Ankara ili genel olarak depremsellik ve deprem tehlikesi açısından güvenli bir yer olarak bilinir... more Ankara ili genel olarak depremsellik ve deprem tehlikesi açısından güvenli bir yer olarak bilinir. Fakat son yıllarda meydana gelmiş olan depremler bunun böyle olmayabileceğini göstermeye başlamıştır. Bu nedenle güncel verilerin ışığı altında bölgenin depremselliğinin, deprem tehlikesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Çalışmanın amacı, Ankara kent merkezini 50, 100 ve 150 km çevreleyecek şekilde çizilen ve sismotektonik bölge olarak kabul edilen yerlerde meydana gelmiş M >= 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak her bölge için Gutenberg-Richter büyüklük-sıklık bağıntısındaki a ve b parametrelerini bulmak, bu parametrelerden yararlanarak ve Poisson yöntemini kullanarak farklı büyüklükteki depremlerin meydana gelme olasılıklarını ve dönüş periyotlarını tahmin ederek Ankara'nın deprem tehlikesini belirleme çalışmalarına katkı sağlamaktır.
Kastamonu kent merkezi son yayınlanan ve halen yürürlükte bulunan 1996 deprem bölgeleri haritasın... more Kastamonu kent merkezi son yayınlanan ve halen yürürlükte bulunan 1996 deprem bölgeleri haritasında I. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Kastamonu il sınırlarının ise %46'sı I. derece, % 22'si II. derece, %24'ü III. derece ve %8'i IV. derece deprem bölgesindedir. Kent merkezinin I. derece deprem bölgesinde yer almasına rağmen bölgenin depremselliği ve deprem tehlikesi üzerine çok az sayıda çalışma yapılmıştır. Kastamonu'nun depremselliği kent merkezini 150 km çevreleyecek şekilde çizilen bölge içine düşen, 1900-2011 yılları arasında meydana gelmiş ve magnitüdü M ≥ 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak incelenmiştir. Depremlerin büyük bir çoğunluğu Kastamonu'nun güneyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu, Dodurga fayı, Eldivan-Elmadağ tektonik kaması, Merzifon fayı ve Taşova-Çorum fay zonu üzerinde meydana gelmiştir. Çalışmanın amacı, Kastamonu kent merkezini 50, 100 ve 150 km çevreleyecek şekilde çizilen ve sismotektonik bölge olarak kabul edilen dairesel alanlarda meydana gelmiş M >= 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak her bölge için Gutenberg-Richter magnitüd-frekans bağıntısındaki a ve b parametrelerini bulmak, bu parametrelerden yararlanarak ve Poisson modelini kullanarak farklı büyüklükteki depremlerin meydana gelme olasılıkları ve bunların dönüş periyotlarını tahmin etmektir.
... Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenm... more ... Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, TC Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 89s. ... Şaroğlu, F., Emre, Ö., Boray, A., 1992, Türkiye Diri Fay Haritası, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA). ...
UTC), an earthquake with a magnitude of Mw = 6.8 has occurred in Sivrice district of Elazığ (East... more UTC), an earthquake with a magnitude of Mw = 6.8 has occurred in Sivrice district of Elazığ (Eastern Turkey). Focal mechanism solution is consistent with pure left-lateral strike-slip faulting; the location of the epicenter and fault mechanism suggest deformation along the Pütürge segment of the East Anatolian Fault Zone. A 10-day fieldwork was carried out along the Pütürge segment to study surface deformation; the geometry of the surface rupture and other seismic geomorphological structures were mapped and studied in detail. The field data are also correlated with satellite images. This paper, therefore, presents classification of seismic geomorphological structures and discuss intimate relationship between fault geometry and stress field in the region. Seismic geomorphological deformation and related features of the Sivrice (Elazığ) earthquake are observed in the area between Gezin (Elazığ) and Ormaniçi (Pütürge) villages; they are classified into two as seismotectonic and seismo-gravitational features. Field observations confirm that seismo-gravitational structures develop along both Gezin-Sivrice-Doğanbağı and Doğanbağı-Çevrimtaş-Ilıncak-Koldere-Ormaniçi sections of the Pütürge segment, while surface rupture is mapped as seismotectonic structure only along the Doğanbağı-Çevrimtaş-Ilıncak-Koldere-Ormaniçi section. Small-scale landslides, rock falls, feather cracks along asphaltic roads, and laterally discontinues ground failure-related features are common seismo-gravitational structures that developed along the fault zone. In addition, small-scale lateral spreading and liquefaction structures are common especially in areas where fault-perpendicular streams meet the Karakaya Dam reservoir. The surface rupture is mapped as stepping and overlapping en échelon fractures along elongated pressure ridges