; değişen anlamlar, değişen (farklı) yapılar, eskiyen kelimeler tespit edilmiştir. İndeks‟te olması gereken ve Semih Tezcan‟ın önerdiği kelimeler de (eğer Kırgızca karşılığı varsa) çalışmaya dâhil edilmiştir. Anlam veya okunuşunda sorunlu bulunan İndeks‟teki kelimeler (113 adet) çalışmaya alınmamıştır. Sonuçta, yaklaşık üç bine yakın (2998) kelimeyi barındıran Kutadgu Bilig‟deki kelimelerin yaklaşık olarak % 46/47 oranında Kırgız Türkçesinde kısmen anlam ve yapı değişmesine uğrayarak ama en fazla da ses değişmelerine ve olaylarına maruz kalarak yaşadığı tespit edilmiştir.
Uploads
Papers by ceyhun vedat uygur
Yazarın, o devirleri bizzat idrak etmiş olması, seferlerin bazılarına katılmış, bazılarını da yakından takip etmiş bulunması bakımından büyük önem taşıyan bu eser üzerinde geniş ve tanıtıcı bir çalışmanın yapılmadığı kanaatindeyiz. Franz Babinger, Fetih-nâme’ye yazdığı Giriş’te, İstanbul Kabataş Lisesi’nden Sait Gökçe Bey’in, 1955 yaz sömestrinde “doktor” unvanını almak arzusu ile “Kıvami und Sein Fetihname” isimli Almanca tedkikini Münih Felsefe Fakültesine sunmuş bulunuyor, demektedir. Ancak biz, bu Almanca yapılmış tetkiki göremedik.
Kıvâmî’nin Fetih-nâme’si, hem dil hem de tarih açısından önemli bir eserdir. Biz, öncelikle eserin transkripsiyonlu bir metnini vererek, Fetih-nâme’yi Türk kültür hayatına kazandırmak istedik. Çalışmamızı, 1955’te Maarif Vekâleti’nin yaptırdığı tıpkıbasım üzerinde gerçekleştirdik. Zira Fetih-nâme’nin bilinen tek nüshası, Berlin National Bibliothek’te bulunmaktadır.
15. yy.a ait olan ve o devrin (Eski Türkiye Türkçesi veya Eski Anadolu Türkçesi) dil özelliklerini taşıyan bu eser üzerinde yaptığımız imlâ ve gramer incelemesi, bu yayına konmamıştır. Orijinal (Arap harfli) metindeki yabancı kelimelerin yazımında görülen farklılık ve yanlışlıklar düzeltilmiş, ancak bunlar, dipnotlarda gösterilmiştir. Günümüz okuyucularının daha rahat anlamaları için de metni günümüz Türkçesine aktardık. Çalışmamızın sonuna, özel isimlerin ve bazı kelimelerin açıklamalarını koyduk. Bu özel isim açıklamalarının yanına da, parantez içinde, metinde ilk geçtiği yeri belirleyen rakamları koyduk. Açıklamalarda bilinmeyen veya kapalı olan anlamları soru işaretiyle (?) belirttik.
Bildirimizde Tomris Hatun, Karakalpak folklorcusu, bilim insanı ve yazar Prof.Dr. Sarıgül BAHADIROVA’nın kaleme aldığı “Tomaris hӓm Kir” (Tomris ve Kirus) adlı uzun tarihî hikâyesi üzerinden konu edilecektir. Gülayım, Kırk Kız destanındaki baş kadın kahramandır ve Tomris’in halk hafızasındaki izdüşümü olarak destana girmiştir. Kurmancan Datka, Türk-Kırgız kadın tipinin 19.yy.daki somut örneği, kadın, ana, alp vasıflarının 19.yy.daki yaşamış temsilcisidir.
Türk kültüründeki sözlü geleneğin gelişmişliği millî yaşantıdaki ve hafızadaki zenginliğin bir göstergesi olarak kabul edilmelidir. Elbette uzun, derin ve köklü bir geçmişe sahip olmanın da bu zenginlikte etkisi bulunduğu göz ardı edilemez. Mukayeseli ve farklı bakış açılarıyla yapılacak çalışmalarla bütün bu birikimin yeni nesillere aktarılmasına, yani ortak kültürel bellek aktarımının sağlanmasına ihtiyaç vardır.
