:(( etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
:(( etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Nisan 2012 Çarşamba

yorumsuz...





‎15 yaşındaki bir kız yanında 1 yaşındaki bebeğiyle sokakta yürüyor, insanlar ona kaşar ve fahişe diyor, 13 yaşında tecavüze uğradığını bilmeden. İnsanlar bir adama şişman diyor, kilosunu hızla arttıran bir hastalığını olduğunu bilmeden. İnsanlar yaşlı bir adama çirkin diyor, ülkesi için savaşırken kaza geçirdiğini bilmeden. İnsanlar bir kadına kel diyor, kanser olduğunu bilmeden...

Biz hep yeni ...bir araba isteriz ya da yeni bir telefon... Ancak kanser olan bir insan sadece bir sey ister... Yaşamaya devam edebilmek ! Biliyorum bir çoğunuz bunu paylaşmayacak... Ama arkadaşlarımın küçük bir grubu da olsa paylaşacağına inanıyorum . Bunu duvarınızda ' Kanserden ölen , yaşayan ya da yaşama savaşı veren ' birisi onuruna kopyalayın . . . ! ! !

1 Nisan 2012 Pazar

12 Şubat 2012 Pazar

yaradanın şefkat dolu elleri üzerine işte sevgili gamze...

biraz önce atv,de haberleri  dinlerken  birden yüreğim oynadı "gamze anne" dedi spiker,devamını dinledim...
rabbim çok büyük canparçamı yanına çekip aldı ama gamzeyi oğlu için bağışlayacak biliyorum o genç bi anne sağlığına kavuşacak...

baktım netten ünlüler bile artık onunla onun yanında,burada ve bunun gibi bi çok sayfada haberi var herkes el birliği içinde seferber oluyo gerçektende çok şanslı bi annesin sen gamze... YAŞAMALISIN...



18 Şubat 2011 Cuma

Bir Minik Kız Çocuğu

Ona her gün rastlardım, kuyruğun bir ucunda
Bir minibüs parası, sımsıkı avucunda
Uykusuna doymamış, kırpışan gözleriyle
Anlarsa baktığımı, başı inerde öne.

Bildiğim kadarıyla ölmüş anne babası
Okulundan koparıp işe koymuş ablası
Ne rüyalar görürdü kim bilir yol boyunca
Hep gülümserdi yüzü ansızın uyanınca.

Bir minik kız çocuğu, saçları darmadağın
Yollarda yalın ayak üşür.. üşür... üşür elleri...

Meraklandım bir kaç gün durakta görmeyince
Tanıyanlar söyledi inanmadım ilk önce.
Dalmış bir gün rüyaya mavi önlük içinde
Fabrika değil sanki, bir okul bahçesinde.

İşte o an dişliler kapmış iki elini
Böyle ödemiş yavrum rüyanın bedelini.
Tebessüm donup kalmış ağzının kenarında
Solu vermiş minik kız henüz ilk baharında.

Bir minik kız çocuğu, bir minik kuş yüreği
Ölümün kucağında üşür... üşür... üşür elleri...

|Söz: Yusuf Hayaloğlu

30 Ocak 2011 Pazar

"döndüm hayata" desemde inanmayın olmuyo olmuyo :(



Aynı yalınlıkla ölmek isterim


Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz.

Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde

Yeryüzü uzansın altımda sessiz.



Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim

Varsın hainleri gizlesinler soğuk bir taş altında

Dürüstçe yaşadım ben, karşılığında

Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.








canparçam bi gün gelicem yanına bi gün ve orda bizi ne kanser nede kötü kullar hiç biri ayramayacak.... :(

26 Ocak 2011 Çarşamba

düşen hep yerde kalmazmış... :(

merak edip yanımda olan dostlarım sizlere çok teşekkür ederim.

bu gün daha bi iyiyim sanki,yada sakinleştiriciler sayesinde,yada bilmiyorum evin her köşesinde niyazi var... :(

ağlıyorum ağlıyorum ama artık "amaan be abla boşveeeer" diyecek yüzüme gülüverecek niyazi yok yok işte :(

adını anmak istemediğim hastalık gelip kapımızı çaldığından beri, bi türkü vardı o kadar çok ağlardımki bu türküye,okuyun sözlerini içim parçalanırdı her defasında...

bu hayat böylemi olur,düşen hep yerdemi kalır... :(
dinleyin

hayat denen sonsuzluğun, karşısında bir çocuğuz
düşe kalka büyürken, kalkamayız bir çoğumuz

bu hayat böyle mi olur, düşen hep yerde mi kalır
gün olur belin doğrulur, kim ne olacak belli mi olur 

ama bitmez yolculuklar, belki biraz canın yanar
düştüğün yerde doğrulur, başlar yine ilk adımlar


en son niyazimi toprağın kollarına emanet ettiğimde doğan güneş,birde bu gün doğdu evimin pencerelerine ve aklıma ilk gelen şey : düşen hep yerde kalmazmış gün gelir yukardaki alırmış yanına :((((((


