Papers by Mariia Talianova Eren
Azerbaycan Türklerinin halk edebiyatı ve onun dallarından biri olan âşık tarzı şiir geleneği uzun... more Azerbaycan Türklerinin halk edebiyatı ve onun dallarından biri olan âşık tarzı şiir geleneği uzun ve zengin bir geçmişe sahiptir. Erken Orta Çağ döneminde Türk boyları Orta Asya’dan günümüzdeki Azerbaycan topraklarına gelmeye başlamışlardır. Göç ettikleri en yoğun olan XI.-XII. yüzyıllarda Oğuz boyları; ortak Türk kültürel geleneğini oluşturan iş ve merasim türküleri, lirik aşk şiirleri, destan vb. gibi folklor ürünlerini de getirmişlerdir. XVI. yüzyıldan itibaren Azerbaycan sahasında eski ozan-baksı geleneğinin devamı olan âşıklık geleneğinin kurumsallaşmaya başladığı görülmektedir. Söz konusu geleneğin ilk üstat âşığı Dirili Gurbanî (Kurbanî) kabul edilmektedir. Azerbaycan âşık tarzı halk şiirlerinde Anadolu âşıklarının kullandığı tür ve şekil arasında benzerlik bulunmasına rağmen terminolojide bayatı, geraylı, gıfılbent, vücutname, üstadname gibi araştırılmasına değer farklı kavramlar da yer almaktadır. Bunun yanı sıra çalışmada Arapça kökenli olarak kabul edilen “âşık” kelimesinin diğer etimolojik yaklaşımlarına değinilmektedir.
Genellikle saz ve söz ustaları erkekler sayıldığı halde sadece Anadolu sahasında değil, Azerbaycan’da da karşılaştıkları problemlere bakılmaksızın güçlü kadın şairlerin var olduğu görülmektedir. Azerbaycan, kadının şiirsel sesinin çok erken dönemlerde çıktığı az ülkelerden biridir. Türkiye’de bu konuya ait çalışmalar kısmen bulunsa da daha çok Azerbaycanlı araştırmacılar tarafından yazılmıştır. İlgili konuda önemli kaynaklardan biri Prof. Dr. Ezize Ceferzâde’nin “Azerbaycan’ın Âşık ve Şair Kadınları” adlı kitapta toplam olarak 59 kadın şair ile âşık ve 7 tane hakkında bilgi bulunmayan şaire yer almaktadır. Çalışmamızda o kadar çok kadın ustalardan bahsetmek mümkün olmadığı gerekçesiyle Türkçe, İngilizce, Rusça ve Azeri Türkçesiyle yazılmış bilimsel kaynaklara dayanarak başta Azerbaycan kadın âşıklarının ilk temsilcilerinden biri Âşık Perî olmak üzere Âşık Besti, Derbentli Zarnigâr, Fatma Hanım Kemîne ve Ağcagız gibi kadın âşıklara ilişkin bilgi sunulmaktadır.
Etrafında sadece sular varken birinin (dalgıç kuşu, Ak kuş, altıngöz kuşu, kırlangıç, kuğu, kaplu... more Etrafında sadece sular varken birinin (dalgıç kuşu, Ak kuş, altıngöz kuşu, kırlangıç, kuğu, kaplumbağa, yengeç, karides, yabani domuz, şeytan vb.) suya dalmasını ve bir avuç toprağı getireni anlatan dünyanın yaratılışıyla ilgili dalgıç miti, en arkaik kozmogoni mitlerinden biri sayılmaktadır. "Kötü Tanrı"nın (şeytan) suya dalması konusuna ilişkin Baltık-Slav bölgesinin 24 noktasında, Fin-Ugor topraklarında ise 12 örnek yer almaktadır. Bunun yanı sıra, 12 bin yıl önce meydana geldiği varsayılan bu mit, Güney Asya ve Kuzey Amerika'da da bulunmuştur. Mitoloji ve folklor kaynaklarının arkeoloji, antropoloji, hatta genetik bilimiyle birlikte de bir bütün olarak araştırıldığı takdirde eski insanların göç ettiği yolların da takip edilmesi mümkün kılınmaktadır. Çalışmamızda Türkiye'de ilk defa bahsedilecek ve Rus bilim insanı Ye. Yu. Beryozkin tarafından geliştirilmiş "Bölgelere Göre Folklorik-Mitolojik Motiflerin Yayılması ve Tematik Sınıflandırılması" (Rus. "Тематическая классификация и распределение фольклорно-мифологических мотивов по ареалам") adlı kapsamlı proje ele alınacaktır. Söz konusu katalog sayesinde folklor ve mitolojik motiflerinin dünyadaki bölgelere göre dağılmasını görsel olarak tespit etme imkânı mevcuttur. Mitolojide ve halk biliminde kullanılabilecek bu yönteme "arkeolojik yöntem" denilebilir. Ye. Yu. Beryozkin, mitolojik ve folklorik unsurları içeren ürünlerin araştırılmasını "folklor arkeolojisi" olarak adlandırmaktadır. Çalışmada yabancı bilimsel kaynaklar ile birlikte Beryozkin'in kataloğuna da dayanarak "dalgıç" motifli mitlerle ilgili bir değerlendirme yapılmakta ve harita üzerinde örnekler gösterilmektedir. "Dalgıç" konusunu içeren dünyanın yaratılışına ilişkin mitlere, çeşitli halklarda ve kültürlerde rastlandığından karşılaştırmalı-tarihî yöntemin önemi de vurgulanmaktadır.
