Books by Burak Şaman
Aristoteles’in De Anima yani Nefs Üzerine (Yun. Peri Psukhês) adlı eseri, nefs-beden ilişkisinden... more Aristoteles’in De Anima yani Nefs Üzerine (Yun. Peri Psukhês) adlı eseri, nefs-beden ilişkisinden canlılık işlevlerine, tahayyülden aklın konumuna uzanan meseleleri ele alıp bütüncül bir nefs kuramı ortaya koyması bakımından nefs araştırmasının kurucu metni sayılır. Antik Yunan felsefesinin İslam dünyasındaki tevarüsü ve temellükü bağlamında merkezî bir konumda bulunan İbn Sînâ ise psikoloji (ilmü’n-nefs) diyeceği bu alanda Aristoteles’in çizdiği çerçeveyi takip etmekle birlikte ona kritik müdahalelerde bulunmuş; bilhassa bedenden bağımsız ve ölümsüz bir nefs anlayışını güçlü bir şekilde savunmuştur. Bu açıdan İbn Sînâ’nın De Anima’yı alımlayışı hem Yunan ve İslam felsefesi araştırmaları özelinde hem de Batı felsefesinin bütünü için önem arz etmektedir.
Burak Şaman’ın kitabı İbn Sînâ’nın Aristoteles’i okurken De Anima’nın kenarlarına aldığı notları merkeze yerleştirerek filozofun bu “otorite” sayılan metinle kurduğu ilişkiyi ele almaktadır. Bu notlarında İbn Sînâ, Aristoteles’in argümanlarını mantıksal denetlemeye tâbi tutmakta; açıklama ve eleştirileriyle metni bütüncül olarak kuşatmaya çalışmaktadır. Bu kuşatıcı çabayı gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen bu eser, ilk olarak Aristoteles’in De Anima’sının felsefe tarihindeki ve İbn Sînâ’daki alımlanışını ortaya koymakta; ardından İbn Sînâ’nın De Anima Üzerine Notlar’ına ilişkin kapsamlı bir incelemeyle metni şerh etmektedir. Bütün bunlara ise İbn Sînâ’nın Notlar’ının Arapça metni ve Türkçe tercümesi eşlik etmektedir. Böylelikle okuyucu, bu çalışmada Notlar’ın kaleme alınışından bin yıl kadar sonra ilk kez herhangi bir dildeki tercümesiyle de karşılaşacaktır.
Papers by Burak Şaman
Nazariyat, 2022
The relation of priority and posteriority between the affirmation and negation, which Aristotle p... more The relation of priority and posteriority between the affirmation and negation, which Aristotle put forth in Peri Hermêneias, has had some important consequences in terms of logical attribution and judgement. The problem encountered here is the question of whether affirmation (i.e., affirming something of something) and negation (i.e., denying something of something) share the same status as a statement (qawl). In the fifth chapter of the first article (I.5) of al-'Ibāra, the volume from al-Shifā corpus that corresponds to Peri Hermêneias, Avicenna deals with affirmation and negation in terms of these logical consequences and reveals his own position on the subject by way of distinguishing between attribution and judgement. However, the text of al-Shaikh al-Raīs presents some obscurities for the reader. The reason behind this obscurity is that a debate taking place among Hellenistic commentators lies in the background of Avicenna's text. This article proposes to study this text alongside the Hellenistic commentators in order to better understand the logical problem in the relevant passages from al-'Ibāra. Our guide in this reading will be Boethius, who wrote a Latin commentary on Peri Hermêneias. In the present study, I will try to reveal how the positions of the Hellenistic commentators (i.e., Alexander of Aphrodisias, Porphyry, and Syrianus), whose views Boethius conveyed, coincide with the views Avicenna defended and criticized regarding affirmation and negation. In this respect, my reading in this article aims to better understand Avicenna's relevant text and its logical extensions as well as the dimensions of his relationship with Hellenistic commentators.
Nazariyat, 2022
Öz: Aristoteles'in Peri Hermêneias'ta olumlama ve olumsuzlama arasında ortaya attığı öncelik ve s... more Öz: Aristoteles'in Peri Hermêneias'ta olumlama ve olumsuzlama arasında ortaya attığı öncelik ve sonralık ilişkisinin mantık açısından yükleme ve hüküm bağlamında birtakım önemli sonuçları olmuştur. Mantıksal bakımdan karşımıza çıkan problem olumlama, yani bir şeyi bir başka şey hakkında öne sürme ile olumsuzlamanın, yani bir şeyi başka bir şeyden ayırarak öne sürmenin söz olmak bakımından aynı statüde olup olmadıklarına ilişkindir. İbn Sînâ, eş-Şifâ külliyatının Peri Hermêneias'a karşılık gelen eseri olan, el-İbâre'nin birinci makalesinin beşinci faslında (el-İbâre, I.5) olumlama ve olumsuzlamayı bu mantıksal sorun bakımından ele alır ve konuya dair kendi pozisyonunu nispet ve hüküm ayrımı üzerinden ortaya koyar. Ne var ki eş-Şeyh'ur-Reîs'in metni bazı açılardan okuyucu için kapalı bir görünüm arz etmektedir. Bu kapalılığın sebebi İbn Sînâ'nın metninin arka planında Helenistik şarihler arasında cereyan eden bir tartışmanın yatmasıdır. Bu makale el-İbâre'nin mevzubahis pasajlarındaki mantıksal problemi daha iyi anlamak için mevzubahis metni Helenistik şarihlerle birlikte okumayı teklif etmektedir. Bu okumada başvuracağımız kaynak, Peri Hermêneias'a Latince şerh yazmış olan Boethius'tur. Çalışmamızda Boethius'un şerhinin ilgili bölümünde, fikirlerini aktardığı Helenistik şarihlerin (Aphrodisiaslı İskender, Porphyrios ve Syrianos) pozisyonlarının İbn Sînâ'nın olumlama ve olumsuzlamaya dair savunduğu ve eleştirdiği görüşlerle örtüştüğünü ortaya koymaya çalışacağız. Bu bakımdan makaledeki okumamız, bir yandan İbn Sînâ'nın ilgili metnini ve bu metindeki mantıksal sonuçları, diğer yandan filozofun Helenistik şarihlerle ilişkisinin boyutlarını daha iyi anlamayı amaçlamaktadır.