23 Ocak 2011 Pazar

sen gittin,bende bittimya canparçammm ... !!!!!

meğer benim kuzum ne zor teslim edecekmiş nefesini,de ben bilememişim  :(((

alttaki postta anlattığım olayların sabahı yedi otuzda tlf,çaldı ablam,niyazi şuurunu kaybetti yoğun bakıma alınıyo dedi feryat figan  :((((

fırladım gittim,yoğun bakım kapısında nöbet tutuyos anası ben kardeşi,ablacım :(((((


son gecesi : ablacım bekledi o gece başını,yeteri varsa yeter demiş bıktııııımmm bıktıııımmmm bu kablolardan diye bağırmış :(((((

oynatamadığı parmaklarına nası bi güç geldiyse,sökmüş ne kadar kablo varsa,bilinçsizce herşeyi fırlatmış :((((((

yalvarmış can havliyle,"abla noooluuuuurr bi damla nefes" diye avazının çıktığı kadar bağırmış bağırmış,abla beni neden yalvartıyosun neden takmıyosun oksijeni diye,oysa oksijen sürekli burnunda son iki aydan beri ve son üç gündür neredeyse dozajını ona çıkartıyodukki yinede yetmiyodu yavruma  :((((((

" olmuyo ablaaaa ne yapsam olmuyooo,bi damla nefes alamıyoooommmmyaaa"

basmış feryadı yavrummm

ablacım bi bardak çay ver demiş :(((((((

oysaki hiç çay içmezdi yavrum :((((((

anne salata yap demiş :((((((

aylarca önüne götürdüğüm yemeklerin başında ağladı,açlıktan ölüyorum yiyemiyorumya ablaaaaa diye :(((

kuzuuuuummmm kuzuuuuuummm yaktın ablam ciğerlerimi kavurdunya niyazimmmmm :((((((


yoğun bakım : sabah 11 ile akşam sekizde görüşebilirsiniz dedi doktorumuz,dedim eşime,hiç öleceğine dair bişeyler varmı içinde,öyle bişey hissediyomusun dedim,hayır fisun dedi :((((((

kendimi dinliyorum,daha öncekilerde olduğu gibi "yine korkuttum demi sizi" diye gül yüzüyle nasıl olsa çıkıcak diye bekliyorum yavrumu :((((((

o halini görmek beni bitiricek diye girmek istemedim ben,saat on bir oldu,dedim anasına kardeşine halasına girin görün,ben cafeteryaya çıktım eşimle birlikte,saat 12,ye doğru indik, baktım herkes sakin sukunet çocukta bişey yok aynı aldıkları gibi oksijene bağlı dediler,iyi o zaman hadi sizde gidin cafeteryaya,belki on gün durcak yoğun bakımda nerden bilebilirizki dedim :((((((((((

onlar gitti,yemin ediyorum size hala içimde kötü bi his yok :(((((((

yoğun bakımın kapısı açıldı,niyazi dağçobanın yakınımısınız dedi görevli evet dedim ,görmek istermisiniz hastanızı dedi,tabii dedim,girdim bayaa uzunca bi koridordan geçtik,ellerimi dezenfekte ettim (bu ara iki dakika kadar sürdü) girdim,,uzun boylu genç yüzünde maskesi olan bi bayan doktor "o yüzü hiç unutmuycam"
gelin dedi perdelerle kapalı canparçamın bölümüne girdi şefkatle omzumu okşadı "şimdi hastayı kaybettik" dedi !!!!!!!!!!!!!!!!!!

alllahııııııımmmmmmmmmmm allahımmmmmmm bu nasıl bi acıymış böyleee  :(((((

ben canparçama söz vermiştim onun gözlerinin içine bakıp hiç ağlamayacaktım,çünkü o dayanamazdı benim üzülmeme :((((((

doktor hanım dedim benim hastam 6 aydan beri durumu çok ağır hiç sarılamadım acılarından sancılarından dokunamadım,dokunsam sarılsam koklasam öpsem öpsem doya doya :((((((

yaşlar süzüldü gözlerinden doktorun,dedim söz verdim ben ağlamıycam :((((((

yalnız bıraktı beni canparçamla,sarıldım sarıldım öptümmm öptümmmmm içime çektim kokusunu gül kokulu kuzum, bi insan ruhunu teslim ederde böylemi güzel kokar :(((((

belki dedim belki baktım uzun kirpiklerine belki açar gözlerini belki dedim ablaaa bi yudum su deyiverir  yok demedi demedi canparçam demedi :((((

fırladım çıktım yoğun bakımdan dedim eşime götür beni ortalığı yıkıcam yoksa :((((
eşim ne olur sakin ol fisun bak seni beklemiş yine son yolculuğuna çıkmadan o hep senin yanında seninle olucak diyo ama ben nefes alamaz hallere geldim yırttım yakamı paçamı :((((((

sorasında işlemler vs teslim aldım canparçamı istemedim ne tabut nede cenaze arabası,güzelce kefenlediler hastenede aldım yatırdım arabamızın içine oturdum başucuna,dediler "sen oturma bi erkek otursun yanına" bu güne kadar hiç bi erkekle sürümedim ben onu hastanelerde sakın konuşmayın sakın dedim !!!!!!!!