Mariia EREN "Rus Halk Masalları ya da Kadim Rusya’ya Bir Serüven", 2022
Türk ve Slav Halk İnanışlarında Tuz Simgeciliği, 2022
Eski yıllardan beri tuz, çok önemli ve değerli bir madde olmakla birlikte arındırma, koruma ve ya... more Eski yıllardan beri tuz, çok önemli ve değerli bir madde olmakla birlikte arındırma, koruma ve yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Slavlarda pagan döneminde tuz, kurban merasimlerinde yaygın bir şekilde yer almaktaydı. Pagan tanrılarının gözüne girmek için kurban olarak sunulacak hayvanlar üzerine tuz atılırdı. Türk kültüründe ise tuzun, şamanlar ve farklı iyelere yönelik saçı yapıp saçanlar arasında kullanıldığı görülmektedir. Farklı tarihi süreçlere, kabul edilmiş dinlere rağmen Türk ile Slav halklarının mitik anlayışları açısından büyük sayıda benzerlikler mevcuttur. Hem Türk hem Slavlarda tuzun doğum, evlenme, misafir ağırlama geleneklerinde ve hayvancılıkla, hava, aşk ile ilişkin büyüsel ritüellerde yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek mümkündür. Nazar değmesin diye özellikle lohusalar, hamile kadınlar, bebekler, yolcu ve avcıların bir çimdik tuzu yanında bulundurmaları gerekirdi. Bunun dışında iki kültürde ekmek ile tuz olmak üzere iki değerli unsurun birleşmesi çeşitli ritüel ve geleneklerin temelini oluşturmaktadır. Tuz-ekmek sözel kompleks olduğu gibi, nesnel kompleks olarak da yer almaktadır. Türk kültüründe tuz-ekmek hakkı şeklinde bilinen ifade bahsi geçen bu iki unsurun önemini ve değerini vurgulamaktadır. Slav kültüründe de “хлеб-соль”(ekmek-tuz) ifadesi genel olarak yemek anlamına gelirken misafirperverliğin de en önemli sembollerinden biridir. Bunun yanı sıra çalışmada Türk halkbiliminde önceden kullanılmayan “etimolojik büyü” (этимологическая магия) terimine değinilecektir. Tuz kavramı, Türk ve Slav halkları arasında bilinen çeşitli ritüellerde ve uygulamalarda kullanımı, edindiği yer ve fonksiyonları açısından ele alınıp işlenecektir.
Folklor Akademi Dergisi., 2021
FOLKLOR KAYNAKLARINA GÖRE ESKİ TÜRK VE SLAV İNANÇ SİSTEMİ, 2020
Mitolojik düşüncelerin, inanışların ve halk inançlarının incelenmesi; halkın kökenini anlayabilme... more Mitolojik düşüncelerin, inanışların ve halk inançlarının incelenmesi; halkın kökenini anlayabilmek, henüz bilinmeyen soruların cevabını bulmak açısından büyük bir önem taşımaktadır. İlkel insanlar koruyucu iyelerle ya da Slavlardaki gibi çeşitli tanrılarla irtibat kurmaya, kendilerini kötü ruhlardan koruma ihtiyacı duymaya başlayınca istenilen bir sonuca ulaşmak için herhangi bir maddi nesneyi ya da insanı etkilemek amacıyla yapılan bir takım büyü ritüelleri de ortaya çıkmaya başlamıştır.
