Papers by Yasemin BİRTANE
Çağdaş Yaklaşımlar Odağında TOPLUM ve KÜLTÜR ARAŞTIRMALARI- III, 2022
Dünya tarihinde milletleri gururlandıran, mutlu eden, duygulandıran, manevi açıdan doyuran ve ulu... more Dünya tarihinde milletleri gururlandıran, mutlu eden, duygulandıran, manevi açıdan doyuran ve ulusal öneme sahip mekanlar vardır. Bu mekanlar ulusal tarihlerindeki önemli olayları toplumsal hafızada muhafaza eder, milli kimliklerini ve aidiyet duygularını güçlendirir. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı’nda bulunan anıt ve şehitlikler de bu mekanlar arasında gösterilebilir. Tarihi Alan hem ulusal hem de uluslararası arenada önemli bir turizm destinasyonuna sahiptir. Aynı zamanda dünyada en iyi korunmuş Açık Hava Savaş Müzesi olmakla birlikte milli birlik ve beraberliğin sembolü olan Çanakkale ruhunun gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan zengin bir kültürel miras koleksiyonu barındırmaktadır. Tarihi Alan’da yer alan şehitlikler; 1915 yılından bu yana milletimizin kahramanlık, cesaret, fedakârlık, milli birlik ve beraberlik gibi birçok özelliğini ortaya çıkarmakta, “şehitlik” kavramının İslam dinindeki önemini vurgulamakta ve toplumun maneviyat arayışına cevap vermektedir. Bu doğrultuda çalışmamızda şehit, şehitlik, kutsal, kutsal mekân ve ziyaret kavramları ile ilgili bilgiler verilerek Tarihi Alan’daki ziyaret fenomeni kutsal mekân ilişkisi üzerinde durulacaktır. Bu çalışma, toplumların milli ve manevi duygularını harekete geçiren ve onları bir arada tutan Tarihi Alan’daki şehitliklere yapılan ziyaretlerin icra ortamının bizzat aktif katılımla gözlemlenmesi yoluyla ve çeşitli kaynaklardan literatür taraması yapılarak derlenmiş olup ziyaret fenomeni kapsamına girer mi? gibi sorulara cevap aramayı amaçlamıştır.
Çağdaş Yaklaşımlar Odağında Toplum ve Kültür Araştırmaları-II, 2021
Kültürel açıdan özgün değer taşıyan ve 20. yüzyıla damgasını vuran Çanakkale Muharebelerinin anla... more Kültürel açıdan özgün değer taşıyan ve 20. yüzyıla damgasını vuran Çanakkale Muharebelerinin anlatımı ve işlenmesinde sözlü ve yazılı ürünlerin önemli bir yeri vardır. Muharebelerle ilgili çalışmalara kaynaklık eden kayıt altına alınmış ve belgelere dayalı birçok sözlü ve yazılı ürün bulunmaktadır. Bunlara halk anlatıları, savaşa tanıklık
etmiş kişilerle yapılan derlemeler, mektuplar, günlükler, hatıratlar, harp cerideleri, araştırma yazıları, çeviriler, dönemin gazete ve dergileri birincil kaynaklar olarak gösterilebilir. Günümüze kadar ise muharebeler on binin üzerinde yerli ve yabancı esere konu olmuştur. Bu sayı her geçen gün yeni çalışmalarla artmaya devam etmektedir. Ancak bu alışmaların içinde çocuklara yönelik yayımlanmış eserler incelendiğinde yeterli nitelik ve nicelikte eserler olmadığı söylenebilir. Elbette burada nicelikten daha önemli bir konu nitelik meselesidir. Özellikle de söz konusu çocuklar olduğunda eserlerin niteliği ön
plana çıkmaktadır.
Çanakkale Edebiyat Atlası, 2021
Edebi Heyet ile ilgili daha önce yapılan çalışmalardan ve kaynaklardan yararlanarak Çanakkale Cep... more Edebi Heyet ile ilgili daha önce yapılan çalışmalardan ve kaynaklardan yararlanarak Çanakkale Cephesi’ne davet edilen Edebî Heyet (Heyet-i Edebiyye) üyeleri üzerinden genel bir değerlendirme ve derleme yapılmıştır.
ÇOMÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ, 2021
ÖZET GELİBOLU YARIMADASI'NDA ÇANAKKALE SAVAŞLARI'NI ANLATAN ALAN KILAVUZLARININ PERFORMANSLARI ÜZ... more ÖZET GELİBOLU YARIMADASI'NDA ÇANAKKALE SAVAŞLARI'NI ANLATAN ALAN KILAVUZLARININ PERFORMANSLARI ÜZERİNE HALK BİLİMSEL BİR İNCELEME 1915 Çanakkale Savaşı, dünya tarihini etkileyen önemli bir zincirin parçası olan bir savaştır. Çanakkale Muharebeleri, 20. yüzyılda dengeleri değiştirmiş ve evrensel boyutta etkiler bırakarak yüzyıla yön vermiştir. Milletlerin kaderlerinin düğümlendiği Çanakkale Savaşlarında toprağa düşenler, "Çanakkale ruhu" kavramının doğmasına ve bu savaşın destanlaşmasına sebep olmuştur. Çanakkale Savaşları etrafında, Türk halk kültürü içerisinde aktarılan ve yayılan folklorik unsurlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmayla Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı'nın kültürel değerinin kuşaklara aktarılmasının sağlanması, destan anlatma geleneğinin günümüzde devamı niteliğinde olan alan kılavuzlarının performansının incelenmesi, anlatıların toplum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, anlatıların anlatıcı, dinleyici, ziyaretçi grubuna ve ziyaret noktasına göre değişiklik göstermesinin nedenlerinin ortaya çıkarılması ve Tarihi Alan'daki anlatma geleneğinin günümüzdeki öneminin vurgulanması amaçlanmıştır. Alan kılavuzlarının performanslarının halk bilimsel açıdan daha önce incelenmemiş olması, bu verilerin daha sonra yapılacak olan çalışmalara rehberlik edecek olması çalışmanın önemini göstermektedir. Araştırmada kullanılan veriler saha çalışması ile elde edilmiş olup kaynak kişilerden derlemeler yapılmış, ziyaretçi grupları gözlenmiştir. Elde edilen malzemeler tasnif edilmiş ve Performans Teori'nin geliştirdiği araştırma modeline göre değerlendirilmiştir.
105. YILINDA ÇANAKKALE MUHAREBELERİNE BAKIŞ, 2020
II. Uluslararası Toplum ve Kültür Araştırmaları Sempozyumu (2-4 Ekim 2020) Tam Metin Bildiriler Kitabı, 2020
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 43391 Kitapta yer alan yazıların hukukî ve akademik... more T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sertifika No: 43391 Kitapta yer alan yazıların hukukî ve akademik sorumluluğu yazarlarına aittir. 293 | II. Uluslararası Toplum ve Kültür Araştırmaları Sempozyumu (2-4 Ekim 2020) Tam Metin Bildiriler Kitabı and narrative environment and also the effects of interventions will be discussed and revealed in terms of the folklore.
Yazıt Kültür Bilimleri Dergisi, 2021
Dünya tarihinde milletleri gururlandıran, mutlu eden bazen de duygulandıran ulusal öneme sahip gü... more Dünya tarihinde milletleri gururlandıran, mutlu eden bazen de duygulandıran ulusal öneme sahip günler vardır. Ulusal tarihlerindeki önemli olayları toplumsal hafızada muhafaza edebilmek, milli kimliklerini ve aidiyet duygularını güçlendirmek amacıyla milletler bazı davranışları ritüellere dönüştürürler. Avustralya ve Yeni Zelandalıların Gelibolu Yarımadası'nda düzenlemiş olduğu Şafak Ayini de bu ritüellerden biridir. Her yıl 25 Nisan'da Avustralya ve Yeni Zelanda'dan çok sayıda ziyaretçinin katıldığı bu törenin organizasyonu, Avustralya ile Yeni Zelanda devletleri tarafından dönüşümlü olarak üstlenilmektedir. Binlerce kilometre uzaktan birçok insan; kaybettikleri insanlarını anmak ve Şafak Ayinine katılmak amacıyla Türkiye'ye gelmekte ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı sınırları içerisindeki Anzak Koyu'nda sabahın ilk ışıklarına kadar Çanakkale Muharebelerinde hayatını kaybedenleri anmaktadırlar. Bu anma ritüelleri, birbirini tanımayan birçok insan arasında güçlü bir kimlik algısı oluşturmakta, ülkelerine olan aidiyet duygusunu geliştirmekte ve tarih bilincini oluşturmaktadır. Bu çalışmada Tarihi Alan'da, Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar tarafından icra edilen Şafak Ayininin sahada yapılan gözlemler doğrultusunda icra süreçleri ve işlevleri ile ilgili tespitlere odaklanılmaktadır.
Uploads
Papers by Yasemin BİRTANE
etmiş kişilerle yapılan derlemeler, mektuplar, günlükler, hatıratlar, harp cerideleri, araştırma yazıları, çeviriler, dönemin gazete ve dergileri birincil kaynaklar olarak gösterilebilir. Günümüze kadar ise muharebeler on binin üzerinde yerli ve yabancı esere konu olmuştur. Bu sayı her geçen gün yeni çalışmalarla artmaya devam etmektedir. Ancak bu alışmaların içinde çocuklara yönelik yayımlanmış eserler incelendiğinde yeterli nitelik ve nicelikte eserler olmadığı söylenebilir. Elbette burada nicelikten daha önemli bir konu nitelik meselesidir. Özellikle de söz konusu çocuklar olduğunda eserlerin niteliği ön
plana çıkmaktadır.
etmiş kişilerle yapılan derlemeler, mektuplar, günlükler, hatıratlar, harp cerideleri, araştırma yazıları, çeviriler, dönemin gazete ve dergileri birincil kaynaklar olarak gösterilebilir. Günümüze kadar ise muharebeler on binin üzerinde yerli ve yabancı esere konu olmuştur. Bu sayı her geçen gün yeni çalışmalarla artmaya devam etmektedir. Ancak bu alışmaların içinde çocuklara yönelik yayımlanmış eserler incelendiğinde yeterli nitelik ve nicelikte eserler olmadığı söylenebilir. Elbette burada nicelikten daha önemli bir konu nitelik meselesidir. Özellikle de söz konusu çocuklar olduğunda eserlerin niteliği ön
plana çıkmaktadır.