Papers by Mustafa O N U R Yurdal
Tıp Eğitimi Dünyası, 2021
Aim: Nowadays educators are expected to be learners' companions and to guide directing learning s... more Aim: Nowadays educators are expected to be learners' companions and to guide directing learning successfully. Moreover, learners are expected to be individuals who can direct their own learning, be a stakeholder in their education, have a say in their own education, and understand their learning needs realistically. In this context, the features of learners such as orientation to academic success, motivation, and self-directed learning come to the fore. The driving force and starting point of this research are to determine students' motivational persistence levels, self-directed learning readiness levels, and success orientations, and to examine the relationships between them.
Methods This research is designed with the descriptive method along with the relational method. 780 students from Çanakkale Onsekiz Mart University Faculty of Medicine, from Term I to Term VI joined the study. The data were obtained with the "Motivational Determination", "2X2 Achievement Orientations" and "Readiness for Self-directed Learning" scales. In the analysis of the data, correlation analysis was used in addition to descriptive statistics.
Results: Medical students were mostly goal-oriented while their performance orientation was relatively low. Medical students’ motivational stability level is moderate. Medical students’ self-directed learning readiness level is relatively high. Medical students’ success orientation, motivational stability, and self-directed learning readiness are positively and significantly related to each other. Medical students’ approach learning, avoidance learning, performance-avoidance, revision of the goals which have not been achieved, willingness to learn, and self-control differ according to the period they study. Medical students’ performance approach, pursuing long-term goals, pursuing current goals, and self-direction did not differ according to the period they study.
Conclusion: The results of the study showed that medical school students have a learning-oriented goal orientation rather than a performance goal orientation. In period VI, the level of motivational stability is lower than in other periods. Similarly, the highest self-directed learning readiness of students is in Term III and the lowest in Term VI. The characteristics that show a high level of positive correlation with the learning approach are willing to learn and self-control. Performance approach is the trait that is highly positively correlated with learning avoidance achievement orientation. Performance avoidance achievement orientation and performance approach orientation show a high correlation. Characteristics that are highly positively associated with pursuing long-term goals are pursuing current goals, repeating unachieved goals, self-management, and a willingness to learn. Characteristics that are highly positively associated with pursuing current goals are the repetition of unattained goals, self-management, willingness to learn, and self-control. Self-management and willingness to learn and self-control have a high positive relationship. The desire to learn and self-control are in a highly positive relationship. Research findings showed similarities with the literature as well as different aspects.
Turkish Online Journal of Distance Education, 2021
This study aims at determining students' attitudes towards distance education/online learning thr... more This study aims at determining students' attitudes towards distance education/online learning through a scale developed by the authors and determine the relationship between these attitudes and e-learning styles. The study carried out on students of Canakkale Onsekiz Mart University Faculty of Medicine using the online system of the university., the sample group consists 815 students from different classes, the participation rate was 89.46%. Following the explanatory factor and confirmatory factor analysis resulting structure of the scale was confirmed. Construct validity, criterion validity and internal consistency of the scale were high. Multivariate regression analysis was conducted to assess the predictive strength of the students' learning styles which were determined using the e-Learning Styles Scale for Electronic Environments for the attitudes towards online learning. Presented Medical School Students' Attitudes Towards Online Learning Scale was valid and reliable instrument to measure medical school students' attitudes towards distance/online learning. Although students' attitudes toward online/distant education were divided, it was negative on the average. The regression modeling showed that the learning styles are significant predictors for attitudes towards online education and the audiovisual learning style was determined as has the highest predictive strength for attitudes towards online education. The developed tool can be used to monitor medical school students' attitudes towards distance/online learning and will contribute to preparing medical education for a change towards distance learning.
#tarih Dergi 82. Sayı Nisan 2021, 2021
82.
#tarih Dergisi, 2021
1915'in 19 Şubat'ında başlayan Boğaz muharebeleri, 9 Ocak 1916'da İtilaf kuvvetlerinin Gelibolu Y... more 1915'in 19 Şubat'ında başlayan Boğaz muharebeleri, 9 Ocak 1916'da İtilaf kuvvetlerinin Gelibolu Yarımadası'nı terk etmesiyle 105 yıl önce sona ermişti. Eski çağların ilk modem savaşı , modern zamanların son klasik savaşı Çanakkale'de yaş andı . Burada şehit düşen-ölen tüm askerler, günümüzdeki anma kültürünün de temellerini toprağa işlediler. Düşen askerlerin peşine düşenler, harp sahasına yolculuklar...
