Papers by Ayşe Eda GÜNDOĞDU
Corpus-based meaning representations have a feature that allows semi-automatic extraction because... more Corpus-based meaning representations have a feature that allows semi-automatic extraction because they require the judgments of natural speaker and domain experts, rather than being fully automatic, unlike formal representations, since they contain dynamics such as prefabricated structures, cognitive networks, and cultural codes. In this study, it is aimed to present a case study on the corpus-based extraction process of collocations, which constitute an important part of the meaning representations in language. Case studies are a research method that aims to reveal a phenomenon in its real context, in its ordinary process, with an application-oriented reality, in depth, starting from theory. The aforementioned study discipline can offer a perspective that moves from the theoretical framework to the application processes with an experience-based perspective to the researches planned to be carried out in the eld of research. This case study was planned within the framework of a project supported by the TÜBİTAK SOBAG 3501 program. The study includes ve different dimensions and their sub-dimensions, including the methodological process: creation of data sets, specication of patterning levels, statistical process, semantic process, morpho-syntactic process. The main motivation of the research is to create a process-based and realistic plan for scientists who plan to work within the framework of collocation extraction in particular and corpus-based description of all linguistic patterns in general. It is thought that this study is important in terms of creating a holistic and interdisciplinary guide for researchers who plan to gain practice and process-based competence, especially in the intersection of corpus linguistics and lexical semantics.
Özet Türkçede [-CIK] biçimbirimi genel olarak düzanlamsal ya da değişmeceli anlamsal eksende küçü... more Özet Türkçede [-CIK] biçimbirimi genel olarak düzanlamsal ya da değişmeceli anlamsal eksende küçültme, sevgi, acıma, eksiltme, sınırlandırma, zayıflatma gibi olumlu ya da olumsuz anlam ezgisine sahip çok çeşitli anlamsal kodlamalarla dilsel düzleme çıkmaktadır. Bu çalışmada söz konusu biçimbirimin çokanlamlılık yaratma eğilimlerini biçimbilim ve anlambilim arakesiti çerçevesinde derlem dilbilimsel bir yöntemle incelemek amaçlanmıştır. Betimsel bir niteliğe sahip bu araştırmanın veri setini Türkçe Ulusal Derlemi 3.0 basit sorgu-standart arama opsiyonu aracılığıyla elde edilmiş bağımlı dizin görünümleri oluşturmaktadır. Bağımlı dizin kümelerinin oluşturulması sürecinde araştırma konusu biçimbiriminin her bir altbiçimciği için ayrı ayrı düzenli ifade araması gerçekleştirilmiş, elde edilen her bir sonuç listesinden rastgele örnekleme yoluyla 2000'er örnek seçilmiş ve toplam 32.000 satırdan oluşan bir set elde edilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Biçimbirimin kodlama görünümleri incelendiğinde başta adlar olmak üzere sıfat, belirteç, niceleyici, ilgeç gibi çok çeşitli sözcüksel sınıflarla dizgeselleştiği gözlenmektedir. Toplam ve farklı sözcüksel dağılımlar kapsamında biçimbirimin Türkçede terim oluşturma sürecinde çok etkin bir biçimde rol oynadığı; anlam üretme açısından hem sabit hem de değişen uzanımlar oluşturabildiği; İNSAN, HAYVAN, MİKTAR, NESNE, ZAMAN, VÜCUT BÖLÜMÜ gibi çok farklı anlamsal ulamlar kapsamında değerlendirilebilecek ögeler üzerine eklenebildiği ve küçültme, sevgi, acıma vb. uzanımlarının ulamlara göre şekillendiği elde edilen önemli sonuçlar arasındadır.
