Bu çalışmanın amacı öncelikle firmaların girişimcilik düzeylerini ölçen bir Girişimcilik ölçeği g... more Bu çalışmanın amacı öncelikle firmaların girişimcilik düzeylerini ölçen bir Girişimcilik ölçeği geliştirmek daha sonra ölçek kullanılarak Girişimcilik Endeksi elde etmek ve son aşamada ise ölçek ve endeks verilerinden yararlanılarak entegre bir yazılım aracılığıyla kullanıcı dostu ve erişilebilir bir raporlama sistemi ile girişimcilik puanı elde edilmesidir.
Bu çalışma, en az beş senedir aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin, ülkemizde henüz ... more Bu çalışma, en az beş senedir aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin, ülkemizde henüz aktif olmayan bakım sigortası hakkındaki bilgi düzeyleri ile yaşlılık dönemindeki iyilik beklentilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket formu kullanılmış olup, elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın evreni Türkiye'de büyükşehirlerde ikamet eden, aktif olarak çalışan kişilerden oluşmaktadır. Araştırma kapsamına alınan 17 ilden toplam 656 katılımcıya ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların yaşlılık dönemi iyilik hali beklentilerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, katılımcıların büyük bir çoğunluğu yaşlılık döneminde kendisini güvenceye alacak devlet destekli bir bakım sigortasına katılmayı ve belirli bir prim ödemeyi kabul etmektedir.
Nadir hastalıklar büyük çoğunluğu genetik kaynaklı olmak üzere, görülme sıklığı düşük (yaşamı teh... more Nadir hastalıklar büyük çoğunluğu genetik kaynaklı olmak üzere, görülme sıklığı düşük (yaşamı tehdit eden veya kronik olarak zayıflatan bunun sonucunda erken ölümlere sebep olabilen ve bireyin yaşam kalitesinde veya sosyoekonomik potansiyelinde gözle görülür düşüşler yaratan hastalık ya da bozukluklar olarak tanımlamaktadır. Yetim ilaç ise; nadir görülen bozuklukların tedavisinde kullanılan bu ilaçlara verilen terimdir; çünkü etkilenen hasta sayısı o kadar azdır ki araştırma geliştirme ve pazarlamaya yatırım yapmak ya da onları pazarlamak karlı değildir. Yetim ilaçlar dünyanın en pahalı ilaçları olarak nitelendirilmektedir. Nadir hastalıklar sağlık gündemine 1983 yılında ABD'de Yetim İlaç Yönetmeliği yayınladığında girmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda, Türkiye'de yetim ilaçlarla ilgili herhangi bir yönetmelik bulunmadığı ve geliştirilmesi gerektiği, yetim ilaçların yurtdışından Türk Eczacılar Birliği (TEB) aracılığı ile getirildiği ve Sosyal Güvenlik kapsamına alınmadığı dolayısıyla gelir düzeyi düşük hastaların ulaşımının zor olabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Günümüzde rekabet avantajını elde etmeyi hedefleyen işletmeler, en önemli girdi olan insan kaynak... more Günümüzde rekabet avantajını elde etmeyi hedefleyen işletmeler, en önemli girdi olan insan kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak zorundadır. İnsan kaynaklarının ne kadar verimli ve etkin kullanıldığını açıklayan performans değerlendirme sistemi ve performansı etkileyen motivasyon işletmeler için hayati önem arz etmektedir. Bu nedenlerden dolayı bu araştırma insan kaynaklarının belki de en önemli unsur olduğu hastanelerde performans değerleme sisteminin işgören motivasyonuna etkisini açıklamayı amaçlamaktadır. Araştırmanın örneklemini Ankara Çankaya Bölgesinde hizmet vermekte olan bir üniversite, devlet ve özel hastanesinde görev yapan 462 çalışan oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak performans değerlendirme sistemi ile motivasyonu ölçen iki ölçek kullanılmıştır. Elde edilen veriler analiz edilip yorumlanarak çalışma tamamlanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler frekans, yüzde dağılımları, keşifsel faktör analizi, Kolmogorov Smirnov, Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis testler...
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Dec 1, 2017
Psikolojik sözleşme, örgütler ile çalışanların karşılıklı olarak birbirinden ne beklediklerini ve... more Psikolojik sözleşme, örgütler ile çalışanların karşılıklı olarak birbirinden ne beklediklerini ve başarılarının ya da başarısızlıklarının sonuçlarını ortaya koyan, açıkça dile getirilmemiş bir anlaşmadır. Örgütsel adalet, adil ve ahlaki uygulama ve işlemlerin örgüt kapsamında egemen kılınmasını ve teşvik edilmesini içermektedir. Bu araştırma; özel bir dal hastanesindeki sağlık çalışanlarının psikolojik sözleşme ve örgütsel adalet algılarının sosyo-demografik özelliklere göre değişip değişmediğini belirlemek; psikolojik sözleşme ve örgütsel adalet algıları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığına karar vermek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Çankaya ilçesinde faaliyet gösteren özel dal hastaneleri oluşturmaktadır. Örneklem olarak özel bir dal hastanesi seçilmiştir. Araştırma 03.07.2017 ve 11.09.2017 tarihleri arasında 185 sağlık çalışanına anket uygulanarak yapılmıştır. Sağlık çalışanlarının adil dağıtım düzeyleri cinsiyet (U=0,016; p<0,05) ve kurumda çalışılan departman (0,018; p<0,05) açısından anlamlı farklılık göstermiştir. Yapılan Spearman's Rho korelasyon analizi sonucunda; psikolojik sözleşme boyutları ile örgütsel adalet boyutları arasında pozitif yönde anlamlı ancak zayıf ilişkilerin olduğu görülmüştür.