#tarih Dergi Kasım, 2020
Son Osmanh döneminde, 1. Dünya Savaşı öncesi ltalyanlara karşı verilen Trablusgarp mücadelesi hem... more Son Osmanh döneminde, 1. Dünya Savaşı öncesi ltalyanlara karşı verilen Trablusgarp mücadelesi hem Mustafa Kemal'in hem de Enver'in yıldızının parladığı bir süreçti. Trablusgarp Harbi'ne dair Mustafa Kemal ve Enver imzah bir belge.
geliboluyuanlamak.com, 2020
19 Mayıs taarruzu sonrası iki cephe arasındaki insansız alanda iki tarafa mensup binlerce ölü ve ... more 19 Mayıs taarruzu sonrası iki cephe arasındaki insansız alanda iki tarafa mensup binlerce ölü ve yaralı vardır. Yaralılar acıdan ve kan kaybından hayata veda ederken cesetler kokuşmaya başlıyordu. 20 Mayıs günü öğle vakti Anzak siperlerinden beyaz bir bayrak yükselmiş ve bu işaret üzerine bir Türk subay bu ellerinde beyaz bayrak olan 3-4 kadar Avustralya askerine yaklaşarak durumu sorduğunda inleyen yaralılar ve cesetlerin
kokuları nedeniyle askerlerin moralinin bozulduğunu ve cesetlerin hastalık yayabileceğini söyleyerek üslerinin uygun görmesi durumunda bu yaralıları hastanelere almak ve cesetleri gömmek için bir ateşkes talebinde bulunduklarını dile getirir. Bu durum 3. Kolordu Komutanlığı’na iletilir. Makul bulunması üzerine şartları belirlemek üzere ateşkes görüşmeleri için 3. Kolordu Hareket Şube Müdürü Binbaşı Ohrili Kemal görevlendirilir. Bu görüşmelerde Ohrili Kemal buluşma yerine Müttefik subayları tarafından götürülürken gözleri bağlanır. Ve yapılan uzun görüşmeler, sonucu iki tarafın da ölülerini gömmeleri için 24 Mayıs günü
saat 07.30 ile 16.30 arasında ateşkes yapılmasına karar verildi. 24 Mayıs sabahı, Türkler ve Anzaklar, ateşkes hükümleri gereğince 9 saatte işi bitirmek üzere yoğun bir çalışmaya girerler.Ateşkes Antlaşmasına göre; iki siper arası İngiliz(Anzac), Osmanlı ve tarafız olmak üzere üç bölgeye ayrılacaktı. Her iki taraftan ikişer kurmay subay (Türk tarafından Binbaşı İzzettin Çalışlar ile Yüzbaşı Mehmet Nazım, İngiliz tarafından Yarbay Andrew Skeen ve Binbaşı Thomas A. Blamey), ikişer doktor (Türk
tarafından Binbaşı Hüseyin Hüsnü, Yüzbaşı Arif Hikmet, İngiliz tarafından Yarbay Neville Howse ve Yarbay Hough), ikişer tercüman (Türk tarafından Tahir ve Sadık, İngiliz tarafından Aubrey Herbert ve ismi belirlenemeyen bir tane daha tercüman) ile 100’er asker görevlendirildi. Türk ve Anzak askerleri 15 metre arayla karşılıklı dizilmişlerdi.
TRT Türk Dijital Dergi, 2015
Tıp Eğitimi Dünyası, 2020
Amaç: Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklik düzeyleri, öğrenme yakla... more Amaç: Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin bilişsel esneklik düzeyleri, öğrenme yaklaşımları ile kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek, bunlar arasındaki ilişkileri incelemek; öğrencilerin öğrenme, öğretme ve sınavlara yönelik görüşlerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Araştırmada açımlayıcı desen karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmında öğrencilerin bilişsel esneklik düzeyleri, öğrenme yaklaşımları ve kullandıkları öğrenme stratejileri incelenmiş ve aralarındaki ilişkiler belirlenmiştir. Araştırmanın nitel kısmında bilişsel esneklik, öğrenme yaklaşımları ve öğrenme stratejileri ölçeğinden öğrencilerin elde ettikleri puanlar göz önünde bulundurularak, bu ölçeklerden yüksek ve düşük puan alan her dönemden iki öğrenci olmak üzere toplam on iki öğrenci odak grup olarak belirlenmiş ve bu öğrencilerle görüşme gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın nicel kısmında tıp fakültesi dönem I'den dönem VI'ya 626 öğrenci, nitel kısımda ise odak grupta yer alan 12 öğrenci araştırma grubunu oluşturmuştur.
