Papers by Enis Erdem Aydın
In the aftermath of the coup attempt in Turkey I have written an article for Al Monitor on an iss... more In the aftermath of the coup attempt in Turkey I have written an article for Al Monitor on an issue that has caught my eye for a long time: Why do the Gulenists have hostile attitude towards Iran.
I have argued that although there are ideological origins behind the rift, especially after the fall-out between Gulen and the ruling AKP, Iran has become a convenient framework to pursue domestic and international policies of the movement.
The movement, playing on sectarian, conservative and at times secular sensitivities, has used Iran as a practical tool to target the government, penetrate Turkey's Alevi population and complement and perhaps influence US and Israel policy towards Tehran for personal and communal gains.
-----
Darbe girişimi vesilesiyle çoktandır fark ettiğim ve kafamı kurcalayan bir soruyu Al Monitor için cevaplamaya çalıştım. Gülen hareketi neden bu kadar İran karşıtıydı? Nurcu hareketin ve Gülen'in Şii karşıtı olarak tanımlayabileceğim bir damarı var ama ilgimi çeken sistematik olarak İran karşıtlığını özellikle hükümetle girdikleri mücadeleyle beraber pratik bir siyaset aracı olarak kullanmaları oldu.
Bu karşıtlık, mezhebi ve yer yer seküler hassasiyetler üzerinden iç ve dış siyaset politikaları gütmenin bir yolu olmuştu. İran karşıtlığını AKP ile iktidar savaşında özellikle çözüm süreci üzerinden MİT müsteşarı Hakan Fidan'a karşı kullandılar. Kurdukları sözde Alevi dernekleriyle ulaşamadıkları Alevileri İran destekçisi olarak suçladılar, bir de yine İran karşıtlığından Gülen'in ABD'de kalışını uzatmak ve hareketin dünyaya yayılmasını kolaylaştırmak için Neo-con ve İsrail politikalarına yakınlık kurmak için yararlandılar, diye düşünüyorum.
Communication crises were not a novelty for the Ottoman state and society as they entered the nin... more Communication crises were not a novelty for the Ottoman state and society as they entered the nineteenth century. Nevertheless, the ever-expanding bureaucracy, technological developments (such as the press and the telegraph) and public education precipitated the debate for reforming the Ottoman script. In this paper I aim to trace the fate of one proposal, 'the separated letters' (huruf-i münfasıla or mukatta') and its register in the Ottoman state and society. More precisely I examine the Qajar diplomat and man of letters Malkom Khan's (1855-1908) petition to the Ottoman government in 1868, the way in which the Sublime Porte tackled his proposal and its legacy for the wider Ottoman world.
Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu Bildirileri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2014. (Turkish Historical Association)
The article deals with the Ottoman/Turkish general Ömer Halis' "Great Iranian History" published ... more The article deals with the Ottoman/Turkish general Ömer Halis' "Great Iranian History" published in 1925. His take on Turkish nationalism vacillates between civic and ethnic variants and is also embedded in religion. He labels the Safavid era and beyond as "Turkic dynasties" and sees the Ottoman-Safavid rivalry through "Turkic unity." But his emphasis on Shi'ism and Babism in particular is telling in the way he commences his history from the Safavid era and exempts the Achaemenids. Ömer Halis, sees modern Iranian history through the lens of sectarian threat to the Ottomans and the newly born Turkish Republic.
"Bir kısmı tercüme bir kısmı telif olan bu eser, Türkiye'de cumhuriyetin, İran'da Pehlevi Hanedanlığının tesisine denk gelmesi bakımından hem Osmanlı hem Kacar, hem Türkiye Cumhuriyeti hem Pehlevi İran'ı hassasiyetlerini yansıtıyor. Hâlis, "Türklüğün" henüz tanımlanma aşamasında olduğu, Şeyh Said İsyanı'yla beraber rakip milliyetçiliklere ve Batı emperyalizmine karşı savunmacı duruşun sürdüğü, Hilafet’in ilga edildiği, Osmanlı Hanedanıyla bağların yeni koparıldığı, başarılamamış bir muhalefet deneyi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası tecrübesini yaşamış bir Türkiye'de kaleme alıyor eserini. İran tarihi üzerinden verdiği milliyetçilik, saltanat idaresi ve Batı medeniyeti üzerine mesajlarla iki devlet ve toplumun büyük bir kırılma yaşadığı anlara, bu geçiş dönemine ışık tutuyor."
