boyunca uygulanmış ve öğretmenlerin çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık beceril... more boyunca uygulanmış ve öğretmenlerin çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerini desteklemeye yönelik mesleki yeterliklerine ilişkin görüşleri görüşme formları ile incelenmiştir. Nicel verilerin analizinde normallik dağılımlarına göre iki bağımsız değişken için t-testi, ikiden daha fazla değişken için tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizinden yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre PATİKEP'in ev okuryazarlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Ayrıca alt gelir düzeye sahip ebeveynlerin ev okuryazarlık ortamlarına ilişkin puanların orta ve üst gelir düzeye sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Okul öncesi öğretmenleri çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerini desteklemeye yönelik mesleki yeterliklerinin geliştiğini ifade etmişlerdir. Öğretmenler erken okuryazarlık becerilerine ilişkin farkındalıklarının arttığını, etkileşimli kitap okuma yöntemi ile kitap okumaya başladıklarını, okuma öncesi hazırlık yaptıklarını, açık uçlu ve yaratıcı sorular sormaya başladıklarını, çocuklarla daha çok sohbet ettiklerini belirtmişlerdir. Aileler, evlerinde kitaplık oluşturmaktan dolayı memnuniyet duyduklarını öğretmenlere geribildirim olarak iletmişlerdir. Okul öncesi eğitim programlarında, aile eğitim programlarında ve mesleki gelişim programlarında felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerinin desteklenmesine yer verilmesi önerilmektedir.
Öz Araştırmanın amacı, Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın 60-72 aylık çocuklarının oyun alışk... more Öz Araştırmanın amacı, Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın 60-72 aylık çocuklarının oyun alışkanlıklarına ve aile ile etkileşimlerine etkisinin belirlenmesidir. Lego eğitim öncesi, İstanbul ilinde bulunan bağımsız anaokuluna devam eden 60-72 aylık çocuklar ile görüşme tekniği kullanılarak, ailelerine ise anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Çocuklara uygulanan görüşmede çocukların Lego ile etkileşimleri ve dijital ürünlerle etkileşimleri belirlenmiştir. Ailelere uygulanan anket formunda ise ailelerin demografik özellikleri, çocukların oyun alışkanlıkları, çocukların dijital ürünlerle etkileşimleri, ailenin dijital ürünlerle ilgili düşünceleri, çocuklarının Lego ile etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilmiştir. Araştırma kapsamında ailelere Lego Destekli Oyun Eğitimi verilmiştir ve Lego Destekli Oyun Eğitim sonrası çalışmanın amacı doğrultusunda çocuklarla son görüşme yapılmış ve Lego ve dijital ürünlerle etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilmiştir. Ailelerine ise Lego Destekli Oyun Eğitimi'ne, çocukların Lego ile etkileşimlerine, ailelerin çocuklarıyla etkileşimlerine ve çocuklarının dijital ürünlerle etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilerek geri bildirimleri alınmıştır. Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın çocukların oyun alışkanlıklarını etkilediği, Lego ile etkileşimlerini arttırarak Lego'yu daha fazla tercih ettikleri belirlenmiştir. Ayrıca çocukların dijital ürünlerle etkileşimlerinde azalma olduğu ve aileleriyle oyun oynama sürelerinde artış meydana geldiği belirlenmiştir.
Hacettepe Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi-hacettepe University Journal of Education, Jun 1, 2002
In this artiele, same aspects of learning and teaching principles that contribute to the leaming ... more In this artiele, same aspects of learning and teaching principles that contribute to the leaming of children have been proposed. What are the educational needs of children? How do the in note properties that come through birth and the qualities of the environmental offer his affect learning?