İnsanların her şey için bir alışma süreci vardır. Evimize bir eşya aldığımızda nesnelere karşı, e... more İnsanların her şey için bir alışma süreci vardır. Evimize bir eşya aldığımızda nesnelere karşı, evimizi taşıdığımızda evimize, yeni ikamet mahallimize, sokağımıza, komşularımıza. Sonra derken komşularımız der ki "eti şuradan alın, burada bakkal, burada manav…" Nerede ne olduğunu öğrenirsiniz, alışırsınız. 1915'te Fransızlar da Çanakkale'de öyle yapmıştı. Evet belki şuan bu şehir ve ülkede bir çoklarımızın yapmadığını yaparak, bulunduğu çevreye bizler gibi duyarsız kalmamışlardı. Tarihi hep savaşların bir zaman tüneli düşünecek olursak yeryüzünde insanlar arasında gerçekleşen "14.000" büyük savaştan-ki insanların ehlileşmediği erken dönemde hayvanlar âlemi ile tutuştukları savaşı saymazsak-en büyükleri bu topraklarda gerçekleşti. Şüphesiz bunlardan en büyüğü de literatürde "modern zamanların son eski savaşı" dedikleri Çanakkale Savaşı idi… Çanakkale Şehitler Abidesinin üzerinde bulunduğu antik kent olan Elaious (de Eleonte) antik kenti M.Ö. Atinalı göçmenler tarafından kurulmuştur. (https://www.canakkaletravel.com/yazar/mustafa-onur-yurdal) Mustafa Onur YURDAL (https://www.canakkaletravel.com/yazar/mustafa-onur-yurdal)
geliboluyuanlamak.com, 2020
Yeni Zelandalıların Çanakkale Muharebeleri’ndeki resmi tarih yazıcısı sayılan Fred Waite, The New... more Yeni Zelandalıların Çanakkale Muharebeleri’ndeki resmi tarih yazıcısı sayılan Fred Waite, The New Zealanders at Gallipoli adlı eserinde, Çanakkale Muharebeleri sırasında 19 Mayıs Türk taarruzu ve 24 Mayıs ateşkesini aktardığı bölümde, Peninsula Press adlı bir gazetenin sayfasını paylaşmıştır. Charles Bean’in Gallipoli Correspondent isimli eserinde ifade ettiği şekliyle bu gazete, askerlerin cepheden haberler aldığı, Yüzbaşı Maxwell tarafından sansüre tabi olunan resmi ve gayri resmi haberlerden oluşturulan ve Gökçeada’da basıldıktan sonra (Genel Karargah’ta) cephede birliklere, tabur seviyesine dek karargâhlara gönderilen bir gazeteydi1. Alışılagelmiş cephe haberlerini veren gazetenin 3 Temmuz 1915 tarihli 44. sayısını diğerlerinden farklı kılan bir yönü vardı. Fark yaratan bu husus, “Hüseyin Ağa” isimli şehit bir Türk askerinin üzerinden çıkan, eşi ve kayınpederi tarafından kendisine gönderilmiş mektupların İngilizce tercümesinin gazetede yayınlanmış olmasıydı.
