The development of technology and its increased availability in medical science applica- tions in... more The development of technology and its increased availability in medical science applica- tions increase the survival rates of diseases, but the "end of life" still maintains its reality. Extension of time between diagnosis and end of life, has effected the clinical decisions in terms of deepening of value content and increasing importance of ethical evaluations. In case the patient is a child, it emerges more ethically challenging process for healthcare personel who takes the decision, that needs a complex twin- way communication that requires the management of the preferences of the child and the family. It is nec- essary to increase the number of studies in the field of palliative care, especially on issues such as breaking bad news, autonomy, privacy, futile treatment, and fair sharing of limited resources, and also to increase the ethical awareness of physicians and caregivers.
Hakemli Dergilerde Hakem Eleştirilerinde Ortaya Çıkan etik Sorunların Değerlendirilmesi, 2015
Giriş ve Amaç: Hakem eleştirileri bilimsel dergilerde araştırmaların kabul ve yayımlanması aşamas... more Giriş ve Amaç: Hakem eleştirileri bilimsel dergilerde araştırmaların kabul ve yayımlanması aşamasında temel süreçlerden biridir. Bu sürecin temelini değerlendirme için makale gönderilen hakemlerin uzmanlıklarına ve bilimsel etik anlayışlarına olan güven oluşturmakta ve süreç karşılıklı güven ve bilimsel işbirliği çerçevesinde yürütülmektedir. Emek ve kaynak sarf edilerek yapılan çalışmaların bilimsel dergilerde yayınlanan bir makale haline gelmesi hakem değerlendirmelerinin objektifliği ve kalitesiyle yakından ilişkilidir. Hakem değerlendirmesinin amacı hakemlerin kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editörlerine ve yazarların çalışmalarına katkı sağlaması ve danışmanlık yapmasıdır. Bu değerlendirme yapılırken yayın etiği kurallarına titizlikle uyulması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı dergilere gönderilen hakem eleştirilerindeki olası etik ihlallerin tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırman tanımlayıcı tiptedir. Araştırma evrenini bir online bilimsel dergi yayım portalına üye dergilerin farklı zamanlara ait makale yayım sürecinde yazılan hakem eleştirileri oluşturmaktadır. Ulaşılabilen bütün eleştiri metinleri değerlendirmeye alınmış ve bu kapsamda 300 hakem eleştirisi değerlendirilmiştir. Yayın etiği kılavuzları ve literatür bilgilerinden yola çıkarak eleştiri yazılması aşamasında uyulması gereken 9 etik kural belirlenmiştir. Eleştiri metinleri bu kurallara uygunluk yönünden değerlendirilmiştir. Kurallar sırasıyla şöyledir. Hakemler; 1.Uzmanlık alanlarıyla ilgili değerlendirme yazmalıdır, 2.Değerlendirmeleri zamanında yapmalıdır, 3.Değerlendirme herhangi bir kişi veya kuruma avantaj sağlayıcı olmamalıdır, 4.Değerlendirmelerde ayrımcılık (din, dil, cinsiyet, ırk vb.) olmamalıdır, 5.Düşmanca yorum ,hakaret, iftira vb. olmamalıdır, 6.Uzmanlık alanı dışındaki konularda değerlendirme yapamayacağını beyan etmelidir,7.Değerlendirmelerde kanıta dayalı bilgi vermelidir,8.Hakemler makalelerin yazara ait olduğunu unutmamalı ve kendi yazım tarzlarını dayatmamalıdır, 9.Referans önerileri geçerli akademik ve teknolojik nedenlere dayanmalı ve kendisi ya da ilişkisi olduğu kişi ve kurumlara ait makalelerin atıf sayısını artırmaya yönelik olmamalıdır. Değerlendirmenin zamanında teslim edilip edilmediğine dair bilgi olmadığından ikinci madde değerlendirilememiştir. Araştırma ile ilgili gerekli etik kurul onayı alınmıştır. Bulgular: Online dergi yayım portalından elde edilen 300 hakem eleştirisi çalışmaya dahil edilmiştir. Eleştiri metinleri önceden tespit edilen 9 etik kural maddesine göre değerlendirilmiştir. İncelenen hakem eleştirilerinde tespit edilen kuralların hemen tamamının en az bir defa ihlal edilmiş olduğu tespit edilmiştir.300 hakem eleştirisinde toplam 147 ihlal tespit edilmiştir. Bunların 85’i (%57,8) birinci kuralın, 25’i (%17,2) sekizinci kuralın 16’sı (%10,9) yedinci kuralın 10’u (%6,8) dokuzuncu kuralın 5’i (%3,4) üçüncü kuralın 4’ü (%2,7) beşinci kuralın ve 1’i (%0,6) dördüncü kuralın ihlal edildiği tespit edilmiştir. Yalnızca bir değerlendirmede altıncı kural gereğince davranılmıştır. Sonuç ve Öneriler: Hakem eleştirileri bilimsel makale yayıncılığının önemli parçalarından bir tanesidir. Yazılan eleştirilerin bilimsel düzeyi ve etik uygunluğu basılan makalelerin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu açıdan etik değerlendirme oldukça önemlidir. Bu çalışmada hakem eleştirilerinin uluslararası yayın etiği kılavuzlarında geçen kurallara uygunluğu araştırılmıştır. Çalışmamızda 300 eleştiri metninde toplam 147 etik ihlalin tespit edilmesi oldukça yüksek bir orandır. Yapılan değerlendirme sonucunda en çok yapılan etik ihlalin, hakemlerin kendi uzmanlık alanları dışında eleştiri yapmaları ve bu konularda eleştiri yapamayacaklarını beyan etmemeleri olduğu görülmektedir. Yine önemli sayıda ihlal de hakemlerin yazarlara kendi yazım stillerini dayatma olarak değerlendirilecek önerilerde bulunması olarak göze çarpmaktadır. Önemli sayıda ihlalin de eleştirilerin kanıta dayalı olmaması ve referans önerilerinin bilimsel gerekçeler dışında avantaj sağlayıcı şekilde yapılması olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular hakem eleştirilerinin etik kurallara uygunluk yönünden olması gerekenin çok uzağında olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda değerlendirmeye dahil edilen eleştiri sayısı sınırlıdır. Bu bakımdan bulgularımızın genellenmesi oldukça zordur. Ancak çalışmamız Türkiye’de bu konuda yapılan nadir çalışmalardan birisidir. Bu bakımdan bu konuda yapılacak çalışmalara öncü niteliğindedir. Bu konu bilimsel yayıncılığımızın gelişmesi açısından oldukça önemli olarak değerlendirildiğinden konuyla ilgili geniş kapsamlı yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Yayın etiği, hakem eleştirisi, yayın değerlendirme, hakem etiği
Lisansüstü eğitim lisans eğitimi sonrası belirli bir alanda bilimsel çalışma ve pratik yapacak ya... more Lisansüstü eğitim lisans eğitimi sonrası belirli bir alanda bilimsel çalışma ve pratik yapacak ya da akademisyen olarak yetişecek kişilerin çalışma alanı ile ilgili uzmanlaşma ve bilimsel araştırma yapabilme ve yayınlama ile ilgili yeterliliklerini kazandıkları önemli bir eğitim aşamasıdır. Genç araştırmacılardan bilim topluluğunun sahip olduğu genel etik ilkelere uygun olarak bilimsel çalışma yapmaları beklenir. Bu nedenle bilimsel sorumluluk içinde hareket etmekle yükümlü olan araştırma görevlileri, bilgi eksikliği başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak, araştırma ve yayın etiği açısından sorunlu olabilecek tutum ve davranışlarda bulunabilmektedirler. Bu çalışmada Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin temel bilim dallarında çalışan araştırma görevlilerinin araştırma ve yayın etiği açısından öz yeterlilikleri ile ilgili görüşleri değerlendirilecektir. Yöntem ve Gereçler: Araştırmamızda yarı yapılandırılmış bir soru formu üzerinden derinlemesine görüşme yapılarak niteliksel bir çalışma yürütülmüştür. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin temel bilim dallarında çalışan toplam 10 araştırma görevlisi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Görüşme sonrası elde edilen veriler, ham kütüklere dönüştürülmüş ve ardından veriler tematik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir.