Bu calisma, en az bes senedir aktif olarak calisma hayatinda yer alan kisilerin, ulkemizde henuz ... more Bu calisma, en az bes senedir aktif olarak calisma hayatinda yer alan kisilerin, ulkemizde henuz aktif olmayan bakim sigortasi hakkindaki bilgi duzeyleri ile yaslilik donemindeki iyilik beklentilerinin belirlenmesi amaciyla gerceklestirilmistir. Arastirmada veri toplama araci olarak anket formu kullanilmis olup, elde edilen veriler SPSS paket programi ile analiz edilmistir. Arastirmanin evreni Turkiye’de buyuksehirlerde ikamet eden, aktif olarak calisan kisilerden olusmaktadir. Arastirma kapsamina alinan 17 ilden toplam 656 katilimciya ulasilmistir. Arastirma sonucunda, katilimcilarin yaslilik donemi iyilik hali beklentilerinin yuksek oldugu belirlenmistir. Bununla birlikte, katilimcilarin buyuk bir cogunlugu yaslilik doneminde kendisini guvenceye alacak devlet destekli bir bakim sigortasina katilmayi ve belirli bir prim odemeyi kabul etmektedir.
ÖZ Hasta-hekim arasındaki ilişki verilen tüm sağlık hizmetlerini olumlu ya da olumsuz şekilde etk... more ÖZ Hasta-hekim arasındaki ilişki verilen tüm sağlık hizmetlerini olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilir. Bu ilişki zaman içerisinde değişmiş ancak hekimin sağlık hizmetini sunarken hastaya karşı sahip olduğu bilgi avantajı değişmemiştir. Hekimin bilgi asimetrisi olarak adlandırılan bu avantajı hekimin hasta adına karar vermesi ve aralarında bir vekalet ilişkisi oluşmasına neden olmaktadır. Bu vekalet ilişkisi bazı zamanlarda bazı hekimler tarafından gereksiz hizmet talep etme, tıbbi kötü uygulama gibi etik problemleri ortaya çıkarabilmektedir. Bu makalede, hekimler tarafından verilen sağlık hizmetlerinde oluşabilecek problemlerle ilgili öğretim elemanlarının bakış açılarını belirlemek amaçlanmıştır. Anket boyutları, hekime duyulan güvensizlik, etik problemler, maddi çıkar, gereksiz talep ve tıbbi kötü uygulama olarak belirlenmiş, boyutlara katılım orta düzeyde bulunmuştur. Öğretim elemanlarının cinsiyetleri ve yaşları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Katılımcılar hekimlerle ilişkilerinde bazı problemler olabileceğini
Amaç-Çalışmada, genişletilmiş benlik teorisi bağlamında Covid-19 Pandemi sürecinde hastalığı geçi... more Amaç-Çalışmada, genişletilmiş benlik teorisi bağlamında Covid-19 Pandemi sürecinde hastalığı geçiren bireylerin maddi ve manevi olarak ne tür kayıplar yaşadıklarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem-Bu çalışmada nitel araştırma tekniği kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formuyla Covid-19 geçiren 11 kişi ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada görüşülen kişilerin belirlenmesinde kartopu ve maksimum çeşitlilikten yararlanılmıştır. Görüşmeler etik kurallar çerçevesinde görüşmecilerin izni ile kayıt altına alınmıştır. Bu yolla toplanan veriler geleneksel içerik analizi ile çözümlenmiştir. Ayrıca NVivo 12 programı kullanılarak kelime bulutu analizi yapılmıştır. Bulgular-Yapılan analize göre psikolojik süreçler, korku, bedensel sorunlar, ekonomik kayıplar, tedavi süreci, pandemi yönetimi ve aşıya karşı bakış açısı olmak üzere yedi tema ve bu temalara ait 38 kategori elde edilmiştir. Kelime bulutu analizine göre en çok kullanılan kelimelerin hastalık, Covid, ilaç, etki ve aşı olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonucunda görüşmecilerin pandemi döneminde daha önce sahip olmadıkları korkulara sahip oldukları, özellikle hijyen konusunda takıntı geliştirdikleri, tat ve koku kaybı ile ilgili endişe düzeylerinin arttığı belirlenmiştir. Aynı zamanda bazı görüşmecilerin bu süreçte ekonomik kayıplardan da etkilendiği görülmüştür. Bireylerin pandemi sürecinde Covid-19 aşısına yönelik olumlu tutumlar sergiledikleri tespit edilmiştir. Tartışma-Araştırmanın sonuçları ilgili alan yazını incelendiğinde diğer çalışmalar ile benzerlik göstermektedir. Pandemi sürecinde sahiplik kaybı korkusunun yüksek olduğu, bu durumun bireylerin benliklerine zarar verdiği ve zincirleme olarak toplum sağlığının da olumsuz etkilendiği belirlenmiştir.
Tuketici davranisi literaturunde ozellikle markalar icin onemli birer kavram olan oz benlik uyumu... more Tuketici davranisi literaturunde ozellikle markalar icin onemli birer kavram olan oz benlik uyumu ve marka sadakati bu calismanin ana konusu olarak secilmistir. Bu dogrultuda calismanin amaci, oz benlik uyumunun marka sadakati uzerindeki dogrudan ve dolayli etkilerini gosteren bir modeli test etmek olarak belirlenmistir. Model, oz benlik uyumunun dogrudan, urun ilgilenimi ve marka iliski kalitesiyle dolayli olarak marka sadakatini olumlu yonde etkiledigini ortaya koymaktadir. Arastirmanin orneklemini 303 dermokozmetik kullanicisi olusturmaktir. Dermokozmetik market buyuyen ve gelisen bir pazardir ve kullanicilari her yastan ve segmentten oldugu icin arastirma konusu secilmistir. Veriler arastirma modelini desteklemektedir. Oz benlik uyumu marka sadakatini dogrudan olumlu etkilemektedir. Ayrica marka iliski kalitesi ve urun ilgilenimi tam aracilik yaparak oz benlik uyumunun marka sadakati uzerindeki etkisini olumlu etkilemektedir. Tum bu sonuclar isiginda tuketicilerin kendi kisilikl...