Anafarta Dergisi, 2019
1930 yılında İngilizler tarafından çekilmeye başlanan “ilk” Çanakkale Filmi olma özelliğine sahip... more 1930 yılında İngilizler tarafından çekilmeye başlanan “ilk” Çanakkale Filmi olma özelliğine sahip “Tell England” ya da diğer adıylar “Battle of Gallipoli” filmi 1931yılında tamamlanmış, Türkiye’de de 1932 yılı Ocak ayında gösterime girmiştir.
geliboluyuanlamak.com, 2017
Çanakkale muharebelerinin başından sonuna kadar önemli görevlerde ve mercilerde bulunmuş olan Org... more Çanakkale muharebelerinin başından sonuna kadar önemli görevlerde ve mercilerde bulunmuş olan Orgeneral İzzettin Çalışlar, bu muharebeler bittikten sonra gerek askeri eğitim açısından, gerek Harp Tarihi, gerek Askeri Tarih açısından önemli konferanslar vermiştir. İzzettin Çalışlar bu konferanslarında Çanakkale muharebeleri sırasında yaşadığı önemli olayları en ince ayrıntısı ile anlatmış, çok iyi bir asker olması sebebiyle de bu muharebeler ile ilgili Askeri Tarih ve Harp Tarihi açsıdan çok iyi değerlendirmelerde bulunmuştur. Gerek harp tarihçileri gerekse araştırmacılar için çok önemli bir konu olan Çanakkale muharebeleri ile ilgili nitelikli kaynakların sayısı maalesef ki çok azdır. Çanakkale muharebelerinin içerisinde ve en önemli görevlerden birinde bulunan İzzettin Çalışlar'ın vermiş olduğu bu konferanslar gerek bu konuda akademik olarak çalışacak kişiler, gerek Tarihçiler, araştırmacılar ve hatta sivil halk tarafından çok önemli bir değere sahiptir. Öte yandan Kurmay Başkanlığını yaptığı 19. Tümen'in ve Komutanı Mustafa Kemal'in Çanakkale Muharebeleri sırasında tecrübe ettiği her ana şahitlik etmiştir. 25 Nisan'dan 1 Mayıs'a dek süren en uzun beş gece için Harp Akademilerinde konferans verdiği gibi, 24 Mayıs mütarekesinde, Türk tarafının mütareke tatbik komisyonu başkanlığını da yapmıştı. Ve belki en önemlisi Mustafa Kemal'in hem şarapnel parçasıyla ölümle burun buruna geldikten sonra Türk milletine bağışlanışını, hem de büyük zaferi olan Conkbayırı Taarruzlarında kumandanlık ve şahitlik etmiştir. Hal böyle olunca İzzettin Çalışlar'ın değerlendirmeleri hem Askeri Tarih, hem de Harp tarihi açısından oldukça fazla önem arz ediyor. Askeri tarih açısından yaptıkları, yaşadıkları, Harp tarihi açısından edindiği tecrübeler ve bu konuda verdiği konferanslar en büyük emsalleridir. Nitekim Harp Tarihi bize bugünden geçmişe bakmayı değil, o günden o güne bakmayı öğütler. Bunun da yegâne yolu o günü yaşayarak bunu Harp Tarihi açısından özümseyen kumandanların/askerlerin tecrübelerinin incelenmesi olmalı. Bu sebeple İzzettin Çalışlar, Çanakkale Harbini yaşayan müstesna Harp Tarihçilerimizden biridir.
Anafarta, 2018
Wars and include all ongoing struggles, undoubtedly the most unique heroes always provide this st... more Wars and include all ongoing struggles, undoubtedly the most unique heroes always provide this struggle by getting rid of those who lost their lives, not those who are survivors, so veterans. And also the most memorable again, those heroes who lost their lives at the front. However, those who survived and took the burden of giving up their lives in front of the eyes of thousands of soldiers, not just a soldier lost. The soldiers who survived and back their homes, the pursuit of holiness consists of one victim who died almost at the front was faced with mystical pedestal so at the end, the victory has always been bitter and blurry. While sometimes veterans told enemy glorified story but the charm in this story gave those who lost their lives.
Dr. Vassal, when the tasks assigned to Gallipoli, firstly joined Kumkale operation, and then continued the working in a hospital in the Gallipoli Peninsula Morto Bay, then attended a Dressing Station close to the battlefields near Kereves Dere and then served in the French field hospitals in V Beach. He told the story of his experiences to his wife Miss Gabrielle Candler. Vassal tried to note his impressions on the front again by keeping a diary in the day to day. By making use of the sources mentioned in this article, evaluations were made by comparing with the Turkish sources describing the Gallipoli Campaign. Bacause of the breadth of the topic and Vassal's details this article is limited that his written memoirs about Kumkale landing and fights.