Mersin üniversitesi tıp fakültesi lokman hekim dergisi, Jan 26, 2021
Amaç: 14 Nisan 1877 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk başkan yardımcılığı gö... more Amaç: 14 Nisan 1877 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk başkan yardımcılığı görevine Nuriyan Efendi getirilmiştir. Nuriyan Efendi adına yapılmış olan orijinal bir fotoğraf albümü Gülhane Tıp Tarihi Müzesi envanterinde bulunmaktadır. Dönemin Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti üyeleri, hastaneleri ve yapılan faaliyetlere ait birçok fotoğraf içeren bu albümün literatürdeki bilgiler eşliğinde tanıtılması ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin Başkan Yardımcılığı görevi yapmış olan Nuriyan Efendiye ait fotoğraf albümü incelenmiştir. Fotoğraflarda bulunan Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin üye, hastane ve yapılan faaliyetleri tarihsel metinler üzerinden araştırılarak bulgular kısmında sunulmuş ve literatür eşliğinde tartışılmıştır. Bulgular: Nuriyan efendiye ait albümde bulunan fotoğraflara yönelik yapılan araştırmada Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez Komite Üyeleri ve Muavenet Heyeti toplam 11 kişiden oluşturulduğu ve zaman içinde ihtiyaçlara bağlı olarak bu sayının arttırıldığı görülmüştür. Muavenet Komitesine bağlı olarak çalışacak dört İhtisas Komisyonu kurulmuştur. Cemiyet tarafından 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında 27 sabit hastane ve 9 seyyar cerrahi hastane tesis edilmiştir. Sonuç: Nuriyan efendiye ait fotoğraf albümü Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin kuruluş dönemine ve 1877-1878 Osmanlı Rus savaşına ait önemli fotoğraflar içeren ve dönemin şartlarını ortaya koyan orijinal bir eserdir. Albüm bu eşsiz fotoğraflarıyla Türk Kızılay'ının ilk şeref defteri sayılabilecek bir öneme sahiptir.
This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in th... more This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in the Ottoman Empire in 1868 through the founding of 'the Society of Care and Aid for Wounded and Disabled Soldiers' (Mecrȗhȋnve Marzȃ-yi Askeriyeye _ Imdad ve Muavenet Cemiyeti). Following initial slow development, the Society was revitalized in April 1877 in preparation for war with Russia. Importantly, the 1877-1878 Ottoman-Russian conflict was the first major war conducted by signatories of the 1864 First Geneva Convention, which made provisions for the treatment of wounded and sick soldiers and protection for those providing care. Although both the Ottoman Empire and Russia were signatories, major issues remained to be resolved in practice and the heat of conflict. One of the unresolved issues was international and Russian recognition of a red crescent on a white background as a sign of neutrality, in addition to a red cross. An interim agreement was signed between the two sides with international support. Full international approval of the red crescent symbol took much longer and was only confirmed at the ninth Red Cross Conference in Washington in 1912, 35 years later. Today, the red crescent represents all majority Muslim countries' aid institutions. Representatives of 16 countries attended the first congress in Geneva on 22 August 1864. The convention's outcome was an invitation to adopt the basic principles and symbols of neutrality for the hospitalization of the wounded or sick soldiers and their
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, Sep 1, 2013
This precious work firstly published in 1909 in the name of 'Usul-ü Teşhis-i Seriri' in printing ... more This precious work firstly published in 1909 in the name of 'Usul-ü Teşhis-i Seriri' in printing house of 'Kader Matbaası' in Istanbul. Book consists of 715 pages contains 116 figures and 2 colored plates. In our study we analyzed the third imprint of the book that published in the Ottoman Turkish Language in 1912. We believe that if the book translates to today's Turkish Language, it has comprehensive and detailed and up to date information as today's medical student benefit from it. By analyzing this valuable work aimed to share with esteemed colleagues.