Hastaneler bir yandan gelisen toplumun beklentilerine cevap vermek, diger yandan kaliteli, veriml... more Hastaneler bir yandan gelisen toplumun beklentilerine cevap vermek, diger yandan kaliteli, verimli, yerinde ve zamaninda saglik hizmetleri sunmak zorundadirlar. Bu nedenle hastanelerin nitelikli, bilgili, vizyon sahibi liderlere sahip olmalari onerilmektedir. Yapilan arastirmalar liderlik davranislarinin calisanlarin motivasyonunu, performansini ve verimliligini etkilemekle birlikte takim calismasi, ise baglilik, isten ayrilma orgutsel sessizlik gibi nedenlerle tum orgutu etkiledigi belirtilmislerdir. Bu arastirmada durumsal liderlik kuramlarindan cok faktorlu liderlik kurami baz alinarak liderlik stillerinin belirlenmesi ve calisan demografik ozelliklerine gore liderlik stil algilarindaki farkliliklar belirlenmeye calisilmistir. Arastirma 2017 yilinda Ankara/Cankaya ilcesinde bir ozel hastanede 154 saglik calisani ile anket yontemiyle yapilmistir. Erkek calisanlarin ustlerinin donusumcu ve katilimci liderlik davranislarini gosterdiklerine dair ortalamalari kadin calisanlara gore da...
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, Jul 13, 2018
Çevresel kaygının insanların tutum ve değerlerine nasıl yansıtıldığının anlaşılması, duyarlı çevr... more Çevresel kaygının insanların tutum ve değerlerine nasıl yansıtıldığının anlaşılması, duyarlı çevre yönetiminin geliştirilmesi için önemlidir. Araştırma, Gazi Üniversitesi Sağlık yönetimi bölümünde okuyan öğrencilerin çevreye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla 311 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, öğrencilerin sosyo demografik değişkenlere göre çevresel duyarlılıklarının fark yaratıp yaratmadığı incelenmiştir. Araştırmada öğrencilerin çevresel tutum ve davranışlarını ölçmek için Carroliza ve Berenguer (2000) tarafından geliştirilen 16 maddeden oluşan çevresel tutum ve davranış ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin çevreye ilişkin görüşlerinin cinsiyet ve yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır (MWU= -2,067, p&lt;0.05; KWH= 11,734, p&lt;0.05). Erkek öğrencilerin çevre duyarlılığı kadın öğrencilere göre daha fazladır. Yaş değişkenindeki farklılığı bulmak için yapılan Mann Whitney U testi sonucunda 18 yaş ve altı ile 22 yaş ve üzerindeki öğrenciler; 19-21 yaş arasındaki öğrenciler ile 22 yaş ve üzerindeki öğrenciler arasında anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin yaşı ilerledikçe çevre duyarlılığının arttığı görülmüştür.
ULUSLARARASI SAĞLIK YÖNETİMİ VE STRATEJİLERİ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2017
Hastaneler bir yandan gelişen toplumun beklentilerine cevap vermek, diğer yandan kaliteli, veriml... more Hastaneler bir yandan gelişen toplumun beklentilerine cevap vermek, diğer yandan kaliteli, verimli, yerinde ve zamanında sağlık hizmetleri sunmak zorundadırlar. Bu nedenle hastanelerin nitelikli, bilgili, vizyon sahibi liderlere sahip olmaları önerilmektedir. Yapılan araştırmalar liderlik davranışlarının çalışanların motivasyonunu, performansını ve verimliliğini etkilemekle birlikte takım çalışması, işe bağlılık, işten ayrılma örgütsel sessizlik gibi nedenlerle tüm örgütü etkilediği belirtilmişlerdir. Bu araştırmada durumsal liderlik kuramlarından çok faktörlü liderlik kuramı baz alınarak liderlik stillerinin belirlenmesi ve çalışan demografik özelliklerine göre liderlik stil algılarındaki farklılıklar belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma 2017 yılında Ankara/Çankaya ilçesinde bir özel hastanede 154 sağlık çalışanı ile anket yöntemiyle yapılmıştır. Erkek çalışanların üstlerinin dönüşümcü ve katılımcı liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları kadın çalışanlara göre daha yüksektir. İdari personelin; üstlerinin dönüşümcü ve sürdürücü liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları hemşireler ve hasta danışmanlarından daha yüksektir. Kurumda bir yöneticiliği olanlar ise yöneticiliği olmayanlara göre daha yüksek ortalama ile kendi üstlerinden serbestlik tanıyan liderlik davranışları gördüklerini belirtmiştir. Sağlık çalışanlarının üstlerinin dönüşümcü (𝑋̅= 3,43) ve sürdürücü (𝑋̅= 3,41) liderlik tiplerinin en baskın liderlik tipleri olduğu görülmüştür. Serbestlik tanıyan liderlik yaklaşımı ise (𝑋̅=2,78) en az katılım sağlanan liderlik tipidir. Sonuç olarak katılım oranlarına bakıldığında modern liderlik davranışlarının astlara göre üstler tarafından benimsenmediği görülmüştür.
İçinde yaşadığımız çevre, sağlığın ve refahın önemli bir belirleyicisidir. Birleşmiş Milletler Eğ... more İçinde yaşadığımız çevre, sağlığın ve refahın önemli bir belirleyicisidir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (United Nations Educational Scientific and Cultural Organization [UNESCO], 2016) göre doğal kaynakların aşırı tüketilmesi, önemli bir biyolojik çeşitlilik kaybı meydana getirmiştir. Karbon seviyelerindeki artış büyük bir iklim değişikliğine ve buna bağlı olarak ekstrem hava koşullarına yol açmıştır. Tüm bunlar dünyayı ve tüm canlıları zor duruma sokmuştur. Zehirli maddeler hava, su, toprak, flora ve faunada giderek daha fazla bulunmakta ve gezegen çölleşme, kuraklık ve arazi bozulmasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bu çevresel nedenlerden dolayı insanların sağlıkları da etkilenmektedir.
Modern‖ toplumlar aktif olarak sağlıksız yaşam tarzlarına özendirilmektedir. Ülkelerin sağlık sistemlerinde, sağlık hizmeti kullanıcıları iyi eğitimli insanlar olsa bile doğru hizmeti almakta zorlanmaktadır (Kickbusch ve diğerleri, 2013:1). Son zamanlarda, önemli bir uygulama ve çalışma alanı olan çevresel sağlık okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığının kapsamını bireysel sağlıktan toplum sağlığına genişletmiştir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, önemli halk sağlığı etkisi potansiyeline sahiptir. Özellikle dünya genelinde yetersiz kaynağa sahip ve korunmasız nüfus grupları için önemlidir (Simonds vd., 2019: 236).
Çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, topluluk boyutlarını içerecek şekilde gelişmiştir ve toplumun güçlendirilmesine uzun vadeli bir katkı olarak kabul edilmiştir (Marsilli vd., 2021: 1). Bununla birlikte, bireylerin ve toplulukların sağlıkla ilgili kararlar alırken çevresel bilgileri nasıl kullandıklarını etkileyen bir dizi bilgi, tutum ve davranışı kapsamaktadır (Lichtveld vd., 2019: 2). Yukarıda yer alan nedenlerden dolayı sağlık okuryazarlığı ve çevre okuryazarlığı kavramlarını bir araya getiren çevresel sağlık okuryazarlığı giderek önem kazanmaktadır. Çevresel sağlık okuryazarlığı, insanların bilinçli seçimler yapmak, sağlık risklerini azaltmak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve çevreyi korumak için çevre sağlığı bilgilerini aramasını, anlamasını, değerlendirmesini ve kullanmasını gerektiren geniş bir beceri ve yeterlilikler dizisidir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, çevre hakkında bilgi sahibi olmaktan daha fazlasıdır. Buna ek olarak çevre dostu kararlar verme yeteneğini de içermektedir (Zhao vd., 2022: 1). Çalışmanın amacı, çevresel sağlık okuryazarlığı kavramını ve önemini açıklamaktır. Literatürün detaylı bir şekilde incelenmesinden sonra çevresel sağlık okuryazarlığının Türkçe kaynaklarının kısıtlı olduğu görülmüştür. Bu nedenle çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, çevresel sağlık okuryazarlığı gelişiminin altındaki kültürel bağlam, çevresel sağlık okuryazarlığı metodolojisi ve yaklaşımlarından bahsedilmiştir. Aynı zamanda çevresel sağlık okuryazarlığının gelişmesine katkı sağlayan ve farkındalığı artıran büyük çevresel felaketlere yer verilmiştir. Son olarak da çevresel sağlık okuryazarlığının nasıl bir araştırma konusu olabileceğine değinilmiştir.
Bu çalışmanın amacı öncelikle firmaların girişimcilik düzeylerini ölçen bir Girişimcilik ölçeği g... more Bu çalışmanın amacı öncelikle firmaların girişimcilik düzeylerini ölçen bir Girişimcilik ölçeği geliştirmek daha sonra ölçek kullanılarak Girişimcilik Endeksi elde etmek ve son aşamada ise ölçek ve endeks verilerinden yararlanılarak entegre bir yazılım aracılığıyla kullanıcı dostu ve erişilebilir bir raporlama sistemi ile girişimcilik puanı elde edilmesidir.
Bu çalışma, en az beş senedir aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin, ülkemizde henüz ... more Bu çalışma, en az beş senedir aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin, ülkemizde henüz aktif olmayan bakım sigortası hakkındaki bilgi düzeyleri ile yaşlılık dönemindeki iyilik beklentilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket formu kullanılmış olup, elde edilen veriler SPSS paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın evreni Türkiye'de büyükşehirlerde ikamet eden, aktif olarak çalışan kişilerden oluşmaktadır. Araştırma kapsamına alınan 17 ilden toplam 656 katılımcıya ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda, katılımcıların yaşlılık dönemi iyilik hali beklentilerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, katılımcıların büyük bir çoğunluğu yaşlılık döneminde kendisini güvenceye alacak devlet destekli bir bakım sigortasına katılmayı ve belirli bir prim ödemeyi kabul etmektedir.
Nadir hastalıklar büyük çoğunluğu genetik kaynaklı olmak üzere, görülme sıklığı düşük (yaşamı teh... more Nadir hastalıklar büyük çoğunluğu genetik kaynaklı olmak üzere, görülme sıklığı düşük (yaşamı tehdit eden veya kronik olarak zayıflatan bunun sonucunda erken ölümlere sebep olabilen ve bireyin yaşam kalitesinde veya sosyoekonomik potansiyelinde gözle görülür düşüşler yaratan hastalık ya da bozukluklar olarak tanımlamaktadır. Yetim ilaç ise; nadir görülen bozuklukların tedavisinde kullanılan bu ilaçlara verilen terimdir; çünkü etkilenen hasta sayısı o kadar azdır ki araştırma geliştirme ve pazarlamaya yatırım yapmak ya da onları pazarlamak karlı değildir. Yetim ilaçlar dünyanın en pahalı ilaçları olarak nitelendirilmektedir. Nadir hastalıklar sağlık gündemine 1983 yılında ABD'de Yetim İlaç Yönetmeliği yayınladığında girmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda, Türkiye'de yetim ilaçlarla ilgili herhangi bir yönetmelik bulunmadığı ve geliştirilmesi gerektiği, yetim ilaçların yurtdışından Türk Eczacılar Birliği (TEB) aracılığı ile getirildiği ve Sosyal Güvenlik kapsamına alınmadığı dolayısıyla gelir düzeyi düşük hastaların ulaşımının zor olabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır.
Günümüzde rekabet avantajını elde etmeyi hedefleyen işletmeler, en önemli girdi olan insan kaynak... more Günümüzde rekabet avantajını elde etmeyi hedefleyen işletmeler, en önemli girdi olan insan kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak zorundadır. İnsan kaynaklarının ne kadar verimli ve etkin kullanıldığını açıklayan performans değerlendirme sistemi ve performansı etkileyen motivasyon işletmeler için hayati önem arz etmektedir. Bu nedenlerden dolayı bu araştırma insan kaynaklarının belki de en önemli unsur olduğu hastanelerde performans değerleme sisteminin işgören motivasyonuna etkisini açıklamayı amaçlamaktadır. Araştırmanın örneklemini Ankara Çankaya Bölgesinde hizmet vermekte olan bir üniversite, devlet ve özel hastanesinde görev yapan 462 çalışan oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak performans değerlendirme sistemi ile motivasyonu ölçen iki ölçek kullanılmıştır. Elde edilen veriler analiz edilip yorumlanarak çalışma tamamlanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler frekans, yüzde dağılımları, keşifsel faktör analizi, Kolmogorov Smirnov, Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis testler...