French Colonial Troops Physician Dr. Joseph Vassal while he was in Tunisia March 1915 starts writing letters to his English wife. The letters contained detailed accounts of battles but also include the daily life and most of the time, it's a human story about soldiers on the front.
Anafarta Dergisi, 2018
Harpler ve içlerinde devam eden bütün mücadelelerin şüphesiz en eşsiz kahramanları her zaman bu m... more Harpler ve içlerinde devam eden bütün mücadelelerin şüphesiz en eşsiz kahramanları her zaman bu mücadeleden sağ kurtularak gazi olanlar değil, canlarını yitiren olmuştur. Ve en çok da hatırlananlar cephede yine bu canını veren üstün kahramanlardı. Hâlbuki sağ kalıp gazi olanlar sadece yitip giden bir askerin değil, binlerce askerin gözlerinin önünde canını verişinin yükünü almışlardır. Hayatta kalıp eve dönenler, cephede can verenlerin bir kutsiyet uğrunda adeta kurban oluşlarının mistik kaidesi ile karşı karşıya kalmış, sonunda zafer de gelmiş olsa hep buruk ve bulanık olmuştur. İşte onların anlattıklarının cazibesini, kimi zaman yüceltilmiş düşmanın hikâyesini anlatsa da, canını feda edenler arttırmıştır. İlyada destanının anlatıldığı bu topraklarda eski ve yeni kahramanların hikâyeleri dilden dile “gazi” dediğimiz muharebelerin sağ kalan bu şahitlerinin tüm duyu ve duyguları ile kalplerinin dizdirdiği kelimelerin bizde canlanan yansıması olsa gerek. Nitekim Çanakkale gazilerimizden biri de bu durumu şöyle özetliyordu : “…Çanakkale şehitliğinden sonra 1. Dünya Harbinde en büyük mertebe Çanakkale Gaziliği idi…” Dr. Vassal, Çanakkale görevine geldiğinde önce Kumkale harekatı, sonrasında da devam eden süreçte Gelibolu Yarımadasındaki Morto Koyu’ndaki bir hastanede, sonrasında Kerevizdere’de muharebeye yakın sargı mahallerinde ve sonrasında da Ertuğrul Koyundaki Fransız sahra hastanelerinde görev yapmıştır. Konunun genişliği ve doktor Dr. Vassal’ın verdiği detayların çokluğu nedeniyle bu makale kendisinin yalnızca Kumkale Muharebeleri üzerine yazdığı hatıralar ile sınırlandırılmıştır.
Fransız Sömürge Birlikleri Doktoru Dr. Joseph Vassal Mart 1915’te Tunus’ta iken İngiliz eşine mektuplar yazmaya başlıyor. Bu mektuplarda gündelik hayatın yanı sıra muharebeler yer yer detaylı bir şekilde anlatılırken, çoğu zaman cephedeki insan hikayesi
üzerine durmuştur.
geliboluyuanlamak.com, 2018
Gelibolu Yarımadası'nda 1915'te yaşananları anımsamak için her yıl milyonları bulan insanlar yarı... more Gelibolu Yarımadası'nda 1915'te yaşananları anımsamak için her yıl milyonları bulan insanlar yarımadayı ziyaret ediyor. Bu ziyaretlerin ne kadarının nitelikli ve kimlik kazanmış bir anma ritüeline dönüştüğü şöyle dursun-ki bu yazının buna somut bir katkı sağlanması da amaçlar arasındadır-öncelikle anma için millet olarak yapılanlara, yapılıp unutulanlara ya da yok olanlara ışık tutmakta fayda olacaktır. Anıt TDK sözlüğüne baktığınızda "Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide" anlamı olduğu görülmektedir. Tabi aslında "Anıt" yanı sıra anmalar için bir çok ülke veya millet anma alanları da oluşturmuştur. Mesela Gelibolu Yarımadası'ndaki Anzak Koyu Tören alanı bunlara bir örnektir. Türkiye'de ise "Anıt" aynı zamanda anma olarak da kullanılıyor olup TDK sözlüğünde "Anma Alanı" gibi bir kavram bulunmamaktadır. Gelibolu Yarımadasında 1935 yılında Türk Tarih Kurumu ile birlikte gezen Afet İnan savaştan tam 20 yıl sonra harp sahasını gezerkenki duygularını şöyle anlatıyor: "1935 yılında Türk Tarih Kurumu üyeleriyle tarihi bir gezi düzenlemiştim. Düzenlenen programımızda ilk uğradığımız yer Anafartalar ve Conkbayırı olmuştu. Yirmi yıl sonra bir savaş alanında dolaşmanın heyecanını duyuyordum. Toprağa basarken aziz şehitlerimizi rahatsız etmekten korkar gibiydim. Hakikaten, ayaklarımıza ilişen boş kovanlar, bir mermi parçası veya ayakkabılar içinde insan kemiklerine rastlamamak mümkün değildi. Bu topraklarda