Eski dinî inanışlar, insanların zihniyetinde mevcut olan ve günlük hayatta insanlara hâkim olan güçlerin fantastik yankısıdır. Ancak halk inanışları ortaya çıktığı dönemden itibaren geniş bir zaman diliminde varlığını sürdürmüştür, sonraki dönemlerde de hayatta kalabilmiştir. Yeni hayat koşulları çoğu zaman yeni inanışlara da yol açmıştır. Buna rağmen eski inanışlar, bazı değişikliklere uğrayıp yeni inançlarla yan yana bulunmaya devam etmiştir ve günümüzde de devam etmektedir. Bazı anlayışlar diğerlerine katılınca nesilden nesile aktarılıp insanların bilincinde hep birlikte yaşayarak çok zengin ve karmaşık bir inanç sistemini oluşturur.
Halk Edebiyatı Çerçevesinde Türk ve Rus Halk Masallarında Yer Alan Formeller, 2020
Öz: Masal, halkın kültürünün temelini oluşturmakta ve ayna gibi halkın ahlaki ve estetik anlayışı... more Öz: Masal, halkın kültürünün temelini oluşturmakta ve ayna gibi halkın ahlaki ve estetik anlayışını, eski inanışlarını, dünya algısını yansıtmaktadır. Gerçekçi ve hayvan masallarına kıyasla olağanüstü masallar yapısı açısından farklılık gösterip genelde daha uzun olur, fantastik unsurları, doğaüstü yardımcıları ve eşyaları barındırır. Bunun yanı sıra, olağanüstü masalların an-latma tarzı, kullanılan yöntemler de farklıdır. Geleneksel kalıp-lar ya da diğer bir deyişle formeller halk masalını süsleyerek bir çerçeve olarak başlangıç ve son kısımlarını belirtmektedir. Ça-lışmanın amacı; giriş, geçiş ve bitiş olarak ayrılan geleneksel Türk ve Rus halk masallarının kalıplarını ele almak ve arasında karşılaştırma yapmaktır. Türkiye'de bu konu özellikle S. Saka-oğlu tarafından detaylı bir şekilde araştırılmıştır. Rusya'da ise masal formellerini inceleyenler arasında V.P. Anikin, E.V. Po-merantseva, N.M. Gerasimova gibi isimler yer almaktadır. Ça-lışmada S. Sakaoğlu'nun ortaya koyduğu sınıflandırmaya uyu-larak daha çok Rumen masalları üzerinde çalışan ama diğer dünya masallarıyla da bilgi veren özellikle N. Roşinayu gibi yabancı araştırmacıların edindiği bilgi vasıtasıyla mukayeseli bir analiz yapılacaktır.
Rus Halk Edebiyatında Memorat Türü, 2020
Eski inanışların izleri halk edebiyatı ürünlerinde sağlam bir şekilde muhafaza edilmiştir. Halk e... more Eski inanışların izleri halk edebiyatı ürünlerinde sağlam bir şekilde muhafaza edilmiştir. Halk edebiyatında tarımcılık, hayvancılık, aile inanışları ve ritüelleri ya da animizm ile ilgili birçok bilgi bulunmaktadır. Masal, rivayet, fıkralar gibi birçok folklorik türlerde mitolojik karakterlere de rastlanmaktadır. Özellikle bu tür varlıklar "memorat" olarak adlandırılan hikâyelerde karşımıza çıkmaktadır. Memorat türünde, genelde mitik anlayış çerçevesinde alt seviyede bulunan demonolojik ve olağanüstü olarak değerlendirilen varlıklar yer almaktadır. Bu bağlamda çalışmada Rus halk biliminde kabul edilen "alt" ve "üst" mitoloji kavramları da ele alınmaktadır. Rus dilinde "batıl inançlı memorat" (bıliçka) teriminin yanı sıra, "batıl inançlı fabulat" (bıvalşçina) da mevcuttur. Rus halk biliminde 1915 yılında "Belozersk Bölgesi Masalları ve Şarkıları" (Skazki i pesni Belozerskogo kraya) adlı çalışmasında Boris ve Yurii Sokolov "bılichka" kavramına ilk defa değinmişlerdir. Rus memoratları üzerinde çalışan bilim adamları arasında S. Sadovnikov, N.E. Onçukov, D.K. Zelenin, L.N. Vinogradova, Ye. Ye. Levkiyevskaya, S.M. Tolstaya bilinmektedir. Çalışmada Rus halk edebiyatında mevcut olan memorat türünün sınıflandırılması, yapısı, özellikleri ve çeşitli işlevleri incelenmektedir. Bunun yanı sıra bazı memoratlar Rusçadan Türkçeye çevrilmiştir. Memorat