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, Dec 1, 2017
Psikolojik sözleşme, örgütler ile çalışanların karşılıklı olarak birbirinden ne beklediklerini ve... more Psikolojik sözleşme, örgütler ile çalışanların karşılıklı olarak birbirinden ne beklediklerini ve başarılarının ya da başarısızlıklarının sonuçlarını ortaya koyan, açıkça dile getirilmemiş bir anlaşmadır. Örgütsel adalet, adil ve ahlaki uygulama ve işlemlerin örgüt kapsamında egemen kılınmasını ve teşvik edilmesini içermektedir. Bu araştırma; özel bir dal hastanesindeki sağlık çalışanlarının psikolojik sözleşme ve örgütsel adalet algılarının sosyo-demografik özelliklere göre değişip değişmediğini belirlemek; psikolojik sözleşme ve örgütsel adalet algıları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığına karar vermek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Çankaya ilçesinde faaliyet gösteren özel dal hastaneleri oluşturmaktadır. Örneklem olarak özel bir dal hastanesi seçilmiştir. Araştırma 03.07.2017 ve 11.09.2017 tarihleri arasında 185 sağlık çalışanına anket uygulanarak yapılmıştır. Sağlık çalışanlarının adil dağıtım düzeyleri cinsiyet (U=0,016; p<0,05) ve kurumda çalışılan departman (0,018; p<0,05) açısından anlamlı farklılık göstermiştir. Yapılan Spearman's Rho korelasyon analizi sonucunda; psikolojik sözleşme boyutları ile örgütsel adalet boyutları arasında pozitif yönde anlamlı ancak zayıf ilişkilerin olduğu görülmüştür.
Bu calisma, en az bes senedir aktif olarak calisma hayatinda yer alan kisilerin, ulkemizde henuz ... more Bu calisma, en az bes senedir aktif olarak calisma hayatinda yer alan kisilerin, ulkemizde henuz aktif olmayan bakim sigortasi hakkindaki bilgi duzeyleri ile yaslilik donemindeki iyilik beklentilerinin belirlenmesi amaciyla gerceklestirilmistir. Arastirmada veri toplama araci olarak anket formu kullanilmis olup, elde edilen veriler SPSS paket programi ile analiz edilmistir. Arastirmanin evreni Turkiye’de buyuksehirlerde ikamet eden, aktif olarak calisan kisilerden olusmaktadir. Arastirma kapsamina alinan 17 ilden toplam 656 katilimciya ulasilmistir. Arastirma sonucunda, katilimcilarin yaslilik donemi iyilik hali beklentilerinin yuksek oldugu belirlenmistir. Bununla birlikte, katilimcilarin buyuk bir cogunlugu yaslilik doneminde kendisini guvenceye alacak devlet destekli bir bakim sigortasina katilmayi ve belirli bir prim odemeyi kabul etmektedir.
ÖZ Hasta-hekim arasındaki ilişki verilen tüm sağlık hizmetlerini olumlu ya da olumsuz şekilde etk... more ÖZ Hasta-hekim arasındaki ilişki verilen tüm sağlık hizmetlerini olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilir. Bu ilişki zaman içerisinde değişmiş ancak hekimin sağlık hizmetini sunarken hastaya karşı sahip olduğu bilgi avantajı değişmemiştir. Hekimin bilgi asimetrisi olarak adlandırılan bu avantajı hekimin hasta adına karar vermesi ve aralarında bir vekalet ilişkisi oluşmasına neden olmaktadır. Bu vekalet ilişkisi bazı zamanlarda bazı hekimler tarafından gereksiz hizmet talep etme, tıbbi kötü uygulama gibi etik problemleri ortaya çıkarabilmektedir. Bu makalede, hekimler tarafından verilen sağlık hizmetlerinde oluşabilecek problemlerle ilgili öğretim elemanlarının bakış açılarını belirlemek amaçlanmıştır. Anket boyutları, hekime duyulan güvensizlik, etik problemler, maddi çıkar, gereksiz talep ve tıbbi kötü uygulama olarak belirlenmiş, boyutlara katılım orta düzeyde bulunmuştur. Öğretim elemanlarının cinsiyetleri ve yaşları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Katılımcılar hekimlerle ilişkilerinde bazı problemler olabileceğini
Amaç-Çalışmada, genişletilmiş benlik teorisi bağlamında Covid-19 Pandemi sürecinde hastalığı geçi... more Amaç-Çalışmada, genişletilmiş benlik teorisi bağlamında Covid-19 Pandemi sürecinde hastalığı geçiren bireylerin maddi ve manevi olarak ne tür kayıplar yaşadıklarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem-Bu çalışmada nitel araştırma tekniği kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formuyla Covid-19 geçiren 11 kişi ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada görüşülen kişilerin belirlenmesinde kartopu ve maksimum çeşitlilikten yararlanılmıştır. Görüşmeler etik kurallar çerçevesinde görüşmecilerin izni ile kayıt altına alınmıştır. Bu yolla toplanan veriler geleneksel içerik analizi ile çözümlenmiştir. Ayrıca NVivo 12 programı kullanılarak kelime bulutu analizi yapılmıştır. Bulgular-Yapılan analize göre psikolojik süreçler, korku, bedensel sorunlar, ekonomik kayıplar, tedavi süreci, pandemi yönetimi ve aşıya karşı bakış açısı olmak üzere yedi tema ve bu temalara ait 38 kategori elde edilmiştir. Kelime bulutu analizine göre en çok kullanılan kelimelerin hastalık, Covid, ilaç, etki ve aşı olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonucunda görüşmecilerin pandemi döneminde daha önce sahip olmadıkları korkulara sahip oldukları, özellikle hijyen konusunda takıntı geliştirdikleri, tat ve koku kaybı ile ilgili endişe düzeylerinin arttığı belirlenmiştir. Aynı zamanda bazı görüşmecilerin bu süreçte ekonomik kayıplardan da etkilendiği görülmüştür. Bireylerin pandemi sürecinde Covid-19 aşısına yönelik olumlu tutumlar sergiledikleri tespit edilmiştir. Tartışma-Araştırmanın sonuçları ilgili alan yazını incelendiğinde diğer çalışmalar ile benzerlik göstermektedir. Pandemi sürecinde sahiplik kaybı korkusunun yüksek olduğu, bu durumun bireylerin benliklerine zarar verdiği ve zincirleme olarak toplum sağlığının da olumsuz etkilendiği belirlenmiştir.