Özet Tanımlayıcı tipte tasarlanan bu çalışmada tıp eğitiminde Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (ÇE... more Özet Tanımlayıcı tipte tasarlanan bu çalışmada tıp eğitiminde Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (ÇEP)-2014'e göre hekimlerin yeterliliklerinin belirlenmesi, mevcut eğitim çıktıları için veri tabanı oluşturulması, tıp fakültesi eğitim müfredatı hazırlanırken mezun yeterlilikleri göz önüne alınarak eğitime yönelik önerilerde bulunulması hedeflenmiştir. Bu amaçla çalışmaya belirlenmiş asker hastaneleri ve askeri birinci basamak muayene merkezlerinde görev yapan hekimler ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yapan uzmanlık öğrencisi hekimlerden soru formuna cevap vermeyi kabul eden toplam 501 hekim dahil edilmiştir. Veriler araştırmacı tarafından 10 Mart 2016-30 Haziran 2016 tarihleri arasında katılımcılarla yüz yüze görüşülerek toplanmıştır. Hekimlerin temel hekimlik uygulamaları ile ilgili aldıkları puanlar altı ana başlık altında toplanmış ve Ulusal ÇEP-2014'te belirlenmiş olan asgari düzeylerle karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda "öykü alma" uygulamalarından 161 (%32.1) katılımcı, "kayıt tutma, raporlama ve bildirim" uygulamalarından 78 (%15.6) katılımcı, "koruyucu hekimlik ve toplum hekimliği uygulamaları" için 72 (%14.4) katılımcı, "girişimsel ve girişimsel olmayan uygulamalar" için 62 (%12.4) katılımcı, "laboratuvar testleri ve ilgili diğer işlemler" uygulamalarından 26 (%5.2) katılımcı ve "genel ve soruna yönelik fizik muayene" uygulamalarından 25 (%5.0) katılımcı yeterli olarak bulunmuştur. Hekimlerin özellikle adli tıp ve kadın hastalıkları ve doğum alanlarındaki uygulamalarda tıp fakültesinde yeterli eğitimi alamadıkları tespit edilmiştir. Katılımcıların en düşük yeterlilik gösterdiği "genel ve soruna yönelik fizik muayene" ve "laboratuvar testleri ve ilgili diğer işlemler başlığı" altında belirlenmiş uygulamalar başta olmak üzere tüm uygulama alanlarının geliştirilmesine yönelik önlemleri içerecek müfredat programlarının hazırlanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Assessing the Competencies of the Medical Faculty Graduates within the frame of Pre-Graduate Medical Education National Core Curriculum, 2022
In this descriptive study, it is aimed to determine the competencies of physicians according to N... more In this descriptive study, it is aimed to determine the competencies of physicians according to NCC- 2014, to create databases for current educational output, to consider graduate competencies while preparing medical faculty training curriculum and to make suggestions for education. For this purpose, a total of 501 physicians agreed to answer the questionnaire and who working in designated military hospitals and military primary care examination centers and residents at Ankara University Faculty of Medicine Hospital were included in the study. The data were collected by the researcher by face-to-face interviews with the participants between 10 March 2016 and 30 June 2016. The scores of the physicians regarding the basic medical practices were collected under six main topics and compared with the minimum levels described in NCC-2014. As a result of the study, 161 (32.1%) participants were adequate in “history taking” applications, 78 (15.6%) participants were adequate in “recording, reporting and notification”, 72 (14.4%) participants were competent in “preventive medicine and community medicine practice”, 62 (12.4%) participants were competent in “interventional and noninterventional practice”, 26 (5.2%) participants were competent in “laboratory tests and other related procedures”, and 25 (5.0%) participants were competent in “general and problem focused physical examinations”. It has been determined that physicians do not receive adequate training in the medical faculty, especially in the field of forensic medicine and obstetrics and gynecology. Curriculum programs should be prepared that will include measures for the development of all application areas, especially the practices determined under the heading of “general and problem focused physical examinations” and “laboratory tests and other related procedures”, where the participants have the lowest proficiency.
üzerinde yaptığımız inceleme, ülkemizde tıp etiği eğitimi müfredatı ile ilgili bir konsensüsün sa... more üzerinde yaptığımız inceleme, ülkemizde tıp etiği eğitimi müfredatı ile ilgili bir konsensüsün sağlanamamış olduğunu ortaya koymaktadır. SONUÇ: Bu nedenle etik eğitimi konusunda ilerleme kaydedilebilmesi için; eğitim sürecinin iyileştirilmesine ve işlevsel kılınmasına yönelik çalışmalarda eğitimin belirli bir standartta olması, etikle ilgili temel konuların uygun şekilde derslere dahil edilmesi ve her üniversitenin ortak olarak uygulayacağı bir etik eğitimi programının geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Physicians are trying to cope with patients’ potentially inappropriate demands in addition to the... more Physicians are trying to cope with patients’ potentially inappropriate demands in addition to their intensive work environments. The objectives of this study were to determine physicians’ points of view regarding patient demands, such as requests for inappropriate medical tests, prescription medications, or disability, and to what extent these demands affect physicians. This survey study was completed by conducting face-to-face interviews with the physicians, to determine the knowledge, attitudes, and behaviors of the 196 physicians working in our institution toward patient demands. Physicians reported that disability-related requests were the most prevalent patient demand (71.4%; n=140). A total of 2.6% (n=5) of the physicians performed laboratory tests that they considered unsuitable, 4.1% (n=8) described inappropriate prescription medication requests, and 2.6% (n=5) reported receiving disability requests from patients that they considered to be inappropriate. It was found that kn...
Giris ve Amac Hakem elestirileri bilimsel dergilerde arastirmalarin kabul ve yayimlanmasi asamasi... more Giris ve Amac Hakem elestirileri bilimsel dergilerde arastirmalarin kabul ve yayimlanmasi asamasinda temel sureclerden biridir. Bu surecin temelini degerlendirme icin makale gonderilen hakemlerin uzmanliklarina ve bilimsel etik anlayislarina olan guven olusturmakta ve surec karsilikli guven ve bilimsel isbirligi cercevesinde yurutulmektedir. Emek ve kaynak sarf edilerek yapilan calismalarin bilimsel dergilerde yayinlanan bir makale haline gelmesi hakem degerlendirmelerinin objektifligi ve kalitesiyle yakindan iliskilidir. Hakem degerlendirmesinin amaci hakemlerin kendi uzmanlik alanlariyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editorlerine ve yazarlarin calismalarina katki saglamasi ve danismanlik yapmasidir. Bu degerlendirme yapilirken yayin etigi kurallarina titizlikle uyulmasi gerekmektedir. Bu calismanin amaci dergilere gonderilen hakem elestirilerindeki olasi etik ihlallerin tespit edilmesidir. Gerec ve Yontem Arastirman tanimlayici tiptedir. Arastirma evrenini bir online bili...
Amac: 14 Nisan 1877 yilinda kurulan Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin ilk baskan yardimciligi go... more Amac: 14 Nisan 1877 yilinda kurulan Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin ilk baskan yardimciligi gorevine Nuriyan Efendi getirilmistir. Nuriyan Efendi adina yapilmis olan orijinal bir fotograf albumu Gulhane Tip Tarihi Muzesi envanterinde bulunmaktadir. Donemin Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti uyeleri, hastaneleri ve yapilan faaliyetlere ait bircok fotograf iceren bu albumun literaturdeki bilgiler esliginde tanitilmasi ve degerlendirilmesi amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Baskan Yardimciligi gorevi yapmis olan Nuriyan Efendiye ait fotograf albumu incelenmistir. Fotograflarda bulunan Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin uye, hastane ve yapilan faaliyetleri tarihsel metinler uzerinden arastirilarak bulgular kisminda sunulmus ve literatur esliginde tartisilmistir. Bulgular: Nuriyan efendiye ait albumde bulunan fotograflara yonelik yapilan arastirmada Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez Komite Uyeleri ve Muavenet Heyeti toplam 11 kisiden olusturuldugu ve zaman icinde ihtiy...
Ordinaryus Profesor Doktor Abdulkadir Lutfi Noyan 1908 yilinda kurulan Gulhane Askeri Hijyen ve K... more Ordinaryus Profesor Doktor Abdulkadir Lutfi Noyan 1908 yilinda kurulan Gulhane Askeri Hijyen ve Koruyucu Tip Enstitusunde 1919-1929 yillari arasinda egitim-ogretim gorevinde bulunmustur. Noyan, Askeri Tibbiyeden mezun olduktan sonra manevra, seferberlik, savas ve tatbikat faaliyetleri icinde; tabur tabipliginden ordu bastabipligine kadar cesitli gorevlerde bulunmus ve Osmanli Imparatorlugu’nun bircok bolgesinde calismistir. Noyan, ogretim faaliyetleri sirasinda verdigi dersleri, meslek yasamindaki tecrubeleriyle birlestirerek Askeri Koruyucu Hekimlik’le ilgili bir eser ortaya koymak arzusunda bulunmustur. Bu arzuyla askeri hijyen hakkinda kapsamli bir eser ortaya koymustur. Noyan “17 senelik mesaimden nasip olan” diyerek tabir ettigi kitabini 44 yerli ve 17 yabanci kaynaktan faydalanarak yazmistir. “Askeri Hifzisihha” adini verdigi 514 sayfalik adli eserini 1926 yilinda Istanbul’da Kader Matbaasi’nda yayimlatmistir. Biz calismamizda Noyan’in kitabindan “Askeri’’ koruyucu hekimligin ...
