Hipofiz adenomlarının moleküler biyoloji ve genetik gelişmelere uygun olarak yenilenen histopatol... more Hipofiz adenomlarının moleküler biyoloji ve genetik gelişmelere uygun olarak yenilenen histopatolojik WHO 2004 sınıflandırması ile ilgili görüşler 2000 yılındaki sınıflamadan bu yana katedeilen gelişmelerin ışığında değişik açılardan sunulmakta ve kısaca bu editörten yazısı ile sınıflandırma gözden geçirilmekte ve gelecekteki sınıflandırmalara ışık tutması amaçlanmaktadır.The classification of pituitary tumors is a dynamic area that changes with advances in cell biology that provide a deeper insight and clear understanding of cell lineages and pathogenetic mechanisms. The 2004 edition of the WHO text "Histological typing of endocrine tumors" reflects the progress that has been achived since the previous edition of 2000. This editorial is a review of the new information and indentify areas of concern briefly for the next effort at classification of pituitary tumors
Meningiomlar, en sik karsilasilan intrakranyal nonglial tumorlerdir. Meninjiomlarin bircok histol... more Meningiomlar, en sik karsilasilan intrakranyal nonglial tumorlerdir. Meninjiomlarin bircok histolojik alt gruplari mevcuttur. Meningiomun operasyon oncesi histolojik tipinin belirlenmesi cerrahi ve medikal tedavi planlamasina katki saglamaktadir. Manyetik rezonans goruntuleme (MRG), meningiomlarin operasyon oncesi histolojik tipini belirlemede ve tedavi planlamasini yonlendirmede onemli ipuclari saglayabilir. Bu calismaya 21 meningiom olgusu dahil edilmistir. MRG bulgulari operasyon sonrasi histopatolojik tipe gore degerlendirilmis ve siniflandirilmistir.
Beyin tümörü tanısı almış olgularda; beyin tümörü fenotipine neden olan tümör süpresör ve onkogen... more Beyin tümörü tanısı almış olgularda; beyin tümörü fenotipine neden olan tümör süpresör ve onkogen profillerinin saptanması, ilgili genlerin genetik ve epigenetik değişimlerin kantitasyonuyla kanserin prognozu arasındaki korelasyonun belirlenmesi ve kesin tanı ...
Secretory meningiomas are a rare meningioma subtype. Among meningiomas, the frequency of secretor... more Secretory meningiomas are a rare meningioma subtype. Among meningiomas, the frequency of secretory meningiomas is 1.6%. Unlike other meningioma types, most of the patients were female (ratio 3 : 1). No recurrence was reported during the 24-180 months follow-up period of our secretory meningiomas in which, a low level of 0.3% Ki-67 proliferative index was reported. In this meningioma subtype, the percentage of cases with positive progesterone receptor is 33%. With carcinoembryonic antigen, cytokeratin and epithelial membrane antigen, in all the cases positivity was observed in both, the inclusions and the cells surrounding them. With human milk fat globulin 2, a high ratio (92%) of positivity was observed. Majority of the cases were negative with CA125, only three of the cases had suspicious positivity. Distribution of inclusions was irregular and their positive reactions showed varying staining features. Positivity with alpha-1-antitripsin was seen not only in the inclusions but also in some meningothelial cells as well. Ubiquitin was positive in inclusions of the 83% of cases. Staining features of the inclusions pointed out the possibility of them being in a varying age and/or content. Secretory meningiomas are a different type compared to other meningiomas, not only with their histological features but also with their clinical features as well.
Paul Langerhans’ın 1868 yılında ilk olarak tanımladığı ve kendi adını taşıyan deri hücreleri uzun... more Paul Langerhans’ın 1868 yılında ilk olarak tanımladığı ve kendi adını taşıyan deri hücreleri uzun bir süre gizemli kalmıştır. Montagna ve Prakkal 1974 yılında “kaynakları belirsiz ve işlevleri bilinmeyen” hücreler olarak yeniden gündeme getirmişlerdir. Langerhans hücreleri (LH) kontakt hipersansitivite ve greft atılımında önemli bir role sahiptir. Bu antijen oluşturan hücreler birçok fiziko-kimyasal ajanlarla ( örneğin UV ışığı, benim kanımca akupunktür gibi) aktive olabilirler ve AIDS virüsü ile enfekte olabilirler. Son çalışmalar sitokinlerin güçlü T hücresi uyarıcısı olarak dendritik hücrelere transferlerini ortaya çıkartmıştır. Böylelikle biz LH’ni Paul Langerhans’ın nerdeyse 140 yıl önce ifade ettiği gibi sinir sisteminin regülatör şebekesinde uyarıcı hücreler olarak pekala kullanabiliriz.The cutaneous cells bearing Paul Langerhans’ eponym were first described by him in 1868. These cells have remained mysterious for a very long time; as late as 1974, Montagna and Parakkal...
Primer spinal kökenli GBM (spinal GBM) çok yaygın bir patoloji değildir. Bu çalışma, nadir olarak... more Primer spinal kökenli GBM (spinal GBM) çok yaygın bir patoloji değildir. Bu çalışma, nadir olarak görülen bu tümörün klinik sunumu, seyri, yönetimi ve sonuçlarını özetlerken, 3 olguluk bir spinal GBM serisini bildirmektedir. Bu spinal GBM’ye sahip 3 olguluk seride, olgulardan biri tumor cerrahisinden 10 ay sonra hidrosefali nedeniyle opere edilmiştir. Bir diğer olguda ise, cerrahi girişimi takiben serebral metastaz gözlenmiştir. Post-operatif süreçte, tumor cerrahi sonrası olgulardan 2’si radyoterapi ve diğer olgu da kombine radyoterapi ve steroid terapiyle birlikte kemoterapi almıştır. İlgili literatürün gözden geçirilmesi, rapor edilen primer spinal GBM’li olguların sayıca azlığı nedeniyle bu konunun daha yakından incelenmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Beyin kökenli GBM’ye kıyasla, omurilikte görülen GBM daha saldırgandır; gelişimi sırasında beyine doğru yayılabilir (metastaz) ve bu yayılma neticesinde hidrosefaliye yol açabilir.Primary spinal glioblastoma multiforme (sp...
Summary The aim of the study is to the determine the profiles of tumor suppressor genes and oncog... more Summary The aim of the study is to the determine the profiles of tumor suppressor genes and oncogenes which cause brain tumor, establishing the association between the prognosis of cancer and the quantitation of genetic and epigenetic changes, and bringing ...
Intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic therapy for myocardial infarction is ... more Intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic therapy for myocardial infarction is infrequent. but it is associated with grave prognosis. We report on a patient who had an intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic treatment and advocate the CT guided free-hand removal of
Intravascular papillary endothelial hyperplasia (Masson's vegetated hemangioendothelioma) is a ra... more Intravascular papillary endothelial hyperplasia (Masson's vegetated hemangioendothelioma) is a rare condition affecting the neuroaxis. In the literature, only eight cases of this lesion involving the vertebral canal with spinal cord compression has been reported. We present a 37-year-old man with thoracic location mimicking schwannoma. Differential diagnosis, management, and review of literature are discussed in this short report.
Hipofiz adenomlarının moleküler biyoloji ve genetik gelişmelere uygun olarak yenilenen histopatol... more Hipofiz adenomlarının moleküler biyoloji ve genetik gelişmelere uygun olarak yenilenen histopatolojik WHO 2004 sınıflandırması ile ilgili görüşler 2000 yılındaki sınıflamadan bu yana katedeilen gelişmelerin ışığında değişik açılardan sunulmakta ve kısaca bu editörten yazısı ile sınıflandırma gözden geçirilmekte ve gelecekteki sınıflandırmalara ışık tutması amaçlanmaktadır.The classification of pituitary tumors is a dynamic area that changes with advances in cell biology that provide a deeper insight and clear understanding of cell lineages and pathogenetic mechanisms. The 2004 edition of the WHO text "Histological typing of endocrine tumors" reflects the progress that has been achived since the previous edition of 2000. This editorial is a review of the new information and indentify areas of concern briefly for the next effort at classification of pituitary tumors
Meningiomlar, en sik karsilasilan intrakranyal nonglial tumorlerdir. Meninjiomlarin bircok histol... more Meningiomlar, en sik karsilasilan intrakranyal nonglial tumorlerdir. Meninjiomlarin bircok histolojik alt gruplari mevcuttur. Meningiomun operasyon oncesi histolojik tipinin belirlenmesi cerrahi ve medikal tedavi planlamasina katki saglamaktadir. Manyetik rezonans goruntuleme (MRG), meningiomlarin operasyon oncesi histolojik tipini belirlemede ve tedavi planlamasini yonlendirmede onemli ipuclari saglayabilir. Bu calismaya 21 meningiom olgusu dahil edilmistir. MRG bulgulari operasyon sonrasi histopatolojik tipe gore degerlendirilmis ve siniflandirilmistir.
Beyin tümörü tanısı almış olgularda; beyin tümörü fenotipine neden olan tümör süpresör ve onkogen... more Beyin tümörü tanısı almış olgularda; beyin tümörü fenotipine neden olan tümör süpresör ve onkogen profillerinin saptanması, ilgili genlerin genetik ve epigenetik değişimlerin kantitasyonuyla kanserin prognozu arasındaki korelasyonun belirlenmesi ve kesin tanı ...
Secretory meningiomas are a rare meningioma subtype. Among meningiomas, the frequency of secretor... more Secretory meningiomas are a rare meningioma subtype. Among meningiomas, the frequency of secretory meningiomas is 1.6%. Unlike other meningioma types, most of the patients were female (ratio 3 : 1). No recurrence was reported during the 24-180 months follow-up period of our secretory meningiomas in which, a low level of 0.3% Ki-67 proliferative index was reported. In this meningioma subtype, the percentage of cases with positive progesterone receptor is 33%. With carcinoembryonic antigen, cytokeratin and epithelial membrane antigen, in all the cases positivity was observed in both, the inclusions and the cells surrounding them. With human milk fat globulin 2, a high ratio (92%) of positivity was observed. Majority of the cases were negative with CA125, only three of the cases had suspicious positivity. Distribution of inclusions was irregular and their positive reactions showed varying staining features. Positivity with alpha-1-antitripsin was seen not only in the inclusions but also in some meningothelial cells as well. Ubiquitin was positive in inclusions of the 83% of cases. Staining features of the inclusions pointed out the possibility of them being in a varying age and/or content. Secretory meningiomas are a different type compared to other meningiomas, not only with their histological features but also with their clinical features as well.
Paul Langerhans’ın 1868 yılında ilk olarak tanımladığı ve kendi adını taşıyan deri hücreleri uzun... more Paul Langerhans’ın 1868 yılında ilk olarak tanımladığı ve kendi adını taşıyan deri hücreleri uzun bir süre gizemli kalmıştır. Montagna ve Prakkal 1974 yılında “kaynakları belirsiz ve işlevleri bilinmeyen” hücreler olarak yeniden gündeme getirmişlerdir. Langerhans hücreleri (LH) kontakt hipersansitivite ve greft atılımında önemli bir role sahiptir. Bu antijen oluşturan hücreler birçok fiziko-kimyasal ajanlarla ( örneğin UV ışığı, benim kanımca akupunktür gibi) aktive olabilirler ve AIDS virüsü ile enfekte olabilirler. Son çalışmalar sitokinlerin güçlü T hücresi uyarıcısı olarak dendritik hücrelere transferlerini ortaya çıkartmıştır. Böylelikle biz LH’ni Paul Langerhans’ın nerdeyse 140 yıl önce ifade ettiği gibi sinir sisteminin regülatör şebekesinde uyarıcı hücreler olarak pekala kullanabiliriz.The cutaneous cells bearing Paul Langerhans’ eponym were first described by him in 1868. These cells have remained mysterious for a very long time; as late as 1974, Montagna and Parakkal...
Primer spinal kökenli GBM (spinal GBM) çok yaygın bir patoloji değildir. Bu çalışma, nadir olarak... more Primer spinal kökenli GBM (spinal GBM) çok yaygın bir patoloji değildir. Bu çalışma, nadir olarak görülen bu tümörün klinik sunumu, seyri, yönetimi ve sonuçlarını özetlerken, 3 olguluk bir spinal GBM serisini bildirmektedir. Bu spinal GBM’ye sahip 3 olguluk seride, olgulardan biri tumor cerrahisinden 10 ay sonra hidrosefali nedeniyle opere edilmiştir. Bir diğer olguda ise, cerrahi girişimi takiben serebral metastaz gözlenmiştir. Post-operatif süreçte, tumor cerrahi sonrası olgulardan 2’si radyoterapi ve diğer olgu da kombine radyoterapi ve steroid terapiyle birlikte kemoterapi almıştır. İlgili literatürün gözden geçirilmesi, rapor edilen primer spinal GBM’li olguların sayıca azlığı nedeniyle bu konunun daha yakından incelenmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Beyin kökenli GBM’ye kıyasla, omurilikte görülen GBM daha saldırgandır; gelişimi sırasında beyine doğru yayılabilir (metastaz) ve bu yayılma neticesinde hidrosefaliye yol açabilir.Primary spinal glioblastoma multiforme (sp...
Summary The aim of the study is to the determine the profiles of tumor suppressor genes and oncog... more Summary The aim of the study is to the determine the profiles of tumor suppressor genes and oncogenes which cause brain tumor, establishing the association between the prognosis of cancer and the quantitation of genetic and epigenetic changes, and bringing ...
Intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic therapy for myocardial infarction is ... more Intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic therapy for myocardial infarction is infrequent. but it is associated with grave prognosis. We report on a patient who had an intracerebral haemorrhage as a complication of thrombolytic treatment and advocate the CT guided free-hand removal of
Intravascular papillary endothelial hyperplasia (Masson's vegetated hemangioendothelioma) is a ra... more Intravascular papillary endothelial hyperplasia (Masson's vegetated hemangioendothelioma) is a rare condition affecting the neuroaxis. In the literature, only eight cases of this lesion involving the vertebral canal with spinal cord compression has been reported. We present a 37-year-old man with thoracic location mimicking schwannoma. Differential diagnosis, management, and review of literature are discussed in this short report.
Uploads
Papers by Nezih Oktar