türünün incelenmesi, etnograf, tarihçi ve halk edebiyatçılar için büyük ölçüde önem taşımaktadır. A B S T R A C T Traces of ancient beliefs and superstitions have been preserved in the folk literature. Folk literature contains a lot of information about agriculture, animal husbandry, family beliefs and rituals or animism. Mythological characters are also found in many folkloric genres such as fairy tales, legends and tales. Specifically, such assets appear in stories called ılan memorates at. The memorate type includes demonological and extraordinary beings, which are generally found at a lower level within the framework of mythic understanding. In this context, the concepts of "lower" and "upper" mythology accepted in Russian folklore are also discussed. In the Russian language "superstitious memorates" (bilichka), as well as the term "superstitious fabulat" (bivalshina) is also available. In Russian folklore in 1915, Boris and Yurii Sokolov first touched on the concept of "bilichka" in his work "Tales and Songs of the Belozersk Region" (Skazki i pesni Belozerskogo kraya). Among the scientists working on Russian memorates are S. Sadovnikov, N.E. Onchukov, D.K. Zelenin, L.N. Vinogradova,. Ye.Ye. Levkiyevskaya, S. M. Tolstaya is known. In the study, the classification, structure, features and various functions of the memorat type present in Russian folk literature are examined. In addition, some memorats were translated from Russian into Turkish. The study of the memorat genre is of great importance for ethnographers, historians and folk-writers.
DOĞU VE BATI MİTOLOJİLERİ. Delta Kültür Yayınevi. 2018.
RUS EDEBİYATINDA NOEL HİKÂYESİ KAVRAMI VE “KİBRİTÇİ KIZ” ÖYKÜSÜNE GÖRE TASNİF PROBLEMİ, 2018
Folklor ve halk edebiyatı çalışmalarında bilimsel tartışmaların nedenini oluşturan çözümlenmemiş ... more Folklor ve halk edebiyatı çalışmalarında bilimsel tartışmaların nedenini oluşturan çözümlenmemiş sorunlar ve konulardan bir tanesi de Noel Hikâyelerinin tasnif problemidir. Noel hikâyeleri, Noel bayramında bir yandan insanlığın merhameti ve şefkatini yansıtan diğer yandan da hayatın acımasız yüzünü tüm
gerçekleriyle ele alan bir hikâye türüdür. Daha önceleri on iki gün süren Noel kutlamalarında anlatılan
bu hikâyeler daha sonra edebi bir gelenek olarak ortaya çıkmıştır. Edebiyat alanında Noel hikayeleri
18. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış, 19. yüzyılın son çeyreğinde ise aktif bir şekilde yaygınlık göstermiştir. Avrupa edebiyatında Noel hikâyeleri 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren popülerlik kazanmış,
Rus edebiyatında ise, Noel hikâyelerinin tarihi ve gelişim süreci 18. yüzyıldan başlayarak günümüze
kadar, yani üç yüzyıl boyunca sürerek devam etmektedir. Buna karşılık her bir edebiyat geleneği Noel
hikâyelerini kendince farklı edebi türlerde sınıflandırmaktadır.
Bu çalışmada H.C. Andersen’in yazdığı, takvim edebiyatının bir parçası olan ve ne edebi ne de halk
masalının özelliklerini taşıyan ve karşımıza bir Noel hikâyesi olarak ortaya çıkan “Kibritçi kız” öyküsü ele
alınmaktadır. Bununla birlikte, Batı edebiyatı ile karşılaştırmalı olarak Rus edebiyatında Noel hikâyesi
kavramı incelenmekte ve böylece Noel hikâyelerinin tasnif problemi “Kibritçi Kız” öyküsü örneği ile
sunulmaktadır. Çalışmanın amacı, yabancı kaynaklar kullanılarak Türkiye’de daha önce araştırılmamış
“Christmas Story” (“svyatoçnıy rasskaz“) kavramı incelemek, bu konunun tasnif problemi üzerinde durmak ve incelemeye alınmamış bu konunun geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktır.