Dilsel bir yapıyı anlambilimsel açıdan çerçevelendirme süreci, araştırma konusu birimin çeşitli b... more Dilsel bir yapıyı anlambilimsel açıdan çerçevelendirme süreci, araştırma konusu birimin çeşitli bağlamsal yönelimlerini ortaya koyma ve aynı dizgede yer alan diğer ögelerle olan ilişkisini ayrıntılı olarak betimleme yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu açıdan anlambilimsel profiline ulaşılmak istenen bir birimin doğal dil dizgesi içerisindeki çeşitli örüntülerinin araştırılması, çerçevelendirme sürecindeki öncül adımlardandır. Bu çalışmada kültürel bir sözcük olarak değerlendirilen kutsal düğüm sözcüğünün anlambilimsel profilini ortaya koymak amaçlanmış ve bu bağlamda düğüm sözcüğün eşdizimlilik, anlam tercihi ve anlam ezgisi görünümleri derlem temelli olarak incelenmiştir. Belirli bir yapının dizgesel görünümlerini betimleme sürecinde derlemlerin güvenilir veri kaynakları olması, bu çalışmanın derlem temelli yürütülmesindeki en önemli motivasyondur. Veri toplama sürecinde, düğüm sözcüğün Türkçe Ulusal Derlemi 3.0 aracılığıyla derlem denetimi gerçekleştirilmiş, elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir.
Bir tek şundan emin olabiliriz; hafiflik/ağırlık karşıtlığı bütün karşıtlıkların en gizemlisi, en... more Bir tek şundan emin olabiliriz; hafiflik/ağırlık karşıtlığı bütün karşıtlıkların en gizemlisi, en çift anlamlısıdır.
Semantic preference studies essentially aim to describe the common and different semantic feature... more Semantic preference studies essentially aim to describe the common and different semantic features of a group of words that can be collocated with the same word and which categories this group of words centers on. In this context, the aforementioned studies help put forth the usage boundaries of the words in certain systems and their aspects within the framework of polysemy. The aim of this study is to put forth whether the text type has an impact on the semantic category preferences of the core word in conjunction with the collocation aspect. The research topic of this study is the adjective "geniş" which is frequently and highly used in Turkish language. This study has benefitted from the database of the demo version of TNC (Web-Based Turkish National Corpus). The aforementioned adjective has been evaluated in terms of the aspects of collocation and semantic preference in the classes of "fictional prose" and "informative text". In conclusion, it has been observed that the elements that can be collocated with the aforementioned adjective prefer different collocation items and semantic categories depending on the text type. While the denotative level in the texts of fictional prose outweighs, figurative meaning is prominent in the informative texts.
Bilindiği gibi sözcüklerin anlambilimsel profilleri yalnızca düzanlamsal ve değişmeceli anlamsal ... more Bilindiği gibi sözcüklerin anlambilimsel profilleri yalnızca düzanlamsal ve değişmeceli anlamsal görünümleri aracılığıyla değil, aynı zamanda o sözcüğün dizgeye kazandırdığı olumlu, olumsuz, yansız vb. tutumsal değerlerin betimlenmesiyle de ortaya konabilmektedir. Söz konusu tutumsal değerler anlambilimsel söylem ezgisi çalışmaları kapsamında inceleme konusu yapılmaktadır. Bu çalışma araştırmaya dâhil edilen biçim sıfatları, boyut sıfatları, dokunsal sıfatlar, işitsel sıfatlar, renk sıfatları ve tat sıfatlarının dizgeye kazandırdığı söylem ezgisi görünümleri ile sınırlandırılmıştır. Bu kapsamda söylem ezgisi oluşturma koşulları, Türkçe Ulusal Dil Derlemi Tanıtım Sürümü-Kurgusal Düzyazı tabakası aracılığıyla ortaya konmuştur. Çalışmada yöntem olarak betimsel tarama kullanılmış, elde edilen veriler içerik analizinin tematik analiz alt dalıyla çözümlenmiştir. Sonuç olarak sıfatların dizgeye, kendi çağrışımsal alanları, eşdizimsellik sergilediği ögelerin çağrışımsal alanları ve öbek yapı görünümlerinin söylem ezgisi özelliklerine bağlı olarak birbirinden farklı anlambilimsel dinamikler aracılığıyla tutumsal değerler kazandırdığını söylemek mümkündür.