between Çevrimtaş and Doğanbağ villages, to northwest of Ilıncak village, along 1.5-km-long pressure ridge between Topaluşağı and Doğanyol, across the elongated hill that developed on an alluvial fan to the northwest of Doğanyol and in the area between Koldere and Ormaniçi villages. Surface fractures deforming the pressure ridges are all aligned parallel to the long axes of the ridges and display reverse components that give rise to small-scale pop-up structures. Interferometric SAR (DInSAR) studies indicate a 10-cm uplift in the northwestern block of the fault and a 6-cm subsidence in the southeast block. The difference in vertical movements between two blocks of the fault is interpreted to suggest that at least 30-km-long section of the Pütürge segment in the area between southwest of Sivrice and Pütürge is broken during the main shock. Although the focal mechanism solution of the main shock gives pure left-lateral strike-slip faulting, there is no significant left-lateral displacement observed during the fieldwork. This can be explained by the following: (1) left-lateral strike-slip displacement was not able to reach the surface; (2) left-lateral torque movement of the fault around a vertical axis during the earthquake, (3) restraining bend nature of the Pütürge segment, or (4) the presence of Pütürge metamorphics along the fault strike. It is also important to note that along most part of the Pütürge segment where surface rupture is observed, talus, colluvial or alluvial fan sediments are exposed; unconsolidated and/or poorly consolidated nature of these sediments may also be counted as one of the main reason for not observing horizontal displacement on the surface. When we compare these surface deformations with the surface ruptures that occurred in the last 100 years in Turkey, we suggest that the formation of the surface deformations is variable depending on: (1) the fault type and the state of regional Extended author information available on the last page of the article O. Tatar et al. 1 3 stress, (2) the magnitude of the earthquake, (3) the duration time of the earthquake and (4) the geomorphologic feature of landscape in relation to the lithologic and structural features of the rock units along the active fault zone.
Ankara ili genel olarak depremsellik ve deprem tehlikesi açısından güvenli bir yer olarak bilinir... more Ankara ili genel olarak depremsellik ve deprem tehlikesi açısından güvenli bir yer olarak bilinir. Fakat son yıllarda meydana gelmiş olan depremler bunun böyle olmayabileceğini göstermeye başlamıştır. Bu nedenle güncel verilerin ışığı altında bölgenin depremselliğinin, deprem tehlikesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Çalışmanın amacı, Ankara kent merkezini 50, 100 ve 150 km çevreleyecek şekilde çizilen ve sismotektonik bölge olarak kabul edilen yerlerde meydana gelmiş M >= 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak her bölge için Gutenberg-Richter büyüklük-sıklık bağıntısındaki a ve b parametrelerini bulmak, bu parametrelerden yararlanarak ve Poisson yöntemini kullanarak farklı büyüklükteki depremlerin meydana gelme olasılıklarını ve dönüş periyotlarını tahmin ederek Ankara'nın deprem tehlikesini belirleme çalışmalarına katkı sağlamaktır.
Kastamonu kent merkezi son yayınlanan ve halen yürürlükte bulunan 1996 deprem bölgeleri haritasın... more Kastamonu kent merkezi son yayınlanan ve halen yürürlükte bulunan 1996 deprem bölgeleri haritasında I. derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Kastamonu il sınırlarının ise %46'sı I. derece, % 22'si II. derece, %24'ü III. derece ve %8'i IV. derece deprem bölgesindedir. Kent merkezinin I. derece deprem bölgesinde yer almasına rağmen bölgenin depremselliği ve deprem tehlikesi üzerine çok az sayıda çalışma yapılmıştır. Kastamonu'nun depremselliği kent merkezini 150 km çevreleyecek şekilde çizilen bölge içine düşen, 1900-2011 yılları arasında meydana gelmiş ve magnitüdü M ≥ 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak incelenmiştir. Depremlerin büyük bir çoğunluğu Kastamonu'nun güneyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu, Dodurga fayı, Eldivan-Elmadağ tektonik kaması, Merzifon fayı ve Taşova-Çorum fay zonu üzerinde meydana gelmiştir. Çalışmanın amacı, Kastamonu kent merkezini 50, 100 ve 150 km çevreleyecek şekilde çizilen ve sismotektonik bölge olarak kabul edilen dairesel alanlarda meydana gelmiş M >= 4.0 olan deprem verilerinden yararlanarak her bölge için Gutenberg-Richter magnitüd-frekans bağıntısındaki a ve b parametrelerini bulmak, bu parametrelerden yararlanarak ve Poisson modelini kullanarak farklı büyüklükteki depremlerin meydana gelme olasılıkları ve bunların dönüş periyotlarını tahmin etmektir.
... Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenm... more ... Özmen, B., Nurlu, M., Güler, H., 1997, Coğrafi Bilgi Sistemi ile Deprem Bölgelerinin İncelenmesi, TC Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 89s. ... Şaroğlu, F., Emre, Ö., Boray, A., 1992, Türkiye Diri Fay Haritası, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA). ...
UTC), an earthquake with a magnitude of Mw = 6.8 has occurred in Sivrice district of Elazığ (East... more UTC), an earthquake with a magnitude of Mw = 6.8 has occurred in Sivrice district of Elazığ (Eastern Turkey). Focal mechanism solution is consistent with pure left-lateral strike-slip faulting; the location of the epicenter and fault mechanism suggest deformation along the Pütürge segment of the East Anatolian Fault Zone. A 10-day fieldwork was carried out along the Pütürge segment to study surface deformation; the geometry of the surface rupture and other seismic geomorphological structures were mapped and studied in detail. The field data are also correlated with satellite images. This paper, therefore, presents classification of seismic geomorphological structures and discuss intimate relationship between fault geometry and stress field in the region. Seismic geomorphological deformation and related features of the Sivrice (Elazığ) earthquake are observed in the area between Gezin (Elazığ) and Ormaniçi (Pütürge) villages; they are classified into two as seismotectonic and seismo-gravitational features. Field observations confirm that seismo-gravitational structures develop along both Gezin-Sivrice-Doğanbağı and Doğanbağı-Çevrimtaş-Ilıncak-Koldere-Ormaniçi sections of the Pütürge segment, while surface rupture is mapped as seismotectonic structure only along the Doğanbağı-Çevrimtaş-Ilıncak-Koldere-Ormaniçi section. Small-scale landslides, rock falls, feather cracks along asphaltic roads, and laterally discontinues ground failure-related features are common seismo-gravitational structures that developed along the fault zone. In addition, small-scale lateral spreading and liquefaction structures are common especially in areas where fault-perpendicular streams meet the Karakaya Dam reservoir. The surface rupture is mapped as stepping and overlapping en échelon fractures along elongated pressure ridges between Çevrimtaş and Doğanbağ villages, to northwest of Ilıncak village, along 1.5-km-long pressure ridge between Topaluşağı and Doğanyol, across the elongated hill that developed on an alluvial fan to the northwest of Doğanyol and in the area between Koldere and Ormaniçi villages. Surface fractures deforming the pressure ridges are all aligned parallel to the long axes of the ridges and display reverse components that give rise to small-scale pop-up structures. Interferometric SAR (DInSAR) studies indicate a 10-cm uplift in the northwestern block of the fault and a 6-cm subsidence in the southeast block. The difference in vertical movements between two blocks of the fault is interpreted to suggest that at least 30-km-long section of the Pütürge segment in the area between southwest of Sivrice and Pütürge is broken during the main shock. Although the focal mechanism solution of the main shock gives pure left-lateral strike-slip faulting, there is no significant left-lateral displacement observed during the fieldwork. This can be explained by the following: (1) left-lateral strike-slip displacement was not able to reach the surface; (2) left-lateral torque movement of the fault around a vertical axis during the earthquake, (3) restraining bend nature of the Pütürge segment, or (4) the presence of Pütürge metamorphics along the fault strike. It is also important to note that along most part of the Pütürge segment where surface rupture is observed, talus, colluvial or alluvial fan sediments are exposed; unconsolidated and/or poorly consolidated nature of these sediments may also be counted as one of the main reason for not observing horizontal displacement on the surface. When we compare these surface deformations with the surface ruptures that occurred in the last 100 years in Turkey, we suggest that the formation of the surface deformations is variable depending on: (1) the fault type and the state of regional Extended author information available on the last page of the article O. Tatar et al. 1 3 stress, (2) the magnitude of the earthquake, (3) the duration time of the earthquake and (4) the geomorphologic feature of landscape in relation to the lithologic and structural features of the rock units along the active fault zone.
Uploads
Papers by Bülent ÖZMEN