Abstract:
The relation of priority and posteriority between affirmation and negation, which Aristotle put forward in Peri Hermêneias, had some important consequences in terms of logic, attribution and judgment. The logical problem encountered here is the question whether the affirmation (i.e. affirming something of something) and
negation (i.e., denying something of something) share the same status at being a statement. In the fifth chapter of the first article (I.5) of al-‘Ibâra, the volume from al-Shifa corpus that corresponds to Peri Hermêneias, Avicenna deals with affirmation and negation in terms of these logical consequences and reveals his own position on the subject by way of distinguishing the nexus and the judgement. However, the text of al-Shaikh al-Raîs presents some obscurities for the reader. The reason behind this obscurity is that in the background of Avicenna’s text lies a debate taking place among Hellenistic commentators. This article proposes to read this text along with the Hellenistic commentators in order to better understand the logical problem in the mentioned passages of al-‘Ibâra. Our guide in this reading will be Boethius, who wrote a commentary on Peri Hermêneias in Latin. In our study, we will try to reveal that the positions of the Hellenistic commentators (Alexander of Aphrodisias, Porphyrius and Syrianus) whose ideas Boethius conveyed, coincide with the views defended and criticized by Avicenna about affirmation and negation. In this respect, our reading in this article aims to better understand Ibn Sînâ’s relevant text and the logical conclusions of it, on the one hand; and the dimensions of the philosopher’s relationship with Hellenistic commentators, on the other.
Yerel süreli Partner of "European Network of Cultural Journals-Eurozine" "Avrupa Kültürel Yayınla... more Yerel süreli Partner of "European Network of Cultural Journals-Eurozine" "Avrupa Kültürel Yayınlar Ağı-Eurozine" Üyesi www.eurozine.com Cogito'da yayımlanan tüm yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Dergide yer alan yazılar kaynak gösterilmek kaydıyla yayımlanabilir. Yayın Kurulu, dergiye gönderilen yazıları yayımlayıp yayımlamamakta serbesttir. Gönderilen yazılar iade edilmez.
Felsefe Arkivi- Archives of Philosophy, 2019
ÖZET Platon Homeros'u 'taklitle' uğraşmakla suçlayıp şiiri ideal devletinden kovmak istediğinden ... more ÖZET Platon Homeros'u 'taklitle' uğraşmakla suçlayıp şiiri ideal devletinden kovmak istediğinden beri şiir ve felsefe arasındaki gerilim kendini hissettirmiştir. Çalışmamız, hayli tartışmalı bu ilişkiyi yeniden düşünerek, aklî ilimlerin esasını teşkil eden ve doğrudan logos'la irtibatlı mantık ile hissetmeye ve muthos'a yakın görülen şiir arasındaki ilişkiyi sorgulama amacı taşımaktadır. Şiirle mantıksal akletmenin mümkün olup olmadığına dair yapacağımız bu sorgulamanın dil, poetika ve mantık üçlüsü üzerinden yapılması planlanmıştır. Bu bağlamda tartışma zeminimiz, sanat felsefesinin ilk yapıtı kabul edilen Aristoteles'in Poetika'sının İslam felsefe geleneğinde özel olarak İbn Sînâ tarafından nasıl alımlandığı olacaktır. İslam mantıkçıları ve İbn Sînâ Aristoteles'i şerh ederken, Poetika'yı mantık külliyatının (Organon) içerisine yerleştirerek şiiri mantığın alanına dahil etmiştir. Bu dahlin kendisi bizi şiirin mantıksal statüsü üzerine düşünmeye davet eder. Bu açıdan İbn Sînâ ile birlikte peşine düşeceğimiz soru esas itibariyle şu olacak: Şiir dilinin mantıksal statüsü nasıldır ve şiirsel kıyasın [poetic syllogism] imkânı nedir? İbn Sînâ'ya göre şiir "mümkün" ile ilgilidir, bu bakımdan "mevcud" ile "mevcud olmayanı" birlikte düşünmeye imkân tanır. Şiir muhayyileye (imagination) hitap ederken, nefsin bilme kuvveleri arasında mütehayyilenin his ile akıl arasında yer alması tam da şiirin bu ara-cı konumunu değerli hale getirir. Bu konumun ne anlam ifade ettiğini gösterebilmek adına, çalışmamızda şiir ve mantık ilişkisini nefsin kuvveleri, his-muhayyile-akıl münasebeti, mahiyet-vücud ayrımı, taklidin önemi ve kıyas türleri gibi İbn Sînâ felsefesinin bir dizi temel başlığı üzerinden tartışmaya çalışacağız. Son olarak şiirin konumunu somut örnekler üzerinde mevzubahis şiir teorisi açısından tartışarak şiirin taşıdığı imkânları, şiirsel olanla mantıksal olan arasındaki ilişkiyi değerlendireceğiz. /
ABSTRACT
Since the time Plato wanted to banish poetry from his ideal state by accusing Homer of “imitation”, the tension between poetry and philosophy has made itself evident. Our study aims to rethink this highly controversial relationship and to question the relationship between logic, which is the basis of the intellectual sciences, directly connected to logos, and poetry, which is seen as closer to sensation and to “mythos”.
This questioning about the possibility of logical thinking through poetics will be realized through language, logic and poetics. In this context, our discussion ground will be the reception of Aristotle’s Poetics, which is accepted as the first work of philosophy of art, in Islamic philosophy, specifically in Avicenna. While commenting on Aristotle, Muslim logicians and Avicenna included poetry in logic by placing Poetics in the Organon. This very inclusion invites us to think about the logical status of poetry for Avicenna. In this context, the question we will pursue with Avicenna will be essentially : What is the logical status of poetry and what is the possibility of poetic syllogism?
According to Avicenna, poetry is related to the “possibles”, and in this respect, it allows to consider being and non-being together. While poetry addresses imagination, the fact that the imagination is between the sensation and the intellect, makes poetry’s position of “mediator” valuable. In order to show what this position means, we will try to discuss the relationship between poetry and logic through a number of basic themes of the Avicennian philosophy, such as powers of the soul, the relationship between sensation-imagination-intellect, the distinction of essence-existence, the importance of imitation, and types of syllogism.
Finally, we will discuss, through particular examples, the place given to the poetry, and examine the possibilities of poetry and the relationship between the poetic and the logical, in terms of the aforementioned theory of poetry.
Sabah Ülkesi, 2020
sabah ülkesi sayı 62 01 | 2020 46 sabah ülkesi sayı 62 01 | 2020 47 E. Burak Şaman* Ben, Kedim ve... more sabah ülkesi sayı 62 01 | 2020 46 sabah ülkesi sayı 62 01 | 2020 47 E. Burak Şaman* Ben, Kedim ve Domates Neler Yapıyoruz? 1 Güzel bir günün olmazsa olmazı kahvaltı; bunun için yataktan kalkıp harekete geçmek, sofrayı hazırlamak gerek [amaçsallık]. Bir dizi karmaşık kas hareketiyle kolumuzu yorgandan dışarı çıkarmakla başlayacak her şey [hareket]. Aslında biraz daha geriye gidelim. Önce uyuyorduk, sonra uyandık; bunlar her ne demekse [uyku ve uyanıklık döngüsü]. Uyanırken gözlerimizi açmayı biz seçmemiştik ama doğrulup mutfağa gidecek olmamız tümüyle bizim tercihimiz [seçim/ihtiyar]. "Tümüyle" derken biraz abartmış olabiliriz zira açlığımız büyük oranda belirleyici burada [arzu/iştiha]. Gece boyunca metabolizmamız fabrika gibi önceki günden kalanların hepsini öğütmeseydi muhtemelen bunların hiçbirine gerek kalmayacaktı [sindirim sistemi]. Diyelim iradi ve gayrı iradi, birbirinden oldukça farklılaşan bir dizi bedensel işlemi yaptık ve kahvaltı masasındayız [irade]. Aslında ahşap masanın üzerinde farklı renk ve kokulardan ibaret olan üç boyutlu cisimleri "kahvaltı" olarak kavramsallaştırmamız da yine bizim işimiz [müfekkire-vehmiyye]. Bu kavramı nasıl oluşturduğumuza hiç girmeyelim, lezzetli peynirler ve sıcak ekmek daha çekici [mütehayyile]. Vişne reçeline burnumuzu yaklaştırsak kokusunu alırız, hatta vişne rengiyle o kokuyu birleştiririz [his ve hiss-i müşterek]. Bu koku belki geçmiş bir anıyı getirecek hayalimize [musavvire-hâfıza-zâkire]; çocukluk, bahçe, yeşillikler, güneşli bir yaz gününün güzelliği; oradan güzellik fikrinin kendisini düşüneceğiz belki de [akıl].
Felsefi Düşün, 2019
Felsefe faaliyeti bakımından Presokratiklerin nerede durdukları, belki felsefe tarihinin bütünü i... more Felsefe faaliyeti bakımından Presokratiklerin nerede durdukları, belki felsefe tarihinin bütünü için söz konusu olduğu gibi, İslam felsefesi için de muğlaktır. Bu belirsizliği anlamak amacıyla makalemizde İslam felsefe tarihi yazımının önemli kaynaklarından Şehristânî’nin el-Milel ve’n-nihal’inde Presokratik filozofların nasıl ele alındıklarını, görüşlerinin kaynaklarını ve uğradıkları dönüşümleri ele alacağız. Belki ilk/ilke olmaklıkları dolayısıyla unutkanlığa ve ‘efsaneleştirilme’ye birlikte maruz kalan Presokratik filozoflar İslam felsefesi içerisinde ayrı bir ‘renk’ kazanmışlardır; birçoğu pratik hikmetle ilişkilendirilmiş ve peygamberlik kandilinden (mişkâtu’n-nübüvve) ilim öğrenmiş olarak sunulurlar. Bu nedenle mevzubahis gelenek içerisinde filozofların görüşlerinin İslami öğretilerle benzerliği kurulmaya çalışılmış; Presokratiklerin ‘başlangıçta’ yer almaları din ve felsefe arasındaki ilişki bakımından önemli hale gelmiştir. Çalışmamızda Presokratiklerin diğer kaynaklardan bildiğimiz görüşleriyle Şehristânî’nin aktardığı versiyon ve yazarın onları aktarırkenki tutumu arasında yapacağımız karşılaştırmalı okuma İslam felsefe tarihi yazımı açısından Presokratik filozofların konumunu belirginleştirmeyi hedeflemektedir. Çalışmamız bunu yaparken aslında daha genel bir sorunun peşine düşerek hem felsefe faaliyetinin kendisine hem de bu faaliyetin içerisinde Presokratiklerin neyi ifade ettiğine dair bir sorgulamayı amaçlar. / Where the Presocratics stand in relation to the philosophical activity is perhaps obscure for Islamic philosophy, as well as for the whole history of philosophy. In order to understand this ambiguity, in our article, we will examine how the Presocratic philosophers were discussed, the sources of their doctrines and the transformations they undergo, in Shahrastānī’s al-Milal wa’n-nihal which is one of the important sources for the Islamic historiography of philosophy. Because of being the first/principle, Presocratic philosophers who have been subjected to forgetfulness and mythologizing together, gained a specific ‘color’ within Islamic philosophy. Within the aforementioned tradition, many of them have been associated with practical wisdom and pictured as taught by the lamp-niche of prophecy (mishkât al-nubuwwa). For this reason, a similarity between the philosophers' doctrines and Islamic teachings has always been aimed, and the presence of the Presocratics ‘at the beginning’ has become important in terms of the relationship between religion and philosophy. In our study, the comparative reading that we will make between the views of the Presocratics known from other sources and the version of Shahrastānī; also the attitude of the author while quoting them, aims to clarify the position of Presocratic philosophers in terms of Islamic historiography of philosophy. In doing so, our study seeks to pursue a more general question and to examine both the philosophical activity itself and what the Presocratics mean within this activity.
In our study, we will examine the problem of divine providence
(providentia) and its logical cons... more In our study, we will examine the problem of divine providence
(providentia) and its logical consequences according to
Boethius (d. 524), the important philosopher and logician of
the Early Middle Ages. In his work entitled “the Consolation of
Philosophy” (Consolatio Philosophiae), Boethius mainly deals
with how God’s knowledge can be reconciled with the freedom
of human actions. If God divinely foresaw everything, then
future events become necessary by the fact that there cannot
be any fault in His knowledge. When we think otherwise, the
fact that events can take place in another way than what God
has foreseen, would reduce the certain knowledge of God into
mere opinion. Boethius’s attempt to solve this problem has
been to reveal, through various ways of knowing, the necessity
of the knowledge of the knower rather than the necessity of the
knowledge of the known and to place God out of time.
The origin of the question of divine providence, which we
will consider in Boethius, is related to the “sea battles” that
Aristotle expressed in “On Interpretation”. In this context, in
our study, after discussing how Aristotle put forth the problem
regarding the future contingents, we will examine the form that
the problem takes in Boethius as the divine providence and the
argument structure in Boethius’ attempt of solution.
Bu makale, mukayeseli olarak İbn Sînâ ve René Descartes’ta bilginin kesinliği meselesini filozofl... more Bu makale, mukayeseli olarak İbn Sînâ ve René Descartes’ta bilginin kesinliği meselesini filozofların ‘ben’ bilgisi anlayışları üzerinden ele almayı amaçlamaktadır. Her iki filozof için de ‘ben’ bilgisi bir çıkarım veya akıl yürütme değil, farkındalık ve kendi üzerine düşünmeyi mümkün kılan kökensel bir bilinç olarak görünmektedir. Kesinliği, bir tür terkipten ibaret olan hükümle karşıtlık içinde, bilenle bilinen arasında mesafenin olmadığı vasıtasız bir bilme olarak ortaya koyduktan sonra, bu vasıtasızlığın İbn Sînâ ve Descartes’ta ‘ben’in bilgisi sayesinde, ‘varım’ görüsünde bulunduğunu tespit etmekteyiz. Bu tespiti temellendirmek için her iki filozofta da her zaman doğru olan aklî idrak seviyesi ile doğru ve yanlışın bulunduğu hüküm seviyesi olmak üzere iki bilme seviyesinin bulunduğunu ayırt edeceğiz. Filozofların bu iki seviyeye ilişkin akletme, his, tahayyül, idrak gibi kavramları ve ruhun yetileri üzerinde duracağız. Son olarak ben bilgisi ile varlığın bedihiliği ilişkisi temelinde ‘benim, varım’ görüsünün her iki filozof için de hükümden âzâde olmasıyla kesin bilginin zemini olduğunu tartışacağız.
In Aristotle’s psychology, sensation of senses seems to be realized in the sense. The separation ... more In Aristotle’s psychology, sensation of senses seems to be realized in the sense. The separation between sensation and sensation of sensation has resulted in the philosopher’s special attachment to the power of common sense. As to Avicenna’s psychology, sensation of sensation takes the name perception, not sensation. Our article aims to examine comparatively how Aristotle’s account of sensation of sensation differed in Avicenna’s theory of nafs and to explore the ground of the powers of perception which Ibn Sina differentiates from those of Aristotle.
Philosophy, according to Levinas is ethical subject's first philosophy (prima philosophia) that m... more Philosophy, according to Levinas is ethical subject's first philosophy (prima philosophia) that may only exist in ethical field (lieu éthique). Western philosophy based on ontology did not count the relationship to the other, and excluded in this sense, ethics. However, to the philosopher, ethics which is found in me (moi) but which finds its source in other, in the other’s "face" (visage) and the relation to the other becomes the foundation basis of philosophy.
Levinas’ works that are important for our actual study are his Talmudic readings given (subsequently turned into books) on a regular basis. These readings from Talmud on which Levinas worked under "mysterious personality" Monsieur Chouchani, in particular after World War II, are rich interpretations on which the roads of religious text and the philosopher fork. The issue of these readings on which we will underline in our paper is the relationship of a 20th century philosopher with Jewish religious texts and how he interprets ethics in the context of Jewish texts. This subject, for sure, will be seminal regarding the re-reading of religious texts in the 21st century and doing this within philosophical attitude.
According to Levinas, "Talmud doctors when discussing the right to eat the egg egged on a holiday or the compensation of damages caused by an ox do not discuss an egg nor the ox.” Then what does Israel's oral tradition, the Talmud discuss in fact? What does a religious text discuss and how should be the approach of the philosopher who reads a religious text? In the case of the Talmud and as a general question, whilst the philosophical interpretation of religious text, how much of the work is religious and how much of it is philosophical?
In our paper, the main text to be discussed will be “Towards other”, taken from the first chapter of Talmudic Readings. In this part, we will try to understand how the philosopher finds the ethical basis of his philosophy in a religious text and how he takes the ethical relation when commenting the Talmud.
According to Levinas, “philosophy” or the equivalent of what is philosophy in Greek and in West appears in the Talmud under the form of moral stories and proverbs. However the Talmud is not philosophy, its treaties is a notified source from which philosophy experiences are nourished. Under the light of these words, departing from Talmudic Readings, the relationship of the philosopher with the religious texts, difference/resemblance of religious and philosophy texts will be among our main themes.
Book Chapters by Burak Şaman
İslam Düşüncesinde Teoriler: Metafizik, 2021
İslam Düşüncesinde Teoriler: Metafizik, 2021
Conferences by Burak Şaman
An 18th Century Ottoman Polymath: A Conference on the Life, Work and Thought of al-Fâdil İsmâ'il Gelenbevî, 2023
A Hidden Treasure: • Editorial, Historical, and Philosophical Issues in Avicenna's "Minor" Works (rasâ'il) ASG IV (Fourth Avicenna Study Group Conference) 13-15 September 2023 Aix-en-Provence/Marseille, 2023
Uploads
Books by Burak Şaman
Burak Şaman’ın kitabı İbn Sînâ’nın Aristoteles’i okurken De Anima’nın kenarlarına aldığı notları merkeze yerleştirerek filozofun bu “otorite” sayılan metinle kurduğu ilişkiyi ele almaktadır. Bu notlarında İbn Sînâ, Aristoteles’in argümanlarını mantıksal denetlemeye tâbi tutmakta; açıklama ve eleştirileriyle metni bütüncül olarak kuşatmaya çalışmaktadır. Bu kuşatıcı çabayı gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen bu eser, ilk olarak Aristoteles’in De Anima’sının felsefe tarihindeki ve İbn Sînâ’daki alımlanışını ortaya koymakta; ardından İbn Sînâ’nın De Anima Üzerine Notlar’ına ilişkin kapsamlı bir incelemeyle metni şerh etmektedir. Bütün bunlara ise İbn Sînâ’nın Notlar’ının Arapça metni ve Türkçe tercümesi eşlik etmektedir. Böylelikle okuyucu, bu çalışmada Notlar’ın kaleme alınışından bin yıl kadar sonra ilk kez herhangi bir dildeki tercümesiyle de karşılaşacaktır.
Papers by Burak Şaman
Abstract:
The relation of priority and posteriority between affirmation and negation, which Aristotle put forward in Peri Hermêneias, had some important consequences in terms of logic, attribution and judgment. The logical problem encountered here is the question whether the affirmation (i.e. affirming something of something) and
negation (i.e., denying something of something) share the same status at being a statement. In the fifth chapter of the first article (I.5) of al-‘Ibâra, the volume from al-Shifa corpus that corresponds to Peri Hermêneias, Avicenna deals with affirmation and negation in terms of these logical consequences and reveals his own position on the subject by way of distinguishing the nexus and the judgement. However, the text of al-Shaikh al-Raîs presents some obscurities for the reader. The reason behind this obscurity is that in the background of Avicenna’s text lies a debate taking place among Hellenistic commentators. This article proposes to read this text along with the Hellenistic commentators in order to better understand the logical problem in the mentioned passages of al-‘Ibâra. Our guide in this reading will be Boethius, who wrote a commentary on Peri Hermêneias in Latin. In our study, we will try to reveal that the positions of the Hellenistic commentators (Alexander of Aphrodisias, Porphyrius and Syrianus) whose ideas Boethius conveyed, coincide with the views defended and criticized by Avicenna about affirmation and negation. In this respect, our reading in this article aims to better understand Ibn Sînâ’s relevant text and the logical conclusions of it, on the one hand; and the dimensions of the philosopher’s relationship with Hellenistic commentators, on the other.
ABSTRACT
Since the time Plato wanted to banish poetry from his ideal state by accusing Homer of “imitation”, the tension between poetry and philosophy has made itself evident. Our study aims to rethink this highly controversial relationship and to question the relationship between logic, which is the basis of the intellectual sciences, directly connected to logos, and poetry, which is seen as closer to sensation and to “mythos”.
This questioning about the possibility of logical thinking through poetics will be realized through language, logic and poetics. In this context, our discussion ground will be the reception of Aristotle’s Poetics, which is accepted as the first work of philosophy of art, in Islamic philosophy, specifically in Avicenna. While commenting on Aristotle, Muslim logicians and Avicenna included poetry in logic by placing Poetics in the Organon. This very inclusion invites us to think about the logical status of poetry for Avicenna. In this context, the question we will pursue with Avicenna will be essentially : What is the logical status of poetry and what is the possibility of poetic syllogism?
According to Avicenna, poetry is related to the “possibles”, and in this respect, it allows to consider being and non-being together. While poetry addresses imagination, the fact that the imagination is between the sensation and the intellect, makes poetry’s position of “mediator” valuable. In order to show what this position means, we will try to discuss the relationship between poetry and logic through a number of basic themes of the Avicennian philosophy, such as powers of the soul, the relationship between sensation-imagination-intellect, the distinction of essence-existence, the importance of imitation, and types of syllogism.
Finally, we will discuss, through particular examples, the place given to the poetry, and examine the possibilities of poetry and the relationship between the poetic and the logical, in terms of the aforementioned theory of poetry.
(providentia) and its logical consequences according to
Boethius (d. 524), the important philosopher and logician of
the Early Middle Ages. In his work entitled “the Consolation of
Philosophy” (Consolatio Philosophiae), Boethius mainly deals
with how God’s knowledge can be reconciled with the freedom
of human actions. If God divinely foresaw everything, then
future events become necessary by the fact that there cannot
be any fault in His knowledge. When we think otherwise, the
fact that events can take place in another way than what God
has foreseen, would reduce the certain knowledge of God into
mere opinion. Boethius’s attempt to solve this problem has
been to reveal, through various ways of knowing, the necessity
of the knowledge of the knower rather than the necessity of the
knowledge of the known and to place God out of time.
The origin of the question of divine providence, which we
will consider in Boethius, is related to the “sea battles” that
Aristotle expressed in “On Interpretation”. In this context, in
our study, after discussing how Aristotle put forth the problem
regarding the future contingents, we will examine the form that
the problem takes in Boethius as the divine providence and the
argument structure in Boethius’ attempt of solution.
Levinas’ works that are important for our actual study are his Talmudic readings given (subsequently turned into books) on a regular basis. These readings from Talmud on which Levinas worked under "mysterious personality" Monsieur Chouchani, in particular after World War II, are rich interpretations on which the roads of religious text and the philosopher fork. The issue of these readings on which we will underline in our paper is the relationship of a 20th century philosopher with Jewish religious texts and how he interprets ethics in the context of Jewish texts. This subject, for sure, will be seminal regarding the re-reading of religious texts in the 21st century and doing this within philosophical attitude.
According to Levinas, "Talmud doctors when discussing the right to eat the egg egged on a holiday or the compensation of damages caused by an ox do not discuss an egg nor the ox.” Then what does Israel's oral tradition, the Talmud discuss in fact? What does a religious text discuss and how should be the approach of the philosopher who reads a religious text? In the case of the Talmud and as a general question, whilst the philosophical interpretation of religious text, how much of the work is religious and how much of it is philosophical?
In our paper, the main text to be discussed will be “Towards other”, taken from the first chapter of Talmudic Readings. In this part, we will try to understand how the philosopher finds the ethical basis of his philosophy in a religious text and how he takes the ethical relation when commenting the Talmud.
According to Levinas, “philosophy” or the equivalent of what is philosophy in Greek and in West appears in the Talmud under the form of moral stories and proverbs. However the Talmud is not philosophy, its treaties is a notified source from which philosophy experiences are nourished. Under the light of these words, departing from Talmudic Readings, the relationship of the philosopher with the religious texts, difference/resemblance of religious and philosophy texts will be among our main themes.
Book Chapters by Burak Şaman
Conferences by Burak Şaman
Burak Şaman’ın kitabı İbn Sînâ’nın Aristoteles’i okurken De Anima’nın kenarlarına aldığı notları merkeze yerleştirerek filozofun bu “otorite” sayılan metinle kurduğu ilişkiyi ele almaktadır. Bu notlarında İbn Sînâ, Aristoteles’in argümanlarını mantıksal denetlemeye tâbi tutmakta; açıklama ve eleştirileriyle metni bütüncül olarak kuşatmaya çalışmaktadır. Bu kuşatıcı çabayı gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen bu eser, ilk olarak Aristoteles’in De Anima’sının felsefe tarihindeki ve İbn Sînâ’daki alımlanışını ortaya koymakta; ardından İbn Sînâ’nın De Anima Üzerine Notlar’ına ilişkin kapsamlı bir incelemeyle metni şerh etmektedir. Bütün bunlara ise İbn Sînâ’nın Notlar’ının Arapça metni ve Türkçe tercümesi eşlik etmektedir. Böylelikle okuyucu, bu çalışmada Notlar’ın kaleme alınışından bin yıl kadar sonra ilk kez herhangi bir dildeki tercümesiyle de karşılaşacaktır.
Abstract:
The relation of priority and posteriority between affirmation and negation, which Aristotle put forward in Peri Hermêneias, had some important consequences in terms of logic, attribution and judgment. The logical problem encountered here is the question whether the affirmation (i.e. affirming something of something) and
negation (i.e., denying something of something) share the same status at being a statement. In the fifth chapter of the first article (I.5) of al-‘Ibâra, the volume from al-Shifa corpus that corresponds to Peri Hermêneias, Avicenna deals with affirmation and negation in terms of these logical consequences and reveals his own position on the subject by way of distinguishing the nexus and the judgement. However, the text of al-Shaikh al-Raîs presents some obscurities for the reader. The reason behind this obscurity is that in the background of Avicenna’s text lies a debate taking place among Hellenistic commentators. This article proposes to read this text along with the Hellenistic commentators in order to better understand the logical problem in the mentioned passages of al-‘Ibâra. Our guide in this reading will be Boethius, who wrote a commentary on Peri Hermêneias in Latin. In our study, we will try to reveal that the positions of the Hellenistic commentators (Alexander of Aphrodisias, Porphyrius and Syrianus) whose ideas Boethius conveyed, coincide with the views defended and criticized by Avicenna about affirmation and negation. In this respect, our reading in this article aims to better understand Ibn Sînâ’s relevant text and the logical conclusions of it, on the one hand; and the dimensions of the philosopher’s relationship with Hellenistic commentators, on the other.
ABSTRACT
Since the time Plato wanted to banish poetry from his ideal state by accusing Homer of “imitation”, the tension between poetry and philosophy has made itself evident. Our study aims to rethink this highly controversial relationship and to question the relationship between logic, which is the basis of the intellectual sciences, directly connected to logos, and poetry, which is seen as closer to sensation and to “mythos”.
This questioning about the possibility of logical thinking through poetics will be realized through language, logic and poetics. In this context, our discussion ground will be the reception of Aristotle’s Poetics, which is accepted as the first work of philosophy of art, in Islamic philosophy, specifically in Avicenna. While commenting on Aristotle, Muslim logicians and Avicenna included poetry in logic by placing Poetics in the Organon. This very inclusion invites us to think about the logical status of poetry for Avicenna. In this context, the question we will pursue with Avicenna will be essentially : What is the logical status of poetry and what is the possibility of poetic syllogism?
According to Avicenna, poetry is related to the “possibles”, and in this respect, it allows to consider being and non-being together. While poetry addresses imagination, the fact that the imagination is between the sensation and the intellect, makes poetry’s position of “mediator” valuable. In order to show what this position means, we will try to discuss the relationship between poetry and logic through a number of basic themes of the Avicennian philosophy, such as powers of the soul, the relationship between sensation-imagination-intellect, the distinction of essence-existence, the importance of imitation, and types of syllogism.
Finally, we will discuss, through particular examples, the place given to the poetry, and examine the possibilities of poetry and the relationship between the poetic and the logical, in terms of the aforementioned theory of poetry.
(providentia) and its logical consequences according to
Boethius (d. 524), the important philosopher and logician of
the Early Middle Ages. In his work entitled “the Consolation of
Philosophy” (Consolatio Philosophiae), Boethius mainly deals
with how God’s knowledge can be reconciled with the freedom
of human actions. If God divinely foresaw everything, then
future events become necessary by the fact that there cannot
be any fault in His knowledge. When we think otherwise, the
fact that events can take place in another way than what God
has foreseen, would reduce the certain knowledge of God into
mere opinion. Boethius’s attempt to solve this problem has
been to reveal, through various ways of knowing, the necessity
of the knowledge of the knower rather than the necessity of the
knowledge of the known and to place God out of time.
The origin of the question of divine providence, which we
will consider in Boethius, is related to the “sea battles” that
Aristotle expressed in “On Interpretation”. In this context, in
our study, after discussing how Aristotle put forth the problem
regarding the future contingents, we will examine the form that
the problem takes in Boethius as the divine providence and the
argument structure in Boethius’ attempt of solution.
Levinas’ works that are important for our actual study are his Talmudic readings given (subsequently turned into books) on a regular basis. These readings from Talmud on which Levinas worked under "mysterious personality" Monsieur Chouchani, in particular after World War II, are rich interpretations on which the roads of religious text and the philosopher fork. The issue of these readings on which we will underline in our paper is the relationship of a 20th century philosopher with Jewish religious texts and how he interprets ethics in the context of Jewish texts. This subject, for sure, will be seminal regarding the re-reading of religious texts in the 21st century and doing this within philosophical attitude.
According to Levinas, "Talmud doctors when discussing the right to eat the egg egged on a holiday or the compensation of damages caused by an ox do not discuss an egg nor the ox.” Then what does Israel's oral tradition, the Talmud discuss in fact? What does a religious text discuss and how should be the approach of the philosopher who reads a religious text? In the case of the Talmud and as a general question, whilst the philosophical interpretation of religious text, how much of the work is religious and how much of it is philosophical?
In our paper, the main text to be discussed will be “Towards other”, taken from the first chapter of Talmudic Readings. In this part, we will try to understand how the philosopher finds the ethical basis of his philosophy in a religious text and how he takes the ethical relation when commenting the Talmud.
According to Levinas, “philosophy” or the equivalent of what is philosophy in Greek and in West appears in the Talmud under the form of moral stories and proverbs. However the Talmud is not philosophy, its treaties is a notified source from which philosophy experiences are nourished. Under the light of these words, departing from Talmudic Readings, the relationship of the philosopher with the religious texts, difference/resemblance of religious and philosophy texts will be among our main themes.
Archeology of Concept in Translation of Philosophy [Translation and Philosophy Symposium, İstanbul 29 Mayis University, December 2017]
Jon McGinnis’in bu kitabı, İbn Sînâ’nın çok yönlü felsefî mirasını kapsamlı, özlü ve derinlikli bir şekilde okuyuculara sunuyor. McGinnis, İbn Sînâ’yı “zihinsel bir müze”ye yerleştirilmiş, uzaktan takdir edilen, ama şu an için bir değer taşımayan tarihî bir yapıt olarak görmek yerine, onu yaşayan bir muhatap olarak kabul etmeye, felsefenin kadim meselelerini onun rehberliğinde düşünmeye davet ediyor. (Arka Kapak)
Dört Talmud Okuması, Dünya Yahudi Kongresi Fransa kolunun düzenlediği Yahudi Entelektüelleri Kolokyumu’nda 1963’ten 1966’ya kadar verilen konferansların metninden oluşmaktadır.
Bu Talmud okumaları, Levinas’ın Yahudi entelektüellerine verdiği “derslerin” derlemesidir. Levinas burada geleneksel Yahudi tarzı bir metin okumasının birkaç örneğini sunuyor.
Sanat tarihi alanında bugün klasikleşmiş bir yöntem kitabı olan Bulut Kuramı, sanat tarihi ve felsefesinin yanı sıra göstergebilimle ilgilenenlerin de severek okuyacağı özgün, felsefi açıdan zengin ve ufuk açıcı bir çalışma.
İÇİNDEKİLER
1. Gösterge ve Semptom
1.1. Kubbeler
1.1.1. İlke
Göz Aldatma Tekniği; Betimleme; Mekân/Işık: Perspektif Küpünün Yıkılışı,
1.1.2. Saygınlık
İşlem; Model/Dizi; Engelleme
1.1.3. Filtre
Kavramlar
1.2. Belirti
1.2.1. Süreç: Doku
Üslup/Sistem
1.2.2. Correggio'da /Bulutlar/
Göstergeler ve Figürler
1.3. Makine ve Rüya
1.3.1. Tematik
Hareket; Hava, Gökyüzü
1.3.2. Hayaller
Io; İşlevler,
1.4. Sapma ve Norm
1.4.1. Yanlışlar Diyarı
"Ut pictura poesis"
1.4.2. Normal ve Patolojik
Lekeler
1.5. Bulut, Resim
Şans Eseri; Aynalar; Kuramın İki Boyutu
2. Gösterge ve Temsil
2.1. İkonomistika
2.1.1. Kullanım Değerleri
Zurbarán
2.1.2. İmgeler
Vecd ve Kendinden Geçme; Mistik Bulut
2.1.3. Hiyerofanikİ Kod
Göstergeler/Simgeler; Dizilişler
2.1.4. Temsilin İşlevleri
Deneyim ve Figürleri; Doğru Suret Kullanımı Hakkında
2.2. Temsilin İki Kipi
2.2.1. Yazı ve Temsil
Sunum/Temsil; Bulutlarda Görünme
2.2.2. Gösterge ve Temsil
İkonoloji ve İkonolojik; İmge ve Tanım: Güzellik
İmgesi; Temsilin Temel Öğesi; Gösterge ve
Benzerlik; Intarsia I; Temsilin Bulutu
2.3. Resim Tiyatrosu
2.3.1. Temsilin Nesnesi
Sanat ve Gösteri; Temsilin İkiye Bölünmesi
2.3.2. İkame
Temsil Değeri ve Sergileme Değeri; Mümkün
Temsil
2.4. Temsil/Tekrar/İkame
2.4.1. Dekorlar
2.4.2. Nuvola
Tertibat; Gösteriler
2.4.3. Göstergenin Temsil İşlevi
Sahne Aksesuarı; Seyirsel Gerçeklik ve Figüratif
Gerçeklik: Temsil Olarak Resim; Tekrarlar,
İkameler; Sistem ve Alıntılar
3. Sözdizim Mekânı
3.1. Okuma Sorunu
3.2. Temsilin Yazısı
3.2.1. Uyarı
3.2.2. Tasvir ve Temsil
Assisi Anlatısı; Giotto'nun Draması ve
Oyuncuları; Yazma İradesi; Jest ve Söz;
Aziz Francesco'nun Bulutu
3.3. Yüzey ve Göstergeler
3.3.1. Yazı Mekânı
Değişmezler; Perspektifler
3.3.2. Sözdizimler
Yöntemin Eskiliği; Masolino
3.3.3. Tarih ve Geometri
Ressamın Görevi; Perspektif ve Tekrar
3.3.4. Intarsia II
Yazı Paradigması; Nokta/Gösterge/Yüzey;
Derinliksiz Mekân; Narkissos Miti
3.3.5. Bulu Aynası
4. Sürekliliğin Gücü
4.1. "Üslup" ve Kuram
4.1.1. Dışlamaya Dönük Bir Yapı
Sistemin Düşünülmeyeni; "Nebulae in Pariete"
(Duvardaki Bulutlar)
4.1.2. Çizgiselden Resimsele
Mantegna'nın Aylaması; Vehimler: Anamorfoz
ve Bulut; Leonardo I; Simge, Görüntüsel
Gösterge, Belirti
4.2. Yer ve Gök
4.2.1. Aisthesis
El Greco; Üretim Alanı Olarak Sistem;
Kıyametler
4.2.2. Göstergebilim ve Sosyoloji
Üretkenlik/Yaratıcılık; Ortaçağ Figürleri;
Yer ve Gök İkilemesi; Resimsel Seri ve Teatral Seri
4.2.3. Bilim/Resim
Bulut ve Temsilin Kapalılığı; Leonardo II;
Tuhaf Yetenek
4.2.4. Sonsuzluk Tabusu
Çelişki Yapısı; Fizik ve Metafizik; Kozmik
Kubbeler ve Göksel Kubbeler; Galileo'nun
Bulutları; "Perspectivae Pictorum atque
Architectorum"
5. Tuvalimizin Bembeyaz Kaygısı
5.1.1. Bulutların Hizmeti
"Harikulade Bulutlar"; Meteorologica; Wagnerci "İdeal"
5.1.2. Nefesin Hiyeroglafiİ
Çin ve Bulutları; Bulutları Çizenler ve
Üfürenler; Fırça Darbesi; Et ve Kemik;
Hua/Sınır Çizme; Kaosu Açmak;
Yin/Yang; Alıntılar; Boşluğun Yazımı
5.1.3. Tuval ve Giysi
*Küçük Filozoflar Dizisi, 9-14 yaş çocukları için filozofların hikâyelerini anlatan çok güzel resimlenmiş kitaplardan oluşuyor. (Metis)
Rancière, bu iki stratejinin karşısına basit ama sarsıcı bir hipotez çıkarıyor: Görme olgusu herhangi bir zaaf barındırmaz; eylem konusunda birtakım kısıtlamalara ve hiyerarşilere tabi olduğu varsayılan kişilerin seyirciye dönüştürülmesi, toplumsal konumların altüst edilmesine katkıda bulunabilir pekâlâ. O halde seyircinin özgürleşmesi demek, seyircinin gördüğüne ilişkin ne düşüneceğini ve ne yapacağını bildiğini kabul etmek demektir. Bu hipotezin ışığında kitap, çağdaş sanat içinden şu sorulara cevap vermeye çalışıyor: Siyasal sanat veya sanatın siyasallığından ne anlamak gerekir? Eleştirel sanat geleneğinin ve hayatı sanatsallaştırma arzusunun neresindeyiz? Meta ve görüntülerin tüketilmesine yöneltilen militan eleştiriler nasıl oldu da birden meta ve görüntülerin her şeye kâdir olduğunun melankolik bir şekilde kabulüne veya "demokratik insan"ı hedef alan gerici bir eleştiriye dönüşebildi?