Yakın anlamlılık, dillerde büyük oranda ortaklık sergileyen tipolojik bir özelliktir. Bu anlamda ... more Yakın anlamlılık, dillerde büyük oranda ortaklık sergileyen tipolojik bir özelliktir. Bu anlamda her dilde yakın anlamlı olarak ilişkilendirilebilecek içlem ilişkisine sahip sözcükler vardır. Bu çalışmada Türkçede yakın anlamlılık olgusunun sınırlarını hangi anlam bilimsel koşulların belirlediği, "geniş" ve "bol" sıfatları aracılığıyla tartışılmıştır. Bu kapsamda yakın anlamlı kabul edilen sıfatların derlem denetimi gerçekleştirilmiş ve bağımlı dizinler aracılığıyla, dizgesel kullanım koşullarında ne düzeyde bir anlam bilimsel benzerlik sergileyebildikleri araştırma konusu yapılmıştır. Çalışmada yöntem olarak betimsel tarama kullanılmış ve elde edilen bulgular yüzde ve sıklık analiziyle ortaya konmuştur. Sonuç olarak, inceleme konusu sıfatların, ortak bir anlamsal alanda konumlansalar dahi büyük oranda birbirinden farklı somut/soyut uzanımlara sahip eşdizimsel ögeleri ve anlam bilimsel ulamları tercih edebildiği gözlemlenmiştir.
Bu çalışmada aynı anlamsal alanı paylaşan "fiyat/ücret/bedel" sözcüklerinin dilsel örüntüde ne tü... more Bu çalışmada aynı anlamsal alanı paylaşan "fiyat/ücret/bedel" sözcüklerinin dilsel örüntüde ne tür bağlamsal farklılıklar ortaya koyduğunu, diğer bir deyişle hangi anlam bilimsel uzanımlarla kullanıldığını ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmanın veritabanını Türkçe Ulusal Dil Derlemi Tanıtım Sürümü oluşturmaktadır. Söz konusu derlem aracılığıyla "fiyat/ücret/bedel" sözcüklerinin bağlamlı dizinlerdeki kullanımları denetlenmiş, elde edilen veriler tematik analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Sonuç olarak, incelenen sözcükler her ne kadar aynı anlam alanını paylaşsa da dizgesel olarak birbirinden farklı eşdizimsel ögeleri tercih etmekte ve buna paralel olarak söz konusu ögelerle farklı anlamsal uzanımlar kurabilmektedir. Çalışmanın özelde belirli bir sözcük grubunun anlamsal sınırlarını çizme ve bu sözcüklere ilişkin bağlamsal bilgiler verme açısından, genelde anlam tercihi araştırmaları doğrultusunda bir yöntembilimsel öneri ortaya konması açısından sözcük öğretimi alanına katkıda bulunacağı öngörülmektedir.
Eşdizimlilikler bütün dillerde tipolojik bir özellik olarak değerlendirilen, bir sözcüğün belirli... more Eşdizimlilikler bütün dillerde tipolojik bir özellik olarak değerlendirilen, bir sözcüğün belirli bir dizgede anlamlı tekrarlarla kullanıldığı diğer sözcüklerle oluşturduğu dilsel örüntüler olarak tanımlanabilir. Bu açıdan aynı bağımlı dizinde eşdizimlilik sergileyen adların en temel ortaklığı, belirli bir anlamsal alanı paylaşmalarıdır. Bu çalışmada,
A preposition, one of the function words in a language, is a structure that cannot be used alone ... more A preposition, one of the function words in a language, is a structure that cannot be used alone but can be used without any suffixes/affixes or along with some bound morphemes. The main purpose of this study is to describe the systematical use / co-occurance aspects and semantic characteristics of the aforementioned preposition in terms of the principles and methods of corpus linguistics. This study has benefitted from the database of the demo version of TNC (Turkish National Corpus). Thematic analysis method has been used in order to interpret the findings of the study. These findings were put forth with the percentage and frequency analysis through Excel and SPSS 16.0 programs. In this study, the conditions required to build a phrase structure from the aforementioned preposition and what kind of semantic extensions it provides to the system have been discussed. In conclusion, it has been observed that the aforementioned preposition can be collocated with nouns, verbs, gerunds and similar prepositions and function as different extensions such as simile, imminence and quickness.