vardık finikeye,yatırdım kendi odasına oturdum yanına konuştum sabaha kadar ağlamadım yine onu üzecek şeyler söylemedim,bu gece son gecemiz niyazi beni kovma olurmu ablam yanından dedim :((((((

ben artık bi daha seni göremiycem dedim :((((

sabah saat onda defnedildi,bekledim herkes terk etti mezarlığı ondan sora...
ablam ne olur kusura bakma sen benim içimide biliyosun dışımıda diye o kadar çok ağladım ağladım haykırdım haykırdım,dedim nasıl alışıcaaammm yokluğuna ben kimi merak edip gece gündüz kimi arayıp sorucam canparçammmmm diye ne var ne yoksa anlattım ona saatlerce...
bilmiyorum aradan kaç saat geçti,bişeyler artık kalkmam gerektiğini bu kadar gözyaşının onada yetiğini anlattı...
deli demeyin bana ama sanırım kendisi hissettirdi bunları  :((((

mecburen bıraktım canparçamı orada mecburen,alamazdım artık toprağın altından,tutamazdım ellerini,bakamazdım gözlerine  :(((((

ben biliyorum kardeşim huzura kavuştu,kurban olduğum allahım onu yanına aldı ve şimdi çıldırmıyo nefes almak için...

ben ölene kadar canparçamı sol yanımda hep taşıycam,çok acıycak biliyorum ama yeterki o rahat olsun gittiği sonsuzluklarda  :((((






ve mezarlıktan,dümdüz evime antalyaya geldim ne evlerine uğradım ne yüzlerine baktım ve hepsini allaha havale ettim ...

ne yapılması gerekiyosa burda kendi imkanlarımla,beni ve yavrumu delirtenler olmadan yapıcam :((((

21 Ocak 2011 Cuma

kötülerin olmuş bu yalan dünya,lanet olsun herşeye !!!!!!!!!!!!!!!!!!

anlatmak zorundayım,haddimi aşar,sam ne olur beni affedin... :((((

herkese selamlar geçen cumartesi gittim can,parçama,aylardan beri gidememiştim,o bir kaç defa acile geldi orada görüştük,alttaki postumda yayımlamıştım ağladı gözlerimin içine bakıp zar zor aldığı nefesiyle "ben kokuyor,um,dur günlerden beri banyo yapamıyorum" dedi gözlerinden seller gibi akıttı diye :(((

tam 3 yıl oldu bu iş başımıza geleli,ben hep çoğul olarak anlatıyorum ama hiç bir zaman çoğul olmadık,sadece yavrum benim zavallı kardeşim vardı birde ben vardım!!!!!!!!!!!!
ciğerlerim yandı eridim gözümün önünde o çocuğun düştüğü durumlar çektiği acılar beni tüketti,ve ne bir babam nede bir ağabeyim var :(

bir üvey annem cahil,inde cahili vurdum duymaz işine gelmediği için hiç bir,şey bilmez, hiç daha görmedim,ki bir defa morali bozulsun,da bir öğününü atlatsın,daha hiç görmedim,ki keyfinden bir zerre geri kalsın !!!!!!!!!!!!!!!!!
gözünün önünde kendi çocuğu defalarca ne operasyonlar geçirdi nasıl şiddetli acılar çekti dönüp bakmadı,aldırış bile etmedi !!!!!!!!!

bu üvey annenin haricinde bir ablam (benim öz kardeşim) birde can,parçamın öz kardeşi olan can,parçamın büyüğü bizim küçüğümüz bir kız,kardeş,imiz var.
ve bunların haricin,de bir,de "hala" denilen o aşağılık kadın var !!!!!!!!!!!!!!!
o kadar çok sinir,leniyorumki inanın nasıl dile getiricem nası anlatıcamı bilemiyorum.

çevremde olan insanın hepsi bu başkada hiç kimse yok akraba olarak,baba yıllar önce öldü amcalar hepsi öldü,üvey annenin on tane oğlan kardeşi var ama hiç görmedimki bi günde bi gün arayaıp sorduklarını !
üvey annem adisine sor kardeşlerimde kardeşlerim diye yere göğe sığdıramaz hiç birini !!!!!!!!!!!

ve böylece kimsesiz fisunla kimsesiz niyazi yani canparçam üç seneyi devirdik,elimizdeki paralarımı almadılar,bu "hala" ve üvey anne denilen adiler,kemoterapi almış zavallı niyaziyi köküne kadar kullandılar bir deyil bin defa,çocuk kemoterapiden çıkar,bunu yaşayanlar bilir kemoterapi alan bi insanın ne durumda olduğunu,tlfn açar çocuğa "halacığım ben filanca yerdeyim gel beni al" diye !!!!!!!!!!!!!!!!!!!

