Turkistan’da basin hayati 1905 yilina kadar Carlik Rusya’nin baskici politikasi nedeniyle durma n... more Turkistan’da basin hayati 1905 yilina kadar Carlik Rusya’nin baskici politikasi nedeniyle durma noktasina gelmisti. 1905’te ise Carlik Rusya’nin herkes icin verdigi soz, basin ve toplanti hurriyeti, Turkistan aydinlarini harekete gecirdi. Kisa zamanda pek cok gazete ve dergi yayin hayatina basladi. Bu sirada Rusya’nin Saratov sehrinde aldigi hukuk egitiminden sonra Taskent’e donen ve butun omrunu Turkistan’in bagimsizligina adayan Ubaydulla Asadulla Xo’jayev (1882-1938), ceditcilere katilarak Sado-i Turkiston gazetesini cikarmaya basladi. Xo’jayev’in gazetenin sorumlusu ve basmuharriri olarak 1914 yili nisan ayindan itibaren yayimladigi Sado-i Turkiston gazetesi, bir yil ciktiktan sonra maddi yetersizlikten dolayi kapandi. Ceditci bir yapida olan Sado-i Turkistan gazetesi, carlik rejimi altinda ezilen Ozbek halkini her acidan guclendirmek, cagdas medeniyetler seviyesine ulastirmayi ve bagimsizlik mucadelesinde halki bilinclendirmeyi amacladi. Bu calismada Ubaydulla Asadulla Xo’jaye...
Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâ... more Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâye, deneme ve film senaryosu türlerinde eserler vermiş çok yönlü bir yazardır. Feyzî, aynı zamanda iyi bir gazetecidir. Rahmet Feyzî, 10 Ekim 1918 yılında Taşkent’in Beşağaç bölgesi Karataş mahallesinde yaşayan bir işçi ailesinde dünyaya geldi. Annesi Selamet Hanım dokuma fabrikasında, babası Feyzullah Bey ise Taşkent tramvayında işçi olarak çalıştı. Feyzullah Bey, siyasi, edebi ve sanat hayatına önem veren aydın biriydi. Rahmet Feyzî’nin güçlü bir yazar olmasında babasının etkisi büyüktür. Feyzî, çocukluğunda hem okudu hem de işçi olarak çalıştı. Ortaokulu bitirdikten sonra elektrik ve makina mühendisliği bölümünü okudu. Hayatı boyunca birçok gazetede görev alan Feyzî, 18 Kasım 1988 yılında vefat etti. Feyzî, kırk yıllık edebî hayatı boyunca altmıştan fazla hikâye kaleme almıştır. Ancak bu hikâyelerden sadece on altısı Feyzî’nin üç ciltlik eserleri arasına dâhil edilmiştir. Makalemize k...
Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyun... more Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyunca modern Özbek iirine hizmet eden airdir. Hayatını iir yazmaya adamı bir air olmasının yanı sıra Özbek matbuat hayatına da hizmetleri olmu tur. Zülfiye'nin iir sanatının olu umunda çocuklu unda annesinden dinledi i iirler, Fuzulî, Nevâyî gibi klasik Türk edebiyatının ünlü airleri, Rus airlerden Pu kin, Lermontov ve 1935 yılında evlendi i Özbek air Hamit Âlimcan'ın etkisi vardır. Zülfiye, bu airleri örnek alarak iirler yazmı , kendine has bir iir anlayı ı ortaya koymu tur. Zülfiye'nin iir yazmaya ba ladı ı dönem Komünist Parti'nin edebiyat üzerinde hâkimiyet kurdu u yıllara denk gelir. Bu nedenle air, propaganda iirleri yazmı tır. II. Dünya Sava ı yıllarında yazdı ı vatanperverlik ve kahramanlık iirleri, Parti'nin iste i do rultusundadır. II. Dünya Sava ı sonrasında ise iirlerinde ekil ve içerik bakımından de i im ve geli im görülür. Zülfiye'nin iirlerindeki esas unsur insandır. Kendisine ilham kayna ı olarak kadınları seçmi , onların hislerine tercüman olmu tur. Tarlada ve fabrikada çalı an i çi kadınlar, cephe gerisinde Sovyetler için çabalayan vatansever kadınlar, aile ve toplum baskısından kurtulmu e itimli kadınlar, e i sava ta ölen gelinler, o lunu sava ta kaybeden anneler, cephedeki ni anlısının yolunu gözleyen kızlar, Zülfiye'nin iirlerinde yer verdi i kadın tipleridir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa... more Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa hikâye ile başlar. Daha sonraki dönemlerde romanlarıyla ün kazanır. Altı roman kaleme alan Kadirov'un Üç Kök (1958), Kara Gözler (1966) ve Elmas Kemer (1976) adlı romanları sosyal konuludur. Üç Kök romanında, üniversitelerde yaşanan sorunlar ve kişilerin makamlarını çıkarları uğruna kullanması, Kara Gözler romanında, kolhoz ve sovhoz sisteminin halka olumsuz etkileri, Elmas Kemer romanında ise kentleşmenin çevreye verdiği zararlar üzerinde durur. Yaşadığı dönemin sosyo-kültürel sorunlarını iyi analiz eden Kadirov, anlatmak istediklerini romanlarına yansıtır. Uzun yıllar Sovyet rejimi baskısı altında kalan Özbek toplumunun geçmişinden kopmasına engel olabilmek için özellikle tarih ve tarih bilinci temaları üzerine yoğunlaşır. Yine Sovyet hükümetinin politikaları neticesinde romanlarının arka planında komünizm ve Leninizm temasından söz etmek mümkündür. Üç sosyal romanda da kullanılan aşk teması ise daha geri planda kalmakla beraber kadın erkek ilişkilerini anlatmak amacıyla kullanılır.
