Communication Faculty

Gunumuzde gazetecilik gerek mesleki pratikler gerekse de icerik uretimi ve sunumu bakimindan hizli bir donusum sureci gecirmektedir. Ozellikle yeni medya ve enformasyon teknolojilerinin yo-gun kullanimiyla yasanan bu donusum sureci sonunda gazeteciligin gorece demokratik ve âdemi merkeziyetci dogasina yeniden donus potansiyeli tasidigina dair tartismalar gundeme gelmektedir. Ancak ozellikle ana akim medyanin gerek haber dili gerekse de ekonomi politik bakimdan sorunlu yapisi henuz asilmis degildir. Bu nedenle mevcut ana akim gazetecilik yapisini degisime zorlayacak dinamikleri isler kilmak onem tasimaktadir. Bu calismada, ana akim medyada mevcut yapisal sorun-larin asilmasi ve daha esitlikci bir haber dili kurulabilmesi icin ana akim icinden alternatif kamusal-liklar yaratma uygulamalarindan birisi olarak “okuyucu yorumlari” ornegi incelenmis ve calismada yurutulen tartisma, iletisim ogrencilerinin internet haber sitelerindeki etkilesim kanallarini kullan-malarina yonelik bir uygula...

Günümüzde kitle iletişim araçlarının enformasyon ve telekomünikasyon hizmetlerini gerçekleştirirken kendi aralarında da yöndeşmeleri, medyanın çoğalması ve çeşitlenmesinden ötede sosyo-ekonomik ilişkilerdeki derinleşmeyi gündeme getirmektedir. Yeni dağıtım teknolojilerinin gelişmesi ile karşılıklı etkileşime (interactivity) dayanan kitle iletişim araçları öne çıkarken; iletişim kanallarının ve biçimlerinin ise uluslararası boyutta birbirleri ile yakınlaştığı görülmüştür. Zaman ve mekan kısıtlılıklarını aştığı söylenerek sosyal ilişkilerdeki önemi sık sık vurgulanan iletişim teknolojilerinin, üretim ve tüketim kalıplarını yıkan yeni bir yaşam biçiminin habercisi olduğu tartışmalarda sıklıkla ileri sürülmektedir. Bu çalışmada iletişim teknolojilerinde yöndeşmenin toplumdaki Sosyo-ekonomik ilişkiler üzerindeki etkilerini tartışılırken yeni medyanın varsayılan belirgin karakteristikleri olan dijital birbirine yakınlaşma, çoktan çoğa iletişim, interaktiflik, globallik, sanallık, gibi unsurlar çerçevesinde ele alınacaktır.

Kuresellesmeyle birlikte toplumsal yapida yasanan degisimler uretim, tuketim ve kultur odaklidir. Modern ve postmodern cagda etkin olan yapisal donusum teknolojinin gelisimiyle paralellik icer-mektedir. Tuketim odakli bilgi toplumunda yasanan tum bu inovasyon faaliyetleri elektronik ticaret ortaminda yogunlasmistir. Bu nedenle tuketim kanali olarak bireylerin yogun olarak kullandigi, elektronik ticaret ortami, bireylerin tuketim davranislari ve elektronik ticaretin bireyler uzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri acisindan gunumuzde sorgulanir hale gelmistir. Bu calismada elektronik ticaretin etkinlik alanlari yukselen enformasyon donemiyle birlikte ele alinarak genis bir literaturde tartisilmistir. Ayrica alanda uzmanlarla yapilan mulakatlarla, tuketim kulturu icinde tuketim nesnesi konumuna donusen bireylerin, elektronik ticaret icerisindeki tutum ve davranislari derinlemesine arastirilmistir. Calismada derinlemesine mulakat yontemi kullanilarak, elektronik ticaret yapan kisiler uze...

teknolojilerini de etkilemistir. Internet teknolojisinin medyaya eklemlenmesiyle beraber yeni bir kulturel yapi ile bireyler tanismistir. Dijital kultur olarak sekillenen bu kulturel ortamda iletisim de dijitallesmis ve hayatimizin her alanina etki etmeye baslamistir. Gundelik hayatta yapilacak her is artik internetle entegre olmaya baslamis ve bireyler tek bir tusla istediklerini yapabilir duruma gelmislerdir. Ayni zamanda, kisilerarasi iletisim de farkliliklar olmus ve geleneksel yapidan uzaklasarak, dijital iletisimin olanaklarindan cokca yararlanilmaya baslanmistir. Insanlar, yakin cevrelerini asip cok uzaktaki kisilerle iletisime gecmis ve dunya adeta bir iletisim cagina donusmustur. Gelismis ve gelismekte olan ulkelerde cocuklar, en cok bilgisayar basinda zaman gecirmekte ve bilgisayar en yakin arkadaslari olmaktadir. Dijital medya kullaniminda yaygin olarak katilimin gozlendigi en onemli mecralarin basinda sosyal paylasim siteleri gelmektedir. Bunun yani sira cocuklarin inter...