SLAV SİHİRLİ SÖZLERİNİN MORFOLOJİSİ: YAPISI VE SINIFLANDIRILMASI Öz İnsanların yaşamında kelimele... more SLAV SİHİRLİ SÖZLERİNİN MORFOLOJİSİ: YAPISI VE SINIFLANDIRILMASI Öz İnsanların yaşamında kelimelerin belli bir güce sahip olduğuna, kelimelerin doğanın değişmesine ya da onun özelliklerine, hem de adlandırılan canlı birinin kaderi-ne tesir ettiğine inanılır. Söz, ilk olarak birini veya bir eylemi " çağırır " , sanki söylenmiş olana gelmesini davet ediyormuş gibidir. İlkel insanın anlayışına göre bu tür sözler, insana nazar değmesi, hasta olması gibi gerek olumsuz, gerek hastalıktan kurtulması, ürünlerin bolluğu, verimliliği, aşkta başarı, nazardan koruması gibi olumlu bir eyleme yol açabilirler. Çalışmada Slav kültüründeki morfoloji açısından basit ve karmaşık olmak üzere dua/ sihirli sözlerin tarihçesi, yapısı (başlangıç, orta ve son kısımları), temalara ya da işlevlerine göre sınıflandırması ve leksikolojik özellikleri ele alınacaktır. 1917 tarihli dualar üzerinde kapsamlı çalışmaya sahip olan N. Poznanski'nin, L. Maykov'un, N. Vinogradov'un eşsiz dua derleme kitap-larından örnekler Türkçeye çevrilip sunulacaktır.
ÖZ Folklorun epik türlerinde çoğu zaman başrolü erkek oynar ve onun yaptıkları anlatılır. Destanl... more ÖZ Folklorun epik türlerinde çoğu zaman başrolü erkek oynar ve onun yaptıkları anlatılır. Destanlarda hep erkeklerin kahramanlıklarını görmekteyiz. Fakat kadın figürü hem Rus, hem Türk halk edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Türk mitolojisi açısından baktığımız zaman belirgin erkek veya kadın tanrılarla karşılaşmak mümkün olmadığından-Türk dini-mitolojik sistemi Tek Tanrı tanımaktadır-kutsal dişi kurgusu Mitolojik Ana adı altında toparlanmaktadır. Türk mitolojisinin en eski katmanında doğumla ölümü bir arada tutabilecek ve ilklik, başlangıç olma gibi vasıflara cevap verecek Mitolojik Ana veya daha somutlaşmış varyantıyla Yer Ana varlığını görmekteyiz. Türklerin ve Rusların folklorunda şüphesiz mitolojinin etkisi görülmektedir. Slav kültüründe de uzun süredir anaerkil sistem var olduğu için Rus masallarında, destanlarında da erkek kadar güçlü kadın ya da bahadır kadın profili bulunmaktadır. Türk folklorunda ise alp kadın tipi masallarda değil, sadece destanlarda yer almaktadır. Fakat ister Hristiyanlık ister Müslümanlık sözlü gelenekleri etkileyip dinin gelmesiyle beraber kadın figürü bazı değişiklere uğramıştır.
In this article the author will attempt an analysis of the «polytheism» in the mythological syste... more In this article the author will attempt an analysis of the «polytheism» in the mythological system of the Turks. Within the framework of this system, the main mythological figures (good and evil spirits-«iye») will be presented, the concepts of «dualism» and «pantheon» regarding to the belief system of old Turks will be considered, as well as the point of view of modern Turkish scientists and academics. The purpose of this work is to highlight the scientific point of view in Russian turkology related to the refutation of polytheism of old Turks, whose main adherent is the famous Hungarian scientist of shaman culture M. Hoppal, the Turkish scholar and writer H. Tanyu, the historian andturkologist I. Kafesoglu, and also such modern Turkish researchers as Prof. В данной статье автор предпримет попытку анализа «многобожия», или «политеизма», в мифологической системе тюрков. В рамках этой системы будут представлены основные мифологические фигуры (добрые и злые духи-эе), будут рассмотрены понятия «дуализм» и «пантеон» в отношении системы верований древ-них тюрков, а также отражена точка зрения современных турецких ученых. Цель данной работы – осветить в отечественной тюркологии научную точку зрения, связанную с опровержением наличия многобожия у древних тюрков, главным приверженцем которой является известный венгерский исследователь шаманской культуры М. Хоппал, турецкий ученый и писатель Х. Танйю, историк и тюрколог И. Кафесоглу, а также такие современные турецкие исследователи, как профессор Ф.А. Туран, профессор Д. Йылдырым, к.ф.н. М. Озан.
