Uluslararası Avrasya ekonomileri konferansı, Sep 1, 2013
The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecologi... more The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecological, economic and cultural concepts. Sustainability is procurable with balance on this three factor. Setting up this balance is presented to change of life style and economic manner especially development countries. Sustainability manner is not only in countries, but also providing for base on ethics and climate justice based upon rationalism in abroad. For this reason, sustainable development approach have need to review is to remedy of solutions from the point of global climate change/ global warming as known prime environment problems.
International Conference on Eurasian Economies 2013, 2013
The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecologi... more The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecological, economic and cultural concepts. Sustainability is procurable with balance on this three factor. Setting up this balance is presented to change of life style and economic manner especially development countries. Sustainability manner is not only in countries, but also providing for base on ethics and climate justice based upon rationalism in abroad. For this reason, sustainable development approach have need to review is to remedy of solutions from the point of global climate change/ global warming as known prime environment problems.
International Conference on Eurasian Economies 2012, Oct 1, 2012
It's well known that receiving foreign investments is one of the main targets of Turkey's economi... more It's well known that receiving foreign investments is one of the main targets of Turkey's economic policies since 1980's. As a result of these policies, foreign-capitalized companies have considerable market shares in many sectors from automotive to mining, from food and beverage to petroleum, from agriculture to chemicals, from construction to pharmaceutical products. On the other hand, in last year's there is a remarkable and growing public reaction to the foreign investments especially investments related to natural resources and environmental areas. Thus, in near future MNC's which wanted to invest in Turkey would need to take more attention to public's tendencies then government policies. In this study, main policies concerning MNC investments in Turkey will be evaluated and public's approaches to foreign investments in environmental and natural resources will be discussed. In this study government perspectives of the foreign investments made by MNC's and stimulation policies for foreign investments made by MNC's will be evaluated in terms of sustainable development policies. Then, public's reactions which raised especially after 2000's to the foreign investments in environmental and natural resources and potential results of these reactions for future investments will be evaluated. Method of the study, based on literature review, and analysis of statistics and social event. In the study, the sensitivity against environmental and natural resource investments was found to be active in the past. Thus, MNC, for this type of investment, must more focus on changes in Turkey.
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2017
This article mainly deals with the links between cooperative organization and sustainable agricul... more This article mainly deals with the links between cooperative organization and sustainable agriculture. For this purpose, in this article, firstly the causes of the ecological crisis are emphasized. The conditions under which sustainable agriculture can occur are explained. As a solution to ecological crisis, the link between cooperative organization and sustainable agriculture is produced. The basic thesis of this work is that agricultural sales cooperatives are organizations that support sustainable agriculture. In general, this basic idea is; It is consistent with the argument that co-operativeism is a form of economic organization suited to sustainable development. It is also possible to say that sustainable agriculture can only succeed with cooperative organization, as cooperatives are institutions supporting sustainable agriculture. As the concept of sustainability is more relevant to the agricultural sector, which is directly linked to the ecosystem, the stronger organizational-managerial and economic strengths of agricultural cooperatives will be a situation that strengthens sustainable agriculture. Sustainable agriculture is both economic and ecological. In other words, farmers who are going to be farmers should be able to exist as farmers, develop themselves, ensure continuity, be in an adequate economic level, and increase the contribution of agriculture to the country's economy. Undoubtedly, these expectations should not destroy the habitats, ecosystems, living spaces of present and future generations.
