Papers by Ömer Faruk Karagüzel
Her çağda yapılması gereken, geleneği, onu alt etmek üzere olan konformizmin elinden bir kez daha... more Her çağda yapılması gereken, geleneği, onu alt etmek üzere olan konformizmin elinden bir kez daha kurtarmak için çaba harcamaktır.
Türkiye'de fikir tarihinin yazılması bakımından son zamanlarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. ... more Türkiye'de fikir tarihinin yazılması bakımından son zamanlarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Fakat bu duruma rağmen Osmanlı İttihat ve Terakki Partisi'nin bünyesinin, ileri gelenlerinin fikri yapıtlarını ve bu itibarla partinin dayandığı fikri temelleri incelemeye çalışmış olan eserlere çok az rastlanmaktadır. Şerif Mardin'in, Jön Türklerin Siyasi Fikirleri(1895-1908) adlı akademik çalışması Jön Türklerin fikir arayışını ve tarihi gelişim sürecini anlamada önemli bir adım olduğu söylenebilir. Yine bu eser Osmanlı İttihat ve Terakki Partisi zihniyetinin temelde çıkış noktasını bizlere yansıtıyor.
1930'lu yıllar Türkiye tarihi, diğer zamanlara oranla, çok daha farklı bir yapının kültürünü içer... more 1930'lu yıllar Türkiye tarihi, diğer zamanlara oranla, çok daha farklı bir yapının kültürünü içermesiyle incelemeye değer birçok konuyu barındırır. Yeni bir toplum projesinde, "dil devriminin" gerçekleşmesine katkı sağlayacak edebiyat, bu yıllarda kendisine adeta yeni bir gündem oluşturmuştur. Yeni siyasal süreci doyuracak ve besleyecek, topluma yeni bir kimlik kazandırmak temelinde inşa edilen projeye destek olacak edebiyat ve edebiyatçılar bu dönemle birlikte, bir anlamda kimliklerini tercih etmişlerdir. Batıdan devşirme birçok siyasal ideolojilerin Türkiye siyasetine yön verme süreçleri tam da bu dönemlere denk gelir. Bu döneme ait bilgi ve belge eksikliğinin yavaş yavaş giderilmesi süreci değerlendirmemiz açısından yeni ufuklar açtığı aşikârdır. Kanımızca resmi ideolojinin kuruluş yıllarını doğru ve tutarlı bir perspektif ile eleştirmek, geçmiş ve gelecek arasında köprüler kurmak, o dönemin fikir, sanat ve edebiyatının üzerine araştırmalar yapmakla sağlanabilir. Ahmet Oktay'ın Türkiye'deki edebiyatın geçirdiği evreleri incelediği Toplumcu Gerçekçiliğin Kaynakları adlı eserinde, 1925 ile 1940 yılları arasındaki düşünsel alanın ve aydınların ideolojik olarak kontrol altında tutulmasından bahseder. Çünkü topluma tam da bu dönemde bir yön tayin edilmiş ve kontrol altında tutulan bir edebiyat yeni düzen için harç görevi görecektir. Bu kontrol Kemalizm ideolojisinin sınırları içinde kalmak olarak özetlenebilir. Oktay'a göre bu kontrol altında tutma yöntemi şiddete dayalı olmaktan kaçınıyordu, çünkü"rejim yaşayabilmek için ve bunu sağlayabilmek için... şiddete dayalı baskı uygulamasından elden geldiğince kaçınıyordu. Böylece doğmakta olan entelegentsia'yı bir devlet ideolojisinde bütünleştirmeye çalışıyordu. Aynı şekilde, bu olay, aydınların açık siyaset olanağından yoksun bulunmaları dolayısıyla, kültür alanına yönelmelerine yol açıyordu." 1 Gerek Peyami Safa ve gerekse o dönemin aydınları üzerindeki araştırmalar, Türk devriminde destek veya engel olmaya çalışanların geliştirdikleri tavrı da bizlere yansıtacaktır.
Uploads
Papers by Ömer Faruk Karagüzel