The article, according to the psychoanalytic method of analysis of folk literature, discusses the... more The article, according to the psychoanalytic method of analysis of folk literature, discusses the concept of «person» – one of the psychological archetypes of the collective unconscious, developed by Carl Gustav Jung. The author shows the analysis of the term «archetype» and the motive of dressing by the characters – «masquerade» in the Russian and Turkish folk tales. In addition to psychoanalytic approach, this motive is analyzed with a historical point of view affecting on the patriarchal structure of society and with the mythological point, when there were so-called rituals of initiation – transition of individual into full-fledged members of society in the culture of many nations, including the Slavic and Turk. The aim of the article is identification of connection between psychological archetype «person» and the motive of changing appearance/ dress-changing of the main character in the Russian and Turkish folk tales, as well as consideration of the factors influencing on this motive. В статье, обращаясь к психоаналитическому методу анализа народной литературы, рассматривается понятие «персона» – один из психологических архетипов коллективного бессознательного, разработанных К.Г. Юнгом. Проводится анализ термина «архетип», а также мотив переодевания героев или же «мотив маскарада» в русских и турецких народных сказках. Помимо психоаналитического подхода, этот мотив анализируется с исторической точки зрения, затрагивая проблему патриархального строя общества, и с мифологической, когда в культуре многих народов, в том числе славянских и тюркских, существовали так называемые ритуалы инициации – перехода индивидуума в полноценные члены общества. Целью статьи является выявление прочной связи психологического архетипа «персоны» с мотивом смены облика/переоде-вания главного героя в русских и турецких народных сказках, а также рассмотрение факторов, влияющих на этот мотив.
Bu makalenin amacı, Orta Asya’daki tasavvufî dünya görünüşünün özelliklerinin belirlenmesi ve kon... more Bu makalenin amacı, Orta Asya’daki tasavvufî dünya görünüşünün özelliklerinin belirlenmesi ve konumuz için anahtar teşkil eden tasavvufî ritüellerin ele alınarak incelenmesidir. Günümüzdeki yerel sufi tarikatların ve onlar tarafından tatbik edilen ritüellerin belirlenmesi, ‘cehri zikir’ ve bu zikrin özelliklerinin incelenmesi ve bunların etnografik nazariye vasıtasıyla değerlendirilmesi için bugün Orta Asya’da bulunan sufi grupların liderleriyle (şeyh) ve üyeleriyle (mürid) görüşmek ve bilimsel metotlar çerçevesinde araştırma yapmak gerekiyordu. Bu amaçla, 2003-2005 yılları arasında Fergana Vadisi’nde (Andican şehrinin Namangan ve Fergana bölgeleri), Özbekistan’ın Baysun bölgesinde (Surhanderya bölgesi), Güney Kazakistan (Türkistan, Sayram bölgeleri) ve Almatı şehrinde bilimsel araştırma gezileri yapılmıştır.
Thesis Chapters by Mariia Talianova Eren
Halk anlatmaları adını verdiğimiz türlerin içerisinde en eskisi hiç şüphesiz masallardır. Dinleyi... more Halk anlatmaları adını verdiğimiz türlerin içerisinde en eskisi hiç şüphesiz masallardır. Dinleyiciyi inandırmak gibi bir iddiası olmayan, yapısında kalıplaşmış ifadeler bulunan Türk toplumunda “masal anası”, “masal ninesi” adı verilen kadınlar, Rusya’da ise genelde erkekler tarafından anlatılan hayal ürünü anlatmalara masal denir. Aslında masal, bir milletin aynasıdır. Bu aynada bir milletin folklorunu, kültürünü, inanışını, hoşgörüsünü, maddi kültürünü bulabiliriz. Herhangi halkın veya kültürün masalları incelendiği zaman derin psikolojik okyanusun, mitolojik, kültürel, geleneklerin menşei de görünür. Bu edebî ürünlere, hem psikolojik, hem de inançlar ve yaşam biçimi bakımından bakılabilir. Masallar şu anda bizi eski dönemlere götürebilen ve o zamanki insanların düşünce sisteminin tanıkları olmaya izin veren bir zaman makinesi gibidir. Halk masallarında merkezi karakter olan mahsum genç kızlar, ona zulüm yapan üvey annler psikolojik tipleri, güzel yüzlü ama aldatıcı femme fatale cadılar ve yüce – ana motifinin özelleklerini taşıyan mitolojik kökenli kadın figürleri önemli yer almaktadır. Carl Gustav Jung’un yaptığı psikolojik sınıflandırmasına göre anima, animus, persona ve gölge temel arketiplerine dayanarak Türk ve Rus folklorunda da yankısını bulmuş kadın arketipini tespit etmek mümkündür. Her genç kızın yola çıkmasının, evden ayrılmasının temelinde bulunan, ciddi derecede masalların motiflerinin, konularının ve yapısının oluşumunu etkileyen ve farklı kültürler arasında yaygın olan inisiyasyon veya erginlenme ritüelleri vardır. Erginleme veya inisiyasyon sınavlarını aşamayan ve yetişkin hayatına geçemeyen insanlar bazı ilkel toplumlarda ‘yaşlı çocuklar’ olarak bilinir. Fiziksel açıdan büyük ve sağlıklı olmasına rağmen psikolojik olarak olgunlaşmamış olduğundan bu tür insanların ‘yetişkin’ gibi yaşaması mümkün değildir.
