SIR WINSTON CHURCHILL'IN VEFATI VE TÜRK BASINI THE DEATH OF SIR WINSTON CHURCHILL AND THE TURKISH... more SIR WINSTON CHURCHILL'IN VEFATI VE TÜRK BASINI THE DEATH OF SIR WINSTON CHURCHILL AND THE TURKISH PRESS СМЕРТЬ СЕРА WINSSTON'А CHURCHIL'Я И ТУРЕЦКАЯ ПРЕССА Çağatay BENHUR ÖZET 30 Kasım 1874 tarihinde, Marlborough dükünün oğlu ve soylu birisi olarak Oxfordshire'da dünyaya gelen Winston Leonard Spencer Churchill, aldığı askerî eğitimin ardından, bir süre İngiliz Kraliyet Ordusunda görev almış ve akabinde önce gazetecilik sonra da parlamenterlik yapmıştır. Uzun politik kariyeri boyunca; aralarında Millî Savunma Bakanlığı, Büyük Britanya Başbakanlığı gibi önemli makamların olduğu görevlerde bulunmuş, 1955 yılında kendi isteği ile siyasetten çekilmiştir. 1965 Ocağında, 91 yaşında, ani bir beyin kanaması geçiren Sir Winston Churchill, yaklaşık on gün kadar komada kaldıktan sonra 24 Ocak 1965 tarihinde, Hyde Park, Londra'da vefat etmiştir. Görkemli bir cenaze töreni ile memleketi Oxforshire'a gömülen Churchill, burada anne ve babasının yanında yatmaktadır. Bu çalışmada, Churchill'in beyin kanaması geçirdiği günden, cenaze töreni sonrasına kadar olan gelişmeler, Türk basınına yansıdığı şekli ile ele alınmıştır.
ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarınd... more ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında olduğu 1924-1953 yılları arasındaki Türk-Sovyet ilişkilerini ele almaktadır. İki ülke arasında gerçekleşen ilişkiler deyince; bunun içerisine hiç şüphesiz siyasi, kültürel, ekonomik vb. ilişkiler ...
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi
Cumhuriyetle birlikte yeni Türk devletinin önündeki en büyük meselelerden birisi eğitim ve öğreti... more Cumhuriyetle birlikte yeni Türk devletinin önündeki en büyük meselelerden birisi eğitim ve öğretim işleriydi. Çünkü bu dönemde eğitim bakımından Türk toplumu doğuya göre ileri fakat batının oldukça gerisindeydi. Bu bilinçle Cumhuriyetin ilanından itibaren gerek eğitim ve öğretimin yapılanması gerekse yaygınlaştırılması için önemli adımlar atıldı. Esasen “maarif davası” olarak görülen eğitim ve öğretim işlerinin planlama ve yatırım olarak İkinci Dünya Savaşı yıllarında büyük bir ivme kazandığı bilinmektedir. İkinci Dünya Savaşı Türkiye’sinin askerî, siyasi, diplomatik, ekonomik ve sosyal yapısı farklı disiplinlerin çalışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna karşın çerçevesi İkinci Dünya Savaşı olarak belirlenmiş eğitim ve öğretim faaliyetleri ile ilgili bilimsel çalışma sınırlıdır. Savaşın özellikle ekonomik bakımdan olumsuz etkilerinin dönemin bütün bakanlık bütçelerine yansıdığı rahatlıkla görülür. Savaş öncesinde Türkiye’de eğitim ve öğretim bakımından planlı ve köklü adıml...
Bu çalışma; Ali Fethi Bey tarafından 12 Ağustos 1930'de kurulan ve 17 Kasım 1930'da kendi... more Bu çalışma; Ali Fethi Bey tarafından 12 Ağustos 1930'de kurulan ve 17 Kasım 1930'da kendini fesheden Serbest Cumhuriyet Fırkanın Konya merkez teşkilatlanması, 1930 Konyası'nın sosyal, ekonomik ve siyasi görünümü ile Konya'da 1930 belediye seçimlerinin yansımalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kuruluşundan kısa süre sonra bir kitle partisi haline gelen Serbest Fırka, katıldığı ilk yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Fırkasına karşı mutlak bir başarı kazanamasa da aldığı oy oranıyla, iktidar partisinin kendisini sorgulamasına vesile oldu. Partiye ilgi, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Konya'da da önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Gerek bu ilginin anlaşılması gerekse Serbest Cumhuriyet Fıkralıların Konya'daki seçimlerde baskı ve usulsüzlük yapıldığı iddiaları çalışmanın başlangıç noktasını teşkil ederThis study aims to reveal Konya central organization of Liberal Republican Party, which was established on August 12, 1930 by Ali Fethi Bey and repealed itself on N...