The world agree on the power of the "Play": It is now time to use this power for the benefit of c... more The world agree on the power of the "Play": It is now time to use this power for the benefit of children: Come on Turkey… Belma Tuğrul 1 Öz: Çocukların nasıl daha kolay öğrenebileceklerine, nasıl daha sağlıklı bir büyüme ve gelişme sağlayabileceklerine ilişkin sorulan sorular bizi "oyun" la buluşturur. Çocuk oynuyorsa öğreniyor ve sağlıklı demektir. Aslında bu bir döngüdür, oyun oynadıkça çocuk daha sağlıklı olur ve öğrenme deneyimleri zenginleşir. Oyunun gücü çocuğun bütüncül gelişimine sağladığı katkılardan gelir. Çocuklar oyun oynama sürecinde yaşam becerileri; sosyal beceriler, araştırma becerileri, problem çözme becerileri, düşünme becerileri, iletişim becerileri ve kendi kendini idare etme ve yönetme becerileri konusunda deneyim sahibi olurlar. Bugün birçok dünya ülkesinin üzerinde emek harcadığı eğitim reformlarının temelini çocukların kendi hızlarında, uygun yöntemlerle kapasitelerini en üst seviyede kullanabilecekleri öğrenme fırsatlarına sahip olabilmesi yönündeki çabalar oluşturmaktadır. "Oyun" bu çabaların ya da bir başka deyişle eğitim alanındaki sorunların mutlak çözümünde bilimsel olarak kanıtlanmış fırsatlardan en önde gelenidir. Bu makale, farklı ülkelerde yapılan oyun temelli okul ve eğitim programlarının sonuçlarını paylaşmak üzere derlenmiştir. Ülkemizde de her fırsatta oyunun pedagojik değerine vurgu yapılırken, uygulama alanında da somut çalışmalara dikkat çekmek hedeflenmiştir.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi dergisi, Feb 1, 2002
Bu çalışma normal çocuklarla çalışan kadın anaokulu öğretmenlerinin tükenmişlikleriyle ilişkili f... more Bu çalışma normal çocuklarla çalışan kadın anaokulu öğretmenlerinin tükenmişlikleriyle ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla planlanmıştır. Araştırma için Türkiye'nin farklı illerindeki özel ya da devlete bağlı kurumlarda çalışan 216 kadın öğretmene, tükenmişliği üç boyutta (duygusal tükenmişlik, kişisel başarı, duyarsızlaşma) incelemeye olanak sağlayan Maslach Tükenmişlik Envanteri uygulanmıştır. Analizler, araştırmada tükenmişlikle ilişkisi incelenen değişkenlerin duygusal tükenmişlik, kişisel başarı ve duyarsızlaşma alt ölçekleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür bağlamında tartışılmıştır.
Okulöncesi dönem, ilköğretime başlamadan önceki yaşamın ilk altı yılını kapsar. Bu dönem fiziksel... more Okulöncesi dönem, ilköğretime başlamadan önceki yaşamın ilk altı yılını kapsar. Bu dönem fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel gelişim dinamikleri açısından yaşamın en önemli yıllarıdır. Çocukların düşünme becerilerinin gelişimi dinamik bir süreçtir. Çocukların gelişim sürecinde düşüncelerinin nasıl bir değişime uğradığını bilmek onlarla ilgili doğru ve etkili öğrenme ortamlarının oluşturulması için gereklidir. Çocukların düşünceleri değerlidir çünkü kendi duygusal ve zihinsel süreçlerinin ürünüdür. Düşüncelerin somut ifadesi davranışlardır. Bu nedenle çocukların davranışlarının ardındaki düşünceyi bilmek davranışlar hakkında objektif yorum yapabilmek için gereklidir. Eğitimin amacı çocuklara bilgi, duygu ve düşünce aktarımı değil, bilgi, duygu ve düşünceleri oluşturma, kullanma ve öğrenmeye karşı güdülenmiş merak ve olumlu tutumlar geliştirmektir. Drama çocukların düşünsel yeteneklerinin geliştirilmesinde çok önemli rol oynar.
Central European Journal of Public Health, Sep 1, 2011
Aim: To evaluate the association between anthropometric measurements and dental caries in school ... more Aim: To evaluate the association between anthropometric measurements and dental caries in school children. Methods: The study was conducted on 245 primary school children (50.2% boys, 49.8% girls,), aged 5 to 9 years. The prevalence and severity of dental caries was measured using the decayed, missing or filled surfaces (dmfs, DMFS) and teeth (dmft, DMFT) indices. Results: Mean dmft indices in children for boys and girls were 5.5±3.92 and 5.0±3.64, respectively. The prevalence of children with dental caries (dmft ≥1) was 84.9%. The prevalence of children with body mass index (BMI) <−1SD and ≥+1SD was 15.9% and 22.9%, respectively. Dental caries were found in 89.7% of children with low body weight (including underweight and at risk for underweight) and in 66.1% of overweight-obese children (p<0.05). Similarly, high indices were detected significantly more often in children with low body weight (p<0.