ve her hastaneye gelişinde çocuğun elinde beş kuruş parası varsa aldı gitti,böyle adi bi karı işte,anası hayvanı derseniz,eli ayağı titrerki çocuğa beş kuruş para vericem diye korkusundan !!!!!!!!!!!!
bu zaman zarfında hiç birinin içi yanmadı,bu çocuk ne acılar çekiyo nelerle uğraşıp yaşamaya ayakta durmaya çalışıyo yapayalnız diye,herkes ama herkes kendi kıçını düşünmekten kendi cebimden para çıkmasın diye yapılan planlar yalanlar dolanlar , allahımmmm allahımmmmm akşamdan beri dualar ediyorum kurtar allahım benim canımın parçasını bu adilerin elinden,sen çok büyüksün yarabbbim diye :((((((((

yine ağlama krizine girdim :(((((
o çocuk ölemedi ölemiyo bi türlü hala bu şerefsizlerin elinde deliler gibi acı çekiyo  kurtar allahım kurtar nolursun kurtar :((((((


 ve sonnn finali anlatıyorum : finikeden antalya,ya acile gelmiştiya kardeşim, nefes darlığı problemiyle geliyo ne zamandır acile en sonda artık iyice kötüleşmiş.
gittim finikeye gecen cumartesi yanına zavallı kardeşim,soğuk bi odada tek başına yatıyo yüzüne bakan yok o anası denilen aşağılık öbür odada yakıyo sobayı oturuyo başına yemeğini yiyo çayını içiyo sıcacık!!!!!!!!!!
garibim o kadar çok acılar çekiyoki,kuru ayazlarda nefes alabilmek için kapı pencere acık yaşıyoruz bende ayak ucunda nöbetteyim tabi,bi 24 saatte ancak bir yada bir buçuk saat uyuyabiliyo,çünkü aşırı derecede nefes darlığı yaşıyo,o zamanlarda çıkıyom odasından nete giriom falan bu zaman zarfındada anasını gördükçe dişlerim sıkılıyo sinirden :(

bu arada söyleyim ben artık hiç sağlıklı deyilim sinir sistemim çöktü,tek başıma götürdüğüm üç yıldan beri ne bir dokotra gidebildim ne bir gün kendimi dinleyebildim :((((

ilk gittiğim gün bi gördü beni"gelmiyceksin diye korktum abla sabahtan beri kapıya bakıyom" dedi :(((((

yine ağlama krizim tuttu :(((((((((((((((((((

velhasıl o gece ve ertesi sabah herşey normal görünüyodu,sürekli oksijen bağlı yaşıyo ama iyi gibiydi hatta o gecenin sabahında kalktı bolkana çıktı dedim yorulma ablam sırtıma alıp çıkartayım seni,yok bee dedi güldü

ve çekebildiğim son kare iki lokmada olsa çorbadan aldı,tekrar yattı son rahat saatleriymiş ben nerden bilirdimki :(((((

akşama doğru hafif hafif kötülendi,gecede ne olduysa oldu,112,yi aradım en yakın finike devlet hastanesine acile kaldırdık,garibim yalvarıyo ne olur nefesimi birazcık açın diye ben yapayalnız artık canıma tak etti herşey  :((((
oradada oksijenden daha fazlasını yapamadılar ve yapacak hiç bişey yok dedi doktor gözlerimin içine baktı niyaziye baktı çekti beni bi kenara ağladı hüngür hüngür,allah,ın bi doktoru bizi ilk kez görüyo halimize ağlıyo benim en yakınımdaki adiler para hesabı yaparken tanımadığım insanların içi parçalanıyo çocukla benim halime :(((((

offffff allahım offffffffffffff :((((((

geldik geriye eve olacak gibi deyil yine antalya,ya gidelim dedi garibim bu arada konuşamıyo el ve gözleriyle anlatıyo,nefesi yetmiyoki konuşmaya,yalnızlık kimsesizlik dersen benim belimi büktü kolumu kanadımı kırdı :(((((((((

akdeniz üniversitesinde var sadece onkoloji,başka hastenede yok,aradım üniversiteyi doktoruna, niyazinin durumu çok çok kötü ben ne yapabilirim bi akıl ver hocam bana dedim"yapılacak hiç birşey yok buraya getirme" dedi :((((

medical park diye bi özel hastaneye götürdüm,aldılar acile,oksijene bağlandı,ben yine bitik hallerde ortalıkta hayalet gibi dolanıyom,ne yapacağımı bilemez bi durumda,ve çok iyi bildiğim bişey var çocuğun yemek ve nefes borusna kadar çıktı tümörler ve nefes almasına engel oluyolar :((((

ben çaresizce kıvranırken bi doktor geldi tuttu kolumdan,sen ne hale gelmişsin böyle,yokmu senden başka kimse ?
dedi yok doktor bey dedim,varmı ssk,nız dedi var dedim bi şekilde çözüm yoluna bakalım yazık bu kadar genç çocuğa dedi.
 allah bin defa razı olsun insan gibi insanlarda varda ama bi tanesi benim akrabam deyil!