Uploads
Papers by Mariia Talianova Eren
Genellikle saz ve söz ustaları erkekler sayıldığı halde sadece Anadolu sahasında değil, Azerbaycan’da da karşılaştıkları problemlere bakılmaksızın güçlü kadın şairlerin var olduğu görülmektedir. Azerbaycan, kadının şiirsel sesinin çok erken dönemlerde çıktığı az ülkelerden biridir. Türkiye’de bu konuya ait çalışmalar kısmen bulunsa da daha çok Azerbaycanlı araştırmacılar tarafından yazılmıştır. İlgili konuda önemli kaynaklardan biri Prof. Dr. Ezize Ceferzâde’nin “Azerbaycan’ın Âşık ve Şair Kadınları” adlı kitapta toplam olarak 59 kadın şair ile âşık ve 7 tane hakkında bilgi bulunmayan şaire yer almaktadır. Çalışmamızda o kadar çok kadın ustalardan bahsetmek mümkün olmadığı gerekçesiyle Türkçe, İngilizce, Rusça ve Azeri Türkçesiyle yazılmış bilimsel kaynaklara dayanarak başta Azerbaycan kadın âşıklarının ilk temsilcilerinden biri Âşık Perî olmak üzere Âşık Besti, Derbentli Zarnigâr, Fatma Hanım Kemîne ve Ağcagız gibi kadın âşıklara ilişkin bilgi sunulmaktadır.
Eski dinî inanışlar, insanların zihniyetinde mevcut olan ve günlük hayatta insanlara hâkim olan güçlerin fantastik yankısıdır. Ancak halk inanışları ortaya çıktığı dönemden itibaren geniş bir zaman diliminde varlığını sürdürmüştür, sonraki dönemlerde de hayatta kalabilmiştir. Yeni hayat koşulları çoğu zaman yeni inanışlara da yol açmıştır. Buna rağmen eski inanışlar, bazı değişikliklere uğrayıp yeni inançlarla yan yana bulunmaya devam etmiştir ve günümüzde de devam etmektedir. Bazı anlayışlar diğerlerine katılınca nesilden nesile aktarılıp insanların bilincinde hep birlikte yaşayarak çok zengin ve karmaşık bir inanç sistemini oluşturur.
gerçekleriyle ele alan bir hikâye türüdür. Daha önceleri on iki gün süren Noel kutlamalarında anlatılan
bu hikâyeler daha sonra edebi bir gelenek olarak ortaya çıkmıştır. Edebiyat alanında Noel hikayeleri
18. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış, 19. yüzyılın son çeyreğinde ise aktif bir şekilde yaygınlık göstermiştir. Avrupa edebiyatında Noel hikâyeleri 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren popülerlik kazanmış,
Rus edebiyatında ise, Noel hikâyelerinin tarihi ve gelişim süreci 18. yüzyıldan başlayarak günümüze
kadar, yani üç yüzyıl boyunca sürerek devam etmektedir. Buna karşılık her bir edebiyat geleneği Noel
hikâyelerini kendince farklı edebi türlerde sınıflandırmaktadır.