ÖZET 1940'lı yıllardan itibaren eser vermeye başlayan Said Ahmed, tiyatro, roman ve hikâye türler... more ÖZET 1940'lı yıllardan itibaren eser vermeye başlayan Said Ahmed, tiyatro, roman ve hikâye türlerinde eserler verir. Hiciv ve mizah ustası sıfatıyla, güldürürken düşündüren bir tarza sahiptir. Eserlerinde toplumsal meseleler ön plandadır. Haber yapmak için gittiği şehirlerde halkın sıkıntılarını gören Said Ahmed, eserlerinde de halkın sorunlarını yansıtır. Çalışmamızda yer alan "Serap" ve "Karagöz Mecnun" hikâyelerinde, Sovyet rejiminin siyasetleri sonucunda Özbek toplumunda ortaya çıkan, kimliğini kaybetmiş insan tipleri ele alınmıştır. Serap hikâyesi, Sovyet hükümeti tarafından kandırılan Kimsenbay ile aydın babası Âlim Rahmanov arasındaki çatışmayı anlatır. Yıllar sonra, ölmek üzereyken Kimsenbay, babasına yaptıkları ve Sovyet ideolojisini benimsediği için pişman olur. Karagöz Mecnun hikâyesinde ise Rus ordusuna katıldıktan sonra ülkesine dönmeyen dilini, dinini, milletini kısacası bütün kimliğini değiştiren Börihan ile gelenek, görenek ve dinine bağlı bir kişi olan Saadet annenin hikâyesi anlatılır. ANAHTAR SÖZCÜKLER Çağdaş Özbek edebiyatı, Said Ahmed, Sovyet dönemi eleştirisi.
Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâ... more Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâye, deneme ve film senaryosu türlerinde eserler vermiş çok yönlü bir yazardır. Feyzî, aynı zamanda iyi bir gazetecidir. Rahmet Feyzî, 10 Ekim 1918 yılında Taşkent'in Beşağaç bölgesi Karataş mahallesinde dünyaya geldi. Annesi Selamet Hanım dokuma fabrikasında, babası Feyzullah Bey ise Taşkent tramvayında işçi olarak çalıştı. Feyzullah Bey, siyasî, edebî ve sanat hayatına önem veren aydın biriydi. Rahmet Feyzî'nin güçlü bir yazar olmasında babasının etkisi büyüktür. Feyzî, çocukluğunda hem okudu hem de işçi olarak çalıştı. Ortaokulu bitirdikten sonra elektrik ve makina mühendisliği bölümünü okudu. Hayatı boyunca birçok gazetede görev alan Feyzî, 18 Kasım 1988 yılında vefat etti. Feyzî, kırk yıllık edebî hayatı boyunca altmıştan fazla hikâye kaleme almıştır. Ancak bu hikâyelerden sadece on altısı Feyzî'nin üç ciltlik eserleri arasına dâhil edilmiştir. Makalemize kaynaklık eden bu hikâyelerde yazar, toplumsal konular, işçi sınıfının verdiği emek ve vatanperverlik temaları üzerinde durmuştur. Feyzî, bu temalarla bağlantılı olarak idealist, çalışkan ve Sovyet vatanına sadık karakterler kurgulamıştır. Feyzî'nin hikâyelerinde dikkati çeken en önemli nokta ise savaş yıllarında annesini ve babasını kaybeden çocukların durumudur. Birçok hikâyesinde bu durumdaki çocukların ruh hâllerini yansıtmıştır. Yazar ayrıca bu çocuklara milliyet ayrımı yapmadan şefkat gösteren Özbek halkını yüceltmiştir.
Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa... more Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa hikâye ile başlar. Daha sonraki dönemlerde romanlarıyla ün kazanır. Altı roman kaleme alan Kadirov'un Üç Kök (1958), Kara Gözler (1966) ve Elmas Kemer (1976) adlı romanları sosyal konuludur. Üç Kök romanında, üniversitelerde yaşanan sorunlar ve kişilerin makamlarını çıkarları uğruna kullanması, Kara Gözler romanında, kolhoz ve sovhoz sisteminin halka olumsuz etkileri, Elmas Kemer romanında ise kentleşmenin çevreye verdiği zararlar üzerinde durur. Yaşadığı dönemin sosyo-kültürel sorunlarını iyi analiz eden Kadirov, anlatmak istediklerini romanlarına yansıtır. Uzun yıllar Sovyet rejimi baskısı altında kalan Özbek toplumunun geçmişinden kopmasına engel olabilmek için özellikle tarih ve tarih bilinci temaları üzerine yoğunlaşır. Yine Sovyet hükümetinin politikaları neticesinde romanlarının arka planında komünizm ve Leninizm temasından söz etmek mümkündür. Üç sosyal romanda da kullanılan aşk teması ise daha geri planda kalmakla beraber kadın erkek ilişkilerini anlatmak amacıyla kullanılır.