Tuketici davranisi literaturunde ozellikle markalar icin onemli birer kavram olan oz benlik uyumu... more Tuketici davranisi literaturunde ozellikle markalar icin onemli birer kavram olan oz benlik uyumu ve marka sadakati bu calismanin ana konusu olarak secilmistir. Bu dogrultuda calismanin amaci, oz benlik uyumunun marka sadakati uzerindeki dogrudan ve dolayli etkilerini gosteren bir modeli test etmek olarak belirlenmistir. Model, oz benlik uyumunun dogrudan, urun ilgilenimi ve marka iliski kalitesiyle dolayli olarak marka sadakatini olumlu yonde etkiledigini ortaya koymaktadir. Arastirmanin orneklemini 303 dermokozmetik kullanicisi olusturmaktir. Dermokozmetik market buyuyen ve gelisen bir pazardir ve kullanicilari her yastan ve segmentten oldugu icin arastirma konusu secilmistir. Veriler arastirma modelini desteklemektedir. Oz benlik uyumu marka sadakatini dogrudan olumlu etkilemektedir. Ayrica marka iliski kalitesi ve urun ilgilenimi tam aracilik yaparak oz benlik uyumunun marka sadakati uzerindeki etkisini olumlu etkilemektedir. Tum bu sonuclar isiginda tuketicilerin kendi kisilikl...
Hastaneler bir yandan gelisen toplumun beklentilerine cevap vermek, diger yandan kaliteli, veriml... more Hastaneler bir yandan gelisen toplumun beklentilerine cevap vermek, diger yandan kaliteli, verimli, yerinde ve zamaninda saglik hizmetleri sunmak zorundadirlar. Bu nedenle hastanelerin nitelikli, bilgili, vizyon sahibi liderlere sahip olmalari onerilmektedir. Yapilan arastirmalar liderlik davranislarinin calisanlarin motivasyonunu, performansini ve verimliligini etkilemekle birlikte takim calismasi, ise baglilik, isten ayrilma orgutsel sessizlik gibi nedenlerle tum orgutu etkiledigi belirtilmislerdir. Bu arastirmada durumsal liderlik kuramlarindan cok faktorlu liderlik kurami baz alinarak liderlik stillerinin belirlenmesi ve calisan demografik ozelliklerine gore liderlik stil algilarindaki farkliliklar belirlenmeye calisilmistir. Arastirma 2017 yilinda Ankara/Cankaya ilcesinde bir ozel hastanede 154 saglik calisani ile anket yontemiyle yapilmistir. Erkek calisanlarin ustlerinin donusumcu ve katilimci liderlik davranislarini gosterdiklerine dair ortalamalari kadin calisanlara gore da...
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, Jul 13, 2018
Çevresel kaygının insanların tutum ve değerlerine nasıl yansıtıldığının anlaşılması, duyarlı çevr... more Çevresel kaygının insanların tutum ve değerlerine nasıl yansıtıldığının anlaşılması, duyarlı çevre yönetiminin geliştirilmesi için önemlidir. Araştırma, Gazi Üniversitesi Sağlık yönetimi bölümünde okuyan öğrencilerin çevreye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla 311 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, öğrencilerin sosyo demografik değişkenlere göre çevresel duyarlılıklarının fark yaratıp yaratmadığı incelenmiştir. Araştırmada öğrencilerin çevresel tutum ve davranışlarını ölçmek için Carroliza ve Berenguer (2000) tarafından geliştirilen 16 maddeden oluşan çevresel tutum ve davranış ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin çevreye ilişkin görüşlerinin cinsiyet ve yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır (MWU= -2,067, p&lt;0.05; KWH= 11,734, p&lt;0.05). Erkek öğrencilerin çevre duyarlılığı kadın öğrencilere göre daha fazladır. Yaş değişkenindeki farklılığı bulmak için yapılan Mann Whitney U testi sonucunda 18 yaş ve altı ile 22 yaş ve üzerindeki öğrenciler; 19-21 yaş arasındaki öğrenciler ile 22 yaş ve üzerindeki öğrenciler arasında anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur. Öğrencilerin yaşı ilerledikçe çevre duyarlılığının arttığı görülmüştür.
ULUSLARARASI SAĞLIK YÖNETİMİ VE STRATEJİLERİ ARAŞTIRMA DERGİSİ, 2017
Hastaneler bir yandan gelişen toplumun beklentilerine cevap vermek, diğer yandan kaliteli, veriml... more Hastaneler bir yandan gelişen toplumun beklentilerine cevap vermek, diğer yandan kaliteli, verimli, yerinde ve zamanında sağlık hizmetleri sunmak zorundadırlar. Bu nedenle hastanelerin nitelikli, bilgili, vizyon sahibi liderlere sahip olmaları önerilmektedir. Yapılan araştırmalar liderlik davranışlarının çalışanların motivasyonunu, performansını ve verimliliğini etkilemekle birlikte takım çalışması, işe bağlılık, işten ayrılma örgütsel sessizlik gibi nedenlerle tüm örgütü etkilediği belirtilmişlerdir. Bu araştırmada durumsal liderlik kuramlarından çok faktörlü liderlik kuramı baz alınarak liderlik stillerinin belirlenmesi ve çalışan demografik özelliklerine göre liderlik stil algılarındaki farklılıklar belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma 2017 yılında Ankara/Çankaya ilçesinde bir özel hastanede 154 sağlık çalışanı ile anket yöntemiyle yapılmıştır. Erkek çalışanların üstlerinin dönüşümcü ve katılımcı liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları kadın çalışanlara göre daha yüksektir. İdari personelin; üstlerinin dönüşümcü ve sürdürücü liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları hemşireler ve hasta danışmanlarından daha yüksektir. Kurumda bir yöneticiliği olanlar ise yöneticiliği olmayanlara göre daha yüksek ortalama ile kendi üstlerinden serbestlik tanıyan liderlik davranışları gördüklerini belirtmiştir. Sağlık çalışanlarının üstlerinin dönüşümcü (𝑋̅= 3,43) ve sürdürücü (𝑋̅= 3,41) liderlik tiplerinin en baskın liderlik tipleri olduğu görülmüştür. Serbestlik tanıyan liderlik yaklaşımı ise (𝑋̅=2,78) en az katılım sağlanan liderlik tipidir. Sonuç olarak katılım oranlarına bakıldığında modern liderlik davranışlarının astlara göre üstler tarafından benimsenmediği görülmüştür.