This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in th... more This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in the Ottoman Empire in 1868 through the founding of ‘the Society of Care and Aid for Wounded and Disabled Soldiers’ (Mecrȗhȋnve Marzȃ‐yi Askeriyeye İmdad ve Muavenet Cemiyeti). Following initial slow development, the Society was revitalized in April 1877 in preparation for war with Russia. Importantly, the 1877–1878 Ottoman–Russian conflict was the first major war conducted by signatories of the 1864 First Geneva Convention, which made provisions for the treatment of wounded and sick soldiers and protection for those providing care. Although both the Ottoman Empire and Russia were signatories, major issues remained to be resolved in practice and the heat of conflict. One of the unresolved issues was international and Russian recognition of a red crescent on a white background as a sign of neutrality, in addition to a red cross. An interim agreement was signed between the two sides with inte...
The development of technology and its increased availability in medical science applica- tions in... more The development of technology and its increased availability in medical science applica- tions increase the survival rates of diseases, but the "end of life" still maintains its reality. Extension of time between diagnosis and end of life, has effected the clinical decisions in terms of deepening of value content and increasing importance of ethical evaluations. In case the patient is a child, it emerges more ethically challenging process for healthcare personel who takes the decision, that needs a complex twin- way communication that requires the management of the preferences of the child and the family. It is nec- essary to increase the number of studies in the field of palliative care, especially on issues such as breaking bad news, autonomy, privacy, futile treatment, and fair sharing of limited resources, and also to increase the ethical awareness of physicians and caregivers.
Hakemli Dergilerde Hakem Eleştirilerinde Ortaya Çıkan etik Sorunların Değerlendirilmesi, 2015
Giriş ve Amaç: Hakem eleştirileri bilimsel dergilerde araştırmaların kabul ve yayımlanması aşamas... more Giriş ve Amaç: Hakem eleştirileri bilimsel dergilerde araştırmaların kabul ve yayımlanması aşamasında temel süreçlerden biridir. Bu sürecin temelini değerlendirme için makale gönderilen hakemlerin uzmanlıklarına ve bilimsel etik anlayışlarına olan güven oluşturmakta ve süreç karşılıklı güven ve bilimsel işbirliği çerçevesinde yürütülmektedir. Emek ve kaynak sarf edilerek yapılan çalışmaların bilimsel dergilerde yayınlanan bir makale haline gelmesi hakem değerlendirmelerinin objektifliği ve kalitesiyle yakından ilişkilidir. Hakem değerlendirmesinin amacı hakemlerin kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editörlerine ve yazarların çalışmalarına katkı sağlaması ve danışmanlık yapmasıdır. Bu değerlendirme yapılırken yayın etiği kurallarına titizlikle uyulması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı dergilere gönderilen hakem eleştirilerindeki olası etik ihlallerin tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırman tanımlayıcı tiptedir. Araştırma evrenini bir online bilimsel dergi yayım portalına üye dergilerin farklı zamanlara ait makale yayım sürecinde yazılan hakem eleştirileri oluşturmaktadır. Ulaşılabilen bütün eleştiri metinleri değerlendirmeye alınmış ve bu kapsamda 300 hakem eleştirisi değerlendirilmiştir. Yayın etiği kılavuzları ve literatür bilgilerinden yola çıkarak eleştiri yazılması aşamasında uyulması gereken 9 etik kural belirlenmiştir. Eleştiri metinleri bu kurallara uygunluk yönünden değerlendirilmiştir. Kurallar sırasıyla şöyledir. Hakemler; 1.Uzmanlık alanlarıyla ilgili değerlendirme yazmalıdır, 2.Değerlendirmeleri zamanında yapmalıdır, 3.Değerlendirme herhangi bir kişi veya kuruma avantaj sağlayıcı olmamalıdır, 4.Değerlendirmelerde ayrımcılık (din, dil, cinsiyet, ırk vb.) olmamalıdır, 5.Düşmanca yorum ,hakaret, iftira vb. olmamalıdır, 6.Uzmanlık alanı dışındaki konularda değerlendirme yapamayacağını beyan etmelidir,7.Değerlendirmelerde kanıta dayalı bilgi vermelidir,8.Hakemler makalelerin yazara ait olduğunu unutmamalı ve kendi yazım tarzlarını dayatmamalıdır, 9.Referans önerileri geçerli akademik ve teknolojik nedenlere dayanmalı ve kendisi ya da ilişkisi olduğu kişi ve kurumlara ait makalelerin atıf sayısını artırmaya yönelik olmamalıdır. Değerlendirmenin zamanında teslim edilip edilmediğine dair bilgi olmadığından ikinci madde değerlendirilememiştir. Araştırma ile ilgili gerekli etik kurul onayı alınmıştır. Bulgular: Online dergi yayım portalından elde edilen 300 hakem eleştirisi çalışmaya dahil edilmiştir. Eleştiri metinleri önceden tespit edilen 9 etik kural maddesine göre değerlendirilmiştir. İncelenen hakem eleştirilerinde tespit edilen kuralların hemen tamamının en az bir defa ihlal edilmiş olduğu tespit edilmiştir.300 hakem eleştirisinde toplam 147 ihlal tespit edilmiştir. Bunların 85’i (%57,8) birinci kuralın, 25’i (%17,2) sekizinci kuralın 16’sı (%10,9) yedinci kuralın 10’u (%6,8) dokuzuncu kuralın 5’i (%3,4) üçüncü kuralın 4’ü (%2,7) beşinci kuralın ve 1’i (%0,6) dördüncü kuralın ihlal edildiği tespit edilmiştir. Yalnızca bir değerlendirmede altıncı kural gereğince davranılmıştır. Sonuç ve Öneriler: Hakem eleştirileri bilimsel makale yayıncılığının önemli parçalarından bir tanesidir. Yazılan eleştirilerin bilimsel düzeyi ve etik uygunluğu basılan makalelerin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu açıdan etik değerlendirme oldukça önemlidir. Bu çalışmada hakem eleştirilerinin uluslararası yayın etiği kılavuzlarında geçen kurallara uygunluğu araştırılmıştır. Çalışmamızda 300 eleştiri metninde toplam 147 etik ihlalin tespit edilmesi oldukça yüksek bir orandır. Yapılan değerlendirme sonucunda en çok yapılan etik ihlalin, hakemlerin kendi uzmanlık alanları dışında eleştiri yapmaları ve bu konularda eleştiri yapamayacaklarını beyan etmemeleri olduğu görülmektedir. Yine önemli sayıda ihlal de hakemlerin yazarlara kendi yazım stillerini dayatma olarak değerlendirilecek önerilerde bulunması olarak göze çarpmaktadır. Önemli sayıda ihlalin de eleştirilerin kanıta dayalı olmaması ve referans önerilerinin bilimsel gerekçeler dışında avantaj sağlayıcı şekilde yapılması olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular hakem eleştirilerinin etik kurallara uygunluk yönünden olması gerekenin çok uzağında olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda değerlendirmeye dahil edilen eleştiri sayısı sınırlıdır. Bu bakımdan bulgularımızın genellenmesi oldukça zordur. Ancak çalışmamız Türkiye’de bu konuda yapılan nadir çalışmalardan birisidir. Bu bakımdan bu konuda yapılacak çalışmalara öncü niteliğindedir. Bu konu bilimsel yayıncılığımızın gelişmesi açısından oldukça önemli olarak değerlendirildiğinden konuyla ilgili geniş kapsamlı yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Kelimeler: Yayın etiği, hakem eleştirisi, yayın değerlendirme, hakem etiği