Çevre hakkı kavramı, 2.Dünya Savaşı'nın insanların ve doğanın üzerinde yarattığı tahrip edici son... more Çevre hakkı kavramı, 2.Dünya Savaşı'nın insanların ve doğanın üzerinde yarattığı tahrip edici sonuçları sonucunda gündeme gelen 3. Kuşak haklar (dayanışma hakları) kapsamında değerlendirilmiştir. Diğer bütün insan haklarında olduğu gibi çevre hakkı da etik bir temele dayandırılmıştır. Ancak bu etik kavramı, çevre bilincinin gelişmesine paralel olarak doğal yaşamı da içerisine almakta ve çevre etiği genişliğinde değerlendirilmektedir. Yine çevre etiğinin içeriğinin de "insanı" veya insanın da içinde olduğu "ekosistemi" temeline alan bir bakış açısı ile oluşturulduğunu gözlemlemek mümkündür. Hali hazırdaki çevre hukuku normlarının büyük ölçüde (içinde birbiriyle bağlantılı/birbirine bağlı unsurların olduğu) ekosistem merkezli bir çevre etiğine değil, (beşeriyetin/beşeri sistemlerin odağı olan) insan merkezli bir çevre etiğine dayandığı görülmektedir. İçinde yaşadığımız ekolojik kriz çağında, iklim sorununun yaşam üzerindeki gelecekteki olası yıkıcı etkileri de artık öngörülebildiği için, çevre hakkı normlarının ekosistem merkezli bir şekilde ele alınması gerekmektedir. İnsan da yaşamı itibariyle ekosistemin bir parçası olduğuna göre ve ekosistemlerin geleceği insanların da geleceğini belirlediğine göre, gerçek anlamda insan menfaati de aslında bunu gerektirmektedir. Bununla birlikte, mevzuatlara girmiş olan bütün uluslararası ve ulusal düzeydeki çevre hakkı normlarının, insan merkezci dahi olsa, metin olarak kalmaması, uygulanabilmesi önem taşımaktadır. Oysa özellikle küresel ısınma/iklim değişikliği sorunlarıyla somutlaşan ekolojik krizin gün geçtikçe derinleşiyor olması var olan çevre hakkı normlarının da tam olarak uygulanmadığını göstermektedir. Bu makalede çevre hakkı kavramının oluşum süreci/nedenleri, güncel bir çevre sorunu çözümlemesi yapılarak ele alınmakta ve bu normların hangi çevre etiğine dayandırılabileceği/dayandırılması gerektiği "siyasal ekolojik" bir çerçevede tartışılmaktadır.
Su hakkı konusu, 16-22 Mart 2009’da ülkemizde düzenlenen ve bence en temel amacı “suyun metalaştı... more Su hakkı konusu, 16-22 Mart 2009’da ülkemizde düzenlenen ve bence en temel amacı “suyun metalaştırılması”, “suyun özelleştirilmesi” yönünde bir paradigma yaratmak, bilimsel-pragmatik meşruiyet zemini oluşturmak olan 5.Dünya Su Forumu çerçevesinde epeyce tartışıldı. Bu süreçte bu forumu düzenleyen kurum olan Dünya Su Konseyi, bu Konsey’in ulus ötesi su şirketleriyle olan organik bağı, suyun metalaşmasının ekonomi politiği, bu metalaşmaya karşı verilen enternasyonal mücadele ve önemli ekolojik alanların yok olması tehlikesini doğuran HES projelerine yönelik olarak “dereler özgür aksın” sloganıyla somutlanan su hakkı eylemleri de sık sık gözlemlendi. Ancak, sorunun kökten çözümü demek olan su hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması, genel olarak sonuca ve sorunlara odaklanılan bu tartışmalı dönemde -bazı akademik/örgütsel platformlarda cılız bir şekilde dillendirilmekle birlikte- ete kemiğe büründürülemedi
Osmanlı saltanatının son döneminde başlayan “Klasik Batı Müziği” ile modernleşmenin basamaklarınd... more Osmanlı saltanatının son döneminde başlayan “Klasik Batı Müziği” ile modernleşmenin basamaklarında yükselme hevesi Cumhuriyet ile beraber bir ülkü haline gelmiştir. Klasik müziğin ithalinden klasik müzikte doku nakline geçilmiştir. Ulus inşası ulusal müziği gerektirirken, ulusal müzik de kaynaklarını halkın bağrında arayacaktı. Aradı da… Peki, derleme çalışmaları bilimsel bir sonuca vardı mı? Köy Enstitüleri, Halkevleri girişimlerinin sonuçları ne oldu? Bu kurumların kapatılması müzikte ufkumuzu açtı mı? “Köçekçe”ye klasik Batı müziği aşısı tuttu mu? “Klasik Türk Musikisi” yasağı ulusal bir müziğin oluşumuna zemin ve zaman kazandırdı mı? Türküleri etnik kimliğinden arındırmak onları ulusal kıldı mı? Biz bugün, ne dinliyoruz? Bir önder, siyasetçi ya da seçkinler; ulus, ulusal kültür, ulusal müzik yaratmak için politikalara mı sahip olmalıdırlar yoksa talimatlar yeterli midir? Bir provadan diğerine ulusal müzik yaratılacağı beklentisi fazlasıyla hayaldi belki ama konservatuvarların ilk ya da onuncu mezunlarıyla hedefe varılacağı gerçekçi miydi? ‘Cumhuriyetin Müzik Politikaları’, işte bu sorulardan yola çıkarak müzik adına yapılanları, içeriklerinin anlamını ve uygulamanın sonuçlarını sorgulayan makalelerden oluşan ve ne yapılmaması gerektiğini sergileyen ve yapılabileceklerin ipuçlarını barındıran bir kitap…
Uluslararası Avrasya ekonomileri konferansı, Sep 1, 2013
The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecologi... more The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecological, economic and cultural concepts. Sustainability is procurable with balance on this three factor. Setting up this balance is presented to change of life style and economic manner especially development countries. Sustainability manner is not only in countries, but also providing for base on ethics and climate justice based upon rationalism in abroad. For this reason, sustainable development approach have need to review is to remedy of solutions from the point of global climate change/ global warming as known prime environment problems.