İkinci Dünya Savaşı, XX. yüzyılın en önemli siyasi gelişmesi olmuştur. Stratejik Mançurya Operasy... more İkinci Dünya Savaşı, XX. yüzyılın en önemli siyasi gelişmesi olmuştur. Stratejik Mançurya Operasyonu ise bu savaşın sona erdirilmesinde adeta dönüm noktalarından birisi haline gelmiştir. Sovyetler Birliği ile Japon İmparatorluğu arasında meydana gelen bu muharebe sonucunda Japon İmparatorluğu teslimiyeti kesin olarak kabul etmiş ve nihayet savaş sona ermiştir. 9 Ağustos 1945 günü Kızılordu’nun üç cepheden Japonya’nın Mançurya topraklarına taarruzu ile başlayan bu operasyon, 2 Eylül 1945 günü Japonya’nın teslim olmasıyla resmen sona ermiştir. Harekâtın 23 gün gibi kısa bir sürede tamamlanması beklenmedik bir gelişme olmuştur. Bunun sebepleri olarak Sovyetler Birliği’nin bu savaşa daha hazırlıklı girmesi, büyük bir stratejik başarı göstererek tüm cephelerde Japon direnişini başarısızlığa uğratması ve müttefiklerinden aldığı yardımlar gösterilebilir. ABD’nin harekâttan hemen önce atom bombalarıyla Japon şehirlerini vurması da Japonlar’da psikolojik bir çöküntüye sebep olmuş ve bu da So...
During the Second World War, Turkey had tried to remain neutral and stay away from the conflict r... more During the Second World War, Turkey had tried to remain neutral and stay away from the conflict reached its borders with its balance policy. Turkey has succeeded in this policy but officially joined the war alongside the Allies in the last months of the war and took its place in the new emerging world order. In years when the hot conflict reached its borders, although Turkey purposed the policy of outages war, Turkey had tried to prepare itself economically and in military way as it was going to go to war at any moment. The mentioned precautions became quite harsh for Turkey whilst it could not completely unseat the load of the First World War and the struggle after war. One of the above-mentioned efforts for Turkey was to pass the war economy. The principle of sustainability & development of the war economy, ensuring the maximum benefit from the territory source adopted and the decision was taken as the results to be obtained would be evaluated for the possible war. A development w...
Birinci Dunya Savasinda dusman taraflar olarak karsi karsiya gelen Turkiye ve Rusya, savasinsonun... more Birinci Dunya Savasinda dusman taraflar olarak karsi karsiya gelen Turkiye ve Rusya, savasinsonunda Turkiye’de baslayan Milli Mucadele ve Rusya’da meydana gelen Bolsevik devriminneticesinde birbirlerine yaklasmislardir. Birinci Dunya Savasinin sonundan Turkiye BuyukMillet Meclisi’nin acilisina kadar olan surede, karsilikli olarak Turk ve Rus heyetleri gidipgelmis; siyasi, askeri, ekonomik ve kulturel pek cok alanda iyi iliskilerin temelleri atilmistir.1922 yilinda Sovyetler Birligi’nin ve 1923 yilinda da Turkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasindansonra, 1920’li yillar boyunca iki ulke arasinda surekli gelisen ve karsilikli iyi niyete dayanan iliskiler yasanmistir.
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Çağatay BENHÜR * Metehan ERASLAN ** Öz 20. yüzyılın ortalarına yaklaşırken dünyanın emperyalist s... more Çağatay BENHÜR * Metehan ERASLAN ** Öz 20. yüzyılın ortalarına yaklaşırken dünyanın emperyalist söylemlerle giderek gerginleştiği bir dönemde Japonya Temmuz 1937'de Çin içlerine doğru yürüyerek bir istila hareketi başlatmıştır. Batılı ülkelerin sessizliği ve Milletler Cemiyeti'nin bu girişimle ilgili caydırıcı bir karar alamaması Japonya'nın giderek Çin üzerinde yayılmasına ve dozu giderek artan şiddet olaylarına imza atmasına sebep olmuştur. Pekin, Şanghay ve sonra dönemin başkenti Nanking Japonya tarafından işgal edilmiştir. Nanking'in işgali sırasında Japon orduları tarafından birçok sivil, işkence ve tecavüze uğratılarak öldürülmüş ve bu olay tarihe Nanking Katliamı olarak geçmiştir. Türk basını da dünya ile beraber Çin-Japon Savaşı'nın başından itibaren Uzakdoğu'da yaşanan olayları yakından takip etmiş ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu istila hareketini Japonya'nın asıl hedefi olan Sovyet Rusya'dan bir önceki basamak olarak gören Türk basını Avrupa ve Amerika'nın müdahalesi halinde bunun bir dünya savaşı getireceği tahmininde bulunmuştur. Japon ordusunun Nanking kapılarından içeri girişini ve şehrin düşüşünü ayrıntılı olarak veren Türk basını başkentin düşüşünden sonra işgal hareketlerinin sona ermeyeceği görüşündedir. Gerçekleşen işgalin askeri boyutu ve uluslararası ilişkilere olan etkisine Türk basınında geniş yer verilirken şehirde yaşayan halkın durumu ancak satır aralarında kendine yer bulabilmiştir. Bu çalışmada Çin-Japon savaşının başlamasından Nanking'in işgaline kadar olan süreçte yaşanan hadiselerin ve işgal sırasında gerçekleşen sivil ölümlerinin Türk basınında seçilen gazeteler üzerine yansımaları takip edilecek ve değerlendirilmeye çalışılacaktır.
ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında... more ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında olduğu 1924-1953 yılları arasındaki Türk-Sovyet ilişkilerini ele almaktadır. İki ülke arasında gerçekleşen ilişkiler deyince; bunun içerisine hiç şüphesiz siyasi, kültürel, ekonomik vb. ilişkiler girmektedir. Bu denli geniş çerçeveli bir konunun kısa bir makalede incelenmesi mümkün olmayıp biz bu çalışmamızda iki ülke arasında gerçekleşmiş siyasi ilişkilere ana hatları ile göz atmaya çalışacağız. ANAHTAR KELİMELER Stalin, Sovyet, Sovyetler Birliği, SSCB, Rus, Türk-Rus İlişkileri, II. Dünya Savaşı THE RELATIONSHIPS BETWEEN TURKEY AND SOVIET UNION IN THE PERIOD OF STALIN ABSTRACT In this article, Turkey and Soviet relations between the years of 1924-1953, when Stalin was in power in Soviet Union, are dealth with. The relationship between the two countries calls doubtlessly political, cultural and economical relations to mind. Because it is imposible to scrutinize such kind of comprehensiv...
Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında XV. yüzyılın ikinci yarısında başlayan ilişkiler XX. yü... more Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında XV. yüzyılın ikinci yarısında başlayan ilişkiler XX. yüzyılın başına kadar devam etmiştir. Her iki ülke de birbirlerine karşı birçok kez savaşmıştır. İki ülke arasında yaşanan en son savaş Birinci Dünya Savaşı olmuştur. Her iki devlet de savaşa büyük umutlarla girmiş olmasına rağmen savaş istedikleri gibi sonuçlanmamış ve savaşın sonucunda iki ülkede de rejim değişiklikleri yaşanmıştır. Türkiye bağımsızlık mücadelesi verirken, Sovyet Rusya ise devrim sonrasında yaşanan iç gelişmelerle mücadele etmiştir. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde ortak düşmana karşı mücadele temelinde başlamış ve kısa sürede pozitif yönde ivmelenerek yakın dostluk çehresine bürünmüştür. Sovyetler Birliği, Milli Mücadele dönemi içerisinde Ankara Hükümeti’nin en yakın destekçisi olmuştur. Sağlanan bu yakın dostluk ilişkileri her iki ülke temsilcilerinin karşılıklı ziyaretleri...
SIR WINSTON CHURCHILL'IN VEFATI VE TÜRK BASINI THE DEATH OF SIR WINSTON CHURCHILL AND THE TURKISH... more SIR WINSTON CHURCHILL'IN VEFATI VE TÜRK BASINI THE DEATH OF SIR WINSTON CHURCHILL AND THE TURKISH PRESS СМЕРТЬ СЕРА WINSSTON'А CHURCHIL'Я И ТУРЕЦКАЯ ПРЕССА Çağatay BENHUR ÖZET 30 Kasım 1874 tarihinde, Marlborough dükünün oğlu ve soylu birisi olarak Oxfordshire'da dünyaya gelen Winston Leonard Spencer Churchill, aldığı askerî eğitimin ardından, bir süre İngiliz Kraliyet Ordusunda görev almış ve akabinde önce gazetecilik sonra da parlamenterlik yapmıştır. Uzun politik kariyeri boyunca; aralarında Millî Savunma Bakanlığı, Büyük Britanya Başbakanlığı gibi önemli makamların olduğu görevlerde bulunmuş, 1955 yılında kendi isteği ile siyasetten çekilmiştir. 1965 Ocağında, 91 yaşında, ani bir beyin kanaması geçiren Sir Winston Churchill, yaklaşık on gün kadar komada kaldıktan sonra 24 Ocak 1965 tarihinde, Hyde Park, Londra'da vefat etmiştir. Görkemli bir cenaze töreni ile memleketi Oxforshire'a gömülen Churchill, burada anne ve babasının yanında yatmaktadır. Bu çalışmada, Churchill'in beyin kanaması geçirdiği günden, cenaze töreni sonrasına kadar olan gelişmeler, Türk basınına yansıdığı şekli ile ele alınmıştır.
ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarınd... more ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında olduğu 1924-1953 yılları arasındaki Türk-Sovyet ilişkilerini ele almaktadır. İki ülke arasında gerçekleşen ilişkiler deyince; bunun içerisine hiç şüphesiz siyasi, kültürel, ekonomik vb. ilişkiler ...
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi
Cumhuriyetle birlikte yeni Türk devletinin önündeki en büyük meselelerden birisi eğitim ve öğreti... more Cumhuriyetle birlikte yeni Türk devletinin önündeki en büyük meselelerden birisi eğitim ve öğretim işleriydi. Çünkü bu dönemde eğitim bakımından Türk toplumu doğuya göre ileri fakat batının oldukça gerisindeydi. Bu bilinçle Cumhuriyetin ilanından itibaren gerek eğitim ve öğretimin yapılanması gerekse yaygınlaştırılması için önemli adımlar atıldı. Esasen “maarif davası” olarak görülen eğitim ve öğretim işlerinin planlama ve yatırım olarak İkinci Dünya Savaşı yıllarında büyük bir ivme kazandığı bilinmektedir. İkinci Dünya Savaşı Türkiye’sinin askerî, siyasi, diplomatik, ekonomik ve sosyal yapısı farklı disiplinlerin çalışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna karşın çerçevesi İkinci Dünya Savaşı olarak belirlenmiş eğitim ve öğretim faaliyetleri ile ilgili bilimsel çalışma sınırlıdır. Savaşın özellikle ekonomik bakımdan olumsuz etkilerinin dönemin bütün bakanlık bütçelerine yansıdığı rahatlıkla görülür. Savaş öncesinde Türkiye’de eğitim ve öğretim bakımından planlı ve köklü adıml...
Bu çalışma; Ali Fethi Bey tarafından 12 Ağustos 1930'de kurulan ve 17 Kasım 1930'da kendi... more Bu çalışma; Ali Fethi Bey tarafından 12 Ağustos 1930'de kurulan ve 17 Kasım 1930'da kendini fesheden Serbest Cumhuriyet Fırkanın Konya merkez teşkilatlanması, 1930 Konyası'nın sosyal, ekonomik ve siyasi görünümü ile Konya'da 1930 belediye seçimlerinin yansımalarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kuruluşundan kısa süre sonra bir kitle partisi haline gelen Serbest Fırka, katıldığı ilk yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Fırkasına karşı mutlak bir başarı kazanamasa da aldığı oy oranıyla, iktidar partisinin kendisini sorgulamasına vesile oldu. Partiye ilgi, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Konya'da da önemli bir seviyeye ulaşmıştır. Gerek bu ilginin anlaşılması gerekse Serbest Cumhuriyet Fıkralıların Konya'daki seçimlerde baskı ve usulsüzlük yapıldığı iddiaları çalışmanın başlangıç noktasını teşkil ederThis study aims to reveal Konya central organization of Liberal Republican Party, which was established on August 12, 1930 by Ali Fethi Bey and repealed itself on N...
İkinci Dünya Savaşı, XX. yüzyılın en önemli siyasi gelişmesi olmuştur. Stratejik Mançurya Operasy... more İkinci Dünya Savaşı, XX. yüzyılın en önemli siyasi gelişmesi olmuştur. Stratejik Mançurya Operasyonu ise bu savaşın sona erdirilmesinde adeta dönüm noktalarından birisi haline gelmiştir. Sovyetler Birliği ile Japon İmparatorluğu arasında meydana gelen bu muharebe sonucunda Japon İmparatorluğu teslimiyeti kesin olarak kabul etmiş ve nihayet savaş sona ermiştir. 9 Ağustos 1945 günü Kızılordu’nun üç cepheden Japonya’nın Mançurya topraklarına taarruzu ile başlayan bu operasyon, 2 Eylül 1945 günü Japonya’nın teslim olmasıyla resmen sona ermiştir. Harekâtın 23 gün gibi kısa bir sürede tamamlanması beklenmedik bir gelişme olmuştur. Bunun sebepleri olarak Sovyetler Birliği’nin bu savaşa daha hazırlıklı girmesi, büyük bir stratejik başarı göstererek tüm cephelerde Japon direnişini başarısızlığa uğratması ve müttefiklerinden aldığı yardımlar gösterilebilir. ABD’nin harekâttan hemen önce atom bombalarıyla Japon şehirlerini vurması da Japonlar’da psikolojik bir çöküntüye sebep olmuş ve bu da So...
During the Second World War, Turkey had tried to remain neutral and stay away from the conflict r... more During the Second World War, Turkey had tried to remain neutral and stay away from the conflict reached its borders with its balance policy. Turkey has succeeded in this policy but officially joined the war alongside the Allies in the last months of the war and took its place in the new emerging world order. In years when the hot conflict reached its borders, although Turkey purposed the policy of outages war, Turkey had tried to prepare itself economically and in military way as it was going to go to war at any moment. The mentioned precautions became quite harsh for Turkey whilst it could not completely unseat the load of the First World War and the struggle after war. One of the above-mentioned efforts for Turkey was to pass the war economy. The principle of sustainability & development of the war economy, ensuring the maximum benefit from the territory source adopted and the decision was taken as the results to be obtained would be evaluated for the possible war. A development w...
Birinci Dunya Savasinda dusman taraflar olarak karsi karsiya gelen Turkiye ve Rusya, savasinsonun... more Birinci Dunya Savasinda dusman taraflar olarak karsi karsiya gelen Turkiye ve Rusya, savasinsonunda Turkiye’de baslayan Milli Mucadele ve Rusya’da meydana gelen Bolsevik devriminneticesinde birbirlerine yaklasmislardir. Birinci Dunya Savasinin sonundan Turkiye BuyukMillet Meclisi’nin acilisina kadar olan surede, karsilikli olarak Turk ve Rus heyetleri gidipgelmis; siyasi, askeri, ekonomik ve kulturel pek cok alanda iyi iliskilerin temelleri atilmistir.1922 yilinda Sovyetler Birligi’nin ve 1923 yilinda da Turkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasindansonra, 1920’li yillar boyunca iki ulke arasinda surekli gelisen ve karsilikli iyi niyete dayanan iliskiler yasanmistir.
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Çağatay BENHÜR * Metehan ERASLAN ** Öz 20. yüzyılın ortalarına yaklaşırken dünyanın emperyalist s... more Çağatay BENHÜR * Metehan ERASLAN ** Öz 20. yüzyılın ortalarına yaklaşırken dünyanın emperyalist söylemlerle giderek gerginleştiği bir dönemde Japonya Temmuz 1937'de Çin içlerine doğru yürüyerek bir istila hareketi başlatmıştır. Batılı ülkelerin sessizliği ve Milletler Cemiyeti'nin bu girişimle ilgili caydırıcı bir karar alamaması Japonya'nın giderek Çin üzerinde yayılmasına ve dozu giderek artan şiddet olaylarına imza atmasına sebep olmuştur. Pekin, Şanghay ve sonra dönemin başkenti Nanking Japonya tarafından işgal edilmiştir. Nanking'in işgali sırasında Japon orduları tarafından birçok sivil, işkence ve tecavüze uğratılarak öldürülmüş ve bu olay tarihe Nanking Katliamı olarak geçmiştir. Türk basını da dünya ile beraber Çin-Japon Savaşı'nın başından itibaren Uzakdoğu'da yaşanan olayları yakından takip etmiş ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu istila hareketini Japonya'nın asıl hedefi olan Sovyet Rusya'dan bir önceki basamak olarak gören Türk basını Avrupa ve Amerika'nın müdahalesi halinde bunun bir dünya savaşı getireceği tahmininde bulunmuştur. Japon ordusunun Nanking kapılarından içeri girişini ve şehrin düşüşünü ayrıntılı olarak veren Türk basını başkentin düşüşünden sonra işgal hareketlerinin sona ermeyeceği görüşündedir. Gerçekleşen işgalin askeri boyutu ve uluslararası ilişkilere olan etkisine Türk basınında geniş yer verilirken şehirde yaşayan halkın durumu ancak satır aralarında kendine yer bulabilmiştir. Bu çalışmada Çin-Japon savaşının başlamasından Nanking'in işgaline kadar olan süreçte yaşanan hadiselerin ve işgal sırasında gerçekleşen sivil ölümlerinin Türk basınında seçilen gazeteler üzerine yansımaları takip edilecek ve değerlendirilmeye çalışılacaktır.
ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında... more ÖZET Çalışmamızın konusu adından da anlaşılacağı gibi Stalin'in Sovyetler Birliği iktidarında olduğu 1924-1953 yılları arasındaki Türk-Sovyet ilişkilerini ele almaktadır. İki ülke arasında gerçekleşen ilişkiler deyince; bunun içerisine hiç şüphesiz siyasi, kültürel, ekonomik vb. ilişkiler girmektedir. Bu denli geniş çerçeveli bir konunun kısa bir makalede incelenmesi mümkün olmayıp biz bu çalışmamızda iki ülke arasında gerçekleşmiş siyasi ilişkilere ana hatları ile göz atmaya çalışacağız. ANAHTAR KELİMELER Stalin, Sovyet, Sovyetler Birliği, SSCB, Rus, Türk-Rus İlişkileri, II. Dünya Savaşı THE RELATIONSHIPS BETWEEN TURKEY AND SOVIET UNION IN THE PERIOD OF STALIN ABSTRACT In this article, Turkey and Soviet relations between the years of 1924-1953, when Stalin was in power in Soviet Union, are dealth with. The relationship between the two countries calls doubtlessly political, cultural and economical relations to mind. Because it is imposible to scrutinize such kind of comprehensiv...
Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında XV. yüzyılın ikinci yarısında başlayan ilişkiler XX. yü... more Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında XV. yüzyılın ikinci yarısında başlayan ilişkiler XX. yüzyılın başına kadar devam etmiştir. Her iki ülke de birbirlerine karşı birçok kez savaşmıştır. İki ülke arasında yaşanan en son savaş Birinci Dünya Savaşı olmuştur. Her iki devlet de savaşa büyük umutlarla girmiş olmasına rağmen savaş istedikleri gibi sonuçlanmamış ve savaşın sonucunda iki ülkede de rejim değişiklikleri yaşanmıştır. Türkiye bağımsızlık mücadelesi verirken, Sovyet Rusya ise devrim sonrasında yaşanan iç gelişmelerle mücadele etmiştir. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde ortak düşmana karşı mücadele temelinde başlamış ve kısa sürede pozitif yönde ivmelenerek yakın dostluk çehresine bürünmüştür. Sovyetler Birliği, Milli Mücadele dönemi içerisinde Ankara Hükümeti’nin en yakın destekçisi olmuştur. Sağlanan bu yakın dostluk ilişkileri her iki ülke temsilcilerinin karşılıklı ziyaretleri...
Uploads
Papers by Çağatay Benhür