Bildirimizde karşılaştırılacak olan üç karakter, tarihten günümüze Türk kadınlarının kahramanlıkları yanında daha başka millî, insani ve kültürel ögelerin de temsilcisi ve taşıyıcısı olduklarını da ortaya koyacaktır.
Yazarın, o devirleri bizzat idrak etmiş olması, seferlerin bazılarına katılmış, bazılarını da yakından takip etmiş bulunması bakımından büyük önem taşıyan bu eser üzerinde geniş ve tanıtıcı bir çalışmanın yapılmadığı kanaatindeyiz. Franz Babinger, Fetih-nâme’ye yazdığı Giriş’te, İstanbul Kabataş Lisesi’nden Sait Gökçe Bey’in, 1955 yaz sömestrinde “doktor” unvanını almak arzusu ile “Kıvami und Sein Fetihname” isimli Almanca tedkikini Münih Felsefe Fakültesine sunmuş bulunuyor, demektedir. Ancak biz, bu Almanca yapılmış tetkiki göremedik.
Kıvâmî’nin Fetih-nâme’si, hem dil hem de tarih açısından önemli bir eserdir. Biz, öncelikle eserin transkripsiyonlu bir metnini vererek, Fetih-nâme’yi Türk kültür hayatına kazandırmak istedik. Çalışmamızı, 1955’te Maarif Vekâleti’nin yaptırdığı tıpkıbasım üzerinde gerçekleştirdik. Zira Fetih-nâme’nin bilinen tek nüshası, Berlin National Bibliothek’te bulunmaktadır.
15. yy.a ait olan ve o devrin (Eski Türkiye Türkçesi veya Eski Anadolu Türkçesi) dil özelliklerini taşıyan bu eser üzerinde yaptığımız imlâ ve gramer incelemesi, bu yayına konmamıştır. Orijinal (Arap harfli) metindeki yabancı kelimelerin yazımında görülen farklılık ve yanlışlıklar düzeltilmiş, ancak bunlar, dipnotlarda gösterilmiştir. Günümüz okuyucularının daha rahat anlamaları için de metni günümüz Türkçesine aktardık. Çalışmamızın sonuna, özel isimlerin ve bazı kelimelerin açıklamalarını koyduk. Bu özel isim açıklamalarının yanına da, parantez içinde, metinde ilk geçtiği yeri belirleyen rakamları koyduk. Açıklamalarda bilinmeyen veya kapalı olan anlamları soru işaretiyle (?) belirttik.
Bildirimizde Tomris Hatun, Karakalpak folklorcusu, bilim insanı ve yazar Prof.Dr. Sarıgül BAHADIROVA’nın kaleme aldığı “Tomaris hӓm Kir” (Tomris ve Kirus) adlı uzun tarihî hikâyesi üzerinden konu edilecektir. Gülayım, Kırk Kız destanındaki baş kadın kahramandır ve Tomris’in halk hafızasındaki izdüşümü olarak destana girmiştir. Kurmancan Datka, Türk-Kırgız kadın tipinin 19.yy.daki somut örneği, kadın, ana, alp vasıflarının 19.yy.daki yaşamış temsilcisidir.
Türk kültüründeki sözlü geleneğin gelişmişliği millî yaşantıdaki ve hafızadaki zenginliğin bir göstergesi olarak kabul edilmelidir. Elbette uzun, derin ve köklü bir geçmişe sahip olmanın da bu zenginlikte etkisi bulunduğu göz ardı edilemez. Mukayeseli ve farklı bakış açılarıyla yapılacak çalışmalarla bütün bu birikimin yeni nesillere aktarılmasına, yani ortak kültürel bellek aktarımının sağlanmasına ihtiyaç vardır.
Bildirimizde karşılaştırılacak olan üç karakter, tarihten günümüze Türk kadınlarının kahramanlıkları yanında daha başka millî, insani ve kültürel ögelerin de temsilcisi ve taşıyıcısı olduklarını da ortaya koyacaktır.