Papers by Yusuf Ziya Aktaş
Yurtdısında Tarih Egitimi, Dec 2023
MADE ON THE TEACHING OF ISLAMIC HISTORY EVALUATION OF STUDIES, Dec 2023
Bu baskının bütün hakları yazarına aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya b... more Bu baskının bütün hakları yazarına aittir. Yazarın yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. v TÜBA'nın katkılarıyla yayınlanmıştır.

İlmi ziyaretlerin milli terbiyemizde yeri, 2023
Bu yazıda maarif tarihimizin en önemli isimlerinden Muallim Cevdet, ilmi ziyaretlerin milli terbi... more Bu yazıda maarif tarihimizin en önemli isimlerinden Muallim Cevdet, ilmi ziyaretlerin milli terbiyemiz üzerindeki etkilerini irdelemiştir. Yazı, Türk eğitim tarihi açısından önem arz eden ve Dârülmuallimîn hocalarınca çıkartılan Tedrîsât-ı İbtidâiyye Mecmûasının Mayıs 1919 tarihli 45. sayısında yayınlanmıştır. Muallim Cevdet, yazısında tarihi mekânlara yapılan ilmi gezilerin milli terbiye için neden önemli olduğu, bu gezilerin talebeye neler kazandırdığı, geziler esnasında görülen tarihi mekân ve eserlerin talebede hangi his ve düşünceleri uyandırdığı, bu geziler vesilesiyle tarihi şahsiyetlerle nasıl irtibat kurulacağı üzerinde durmuştur. Ayrıca Dârülmuallimîn’in İstanbul’da bir eğitim yılı içerisinde yapacağı ilmi ziyaret rotasının bir listesine de yer verilmiştir. Bu vesile ile ilmi gezilerin, tarih öğretiminde ve tarih bilinci kazandırmadaki katkılarının, öğretmen yetiştirmedeki etkilerinin altı çizilmiştir. Bu metnin günümüz Türkçesine çevirisinde Türk Tarih Kurumu’nun Osmanlı Türkçesi transkripsiyon kuralları dikkate alınmıştır. Bilinmeyen kelimelerin anlamları çevirenin notu ibaresiyle dipnotta gösterilmiştir.

Tarih Öğretmenlerinin İslam Tarihi Öğretiminde Karşılaştıkları Problemlere İlişkin Görüşleri
Bu araştırmanın amacı, tarih öğretmenlerinin, İslam tarihi öğretiminde karşılaştıkları problemler... more Bu araştırmanın amacı, tarih öğretmenlerinin, İslam tarihi öğretiminde karşılaştıkları problemleri ve bu problemlere ilişkin öğretmen görüşlerini incelemektir. Araştırma 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında lise düzeyinde görev yapan 20 tarih öğretmeni ile yürütülmüştür. Araştırma kapsamında tarih öğretmenleri ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, tarih öğretmenlerinin meseleye ilişkin algılarının daha bütüncül bir şekilde incelenebilmesi için, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) deseni kullanılmış ve nitel yaklaşım kapsamında yarı-yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmıştır. Çalışmanın amacına yönelik hazırlanan sorular, öğretmenlere yöneltilmiştir. Öğretmenlerin görüşme formunda yer alan sorulara yönelik vermiş oldukları cevaplar, görüşler, tespit ettikleri sorunlar ve çözüm önerileri içerik analizine tabi tutularak kategorilerine göre değerlendirilmiş ve maddeleştirilerek sunulmuştur. Çalışma neticesinde öğretmenlerin karşılaştığı problemler; öğretim programından, ders kitabından ve ders işleniş biçiminden kaynaklı problemler olmak üzere üç kategoride ele alınmıştır. Araştırma neticesinde karşılaşılan en önemli problemin, İslam tarihinin bir inanç alanı olarak görülmesi ve tarihselleştirilememesi olduğu belirlenmiştir. Elde edilen veriler, mevcut çalışmalar ışığında tartışılmış ve İslam tarihi konularının öğretimine yönelik bazı önerilerde bulunulmuştur.

