Huzursuz Bir Ruhun Panoraması Yakup Karaosmanoğlu'nun Edebiyat ve düşünce dünyası, Derleyen: Yalçın Çakmak, Özge Dikmen, İletişim Yay., İstanbul , 2022
Babam Sırp hududunda hudut tabur kumandanıydı. Rodop dağlarının eteklerine yaslanan kasabada çocu... more Babam Sırp hududunda hudut tabur kumandanıydı. Rodop dağlarının eteklerine yaslanan kasabada çocukları eğlendirecek ne karagöz, ne sinema, ne tiyatro vardı. Çocukluğumda şimendifer geçerken toplu iğneyi rayların üzerine bırakmak sonra upuzun, ipince kılıç yapmak benim için en büyük emeldi." 1 Bir gün o kasabaya genç bir zabit gelir, geliş o geliştir. Bir de iri yarı Yusuf Ağa vardır, kışlanın korkulan kıdemlisi. Yaramaz çocukları depoya götüren bir inzibat amiri rolünün yanı sıra onları namaz surelerinden de imtihan etmektedir. Bu imtihanlardan birine genç zabit tesadüf eder ve Yusuf Ağa'ya teklifsiz, ihtar makamında iki cümle söyleyiverir: "Cancağızım, vazgeç parmak kadar çocuklara kelime-i şahadet getirtmekten ne çıkar? Bak huduttan on dakika ötede çan çalıyor, orada Müslüman kesiyorlar, sen ona çare bul."
Umumiyetle Azeri türkü hayatının herhangi bir safhasında kendisini uzun bir sıkıntıya kaptırmakta... more Umumiyetle Azeri türkü hayatının herhangi bir safhasında kendisini uzun bir sıkıntıya kaptırmaktan çekinir, ve kendisini daima sıkıntı ve üzüntüden uzaklaştırmak için neşeye büyük bir ihtiyaç hisseder. Bu neşe ruhu umumiyetle onun hayatında karşısına çıkan müşkülatlardan korkmak, kaçmak ve onlara karşı lakayt kalmaktan doğmaz,bilakis belki o çetinliklerle mücadele etmek için,kendisini yormamak endişesi ile,ecdadından ona ırsen geçmiş olan gayrı şuuri bir his ile bunu yapmak ihtiyacını duyar. (Mehmet Ali Resulzade, ' Azeri Türklerin Hayat ve Edebiyatında Neş'e', Azerbaycan Yurt Bilgisi, 25/II. Kanun1934/,s.20) Zavallı Azerbaycan ! Çekmediğin kalmadı. Uğurlu, anlı ve şanlı günlerin kara günlere çevrildi. Mukaddes üç renkli bayrağın yerine yabancı ellerin müstevli bayrağı kuruldu. İstiklal ülküsü yerine, istila havası esdirildi. Senin için çırpınan vicdanlı istiklal ülkücüleri nefi edildi. Milli gayenin ağır yükünü omuzlarında taşıyanlar sokaklara serildi. Hak isteyenler yok edildi. Türksüz Azerbaycan yapmak için ahalin yurdundan çıkarıldı. Kıskanç hudutlarından harice çıkmak istemiyenler gurbet dünyasına yayıldı. Milliyetin yabancılara lakap edildi. Sen özsüz, sahipsiz, Türksüz bırakıldın.
Saltanattan Cumhuriyete geçiş düşüncesinin temelinde hanedandan halka doğru yönelmek yatmaktadır.... more Saltanattan Cumhuriyete geçiş düşüncesinin temelinde hanedandan halka doğru yönelmek yatmaktadır. Mustafa Kemal'in önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini gösteren ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin de sembolleri arasında yer alan düşünce de Halkçılık'tır. Bu, haliyle Osmanlı döneminden Cumhuriyete taşınan bir düşüncedir. Aynı zamanda Cumhuriyet döneminde de eskisine nazaran önemli anlayış değişikliğine de uğramıştır. Mustafa Kemal Atatürk'den sonra da hareket devam etmekle beraber halk ile halkçılık arasında ayırım ortaya çıkmıştır.