Bir tek şundan emin olabiliriz; hafiflik/ağırlık karşıtlığı bütün karşıtlıkların en gizemlisi, en... more Bir tek şundan emin olabiliriz; hafiflik/ağırlık karşıtlığı bütün karşıtlıkların en gizemlisi, en çift anlamlısıdır.
Metaforlar bireylerin dilsel etkinliklerinin büyük bir bölümünde ve bunun ötesinde algısal sistem... more Metaforlar bireylerin dilsel etkinliklerinin büyük bir bölümünde ve bunun ötesinde algısal sistemlerini ortaya koyma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Bilişsel anlambilim, metaforları yalnızca dilsel bir üretim olarak değil aynı zamanda bireylerdeki soyut ve sistematik bilişsel mekanizmanın işleyişini daha somut bir biçimde formüle eden bir yapılanma olarak değerlendirir. Metaforik görünümlerin sınırlarını yazınsal dilden kurtararak insan bilişi ve algısıyla ilişkilendiren bilişsel anlambilim, dili bireyin ve toplumun kültürel/algısal eğilimlerini betimlemek için bir harita gibi kullanmaktadır. Bu kapsamda metaforlar bireylerin dış dünyayı bedenleşmiş bilişleri aracılığıyla algılama yönelimlerini ve kavram üretim süreçlerinin altında yatan dinamikleri ortaya koymada eşsiz bir başvuru kaynağı olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmanın amacı Türkçe duygu kavramlaştırmasında önemli bir düğüm sözcük olan "moral" sözcüğünün metaforik görünümlerini derlem temelli bir yöntemle ortaya koymaktır. Söz konusu amaca bağlı olarak "moral" sözcüğünün metaforik görünümleri Türkçe Ulusal Derlemi v3 (TUD v3) bağımlı dizin görünümleri aracılığıyla incelenmiştir. Çalışmada temel olarak, moral düğüm sözcüğünün kavramsal metaforik görünümler açısından FİZİKSEL NESNE ve BİNA olmak üzere iki temel kaynak alan aracılığıyla kodlandığı; yönelim metaforları kapsamında ise özellikle yüksek ve düşük yönleri ile kavramlaştırıldığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
değişmeceli anlamsal görünümleri arasındaki yakınanlamlılık-karşıtanlamlılık ilişkiselliğini derl... more değişmeceli anlamsal görünümleri arasındaki yakınanlamlılık-karşıtanlamlılık ilişkiselliğini derlem temelli ve karşılaştırmalı olarak ortaya koymak amaçlanmaktadır. Bu çerçevede inceleme konusu sözcüklerin gönderimsel alanı somuttan soyuta doğru ilerledikçe, diğer bir deyişle düzanlamsal görünümlerden değişmeceli anlam boyutuna doğru geçiş yapıldıkça, sözcüklerarası anlam ilişkisinin hangi koşullar altında sağlanabildiği ve ne tür bağlamsal durumlarda farklılaştığı araştırma sorusu olarak kabul edilmiştir. Çalışmada yöntem açısından betimsel tarama kullanılmış, elde edilen sonuçlar yüzde ve sıklık tabloları aracılığıyla yorumlanmıştır. Sonuç olarak, sıfatlar arasındaki yakınanlamlılık ve karşıtanlamlılık ilişkilerinin genel olarak düzanlamsal düzeyde kaldığını, anlam soyutlaştıkça söz konusu ilişkilerin kurulmasının güçleştiği gözlemlenmiştir.