"Ömer Hâlis'in milliyetçilik anlayışındaki esneklik, mülkî ve etnik milliyetçilik arasında gidip gelen, dini de dışlamayan duruşu dikkate değer. Safevi dönemi ve sonrasını "Türk hanedanları" olarak sunması, Safevi-Osmanlı çekişmesini "Türk birliği" üzerinden yorumlaması önemli. Ancak yine de Şiilik ve daha sonra Bâbîlik üzerine eğilmesi, tarihini neden Safevilerden başlattığına dair ipucu veriyor. Bence Ömer Hâlis, modern İran'ın tarihini din eksenli bir tehdit üzerinden okumaya devam ediyor."
Toplumsal Tarih, April 2014. (Social History)
For more: http://eerdemaydin.blogspot.com/2014/04/enis-erdem-aydn-gec-osmanlerken.html
There are no easy answers to the question of the tomb’s name. One can perhaps talk about the the ... more There are no easy answers to the question of the tomb’s name. One can perhaps talk about the the public memory of a just order, the city’s past grandeur — and Tughrul Beg as the idea’s epitome. One may even speculate about an homage to the Turkic tribal origins of the Qajars, through reverence of the founder of the Seljuk dynasty, in an age when tradition was, in Eric Hobsbawm's terms, often invented or accommodated to suit dynastic national causes.
However, the symbolic value of the tower surpasses the controversy surrounding its origins. Along with other Seljuk tomb towers in Iran — including Gonbad-e Ali at Abarkuh, those of Kharraghan in Maraghe and Sultan Sanjar in Marv — Borj-e-Tughrul is a symbol of the shared bond and history between two modern-day countries
The domestic political scene of Iran has been turbulent during the past year as the country enter... more The domestic political scene of Iran has been turbulent during the past year as the country entered an election cycle ahead of the parliamentary elections on 2 March 2012. A power struggle has surfaced amongst the conservative ‘principalists’, reinforced by the reformists' call to boycott the elections.
'A Separation? The Principalist Divide and the Parliamentary Elections in Iran', written by TESEV Foreign Policy Programme researcher Enis Erdem Aydın hopes to shed light on this struggle which will be decisive in the making of the ninth parliament and also in the 2013 presidential race.
The article aims to unravel the shifting alliances between the principalist factions, the scope of the rift between Ahmadinejad and Khamenei and the link between Iranian domestic and foreign policy.
For such purpose it will entertain three cases where such power struggle is most observed: The embezzlement scandal involving Iran's leading banks and government officials, the change in the presidential system debate invoked by the Supreme Leader and the raid on two compounds of the British Embassy in Tehran.
It concludes by entertaining current debates in the aftermath of candidate registration.
This report, translated from its original Turkish text, contains the results of a survey conducte... more This report, translated from its original Turkish text, contains the results of a survey conducted on 6-14th December 2010 by KA Research that has been evaluated by TESEV Foreign Policy Programme. Based on a sample size of 1,000, the
survey aims to understand the perception of foreign policy in Turkey, in regards to its relations with the EU, USA, Middle East and Caucasia. It also has a section on general foreign policy trends.
Bu rapor, 6-14 Aralık 2010 tarihleri arasında KA Araştırma’nın TESEV Dış Politika Programı çalışa... more Bu rapor, 6-14 Aralık 2010 tarihleri arasında KA Araştırma’nın TESEV Dış Politika Programı çalışanlarının katkısıyla gerçekleştirdiği saha çalışmasının sonuçlarını ve değerlendirmesini içermektedir. 1,000 kişilik bir örneklemle yapılan araştırma, Türkiye’nin dış politika algısını tespit etmeyi hedeflemiştir. Rapor, dış politikaya ilişkin genel kanılar yanı sıra, Türkiye'nin AB, ABD, Ortadoğu ve Kafkasya politikalarına dair algıları yansıtmaktadır.
Uploads
Papers by Enis Erdem Aydın
I have argued that although there are ideological origins behind the rift, especially after the fall-out between Gulen and the ruling AKP, Iran has become a convenient framework to pursue domestic and international policies of the movement.
The movement, playing on sectarian, conservative and at times secular sensitivities, has used Iran as a practical tool to target the government, penetrate Turkey's Alevi population and complement and perhaps influence US and Israel policy towards Tehran for personal and communal gains.
-----
Darbe girişimi vesilesiyle çoktandır fark ettiğim ve kafamı kurcalayan bir soruyu Al Monitor için cevaplamaya çalıştım. Gülen hareketi neden bu kadar İran karşıtıydı? Nurcu hareketin ve Gülen'in Şii karşıtı olarak tanımlayabileceğim bir damarı var ama ilgimi çeken sistematik olarak İran karşıtlığını özellikle hükümetle girdikleri mücadeleyle beraber pratik bir siyaset aracı olarak kullanmaları oldu.