Bu araştırma İstanbul ve Ankara illerinde okulöncesi öğretmenleri için düzenlenen seminerlere kat... more Bu araştırma İstanbul ve Ankara illerinde okulöncesi öğretmenleri için düzenlenen seminerlere katılan 182 okulöncesi öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, okulöncesi öğretmenlerinin normal çocuklarla, özel eğitim gereksinimi olan çocukların kaynaştırılmasına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya dahil olan öğretmenlerin % 42.3'ü dört yıllık çocuk gelişimi ve eğitimi bölüm mezunu, % 39.0'u kız meslek lisesi mezunu öğretmenlerdir. Öğretmenlerin % 62.1'i özel eğitime gereksinim duyan çocuğun tanımını yapamamışlardır. Öğretmenlerin % 67.1'i kaynaştırmanın yararlı olduğunu savunurken ,% 30.3'ü engelli çocuklarla çalışmayı tercih etmediklerini belirtmiştir. Öğretmenlerin %36.2'si özel eğitim gereksinimi olan çocuklarla çalışırken, bu çocukların eğitim-öğretim gereksinimlerini karşılamada yardıma ihtiyaç duyduklarını, öğretmenlerin % 32.2'si ise başvuru kaynaklarını bilmediklerini ifade etmiştir.
Bu makale, Japon kâğıt katlama sanatı "origamiyi" tanıtmak ve çocuklarda öğrenme yeteneğinin geli... more Bu makale, Japon kâğıt katlama sanatı "origamiyi" tanıtmak ve çocuklarda öğrenme yeteneğinin gelişimine etkisine dikkati çekmek amacıyla yazılmıştır. Ülkemizde eğitimciler tarafından fazla bilinmeyen bir sanat olması nedeniyle, makalede ilk önce origaminin temel özellikleri ve tarihsel gelişiminden bahsedilmiştir. Çocukların yaratıcılık potansiyellerini ortaya çıkaracak birçok metottan biri olarak origami çalışmalarının önemi vurgulanmıştır. Origami, yaparak öğrenme işbirlikçi öğrenme, yaratıcı öğrenme, aktif öğrenme, proje tabanlı öğrenme, beyin temelli öğrenme gibi bilinen metotlarla bağlantılı aktivite temelli bir metottur.
boyunca uygulanmış ve öğretmenlerin çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık beceril... more boyunca uygulanmış ve öğretmenlerin çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerini desteklemeye yönelik mesleki yeterliklerine ilişkin görüşleri görüşme formları ile incelenmiştir. Nicel verilerin analizinde normallik dağılımlarına göre iki bağımsız değişken için t-testi, ikiden daha fazla değişken için tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizinden yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre PATİKEP'in ev okuryazarlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Ayrıca alt gelir düzeye sahip ebeveynlerin ev okuryazarlık ortamlarına ilişkin puanların orta ve üst gelir düzeye sahip ebeveynlere göre daha düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Okul öncesi öğretmenleri çocuklarda felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerini desteklemeye yönelik mesleki yeterliklerinin geliştiğini ifade etmişlerdir. Öğretmenler erken okuryazarlık becerilerine ilişkin farkındalıklarının arttığını, etkileşimli kitap okuma yöntemi ile kitap okumaya başladıklarını, okuma öncesi hazırlık yaptıklarını, açık uçlu ve yaratıcı sorular sormaya başladıklarını, çocuklarla daha çok sohbet ettiklerini belirtmişlerdir. Aileler, evlerinde kitaplık oluşturmaktan dolayı memnuniyet duyduklarını öğretmenlere geribildirim olarak iletmişlerdir. Okul öncesi eğitim programlarında, aile eğitim programlarında ve mesleki gelişim programlarında felsefi düşünme temelli erken okuryazarlık becerilerinin desteklenmesine yer verilmesi önerilmektedir.
Öz Araştırmanın amacı, Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın 60-72 aylık çocuklarının oyun alışk... more Öz Araştırmanın amacı, Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın 60-72 aylık çocuklarının oyun alışkanlıklarına ve aile ile etkileşimlerine etkisinin belirlenmesidir. Lego eğitim öncesi, İstanbul ilinde bulunan bağımsız anaokuluna devam eden 60-72 aylık çocuklar ile görüşme tekniği kullanılarak, ailelerine ise anket tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Çocuklara uygulanan görüşmede çocukların Lego ile etkileşimleri ve dijital ürünlerle etkileşimleri belirlenmiştir. Ailelere uygulanan anket formunda ise ailelerin demografik özellikleri, çocukların oyun alışkanlıkları, çocukların dijital ürünlerle etkileşimleri, ailenin dijital ürünlerle ilgili düşünceleri, çocuklarının Lego ile etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilmiştir. Araştırma kapsamında ailelere Lego Destekli Oyun Eğitimi verilmiştir ve Lego Destekli Oyun Eğitim sonrası çalışmanın amacı doğrultusunda çocuklarla son görüşme yapılmış ve Lego ve dijital ürünlerle etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilmiştir. Ailelerine ise Lego Destekli Oyun Eğitimi'ne, çocukların Lego ile etkileşimlerine, ailelerin çocuklarıyla etkileşimlerine ve çocuklarının dijital ürünlerle etkileşimlerine yönelik sorular yöneltilerek geri bildirimleri alınmıştır. Lego Destekli Oyun Eğitim Programı'nın çocukların oyun alışkanlıklarını etkilediği, Lego ile etkileşimlerini arttırarak Lego'yu daha fazla tercih ettikleri belirlenmiştir. Ayrıca çocukların dijital ürünlerle etkileşimlerinde azalma olduğu ve aileleriyle oyun oynama sürelerinde artış meydana geldiği belirlenmiştir.
Hacettepe Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi-hacettepe University Journal of Education, Jun 1, 2002
In this artiele, same aspects of learning and teaching principles that contribute to the leaming ... more In this artiele, same aspects of learning and teaching principles that contribute to the leaming of children have been proposed. What are the educational needs of children? How do the in note properties that come through birth and the qualities of the environmental offer his affect learning?
The world agree on the power of the "Play": It is now time to use this power for the benefit of c... more The world agree on the power of the "Play": It is now time to use this power for the benefit of children: Come on Turkey… Belma Tuğrul 1 Öz: Çocukların nasıl daha kolay öğrenebileceklerine, nasıl daha sağlıklı bir büyüme ve gelişme sağlayabileceklerine ilişkin sorulan sorular bizi "oyun" la buluşturur. Çocuk oynuyorsa öğreniyor ve sağlıklı demektir. Aslında bu bir döngüdür, oyun oynadıkça çocuk daha sağlıklı olur ve öğrenme deneyimleri zenginleşir. Oyunun gücü çocuğun bütüncül gelişimine sağladığı katkılardan gelir. Çocuklar oyun oynama sürecinde yaşam becerileri; sosyal beceriler, araştırma becerileri, problem çözme becerileri, düşünme becerileri, iletişim becerileri ve kendi kendini idare etme ve yönetme becerileri konusunda deneyim sahibi olurlar. Bugün birçok dünya ülkesinin üzerinde emek harcadığı eğitim reformlarının temelini çocukların kendi hızlarında, uygun yöntemlerle kapasitelerini en üst seviyede kullanabilecekleri öğrenme fırsatlarına sahip olabilmesi yönündeki çabalar oluşturmaktadır. "Oyun" bu çabaların ya da bir başka deyişle eğitim alanındaki sorunların mutlak çözümünde bilimsel olarak kanıtlanmış fırsatlardan en önde gelenidir. Bu makale, farklı ülkelerde yapılan oyun temelli okul ve eğitim programlarının sonuçlarını paylaşmak üzere derlenmiştir. Ülkemizde de her fırsatta oyunun pedagojik değerine vurgu yapılırken, uygulama alanında da somut çalışmalara dikkat çekmek hedeflenmiştir.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi dergisi, Feb 1, 2002
Bu çalışma normal çocuklarla çalışan kadın anaokulu öğretmenlerinin tükenmişlikleriyle ilişkili f... more Bu çalışma normal çocuklarla çalışan kadın anaokulu öğretmenlerinin tükenmişlikleriyle ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla planlanmıştır. Araştırma için Türkiye'nin farklı illerindeki özel ya da devlete bağlı kurumlarda çalışan 216 kadın öğretmene, tükenmişliği üç boyutta (duygusal tükenmişlik, kişisel başarı, duyarsızlaşma) incelemeye olanak sağlayan Maslach Tükenmişlik Envanteri uygulanmıştır. Analizler, araştırmada tükenmişlikle ilişkisi incelenen değişkenlerin duygusal tükenmişlik, kişisel başarı ve duyarsızlaşma alt ölçekleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür bağlamında tartışılmıştır.