artık durum çok vahim,gittim hesaplattım sadece yatak için günlük 150 ytl isteniliyo düşündüm düşündüm bunun tomogrofisi var vs vs günlük alması gereken morfini var zanax,ı var dedim kafadan en az yedi sekiz milyar tutar eşimi çağırdım durum böyle böyle dedim,bizimse artık sıfırı tükettiğimiz yıl bu yıl :(((

gözden çıkardım herşeyi en kötü ihtimalle evimi satıp yine yatırcam son günlerinde o soğuk odada bırakmıycam kardeşimi,ve adi anasını aradım dedim,3 milyar para ayarla gerisinide ben halledeyim durum böyle böyle diye,ve bana ilk söylediği söz :  devlet hastenesinde yatır benim param yok !!!!!!!!!!!!!!

yarabbim allahım ben kafayı yemeyimde kimler yesin sen çok büyüksün yarabbim akıl fikir ver allahımmmmmm.

kafamı duvarlara vuruyom,eşimden allah binkere razı olsun bu kadar çıldırma fisun ne beş milyarlar on milyarlar gitti birde niyazi için gider dedi,ama,aması var işte,bu bahsettiğim hayvan karının yazlığı ayrı kışlığı ayrı iki tane ev babamdan kalan her ay çatır çatır maaaşını yiyo hala bana söylediğine bakarmısınız sıyırdım yemin ederim sıyırdım :((((

"hala"sı dersen ona keza,finikenin en güzel yerinde denize nazır evi yalnız yaşar yaşamayasıca hayvan aylık 3 milyar para alır,param yok param yok diye ondan bundan beslenmeye çalışır zehir yiyesice hayvan !!!!!!

dedim anasına asla kardeşimi burdan çıkarmam ne yaparsan yap o parayı bul !
yoksa babamın evini terk et o evi satıcam yine bakıcam kardeşime !!!!!!!!

tabi bunun üzerine ses seda kesildi herkesten,acil bölümünden yatış bölümüne geçirdik niyaziciğimi ben artık ayakta duramaz hallere geldim ölüyorum düpedüz :(

ablam ben beklerim siz gidin dedi,eve geldim geldiğim gibi sızmışım sabahın dördümde gözüm açıldı,neyse sabah eşimle birlikte vardık zavallım ahhhhh ahhhhh diye sesler çıkartıyo,beni gördü yine süt liman oldu :(

eşim diyoya bu çocuğun morfini sensin diye,yattığımız bölüm on üçüncü kat,bunalıyosun daralıyosun aşağıya inme şansın yok çocuğu bırakıp gidemiyosun eşim ara ara geldi o aşağılarda oyalanıyo,dedim nolur beni yalnız bırakma ben artık götüremiyorum herşey çok ağırlaştı diye sağolsun oda yanımızda durdu,akşamın belli bi saatti oldu.
hala kızı ve "hala" denilen şerefsiz çıktı geldi,artık nöbet değiştircezya,ben ve eşim cafeteryaya indik,hala kızı arkamdan geldi,"halan senle bi konuşcakmış" dedi,tamam dedim,kahvelerimizi içtik çıktık çocuğun odasının önündeyiz ve her odada çok ağır hastalar var çıt ses çıkmıyo hiç biyerden,ve hala denilen adinin bana söylediği söz :BU ÇOCUK NASIL OLSA ÖLECEK,GÖTÜRELİM EVE KENDİNE YAPAR O MORFİNİNİ!!!!!!!!!!

aklım varsa çıkıverdi öldürücektim kadını çıldırdım,ne söyledim ne yaptım hatırlamıyom,garibim niyazide duymuştur sesimi o nefessiz haliyle,siz bu güne kadar nerdeydiniz dedimi hatırlıyom başkada bişey hatırlamıyorum,bu dedime karşılık şimdiye kadar yoksak şimdi varız sen sktr git dedi bana !!!!!!!!!!!

allahımmmm allahımmmmmm varmı böyle bişey nedir bu başıma gelenler güvenlik geldi beni yaka paça dışarı attı :(((((

sen çok büyüksün yarabbim bu insanları ben sana havale ediyorum,aşağıda delirdim bağırmaktan onun bunun arabasını tekmeledim diyorumya sıyırdım,beni suçlu konumuna düşürdülerya,hatırlıyorum güvenliğede saldırdım içerde yatan benim canımın parçası ben nasıl bırakıp gideyim diye :((((((((((((((((((

öyle çok ağlıyorumki,allahım kurban olduğum allahım kardeşimle benim yüzümüze bak nolursun allahım :(((((

çıldırdım delirdim anlatılmaz benim bu yaşadıklarım bana bunları yaşatanları allaha havale ettim ben bu kadar çaresizken kardeşim orda can çekişirken bu yapılanlar revamıydı bana  :((((((
eşim sağolsun sakinleştirici iğne yaptırsak dedi,yine senden başka kimse ilgilenmezki niyaziyle para lafını duyan kaçar gider dedi,haklı adam benim çevremdeki adiler öyle böyle adi deyilki :(((((

ilaç içtim sabahlara kadar uyamadım boğazlarım çok kötü bişey yiyemiyorum içemiyorum :((((

ve tek sebep beş on milyar para gitmesin diye o iğrenç odada kardeşim bağıra bağıra ölsün diye bana ve kardeşime yapılan eziyeti ben kimlere anlatayım kimlere el açayım allahım senden başka kimsem yok diye sabahlara ağıt ettim kurtar bu hayvanların elinden zavallı kardeşimi kurtar allahım nolursun kurtar .....


ve sonuç : sabahleyin çocuğun cüzdanından yüz tl,yi alıp gitmiş hala denilen şerefsiz adi hayvan,şimdi küçük kızkardeşimiz ve hayvan annesi var başında çocuğum dişlerini ne kadar çok sıkıyo kimbilir derdini anlamatıkça,allahım sabırlar ver canparçama...
eşim ısrarla bu gün deyil yarın sabahtan gidelim sen kötüsün dedi,bende evede oturdum size döküyom işte içimi ağlaya ağlaya :(((((((

sonumuz ne olur bilemiyorum,ben katil olmadan bu tonlarca ağırlığın altından kalkabilirmiyim zavallı kardeşim alamadığı nefesiyle daha kaç gün savaşır ecelle orasını hiç bilemiyorum :(((((((

tek duam kurban olduğum allahtan bana sabır ve güç versin kardeşimide azıcık nefes versin,sana sığındım allahım senden başka kimsem yok yarabbim ...

KÖTÜLERİN OLMUŞ BU YALAN DÜNYA,LANET OLSUN HERŞEYE :(((((((







14 Ocak 2011 Cuma

çocuk...


Hayatın yorgunluğu var gül çehrende küçük çocuk... Gözlerinden damla damla dökülen kalbinin ah'larını duyuran gözyaşlarının anlamlarını, gecelerce kendinde saklamaya çabalamanın bitmişliği var yüzünde...Sıra sıra dizilmiş umutlarının ardı sıra yıkılışlarının pişmanlığı var gözlerinde...







dün tıp,ın acilinde yatarken,zorla almaya çalıştığı nefesiyle,ağladı dün bu güzel gözler gözlerimin içine bakıp :((( 
yürüyemez yiyemez konuşamaz hallere geldi benim canparçam :(((
bense o bir damla nefes alamazken aldığım nefesten nefret ettim,kaçtım yanından feryat figan ağladım hastanenin kuytu köşelerinde :((((  
 resimler 2010,un ağustos ayından kalma,şimdiki hallerine bakamıyorumki nasıl resmini çekeyim :((((

11 Ocak 2011 Salı

Allah rahmet eylesin... :(

  ölmesin hiçkimse bu genç yaşta yaaa sabah sabah o kadar çok üzüldümki,feysimi bi açtım boydan boya cenaze haberleri,bu kadar gençken ölmemeliydi :(
sabaha yakın trafik kazasında ölmüş genç sanatçı Allahtan gani gani rahmet diliyorum ve yakınlarınada sabırlar versin mevlam...

kıvırcık ali denince ilk aklıma gelen ve çok sevdiğim türküsünü,saz ustası sanatcının anısına yayımlıyorum

 
ruhun şad olsun...

29 Aralık 2010 Çarşamba

yaprak dökümü,tam döktü finalde yapraklarını

ağlamaktan gözüm şişti,içim dışıma çıktı düpedüz,finalinde bir kere daha anlattı kardeşliği aile bağını bi baba ölünce neleri gidermiş evlatların bi kere daha anlattı yaprak dökümü...

yıllarca ağladım durdum bu diziye babamı 200,de kaybettim,annem hiç olmadı ve dört kardeş olarak yapılan hataların daha büyük hatalar doğuruşuna,ve kaybolup giden ümitlerin,gençliğin, parçalanan kardeşlerin,kendi kardeşlerimi gördüm,babamın ölene kadar yaşadığı çaresizliği ve öldükten sonra bizlere bırakıp gittiği çaresizlikleri gördüm bu dizide ve halen ağlıyorum :((((

zaten sürekli acılardan yanıpduran içim  birde bu finalle iyice yandı içimdeki bütün acılar yeniden alevlendi.
sanki babamı biraz evvel kaybetmişim,canparçamın kanser haberini biraz önce almışım gibi kardeşlerimin günbe gün artan çaresizliklerini şimdi yeniden yaşıyorum offffffff :((

19 Aralık 2010 Pazar

Baba Uyan... :((


(bu gün pazarya,sabah uyurken tlf,sesiyle kendime geldim,ama açmadım,açmak istemedim...
arayan ise kaç günden beri aklımda olan ama elimin bi türlü tlf,na gitmediği bi tanıdığımdı,"ali kemal bey ve eşi saadet hanım" ali kemal bey kanser hastasıydı,eşi ise saadet hanım mükemmel bi kadın.
hastenede tanıştık,canparçamın hastene arkadaşlarıydı,çok saygın düzgün insanlardı...
ve elimin tlf,na neden gitmediği neden tlf,acamayışım biraz önce anlaşıldı...
bi sigara yakıp balkona çıktım ve tlf,nun tuşlarına dokundum...
karşıma tanımadığım bi erkek sesi çıktı,saadet hanımın tlfnu,nu aramıştım ben dedim.
 saadetin kardeşiyim ismim ziya dedi,sabah beni aramış kendisi görüşebilirmiyim dedim,şimdi burada deyil "cenazeyi defnetmeye gittiler" bir saate kadar gelir aradığınızı söylerim dedi... )

elimde deyil hıçkırıklara boğuldum,adamcağızla ne konuştum ne söyledim bilemiyorum ve çok çok üzgünüm hemde çok :(((

Allahım sen çok büyüksün,şimdi neler yaşıyodur nasıl bi acı çekiyodur saadet hanım bilmiyor bilemiyorum,düşünemiyorum bile :(((
azcık kafam dağılsın diye feyse girdim ilk gözüme ilişen yazı aşağıda,ağladım ağladım ağlıyorum :((((

mekanın cennet olsun ali kemal bey,geride kalan zavallı saadet hanımada Allah sabırlar versin... :((((

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&



 
Her sabah annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Annemin g...ündüzleri yüzü gülmüyor
Her gece ağlıyordu.
Saçlarımı okşuyor, gözlerime bakıyor
Kadersizim diyordu
Kadersizim kızım
Bahtı karalım benim.
Ama ne kadar sorsam da niye ağladığını söylemiyordu
Daha küçüksün yavrum
Büyüyünce anlayacaksın.
Babama koşuyordum,
Babam mutfakta sigara içiyor,
Hadi salona git kızım duman seni hasta eder diyordu.
Sen niye içiyorsun o zaman baba
Sigara senin sağlığına da zararlı deyimli yani
Yorgun gözleriyle
Öyle ya doğru söylüyorsun kızım deyip gülümsüyordu.
Dudak kıvrımlarında kaybolan sanki yaralı bir gülümsemeydi
Acı bir gülümseme
Oysa benim babam böyle gülümsemezdi
Gözlerime acı acı bakıp
Hadi sen salona geç demezdi.
Hem nedense son zamanlarda babam çok öksürüyor
Annemde çok ağlıyordu.
Annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım
Ne çizgi filmleri seviyordum artık ne barbi bebekleri
Babamın yüzü gülmüyor, annem hep ağlıyordu
Beş buçuk yaşındaydım.
Üstelik günler hiç geçmiyordu.
Herkes daha küçüksün derken altı yaşım bir türlü gelmiyordu.
Sabahları erken kalkıyorduk
Annem beni komşuya bırakıyor
Babamla yan yana yürüyüp kayboluyorlardı sokağın öbür başında
Oysa annem çalışmıyordu
Babamda erkenden niye nereye gider söylemiyordu
Pencerenin önünde dönüşlerini bekliyor,
Geldiklerini uzaktan taa uzaktan görünce
Dünyalar benim oluyordu.
Sonra yaz geldi
Doğum günüme iki gün kalmıştı
Herkes ne istersin diyordu
Ben susuyordum
İçimden hiçbir şey istemek gelmiyordu.
Sonra sonra ne olduysa o gece oldu...
O gece annemin sessiz hıçkırıkları depreme dönüştü sanki
Ben odamdan çıkarken içerden sesler geliyordu
Hem ev ne çok kalabalıktı
Halamlar ağlıyor, büyük annem ağıt yakıyordu.
Dedem kuran okuyor
Komşular beni tutuyordu
Nedense bir an gözlerim babamı aradı
Ama ev evimiz çok kalabalıktı
Sanki babam bu kalabalıkta kayıptı
Ben baba dedim baba babam
Annem yavrum dedi sarıldı boynuma
Sanki yıllardır görmemiş gibi
Haykırdı sonra kızım iki gözüm
GüBabama ne oldu dedim
Yine cevap vermek yerine kadersizim bahtı karalım benim
Anne babam dedim babam babam
Bende ağlamaya başladım ..