Lisansüstü eğitim lisans eğitimi sonrası belirli bir alanda bilimsel çalışma ve pratik yapacak ya... more Lisansüstü eğitim lisans eğitimi sonrası belirli bir alanda bilimsel çalışma ve pratik yapacak ya da akademisyen olarak yetişecek kişilerin çalışma alanı ile ilgili uzmanlaşma ve bilimsel araştırma yapabilme ve yayınlama ile ilgili yeterliliklerini kazandıkları önemli bir eğitim aşamasıdır. Genç araştırmacılardan bilim topluluğunun sahip olduğu genel etik ilkelere uygun olarak bilimsel çalışma yapmaları beklenir. Bu nedenle bilimsel sorumluluk içinde hareket etmekle yükümlü olan araştırma görevlileri, bilgi eksikliği başta olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak, araştırma ve yayın etiği açısından sorunlu olabilecek tutum ve davranışlarda bulunabilmektedirler. Bu çalışmada Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin temel bilim dallarında çalışan araştırma görevlilerinin araştırma ve yayın etiği açısından öz yeterlilikleri ile ilgili görüşleri değerlendirilecektir. Yöntem ve Gereçler: Araştırmamızda yarı yapılandırılmış bir soru formu üzerinden derinlemesine görüşme yapılarak niteliksel bir çalışma yürütülmüştür. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin temel bilim dallarında çalışan toplam 10 araştırma görevlisi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Görüşme sonrası elde edilen veriler, ham kütüklere dönüştürülmüş ve ardından veriler tematik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir.
Mersin üniversitesi tıp fakültesi lokman hekim dergisi, Jan 26, 2021
Amaç: 14 Nisan 1877 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk başkan yardımcılığı gö... more Amaç: 14 Nisan 1877 yılında kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin ilk başkan yardımcılığı görevine Nuriyan Efendi getirilmiştir. Nuriyan Efendi adına yapılmış olan orijinal bir fotoğraf albümü Gülhane Tıp Tarihi Müzesi envanterinde bulunmaktadır. Dönemin Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti üyeleri, hastaneleri ve yapılan faaliyetlere ait birçok fotoğraf içeren bu albümün literatürdeki bilgiler eşliğinde tanıtılması ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin Başkan Yardımcılığı görevi yapmış olan Nuriyan Efendiye ait fotoğraf albümü incelenmiştir. Fotoğraflarda bulunan Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin üye, hastane ve yapılan faaliyetleri tarihsel metinler üzerinden araştırılarak bulgular kısmında sunulmuş ve literatür eşliğinde tartışılmıştır. Bulgular: Nuriyan efendiye ait albümde bulunan fotoğraflara yönelik yapılan araştırmada Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez Komite Üyeleri ve Muavenet Heyeti toplam 11 kişiden oluşturulduğu ve zaman içinde ihtiyaçlara bağlı olarak bu sayının arttırıldığı görülmüştür. Muavenet Komitesine bağlı olarak çalışacak dört İhtisas Komisyonu kurulmuştur. Cemiyet tarafından 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı sırasında 27 sabit hastane ve 9 seyyar cerrahi hastane tesis edilmiştir. Sonuç: Nuriyan efendiye ait fotoğraf albümü Hilal-i Ahmer Cemiyeti'nin kuruluş dönemine ve 1877-1878 Osmanlı Rus savaşına ait önemli fotoğraflar içeren ve dönemin şartlarını ortaya koyan orijinal bir eserdir. Albüm bu eşsiz fotoğraflarıyla Türk Kızılay'ının ilk şeref defteri sayılabilecek bir öneme sahiptir.
This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in th... more This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in the Ottoman Empire in 1868 through the founding of 'the Society of Care and Aid for Wounded and Disabled Soldiers' (Mecrȗhȋnve Marzȃ-yi Askeriyeye _ Imdad ve Muavenet Cemiyeti). Following initial slow development, the Society was revitalized in April 1877 in preparation for war with Russia. Importantly, the 1877-1878 Ottoman-Russian conflict was the first major war conducted by signatories of the 1864 First Geneva Convention, which made provisions for the treatment of wounded and sick soldiers and protection for those providing care. Although both the Ottoman Empire and Russia were signatories, major issues remained to be resolved in practice and the heat of conflict. One of the unresolved issues was international and Russian recognition of a red crescent on a white background as a sign of neutrality, in addition to a red cross. An interim agreement was signed between the two sides with international support. Full international approval of the red crescent symbol took much longer and was only confirmed at the ninth Red Cross Conference in Washington in 1912, 35 years later. Today, the red crescent represents all majority Muslim countries' aid institutions. Representatives of 16 countries attended the first congress in Geneva on 22 August 1864. The convention's outcome was an invitation to adopt the basic principles and symbols of neutrality for the hospitalization of the wounded or sick soldiers and their
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, Sep 1, 2013
This precious work firstly published in 1909 in the name of 'Usul-ü Teşhis-i Seriri' in printing ... more This precious work firstly published in 1909 in the name of 'Usul-ü Teşhis-i Seriri' in printing house of 'Kader Matbaası' in Istanbul. Book consists of 715 pages contains 116 figures and 2 colored plates. In our study we analyzed the third imprint of the book that published in the Ottoman Turkish Language in 1912. We believe that if the book translates to today's Turkish Language, it has comprehensive and detailed and up to date information as today's medical student benefit from it. By analyzing this valuable work aimed to share with esteemed colleagues.