Okulöncesi dönem, ilköğretime başlamadan önceki yaşamın ilk altı yılını kapsar. Bu dönem fiziksel... more Okulöncesi dönem, ilköğretime başlamadan önceki yaşamın ilk altı yılını kapsar. Bu dönem fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel gelişim dinamikleri açısından yaşamın en önemli yıllarıdır. Çocukların düşünme becerilerinin gelişimi dinamik bir süreçtir. Çocukların gelişim sürecinde düşüncelerinin nasıl bir değişime uğradığını bilmek onlarla ilgili doğru ve etkili öğrenme ortamlarının oluşturulması için gereklidir. Çocukların düşünceleri değerlidir çünkü kendi duygusal ve zihinsel süreçlerinin ürünüdür. Düşüncelerin somut ifadesi davranışlardır. Bu nedenle çocukların davranışlarının ardındaki düşünceyi bilmek davranışlar hakkında objektif yorum yapabilmek için gereklidir. Eğitimin amacı çocuklara bilgi, duygu ve düşünce aktarımı değil, bilgi, duygu ve düşünceleri oluşturma, kullanma ve öğrenmeye karşı güdülenmiş merak ve olumlu tutumlar geliştirmektir. Drama çocukların düşünsel yeteneklerinin geliştirilmesinde çok önemli rol oynar.
Central European Journal of Public Health, Sep 1, 2011
Aim: To evaluate the association between anthropometric measurements and dental caries in school ... more Aim: To evaluate the association between anthropometric measurements and dental caries in school children. Methods: The study was conducted on 245 primary school children (50.2% boys, 49.8% girls,), aged 5 to 9 years. The prevalence and severity of dental caries was measured using the decayed, missing or filled surfaces (dmfs, DMFS) and teeth (dmft, DMFT) indices. Results: Mean dmft indices in children for boys and girls were 5.5±3.92 and 5.0±3.64, respectively. The prevalence of children with dental caries (dmft ≥1) was 84.9%. The prevalence of children with body mass index (BMI) <−1SD and ≥+1SD was 15.9% and 22.9%, respectively. Dental caries were found in 89.7% of children with low body weight (including underweight and at risk for underweight) and in 66.1% of overweight-obese children (p<0.05). Similarly, high indices were detected significantly more often in children with low body weight (p<0.
Bu araştırma İstanbul ve Ankara illerinde okulöncesi öğretmenleri için düzenlenen seminerlere kat... more Bu araştırma İstanbul ve Ankara illerinde okulöncesi öğretmenleri için düzenlenen seminerlere katılan 182 okulöncesi öğretmeni üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, okulöncesi öğretmenlerinin normal çocuklarla, özel eğitim gereksinimi olan çocukların kaynaştırılmasına ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya dahil olan öğretmenlerin % 42.3'ü dört yıllık çocuk gelişimi ve eğitimi bölüm mezunu, % 39.0'u kız meslek lisesi mezunu öğretmenlerdir. Öğretmenlerin % 62.1'i özel eğitime gereksinim duyan çocuğun tanımını yapamamışlardır. Öğretmenlerin % 67.1'i kaynaştırmanın yararlı olduğunu savunurken ,% 30.3'ü engelli çocuklarla çalışmayı tercih etmediklerini belirtmiştir. Öğretmenlerin %36.2'si özel eğitim gereksinimi olan çocuklarla çalışırken, bu çocukların eğitim-öğretim gereksinimlerini karşılamada yardıma ihtiyaç duyduklarını, öğretmenlerin % 32.2'si ise başvuru kaynaklarını bilmediklerini ifade etmiştir.
Bu makale, Japon kâğıt katlama sanatı "origamiyi" tanıtmak ve çocuklarda öğrenme yeteneğinin geli... more Bu makale, Japon kâğıt katlama sanatı "origamiyi" tanıtmak ve çocuklarda öğrenme yeteneğinin gelişimine etkisine dikkati çekmek amacıyla yazılmıştır. Ülkemizde eğitimciler tarafından fazla bilinmeyen bir sanat olması nedeniyle, makalede ilk önce origaminin temel özellikleri ve tarihsel gelişiminden bahsedilmiştir. Çocukların yaratıcılık potansiyellerini ortaya çıkaracak birçok metottan biri olarak origami çalışmalarının önemi vurgulanmıştır. Origami, yaparak öğrenme işbirlikçi öğrenme, yaratıcı öğrenme, aktif öğrenme, proje tabanlı öğrenme, beyin temelli öğrenme gibi bilinen metotlarla bağlantılı aktivite temelli bir metottur.
Uploads
Papers by Belma Tugrul