kanlarını döken vatan savunucularının gönüllerde yaşayan anılarına saygı ve ruhlarının şad olması için dualarla ayrılırken, mütevazı Mehmetçik Anıtı karşısında yükselen yabancı anıtlara da hayranlıkla bakmıştım. Bu seyahat dönüşü Atatürk'e duygularımı anlatırken, bizim de orada niçin büyük bir anıt yapmadığımızı sordum. O, bana şu cevabı vermişti: "Evet doğru, biz de Mehmetçiğimizi anmak için büyük, çok büyük abideler yapmalıyız, fakat bu bir zaman ve imkan meselesidir. Ancak seni tatmin etmek için söyleyeyim ki bu toprakların Türk hudutları içinde kalmasıyla, Mehmetçik en büyük abideyi bizzat kurmuştur." 1 Afet İnan'ın gezisindeki diğer detaylara ulaşamasak da sadece Mehmetçik Anıtı'ndan bahsettiğini görüyoruz. Burada yukarıdaki dizelerin özünde yatan özet ise de bence şudur: "Türklerin de anıtları var ama, Yabancı anıtlar o kadar intizamlı ve şatafatlı ki, Türklerin anıtları kahramanlarının yanında küçük kalıyor." Böyle düşünmemizin doğal nedeni Afet İnan bir Türk anıtının yokluğundan değil, Mehmetçik Anıtı'nın diğer anıtlar karşısında kalan mütevazı duruşudur. Tabi bu mütevazı duruş, kimilerinin dediği gibi İslam inancı tesiri ile sergilenmemiştir. Çünkü Selçuklu dönemi mimarisinde bir çok anıt mezar/anıt mescit örnekleri bulunmaktadır.
Uploads
Papers by Mustafa O N U R Yurdal
Methods This research is designed with the descriptive method along with the relational method. 780 students from Çanakkale Onsekiz Mart University Faculty of Medicine, from Term I to Term VI joined the study. The data were obtained with the "Motivational Determination", "2X2 Achievement Orientations" and "Readiness for Self-directed Learning" scales. In the analysis of the data, correlation analysis was used in addition to descriptive statistics.
Results: Medical students were mostly goal-oriented while their performance orientation was relatively low. Medical students’ motivational stability level is moderate. Medical students’ self-directed learning readiness level is relatively high. Medical students’ success orientation, motivational stability, and self-directed learning readiness are positively and significantly related to each other. Medical students’ approach learning, avoidance learning, performance-avoidance, revision of the goals which have not been achieved, willingness to learn, and self-control differ according to the period they study. Medical students’ performance approach, pursuing long-term goals, pursuing current goals, and self-direction did not differ according to the period they study.
Conclusion: The results of the study showed that medical school students have a learning-oriented goal orientation rather than a performance goal orientation. In period VI, the level of motivational stability is lower than in other periods. Similarly, the highest self-directed learning readiness of students is in Term III and the lowest in Term VI. The characteristics that show a high level of positive correlation with the learning approach are willing to learn and self-control. Performance approach is the trait that is highly positively correlated with learning avoidance achievement orientation. Performance avoidance achievement orientation and performance approach orientation show a high correlation. Characteristics that are highly positively associated with pursuing long-term goals are pursuing current goals, repeating unachieved goals, self-management, and a willingness to learn. Characteristics that are highly positively associated with pursuing current goals are the repetition of unattained goals, self-management, willingness to learn, and self-control. Self-management and willingness to learn and self-control have a high positive relationship. The desire to learn and self-control are in a highly positive relationship. Research findings showed similarities with the literature as well as different aspects.