Özet Tanımlayıcı tipte tasarlanan bu çalışmada tıp eğitiminde Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (ÇE... more Özet Tanımlayıcı tipte tasarlanan bu çalışmada tıp eğitiminde Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (ÇEP)-2014'e göre hekimlerin yeterliliklerinin belirlenmesi, mevcut eğitim çıktıları için veri tabanı oluşturulması, tıp fakültesi eğitim müfredatı hazırlanırken mezun yeterlilikleri göz önüne alınarak eğitime yönelik önerilerde bulunulması hedeflenmiştir. Bu amaçla çalışmaya belirlenmiş asker hastaneleri ve askeri birinci basamak muayene merkezlerinde görev yapan hekimler ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yapan uzmanlık öğrencisi hekimlerden soru formuna cevap vermeyi kabul eden toplam 501 hekim dahil edilmiştir. Veriler araştırmacı tarafından 10 Mart 2016-30 Haziran 2016 tarihleri arasında katılımcılarla yüz yüze görüşülerek toplanmıştır. Hekimlerin temel hekimlik uygulamaları ile ilgili aldıkları puanlar altı ana başlık altında toplanmış ve Ulusal ÇEP-2014'te belirlenmiş olan asgari düzeylerle karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda "öykü alma" uygulamalarından 161 (%32.1) katılımcı, "kayıt tutma, raporlama ve bildirim" uygulamalarından 78 (%15.6) katılımcı, "koruyucu hekimlik ve toplum hekimliği uygulamaları" için 72 (%14.4) katılımcı, "girişimsel ve girişimsel olmayan uygulamalar" için 62 (%12.4) katılımcı, "laboratuvar testleri ve ilgili diğer işlemler" uygulamalarından 26 (%5.2) katılımcı ve "genel ve soruna yönelik fizik muayene" uygulamalarından 25 (%5.0) katılımcı yeterli olarak bulunmuştur. Hekimlerin özellikle adli tıp ve kadın hastalıkları ve doğum alanlarındaki uygulamalarda tıp fakültesinde yeterli eğitimi alamadıkları tespit edilmiştir. Katılımcıların en düşük yeterlilik gösterdiği "genel ve soruna yönelik fizik muayene" ve "laboratuvar testleri ve ilgili diğer işlemler başlığı" altında belirlenmiş uygulamalar başta olmak üzere tüm uygulama alanlarının geliştirilmesine yönelik önlemleri içerecek müfredat programlarının hazırlanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Assessing the Competencies of the Medical Faculty Graduates within the frame of Pre-Graduate Medical Education National Core Curriculum, 2022
In this descriptive study, it is aimed to determine the competencies of physicians according to N... more In this descriptive study, it is aimed to determine the competencies of physicians according to NCC- 2014, to create databases for current educational output, to consider graduate competencies while preparing medical faculty training curriculum and to make suggestions for education. For this purpose, a total of 501 physicians agreed to answer the questionnaire and who working in designated military hospitals and military primary care examination centers and residents at Ankara University Faculty of Medicine Hospital were included in the study. The data were collected by the researcher by face-to-face interviews with the participants between 10 March 2016 and 30 June 2016. The scores of the physicians regarding the basic medical practices were collected under six main topics and compared with the minimum levels described in NCC-2014. As a result of the study, 161 (32.1%) participants were adequate in “history taking” applications, 78 (15.6%) participants were adequate in “recording, reporting and notification”, 72 (14.4%) participants were competent in “preventive medicine and community medicine practice”, 62 (12.4%) participants were competent in “interventional and noninterventional practice”, 26 (5.2%) participants were competent in “laboratory tests and other related procedures”, and 25 (5.0%) participants were competent in “general and problem focused physical examinations”. It has been determined that physicians do not receive adequate training in the medical faculty, especially in the field of forensic medicine and obstetrics and gynecology. Curriculum programs should be prepared that will include measures for the development of all application areas, especially the practices determined under the heading of “general and problem focused physical examinations” and “laboratory tests and other related procedures”, where the participants have the lowest proficiency.
üzerinde yaptığımız inceleme, ülkemizde tıp etiği eğitimi müfredatı ile ilgili bir konsensüsün sa... more üzerinde yaptığımız inceleme, ülkemizde tıp etiği eğitimi müfredatı ile ilgili bir konsensüsün sağlanamamış olduğunu ortaya koymaktadır. SONUÇ: Bu nedenle etik eğitimi konusunda ilerleme kaydedilebilmesi için; eğitim sürecinin iyileştirilmesine ve işlevsel kılınmasına yönelik çalışmalarda eğitimin belirli bir standartta olması, etikle ilgili temel konuların uygun şekilde derslere dahil edilmesi ve her üniversitenin ortak olarak uygulayacağı bir etik eğitimi programının geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Physicians are trying to cope with patients’ potentially inappropriate demands in addition to the... more Physicians are trying to cope with patients’ potentially inappropriate demands in addition to their intensive work environments. The objectives of this study were to determine physicians’ points of view regarding patient demands, such as requests for inappropriate medical tests, prescription medications, or disability, and to what extent these demands affect physicians. This survey study was completed by conducting face-to-face interviews with the physicians, to determine the knowledge, attitudes, and behaviors of the 196 physicians working in our institution toward patient demands. Physicians reported that disability-related requests were the most prevalent patient demand (71.4%; n=140). A total of 2.6% (n=5) of the physicians performed laboratory tests that they considered unsuitable, 4.1% (n=8) described inappropriate prescription medication requests, and 2.6% (n=5) reported receiving disability requests from patients that they considered to be inappropriate. It was found that kn...
Giris ve Amac Hakem elestirileri bilimsel dergilerde arastirmalarin kabul ve yayimlanmasi asamasi... more Giris ve Amac Hakem elestirileri bilimsel dergilerde arastirmalarin kabul ve yayimlanmasi asamasinda temel sureclerden biridir. Bu surecin temelini degerlendirme icin makale gonderilen hakemlerin uzmanliklarina ve bilimsel etik anlayislarina olan guven olusturmakta ve surec karsilikli guven ve bilimsel isbirligi cercevesinde yurutulmektedir. Emek ve kaynak sarf edilerek yapilan calismalarin bilimsel dergilerde yayinlanan bir makale haline gelmesi hakem degerlendirmelerinin objektifligi ve kalitesiyle yakindan iliskilidir. Hakem degerlendirmesinin amaci hakemlerin kendi uzmanlik alanlariyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editorlerine ve yazarlarin calismalarina katki saglamasi ve danismanlik yapmasidir. Bu degerlendirme yapilirken yayin etigi kurallarina titizlikle uyulmasi gerekmektedir. Bu calismanin amaci dergilere gonderilen hakem elestirilerindeki olasi etik ihlallerin tespit edilmesidir. Gerec ve Yontem Arastirman tanimlayici tiptedir. Arastirma evrenini bir online bili...