Bu çalışmada H.C. Andersen’in yazdığı, takvim edebiyatının bir parçası olan ve ne edebi ne de halk
masalının özelliklerini taşıyan ve karşımıza bir Noel hikâyesi olarak ortaya çıkan “Kibritçi kız” öyküsü ele
alınmaktadır. Bununla birlikte, Batı edebiyatı ile karşılaştırmalı olarak Rus edebiyatında Noel hikâyesi
kavramı incelenmekte ve böylece Noel hikâyelerinin tasnif problemi “Kibritçi Kız” öyküsü örneği ile
sunulmaktadır. Çalışmanın amacı, yabancı kaynaklar kullanılarak Türkiye’de daha önce araştırılmamış
“Christmas Story” (“svyatoçnıy rasskaz“) kavramı incelemek, bu konunun tasnif problemi üzerinde durmak ve incelemeye alınmamış bu konunun geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktır.
Thesis Chapters by Mariia Talianova Eren
Genellikle saz ve söz ustaları erkekler sayıldığı halde sadece Anadolu sahasında değil, Azerbaycan’da da karşılaştıkları problemlere bakılmaksızın güçlü kadın şairlerin var olduğu görülmektedir. Azerbaycan, kadının şiirsel sesinin çok erken dönemlerde çıktığı az ülkelerden biridir. Türkiye’de bu konuya ait çalışmalar kısmen bulunsa da daha çok Azerbaycanlı araştırmacılar tarafından yazılmıştır. İlgili konuda önemli kaynaklardan biri Prof. Dr. Ezize Ceferzâde’nin “Azerbaycan’ın Âşık ve Şair Kadınları” adlı kitapta toplam olarak 59 kadın şair ile âşık ve 7 tane hakkında bilgi bulunmayan şaire yer almaktadır. Çalışmamızda o kadar çok kadın ustalardan bahsetmek mümkün olmadığı gerekçesiyle Türkçe, İngilizce, Rusça ve Azeri Türkçesiyle yazılmış bilimsel kaynaklara dayanarak başta Azerbaycan kadın âşıklarının ilk temsilcilerinden biri Âşık Perî olmak üzere Âşık Besti, Derbentli Zarnigâr, Fatma Hanım Kemîne ve Ağcagız gibi kadın âşıklara ilişkin bilgi sunulmaktadır.
Eski dinî inanışlar, insanların zihniyetinde mevcut olan ve günlük hayatta insanlara hâkim olan güçlerin fantastik yankısıdır. Ancak halk inanışları ortaya çıktığı dönemden itibaren geniş bir zaman diliminde varlığını sürdürmüştür, sonraki dönemlerde de hayatta kalabilmiştir. Yeni hayat koşulları çoğu zaman yeni inanışlara da yol açmıştır. Buna rağmen eski inanışlar, bazı değişikliklere uğrayıp yeni inançlarla yan yana bulunmaya devam etmiştir ve günümüzde de devam etmektedir. Bazı anlayışlar diğerlerine katılınca nesilden nesile aktarılıp insanların bilincinde hep birlikte yaşayarak çok zengin ve karmaşık bir inanç sistemini oluşturur.
gerçekleriyle ele alan bir hikâye türüdür. Daha önceleri on iki gün süren Noel kutlamalarında anlatılan
bu hikâyeler daha sonra edebi bir gelenek olarak ortaya çıkmıştır. Edebiyat alanında Noel hikayeleri
18. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamış, 19. yüzyılın son çeyreğinde ise aktif bir şekilde yaygınlık göstermiştir. Avrupa edebiyatında Noel hikâyeleri 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren popülerlik kazanmış,
Rus edebiyatında ise, Noel hikâyelerinin tarihi ve gelişim süreci 18. yüzyıldan başlayarak günümüze
kadar, yani üç yüzyıl boyunca sürerek devam etmektedir. Buna karşılık her bir edebiyat geleneği Noel
hikâyelerini kendince farklı edebi türlerde sınıflandırmaktadır.
Bu çalışmada H.C. Andersen’in yazdığı, takvim edebiyatının bir parçası olan ve ne edebi ne de halk
masalının özelliklerini taşıyan ve karşımıza bir Noel hikâyesi olarak ortaya çıkan “Kibritçi kız” öyküsü ele
alınmaktadır. Bununla birlikte, Batı edebiyatı ile karşılaştırmalı olarak Rus edebiyatında Noel hikâyesi
kavramı incelenmekte ve böylece Noel hikâyelerinin tasnif problemi “Kibritçi Kız” öyküsü örneği ile
sunulmaktadır. Çalışmanın amacı, yabancı kaynaklar kullanılarak Türkiye’de daha önce araştırılmamış
“Christmas Story” (“svyatoçnıy rasskaz“) kavramı incelemek, bu konunun tasnif problemi üzerinde durmak ve incelemeye alınmamış bu konunun geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktır.