Papers by M. Faruk Toprak
TÜRK YURDU, 2024
Kaşgarlı Mahmud'un Arapça kaleme aldığı ünlü eseri Divân Lugâti't-Türk'te fiillerin kullanımı inc... more Kaşgarlı Mahmud'un Arapça kaleme aldığı ünlü eseri Divân Lugâti't-Türk'te fiillerin kullanımı incelenmektedir. Kaşgarlı'nın hangi fiilleri kullanmayı tercih ettiği, hangi arkaik/kullanılmayan fiilleri ön plana çıkarıp unutulmaktan kurtardığı irdelenmektedir.
HECE Kudüs Özel Sayısı (306/307/308), 2022
Üç semavî dinin kutsal kabul edip özel bir değer verdiği tarihi Kudüs şehri üzerine klasik dönemd... more Üç semavî dinin kutsal kabul edip özel bir değer verdiği tarihi Kudüs şehri üzerine klasik dönemde çok sayıda şiir söylenmiştir. Bu çalışmada bu şiirlerden bir derleme yapılmıştır.
היחסים התורכיי ם-ערביים והשפעת השפה הערבית ו השתקפותה בשפה התורכית , 2020
Tarihte, Türk-Arap İlişkilerine genel bir bakış atıp iki ulus arasındaki kültürel ilişkilere ve ö... more Tarihte, Türk-Arap İlişkilerine genel bir bakış atıp iki ulus arasındaki kültürel ilişkilere ve özellikle kelime alışverişine değinilmektedir. Arapça'dan Türkçe'ye geçen ve zamanla anlam değişikliğine, anlam daralmasına uğrayan, telaffuzu ve imlâsı değişen çok sayıda kelime ele alınıp incelenmiştir.
Doğu Dilleri, 1996
Bu çalışma, Sadrulislâm Dönemi hiciv şairi el-Hutay'a ile Abbasi Dönemi hiciv şairi Beşşâr b. Bur... more Bu çalışma, Sadrulislâm Dönemi hiciv şairi el-Hutay'a ile Abbasi Dönemi hiciv şairi Beşşâr b. Burd'u hem kişilik hem de şairlik yönleriyle mukayese etmektedir.
MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALAR 1. Kitap, 2020
Bu çalışma, 20. Yüzyılın en tanınmış Osmanlıca Sözlüklerinden biri olan Ferit Devellioğlu Sözlüğü... more Bu çalışma, 20. Yüzyılın en tanınmış Osmanlıca Sözlüklerinden biri olan Ferit Devellioğlu Sözlüğü'nde tesbit edilen bazı yanlışlıkları ele alıp bunları, yanlış algılama/anlama, baskı hataları ya da kelimenin kökenine inememe vb. açılarından incelemektedir.
Our study aims at to study and evaluate Şemseddin Sâmî's dictionary, Kâmûs-ı Türkî which has been... more Our study aims at to study and evaluate Şemseddin Sâmî's dictionary, Kâmûs-ı Türkî which has been published in 1901, in term of correct translation of some Arabic and other Semitic words. In fact, most of those words have been translated correctly. This denotes deep knowledge of Şemseddin Sâmî who was a true intellectual and had a well education. But we point out that there are many mistakes and wrong translations in his work. We observe that the author gives, sometimes, the meaning of some Arabic words according their daily using in Turkish, meanwhile he explains meanings of any Arabic words both in Arabic and Turkish. Because of the lack of knowledge about Semitic Peoples and their languages, cultures-execpt of Arabic-in the Muslim World, some words and terms have been translated wrong. For example, the source of word ateş (fire) is being denoted Syriac, but we couldn't find this word in Syriac dictionaries. It's clear Persian. In order to study and scrutinize those discussed words, we used the most famous classical Arabic dictionaries. Lisânu'l-ʿarab of İbn Manzûr is one of these dictionaries. Özet Bu çalışma, Şemseddin Sâmî tarafından hazırlanan ve Türkçenin ilmî olarak ele alınan ilk sözlüğü kabul edilen Kâmûs-ı Türkî'de yer alan çok sayıda Arapça kelime ile daha az sayıda Süryanice ve İbranice Sâmî Dil Ailesi'ne mensup dillere ait gösterilen kelimelerin değerlendirilmesini ve eleştirisini içermektedir. Şemseddin Sâmî, sözlüğünde doğal olarak gerek Arapça'dan ve gerekse diğer dillerden geçen kelimelerin Türkçede ifade ettiği anlamları vermektedir. Dolayısıyla kelimelerin kaynak dildeki asıl anlamlarını vermeyip halkın dilindeki mevcut kullanımı esas alması yadırganmayabilir; ancak Şemseddin Sâmî bu konuda tutarlı bir yol izlemeyip kimi kelimelerin Türkçedeki anlamlarını verirken kiminin de hem kaynak dilde hem de bizim dilimizde ne anlama geldiğini gösterir. Böylece okuyucu/araştırmacı, çok sayıda kelimenin asıl anlamının ne olduğundan haberdar olamaz. İyi bir eğitim gördüğü ve çok sayıda kaynak eseri okumuş olduğu, yazdığı eserlerden belli olan Şemseddin Sâmî, bazı tespit ve açıklamalarında yanılgıya düşmüştür. Özellikle Sâmî kökenli kelimelerin yanlış yorumlanması; hatta o dillerin mahiyeti ve tarihi geçmişi hakkında ait eksik bilgiler buna örnektir. Ancak, geçmiş asırlardan beri, gerek İslâm Dünyasında ve gerek ülkemiz bilim ve eğitim tarihinde Arapça dışındaki Sâmî Diller hakkındaki bilgi yetersizliği ve araştırma eksikliği göz önünde bulundurulduğunda bu durumu mazur görmek gerekir. Bu çalışmada, kelimelerin anlamlarını araştırırken değişik sözlüklere başvurulmuştur. Arapça kelimeler konusunda, klasik dilin en gelişmiş ve kapsamlı sözlüğü olan Lisânu'l-ʿArab tercih edilmiştir.
Diyarbakır : Müze Şehir, Yapı Kredi Yayınları : 1271, 1. Baskı, ISBN: 975-363-927-9, 1999
Tüm Yönleriyle Diyarbakır 2. Sempozyumu, Apr 2011
İSTEM, XIV, 377-382, 2009
Türk-İslam Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi, 2012
VI. ULUSLARARASI BÜYÜK TÜRK DİLİ KURULTAYI BİLDİRİLERİ, , Sep 2011
ESKİ YENİ, Sayı: 1, Bahar 2006, 2006
IV. ULUSLARARASI BÜYÜK TÜRK DİLİ KURULTAYI - BİLDİRİLER KİTABI, Sep 2009
NÜSHA, Yıl: 2, Sayı: 7, 2002, 2002
NÜSHA, Yıl: 1, Sayı: 3, 2001, 2001
Özet: Bu makalede, Abbasî Devrinden itibaren klâsik Arap edebiyatında müstakil bir şiir konusu ol... more Özet: Bu makalede, Abbasî Devrinden itibaren klâsik Arap edebiyatında müstakil bir şiir konusu olarak ortaya çıkan ve bilmece şiir, muamma şiir anlamına gelen luğaz ele alınmaktadır.
DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DERGİSİ, C. 39, S. 1-2, 1999
Rûmiyyât are those poems which had been composed in Anatolia or Bilâdu'r-Rûm, just as called by t... more Rûmiyyât are those poems which had been composed in Anatolia or Bilâdu'r-Rûm, just as called by the Arabs/ Ebû Firâs el-Hamdânî (d/.357/968), from Hamdanid dynasty which ruled a part of northern region of Syria\ had been fallen captive to the Byzantine in a war and prisoned in Constantinople (İstanbul), During his captivity, he composed some poems and called them Rûmiyyât that make up an important part of his diwan. In Rûmiyyât he narrates his sorrow in prison and remembers his happy and prosperous days in Menbic, Syria. He adresses also to his relates in Syria, especially Seyfu'd-Devle-his cousin and hamdanid prince of Haleb (Aleppo), to pay tribute in order to save him. But his sorrow and despair increase when his relates neglect paying. Therefore he rebukes them sometimes.
NÜSHA, Yıl: 1, Sayı: 1, Bahar 2001, 2001
Arap Edebiyatında, şehirler için söylenen methiyeler, şehirlerin kaybedilmesi üzerine söylenen me... more Arap Edebiyatında, şehirler için söylenen methiyeler, şehirlerin kaybedilmesi üzerine söylenen mersiyeler ve şehirlere olan hasreti dile getiren özlem şiirlerinin yanı sıra şehirler için söylenmiş hicviyeler de vardır. Diğer türlere nazaran sayıca daha az olan bu hicviyeler, beyit sayısı bakımından da azdır. Söyleniş sebepleri arasında, bir şehri beğenmeme, halkından zarar ve eziyet görme, orada umduğunu bulamama vs. sayılabilir.
Uploads
Papers by M. Faruk Toprak