Bu karşıtlık, mezhebi ve yer yer seküler hassasiyetler üzerinden iç ve dış siyaset politikaları gütmenin bir yolu olmuştu. İran karşıtlığını AKP ile iktidar savaşında özellikle çözüm süreci üzerinden MİT müsteşarı Hakan Fidan'a karşı kullandılar. Kurdukları sözde Alevi dernekleriyle ulaşamadıkları Alevileri İran destekçisi olarak suçladılar, bir de yine İran karşıtlığından Gülen'in ABD'de kalışını uzatmak ve hareketin dünyaya yayılmasını kolaylaştırmak için Neo-con ve İsrail politikalarına yakınlık kurmak için yararlandılar, diye düşünüyorum.
Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu Bildirileri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2014. (Turkish Historical Association)
"Bir kısmı tercüme bir kısmı telif olan bu eser, Türkiye'de cumhuriyetin, İran'da Pehlevi Hanedanlığının tesisine denk gelmesi bakımından hem Osmanlı hem Kacar, hem Türkiye Cumhuriyeti hem Pehlevi İran'ı hassasiyetlerini yansıtıyor. Hâlis, "Türklüğün" henüz tanımlanma aşamasında olduğu, Şeyh Said İsyanı'yla beraber rakip milliyetçiliklere ve Batı emperyalizmine karşı savunmacı duruşun sürdüğü, Hilafet’in ilga edildiği, Osmanlı Hanedanıyla bağların yeni koparıldığı, başarılamamış bir muhalefet deneyi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası tecrübesini yaşamış bir Türkiye'de kaleme alıyor eserini. İran tarihi üzerinden verdiği milliyetçilik, saltanat idaresi ve Batı medeniyeti üzerine mesajlarla iki devlet ve toplumun büyük bir kırılma yaşadığı anlara, bu geçiş dönemine ışık tutuyor."
"Ömer Hâlis'in milliyetçilik anlayışındaki esneklik, mülkî ve etnik milliyetçilik arasında gidip gelen, dini de dışlamayan duruşu dikkate değer. Safevi dönemi ve sonrasını "Türk hanedanları" olarak sunması, Safevi-Osmanlı çekişmesini "Türk birliği" üzerinden yorumlaması önemli. Ancak yine de Şiilik ve daha sonra Bâbîlik üzerine eğilmesi, tarihini neden Safevilerden başlattığına dair ipucu veriyor. Bence Ömer Hâlis, modern İran'ın tarihini din eksenli bir tehdit üzerinden okumaya devam ediyor."
Toplumsal Tarih, April 2014. (Social History)
For more: http://eerdemaydin.blogspot.com/2014/04/enis-erdem-aydn-gec-osmanlerken.html
Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2016/03/reza-zarrab-arrest-iran-turkey-us-erdogan-rouhani.html#ixzz47spDXDeF
However, the symbolic value of the tower surpasses the controversy surrounding its origins. Along with other Seljuk tomb towers in Iran — including Gonbad-e Ali at Abarkuh, those of Kharraghan in Maraghe and Sultan Sanjar in Marv — Borj-e-Tughrul is a symbol of the shared bond and history between two modern-day countries
'A Separation? The Principalist Divide and the Parliamentary Elections in Iran', written by TESEV Foreign Policy Programme researcher Enis Erdem Aydın hopes to shed light on this struggle which will be decisive in the making of the ninth parliament and also in the 2013 presidential race.
The article aims to unravel the shifting alliances between the principalist factions, the scope of the rift between Ahmadinejad and Khamenei and the link between Iranian domestic and foreign policy.
For such purpose it will entertain three cases where such power struggle is most observed: The embezzlement scandal involving Iran's leading banks and government officials, the change in the presidential system debate invoked by the Supreme Leader and the raid on two compounds of the British Embassy in Tehran.
It concludes by entertaining current debates in the aftermath of candidate registration.
survey aims to understand the perception of foreign policy in Turkey, in regards to its relations with the EU, USA, Middle East and Caucasia. It also has a section on general foreign policy trends.
I have argued that although there are ideological origins behind the rift, especially after the fall-out between Gulen and the ruling AKP, Iran has become a convenient framework to pursue domestic and international policies of the movement.
The movement, playing on sectarian, conservative and at times secular sensitivities, has used Iran as a practical tool to target the government, penetrate Turkey's Alevi population and complement and perhaps influence US and Israel policy towards Tehran for personal and communal gains.