Bu arastirmanin amaci, Tarih ders kitaplarinda Hz. Muhammed anlatisini detayli bicimde analiz ede... more Bu arastirmanin amaci, Tarih ders kitaplarinda Hz. Muhammed anlatisini detayli bicimde analiz edebilmektir. Calismada nitel yaklasim kapsaminda dokuman inceleme yontemi kullanilmistir. Calismanin veri kaynagini, Cumhuriyet Doneminde 1931-1977 yillari arasinda tarih derslerinde okutulan tarih ders kitaplarinin ilgili bolumleri olusturmaktadir. Calismada toplanan veriler icerik analizi teknigiyle cozumlenmistir. Bahsi gecen ders kitaplarindaki sunum, icerik, dil ve uslup, pedagojik duzeye uygunluk acisindan tartisilmistir. Yapilan analizlerin sonucunda, tarih ders kitaplarinda Hz. Muhammed anlatisinin, donemin tarihsel ve siyasi sartlarindan etkilendigi saptanmistir. Erken donem ders kitaplarinda, ideolojik bir dil kullanildigi ve buna bagli olarak bilimsellikten uzaklasildigi gozlenirken, 1950 sonrasi okutulan ders kitaplarinda daha duzeyli ve bilimsel bir dil kullanildigi tespit edilmistir.
The documentary named as The Spirit of History which is started running in 2009 in channel TRT 2 ... more The documentary named as The Spirit of History which is started running in 2009 in channel TRT 2 is thought to be an important material in teaching of history. This documentary contains very important images it sheds light on important events and people of our recent history. In this context this kind of archive films can be used as a primary source in teaching of history and arise curiosity and interest of students, because it can concretize the abstractness and unknown of their *

Herhangi tahsilde olursa olsun eşyayı marûzayı taakkûl ve idrak lazımdır. O eşyayı gösteren alâme... more Herhangi tahsilde olursa olsun eşyayı marûzayı taakkûl ve idrak lazımdır. O eşyayı gösteren alâmet bir işe yaramaz. Çocuğa daima bu alâmetler gösterilmekle kanaat olunup onun delalet ettiği şeyleri tefhime 1 kudret taalluk etmez. Çocuğa zamanın şekli öğretildi zannolunur. Halbuki yalnız harita öğretiliyor. Ve beldeler, memleketler, ırmaklar isimleri talim olunur ki, çocuk gösterilen kâğıttan başka yerde onların vücudunu taakkûl etmez. Hatırımdadır ki bir mahâlde bir coğrafya kitabı görmüştüm; böyle başlardı: Dünya nedir? "Mukavvadan yapılmış bir küredir" İşte hakikat çocukların coğrafyası da budur. Delil-i fiili olarak şunu meydana koyarım ki, dünyada on yaşında bir çocuk yoktur ki, iki sene ilim-i küre ve hey'et 2 okumuş olduğu halde kendine talim olunan kavâid ile Paris şehrinden kalkarak civarında bulunan (Sen-denizi) denilen şehre kadar bizzat gidebilsin. Ve yine delil-i fiili makamında bunu da irâd ederim ki, öyle bir çocuk yoktur ki mücerred resim-i musavviri üzerine babasının bahçesindeki kıyıları, bucakları, şaşırmaksızın dolaşabilsin! İşte hal böyle iken yine bu allâmelerdir ki (Pekin) (İsfahan) (Meksika)'nın vesair dünya yüzündeki memleketlerin her biri nerede olduğunu elleriyle koymuş gibi bulurlar! İşitiyorum ki çocukları meşgul etmeye münasip olan yalnız göz ile tahsil olunacak şeylerdir; diyorlar. Vakıa * Bu yazı, Ziya Paşa'nın 1870'te Jean Jacques Rousseau'dan çevirdiği "Emile" adlı eserin, 1896'da Mecmua-ı Ebuzziya'nın 56. sayısında yayınlanan bölümünü içermektedir. 1 (Ç.N. tefhim: anlatmak) 2 (Ç. N. hey'et: astronomi)

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O beni... more Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın İSTİKLÂL MARŞI Mehmet Akif Ersoy Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder -varsa-taşım, Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet; Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl! Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın İSTİKLÂL MARŞI

Öz Bu araştırmanın amacı, Tarih ders kitaplarında Hz. Muhammed anlatısını detaylı biçimde analiz ... more Öz Bu araştırmanın amacı, Tarih ders kitaplarında Hz. Muhammed anlatısını detaylı biçimde analiz edebilmektir. Çalışmada nitel yaklaşım kapsamında döküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın veri kaynağını, Cumhuriyet Döneminde 1931-1977 yılları arasında tarih derslerinde okutulan tarih ders kitaplarının ilgili bölümleri oluşturmaktadır. Çalışmada toplanan veriler içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Bahsi geçen ders kitaplarındaki sunum, içerik, dil ve üslup, pedagojik düzeye uygunluk açısından tartışılmıştır. Yapılan analizlerin sonucunda, tarih ders kitaplarında Hz. Muhammed anlatısının, dönemin tarihsel ve siyasi şartlarından etkilendiği saptanmıştır. Erken dönem ders kitaplarında, ideolojik bir dil kullanıldığı ve buna bağlı olarak bilimsellikten uzaklaşıldığı gözlenirken, 1950 sonrası okutulan ders kitaplarında daha düzeyli ve bilimsel bir dil kullanıldığı tespit edilmiştir.
Uploads
Papers by Yusuf Ziya Aktaş