ÖZ Bilişsel anlambilim kapsamında metaforlar bireylerin dilsel etkinliklerinin çok büyük bir bölü... more ÖZ Bilişsel anlambilim kapsamında metaforlar bireylerin dilsel etkinliklerinin çok büyük bir bölümünün kaynağı görevinde olan ve algı, dikkat, çerçeveleme gibi farklı faktörler sonucu oluşan yapılandırmalar olarak değerlendirilmektedir. Aristo'dan bu yana süre gelen ve yalnızca yazınsal dilde, dili estetize etme işlevi kapsamında değerlendiren geleneksel bakış açısının tersine bilişsel anlambilim metaforları, bireysel ve kültürel kodların dil aracılığıyla izlenmesine yardımcı olan en önemli dilsel kurulumlardan biri olarak değerlendirmektedir. Özellikle toplumsal belleğin en güçlü ve etkili taşıyıcılarından olan metaforların oluşumunda temelde deneyimsel ve kültürel faktörler olmak üzere iki paradigmadan söz etmek mümkündür. Bu kapsamda alanyazında "kültürel biliş" olarak adlandırılan mekanizma aracılığıyla bir topluluğun parçası olan bireylerin art alanında doğal olarak konumlanan bilgi yapısının bilimsel ve nesnel olarak ele alınmasında metafor temelli çalışmalar büyük bir öneme sahiptir. Söz konusu çalışmalar aracılığıyla belirli bir dili ve doğal olarak algı sistemini paylaşan toplulukların anlamlama ve kavramlaştırma eğilimleri, diğer bir deyişle dış dünyayı algılama biçimleri kapsamlı olarak ortaya konabilmektedir. Diğer bir deyişle metafor odaklı araştırmalar, araştırma nesnesi olan dile ilişkin kültürbilimsel açımlamalar yapma açısından oldukça uygun bir yöntemsel altyapıya sahiptir. Bu çalışmanın temel amacı Türk kültüründe önemli bir dilsel üretim olan halk türkülerinde gönül düğüm sözcüğü ile kurulan kavramsal metafor görünümlerini ortaya koymak, bu kapsamda Türkçenin kültürel evreninde kendine özgü hissetme ve düşünme biçimlerini metaforik düzlemde ele almaktır. Çalışmada gönül düğüm sözcüğün seçilmesindeki en önemli motivasyon, sözcüğün doğrudan içerisinde doğduğu dile özgü içkin uzanımlara sahip olması ve bu bağlamda ikinci bir dile düzanlamsal olarak yalın göndergelerle çevrilememesidir. Çalışma, içerisinde gönül düğüm sözcüğü geçen 417 türkü ve 34.226 sözcükten oluşan özel amaçlı bir "Halk Türküleri Veritabanı" aracılığıyla yürütülmüştür. Veri çözümleme sürecinde her düğüm sözcüğün bağlama ilişkin anlamı ya da anlamları saptanmış; sözcüğün bağlamsal anlamı dışında daha somut, daha açık ve tarihsel olarak daha eski olup olmadığı belirlenmiş; dilsel birimin bağlamsal anlamdan daha temel ve arkaik bir anlama sahip olması durumunda bağlamsal anlamıyla kıyaslanmış ve bağlam aracılığıyla yeni üretilen anlam değişmeceli bir anlam alanına katkıda bulunuyorsa dilsel birim kavramsal metafor olarak kodlanmıştır. Araştırma konusu sözcüğün üretken bir metafor alanı oluşturduğu ve Yer, Araç, Fiziksel Nesne, Canlı, Kap gibi birçok kaynak alan aracılığıyla kavramlaştırıldığı elde edilen temel bulgular arasındadır.
Books by Ayşe Eda GÜNDOĞDU
Conference Presentations by Ayşe Eda GÜNDOĞDU
Uploads
Papers by Ayşe Eda GÜNDOĞDU
Books by Ayşe Eda GÜNDOĞDU
Conference Presentations by Ayşe Eda GÜNDOĞDU