International Conference on Eurasian Economies 2013, 2013
The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecologi... more The base issue is for sustainable development is removed on discrepancies of arising from ecological, economic and cultural concepts. Sustainability is procurable with balance on this three factor. Setting up this balance is presented to change of life style and economic manner especially development countries. Sustainability manner is not only in countries, but also providing for base on ethics and climate justice based upon rationalism in abroad. For this reason, sustainable development approach have need to review is to remedy of solutions from the point of global climate change/ global warming as known prime environment problems.
International Conference on Eurasian Economies 2012, Oct 1, 2012
It's well known that receiving foreign investments is one of the main targets of Turkey's economi... more It's well known that receiving foreign investments is one of the main targets of Turkey's economic policies since 1980's. As a result of these policies, foreign-capitalized companies have considerable market shares in many sectors from automotive to mining, from food and beverage to petroleum, from agriculture to chemicals, from construction to pharmaceutical products. On the other hand, in last year's there is a remarkable and growing public reaction to the foreign investments especially investments related to natural resources and environmental areas. Thus, in near future MNC's which wanted to invest in Turkey would need to take more attention to public's tendencies then government policies. In this study, main policies concerning MNC investments in Turkey will be evaluated and public's approaches to foreign investments in environmental and natural resources will be discussed. In this study government perspectives of the foreign investments made by MNC's and stimulation policies for foreign investments made by MNC's will be evaluated in terms of sustainable development policies. Then, public's reactions which raised especially after 2000's to the foreign investments in environmental and natural resources and potential results of these reactions for future investments will be evaluated. Method of the study, based on literature review, and analysis of statistics and social event. In the study, the sensitivity against environmental and natural resource investments was found to be active in the past. Thus, MNC, for this type of investment, must more focus on changes in Turkey.
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2017
This article mainly deals with the links between cooperative organization and sustainable agricul... more This article mainly deals with the links between cooperative organization and sustainable agriculture. For this purpose, in this article, firstly the causes of the ecological crisis are emphasized. The conditions under which sustainable agriculture can occur are explained. As a solution to ecological crisis, the link between cooperative organization and sustainable agriculture is produced. The basic thesis of this work is that agricultural sales cooperatives are organizations that support sustainable agriculture. In general, this basic idea is; It is consistent with the argument that co-operativeism is a form of economic organization suited to sustainable development. It is also possible to say that sustainable agriculture can only succeed with cooperative organization, as cooperatives are institutions supporting sustainable agriculture. As the concept of sustainability is more relevant to the agricultural sector, which is directly linked to the ecosystem, the stronger organizational-managerial and economic strengths of agricultural cooperatives will be a situation that strengthens sustainable agriculture. Sustainable agriculture is both economic and ecological. In other words, farmers who are going to be farmers should be able to exist as farmers, develop themselves, ensure continuity, be in an adequate economic level, and increase the contribution of agriculture to the country's economy. Undoubtedly, these expectations should not destroy the habitats, ecosystems, living spaces of present and future generations.
Çevre hakkı kavramı, 2.Dünya Savaşı'nın insanların ve doğanın üzerinde yarattığı tahrip edici son... more Çevre hakkı kavramı, 2.Dünya Savaşı'nın insanların ve doğanın üzerinde yarattığı tahrip edici sonuçları sonucunda gündeme gelen 3. Kuşak haklar (dayanışma hakları) kapsamında değerlendirilmiştir. Diğer bütün insan haklarında olduğu gibi çevre hakkı da etik bir temele dayandırılmıştır. Ancak bu etik kavramı, çevre bilincinin gelişmesine paralel olarak doğal yaşamı da içerisine almakta ve çevre etiği genişliğinde değerlendirilmektedir. Yine çevre etiğinin içeriğinin de "insanı" veya insanın da içinde olduğu "ekosistemi" temeline alan bir bakış açısı ile oluşturulduğunu gözlemlemek mümkündür. Hali hazırdaki çevre hukuku normlarının büyük ölçüde (içinde birbiriyle bağlantılı/birbirine bağlı unsurların olduğu) ekosistem merkezli bir çevre etiğine değil, (beşeriyetin/beşeri sistemlerin odağı olan) insan merkezli bir çevre etiğine dayandığı görülmektedir. İçinde yaşadığımız ekolojik kriz çağında, iklim sorununun yaşam üzerindeki gelecekteki olası yıkıcı etkileri de artık öngörülebildiği için, çevre hakkı normlarının ekosistem merkezli bir şekilde ele alınması gerekmektedir. İnsan da yaşamı itibariyle ekosistemin bir parçası olduğuna göre ve ekosistemlerin geleceği insanların da geleceğini belirlediğine göre, gerçek anlamda insan menfaati de aslında bunu gerektirmektedir. Bununla birlikte, mevzuatlara girmiş olan bütün uluslararası ve ulusal düzeydeki çevre hakkı normlarının, insan merkezci dahi olsa, metin olarak kalmaması, uygulanabilmesi önem taşımaktadır. Oysa özellikle küresel ısınma/iklim değişikliği sorunlarıyla somutlaşan ekolojik krizin gün geçtikçe derinleşiyor olması var olan çevre hakkı normlarının da tam olarak uygulanmadığını göstermektedir. Bu makalede çevre hakkı kavramının oluşum süreci/nedenleri, güncel bir çevre sorunu çözümlemesi yapılarak ele alınmakta ve bu normların hangi çevre etiğine dayandırılabileceği/dayandırılması gerektiği "siyasal ekolojik" bir çerçevede tartışılmaktadır.
Su hakkı konusu, 16-22 Mart 2009’da ülkemizde düzenlenen ve bence en temel amacı “suyun metalaştı... more Su hakkı konusu, 16-22 Mart 2009’da ülkemizde düzenlenen ve bence en temel amacı “suyun metalaştırılması”, “suyun özelleştirilmesi” yönünde bir paradigma yaratmak, bilimsel-pragmatik meşruiyet zemini oluşturmak olan 5.Dünya Su Forumu çerçevesinde epeyce tartışıldı. Bu süreçte bu forumu düzenleyen kurum olan Dünya Su Konseyi, bu Konsey’in ulus ötesi su şirketleriyle olan organik bağı, suyun metalaşmasının ekonomi politiği, bu metalaşmaya karşı verilen enternasyonal mücadele ve önemli ekolojik alanların yok olması tehlikesini doğuran HES projelerine yönelik olarak “dereler özgür aksın” sloganıyla somutlanan su hakkı eylemleri de sık sık gözlemlendi. Ancak, sorunun kökten çözümü demek olan su hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması, genel olarak sonuca ve sorunlara odaklanılan bu tartışmalı dönemde -bazı akademik/örgütsel platformlarda cılız bir şekilde dillendirilmekle birlikte- ete kemiğe büründürülemedi
Osmanlı saltanatının son döneminde başlayan “Klasik Batı Müziği” ile modernleşmenin basamaklarınd... more Osmanlı saltanatının son döneminde başlayan “Klasik Batı Müziği” ile modernleşmenin basamaklarında yükselme hevesi Cumhuriyet ile beraber bir ülkü haline gelmiştir. Klasik müziğin ithalinden klasik müzikte doku nakline geçilmiştir. Ulus inşası ulusal müziği gerektirirken, ulusal müzik de kaynaklarını halkın bağrında arayacaktı. Aradı da… Peki, derleme çalışmaları bilimsel bir sonuca vardı mı? Köy Enstitüleri, Halkevleri girişimlerinin sonuçları ne oldu? Bu kurumların kapatılması müzikte ufkumuzu açtı mı? “Köçekçe”ye klasik Batı müziği aşısı tuttu mu? “Klasik Türk Musikisi” yasağı ulusal bir müziğin oluşumuna zemin ve zaman kazandırdı mı? Türküleri etnik kimliğinden arındırmak onları ulusal kıldı mı? Biz bugün, ne dinliyoruz? Bir önder, siyasetçi ya da seçkinler; ulus, ulusal kültür, ulusal müzik yaratmak için politikalara mı sahip olmalıdırlar yoksa talimatlar yeterli midir? Bir provadan diğerine ulusal müzik yaratılacağı beklentisi fazlasıyla hayaldi belki ama konservatuvarların ilk ya da onuncu mezunlarıyla hedefe varılacağı gerçekçi miydi? ‘Cumhuriyetin Müzik Politikaları’, işte bu sorulardan yola çıkarak müzik adına yapılanları, içeriklerinin anlamını ve uygulamanın sonuçlarını sorgulayan makalelerden oluşan ve ne yapılmaması gerektiğini sergileyen ve yapılabileceklerin ipuçlarını barındıran bir kitap…
Uploads
Papers by Hakan Reyhan