kokuları nedeniyle askerlerin moralinin bozulduğunu ve cesetlerin hastalık yayabileceğini söyleyerek üslerinin uygun görmesi durumunda bu yaralıları hastanelere almak ve cesetleri gömmek için bir ateşkes talebinde bulunduklarını dile getirir. Bu durum 3. Kolordu Komutanlığı’na iletilir. Makul bulunması üzerine şartları belirlemek üzere ateşkes görüşmeleri için 3. Kolordu Hareket Şube Müdürü Binbaşı Ohrili Kemal görevlendirilir. Bu görüşmelerde Ohrili Kemal buluşma yerine Müttefik subayları tarafından götürülürken gözleri bağlanır. Ve yapılan uzun görüşmeler, sonucu iki tarafın da ölülerini gömmeleri için 24 Mayıs günü
saat 07.30 ile 16.30 arasında ateşkes yapılmasına karar verildi. 24 Mayıs sabahı, Türkler ve Anzaklar, ateşkes hükümleri gereğince 9 saatte işi bitirmek üzere yoğun bir çalışmaya girerler.Ateşkes Antlaşmasına göre; iki siper arası İngiliz(Anzac), Osmanlı ve tarafız olmak üzere üç bölgeye ayrılacaktı. Her iki taraftan ikişer kurmay subay (Türk tarafından Binbaşı İzzettin Çalışlar ile Yüzbaşı Mehmet Nazım, İngiliz tarafından Yarbay Andrew Skeen ve Binbaşı Thomas A. Blamey), ikişer doktor (Türk
tarafından Binbaşı Hüseyin Hüsnü, Yüzbaşı Arif Hikmet, İngiliz tarafından Yarbay Neville Howse ve Yarbay Hough), ikişer tercüman (Türk tarafından Tahir ve Sadık, İngiliz tarafından Aubrey Herbert ve ismi belirlenemeyen bir tane daha tercüman) ile 100’er asker görevlendirildi. Türk ve Anzak askerleri 15 metre arayla karşılıklı dizilmişlerdi.
Dr. Vassal, when the tasks assigned to Gallipoli, firstly joined Kumkale operation, and then continued the working in a hospital in the Gallipoli Peninsula Morto Bay, then attended a Dressing Station close to the battlefields near Kereves Dere and then served in the French field hospitals in V Beach. He told the story of his experiences to his wife Miss Gabrielle Candler. Vassal tried to note his impressions on the front again by keeping a diary in the day to day. By making use of the sources mentioned in this article, evaluations were made by comparing with the Turkish sources describing the Gallipoli Campaign. Bacause of the breadth of the topic and Vassal's details this article is limited that his written memoirs about Kumkale landing and fights.
French Colonial Troops Physician Dr. Joseph Vassal while he was in Tunisia March 1915 starts writing letters to his English wife. The letters contained detailed accounts of battles but also include the daily life and most of the time, it's a human story about soldiers on the front.
Fransız Sömürge Birlikleri Doktoru Dr. Joseph Vassal Mart 1915’te Tunus’ta iken İngiliz eşine mektuplar yazmaya başlıyor. Bu mektuplarda gündelik hayatın yanı sıra muharebeler yer yer detaylı bir şekilde anlatılırken, çoğu zaman cephedeki insan hikayesi
üzerine durmuştur.
Methods This research is designed with the descriptive method along with the relational method. 780 students from Çanakkale Onsekiz Mart University Faculty of Medicine, from Term I to Term VI joined the study. The data were obtained with the "Motivational Determination", "2X2 Achievement Orientations" and "Readiness for Self-directed Learning" scales. In the analysis of the data, correlation analysis was used in addition to descriptive statistics.
Results: Medical students were mostly goal-oriented while their performance orientation was relatively low. Medical students’ motivational stability level is moderate. Medical students’ self-directed learning readiness level is relatively high. Medical students’ success orientation, motivational stability, and self-directed learning readiness are positively and significantly related to each other. Medical students’ approach learning, avoidance learning, performance-avoidance, revision of the goals which have not been achieved, willingness to learn, and self-control differ according to the period they study. Medical students’ performance approach, pursuing long-term goals, pursuing current goals, and self-direction did not differ according to the period they study.
Conclusion: The results of the study showed that medical school students have a learning-oriented goal orientation rather than a performance goal orientation. In period VI, the level of motivational stability is lower than in other periods. Similarly, the highest self-directed learning readiness of students is in Term III and the lowest in Term VI. The characteristics that show a high level of positive correlation with the learning approach are willing to learn and self-control. Performance approach is the trait that is highly positively correlated with learning avoidance achievement orientation. Performance avoidance achievement orientation and performance approach orientation show a high correlation. Characteristics that are highly positively associated with pursuing long-term goals are pursuing current goals, repeating unachieved goals, self-management, and a willingness to learn. Characteristics that are highly positively associated with pursuing current goals are the repetition of unattained goals, self-management, willingness to learn, and self-control. Self-management and willingness to learn and self-control have a high positive relationship. The desire to learn and self-control are in a highly positive relationship. Research findings showed similarities with the literature as well as different aspects.
kokuları nedeniyle askerlerin moralinin bozulduğunu ve cesetlerin hastalık yayabileceğini söyleyerek üslerinin uygun görmesi durumunda bu yaralıları hastanelere almak ve cesetleri gömmek için bir ateşkes talebinde bulunduklarını dile getirir. Bu durum 3. Kolordu Komutanlığı’na iletilir. Makul bulunması üzerine şartları belirlemek üzere ateşkes görüşmeleri için 3. Kolordu Hareket Şube Müdürü Binbaşı Ohrili Kemal görevlendirilir. Bu görüşmelerde Ohrili Kemal buluşma yerine Müttefik subayları tarafından götürülürken gözleri bağlanır. Ve yapılan uzun görüşmeler, sonucu iki tarafın da ölülerini gömmeleri için 24 Mayıs günü
saat 07.30 ile 16.30 arasında ateşkes yapılmasına karar verildi. 24 Mayıs sabahı, Türkler ve Anzaklar, ateşkes hükümleri gereğince 9 saatte işi bitirmek üzere yoğun bir çalışmaya girerler.Ateşkes Antlaşmasına göre; iki siper arası İngiliz(Anzac), Osmanlı ve tarafız olmak üzere üç bölgeye ayrılacaktı. Her iki taraftan ikişer kurmay subay (Türk tarafından Binbaşı İzzettin Çalışlar ile Yüzbaşı Mehmet Nazım, İngiliz tarafından Yarbay Andrew Skeen ve Binbaşı Thomas A. Blamey), ikişer doktor (Türk
tarafından Binbaşı Hüseyin Hüsnü, Yüzbaşı Arif Hikmet, İngiliz tarafından Yarbay Neville Howse ve Yarbay Hough), ikişer tercüman (Türk tarafından Tahir ve Sadık, İngiliz tarafından Aubrey Herbert ve ismi belirlenemeyen bir tane daha tercüman) ile 100’er asker görevlendirildi. Türk ve Anzak askerleri 15 metre arayla karşılıklı dizilmişlerdi.
Dr. Vassal, when the tasks assigned to Gallipoli, firstly joined Kumkale operation, and then continued the working in a hospital in the Gallipoli Peninsula Morto Bay, then attended a Dressing Station close to the battlefields near Kereves Dere and then served in the French field hospitals in V Beach. He told the story of his experiences to his wife Miss Gabrielle Candler. Vassal tried to note his impressions on the front again by keeping a diary in the day to day. By making use of the sources mentioned in this article, evaluations were made by comparing with the Turkish sources describing the Gallipoli Campaign. Bacause of the breadth of the topic and Vassal's details this article is limited that his written memoirs about Kumkale landing and fights.
French Colonial Troops Physician Dr. Joseph Vassal while he was in Tunisia March 1915 starts writing letters to his English wife. The letters contained detailed accounts of battles but also include the daily life and most of the time, it's a human story about soldiers on the front.
Fransız Sömürge Birlikleri Doktoru Dr. Joseph Vassal Mart 1915’te Tunus’ta iken İngiliz eşine mektuplar yazmaya başlıyor. Bu mektuplarda gündelik hayatın yanı sıra muharebeler yer yer detaylı bir şekilde anlatılırken, çoğu zaman cephedeki insan hikayesi
üzerine durmuştur.