-----
Darbe girişimi vesilesiyle çoktandır fark ettiğim ve kafamı kurcalayan bir soruyu Al Monitor için cevaplamaya çalıştım. Gülen hareketi neden bu kadar İran karşıtıydı? Nurcu hareketin ve Gülen'in Şii karşıtı olarak tanımlayabileceğim bir damarı var ama ilgimi çeken sistematik olarak İran karşıtlığını özellikle hükümetle girdikleri mücadeleyle beraber pratik bir siyaset aracı olarak kullanmaları oldu.
Bu karşıtlık, mezhebi ve yer yer seküler hassasiyetler üzerinden iç ve dış siyaset politikaları gütmenin bir yolu olmuştu. İran karşıtlığını AKP ile iktidar savaşında özellikle çözüm süreci üzerinden MİT müsteşarı Hakan Fidan'a karşı kullandılar. Kurdukları sözde Alevi dernekleriyle ulaşamadıkları Alevileri İran destekçisi olarak suçladılar, bir de yine İran karşıtlığından Gülen'in ABD'de kalışını uzatmak ve hareketin dünyaya yayılmasını kolaylaştırmak için Neo-con ve İsrail politikalarına yakınlık kurmak için yararlandılar, diye düşünüyorum.
Sultan Abdülaziz ve Dönemi Sempozyumu Bildirileri, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2014. (Turkish Historical Association)
"Bir kısmı tercüme bir kısmı telif olan bu eser, Türkiye'de cumhuriyetin, İran'da Pehlevi Hanedanlığının tesisine denk gelmesi bakımından hem Osmanlı hem Kacar, hem Türkiye Cumhuriyeti hem Pehlevi İran'ı hassasiyetlerini yansıtıyor. Hâlis, "Türklüğün" henüz tanımlanma aşamasında olduğu, Şeyh Said İsyanı'yla beraber rakip milliyetçiliklere ve Batı emperyalizmine karşı savunmacı duruşun sürdüğü, Hilafet’in ilga edildiği, Osmanlı Hanedanıyla bağların yeni koparıldığı, başarılamamış bir muhalefet deneyi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası tecrübesini yaşamış bir Türkiye'de kaleme alıyor eserini. İran tarihi üzerinden verdiği milliyetçilik, saltanat idaresi ve Batı medeniyeti üzerine mesajlarla iki devlet ve toplumun büyük bir kırılma yaşadığı anlara, bu geçiş dönemine ışık tutuyor."
"Ömer Hâlis'in milliyetçilik anlayışındaki esneklik, mülkî ve etnik milliyetçilik arasında gidip gelen, dini de dışlamayan duruşu dikkate değer. Safevi dönemi ve sonrasını "Türk hanedanları" olarak sunması, Safevi-Osmanlı çekişmesini "Türk birliği" üzerinden yorumlaması önemli. Ancak yine de Şiilik ve daha sonra Bâbîlik üzerine eğilmesi, tarihini neden Safevilerden başlattığına dair ipucu veriyor. Bence Ömer Hâlis, modern İran'ın tarihini din eksenli bir tehdit üzerinden okumaya devam ediyor."
Toplumsal Tarih, April 2014. (Social History)
For more: http://eerdemaydin.blogspot.com/2014/04/enis-erdem-aydn-gec-osmanlerken.html
Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2016/03/reza-zarrab-arrest-iran-turkey-us-erdogan-rouhani.html#ixzz47spDXDeF
However, the symbolic value of the tower surpasses the controversy surrounding its origins. Along with other Seljuk tomb towers in Iran — including Gonbad-e Ali at Abarkuh, those of Kharraghan in Maraghe and Sultan Sanjar in Marv — Borj-e-Tughrul is a symbol of the shared bond and history between two modern-day countries
'A Separation? The Principalist Divide and the Parliamentary Elections in Iran', written by TESEV Foreign Policy Programme researcher Enis Erdem Aydın hopes to shed light on this struggle which will be decisive in the making of the ninth parliament and also in the 2013 presidential race.
The article aims to unravel the shifting alliances between the principalist factions, the scope of the rift between Ahmadinejad and Khamenei and the link between Iranian domestic and foreign policy.
For such purpose it will entertain three cases where such power struggle is most observed: The embezzlement scandal involving Iran's leading banks and government officials, the change in the presidential system debate invoked by the Supreme Leader and the raid on two compounds of the British Embassy in Tehran.
It concludes by entertaining current debates in the aftermath of candidate registration.
survey aims to understand the perception of foreign policy in Turkey, in regards to its relations with the EU, USA, Middle East and Caucasia. It also has a section on general foreign policy trends.