İçinde yaşadığımız çevre, sağlığın ve refahın önemli bir belirleyicisidir. Birleşmiş Milletler Eğ... more İçinde yaşadığımız çevre, sağlığın ve refahın önemli bir belirleyicisidir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (United Nations Educational Scientific and Cultural Organization [UNESCO], 2016) göre doğal kaynakların aşırı tüketilmesi, önemli bir biyolojik çeşitlilik kaybı meydana getirmiştir. Karbon seviyelerindeki artış büyük bir iklim değişikliğine ve buna bağlı olarak ekstrem hava koşullarına yol açmıştır. Tüm bunlar dünyayı ve tüm canlıları zor duruma sokmuştur. Zehirli maddeler hava, su, toprak, flora ve faunada giderek daha fazla bulunmakta ve gezegen çölleşme, kuraklık ve arazi bozulmasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bütün bu çevresel nedenlerden dolayı insanların sağlıkları da etkilenmektedir.
Modern‖ toplumlar aktif olarak sağlıksız yaşam tarzlarına özendirilmektedir. Ülkelerin sağlık sistemlerinde, sağlık hizmeti kullanıcıları iyi eğitimli insanlar olsa bile doğru hizmeti almakta zorlanmaktadır (Kickbusch ve diğerleri, 2013:1). Son zamanlarda, önemli bir uygulama ve çalışma alanı olan çevresel sağlık okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığının kapsamını bireysel sağlıktan toplum sağlığına genişletmiştir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, önemli halk sağlığı etkisi potansiyeline sahiptir. Özellikle dünya genelinde yetersiz kaynağa sahip ve korunmasız nüfus grupları için önemlidir (Simonds vd., 2019: 236).
Çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, topluluk boyutlarını içerecek şekilde gelişmiştir ve toplumun güçlendirilmesine uzun vadeli bir katkı olarak kabul edilmiştir (Marsilli vd., 2021: 1). Bununla birlikte, bireylerin ve toplulukların sağlıkla ilgili kararlar alırken çevresel bilgileri nasıl kullandıklarını etkileyen bir dizi bilgi, tutum ve davranışı kapsamaktadır (Lichtveld vd., 2019: 2). Yukarıda yer alan nedenlerden dolayı sağlık okuryazarlığı ve çevre okuryazarlığı kavramlarını bir araya getiren çevresel sağlık okuryazarlığı giderek önem kazanmaktadır. Çevresel sağlık okuryazarlığı, insanların bilinçli seçimler yapmak, sağlık risklerini azaltmak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve çevreyi korumak için çevre sağlığı bilgilerini aramasını, anlamasını, değerlendirmesini ve kullanmasını gerektiren geniş bir beceri ve yeterlilikler dizisidir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, çevre hakkında bilgi sahibi olmaktan daha fazlasıdır. Buna ek olarak çevre dostu kararlar verme yeteneğini de içermektedir (Zhao vd., 2022: 1). Çalışmanın amacı, çevresel sağlık okuryazarlığı kavramını ve önemini açıklamaktır. Literatürün detaylı bir şekilde incelenmesinden sonra çevresel sağlık okuryazarlığının Türkçe kaynaklarının kısıtlı olduğu görülmüştür. Bu nedenle çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, çevresel sağlık okuryazarlığı gelişiminin altındaki kültürel bağlam, çevresel sağlık okuryazarlığı metodolojisi ve yaklaşımlarından bahsedilmiştir. Aynı zamanda çevresel sağlık okuryazarlığının gelişmesine katkı sağlayan ve farkındalığı artıran büyük çevresel felaketlere yer verilmiştir. Son olarak da çevresel sağlık okuryazarlığının nasıl bir araştırma konusu olabileceğine değinilmiştir.
Uploads
Papers by ECE DOĞUÇ
Araştırma 2017 yılında Ankara/Çankaya ilçesinde bir özel hastanede 154 sağlık çalışanı ile anket yöntemiyle yapılmıştır. Erkek çalışanların üstlerinin dönüşümcü ve katılımcı liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları kadın çalışanlara göre daha yüksektir. İdari personelin; üstlerinin dönüşümcü ve sürdürücü liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları hemşireler ve hasta danışmanlarından daha yüksektir. Kurumda bir yöneticiliği olanlar ise yöneticiliği olmayanlara göre daha yüksek ortalama ile kendi üstlerinden serbestlik tanıyan liderlik davranışları gördüklerini belirtmiştir.
Sağlık çalışanlarının üstlerinin dönüşümcü (𝑋̅= 3,43) ve sürdürücü (𝑋̅= 3,41) liderlik tiplerinin en baskın liderlik tipleri olduğu görülmüştür. Serbestlik tanıyan liderlik yaklaşımı ise (𝑋̅=2,78) en az katılım sağlanan liderlik tipidir. Sonuç olarak katılım oranlarına bakıldığında modern liderlik davranışlarının astlara göre üstler tarafından benimsenmediği görülmüştür.
Books by ECE DOĞUÇ
Modern‖ toplumlar aktif olarak sağlıksız yaşam tarzlarına özendirilmektedir. Ülkelerin sağlık sistemlerinde, sağlık hizmeti kullanıcıları iyi eğitimli insanlar olsa bile doğru hizmeti almakta zorlanmaktadır (Kickbusch ve diğerleri, 2013:1). Son zamanlarda, önemli bir uygulama ve çalışma alanı olan çevresel sağlık okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığının kapsamını bireysel sağlıktan toplum sağlığına genişletmiştir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, önemli halk sağlığı etkisi potansiyeline sahiptir. Özellikle dünya genelinde yetersiz kaynağa sahip ve korunmasız nüfus grupları için önemlidir (Simonds vd., 2019: 236).
Çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, topluluk boyutlarını içerecek şekilde gelişmiştir ve toplumun güçlendirilmesine uzun vadeli bir katkı olarak kabul edilmiştir (Marsilli vd., 2021: 1). Bununla birlikte, bireylerin ve toplulukların sağlıkla ilgili kararlar alırken çevresel bilgileri nasıl kullandıklarını etkileyen bir dizi bilgi, tutum ve davranışı kapsamaktadır (Lichtveld vd., 2019: 2). Yukarıda yer alan nedenlerden dolayı sağlık okuryazarlığı ve çevre okuryazarlığı kavramlarını bir araya getiren çevresel sağlık okuryazarlığı giderek önem kazanmaktadır. Çevresel sağlık okuryazarlığı, insanların bilinçli seçimler yapmak, sağlık risklerini azaltmak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve çevreyi korumak için çevre sağlığı bilgilerini aramasını, anlamasını, değerlendirmesini ve kullanmasını gerektiren geniş bir beceri ve yeterlilikler dizisidir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, çevre hakkında bilgi sahibi olmaktan daha fazlasıdır. Buna ek olarak çevre dostu kararlar verme yeteneğini de içermektedir (Zhao vd., 2022: 1). Çalışmanın amacı, çevresel sağlık okuryazarlığı kavramını ve önemini açıklamaktır. Literatürün detaylı bir şekilde incelenmesinden sonra çevresel sağlık okuryazarlığının Türkçe kaynaklarının kısıtlı olduğu görülmüştür. Bu nedenle çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, çevresel sağlık okuryazarlığı gelişiminin altındaki kültürel bağlam, çevresel sağlık okuryazarlığı metodolojisi ve yaklaşımlarından bahsedilmiştir. Aynı zamanda çevresel sağlık okuryazarlığının gelişmesine katkı sağlayan ve farkındalığı artıran büyük çevresel felaketlere yer verilmiştir. Son olarak da çevresel sağlık okuryazarlığının nasıl bir araştırma konusu olabileceğine değinilmiştir.
Araştırma 2017 yılında Ankara/Çankaya ilçesinde bir özel hastanede 154 sağlık çalışanı ile anket yöntemiyle yapılmıştır. Erkek çalışanların üstlerinin dönüşümcü ve katılımcı liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları kadın çalışanlara göre daha yüksektir. İdari personelin; üstlerinin dönüşümcü ve sürdürücü liderlik davranışlarını gösterdiklerine dair ortalamaları hemşireler ve hasta danışmanlarından daha yüksektir. Kurumda bir yöneticiliği olanlar ise yöneticiliği olmayanlara göre daha yüksek ortalama ile kendi üstlerinden serbestlik tanıyan liderlik davranışları gördüklerini belirtmiştir.
Sağlık çalışanlarının üstlerinin dönüşümcü (𝑋̅= 3,43) ve sürdürücü (𝑋̅= 3,41) liderlik tiplerinin en baskın liderlik tipleri olduğu görülmüştür. Serbestlik tanıyan liderlik yaklaşımı ise (𝑋̅=2,78) en az katılım sağlanan liderlik tipidir. Sonuç olarak katılım oranlarına bakıldığında modern liderlik davranışlarının astlara göre üstler tarafından benimsenmediği görülmüştür.
Modern‖ toplumlar aktif olarak sağlıksız yaşam tarzlarına özendirilmektedir. Ülkelerin sağlık sistemlerinde, sağlık hizmeti kullanıcıları iyi eğitimli insanlar olsa bile doğru hizmeti almakta zorlanmaktadır (Kickbusch ve diğerleri, 2013:1). Son zamanlarda, önemli bir uygulama ve çalışma alanı olan çevresel sağlık okuryazarlığı, sağlık okuryazarlığının kapsamını bireysel sağlıktan toplum sağlığına genişletmiştir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, önemli halk sağlığı etkisi potansiyeline sahiptir. Özellikle dünya genelinde yetersiz kaynağa sahip ve korunmasız nüfus grupları için önemlidir (Simonds vd., 2019: 236).
Çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, topluluk boyutlarını içerecek şekilde gelişmiştir ve toplumun güçlendirilmesine uzun vadeli bir katkı olarak kabul edilmiştir (Marsilli vd., 2021: 1). Bununla birlikte, bireylerin ve toplulukların sağlıkla ilgili kararlar alırken çevresel bilgileri nasıl kullandıklarını etkileyen bir dizi bilgi, tutum ve davranışı kapsamaktadır (Lichtveld vd., 2019: 2). Yukarıda yer alan nedenlerden dolayı sağlık okuryazarlığı ve çevre okuryazarlığı kavramlarını bir araya getiren çevresel sağlık okuryazarlığı giderek önem kazanmaktadır. Çevresel sağlık okuryazarlığı, insanların bilinçli seçimler yapmak, sağlık risklerini azaltmak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve çevreyi korumak için çevre sağlığı bilgilerini aramasını, anlamasını, değerlendirmesini ve kullanmasını gerektiren geniş bir beceri ve yeterlilikler dizisidir. Çevresel sağlık okuryazarlığı, çevre hakkında bilgi sahibi olmaktan daha fazlasıdır. Buna ek olarak çevre dostu kararlar verme yeteneğini de içermektedir (Zhao vd., 2022: 1). Çalışmanın amacı, çevresel sağlık okuryazarlığı kavramını ve önemini açıklamaktır. Literatürün detaylı bir şekilde incelenmesinden sonra çevresel sağlık okuryazarlığının Türkçe kaynaklarının kısıtlı olduğu görülmüştür. Bu nedenle çevresel sağlık okuryazarlığı kavramı, çevresel sağlık okuryazarlığı gelişiminin altındaki kültürel bağlam, çevresel sağlık okuryazarlığı metodolojisi ve yaklaşımlarından bahsedilmiştir. Aynı zamanda çevresel sağlık okuryazarlığının gelişmesine katkı sağlayan ve farkındalığı artıran büyük çevresel felaketlere yer verilmiştir. Son olarak da çevresel sağlık okuryazarlığının nasıl bir araştırma konusu olabileceğine değinilmiştir.