Canlı bir varlık olan dil, değişen ve gelişen şartlara uyum sağlayarak varlığını sürdürür. İnsano... more Canlı bir varlık olan dil, değişen ve gelişen şartlara uyum sağlayarak varlığını sürdürür. İnsanoğlu sözle konuşmaya başladığı andan itibaren sürekli yeni kelime türetmeye ihtiyaç duyar. Kalıplaşma, birleştirme, karma, kısaltma, derleme, tarama, örnekseme gibi pek çok yolla sözcük yapılan Türkçede, en çok türetme yöntemi kullanılır. Eklemeli bir dil olan Türkçe, isim ve fiil tabanlarına bazen yapım ekleri bazen de çekim ekleri alarak pek çok yeni sözcük türetme konusunda diğer dillere göre daha gelişmiştir. Her dilde sözcüklere birden fazla anlam verildiğini görmek mümkündür. Öte yandan Türkçede kullanılan her kelimenin bir temel anlam öğesi vardır. Zamanla insanlar kavramları daha etkili, daha somut ve daha kolay anlatabilmek için sözcüklere yeni anlamlar yüklerler. Bu duruma çokanlamlılık adı verilir. Çalışmaya konu olan "bir" sayısı, hem yapım ekleri hem çekim ekleri alarak hem de tarihsel süreç içinde yalın halde yeni anlam ve görevlerde kullanılarak çokanlamlı bir kavram haline gelmiştir. Bu makalede amaç, öncelikle "bir" sayısının etimolojisi üzerine görüşler üzerinde durmaktır. Daha sonra sözcüğün Özbek Türkçesi gramerlerinde nasıl değerlendirildiği ve hangi anlamlarda kullanıldığı üzerinde durulacaktır ve son olarak Özbek Türkçesinde bir sayısından türetilen kelimelerin morfolojik incelemesi yapılacaktır. Çalışmada incelenen her sözcüğünün anlamları verilirken Özbek Tiliniñ İzåhli Luġati I (ÖTİL I) esas alınmıştır. Ayrıca her sözcük için edebî metinlerden örnek cümleler Türkiye Türkçesine aktarılarak verilmiştir.
Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyun... more Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyunca modern Özbek iirine hizmet eden airdir. Hayatını iir yazmaya adamı bir air olmasının yanı sıra Özbek matbuat hayatına da hizmetleri olmu tur. Zülfiye'nin iir sanatının olu umunda çocuklu unda annesinden dinledi i iirler, Fuzulî, Nevâyî gibi klasik Türk edebiyatının ünlü airleri, Rus airlerden Pu kin, Lermontov ve 1935 yılında evlendi i Özbek air Hamit Âlimcan'ın etkisi vardır. Zülfiye, bu airleri örnek alarak iirler yazmı , kendine has bir iir anlayı ı ortaya koymu tur. Zülfiye'nin iir yazmaya ba ladı ı dönem Komünist Parti'nin edebiyat üzerinde hâkimiyet kurdu u yıllara denk gelir. Bu nedenle air, propaganda iirleri yazmı tır. II. Dünya Sava ı yıllarında yazdı ı vatanperverlik ve kahramanlık iirleri, Parti'nin iste i do rultusundadır. II. Dünya Sava ı sonrasında ise iirlerinde ekil ve içerik bakımından de i im ve geli im görülür. Zülfiye'nin iirlerindeki esas unsur insandır. Kendisine ilham kayna ı olarak kadınları seçmi , onların hislerine tercüman olmu tur. Tarlada ve fabrikada çalı an i çi kadınlar, cephe gerisinde Sovyetler için çabalayan vatansever kadınlar, aile ve toplum baskısından kurtulmu e itimli kadınlar, e i sava ta ölen gelinler, o lunu sava ta kaybeden anneler, cephedeki ni anlısının yolunu gözleyen kızlar, Zülfiye'nin iirlerinde yer verdi i kadın tipleridir.
Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who ha... more Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who had to leave his homeland and continue his literary activities abroad. He was born on 27 December 1974 in Yurçi village of Kelpin town of Aksu city. He started his literary life with the poem called Ustazım (My Teacher), which was published in Aksu Géziti's Cenub Şamili section on November 8, 1987. Afterwards, he continued his activities in magazines such as Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren and newspapers such as İşçilerl Vaqit Géziti and Şincañ Géziti until 1992. Abduveli, who spent the years 1992-1996 in prison in Urimçi, had to take a break from his literary activities during these years. The poet, who took up the pen again since 1998, continues to work in magazines and newspapers. In 2001, he was accepted to the Uyghur Autonomous Region Writers' Association. He left East Turkestan in 2003 and came first to Pakistan and then to Turkey. On December 21, 2004, he went to Toronto, Canada, where he was busy with construction works and continued his literary activities there. Tuygun Abduveli collects the poems he wrote throughout his life in his poetry book, Gözlirimde Mügdeydu Quyaş (Sleeping Sun in My Eyes). There are 64 poems and 21 ghazals in this poetry book. According to the poet, these poems act as a proxy for every period of his life. In his poems, themes such as mysticism, patriotism, loneliness, pessimism, love, affection, nature and alienation are dominant. In this study, Abduveli's life will be mentioned and examples from his poems will be given and these poems will be examined thematically.
Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who ha... more Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who had to leave his homeland and continue his literary activities abroad. He was born on 27 December 1974 in Yurçi village of Kelpin town of Aksu city. He started his literary life with the poem called Ustazım (My Teacher), which was published in Aksu Géziti's Cenub Şamili section on November 8, 1987. Afterwards, he continued his activities in magazines such as Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren and newspapers such as İşçilerl Vaqit Géziti and Şincañ Géziti until 1992. Abduveli, who spent the years 1992-1996 in prison in Urimçi, had to take a break from his literary activities during these years. The poet, who took up the pen again since 1998, continues to work in magazines and newspapers. In 2001, he was accepted to the Uyghur Autonomous Region Writers' Association. He left East Turkestan in 2003 and came first to Pakistan and then to Turkey. On December 21, 2004, he went to Toronto, Canada, where he was busy with construction works and continued his literary activities there. Tuygun Abduveli collects the poems he wrote throughout his life in his poetry book, Gözlirimde Mügdeydu Quyaş (Sleeping Sun in My Eyes). There are 64 poems and 21 ghazals in this poetry book. According to the poet, these poems act as a proxy for every period of his life. In his poems, themes such as mysticism, patriotism, loneliness, pessimism, love, affection, nature and alienation are dominant. In this study, Abduveli's life will be mentioned and examples from his poems will be given and these poems will be examined thematically.
Roman, hikâye, kissa (uzun hikâye), deneme, bilimsel ve tercume turlerinde eserler veren Pirimkul... more Roman, hikâye, kissa (uzun hikâye), deneme, bilimsel ve tercume turlerinde eserler veren Pirimkul Kadirov (1928-2010), altmis yil boyunca Cagdas Ozbek edebiyatina hizmet eden, yazdigi eserleri ile donemine ayna tutan ve Sovyet doneminin baskici tutumuna karsi Ozbek halkinin maddi ve manevi duygularini ayakta tutmaya calisan bir yazardir.Calismamizda, Pirimkul Kadirov’un edebi hayati boyunca yazmis oldugu alti romani incelenmistir. 1950 yilinda yazi hayatina atilan Kadirov’un ilk uc romani, Uc Kok, Kara Gozler ve Elmas Kemer konulari itibari ile “Sosyal Roman” sinifina girer. 1970’li yillardan itibaren tarihi konulara yonelen Kadirov’un son uc romani Yildizli Geceler, Humayun ve Ekber, Şahruh ve Gevhersad ise “Tarihsel Roman” turundedir.Calismamiz, uc ana bolumden olusur. Birinci bolum icerisinde, Kadirov’un hayati, romanlari cercevesinde edebi sahsiyetinin olusumu ve eserleri hakkinda bilgiler verilir. Ikinci bolum icerisinde Kadirov’un sosyal romanlari; ucuncu bolum icerisinde ise ...
Çağdaş Uygur edebiyatının göçmen şairi Tuygun Abduveli, vatanını terk edip edebî faaliyetlerine y... more Çağdaş Uygur edebiyatının göçmen şairi Tuygun Abduveli, vatanını terk edip edebî faaliyetlerine yurt dışında devam etmek zorunda kalan şairlerden biridir. 27 Aralık 1974 tarihinde Aksu şehrinin Kelpin kasabasına bağlı Yurçi köyünde dünyaya gelmiştir. Edebî hayata 8 Kasım 1987’de Aksu Géziti’nin Cenub Şamili bölümünde yayımlanan Ustazım (Öğretmenim) adlı şiirle atılır. Daha sonra 1992 yılına kadar Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren gibi dergiler ve İşçiler Vaqit Géziti ve Şincañ Géziti gibi gazetelerde faaliyetlerini sürdürür. 1992-1996 yılları arasını Urimçi’de hapishanede geçiren Abduveli, bu yıllarda edebî faaliyetlerine ara vermek zorunda kalır. 1998 yılından itibaren tekrar kalemi eline alan şair, dergi ve gazetelerde eser vermeye devam eder. 2001 yılında Uygur Özerk Bölgesi Yazarlar Cemiyetine kabul edilir. 2003 yılında Doğu Türkistan’dan ayrılıp önce Pakistan’a daha sonra Türkiye’ye gelir. 21 Aralık 2004 tarihinde de Kanada’nın Toronto şehrine giderek burada inşaat işleri...
Turkistan’da basin hayati 1905 yilina kadar Carlik Rusya’nin baskici politikasi nedeniyle durma n... more Turkistan’da basin hayati 1905 yilina kadar Carlik Rusya’nin baskici politikasi nedeniyle durma noktasina gelmisti. 1905’te ise Carlik Rusya’nin herkes icin verdigi soz, basin ve toplanti hurriyeti, Turkistan aydinlarini harekete gecirdi. Kisa zamanda pek cok gazete ve dergi yayin hayatina basladi. Bu sirada Rusya’nin Saratov sehrinde aldigi hukuk egitiminden sonra Taskent’e donen ve butun omrunu Turkistan’in bagimsizligina adayan Ubaydulla Asadulla Xo’jayev (1882-1938), ceditcilere katilarak Sado-i Turkiston gazetesini cikarmaya basladi. Xo’jayev’in gazetenin sorumlusu ve basmuharriri olarak 1914 yili nisan ayindan itibaren yayimladigi Sado-i Turkiston gazetesi, bir yil ciktiktan sonra maddi yetersizlikten dolayi kapandi. Ceditci bir yapida olan Sado-i Turkistan gazetesi, carlik rejimi altinda ezilen Ozbek halkini her acidan guclendirmek, cagdas medeniyetler seviyesine ulastirmayi ve bagimsizlik mucadelesinde halki bilinclendirmeyi amacladi. Bu calismada Ubaydulla Asadulla Xo’jaye...
Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâ... more Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâye, deneme ve film senaryosu türlerinde eserler vermiş çok yönlü bir yazardır. Feyzî, aynı zamanda iyi bir gazetecidir. Rahmet Feyzî, 10 Ekim 1918 yılında Taşkent’in Beşağaç bölgesi Karataş mahallesinde yaşayan bir işçi ailesinde dünyaya geldi. Annesi Selamet Hanım dokuma fabrikasında, babası Feyzullah Bey ise Taşkent tramvayında işçi olarak çalıştı. Feyzullah Bey, siyasi, edebi ve sanat hayatına önem veren aydın biriydi. Rahmet Feyzî’nin güçlü bir yazar olmasında babasının etkisi büyüktür. Feyzî, çocukluğunda hem okudu hem de işçi olarak çalıştı. Ortaokulu bitirdikten sonra elektrik ve makina mühendisliği bölümünü okudu. Hayatı boyunca birçok gazetede görev alan Feyzî, 18 Kasım 1988 yılında vefat etti. Feyzî, kırk yıllık edebî hayatı boyunca altmıştan fazla hikâye kaleme almıştır. Ancak bu hikâyelerden sadece on altısı Feyzî’nin üç ciltlik eserleri arasına dâhil edilmiştir. Makalemize k...
Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyun... more Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyunca modern Özbek iirine hizmet eden airdir. Hayatını iir yazmaya adamı bir air olmasının yanı sıra Özbek matbuat hayatına da hizmetleri olmu tur. Zülfiye'nin iir sanatının olu umunda çocuklu unda annesinden dinledi i iirler, Fuzulî, Nevâyî gibi klasik Türk edebiyatının ünlü airleri, Rus airlerden Pu kin, Lermontov ve 1935 yılında evlendi i Özbek air Hamit Âlimcan'ın etkisi vardır. Zülfiye, bu airleri örnek alarak iirler yazmı , kendine has bir iir anlayı ı ortaya koymu tur. Zülfiye'nin iir yazmaya ba ladı ı dönem Komünist Parti'nin edebiyat üzerinde hâkimiyet kurdu u yıllara denk gelir. Bu nedenle air, propaganda iirleri yazmı tır. II. Dünya Sava ı yıllarında yazdı ı vatanperverlik ve kahramanlık iirleri, Parti'nin iste i do rultusundadır. II. Dünya Sava ı sonrasında ise iirlerinde ekil ve içerik bakımından de i im ve geli im görülür. Zülfiye'nin iirlerindeki esas unsur insandır. Kendisine ilham kayna ı olarak kadınları seçmi , onların hislerine tercüman olmu tur. Tarlada ve fabrikada çalı an i çi kadınlar, cephe gerisinde Sovyetler için çabalayan vatansever kadınlar, aile ve toplum baskısından kurtulmu e itimli kadınlar, e i sava ta ölen gelinler, o lunu sava ta kaybeden anneler, cephedeki ni anlısının yolunu gözleyen kızlar, Zülfiye'nin iirlerinde yer verdi i kadın tipleridir.
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa... more Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa hikâye ile başlar. Daha sonraki dönemlerde romanlarıyla ün kazanır. Altı roman kaleme alan Kadirov'un Üç Kök (1958), Kara Gözler (1966) ve Elmas Kemer (1976) adlı romanları sosyal konuludur. Üç Kök romanında, üniversitelerde yaşanan sorunlar ve kişilerin makamlarını çıkarları uğruna kullanması, Kara Gözler romanında, kolhoz ve sovhoz sisteminin halka olumsuz etkileri, Elmas Kemer romanında ise kentleşmenin çevreye verdiği zararlar üzerinde durur. Yaşadığı dönemin sosyo-kültürel sorunlarını iyi analiz eden Kadirov, anlatmak istediklerini romanlarına yansıtır. Uzun yıllar Sovyet rejimi baskısı altında kalan Özbek toplumunun geçmişinden kopmasına engel olabilmek için özellikle tarih ve tarih bilinci temaları üzerine yoğunlaşır. Yine Sovyet hükümetinin politikaları neticesinde romanlarının arka planında komünizm ve Leninizm temasından söz etmek mümkündür. Üç sosyal romanda da kullanılan aşk teması ise daha geri planda kalmakla beraber kadın erkek ilişkilerini anlatmak amacıyla kullanılır.
ÖZET 1940'lı yıllardan itibaren eser vermeye başlayan Said Ahmed, tiyatro, roman ve hikâye türler... more ÖZET 1940'lı yıllardan itibaren eser vermeye başlayan Said Ahmed, tiyatro, roman ve hikâye türlerinde eserler verir. Hiciv ve mizah ustası sıfatıyla, güldürürken düşündüren bir tarza sahiptir. Eserlerinde toplumsal meseleler ön plandadır. Haber yapmak için gittiği şehirlerde halkın sıkıntılarını gören Said Ahmed, eserlerinde de halkın sorunlarını yansıtır. Çalışmamızda yer alan "Serap" ve "Karagöz Mecnun" hikâyelerinde, Sovyet rejiminin siyasetleri sonucunda Özbek toplumunda ortaya çıkan, kimliğini kaybetmiş insan tipleri ele alınmıştır. Serap hikâyesi, Sovyet hükümeti tarafından kandırılan Kimsenbay ile aydın babası Âlim Rahmanov arasındaki çatışmayı anlatır. Yıllar sonra, ölmek üzereyken Kimsenbay, babasına yaptıkları ve Sovyet ideolojisini benimsediği için pişman olur. Karagöz Mecnun hikâyesinde ise Rus ordusuna katıldıktan sonra ülkesine dönmeyen dilini, dinini, milletini kısacası bütün kimliğini değiştiren Börihan ile gelenek, görenek ve dinine bağlı bir kişi olan Saadet annenin hikâyesi anlatılır. ANAHTAR SÖZCÜKLER Çağdaş Özbek edebiyatı, Said Ahmed, Sovyet dönemi eleştirisi.
Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâ... more Modern Özbek edebiyatında önemli bir yere sahip olan Rahmet Feyzî, şiir, roman, uzun hikâye, hikâye, deneme ve film senaryosu türlerinde eserler vermiş çok yönlü bir yazardır. Feyzî, aynı zamanda iyi bir gazetecidir. Rahmet Feyzî, 10 Ekim 1918 yılında Taşkent'in Beşağaç bölgesi Karataş mahallesinde dünyaya geldi. Annesi Selamet Hanım dokuma fabrikasında, babası Feyzullah Bey ise Taşkent tramvayında işçi olarak çalıştı. Feyzullah Bey, siyasî, edebî ve sanat hayatına önem veren aydın biriydi. Rahmet Feyzî'nin güçlü bir yazar olmasında babasının etkisi büyüktür. Feyzî, çocukluğunda hem okudu hem de işçi olarak çalıştı. Ortaokulu bitirdikten sonra elektrik ve makina mühendisliği bölümünü okudu. Hayatı boyunca birçok gazetede görev alan Feyzî, 18 Kasım 1988 yılında vefat etti. Feyzî, kırk yıllık edebî hayatı boyunca altmıştan fazla hikâye kaleme almıştır. Ancak bu hikâyelerden sadece on altısı Feyzî'nin üç ciltlik eserleri arasına dâhil edilmiştir. Makalemize kaynaklık eden bu hikâyelerde yazar, toplumsal konular, işçi sınıfının verdiği emek ve vatanperverlik temaları üzerinde durmuştur. Feyzî, bu temalarla bağlantılı olarak idealist, çalışkan ve Sovyet vatanına sadık karakterler kurgulamıştır. Feyzî'nin hikâyelerinde dikkati çeken en önemli nokta ise savaş yıllarında annesini ve babasını kaybeden çocukların durumudur. Birçok hikâyesinde bu durumdaki çocukların ruh hâllerini yansıtmıştır. Yazar ayrıca bu çocuklara milliyet ayrımı yapmadan şefkat gösteren Özbek halkını yüceltmiştir.
Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa... more Özet Çağdaş Özbek Edebiyatının önde gelen yazarları arasında yer alan Pirimkul Kadirov, yazarlığa hikâye ile başlar. Daha sonraki dönemlerde romanlarıyla ün kazanır. Altı roman kaleme alan Kadirov'un Üç Kök (1958), Kara Gözler (1966) ve Elmas Kemer (1976) adlı romanları sosyal konuludur. Üç Kök romanında, üniversitelerde yaşanan sorunlar ve kişilerin makamlarını çıkarları uğruna kullanması, Kara Gözler romanında, kolhoz ve sovhoz sisteminin halka olumsuz etkileri, Elmas Kemer romanında ise kentleşmenin çevreye verdiği zararlar üzerinde durur. Yaşadığı dönemin sosyo-kültürel sorunlarını iyi analiz eden Kadirov, anlatmak istediklerini romanlarına yansıtır. Uzun yıllar Sovyet rejimi baskısı altında kalan Özbek toplumunun geçmişinden kopmasına engel olabilmek için özellikle tarih ve tarih bilinci temaları üzerine yoğunlaşır. Yine Sovyet hükümetinin politikaları neticesinde romanlarının arka planında komünizm ve Leninizm temasından söz etmek mümkündür. Üç sosyal romanda da kullanılan aşk teması ise daha geri planda kalmakla beraber kadın erkek ilişkilerini anlatmak amacıyla kullanılır.
Canlı bir varlık olan dil, değişen ve gelişen şartlara uyum sağlayarak varlığını sürdürür. İnsano... more Canlı bir varlık olan dil, değişen ve gelişen şartlara uyum sağlayarak varlığını sürdürür. İnsanoğlu sözle konuşmaya başladığı andan itibaren sürekli yeni kelime türetmeye ihtiyaç duyar. Kalıplaşma, birleştirme, karma, kısaltma, derleme, tarama, örnekseme gibi pek çok yolla sözcük yapılan Türkçede, en çok türetme yöntemi kullanılır. Eklemeli bir dil olan Türkçe, isim ve fiil tabanlarına bazen yapım ekleri bazen de çekim ekleri alarak pek çok yeni sözcük türetme konusunda diğer dillere göre daha gelişmiştir. Her dilde sözcüklere birden fazla anlam verildiğini görmek mümkündür. Öte yandan Türkçede kullanılan her kelimenin bir temel anlam öğesi vardır. Zamanla insanlar kavramları daha etkili, daha somut ve daha kolay anlatabilmek için sözcüklere yeni anlamlar yüklerler. Bu duruma çokanlamlılık adı verilir. Çalışmaya konu olan "bir" sayısı, hem yapım ekleri hem çekim ekleri alarak hem de tarihsel süreç içinde yalın halde yeni anlam ve görevlerde kullanılarak çokanlamlı bir kavram haline gelmiştir. Bu makalede amaç, öncelikle "bir" sayısının etimolojisi üzerine görüşler üzerinde durmaktır. Daha sonra sözcüğün Özbek Türkçesi gramerlerinde nasıl değerlendirildiği ve hangi anlamlarda kullanıldığı üzerinde durulacaktır ve son olarak Özbek Türkçesinde bir sayısından türetilen kelimelerin morfolojik incelemesi yapılacaktır. Çalışmada incelenen her sözcüğünün anlamları verilirken Özbek Tiliniñ İzåhli Luġati I (ÖTİL I) esas alınmıştır. Ayrıca her sözcük için edebî metinlerden örnek cümleler Türkiye Türkçesine aktarılarak verilmiştir.
Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyun... more Öz: Zülfiye srailova, 1930'lu yılların ba ında edebî hayata adım atan ve yakla ık altmı yıl boyunca modern Özbek iirine hizmet eden airdir. Hayatını iir yazmaya adamı bir air olmasının yanı sıra Özbek matbuat hayatına da hizmetleri olmu tur. Zülfiye'nin iir sanatının olu umunda çocuklu unda annesinden dinledi i iirler, Fuzulî, Nevâyî gibi klasik Türk edebiyatının ünlü airleri, Rus airlerden Pu kin, Lermontov ve 1935 yılında evlendi i Özbek air Hamit Âlimcan'ın etkisi vardır. Zülfiye, bu airleri örnek alarak iirler yazmı , kendine has bir iir anlayı ı ortaya koymu tur. Zülfiye'nin iir yazmaya ba ladı ı dönem Komünist Parti'nin edebiyat üzerinde hâkimiyet kurdu u yıllara denk gelir. Bu nedenle air, propaganda iirleri yazmı tır. II. Dünya Sava ı yıllarında yazdı ı vatanperverlik ve kahramanlık iirleri, Parti'nin iste i do rultusundadır. II. Dünya Sava ı sonrasında ise iirlerinde ekil ve içerik bakımından de i im ve geli im görülür. Zülfiye'nin iirlerindeki esas unsur insandır. Kendisine ilham kayna ı olarak kadınları seçmi , onların hislerine tercüman olmu tur. Tarlada ve fabrikada çalı an i çi kadınlar, cephe gerisinde Sovyetler için çabalayan vatansever kadınlar, aile ve toplum baskısından kurtulmu e itimli kadınlar, e i sava ta ölen gelinler, o lunu sava ta kaybeden anneler, cephedeki ni anlısının yolunu gözleyen kızlar, Zülfiye'nin iirlerinde yer verdi i kadın tipleridir.
Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who ha... more Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who had to leave his homeland and continue his literary activities abroad. He was born on 27 December 1974 in Yurçi village of Kelpin town of Aksu city. He started his literary life with the poem called Ustazım (My Teacher), which was published in Aksu Géziti's Cenub Şamili section on November 8, 1987. Afterwards, he continued his activities in magazines such as Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren and newspapers such as İşçilerl Vaqit Géziti and Şincañ Géziti until 1992. Abduveli, who spent the years 1992-1996 in prison in Urimçi, had to take a break from his literary activities during these years. The poet, who took up the pen again since 1998, continues to work in magazines and newspapers. In 2001, he was accepted to the Uyghur Autonomous Region Writers' Association. He left East Turkestan in 2003 and came first to Pakistan and then to Turkey. On December 21, 2004, he went to Toronto, Canada, where he was busy with construction works and continued his literary activities there. Tuygun Abduveli collects the poems he wrote throughout his life in his poetry book, Gözlirimde Mügdeydu Quyaş (Sleeping Sun in My Eyes). There are 64 poems and 21 ghazals in this poetry book. According to the poet, these poems act as a proxy for every period of his life. In his poems, themes such as mysticism, patriotism, loneliness, pessimism, love, affection, nature and alienation are dominant. In this study, Abduveli's life will be mentioned and examples from his poems will be given and these poems will be examined thematically.
Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who ha... more Tuygun Abduveli, the immigrant poet of contemporary Uyghur literature, is one of the poets who had to leave his homeland and continue his literary activities abroad. He was born on 27 December 1974 in Yurçi village of Kelpin town of Aksu city. He started his literary life with the poem called Ustazım (My Teacher), which was published in Aksu Géziti's Cenub Şamili section on November 8, 1987. Afterwards, he continued his activities in magazines such as Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren and newspapers such as İşçilerl Vaqit Géziti and Şincañ Géziti until 1992. Abduveli, who spent the years 1992-1996 in prison in Urimçi, had to take a break from his literary activities during these years. The poet, who took up the pen again since 1998, continues to work in magazines and newspapers. In 2001, he was accepted to the Uyghur Autonomous Region Writers' Association. He left East Turkestan in 2003 and came first to Pakistan and then to Turkey. On December 21, 2004, he went to Toronto, Canada, where he was busy with construction works and continued his literary activities there. Tuygun Abduveli collects the poems he wrote throughout his life in his poetry book, Gözlirimde Mügdeydu Quyaş (Sleeping Sun in My Eyes). There are 64 poems and 21 ghazals in this poetry book. According to the poet, these poems act as a proxy for every period of his life. In his poems, themes such as mysticism, patriotism, loneliness, pessimism, love, affection, nature and alienation are dominant. In this study, Abduveli's life will be mentioned and examples from his poems will be given and these poems will be examined thematically.
Roman, hikâye, kissa (uzun hikâye), deneme, bilimsel ve tercume turlerinde eserler veren Pirimkul... more Roman, hikâye, kissa (uzun hikâye), deneme, bilimsel ve tercume turlerinde eserler veren Pirimkul Kadirov (1928-2010), altmis yil boyunca Cagdas Ozbek edebiyatina hizmet eden, yazdigi eserleri ile donemine ayna tutan ve Sovyet doneminin baskici tutumuna karsi Ozbek halkinin maddi ve manevi duygularini ayakta tutmaya calisan bir yazardir.Calismamizda, Pirimkul Kadirov’un edebi hayati boyunca yazmis oldugu alti romani incelenmistir. 1950 yilinda yazi hayatina atilan Kadirov’un ilk uc romani, Uc Kok, Kara Gozler ve Elmas Kemer konulari itibari ile “Sosyal Roman” sinifina girer. 1970’li yillardan itibaren tarihi konulara yonelen Kadirov’un son uc romani Yildizli Geceler, Humayun ve Ekber, Şahruh ve Gevhersad ise “Tarihsel Roman” turundedir.Calismamiz, uc ana bolumden olusur. Birinci bolum icerisinde, Kadirov’un hayati, romanlari cercevesinde edebi sahsiyetinin olusumu ve eserleri hakkinda bilgiler verilir. Ikinci bolum icerisinde Kadirov’un sosyal romanlari; ucuncu bolum icerisinde ise ...
Çağdaş Uygur edebiyatının göçmen şairi Tuygun Abduveli, vatanını terk edip edebî faaliyetlerine y... more Çağdaş Uygur edebiyatının göçmen şairi Tuygun Abduveli, vatanını terk edip edebî faaliyetlerine yurt dışında devam etmek zorunda kalan şairlerden biridir. 27 Aralık 1974 tarihinde Aksu şehrinin Kelpin kasabasına bağlı Yurçi köyünde dünyaya gelmiştir. Edebî hayata 8 Kasım 1987’de Aksu Géziti’nin Cenub Şamili bölümünde yayımlanan Ustazım (Öğretmenim) adlı şiirle atılır. Daha sonra 1992 yılına kadar Tarim, Teñritaġ, Aqsu Edebiyati, Kroren gibi dergiler ve İşçiler Vaqit Géziti ve Şincañ Géziti gibi gazetelerde faaliyetlerini sürdürür. 1992-1996 yılları arasını Urimçi’de hapishanede geçiren Abduveli, bu yıllarda edebî faaliyetlerine ara vermek zorunda kalır. 1998 yılından itibaren tekrar kalemi eline alan şair, dergi ve gazetelerde eser vermeye devam eder. 2001 yılında Uygur Özerk Bölgesi Yazarlar Cemiyetine kabul edilir. 2003 yılında Doğu Türkistan’dan ayrılıp önce Pakistan’a daha sonra Türkiye’ye gelir. 21 Aralık 2004 tarihinde de Kanada’nın Toronto şehrine giderek burada inşaat işleri...
Uploads
Papers by Erhan GİRAY