Baban artık yok dedi baban artık yok
Baban öldü baban öldü yavrum
Baban artık hiç öksürmiyecek
Anne öldü ne demek
Ölüm ne demek
Ölüm nasıl bişey
Bende deli gibi ağlıyordum
Bir kıyametin ucundaydım anlıyordum
Yani artık baban geceleri rahat uyacak dedi
Sonra bayıldı
Ben öleydim yavrum dedi büyük annem, ben öleydim
Ölmüş babamın yorganına sarıldı
Babamın yüzünü zorla gösterdiler
Koştum sarıldım boynuna
Baba uyan dedim
Baba ne olur uyan
Uyan baba ben sensiz ne yaparım
Uyanda gülme istersen bana
Hem, kime sokulurum akşam olunca
Baba uyan yarın doğum günüm benim
Baba, baba altı yaşıma giriyorum uyan
Hiçbir şey istemem sözz
rültü yapmam, seni hiç üzmem
Söz baba, Baba söz
Hadi bir gün daha dayan
Baba aç gözlerini hadi uyan
Uyan baba, baba uyan
Babamı doğum günümde toprağa verdik
Doğum günümü öyle kutladı babam,
Sigarasıyla çakmağı hala bende durur
O beni babamdan, babamı bende ayıran
Her doğum günümde beni hala hıçkırıklara boğan,
Küçücük dünyama kıyamet olup yağan
Baba, baba nerdesin
Nerdesiniz babalar
Babalar uyanın uyanın babalar
Bu sigara dumanında yetim büyümesin artık
başka şehirlerde başka çocuklar


22 Kasım 2010 Pazartesi

Can Dündar / Yalnızlığa Alışmalı

 
 
Bavulları hep toplu durmalı insanın... Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı... Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vaz­geçmeli... İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı... Yalnızlığa alışmalı...... Çünkü \"omuz omuza\" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senet­lerinden biri artık... Bireyin keşif çağı, geride kı­rık dökük yalnızlıklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır. İşte o yüzden alışmalı yalnız­lığa... Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşı­lan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı... Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına... \"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşmılsa yalnızlık olmaz\" dizeleriyle başlamalı güne... Telesekretere \"şu anda size cevap verebilecek kim­se yok\" denmeli, \"... belki de hiçbir zaman olmaya­cak...\" Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı... Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür. O yüzden en sessiz gecelerde \'\'doğruydu, yaptım\"la teselli bulmalı insan... Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle he­saplaşmaya çalışmalı... Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır ol­malı... Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli... Sessizliği, sese dönüştürebilmeli... Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan... Yollarla barışmalı... Yalnızlığa alışmalı...
 
not : son zamanlardaki yaşadıklarım ve bu yaşadıklarımın sebep olduğu düşüncelerimin dile getirilişini buldum bu satırlarda,sevgili arkadaşım , fatma48-hazanyagmuru4  hatta kader,daşım diyeyim feyste yayımlamış izniye aldım .
 

7 Kasım 2010 Pazar

satır satır içime işledi beee




Memnunum diyemem yaşadığıma,
Bana bir şey söylemiyor
Bu deniz parçası, bu taka.
...
Gün bitti, yollara düştü kahır
Ötme vapur, gelemem
Dört duvara sarılmışım.
Sarmadı gitti beni
Bu yandan çarklı dünya;
İki yakam bir araya gelmiyor
Ivırı zıvırı caba.
Parmak parmak çürüdü
Bir karış ömrüm,
Yalan şeyleri özlemişim, nâfile
Nâfile şiir yazmış, kahırla yıkanmışım,
Gülmüşüm söylemişim, boşvermişim her şeye,
Senin için yaşamışım insanoğlu, nâfile!
-Cahit IRGAT-

az çok bilirsiniz benim şiirle aram olmadığını,biraz önce feyste gözüm takıldı,takıldığıyla kaldım.
satır satır içime işledi beee...

9 Ekim 2010 Cumartesi

KANSERLİ ARKADAŞLARIMIZ İÇİN BÜTÜN TÜRKİYE EL ELE

ŞU ANDA HASTANEDE VE  EVLERİNDE TADAVİ GÖREN BÜTÜN HASTALARIMIZA ACİL ŞİFALAR VER,O HASTALARINA  BAKAN KUTSAL İNSANLARA GÜÇ , SABIR VE  METANET VER ALLAHIM AMİN...
 
 
başlıkta,ki isim feyste biraz önce bi arkadaşın davetiyle bulduğum bi sayfanın ismi,ve bu dua,herşeyi ama herşeyi anlatmış,dedimki kendimce hani sayfalara döksek anlatsak anlatsak anlatsak ne olacakki ?
 
ama girince gördüm sadece bu hastalara moral vermek çekilen acıları paylaşmak adına kurulmuş bi sayfa olduğunu anladım,ve taaaaa içime en derin yerlerime "canparçam",a dokundu bu dua...
 
bi çoğunuzun vardır muhakkak feysi ben buraya linkini vereyim isteyen olursa girsin,beğensin davet etsin listesini,hepinize hayırlı bir gün diliyorum.