Amac: 14 Nisan 1877 yilinda kurulan Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin ilk baskan yardimciligi go... more Amac: 14 Nisan 1877 yilinda kurulan Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin ilk baskan yardimciligi gorevine Nuriyan Efendi getirilmistir. Nuriyan Efendi adina yapilmis olan orijinal bir fotograf albumu Gulhane Tip Tarihi Muzesi envanterinde bulunmaktadir. Donemin Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti uyeleri, hastaneleri ve yapilan faaliyetlere ait bircok fotograf iceren bu albumun literaturdeki bilgiler esliginde tanitilmasi ve degerlendirilmesi amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Osmanli Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Baskan Yardimciligi gorevi yapmis olan Nuriyan Efendiye ait fotograf albumu incelenmistir. Fotograflarda bulunan Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin uye, hastane ve yapilan faaliyetleri tarihsel metinler uzerinden arastirilarak bulgular kisminda sunulmus ve literatur esliginde tartisilmistir. Bulgular: Nuriyan efendiye ait albumde bulunan fotograflara yonelik yapilan arastirmada Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkez Komite Uyeleri ve Muavenet Heyeti toplam 11 kisiden olusturuldugu ve zaman icinde ihtiy...
Ordinaryus Profesor Doktor Abdulkadir Lutfi Noyan 1908 yilinda kurulan Gulhane Askeri Hijyen ve K... more Ordinaryus Profesor Doktor Abdulkadir Lutfi Noyan 1908 yilinda kurulan Gulhane Askeri Hijyen ve Koruyucu Tip Enstitusunde 1919-1929 yillari arasinda egitim-ogretim gorevinde bulunmustur. Noyan, Askeri Tibbiyeden mezun olduktan sonra manevra, seferberlik, savas ve tatbikat faaliyetleri icinde; tabur tabipliginden ordu bastabipligine kadar cesitli gorevlerde bulunmus ve Osmanli Imparatorlugu’nun bircok bolgesinde calismistir. Noyan, ogretim faaliyetleri sirasinda verdigi dersleri, meslek yasamindaki tecrubeleriyle birlestirerek Askeri Koruyucu Hekimlik’le ilgili bir eser ortaya koymak arzusunda bulunmustur. Bu arzuyla askeri hijyen hakkinda kapsamli bir eser ortaya koymustur. Noyan “17 senelik mesaimden nasip olan” diyerek tabir ettigi kitabini 44 yerli ve 17 yabanci kaynaktan faydalanarak yazmistir. “Askeri Hifzisihha” adini verdigi 514 sayfalik adli eserini 1926 yilinda Istanbul’da Kader Matbaasi’nda yayimlatmistir. Biz calismamizda Noyan’in kitabindan “Askeri’’ koruyucu hekimligin ...
This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in th... more This paper addresses the establishment of the Red Crescent, an equivalent of the Red Cross, in the Ottoman Empire in 1868 through the founding of ‘the Society of Care and Aid for Wounded and Disabled Soldiers’ (Mecrȗhȋnve Marzȃ‐yi Askeriyeye İmdad ve Muavenet Cemiyeti). Following initial slow development, the Society was revitalized in April 1877 in preparation for war with Russia. Importantly, the 1877–1878 Ottoman–Russian conflict was the first major war conducted by signatories of the 1864 First Geneva Convention, which made provisions for the treatment of wounded and sick soldiers and protection for those providing care. Although both the Ottoman Empire and Russia were signatories, major issues remained to be resolved in practice and the heat of conflict. One of the unresolved issues was international and Russian recognition of a red crescent on a white background as a sign of neutrality, in addition to a red cross. An interim agreement was signed between the two sides with inte...
Uploads
Papers by fatih namal
Emek ve kaynak sarf edilerek yapılan çalışmaların bilimsel dergilerde yayınlanan bir makale haline gelmesi hakem değerlendirmelerinin objektifliği ve kalitesiyle yakından ilişkilidir. Hakem değerlendirmesinin amacı hakemlerin kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editörlerine ve yazarların çalışmalarına katkı sağlaması ve danışmanlık yapmasıdır. Bu değerlendirme yapılırken yayın etiği kurallarına titizlikle uyulması gerekmektedir.
Bu çalışmanın amacı dergilere gönderilen hakem eleştirilerindeki olası etik ihlallerin tespit edilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Araştırman tanımlayıcı tiptedir. Araştırma evrenini bir online bilimsel dergi yayım portalına üye dergilerin farklı zamanlara ait makale yayım sürecinde yazılan hakem eleştirileri oluşturmaktadır. Ulaşılabilen bütün eleştiri metinleri değerlendirmeye alınmış ve bu kapsamda 300 hakem eleştirisi değerlendirilmiştir. Yayın etiği kılavuzları ve literatür bilgilerinden yola çıkarak eleştiri yazılması aşamasında uyulması gereken 9 etik kural belirlenmiştir. Eleştiri metinleri bu kurallara uygunluk yönünden değerlendirilmiştir. Kurallar sırasıyla şöyledir. Hakemler; 1.Uzmanlık alanlarıyla ilgili değerlendirme yazmalıdır, 2.Değerlendirmeleri zamanında yapmalıdır, 3.Değerlendirme herhangi bir kişi veya kuruma avantaj sağlayıcı olmamalıdır, 4.Değerlendirmelerde ayrımcılık (din, dil, cinsiyet, ırk vb.) olmamalıdır, 5.Düşmanca yorum ,hakaret, iftira vb. olmamalıdır, 6.Uzmanlık alanı dışındaki konularda değerlendirme yapamayacağını beyan etmelidir,7.Değerlendirmelerde kanıta dayalı bilgi vermelidir,8.Hakemler makalelerin yazara ait olduğunu unutmamalı ve kendi yazım tarzlarını dayatmamalıdır, 9.Referans önerileri geçerli akademik ve teknolojik nedenlere dayanmalı ve kendisi ya da ilişkisi olduğu kişi ve kurumlara ait makalelerin atıf sayısını artırmaya yönelik olmamalıdır. Değerlendirmenin zamanında teslim edilip edilmediğine dair bilgi olmadığından ikinci madde değerlendirilememiştir. Araştırma ile ilgili gerekli etik kurul onayı alınmıştır.
Bulgular: Online dergi yayım portalından elde edilen 300 hakem eleştirisi çalışmaya dahil edilmiştir. Eleştiri metinleri önceden tespit edilen 9 etik kural maddesine göre değerlendirilmiştir. İncelenen hakem eleştirilerinde tespit edilen kuralların hemen tamamının en az bir defa ihlal edilmiş olduğu tespit edilmiştir.300 hakem eleştirisinde toplam 147 ihlal tespit edilmiştir. Bunların 85’i (%57,8) birinci kuralın, 25’i (%17,2) sekizinci kuralın 16’sı (%10,9) yedinci kuralın 10’u (%6,8) dokuzuncu kuralın 5’i (%3,4) üçüncü kuralın 4’ü (%2,7) beşinci kuralın ve 1’i (%0,6) dördüncü kuralın ihlal edildiği tespit edilmiştir. Yalnızca bir değerlendirmede altıncı kural gereğince davranılmıştır.