Medya, modern dunyada bireylerin bilgi, haber, eglence gibi ihtiyaclarini karsilamasinin yani sira son yillarda yasam tarzlarini ve tercihlerini belirleme noktasinda onemli bir yere sahip olmustur. 90’li yillardan itibaren ozel kanallarin yayina baslamasi ile birlikte izleyici, farkli iceriklerle ekran basinda tutulmaya calisilmistir. Sayilari gittikce artan yarisma programlari ise zamanla televizyon dunyasinin vazgecilmez programlari arasina girmistir. Ozellikle tuketim aliskanliklarini belirlemede ve yonlendirmede etkili olan yarisma programlariyla “moda”, “guzellik” gibi kavramlar on plana cikmis, tuketime ozendirici bir icerige ve soyleme kavusmustur. Bu calismanin temel amaci, medyanin, tuketimle ozdes bireyi yaratma noktasinda kadin bedeni uzerinden modayi nasil kullandigini, medyanin nasil tuketici izleyici olusturmaya calistigini “Bugun Ne Giysem?” ve “Bana Her sey Yakisir” programlari orneginde elestirel bir bakis acisiyla degerlendirmektir. Bu baglamda calismada kavramsal ...

Dolayımlı bir enformasyon türü olarak tanımlayabileceğimiz haber, genelde kamuoyunun özelde de bireylerin her türlü olay ve durum karşısında nasıl tavır geliştireceklerini belirleyen önemli bir işleve sahiptir. Özellikle bireysel tercihlerin iktidarı belirlediği demokratik sistemlerde, söz konusu tercihlerin doğru bir şekilde yapılabilmesinin yolu bu enformasyonun bütün yönleriyle tarafsız ve doğru bir şekilde oluşturulmasına ve dağıtılmasına bağlıdır. Tam da bu noktada, habere ilişkin temel iki sorun karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi; haberin doğruluk kriterlerinin neler olduğu, ikincisi ise haberde tarafsızlığın mümkün olup olmadığıdır. Epistemolojik açıdan yaklaşıldığında doğrulukla ilgili üç temel kuramdan söz edebiliriz.

ANLAM Yüzyılı aşkın bir süredir ışık, kamera, oyunculuk ve kurgu stratejileri ile görüntü üzerinden anlam inşasını sürdüren sinema küresel açıdan bir rağbet mecrasına dönüşmüştür. Andre Bazin'in (1966) biraz abar lı yakış rmasıyla yeniçağın diniymiş gibi kutsiyet a edilen sinematografi dünyası, Lumiere kardeşlerden günümüze kadar kendine özgü bir dil geliş rmiş r… Görüntü oluşturmaya dair metotlar geçmişten günümüze her ne kadar değişmiş ve gelişmiş olsa da görüntü üzerinden anlam üretme kaygısı hiç yok olmamış r. Özellikle yaşadığımız çağda görüntü, anlamın ta kendisi olmuş; gerçeklik ya da kurgusallık gibi diğer tüm kıstasları alt etmeyi başarmış r. Ancak bu başarı, karşılığında ağır bedeller ödenmesini de zorunlu kılmış r. En büyük bedel de görüntü üzerindeki anlamın, üretenin hakimiye nden çıkması olmuştur. Görüntüdeki anlam ar k üretenin değil; herkesin kendi gerçekliğini, kendi anlamını bulduğu bir göstergeler sistemine dönüşmüştür. Bu kitap; bir yerlere ait olmak ya da sadece var olmak konusunda temel belirleyenin "görünür olmak" üzerinden kurulduğu günümüzde, okuyucuyu dürterek görüntü ve anlam arasındaki ilişkiyi bir kez daha sorgulamaya itmektedir. Bu amaçla kitapta görüntü ve anlam ilişkisini tar şan al yazıyla okuyucuya farklı pencereler açılmaktadır. GÖRÜNTÜ VE ANLAM