Huzursuz Bir Ruhun Panoraması Yakup Karaosmanoğlu'nun Edebiyat ve düşünce dünyası, Derleyen: Yalçın Çakmak, Özge Dikmen, İletişim Yay., İstanbul , 2022
Babam Sırp hududunda hudut tabur kumandanıydı. Rodop dağlarının eteklerine yaslanan kasabada çocu... more Babam Sırp hududunda hudut tabur kumandanıydı. Rodop dağlarının eteklerine yaslanan kasabada çocukları eğlendirecek ne karagöz, ne sinema, ne tiyatro vardı. Çocukluğumda şimendifer geçerken toplu iğneyi rayların üzerine bırakmak sonra upuzun, ipince kılıç yapmak benim için en büyük emeldi." 1 Bir gün o kasabaya genç bir zabit gelir, geliş o geliştir. Bir de iri yarı Yusuf Ağa vardır, kışlanın korkulan kıdemlisi. Yaramaz çocukları depoya götüren bir inzibat amiri rolünün yanı sıra onları namaz surelerinden de imtihan etmektedir. Bu imtihanlardan birine genç zabit tesadüf eder ve Yusuf Ağa'ya teklifsiz, ihtar makamında iki cümle söyleyiverir: "Cancağızım, vazgeç parmak kadar çocuklara kelime-i şahadet getirtmekten ne çıkar? Bak huduttan on dakika ötede çan çalıyor, orada Müslüman kesiyorlar, sen ona çare bul."
Umumiyetle Azeri türkü hayatının herhangi bir safhasında kendisini uzun bir sıkıntıya kaptırmakta... more Umumiyetle Azeri türkü hayatının herhangi bir safhasında kendisini uzun bir sıkıntıya kaptırmaktan çekinir, ve kendisini daima sıkıntı ve üzüntüden uzaklaştırmak için neşeye büyük bir ihtiyaç hisseder. Bu neşe ruhu umumiyetle onun hayatında karşısına çıkan müşkülatlardan korkmak, kaçmak ve onlara karşı lakayt kalmaktan doğmaz,bilakis belki o çetinliklerle mücadele etmek için,kendisini yormamak endişesi ile,ecdadından ona ırsen geçmiş olan gayrı şuuri bir his ile bunu yapmak ihtiyacını duyar. (Mehmet Ali Resulzade, ' Azeri Türklerin Hayat ve Edebiyatında Neş'e', Azerbaycan Yurt Bilgisi, 25/II. Kanun1934/,s.20) Zavallı Azerbaycan ! Çekmediğin kalmadı. Uğurlu, anlı ve şanlı günlerin kara günlere çevrildi. Mukaddes üç renkli bayrağın yerine yabancı ellerin müstevli bayrağı kuruldu. İstiklal ülküsü yerine, istila havası esdirildi. Senin için çırpınan vicdanlı istiklal ülkücüleri nefi edildi. Milli gayenin ağır yükünü omuzlarında taşıyanlar sokaklara serildi. Hak isteyenler yok edildi. Türksüz Azerbaycan yapmak için ahalin yurdundan çıkarıldı. Kıskanç hudutlarından harice çıkmak istemiyenler gurbet dünyasına yayıldı. Milliyetin yabancılara lakap edildi. Sen özsüz, sahipsiz, Türksüz bırakıldın.
Saltanattan Cumhuriyete geçiş düşüncesinin temelinde hanedandan halka doğru yönelmek yatmaktadır.... more Saltanattan Cumhuriyete geçiş düşüncesinin temelinde hanedandan halka doğru yönelmek yatmaktadır. Mustafa Kemal'in önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerini gösteren ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin de sembolleri arasında yer alan düşünce de Halkçılık'tır. Bu, haliyle Osmanlı döneminden Cumhuriyete taşınan bir düşüncedir. Aynı zamanda Cumhuriyet döneminde de eskisine nazaran önemli anlayış değişikliğine de uğramıştır. Mustafa Kemal Atatürk'den sonra da hareket devam etmekle beraber halk ile halkçılık arasında ayırım ortaya çıkmıştır.
Uploads
Papers by mehmet Özden