Sonuç ve Öneriler: Hakem eleştirileri bilimsel makale yayıncılığının önemli parçalarından bir tanesidir. Yazılan eleştirilerin bilimsel düzeyi ve etik uygunluğu basılan makalelerin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu açıdan etik değerlendirme oldukça önemlidir. Bu çalışmada hakem eleştirilerinin uluslararası yayın etiği kılavuzlarında geçen kurallara uygunluğu araştırılmıştır. Çalışmamızda 300 eleştiri metninde toplam 147 etik ihlalin tespit edilmesi oldukça yüksek bir orandır. Yapılan değerlendirme sonucunda en çok yapılan etik ihlalin, hakemlerin kendi uzmanlık alanları dışında eleştiri yapmaları ve bu konularda eleştiri yapamayacaklarını beyan etmemeleri olduğu görülmektedir. Yine önemli sayıda ihlal de hakemlerin yazarlara kendi yazım stillerini dayatma olarak değerlendirilecek önerilerde bulunması olarak göze çarpmaktadır. Önemli sayıda ihlalin de eleştirilerin kanıta dayalı olmaması ve referans önerilerinin bilimsel gerekçeler dışında avantaj sağlayıcı şekilde yapılması olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular hakem eleştirilerinin etik kurallara uygunluk yönünden olması gerekenin çok uzağında olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda değerlendirmeye dahil edilen eleştiri sayısı sınırlıdır. Bu bakımdan bulgularımızın genellenmesi oldukça zordur. Ancak çalışmamız Türkiye’de bu konuda yapılan nadir çalışmalardan birisidir. Bu bakımdan bu konuda yapılacak çalışmalara öncü niteliğindedir. Bu konu bilimsel yayıncılığımızın gelişmesi açısından oldukça önemli olarak değerlendirildiğinden konuyla ilgili geniş kapsamlı yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler: Yayın etiği, hakem eleştirisi, yayın değerlendirme, hakem etiği
Emek ve kaynak sarf edilerek yapılan çalışmaların bilimsel dergilerde yayınlanan bir makale haline gelmesi hakem değerlendirmelerinin objektifliği ve kalitesiyle yakından ilişkilidir. Hakem değerlendirmesinin amacı hakemlerin kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda birikimleriyle dergi editörlerine ve yazarların çalışmalarına katkı sağlaması ve danışmanlık yapmasıdır. Bu değerlendirme yapılırken yayın etiği kurallarına titizlikle uyulması gerekmektedir.
Bu çalışmanın amacı dergilere gönderilen hakem eleştirilerindeki olası etik ihlallerin tespit edilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Araştırman tanımlayıcı tiptedir. Araştırma evrenini bir online bilimsel dergi yayım portalına üye dergilerin farklı zamanlara ait makale yayım sürecinde yazılan hakem eleştirileri oluşturmaktadır. Ulaşılabilen bütün eleştiri metinleri değerlendirmeye alınmış ve bu kapsamda 300 hakem eleştirisi değerlendirilmiştir. Yayın etiği kılavuzları ve literatür bilgilerinden yola çıkarak eleştiri yazılması aşamasında uyulması gereken 9 etik kural belirlenmiştir. Eleştiri metinleri bu kurallara uygunluk yönünden değerlendirilmiştir. Kurallar sırasıyla şöyledir. Hakemler; 1.Uzmanlık alanlarıyla ilgili değerlendirme yazmalıdır, 2.Değerlendirmeleri zamanında yapmalıdır, 3.Değerlendirme herhangi bir kişi veya kuruma avantaj sağlayıcı olmamalıdır, 4.Değerlendirmelerde ayrımcılık (din, dil, cinsiyet, ırk vb.) olmamalıdır, 5.Düşmanca yorum ,hakaret, iftira vb. olmamalıdır, 6.Uzmanlık alanı dışındaki konularda değerlendirme yapamayacağını beyan etmelidir,7.Değerlendirmelerde kanıta dayalı bilgi vermelidir,8.Hakemler makalelerin yazara ait olduğunu unutmamalı ve kendi yazım tarzlarını dayatmamalıdır, 9.Referans önerileri geçerli akademik ve teknolojik nedenlere dayanmalı ve kendisi ya da ilişkisi olduğu kişi ve kurumlara ait makalelerin atıf sayısını artırmaya yönelik olmamalıdır. Değerlendirmenin zamanında teslim edilip edilmediğine dair bilgi olmadığından ikinci madde değerlendirilememiştir. Araştırma ile ilgili gerekli etik kurul onayı alınmıştır.
Bulgular: Online dergi yayım portalından elde edilen 300 hakem eleştirisi çalışmaya dahil edilmiştir. Eleştiri metinleri önceden tespit edilen 9 etik kural maddesine göre değerlendirilmiştir. İncelenen hakem eleştirilerinde tespit edilen kuralların hemen tamamının en az bir defa ihlal edilmiş olduğu tespit edilmiştir.300 hakem eleştirisinde toplam 147 ihlal tespit edilmiştir. Bunların 85’i (%57,8) birinci kuralın, 25’i (%17,2) sekizinci kuralın 16’sı (%10,9) yedinci kuralın 10’u (%6,8) dokuzuncu kuralın 5’i (%3,4) üçüncü kuralın 4’ü (%2,7) beşinci kuralın ve 1’i (%0,6) dördüncü kuralın ihlal edildiği tespit edilmiştir. Yalnızca bir değerlendirmede altıncı kural gereğince davranılmıştır.
Sonuç ve Öneriler: Hakem eleştirileri bilimsel makale yayıncılığının önemli parçalarından bir tanesidir. Yazılan eleştirilerin bilimsel düzeyi ve etik uygunluğu basılan makalelerin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu açıdan etik değerlendirme oldukça önemlidir. Bu çalışmada hakem eleştirilerinin uluslararası yayın etiği kılavuzlarında geçen kurallara uygunluğu araştırılmıştır. Çalışmamızda 300 eleştiri metninde toplam 147 etik ihlalin tespit edilmesi oldukça yüksek bir orandır. Yapılan değerlendirme sonucunda en çok yapılan etik ihlalin, hakemlerin kendi uzmanlık alanları dışında eleştiri yapmaları ve bu konularda eleştiri yapamayacaklarını beyan etmemeleri olduğu görülmektedir. Yine önemli sayıda ihlal de hakemlerin yazarlara kendi yazım stillerini dayatma olarak değerlendirilecek önerilerde bulunması olarak göze çarpmaktadır. Önemli sayıda ihlalin de eleştirilerin kanıta dayalı olmaması ve referans önerilerinin bilimsel gerekçeler dışında avantaj sağlayıcı şekilde yapılması olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular hakem eleştirilerinin etik kurallara uygunluk yönünden olması gerekenin çok uzağında olduğunu göstermiştir. Çalışmamızda değerlendirmeye dahil edilen eleştiri sayısı sınırlıdır. Bu bakımdan bulgularımızın genellenmesi oldukça zordur. Ancak çalışmamız Türkiye’de bu konuda yapılan nadir çalışmalardan birisidir. Bu bakımdan bu konuda yapılacak çalışmalara öncü niteliğindedir. Bu konu bilimsel yayıncılığımızın gelişmesi açısından oldukça önemli olarak değerlendirildiğinden konuyla ilgili geniş kapsamlı yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler: Yayın etiği, hakem eleştirisi, yayın değerlendirme, hakem etiği